25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
o C/0 SON ARAŞTIRMALAR OÛ YAPAY DERİ, İNSAN CİLDİ GİBİ HİSSEDİYOR Dokunma duyusunu taklit etmek, bilim için büyük bir zorluktu. Fakat Amerikalı bi- lim insanları şimdi tıpkı insanın duyu organı gibi hissedebilen bir cilt geliştirmeye başardı. Kaliforniya Üniversitesi bilgisayar uztnanı Ali Javey, hedeflerinin robotlarda kullanıla- bilecek hassas bir yapay cilt olduğunu söylü- yor. Ömeğin ev işlerinde yardımcı olması bek- lenen bir robotun bulaşıkları kırmadan yıka- yabilmesi önemli diyor uzman. Nature Materials dergisindeki habere gö- re, labora- tuvarda test ( . edilen elek- <« tronik mal- ^ zeme, ba- ' sınca tıpkı insan cildi gibi ve aynı hızda reaksiyon göstermiş. Gerçi daha çözül- mesi gereken bir yığın sorun var ama yapay cilt yine de basınca duyarlı robot geliştinne ko- nusunda önemli bir adım sayılmakta. Yeni ge- liştirilen elektronik cilt, silikon ve gennanyum gibi tellerden oluşan bir gövdenin yapışkan bir zemine yerleştirilmesiyle oluşturulmuş. Bu tabakanın üzerinde nano transistorlar ve bu- nun üzerinde ise esnek lastik tabaka yer alı- yor. 49 santimetrekarelik prototip, tuşa bas- ma sırasında veya bir objenin tutulması es- nasmda oluşan basıncı hissediyor. Biraz daha farklı bir yöntemden yararlan Stanford Üniversitesi Profesörü Zhenan Bao ise içinde rezistanslar bulunan ve basınca gö- re gücünü ayarlayan bir lastik malzeme üret- ti. Bu malzeme gerçi esnemiyor ama buna kar- şm çok hızlı tepki veriyor. İnsanın duyu or- ganlanna benzer teknolojiler arayışmda bilim, görme ve işitme için önemli adımlar attı, an- cak tat alma ve koklama konusundaki geliş- meler çok yavaş ilerlemekte. Dokunma duyusu ise en büyük zorluklardan biriydi. UÇAN BALIKLAR, KUŞLAR KADAR İYİ UÇABİLİYOR Kore'de gerçeklestirilen son bir araştınnaya göre uçan balıklar, kuşlar kadar iyi uçabiliyor. Rüzgâr kanalında yapılan testler sonucunda uçan balıklann böceklerden daha iyi ve ör- neğin fırtına kuş- ları veya Karolin ördeği kadar iyi uçabildikleri orta- ya çıkmış. Seoul Ulusal Üniversitesi maki- ne mühcndisi HaecheonChoive arkadaşı Hyungmin Park, "uçan balık tekno- lojisinden" uçak üredminde yararlanılabile- ceğine inanıyor. Choi ve Park balıklann ger- çekten dc uçtuklannı götünce, hayvanlann ha- vada ne kadar kalabildiklerini öğrenmek is- temiş. Joumal of Experimental Biology der- gisindeki yazıya göre uçan balıklar 40 sani- yeden fazla havada kalarak, saatte 70 km hız- la mabimum 400 m'yi geride bırakabiliyorlar. Uçan balıklar sudaki ve havadaki koşul- Iara aynı derecede uyum sağlamışlar. Deneyler sırasında içi doldurulnıuş beş uçan balık kul- lanılmıs,. Bazı balıklann göğiis yüzgeçler açık, diğcrlerininki kapalıydı diyen bilim insanla- rı, balıklann aerodinamik özelliklcrini göre- bilmek için rüzgâr kanalında değişken eğim açısına göre farklılaşan süzülme uçuşunu ana- liz etmiş. Süzülme iarklılığı, alçalma sırasın- da yatay yönde uçarken geride bırakılan