20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 24 EYLÜL 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Kimin Krizi Bitti? Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da ilan etti: Kriz bitti!.. Hangi kriz, kimin için bitti? Türkiye krizi “V” şeklinde yaşamış görünüyor. ABD, Avrupa’nın birçok merkez ve çevre ülkesi, Japonya, birçok yükselen çevre ülke ise bu “V”yi henüz yaşayamadı. Türkiye dahil, krizi geçiştirmiş görünen ülkelerin çoğunun sorunu aşmış görünmesinin altında ise, krizdeki ülkelerde beklediğini bulamayan sıcak paranın, krizde mali sektörü yara almamış Türkiye gibi ülkeleri tercih etmesi. Polonya, Arjantin, Brezilya, Meksika, G.Afrika, G.Kore, Malezya, Hindistan gibi ülkeler, sıcak para için revaçta. Türkiye özeline dönersek… Sıcak para girişiyle düşük seyreden döviz, hızla ithalatı kamçıladı, ithalata bağımlı ihracat, tüketici kredileri ile canlandırılan iç tüketim, birçok kesimi dipten suyun üstüne çıkarırken bazı kesimlere de ağır bedeller ödetti. Satırbaşlarıyla krizi, hangi kesim nasıl yaşadı, özetleyelim: Mali sektör: Bankalar, krizde sağlam durdular ve kârlarını katladılar. 2008’de 16.6 milyar TL olan kârları, 2009 sonunda 25 milyar TL’yi, 2010’un ilk 6 ayında da 15 milyar TL’yi geçti. Sanayici: İlk 500 sanayi firmasının esas faaliyet gelirlerindeki kârlılık yüzde 10’a yakın yükselirken faaliyet dışı gelirleri yüzde 50.1 arttı. İSO, kârlılıktaki artışta en büyük etkenin finans giderlerindeki azalma olduğunun altını çizdi. Sanayideki toparlanmanın 2010’un ilkyarısında sürdüğü söylenebilir. Yine de tekstil-konfeksiyon, bazı dayanıklı tüketim malı üreten sektörlerde birçok firma krizde havlu attı. Özellikle Denizli, İzmir, Bursa gibi bölgelerde önemli iflaslar yaşandı. 2008 Temmuzu’ndan 2010 Temmuzu’na tüm sektörlerde batık krediler yüzde 70 artarak 12.5 milyar TL’ye çıkmış durumda. İhracatçı-Turizmci: İhracatçılar eski tempoya ulaşamasalar da kısmen toparlandılar. Kriz öncesinde, 2008’in ilk yarısında 69 milyar dolar olan ihracat, özellikle AB’den pazar kaybetti ve 2009 ortasında 48 milyar dolara düştükten sonra, 2010 ortasında ancak 55 milyar dolara çıktı. İhracatçılar, özellikle aşırı değerlenmiş TL’den şikâyetçi. Pazarlarını korumaları, ancak fiyat indirimi ile gerçekleşiyor. Fiyat indiriminin faturası da çalışanlara çıkarılıyor. Turizmde de turist sayısı yıl sonunda 28 milyonu bulacak ama turist başına gelir 500 doların altına doğru gidiyor. Bu, ucuza ihracat ve ucuza turizmle ayakta kalmaya çalışmak, yoksullaşarak krizden çıkmak demek aslında. Sanayi çalışanları: Krizin yükünün sanayi çalışanlarına çıkarıldığı görülüyor. Krizde kaybedilen üretim, daha az istihdama daha az ücret ödenerek yeniden yakalandı. TÜİK verilerine bakılacak olursa, 2008 üçüncü çeyreğine göre sanayi istihdamı 2010 birinci çeyreğinde yüzde 11 geriledi, işçi başına ücretler de yüzde 11 azaldı. Yani sanayi, hem çalışan sayısını azalttı hem de nominal