Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SESİN A N A T O M İ S İ Ses nasıl şarkı oluyor? Baştarafı 1. Sayfada Ses eğıtımı ve şan alanına daha akla yatkın ve göruntulu bır öğretım yöntemı getırmek amacıyla, Nicole Scotto Dl Carlo ve Denis Autesserre adlarındakı ıkı uzman, "canlı" bır ses laboratuvarı kurarak gunumuzun en tanınmış ses yoıumcularıyla deneyler yaptılar Son 20 yıldır ses yeteneğını uzmanların elıne teslım etmeyı kabul eden soprano Mady Mesple, bu araştırmaların sadık kobaylarından bırı oldu Ikı Marsılyalı araştırmacı, çalışmaları sırasında ıç organların taramasında kullanılan çağdaş tıp aygıtlarına başvurdular Bır ışıklandırma sıstemıyle donatılmış ve vucudun doğal boşluklarına sokularak ıçerıdekı organları görmeye yarayan "endoskop" adındakı optık lup, bunlardan bırıydı Ayrıca "telexeroradyognaf" adında, dll, cilt, kas, llf gıbı yumuşak dokuları ıncelemeye yarayan aygıttan da yararlanıldı Çalışmalar sırasında, soz konusu bu ıkı aygıtın kayıtlan bir vldeo sisteme aktarıldığında, şarkı söyleyen sesın odıovızuel bır harıtasını elde etmek mumkun oluyordu ce. kez tekrarlanır Cığerlerdekı hava, ses tellerı tıtreşımlerının rıtmıne uygun olarak kısa veya uzun aralıklarla dışarı çıkar Bu aşamada ses ılkol halındedır yanı çıkarılan sesın yukseklığı, ses tellerının tıtreşım hızıyla orantılıdır Ses tellerı ne kadar hızlı tıtroşırlerse çıkan ses o kadar tızdır Tanınmış soprano koloratur Mado Robin, unlu re sesını çıkardığında, ses tellerı sanıyede 20349 kez tıtreşıyordu Bu frekans duzeyınde, kulağın duyduğu sadece bır "ses"tır ve anlaşılabılır bır konuşma soz konusu olamaz Şarkıcı ancak sesıne verdığı ton değışıklığıyle bır soru mu yonelttığını ya da bır yorum mu yaptığını belırtebılır Başka bır şey anlamak olası değıldır Oysa seslerın sözcuk halıne gelebılmelerı ıçın ağızdan çıkmadan önce, keman ya da gıtarın ıçındekı yankı odakları gorevını gören ses tellerının ust bölumlerındekı bazı boşluklarından geçmelerı zorunludur Soz konusu boşluklar çok esnek bır yapıdadır Insan ısteğıne ya da ses eğıtımıne gore bu boşlukların bıçım ve hacımlerını değıştırerek armonık seslerı çıkartabılır, seslı ıletışımı mumkun kılan çeşıtlı tınılar elde eder Ses dalgalannın, ses kaynağının çıkardığı frekansa göre ayarlanmış bır boşluk tara fından yukseltılmesıne, yankılanış (rezo nans) denır Örneğın 440 hz frekansında la3 sesı veren bır dıyapazonun çıkardığı ses açık havada guçlukle duyulur Oysa aynı dıyapazon, rezonans trekansı 440 hz'ye eşıt hacımde bır kutuya yaklaştırıldığında, tıtreşımler uzaktan bıle açıkça duyulabılır Istedığı sesı çıkarmak ısteyen bır ses sanatçısı da yutak boşluğunun hacmını ses tellerının çıkardığı yukseklık perdesının değışıklıklerıne gore ayarlamak amacıyla, bazen seyırcının hoşuna gıtmeyen çırkın yuz mımıklerı yap.nak zorunda kalır Nefes alma sırasında havanın ciğerlere geçmesını sağlamak ıçın ses tellerı açılır Oysa şan eğltımı sırasında ses tellerı arasındakı mesafe tıtreşımlere göre sureklı olarak açılıp kapanıyor dar tız ses çıkarmak mumkundur) Şarkı söylerken vucudun aldığı duruşların bılımsel nedenlere dayandığı bu şekılde açıklanırken, rahat hareket etmeyı engelleyer, belkemığı