me- safeyi bulmaya yanyor. Rüzg3r kanalındaki ba- lık yüzeye paralel uçtuğunda bu farlılık en yük- sek seviyeye ulaştnış. Alttaki sert zemin yeri- ne su tankı kullanıldığında ise durum daha da iyilejmij. Bu da balıklann deniz seviyesinin he- men üzerinde niçin daha uzun uçahildikleri- ni gösteriyor. LASCAUXMAĞARASI: YETMÎŞYILLIKSANAT MÜZESİ UNESCO'nun dünya mirasları listesinde yer alan dünyaca ünlü Lascaux mağarası yet- miş yıl öncc 12 Eylül günü civarda dolasan dört genç tarafından tesadüfen bulunnıuştu. Mağaranın içinde demiroksit ve mangan top- rağıyla boyanmış 600 duvar resmi bulunuyor ve bunlar yaklaşık olarak 17.000 yıl önce ya- pılmıjlar. Bunların dışında ayrıca kayalarda 1500 gravür bulundu. Resimler zarar gördüğü gerekçesiyle ma- ğara 1963 yılından itibaren ziyaretçilere ka- pandı. Bunun yerine yirmi yıl sonra "Lascaux II" adıyla orijinaline sadık kalınarak inşa edilen ikinci bir mağara açıldı. Lascaux mağ- arası her yıl 220.000 kişi tarafından ziyaret edil- mekte. Prehistorik "sanat eserlerinde" yaban atı, geyik, yaban kedisi ve bizon gibi hayvanlar tasvir cdilmiş. Lascaux Il'ye rağmen orijinal mağara yine de tehdit altında. Nitekim bir mantar salgını bu tarihöncesine ait resimler üzerinde koyu ve beyaz lekeler bırakıyor. 130 MÎLYON YILLIK KAMBURDİNOZOR İspanyol pale- ontologlar sırtında dikkat çekici bir kamburu bulunan etçil bir dinozor ka- lıntısı buldu. Dinozor ayrıca günümüzde yaşayan kuşlar için tipik olan özelliklere de sahip diyor bilim insanları. Concavenator cor- covalus olarak isimlendirilen dinozorun kam- buru daha önce hiçbir dinozor türünde gö- rülraemişti. Madrid Ulusal Uzaktan Eğitim Üniversitesi'nden Franciscon Ortega, kam- burun ne ise yaradığını henüz bilemiyoruz, di- yor. Dinozorun bu organı işlevsiz de olabilir. Sonuçta hayvanlarda ve bitkilerde hiçbir if- levi bulunmayan özellikler hiçde ender değil. Amerikalı biyolog Stephen J.Gould, in- sanda ömek olarak çeneyi gösteriyor. Çenemiz varhğını, çene ve diş yuvaları arasındaki orantınm evrim sürecinde değijmesine borç- lu. İspanyol bilim insanları 130 milyon yıl ya- şında oldugu sanılan altı metrelik iskelette di- ğer ilginç bir özellik daha saptadı . Anlaşıldığı üzere Concavenator corco- valus dinozorunun dirsek kemiğinde küçük çı- kıntılar var. Bu anatomik özellik normalde ku{- iarda bulunur ve tüy kamışının kemiksi uzan- tısıyla bağlantılıdır. Ortega, kuşlardaki ve Convenattor corcovalus dinozorundaki çı- kıntılann a>"nı kökene uzandığı ve bu buluşun ilkel etçil dinozor ve kuşlar arasındaki akra- balığa işaret ettiği görüşünde. Ayrıca kusjar- da görülen birçok bedensel özelliğin dino- zorlardan itibaren var olduğunu da kanıtla- makta. Carcharodontosaurus grubuna dahil Concavenator öte yandan üzerinde "uçma çı- kıntılan" bulunan ilk dinozor değil. Amerikalı paleontologlar, Velociraptor'un da bunlara Araştırma BÖCEK BEYNİNDE ANTİBİY0TİK Hamamböcekleri ve çekirgeler hastalık etkenlerinden korun mak