Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BUİ M KÜLTÜR Zekânın ilk parıltılarına Mezopotamya, Mısır, Fenike gibi Ortadoğu ülkelerinde, ikinci aşamada ise Anadolu'da rastlıyoruz. Vehbi Belgil ' aşamın en büyük harikası canlıların oluşması değil, zekânın oluşmasıdır. Zekâdan maksat, tabii, insan zekâsı; öbür canlıların sınırlı zekâları değil. ikinci büyük harika, zekânın olanaklarının, insan tarafından en üst düzeye çıkarılmış olmasıdır. Üçüncü harika, zekâ ile bulunanların, insan, hayvan ve bitkinin hizmetinde kullanılmasıdır jnsanı canlıların en yücesi yapan şey, öbür canlılarla ortak yanları değil, tanrılarla ortak yanı, yani yaratıcılığıdır. İnsan, bu düzeye nasıl ulaştı? Zekâsının olanaklarını başka zekâların olanakları ile çarpıştırarak. "Fikirlerin çarpıştırılmasından ışık doğar" sözü bunun için söylenmiş. Flklrler nasıl çarpıştınlır? Deneyimlerin karşılaştırılması, görüşlerin karşılaştırılması yolu ile. Zekânın ilk pırıltı, hatta parıltılarına Mezopotamya, Mısır, Fenike gibi Ortadoğu ülkelerinde tanık oluyoruz.Jkinci büyük aşamayı Anadolumuzun batısında ve çevresinde görüyoruz. Üçüncü aşamaya eskf Yunanistan'da rastlıyoruz Neden? Bir dünya haritasına baktığımız zaman, bütün yarımadalarm hep kuzeyden güneye uzandığını görüyoruz: Kamçatka, Kore, ÇiaHindi, Hindistan, Arabistan yarımadaları, Afrika'nın güney burnu, Güney Ame rika'nın en güney ucu, ispanya (iberik) yarımadası, IsveçNorveç (İskandinav) yarımadası... Bunun tek Istlsnası Anadolu Yarımadası... Çünkü bu yarımada kuzeyden güneye değil, doğudan batıya uzanıyor. Bu yüzden de, antikçağ dünyasının tam merkezi durumunda olmuş. ilk laik düşüncenin Batı Anadolu'da kurulmuş ufak ufak devletlerde başladığını görüyoruz: Datça'da, Bodrum'da Milet'te, Ülkemizin Antikçağdaki bilimsel U coğrafyası Efes'te, Bergama'da, Midilli'de, Sisam'da, istanköy'de, Lapseki'de, Kadıköy'de, İstanbul'da, Ereğli'de, İznik'te, Amasya'da, Sinop'ta, Adana'da, Antalya'da... Bu saydıklarımızın hepsi devlet değil, büyük kentlerdi. Antikçağda Miletus diye adlandırılan kente Blzanslılar Palation diyorlardı. Biz, bundan bozma olarak, Balat demişiz, daha Selçuklular döneminde. Anadolumuz1 un bilimsel coğrafyası bakımından Milet'in önemi, felsefe tarihinin Sokrat öncesi altı büyük filozofunun doğum yeri olması. Thales, Anaximander, Anaximenes, Leucippus, Hecatateus, Anaxagoras. Felsefe tarihi üzerinde kafa yormuş olanlar bunların ne büyük kimseler olduğunu bilirler. Burada, felsefe hakkında biraz açıklama yapmak, konunun aydınlanmasında yararlı olacaktır. insan, düşünmeye başladığı günlerden itibaren dünya, gökyüzü, gök cisimleri, bitkiler, hayvanlar ve insanın kökeni üzerinde gittikçe daha derin biçimde düşünmüştür. Yanıt aranan sorular üç başlık altında toplanabilir. 1) Evren ve içirıdekileri kim yarattı? 2) Nasıl ve nelerden yarattı? 3) Bu yaratılışta bir amaç güdülmüş müdür? Tabii, konuyu ilk ele alanlar, dinler oldu. Bunlar, bu soruların yanıtlarını en tam biçimde veriyorlardı. Antikçağ ülkelerinin herbirinin kendine göre dinleri vardı. Bunlar, insanoğlunun bu en doğal sorularına yanıt veriyorlardı. Okul tarih kitaplarında, bu ülkelerin dinleri hakkında geniş bilgi sahibi olabiliriz. Bunlara göre, evren, insan yapısı heykellerle simgelenen tanrılarca yaratılmıştı. Bu yaratma, insana birtakım görevler yüklüyordu: Genç çocukların ve özellikle kızların, törenle kurban edilmeleri gibi... Y Dünyada ve evrende, her şey, tanrıların isteklerine göre oluşuyordu. Doğal afetler, hatta kişisel afetler, tanrıların gazabının sonucu