ücretleri bile yüzde 11 geriletti... Buna bir de yüzde 10 dolayındaki enflasyon eklendiğinde krizden çıkışın asıl faturasının sanayi işçisine ödetildiği görülüyor. Tarım Nüfusu: 2010 Haziranı itibarıyla tarımda büyüme yıllık yüzde 0.6’da kaldı. Yani, yüzde 1 bile büyümedi. Ama her nasılsa tarımdaki istihdam 1 yılda 5.7 milyondan 6.3 milyona çıkarak yüzde 7.7 artmış görünüyor. Eğer bu veri doğruysa, tarımda sadece yoksulluk paylaşıldı. İşsizlik Faturası: Kriz, bazı kesimler için bitse de işinden çıkarılanlar, yeni işsizler için sürüyor. İşsiz sayısı kriz öncesi 2 milyon 297 binden, 2009 Haziranı’nda 3 milyon 269 bine çıkmıştı. 2010’un Haziranı’nda ise hâlâ 2 milyon 751 bin… Yani kriz öncesinden bu yana işsizler ordusu hâlâ 450 bin daha kalabalık. Hanehalkı Borcu: Krizde hanehalkının borç yükü arttı. Aileler, bir yandan tüketici kredisi kullanarak, bir yandan kredi kartı ile borçlanarak 2008 Temmuzu’ndan 2010 Temmuzu’na borçlarını yüzde 34 arttırarak 153 milyar TL’ye çıkardı. Yaklaşık 2 milyon kişi bankalara borçlarını zamanında ödeyemediği için takipte. Batık kredi tutarı da 2008 Temmuz-2010 Temmuz arası yüzde 135 artarak 8.2 milyar TL’ye çıktı. Özetle, bankacılık, sanayi sektörünün bir kısmı, diğer bazı sektörler krizden çıkmış görünüyorlar ama bunun için önemli bedeller ödendi, ödeniyor. İhracat ve turizm ucuza gidiyor; sanayi, istihdam azaltıp ücretleri iyice aşağı basarak kafasını suyun üstünde tutmuş. İşsizler ordusuna 450 bin kişi eklenmiş. Hanelerde borçlanma katlanmış ve 2 milyon kişi bankalara 8 milyar TL’nin üstünde borç takmış, mahkemelik, tarımda yoksullaşma devam etmiş. Şimdi soruyu yeniden soralım: Sıcak para afyonlaması ile, kimin krizi bitti? [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.com Merkez Bankasõ dün açõkladõğõ kararlarla banka kârlarõnõ yüzde 4-5 oranõnda azaltõnca borsa düşüşe geçti Banka kârlarõna tõrpanDöviz karşõlõk oranlarõnõn bir puan yükseltilmesi dolarõ ancak yarõm kuruş etkileyebildi. Buna karşõlõk TL mevduat karşõlõk oranlarõndaki faizin kaldõrõlmasõ bankacõlõk hisselerini dibe çekti. Ekonomi Servisi - Merkez Bankasõ (TCMB), nisanda açõk- ladõğõ krizden çõkõş stra- tejisi çerçevesinde bir adõm daha attõ. TCMB, zorunlu karşõlõk oran- larõnõ yabancõ para yü- kümlülüklerde yüzde 10’dan yüzde 11’e yük- selterek kriz öncesi se- viyelerine çekerken TL yükümlülükleri yüzde 5.5’e yükselterek kriz öncesi seviyenin 0.5 pu- an altõnda bõraktõ. 1 Ekim’den itibaren ge- çerli olacak kararla kur- larõn biraz hareketlen- dirilmesi amaçlanõyor. Açõklamanõn ardõndan dolarda ilk etapta ufak bir hareket olsa da, kur- daki yükseliş sõnõrlõ kal- dõ. Güne 1.4830 TL’den başlayan dolar 1.4885 TL’ye çõktõ ardõndan 1.4880 TL’ye geriledi. Gösterge tahvilin faizi işlem bazõnda yüzde 8.19’a kadar yükseldi. TCMB ayrõca TL zo- runlu karşõlõklara faiz ödenmesi uygulamasõna da son verdi. Kararla sektörde kârlõlõğõn dü- şeceği beklentisiyle ban- kacõlõk hisselerindeki