için son derece etkili bir antibiyotik üreti- yor. İngiliz bilim insanlannın böcek beyninde buldukları birtakım moleküller, çok sayıda mik- robu öldürüyor. Söz konusü moleküllerin gele- cekte çejitli bakterilerle ortaya çıkan hastalıkla- rın tedavisinde kullanılabileceği söyleniyor. İlk testlerle böcek antibiyotiklerinin insan hücreleri üzerinde zararlı etki yapmadığı görüldü. Nottingham Ünivcrsitesi'nde Simon Lee ile çalışan arajtırmacılar bu nedenle istenmeyen yan etkilerin ortaya çıkmayacağını söylüyor. Hamamböcekleri özellikle de sağlığa zarar verici benzer çıkıntılara sahip olduğunu saptamış- lardı. Velociraptor'un bedeni tüylü olsa da uç- ma yetisi bulunmuyordu. Bu durum Concavenator için de geçerli mi, bilinmiyor. KIVRILABİLİRGÜNEŞ HÜCRELERİ Otomobillerde veya giysilerde tajınan folyo gibi kıvrılabilir güneş hücreleri her za- man her yerde ulaşılabilir enerji kaynaklan ola- rak görev görecek. Ancak esnek güne; hüc- relerinin gündelik yaşama girmesine daha çok var. Almanya'daki Erlangen Üniversitesi fi- zikçisi Christoph Brabec organik gürieş hüc- relerinin ancak 10-15 yıl içinde standart ha- le gelebileceğini söylüyor. Işığı soğurup ener- jiye dönüjtüren esnek günejj hücreleri organik yarıiletkenlerden olujmakta. Organik yarıi- letkenler arasında her şeyden önce elektrik ile- ten plastik yer alır. Normal bir günc; peteği camdan üretildiği için ta^mması pek kolay de- ğildir. Oysa organik hücre katlanabiliyor ve kıvrılabiliyor diyor Brabec. Mesela organik güneş hücreleri şimdiden çantaların içine yerleştiriliyor. Güneş folyo- su kablo ve USBfişiylecep telefonu veya PDA bilgisayarına bağlanmakta. Bazı firmalar bu teknolojiyi piyasaya sürdüler bilc. Organik gü- neş hücreleri hasit üretim süreci nedeniyle çok ucuza mal. oluyor. Fakat bunlar henüz iste- nildiği kadar vcrimli değil, ışığın sadece yüz- de sekizini elektrik enerjisine dönüştürebili- yorlar. Oysa silisyumdan üretilenler %25'lik, ince tabakalı hücreler ise %15-20'lik verim- le çalışıyor. Bilim insanları organik güneş hüc- relerinin birkaçyıl içinde ince tabakalı hüc- reler kadar verimli çalışacağına inanıyor. Nilgün Özbaşaran Dede ve hastalık taşıyan hayvanlar olarak bilinir. Çekirgeler de ekinlere zarar verdikleri için pek sevilmezler. Fakat son buluş bu hayvanları ara- nır kılacağa bcnziyor. Bilim insanları böcckle- rin beyninde, çeşitli bakteriler için zehirli olan do kuz farklı molekül saptadı. Laboratuvar deneyle- rinde metisilin dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) hastane mikrobu ve Escherichia coli bakterisinin yüzdc doksanı böcek antibiyotiğiyle temizlenmiş. Mikroplar için zehirli olan maddeler insan hücrelerine zarar vermemiş. Son yıllarda, kullanılmakta olan antibiyotiklere karşı dirençli bakteri köklerinde endişeli bir artış, yaşanıyor. Böcek beyninde keşfedilen antibiyotikle, gelecek te yeni tedavi yöntemlerinin gcliştirilebileceği sa- nılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle