Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FİZİ K KONGRESİ KONGRE ha lyı bır şekılde öğrencılere aktarılabilir Dörduncü sorun olarak öğretmenlenmızin kalıtesınden bahsetmek ıstıyorum Suç elbette sadece öğretmende değıl, bızlerde bu ışı öğrettığımıze göre bızım de bır kalıtemız olması gerekır Eğer halk ıçınde söyle bir dolaşırsanız öğretmenhk mesleğınin istenirlığı, dığer mesleklerın ıstenirlığının yanında sonlarda kalmakta bllim ve teknolojidekl gelişmelere ayak uydurmalı irfan Tannkulu: Kitaplar Mllli Eğitim Bakanlığı Talım ve Terbiye Kurulu Üyesi İrfan Tannkulu özetle şöyle konuştu "1964 fen lisesının kuruluşu Türkıye'nın fen eğıtımının kaderinı etkıleyecek bır duraktır 1955'te Amertka'da, klasık fen eğitıminın bırakılıp bilgiye, becerıye, teknolojıye bılım alışkanlığının kazandırılmasına yönelık bır eğıtım yapmalıyız dıye buyük bır çalışma başlatılıyor Oldukça buyuk bır bılım kurulu modern fen eğıtımı programlarını hazırlıyor ve Amerıka'da uygulamaya başlanıyor Bız bundan 1959 yılında haberdar oluyoruz Bu programdan etkılenerek Türkıye'de bılım adamı yetıştırmek amacıyla fen lısesinı kuruyoruz Modern fen programını uygulamak için pılot lıseler seçerek denemeler yapıldı Nıhayet 1985 yılında 500 lıse modern, 700 lıse klasık uygulamaya geçtı Bır başka sorunumuz da modern fen eğıtımını yaygınlaştıramamaktan kaynaklanıyor Oğretmenler kurslardan geçırılemıyor, yetıştırılemıyor, unıversıtelere yaygınlaştırılamıyor Oğrencı unıversıteden mezun oluyor, öğretmen adayı öğretmenlık yaptığı okulda deneylerı yapamıyor, bılmiyor görmemış 193O'lu yıllardan 1985'lere kadar aynı kltabı değlştlrmeden 40 yıl 50 yıl okutan bır ulkeyız AmeriKa'nın hazırladığı modern fızık kıtabını bız 1962'de tercume edıyoruz 1985'e kadar PSCC fızık kıtabını okutuyoruz Bu tarıhte ancak ıkıncı uçuncu revızyona gırmışlerı okutmaya başlıyoruz ama Amerıka onuncu defa revızyona soktuğu kıtabı okutuyor Yanı her uç senede, beş senede bır teknolojık ve sosyal gelışmeler öğrencılerın pedagojık durumlarını da göz önune alarak okutulan kıtapları devamlı değıştırırken, bız modern fen eğıtımınde halen 1962 yılında Amerıka'da yazılan fızık kıtabını okutmaya devam edıyoruz Bu program ne yazık kı Türkıye'de başarıya ulaşamamıştır 1985'te bırleştırme çalışması yapılmış, bılım ve teknolojıdekı gelışmelerı de göz önüne alarak yenı bır düzenlemeye gıttik Artık eğıtım alanında unıversıtelerle bılım adamlarıyla ışbırlığı yapmak zorundayız Yanı en basıt bır ılkokul kıtabında bıle mutlaka bılım adamı eğıtımcı ve uygulamacının ortaklaşa çalışması gerekır lerımız 300350 puanla hk? de küçümseyemeyeceğımız bölumlere kayıt yaptırdılar Bu çok çarpıcı bır olay, fakat ışın yanlışı şurada yatıyor Bu bır başarı sıralaması değıl, kontenjan ölçülerı ıçınde orta öğretımden mezun olan öğrencılerı sıraya koyup onları tercıhlerıne göre bır yerlere yerleştırmek Bence fızlk bölümlerıne gelen öğrencilerın ılk yüzde altıya gıren öğrencıler olması gereklrken, fızlk bölümlerı yuzde otuzla öğrenci alıyorlar Oysa ılk yüzde altıya Bilkent, Boğazıçi, ODTÜ, İTU, Hacetepe'nın belırli bırkaç mühendislik bölümü ve tıp fakültelerı girıyor Şımdı bakın fizıkçılere neler kalryor? BiK kent, Boğazıçı gibı ünıversiteleri saymazsak, fizik mühendıslığı bölümü dört ünıversıtemızde var Bunlann puanlarının en büyüğu bıle 450'yı bulmuyor Daha sonra öğretmenlık programı uygulayan 11 tane program var Bunlann puanlan 450'yı bulmuyor