Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARTIŞM A Tl P Dolunay yanılsaması üzerine Dr. 1. Ethem Derman Eleştirilerin eleştirisi Vücudun salgıladığı hormonlar, büyüme, farklılaşma, metabolizma, sindirim, sıvı ve mineral dengesi gibi canalıcı olayları denetler. Hormonlar gücümüzü \ \ • A.Ü. Fen Fak. Astronomi Bölümü ayın Ekrem Düzen tarafından yazılan Dolunay Yanılsamast başlıklı yazıyı okuma fırsatım olmadı Fakat 10 mart tarıhlı Bılım Teknık'te bu yazı ıle ılgıli eleştırıyı okuyunca, bu konu ıle ılgım olduğundan, bunları yorumlamak gereğını duydum Dolunay çevrende ıken bır tepsı gıbı buyuk görunduğu halde gokyuzunde yukseldığınde nıçın kuçuk görulmektedır, sorusunu her ıkı eleştırmen de çevrendekı bır gök cismınden gelen ışığın atmosferde daha fazla kırılması ıle açıklamaya çalışmaktadırlar Bılım adamı olma yolunda daha ılk adımlarını atmakta olan genç arkadaşımız Bülent Uyanık, açıklamasında çelışkıye duşmektedır Çevrendekı Guneş'ın, kırılma olayından dolayı yassılaştığını yanı kuçulduğunu belırtırken aynı konumda dolunayın, kırılma ıle buyuk gorunebıleceğını ılerı surmesı buyuk çelışkıdır Guneş'ın doğarken veya batarken kırmızı gozukmesının ıse dalgaboyunun kayması ıle açıklanması affedılmez bır yanlıştır Gelen ışıkların dalgaboyları kaymaz olması gereken yerdedır Guneş çevrende iken kısa dalgaboyu ışınlar atmosferde daha fazla olduğundan bız Guneş'ı kırmızı göruruz Sorun ışığın dalgaboyunun kayması değıl şiddetının azalmasıdır Halk arasında benımsenmış bır söz vardır Doktorlar tıptan başka (veya tıp ıle bırlıkte) her şeyle uğraşırlar dıye, Sayın Gültekin Caymaz da kendı çevresınde UFO'lar ıle haşır neşır olan bır kışı olarak bılınır Böyle bılım dışı konularla ılışkılı olduğu kadar, bılımsel konularla da yakından ılgılıdır Bu nedenle kendısıne saygım buyuktur Fakat ışığı her kıran ortamı mercek ve her merceğın de buyuk göruntu vereceğı varsayımına ılışkın saplantıları hoşgöru ıle bakılacak yanlışlar değıldır Bu yanlışlar "Bılınmeyen" ansıkpoledısıne yakışır Dunya'dan çekılen Ay veya Ay'dan çekılen Dünya fotoğraflarında göruntulerın boyutları kameranın objektıfının odak uzaklığı ıle ılgıli görecelı buyukluklerdır Gözumuzun görduğu buyuklukle bır ılışkısı yoktur Bu nedenle Sayın Caymaz'ı astronot yapıp Ay'a göndersek, oradan Dunya'mıza baksa, Dunya'dan görduğu Ay'dan çok daha buyuk bır Dunya gorecektır Sonuç olarak Dolunay yanılsaması sadece pslkolojık bir olaydır, başka bır nedenı yoktur Bu konuda genış bılgı edınmek ısteyenlerın TUBITAK'ın Bılım ve Teknık dergısının Ocak 1981 sayısının 38 sayfasında yayımlanan "Ay Doğarken Nıçın Buyuktur" başlıklı yazımı okumalarını onerırım Ulkemızde temel bılımler sureklı tukaka edıldığınden bılım adamlarına da guven yoktur Bu nedenle bu yazının yazarına da guven duymayabılırler Daha fazla bılgı ıçın Mercury dergısının 5 cıldının 20 sayfasında yayımlanan Saunders ve Frank'ın yazdığı "The Moon lllısıon" başlıklı makaleyı, Terry Maloney'ın, New Englısh Lıbrary Ltd şırketının Four Square Serıes dızısınde 1971 'de ingıltere'de yayımlanan "The Sky and Nıght" adlı kıtabını, Munn ve Norman'ın yazdığı, Nahıd Tendar tarafından dılımıze çevrılen MEB öğretmen Kıtapları serısınden 67 no da çıkan "Psıkolojı" kıtabını önerebılırım S P ankreas ve Böbreküstü Hormonları: Insanların metabolızması, pank reas ve böbrekustu bezlerınden salgılanan hormonlar tarafından yonetılır Bu hormonlar yardımıyla vucudumuz zarar gormeden tıka basa yıyebılır ya da uzun sure aç kalabılırız Sozkonusu hormonların bır bölumu vucut ıçın gereklı maddelerın ve rezervlerın yapımını uyarırken (anabohk etkı), dığer bölumu bu rezervlerı enerjı uretımı amacıyla harekete geçırır (katabolık etkı) Kanımızdakı şeker duzeyı de pankreasta bulunan "langerhans" adacıkların adı verılen hucre topluluklarındakı adacık hücrelerinın yaptığı ınsülın ve glukagon hormonlarınca ayarlanır Bu hucre topluluğundakı A hucreleıınde glukagon, B hucrelerınde ınsulın olur Bu ıkı hormon kan şekerı duzeyı uzerıne karşıt etkılıdır, yanı glukagon kan şekerını yukseltırken, ınsulın duşurur Glukagon hormonu açlık, bedensel çalışma ya da stres durumunda vücudun, enerjı rezervlerını harekete geçırır ve şekerın depo şeklı olan glıkojenı glıkoza dönuşturur Buna karşılık ınsulın, şekerın hucrelere alımını ve "razerv şeker" olan glıkojenın yapımını uyararak kandakı şekerın azalmasını sağlar Karbonhıdrattan zengın bır yemek yendığınde ınsülın salgılanır Uzun sure aç kalındığında ıse kan şekerı duzeyımn aşırı duşmemesı ıçın glukagon salgısı artar Şeker hastalığı Vucutta az ınsülın yapıldığında veya hedef hucreler ınsulını değerlendıremedığlnde şeker hastalığı (dıabetes mellıtus) ortaya çıkar Şeker hastalarında kandakı şeker duzeyı çok yukselır ve vucut hücrelerı kandan şekerı yeterlı ölçude alamazlar Fazla şeker bobrek eşığını aşarak ıdrar yoluyla vucuttan atılır (glıkozürı) Insulın eksıklığı yağ metabolızması üzerınde de etkılı olur Yağ dokusunda fazla mıktarda serbest yağ asıdı kana geçer Bunların yakılması sonucunda asıt nıtelıklı keton cısımlerı kanda toplanır ve ıdrarla atılır*Keton cısımlerının kanda bırıkmesı (ketonemı) şeker hastalığında dıyabetık ketoasıdoz komasına yol açar, hastada ağır bılınç bulanıklığı ve tedavı edılmedığınde koma ve olumle sonlanır Şeker hastalığının gıdışınde belırleyıcı olan bozukluk, özellıkle hastalığın geç komplıkasyonlarıdır Geç komplıkasyonlar buyuk ve kuçuk kan damarlarında ortaya çıkan dıyabete özgu değışımlerdır Gozun ağtabakasının kuçuk damarlarında görulen değışımler, hastayı kor olma tehlıkesıyle karşı karşıya bırakır Şeker hastalarında ayrıca mlyokard infaıictusu, başka vucut damarlarındakı daralmalar sonucunda perlferlk dolaşım bozukluklan, böbrek hastalıklan, hiper 1 Beym » Böbroküstu tmler tansiyon sık görülür Bu yönden şeker hastalığına cıddıye alınması gereken sıstemık bır hastalık gözuyle bakmalıdır Şeker hastalarında gereklı dozdan fazla ınsulın alınması sonucunda kan duzeyınin aşırı duşmesı (hıpoglısemı) durumu meydana gelebilır Açlık hıssı, terleme, baş ağrısı, çarpıntı, bılınç kaybı sempatık sınır sıstemının hıpoglısemıde yol açtığı belırtılerdır Şekersızlığe karşı çok duyarlı olan beyın hücrelerı ıçın hıpoglısemı çok tehlıkelı bır durumdur Bu nedenle hıpoglısemı koması, hıperghsemı komasına göre daha büyük tehlıke arz eder Zamanında verıldığınde glıkoz ağızdan veya parenteral çözeltılerle damar yolundan uygulandığında düşuk kan duzeyını yukseltır ve hastayı kurtarır Böbreküstü bezlerı de kan şekerı di zeyının ayarlanmasına katılan hormonlî salgılar Bu hormonlar daıma ınsulıne ka şıt etkılıdır ve özellıkle stres durumlarır da, açlıkta aktıve olurlar Enerjı depolar nın harekete geçırılmesıyle kan şekerı dı zeyınl yukseltırler Böbreküstü bezlerı, yağ tabakasıyla ç& rılı, çok lyı kanlanan ve sempatık sınır aç larının bol olduğu hormon bezlerıdır Böt rekustu bezlerı başlıca ıkı katmandan ıb; ret olarak ıncelenebılır Dışta kalın bır k< buk (korteks) tabakası ve ıçte ınce ılık (mc dulla) tabakası Medulla hücrelerı adren; lın ve az mıktarda noradrenalın uretır Nc radrenalın sempatık sınır sıstemınde sını ımpuslerını ıletır Adranalın stres, öfke, hlddet kan ba 12