rahatsızlıklarının, hatta basıt bır boyun tutulmasının bıle özellıkle tız seslerde ne denlı önemlı olduğu Dı Carlo ve Autesserte'nın çalışmalarından sonra bılımsel boyutuyla ortaya çıkıyor Soluk alıp vermek, sıradan sesın şarkıya dönuşmesı mekanızmasında temel ışlevlerden bırıdır Yetışkın bır insanın dınlenme anında soluk alıp vermesı, hıçbır fızık efor gerektırmeyen refleks bır harekettır Bu ışlem dakıkada ortalama 17 kez tekrarlanır Normal olarak her solukta ciğerlere gıren hava yaklaşık 500 mılılıtredır Oysa bır şan çalışması normajden ıkı ya da uç kez daha fazla mıktarda hava almayı ve dolayısıyla daha fazla enerjı sarf etmeyı gerektırır Ses eğıtımı, çoğu kez sanıldığı gıbı cığerlerde fazla mıktarda hava depolamak değıl, ama bu havanın çıkışını ıhtıyaca gore kontrol etmeyı oğrenmek esasına dayanır Uluslararası une sahıp bır opera sanatçısının tek akciğere sahıp olduğu halde mesleğınde başarı kazanmış olması, buna somut bır ornektır Bazı seyırcıler, sahnedekı opera sanatçısının sözlerının anlaşılmadığından yakınırlar Bu durumda akustık kuralları goz ardı edıldığınden, haksız bır kınama soz konusudur Ses ne kadar ıncelırse, sozlerın anlaşılması da o denlı guçleşır Şarkı ıle ıfade edılmek ıstenen bır metınde fonetık netlık olabılmesı ıçın çıkarılan ses frekanslarının 64 ıl 352 hz sınırı ıçınde kalması gereklıdır Bu sınırlı alan ıse bır sopranonun tum ses perdelerı nın dortte bırını, bır koloratur sopranonunkının ıse sadece beşte bırını kapsar İnsanın ses sistemi Tum nefeslı çalgılar gıbı, insanın ses sıstemı de uç oğeden oluşur Blr ufleyici (akcığerler), bir vibratör ya da tıtreşım aygıtı (ses tellerı) ve bir yankı kaynağı (yutak boşluğu) Çok gelışmış bır sınır sıstemı bu uçlunun eşzamanlı bıçımde çalışmasını sağlamaktadır Konuştuğumuz zaman, akcığerlerden gelen hava soluk borusuna gırer ve dudak şeklınde ıkı kas olan ses tellerıne çarpar Ses tellerı, ıçerden gelen ve dışarı çıkmak ısteyen havanın az ya da çok basınçlı oluşuna gore bırbırlerınden ayrılır ya da yaklaşırlar Bu açılıp kapanma hareketı sanıyede bınler Demek kı, her ses perdesıne uygun olan, bırı dığerınden farklı, bır yutak boşluğu bıçımı ve hacmı mevcuttur Bır şan öğrencısı, çeşıtlı tınıları çıkartabılmek ıçın önce, dil, dudaklar, çene ve damak gıbı oynak organlarını kontrol etmeyı öğrenecektır insan sesının çıkardığı tıtreşımler, gunumuzde çok gelışmış tıbbı aygıtlarla ıncelenebılmektedır Gırtlağı denetlemek Soluk borusunun hemen ust bolumunde yer alan gırtlak, ses tellerı ıçın kutu gorevını ustlenır "Arıtenoıd" adı verılen ıkı kıkırdak, oynak yuzeylerı ve bunları ıdare eden kaslar yardımıyla, adeta çok yönlu bır menteşe görevı surdurerek, ses tellerıne çeşıtlı şekıller verırler Butun bu manevra, ses tellerının rahatça açılıp kapanmalanna ımkân sağlamak ve ıstenılen sesı çıkartabılmek ıçındır Scotto Dı Carlo'nun ıncelemelerıne göre ses sanatçısının gırtlağını doğrudan kontrol edemedığı zamanlarda "hyolde" kemığı devreye gırer ve bır tur dumen görevı ustlenerek şarkıcıya yardımcı olur Söz konusu kemık, at nalı bıçımındedır </e gırtlağın hemen uzerınde yer alır Iskeletten ayrı bır parçaymış gıbı görunmekle bırlıkte, dığer kemıklere lıf ve