Ardından 21 tane lısans programı var Eğer ODTÜ'yu dışlarsanız dığerleri ancak 390'larda kalmış 390 puan almak bugun hiç zor değil, çünku 280 puan hıç bır şey yapmayana da verılıyor Bu durumda bız ne yapacağız? Şımdı fızık bölümüne gelen bu çocukların en temel matematık bılgılerı bıle eksik, orta öğretimden gelen çok buyük matematık problemımız var Oğrencı turev, ıntegral, logantma, trıgonometrı ve daha pekçok matematık bılgılerını bılecek Bızım sıkıntımız şurada Vermemız gereken fızığı dört yılda vermek zorundayız, süremız sınırlı Ayrıca bu sure ıçerısınde bu bılgılerı de ölçmek zorundayız Fızığın zor bır eğıtım olduğu açık, fızıkçılık ıse daha da zor 8. Diinya Viroloji Kongresi yapıldı Kongrede sunulan bazı önemli bildirilerden kısa özetler Doç. Dr. Semih Tunçman ülkeden gelen 5 bınden tazla bılım adamı, araştırıcı ve öğrencinin katıldığı 8 Uluslararası Viroloji Kongresi, 2631 ağustos tarihlen arasında Berlın'de yapıldı Kongreye sunulan bıldırılerde genel viroloji, tanı, kontrol, tedavı, molekuler bıyoloji, patogenesıs baktenyofajlar bıtkı vırusleri ve değışık konular ana temaları altında gruplandırılmış yuzlerce bılımsel konu tartışıldı Kongre Başkanı Prof Karl Otto Habermehl'ln ıfadesıne gıVe Berlın Kongresı'ne, son defa Kanada da gerçekleştırılen 7 Viroloji Kongresi'nın ıkı mıslı katılım oldu ve bıldırıler çok yuksek bılımsel duzeyde sunuldu Oturum başkanlan ve konuşmacılar arasında bir dızi Nobel ödüllü araştırıcı bulunduğu gibı özellıkle molekuler bıyoloji, gen teknolojısıbıyoteknolojı ağırlıklı bıldırılere ek, uydusatellıt sempozyumlar ve konferanslar duzenlendı Hemen hemen butun bıldırılerde molekuler duzeyde çalışmaların yapıldığı ve vıruslerın gen parçacıklarının tekmıl özellıklerı, amınoasıtlerının sayısı ve sıralanma düzenlerı sunuldu En ılgınç yenı buluşları ortaya koyan çalışmalar ıse şunlar oldu • Nobel ödüllu Prof Carlton Gajdusek, unkonventıonel yavaş ureyen vırüsler grubunda yaptığı molekuler bıyolojık araştırmalar ıle hastalık etkenının nukleıkasıt bıle ıçermeyen basıt, fakat bır computerbılgısayar yeteneklı proteınden ıbaret olduğunu gösterdı • Prof Luc Montagnler AIDS'lı hastalara Mycoplasmalara etkılı antıbıyotık vermekle öldurucu gıdışın durduğunu gösterdı Prof Robert Gallo ıle beraber AIDS hastalığında bırçok Kofaktörun, örneğın Mycoplasmalar, Herpes vıruslen, HTLV 1 Retrovıruslerınin rol oynadığını, henuz etkılı bır aşı bulunmasa da ozel peptıd aşılarının denendığını söyledı • Guıldford'dan F Brown, çeşitlı hastalıklara karşı kullanılan aşılara antıjenlerın yalnız belırli gruplarına yapışan basıt peptıdlerı ya yalnız başına veya antıkorla beraber katarak organızmada çok yuksek duzeyde bağışıklık elde edıldığını, bunun ıçın bu tur peptıdlerden 1 mıkrogramının yeterlı olduğunu ve oda derecesınde sonsuza kadar saklanmakla bozulmayacaklarını anlattı ilerıde bağışıklık reaksıyonlarının tamamen amınoasıtler ıle yonlendırıleceğını ıfade eden dığer araştırmacılar, bu peptıdlerın elektronmıkroskop göruntulennı de verdıler • Laboratuvar tanısında çok kolaylıklar getıren bır gelışme de, Elıza yöntemı ıle özel lıkle C tıpı hepatıtlerın saptanmasında elde edıldığı belırtıidı Reaksıyonun ılk aşamasında streptavıdını bıyotın ıle kombıne ederek hem yuksek bır duyarlık ve hem de uzun sure dayanıklık elde edılıyor Pratık bakımdan yurdumuzda çok önemlı olan Kıt'ln kullanma suresı, bu yenı yöntemlerle 3 aydan 18 aya çıkmış oluyor 120 