idi. Afete girmeyen olaylar da, yine tanrıların istekleri doğrultusunda gelişiyordu. Tabii, halk da boyle düşünüyordu. Mezopotamya'da, Mısır'da, iran'da, Fenike'de... doğa olayları boyle izah ediliyordu. Yani din ile doğa olayları bir bütün oluşturuyordu. Laik düşünce Yukarıda adlarını verdiğimiz filozoflar bu geleneği ilk kez bozdular. Olayları tanrı gazabı ve isteği ile değil, değişmez doğa olayları olarak anlamaya çalıştılar. Thales bunların başında geliyor. Kendisı, antikçağ dünyasının iki büyük ülkesi olan Metopotamya'yı ve Mısır'ı gezmiş, oranın bilim adamları ile ilişkiler kurmuştu. Bilim o zaman rahiplerin elinde oldugundan temas edilen bu kimseler, tabii, rahiplerdi. Thales, laik izahları, yani din dışı izahı temel almıştı. Nitekim, Mezopotamyalı rahiplerin tuttuğu güneş tutulması kayıtlarına bakarak, bu işin belirli dönemlerde yinelendiğinin farkına varmıştı. Anaximander, ilk canlının balık olduğunu, insanın da balıktan türediğini ileri sürmüştü. Anaximenes, yıldızla gezegen arasındaki ayrımın ilk farkına varan kimse idi. Gökkuşağı tanrıça değil, doğa ola yı idi. Leuclppus'un, bilime katkısı, her olayın nedeninin başka bir olay olduğunu ilk kez ortaya atmasıydı. Hatta, atom fikrini de ilk kez ortaya o atmıştı. Hecatateus Yunan mitolojisindeki saçma sapan izahları ilk reddeden ve dünyanın ilk haritasını yapan adamdı. Ve nihayet, Anaxagoras, tam Milet'li değil, onun 100 kilometre kadar kuzeyindeki Urla'dandı (Clazomen). Kendisi bir ara Atina'ya gitmiş, Perikles'in emrine girmişti. Fakat, dine karşı ters düşünceleri yüzünden Sofrat gibi idam edilmek üzere iken koşarak Lapseki'ye gitmiş, orada ölmüştü. Sisam Adası Eplkür'ün, Aristarküs'ün Kenon'un, Pltagoras'ın ve Sakız Adası'nda doğduğu halde Sisam Adası'nda ölen Eratisturatus'un da eski Yunan felsefesine ve dünya bilimine büyük katkıları olduğunu biliyoruz. Exodus Datça'da Hlparküs iznik'te, Herofllus Kadıköy'de, Strabon Amasyada, Hipokrat Bodrum'un tam karşısındaki istanköy'de, Galon Bergama'da, Heraklit Efes'te, Apollinüs Antalya'nın Perge'sinde doğdular ve her biri kendi çapın'da bilime katkıda bulundular. Bu filozofların dünya görüşlerini ilerde ayrı ayrı açıklayacağız. Şimdilik, kuşbakışı bir bilgi vermekle yetiniyoruz. 00.44, FAX: 151 41 $$ İNGİLİZCE DİL KURSU . ENGLISH LANGUAGE CENTRE CbeD LİSKUR SÜRÜCÜ KURSU Ehliyetinizi Kadıköy: 336 336 Ercnköy: 359 Maltep»: 352 02 79 02 06 30 68 24 21 y TEK DİLLE YAŞANIRMIr İNGkJZCEy YaAMERİKA'da YaİNGİLTERE'dt YadaiSTANBUL BESTdeöĞRENİN GELIN BIRUKTE KARAR VERELIM BUYUK SURMELIOTEU KARŞISIGAVRETTEPE Bizden Alın 4 taksitte ödeyln Ayda 30.000.TL'ye Nasıl öğrenebilirlm dlyorsanız, arayın kl : 140 73 87 152 61 61 Getze : 19 724 Edime : 27 646 Lisan ögremnek gerek ENIYI Ama Ben EN KOLAY E V E T I AU • PAIR 1727 yaşlan •rasındıkl H M ımnınu BAYANLAR..I • Çocuk bakıcılığı yapmak • Seçkirt bir aılede "ABLA" olarak en az 6 ay yaşamak, • Haflada 2530 Stcrllng kazanmık lttlyoraınu. REHBERİNİZ OLABİÜRİZ..I ÜSANOKUUARIACENTESİ 13< İNGİLTERE'DE İNGİLİZCETH*İZM • İLGİSAVAIDNİVUSİTK Ayrıca AVUSTRALYAda eğilim siiresince part time AVUSTRALYA İNGİLTERE AMERİKA İSVİÇRE çalışma olanağı TEK J (»3623»» ' . (1)3624096 IST*3167 24 BaOdatCd. 510/6 BoıtancıİSI. 174 28 90 174 28 91 G«B»F«lı<lŞluı«u»iduı. y '• HtMIIM 11.1.1 • YURTDBIÜSAN MUiiJOKULLARI TEMSILCİLİâl AblcteI HürrV»t Cd YoncaApt No: 282K. 40. 12 8Q2?0Ş^»6T Tet 147 44 M 14A 4 3 57 . > Haftada 2530 dersllk yoğun kurs »Kltaplar + kırtasiye ı Aile yanında yarım panslyon konaklama İNGİLTERE'DE İNGİLİZCE Haftada sadece 129 Pound 21