kaslarla bağlıdır Ses sanatçısı dılının, çenesının ya da başının hareketlerını bılınçlı bır şekılde yönlendırdığınde, gırtlak, dıl, çene, kafatasının altı, göğus kemığı, köprucuk kemığı ve kurek kemığı ıle çok devıngen bağlantıları olan bu kemlk yardımıyla gırtlağını dolaylı yoldan kontrol edebılır Opera sanatçılarının sahnede yaptıkları çeşıtlı yüz mlmlklerl, bu şekılde açıklanıyor Ses çıkarmanın gerektirdığı flzık zorlanmalar sadece yuz kaslarıyla sınırlı değıldır Vucudun bazı pozısyonları da sesı genış ölçude etkıler Fransız araştırmacılar, ıncelemelerı sırasında, çeşıtlı beden hareketlerını de göruntuledıler Böylece ılk kez kalın ve tız seslerın çıkarılışı sırasında vucudun aldığı kendıne özgu pozısyonlar saptanmış oldu Karıkatur çızımlerınde bıle klasık bıçımde belırtıldığı gıbı, bas sesll sanatçı, gırtlağını aşağı çekmek ve böylece yutak boşluğundakı rezonans hacmını arttırmak amacıyla başını gerı ıterek gerdanını kabartır Buna karşılık soprano, ağzını daha lyı açabılmek ve ses tellerının lyıce gerılmesını sağlayacak pozısyonu alabılmek ıçın başını yukarı doğru kaldırır (ses tellerı ne kadar ınce olursa, o ka İyi şarkı söylemek iyı şarkı söylemenın esaslarından bırı de, ses tellerı uzerındekı basıncı sabıt tutabılmektır Oysa sahnedekı şarkıcı, metındekı unsuz harflerı telaffuz edebılmek ıçın ağız hareketlerı yaptığında, belkı ağzından anlaşılabılır sözler çıkacaktır, ancak bu sırada ses tonunda ıstenmeyen bır bozukluk olasılığı da haylı fazladır Bu tuzağa duşmek ıstemeyen sanatçı, tabııdır kı şarkısını ön plana alarak sözcuklerdekı unsuz harflerı atlayacaktır öte yandan ses gucu 80 deslbel sınırını aştığında, sozlerın anlaşılabılırlığı de o denlı guçleşır Formunda bır tenorun ses uzantıları 120 desibele kadar çıkabılır Nicole Scotto Dı Carlo ıle Denıs Autesserre'nın şarkı söylemenın bılımsel ıncelemesı uzerıne yaptığı çalışmalar bırçok amaca yönelıyor Örneğın, opera llbrettolannı yazanlar bundan böyle şarkılı bır metın hazırlarken fonetık zorlukları daha çok göz onunde bulunduracaklar, şan hocaları oğrencılerının ses sağlığını koruma konusunda daha bılınçlı olacaklar, amatör opera severler ıse sahnedekı sozlerın anlaşılamadığı hallerde daha hoşgörulu olacaklar Ayrıca ses tellerının hareketının, baş ve vucut pozısyonlarıyla ne denlı yakından ılgılı olduğu bılımsel şekılde açıklandıktan sonra seyırcıler, bır opera sanatçısından bır tıyatro sanatçısı gıbı rol yapmasını ıstemeyecekler Çünku yururken, dans ederken, çömellrken ya da yerde surunürken istenilen sesleri çıkarmak mumkun değlldlr. Bu nedenle ölum sahnesındekı bır sanatçının notada belırtılen sesleıı çıkarabılmak amacıyla sırtını yastıkla destekleyerek hafıfçe yatay bıçımde olmesı ya da son gucunu kullanarak kollarını yana açması normal karşılanmalıdır LJ (Sclence et Vie) 12 Tız sesın çıkışı sırasırda, damak eteğının pozısyonu, kalın ses ya da konuşma anına gore larklıdır Şan oğrencılenne damak eteğınt nasıl kullanmaları gerektı ğı oğretılıı Dılın kemığı ıle yutak gensının cıdarı arasındakı mesafe 12 mm olmalıdır Bundan tazla bır açıklık olduğunda ses "genızden' çıkar, mesafe hıç olmadığı takdırde "duz" bır ses elde edılmıs olur Çeviri: Füsun Yasar