Aytaç Yalçıner: Llsedeki yetersizlik Prof Aytaç Yalçıner "Bugünlerde üniversıtelerde yoğun bır şekılde unıverstteyı kazananların kayıtları yapıldı öğrencı16 Ege Unıversıtesı Fen Fakultesı Dekanı Prof. Dr. ismet Ertaş: "Fızık eğıtımı mılli eğıtım polıtıkasının sadece bır parçası Eğıtım deyınce akla ılk olarak öğretmen ve oğrencı gelıyor Gerek öğretmen gerekse oğrencı çok lyı seçılmelıdır Şuphesız durumu lyıleştırmek ıçın kararlar almak, bunları yazılı bılgıler halıne getırmek çok önemlı bır aşamadır, fakat uygulamaya geçmedıkçe bunlann hıçbır önemı kalmaz Öğretmenhk en son tercıh edılen meslek halıne geldı öncelıkle bu noktanın çözumlenmesı gerekır Eğer lyı bır öğretmen olmazsa onun yetıştıreceğı öğren cılerde bırçok eksıklıkler oiacaktır Şımdı öğretmen yeterlık sınavları var, ne demektır yeterlık sınavları? Eğıtım fakültelerı açmışız öğretmen yetıştırıyordu, gençlerımız bu okullarda öğretmen olarak mezun oluyorlar Fızığın orta öğretımde ve unıversıtelerde en lyı şekılde öğretılebılmesı ıçın öğrencının altyapısının çok lyı olması gerekır Burada en buyük görev ıse ogretmenlerımıze duşuyor Fen lıselerınden de bıraz bahsetmek istıyorum Fen lıselerıne kımler gıdıyor, Türkıye'nın fen öğretımlne kafası en yatkın olan kışılerı seçılıyor Bu çocukların hepsı çok zekı çok başarılı Derslerın yanısıra çeşitlı deneyler, bılımsel çalışmalar da yapmak ıstıyorlar Acaba bu çocuklara yeterlı olanaklar sağlanıyor mu? İsmet Ertaş: Öğretmen ve seçme sınavı • Yenı bır RNA vırüsünün, at ve koyunlarda beyın yangısına neden olan borna hastalığı (BDV) etkenı olarak ayrılıp molekulerbıyolojik, genteknolojık ve ımmonolojık metotlar Ile sınıflandırılmasının yapıldığı vurgulandı Laboratuvar tanısı ve tiplendırmede sonsuz ufuklar açan bır yöntem de (PCR) Polymerase chaın reactıon zıncırleme reaksıyonlar yöntemı ıle mıkroorganızmalara karakter veren nukleık asıtlen bır molekul mıktarında olsa bıle bağlayıp polımeraz aracılığı ıle kendı kendının ıstenıkjığı sayıda kopyasını çıkartmak, başka bır deyışle, o nukleıkasıt ızını buyutmekçoğaltmak ve kolaylıkla kâğıda geçırmektır John Hopkıns'den R Yolken'e göre bu yöntem, özellıkle yeryuzundekı çocuk ıshallerının yarısına neden olan Rotavırusların daha özgul olarak ayrılmasına ve dığer standart metotlar ıle saptanamayan pek çok tıpın ortaya çıkartıl masına yaradığı gibı, çok genış bır palettekı dığer patojen bağırsak mikroorganızmalan na da uygulanabılır Harvard'dan D F Wırth ve arkadaşlan PCR metodunu P falcıparum, L brazılıensıs ve L mexicana ayrımı ıçın başarı ıle uyguladıkları gibı DNA saptanma teknığı ıle sıtma leıshmanıasıs fılarıasıs, amoebıasıs, onchocercıasıs gibı pek çok tropıkal hastalığın ve tuberkulozun tanısında kullanıldığını bıldırmektedir Aynı polımeraz zlncir reaksıyonları Fınlandıya'da P Hallonen tarafından solunum yolu vırusleri (RSV), Amerıka'da J J Sınınsky tarafından ınsan Retro vırusleri tanımı, yaptığı hastalığın akıbetını tayın yolunda kullanıldığını bildırdıler Bağışıklık Başka bır ana konu da 'Membran proteınlerı ve ımmunıte' ıdı Bu seksıyonda vıruslerın hucreye yapışma mekanızmalan, hucre reseptorlerı, hucre ıçinde vırus glıkoproteınlerınln durumu, T lenfosıtlerının vırus antıjenıne karşı davranışları, vırus dırencı ve lysogenı ıncelendı Ayrıca bıtkı vırusleri, mantar vırusleri, böcek vırusleri konularında elde edılen sonuçlar açıklanıyordu Bu alandakı gelışmeler tarımsal savaş içın büyuk önem taşıyor U