düşüş yüzde 2.5’i aştõ. Kararõn, bankalarõn ma- liyetlerini artõracağõ ve TCMB’den elde ettik- leri faiz gelirini orta- dan kaldõracağõ için, bankalarõn 2011 kârla- rõnda yüzde 4-5 civa- rõnda kayba neden ol- masõ bekleniyor. Ne kadar para çıkacak? TCMB’den yapõlan açõklamada, “Piyasa- nın likiditesi yabancı para zorunlu karşılık- lardaki artışla yaklaşık 1.5 milyar dolar, TL karşılık oranındaki ar- tışla ise yaklaşık 2.1 milyar TL azaltılmış olacak” denildi. Ya- bancõ para zorunlu kar- şõlõk oranlarõ, son 30 Nisan ve 6 Ağustos ta- rihli yükümlülük dö- nemlerinden geçerli ol- mak üzere 0.5’er puan arttõrõlarak yüzde 10’a yükseltilmiş ve piyasa- nõn likiditesi 1.4 milyar dolar azaltõlmõştõ. Borsayı aşağı çekti Bankacılık hisseleri, sektörde kârlılığın düşeceği bek- lentisiyle yüzde 2.6 gerilerken kredi kartı aylık aza- mi faiz oranını düşürmesi, kredi kartları pazarında ilk sıralarda yer alan Garanti Bankası ve Yapı Kre- di Bankası hisselerindeki satışı daha da hızlandırdı. Bankacılık endeksi ilk seansı yüzde 2.61 düşüşle ta- mamlarken, Garanti Bankası yüzde 4.05, Yapı Kre- di yüzde 3.33 düştü. Endeks, satışların etkisiyle ilk seansta yüzde 1.46 düştü ve 63 bin 535 puana geri- ledi. Beklentilerden kötü gelen Avrupa imalat ve hiz- met sektörü verileri sonrası Avrupa borsalarının ek- siye dönmesi de, borsada satışları hızlandırdı. ABD’den gelen olumlu verilerle kapanışa doğru ka- yıplarının bir kısmını telafi eden endeks, günü yüz- de 0.44 düşüşle 64 bin 193 puandan tamamladı. DÖVİZ, FAİZ VE MEVDUAT ETKİLENECEK KOÇ BİLGİ BÜYÜME ÇITASINI YÜKSELTTİ İSTANBUL (AA) - Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, Koç Bilgi Gru- bu’nun geçen yõl pazarõn 5 katõ oranõnda, yüz- de 30 büyüdüğünü belirterek “Bu yıl pazarın yüzde 10 büyüyeceğini öngörüyoruz. Dola- yısıyla biz de mutlaka minimum bunun 3 ka- tı büyüyeceğiz. Temmuz sonu itibarıyla yüz- de 50’nin üzerinde büyümemiz var” dedi. Nalbantoğlu, bilişim sektörünün, Türkiye’nin şu anda önündeki en kritik sektörlerinden biri ol- duğunun altõnõ çizerek ulusal rekabetçilik anla- mõnda diğer sektörlerin fark yaratacağõ temel şe- yin bilişim olduğunu anlattõ. Teknoloji kullanõ- mõyla bir sõçrama yapõlabileceğini, rakiplerin önüne geçilebileceğini belirten Nalbantoğlu, “Bunu doğru düzgün kullanamadığınız za- man da ağzınızla kuş tutsanız, birbiri- mize çalar, birbirimize söyleriz. Gü- nün sonunda hiçbir yere gidemeyiz” değerlendirmesinde bulundu. Tek- nolojide fõrsat dalgalarõnõn çok hõzlõ bir şekilde geliştiğine işaret eden Nalbantoğlu, burada uluslararasõ eği- limlerin iyi anlaşõlmasõ ge- rektiğini anlattõ. FORMULA 1 LASTİKLERİ TÜRK PİRELLİ İZMİT’TE ÜRETİLECEK AHMET KURT KOCAELİ - Türkiye’de kuruluşunun 50’ci yõlõnõ kut- layan Türk Pirelli Lastik fabrikasõ 2011’den itibaren Formula 1 lastiklerinin üretimini İzmit’te gerçekleştirecek. Türk Pirelli Lastik Fabrikasõ İzmit tesislerinde Formu- la 1 lastik bölümünün açõlõşõ Sanayi ve Ticaret Bakanõ Ni- hat Ergün, Pirelli Grubu Başkan ve Üst Yöneticisi Mar- co Tronchetti Provera, Pirelli Lastik Genel Müdürü Fran- cesco Gori, Türk Pirelli Genel Müdürü Andrea Pirondi- ni’nin katõlõmõyla fabrikada, yerel, ulusal ve yabancõ ba- sõnõn katõldõğõ bir basõn toplantõsõ ile yapõldõ. Provera, yaptõğõ açõklamada Türk Pirelli Lastik İzmit fab- rikasõ hakkõnda övgü dolu sözler sarf etti. Dünyada- ki Pirelli fabrikalarõ içersinde en kaliteli üretimin bu- rada yapõldõğõnõ söyleyen Tronchetti Provera, “Biz Türkiye ye kalmaya geldik. Türkiye’de 2010 cirosu, 2009’a göre yüzde 25’ten fazla artarak 500 milyon Avro’ya ulaş- tõ. Son 10 yõlda İzmit fabrikasõna 140 milyon Avro yatõrõm yapõldõ; 2011 için 30 milyon Avro yatõrõm planlanõ- yor. Yõllõk 8 milyon adetlik üretimiy- le İzmit fabrikasõ, Pirelli Grubu’nun en büyük fabrikasõdõr. 2011’de Formu- la 1 için 50.000 lastik üretilecek” dedi. Kredi kartında faiz indi Yeni anlaşmanõn sadece Irak petrolünü kapsadõğõ, Kürt petrolüne izin verilmeyeceği ortaya çõktõ Kürt petrolüne‘by-pass’Ekonomi Servisi - Merkez Bankasõ, kredi kartõ için uygula- nan aylõk azami akdi faiz oran- larõnõn TL cinsi için yüzde 2.69’dan, yüzde 2.44’e düşürül- düğünü belirterek “söz konusu oranlar azami oranlar, ban- kalarca kredi kartı işlemlerin- de 1 Ekim 2010 tarihinden iti- baren bu oranların üzerinde bir faiz oranı uygulanması mümkün bulunmuyor” açõkla- masõnda bulundu. Merkez Bankasõ tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, ban- kalarõn diğer ülkelerde olduğu gibi, kredi kartõ faiz oranlarõnõ bireysel kredi faizlerine göre daha yüksek belirlediğine dikkati çekildi ve “Kısa vadeli kredi gereksinimi olan kredi kartı sahiplerinin bu gereksinim- lerini kredi kartları yerine tüketici kredileri yoluyla kar- şılamaları menfaatlarına ola- caktır” denildi. Açõklamada, 1 Ekim 2010 ta- rihinden geçerli olmak üzere be- lirlenen kredi kartõ işlemlerinde uygulanacak aylõk azami akdi faiz oranlarõnõn Türk Lirasõ için yüzde 2.44, ABD Dolarõ için yüzde 2.54 ve Avro için yüzde 2.30, aylõk azami gecikme faizi oranõ ise Türk Lirasõ için yüzde 2.94, ABD Dolarõ için yüzde 3.11 ve Avro için de yüzde 2.82 olduğu belirtilerek, söz konusu oranlarõn azami oranlar olduğu vurgulanan açõklamada, banka- larca kredi kartõ işlemlerinde 1 Ekim 2010 tarihinden itibaren bu oranlarõn üzerinde bir faiz oranõ uygulanmasõnõn mümkün bu- lunmadõğõnõn altõ çizildi. Bölgesel Kürt yönetiminin sõnõrlarõ içinden çõkarõlan petrolün Kerkük-Yumurtalõk hattõ kullanõlarak ihraç edilmesine olanak tanõmayan anlaşma, Iraklõ Kürt kaynaklar tarafõndan da doğrulandõ. Boyner esnek çalõşma modeli istedi Ekonomi Servisi - Türk Sana- yicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Baş- kanõ Ümit Boyner, ekonomide iyileşme yoluna girildiğini, an- cak istihdam konusunda sõkõntõnõn aşõlmasõnõn önündeki en büyük en- gelin esnek çalõşma modelini en- gelleyen düzenleme olduğunu açõkladõ. Boyner, Türk-Fransõz Ticaret Derneği (French Chamber of Com- merce in Turkey) tarafõndan dü- zenlenen toplantõda, Türkiye’nin küresel mali krizden doğrudan et- kilendiğini ancak 2001 krizi son- rasõnda yürürlüğe giren önemli reformlar sayesinde krize karşõ ciddi bir direnç gösterdiğini, kri- zi iyi bir şekilde göğüsleyen Tür- kiye’nin gelişmekte olan diğer ekonomilere kõyasla 2010 yõlõnda etkileyici bir büyüme performan- sõ yakalamasõnõn beklendiğini an- lattõ. “Yeni istihdam oluşturma ko- nusundaki kapasite sıkıntısının nedeni şüphesiz esnek olmayan iş piyasası düzenlemeleridir. Bu düzenlemeler aynı zamanda ka- yıt dışılığın da önünü açmakta ve üretkenliğin artmasını engelle- mektedir” diyen Boyner, kayõt dõ- şõ faaliyet gösteren şirketlerin fi- nansa erişimi daha az olduğuna ve insan sermayesine daha az yatõrõm yaptõklarõna da dikkat çekti. Öte yandan 7 Ekim’de sendika- larõ üçlü danõşma kuruluna top- lantõya çağõran Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer de zaman zaman taraflarõn anlaşma- sõ halinde esnek çalõşma koşulla- rõyla ilgili düzenlemenin yapõlacağõ açõklamalarõnda bulunmuştu. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Türkiye ile Irak arasõnda sü- resi 15 yõl daha uzatõlan Kerkük-Yumurtalõk anlaşmasõnõn, Kürt bölgesinden çõkan pet- rolü kapsamadõğõ ortaya çõktõ. Anlaşma, böl- gesel Kürt yönetiminin sõnõrlarõ içinden çõ- karõlan petrolün Kerkük-Yumurtalõk hattõyla ihraç edilmesine olanak tanõmazken sade- ce Irak petrolünün ihracatõna izin veriyor. Iraklõ Kürt kaynaklar, anlaşmanõn Kürtle- ri “by-pass” ettiğini doğruladõ. Söz konu- su düzenlemenin Bağdat yönetiminin çabasõ sonucu anlaşmaya konulduğu belirtilir- ken, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Mu- rat Özçelik, bu duruma tepkili olan bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani ile görüşmek için Erbil’e gitti. Hafta başõnda Irak Petrol Bakanõ Hüse- yin Şehristani ile Enerji Bakanõ Taner Yıl- dız arasõnda Bağdat’ta imzalanan ve Ker- kük-Yumurtalõk petrol boru hattõnõn faali- yet süresini 15 yõl daha uzatan anlaşma An- kara, Erbil ve Bağdat ekseninde krize ne- den oldu. Iraklõ kaynaklardan edinilen bilgilere göre, iki ülke arasõnda ön görüşmeler sü- rerken Irak Petrol Bakanlõğõ anlaşmada, Kerkük-Yumurtalõk hattõnõn sadece Irak pet- rolünü taşõmasõnõ öngören bir düzenleme- nin yer almasõnõ istedi. Buna gerekçe ola- rak da hidrokarbon yasasõnõn henüz çõk- mamõş olmasõnõ ve anayasada bölgesel Kürt yönetiminin yetkilerini belirleyen maddeleri gösterdi. YÜZDE 2.44’E DÜŞTÜ TEB Fortis birleşmesine izin Ekonomi Servisi-Bankacõlõk Düzenleme ve De- netleme Kurumu (BDDK), Fortis Bank AŞ’nin Türk Ekonomi Bankasõ AŞ’ye devrine izin verdi. Açõklamada, BDDK’nin 3859 sayõlõ kararõyla, 5411 sayõlõ Bankacõlõk Kanunu’nun 19. maddesi ile Ban- kalarõn Birleşme, Devir, Bölünme ve Hisse Değişi- mi Hakkõnda Yönetmeliğin 5. maddesi uyarõnca; For- tis Bank’õn tüzelkişiliği sona ermek suretiyle bütün aktif ve pasifi ile birlikte diğer hak ve yükümlülük- lerinin ilgili diğer kuruluşlardan gerekli izinlerin alõn- masõ kaydõyla Türk Ekonomi Bankasõ AŞ’ye dev- redilmesine ilişkin işlemlere başlanõlmasõna izin verilmesine karar verildiği belirtildi. Soldan sağa: Türk Fransız Ticaret Derneği Başkanı Oliver Guillaume, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türk- Fransız Ticaret Derneği Başkan Yardımcısı Zeynep Necipoğlu. Çağlayan-Büyükekşi: Bir puan yetmez Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan, zo- runlu karşõlõklarõn 1 puan artõrõlmasõ ka- rarõnõn önemli olduğuna dikkati çeke- rek, “Her ne kadar Merkez Bankası bağımsız olsa da ve ben bir hükümet üyesi olsam da bunun belki biraz da- ha arttırılmasının faydalı olacağı kanaatimi ifade ediyorum” dedi. Bu noktada dolarõn gelmiş olduğu seviye- nin malum ve ortada olduğunu belirten Çağlayan, “Testi kırılmadan tedbir al- mak bana göre daha doğru bir yön- tem” diye konuştu. Kararõ yorumlayan TİM Başkanõ Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankasõ’nõn adõmõnõn yetersiz olduğunu açõkladõ. İş Yatırım: Fazla likidite çekiliyor İş Yatõrõm tarafõndan yayõmlanan notta, “Merkez Bankası tarafından açıklanan para politikalarıyla uyum- lu olarak, Merkez Bankası sistemdeki fazla likiditeyi çekmek için adım atı- yor. Merkez Bankası daha önce li- kidite önlemlerinin kademeli olarak kaldırılabileceğini açıklamıştı. Bu karar Merkez Bankası’nın çıkış stra- tejisiyle uyumlu. Bankaların ulus- lararası piyasalardan borçlanmala- rını arttırmalarıyla birlikte, Merkez Bankası’nın da yabancı para yü- kümlülüklerinin arttırılması konu- sunda daha rahat olduğu gözlen- mektedir” denildi. Altuğ: Krediler azalacak BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, bugünkü adõmlarla bankalarõn TL ve döviz likiditelerinin yaklaşõk 3 milyar dolar azalacağõnõ söyledi. Li- kidite kõsõlmasõnõn boyutunun toplam kredi stoku ile karşõlaştõrõldõğõnda da- ha sõnõrlõ olduğunu söyleyen Altuğ, şun- larõ söyledi: “Görünen o ki bankala- rõn kredi verme kabiliyetleri sõnõrla- nacak. Bu da bankalar için biraz olumsuz bir durum” dedi ve şöyle de- vam etti: “Elindeki diğer enstrüman- larõ kullanarak sanki özellikle faiz arttõrõmlarõnõ olabildiği kadar ertele- mek için yapõyor bunu.” Durusoy: TL’nin önü kesildi Yatırım Finansman Başekonomisti Levent Durusoy da “Öncelik biraz TL’nin değer kazanma trendinin önü- nün kesilmesine verilmiş durumda. O nedenle de TL arzını kısmak ters tepki yaratıyor. Özellikle dövizde etkiyi gör- dük. Piyasadan 1.5 milyar dolar çekti, karşılığında 1.4 milyar dolara denk ge- len TL likiditesi aldı. Arzu edilen sonu- cu doğurmadı kur üzerinde. Büyük ih- timalle kısa vadede döviz alım ihalesi miktarında da artış göreceğiz. TCMB’nin ciddi şekilde döviz kurunun düzeyiyle ilgili yönü değiştirecek bir müdahale ihtimali çok düşük” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle