25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2010 CUMA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK ÖZGEN ACAR Doğu Roma İmparatorluk Müzesi Dünyada çeşitli müzeler var. Bunların başında, coğrafyanın yatay düzleminde A’dan Z’ye ve tarihin dikeyliğinde A’dan Z’ye çeşitli nesne, veri ve belgelerin sergilendiği “ansiklopedik müzeler” gelir. Vatikan, Louvre, British ve Nev York Metropolitan Sanat Müzeleri örnek verilebilir. Bunları “imparatorluk müzeleri” izler. Örneğin Rusya’da St. Petersburg’daki Ermitaj Müzesi gibi… Türkiye’de iki imparatorluk müzesi var. Biri İstanbul Arkeoloji Müzeleri, ötekisi Topkapı Sarayı... Oysa İstanbul üç ayrı imparatorluğa başkentlik yapmıştır. 19. yy’da Alman bilimcilerin “Bizans” adını taktıkları “Doğu Roma İmparatorluğu” bağlantılı 3. imparatorluk müzesi oldum olası yanlış bir anlayışla göz ardı edilegelmiştir. Fatih’in camiye çevirdiği Ayasofya (kutsal bilgelik) kilisesini Atatürk 1935’te boşuna “müze” yapmadı. Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’nun bu görkemli yapıtı, gerçek bir imparatorluk müzesine dönüştürüleceği günü bekliyor. Bu yapılmadığı sürece köktenci Müslümanlar cami; fanatik Ortodokslar da kilise düşlerinden vazgeçmeyeceklerdir. ABD’deki Uluslararası Ayasofya Derneği Başkanı Yunan-Amerikan vatandaşı, Yugoslavya’da insan kasabı Slobodan Miloseviç’in danışmanı Chris (İsa) Spiru efendikosun Ayasofya’da yeniden dinsel tören yapılması girişimini “tahrik” olarak tanımlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay haklı olarak şöyle demişti: “Ayasofya’nın bu saatten sonra bir dine özel olarak hizmet etmemesi, insanlığın ortak malı olarak saklanması gerekir. Bazı yurttaşlarımızın bayram namazı için istemleri olmuş, onlara da izin vermemiştik.” Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki (SSM) “Bizantion’dan İstanbul’a- Bir Başkentin 8000 Yılı” sergisi pazar günü sona eriyor. 1983’te İstanbul’da Avrupa Konseyi’nin şemsiyesi altında açılan “Anadolu Uygarlıkları” sergisinden sonra, gelmiş geçmiş en önemli diyebileceğimiz bu sergiyi görmek için bu hafta sonu artık son fırsattır. Bu önerim özellikle Sayın Günay için geçerlidir. Eğer Sayın Günay bu sergiyi görseydi, “yalnızca bu sergide yer alan Bizans Dönemi yapıtlarla bile” Ayasofya Müzesi’nin ne kadar zenginleşeceğini de algılayacaktı. Başta Ayasofya’nın, İstanbul Arkeoloji ve öteki Türk müzelerinin depolarında sergilenmeyen bu imparatorluğun yüzlerce yapıtlarının da eklenmesiyle İstanbul 3. imparatorluk müzesine kavuşturulmalı, başta Türk halkı olmak üzere tüm insanlığın hizmetine ve bilgisine sunulmalı. Doğu Roma’nın Yunanistan ile bağlantısı yalnızca din ve dil ortaklığıdır. Adı üzerinde Anadolu kökenli toplulukların, uygarlıkların ve kültürlerin oluşturduğu bir imparatorluktur. Bu nedenle İstanbullu “Rum”, Kıbrıslı “Rum” kavramları “Romalı” kökeninin uzantısıdır. “Yunan” kökeni yoktur. Bugün yabancı dillerde Rum karşılığı olmadığı için Yunan’a da, Rum’a da “Grek” denilip işin içinden çıkılmaktadır. Unutulmasın ki İstanbul’da bulunan Ortodoks patrikliğinin adı da “Fener Rum Patrikliği”dir. Bu olgu da Atina’nın ekmeğine yağ sürmektedir. Hatta Atina’da güzel, fakat İstanbul’un zenginliğinden yoksun “Bizans Müzesi” büyük ilgi görmektedir. Oysa Bizans’ın başkenti İstanbul değil mi? Sayın Günay, SSM’deki sergiyi lütfen kaçırmayıp mutlaka görünüz. Ardından Ayasofya’nın ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin depolarını inceleyiniz ve Türkiye’de “Doğu Roma İmparatorluk Müzesi’ni” Ayasofya’da gerçekleştirerek tarihe geçiniz. Unutmayın, dünyada hiçbir kent iki ayrı imparatorluğa başkentlik yapmamıştır. Oysa İstanbul üç ayrı imparatorluğa başkent olarak ev sahipliği yapmış dünyada tek kenttir. Bu hafta Türkiye, iki değişik Alman yetkilinin ziyaretine tanık oldu. Biri Almanya’da yaşayan Müslüman göçmenler hakkında ırkçı kitap ve söylemleri nedeniyle Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa ettirildikten sonra eşi ile tatile İstanbul’a gelen Thilo Sarrazin idi. İkincisi ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın davetiyle çarşamba günü Ankara’ya gelip Federal Almanya İçisleri Bakanı Thomas de Maiziere’in özellikle “bütünleşme ve güvenlik konularında” görüşmeler yapacağı açıklandı. Türkiye’deki temaslarını bugün tamamlayacağı söylenen konuk İçişleri Bakanı’nın görüşmelerinin odağında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ve İstanbul’da Fener Rum Patriği 1. Vartolomeos’u ziyaretleri bulunuyordu. Büyükelçi Eckart Cuntz’ın Van’da Ahtamar Adası’nda Ermenilerin dinsel törenini izlediği gün Başbakan Angela Merkel şöyle demişti: “Uyum, göçmenleri kabul eden toplumumuz için de bir görevdir. Almanya yıllarca bu konuda kendisini kandırdı. Artık bu yaklaşım değişmelidir. Artık camiler, geçmişe göre daha belirgin bir biçimde kent manzaralarımızın bir parçası haline geliyor. Buna alışmamız gerekir.” Almanya’nın Osnabrück Üniversitesi’nde yeni açılan ilahiyat bölümünden “İslam’ın Vaizleri” kitabının yazarı Rauf Ceyhan’ın bir Amerikan dergisine verdiği demeçten, Almanya’da minareli, minaresiz 150 caminin, 300 kadar imamın ve 2400 İslami kuruluşun olduğunu öğreniyoruz. Ceyhan, bu imamların yüzde 90’ının Almanca bilmediğini söylüyor. Demeçten Almanca bilmeyen göçmen niteliğindeki imamların yerine üniversitenin kendi bölümünden yetişecek “Avrupalı imamların” 5-10 yıl içinde tümden devreye girmesinin ve “uyum ve bütünleşmeye katkısının” hedeflendiği anlaşılıyor. Bir “İçişleri Bakanı’nın” Türkiye’de “dinsel ağırlıklı” temaslarının verilerini herhalde, 8 Ekim’de 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Almanya ile Türk Ulusal Takımı’nın karşılaşmasını birlikte izleyecek olan Angela Merkel ve Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi görüşmelerinde irdeleyeceklerini söylemek, bilgiçlik taslamak olmayacaktır. Bu girişimlerden, Almanya’nın fanatik İslami yapılanma ve Almanların köktenci Müslümanlara karşı duydukları rahatsızlığı gidermenin çarelerini, çözüm yollarını aramaya başladığı anlaşılıyor. Almanya’da Fanatik İslam Kaygısı Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90 Gazze’ye yardõm filosuna baskõnla ilgili BM İnsan Haklarõ Konseyi raporu yayõmlandõ ‘İsrail’in yaptõğõ gaddarlõk’ Dış Haberler Servisi - BM İnsan Hak- larõ Konseyi’nin Gazze Şeridi’ne yardõm götüren filoya yönelik kanlõ baskõnla il- gili raporu Türkiye’yi memnun ederken İsrail’in tepkisini çekti. Eski savaş suçlarõ savcõsõ Desmond de Silva, Trinidadlõ yargõç Karl T. Hudson- Phillips ve Malezyalõ kadõn haklarõ sa- vunucusu Mary Şanti Dairiam tara- fõndan hazõrlanan raporda, İsrail ko- mandolarõnõn yardõm gemilerine el ko- yarak uluslararasõ hukuku ihlal ettiği be- lirtildi. Raporu hazõrlayan uzmanlar ay- rõca, Mavi Marmara gemisindeki 9 Türk’ün ölümüne yol açan baskõnõn uluslararasõ karasularõnda gerçekleştiğine dikkat çekerek insani kriz yaşanan Fi- listin’in Gazze Şeridi bölgesinin İsrail ta- rafõndan deniz ablukasõ altõnda tutul- masõnõn da hukuk dõşõ olduğunu ifade et- ti. Raporda İsrail komandolarõnõn ey- lemleri, “orantısız ve gaddarca yargı- sız infazlar” diye tanõmlandõ. 4. Cenevre Sözleşmesi’nin 147. mad- desi uyarõnca “kasten öldürme, işken- ce, insan bedenini kasten ciddi yara- lama” gibi suçlarõn kovuşturulmaya ta- bi tutulmasõ gereğinin dile getirildiği ra- porda, cinayet faillerinin belirlenmesi ve ölenlerin yakõnlarõ ile diğer mağdurlara tazminatlar ödenmesi için İsrail’e görev düştüğü ifade edildi. 56 sayfalõk rapor pazartesi günü BM İnsan Haklarõ Konseyi’ndeki 47 ülkenin temsilcilerinin onayõna sunulacak. İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ, konseyin henüz soruşturma yürütülmeden İsra- il’i kõnadõğõnõ hatõrlatarak rapordaki ifa- delerin şaşõrtõcõ olmadõğõnõ kaydetti. Raporda “taraflı, siyasi ve köktenci bir yaklaşım sergilendiği” öne sürü- len açõklamada, İsrail’in “uluslar- arası hukuku gözeten, demokratik bir ülke olduğu” savunuldu. İsrail konseyin soruşturmasõnõ tanõmadõ- ğõndan raporu hazõrlayan uzmanlar, gemilerdeki gönüllüler ve görevlilerin ifadeleriyle yetinmek zorunda kaldõ. ‘Kınama yetmez, yargılanmalılar’ Gazze’yi egemenliği altõnda tutan İs- lamcõ direniş örgütü Hamas’õn sözcü- sü Fevzi Barhum, “İsrail’in toprak- larını işgal ettiği Filistin halkının ve Filistinlilerle dayanışma gösteren masum kişilerin haklarını çiğnedi- ğinin bir kez daha vurgulandığını” belirterek İsrailli komutanlarõn işle- dikleri suçlar nedeniyle yargõlanmasõ gerektiğini söyledi. Baskõn sõrasõnda Mavi Marmara gemisinde bulunan İs- rail parlamentosundaki Arap millet- vekillerinden Hanin Zoabi, “Kına- mayla yetinmemeli, emirleri veren ve bunları yerine getiren suçluların yargılanması için çalışmalıyız” dedi. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu ise New York’ta düzenlenen Balkan Li- derler Zirvesi’nin yemeğinde gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtlarken “sağlam delillere dayanan ve tarafsızca kale- me alınan raporu takdirle karşıla- dıklarını” söyledi. Açõklanan rapor ile Türkiye’nin BM Genel Sekreteri tara- fõndan atanan heyete sunduğu raporun örtüştüğünü anlatan Davutoğlu, “Bizim açımızdan bu, uluslararası hukuk kriterleri içerisinde bir suçtur ve sa- dece Türkiye’ye karşı işlenmiş bir suç değildir, uluslararası topluma karşı iş- lenmiş bir suçtur” diye konuştu. New York’ta bulunan Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül’e vekâlet eden TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin de Afyonkarahisar’da katõldõğõ bir toplantõnõn ardõndan sorularõ yanõt- larken “İsrail’in bundan sonra Tür- kiye’nin beklentilerine cevap ver- mesi gerekir. Önce özür dilemelidir, sonra hayatını kaybeden kişilerin yakınlarına tazminat ödemeyi kabul etmelidir. Dünya kamuoyu bu tav- rı İsrail’den bekleyecektir” dedi. Commonwealth Oyunları tehlikede Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de 3 Ekim’de başlaması planlanan Commonwealth (İngiliz Uluslar Topluluğu) Oyunları tehlikeye girdi. Kanada ve İskoçya’dan sonra Yeni Zelanda da sporcularını göndermeyi ertelediğini duyurdu. Oyunlara katılacak olan ülkeler uzun süredir sağlık ve güvenlikle ilgili kaygılarını dile getiriyordu. Açılışın hemen öncesinde, oyunların yapılacağı bir statta tribünün çökmesi, iki turistin açılan ateşle yaralanması, temizlik problemleri ve teknik eksiklikler Hindistan’ı zor durumda bıraktı. Commonwealth Oyunları 1930’dan beri düzenleniyor. Oyunların amblemi önünde oturan yoksul çocuğun görüntüsü de, yaşanan çelişkileri gözler önüne seriyor. (Fotoğraf: AP) Merkezi Cenevre’de olan BM İnsan Haklarõ Konseyi’nin atadõğõ 3 uzman, İsrail komandolarõnõn yardõm gemilerini 31 Mayõs’taki kanlõ baskõnla alõkoymasõnõ, sivillerin kasten öldürülmesi ve işkenceye uğramasõ suçlarõnõ düzenleyen Cenevre Sözleşmesi maddesi kapsamõnda değerlendirdi. Davutoğlu rapordan memnuniyetini dile getirdi, İsrail’e göre ise rapor “taraflõ”. Dostluk grubu Washington yolcusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin, ABD’ye yönelik ikna diplomasisi hõz kesmedi. Dõşişleri Bakanlõğõ heyetinden sonra bu kez de Türkiye-ABD Dostluk Grubu Başkanõ Suat Kınıklıoğlu liderliğindeki heyet 26 Eylül’de Washington’a hareket edecek. Heyette, Kõnõklõoğlu’nun yanõ sõra Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu Başkanõ Sakarya Milletvekili Erol Aslan Cebeci, AKP Siyasi ve Hukuk İşleri Başkan Yardõmcõsõ Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel, CHP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı ve MHP İstanbul Milletvekili Prof. Mithat Melen bulunuyor. Bazõ Kongre üyeleriyle bir araya gelmesi planlanan heyet ayrõca Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Direktörü Elizabeth Sherwood- Randall, AB Dõşişleri ve Güvenlik Politikasõ Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardõmcõsõ Catherine Ashton, Amerikan-Türk Konseyi Başkanõ Richard Armitage ve TÜSİAD Washington Temsilcisi Abdullah Akyüz ile görüşecek. Thilo Sarrazin De Maiziere Azize Eudokia Ertuğrul Günay T.C. BÜYÜKCEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ MALIN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/2295 Tal. Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi ve özellikleri:TAPU KAYDI: Beylikdüzü ilçesi Kavaklõ köyü 150 ada 4 parselde kayõtlõ 4/408 arsa paylõ Al Blok 3. kat 8 No’lu bağõmsõz bölüm. NİTELİKLERİ: Satõşa konu taşõnmaz; Beylikdüzü ilçesi, Barõş Mahallesi, İzmir Caddesi, Kiraz Sokak, Mensuplar Sitesi’nde kâin. 150 ada, 4 No’lu parselde kayõtlõ. A-1 Blok kâgir bi- nanõn, 3 katta, 4/408 arsa payõna tefrikli (8) No’lu Meskenin tamamõdõr. Daire 3 oda, salon,, mutfak, banyo, WC, giriş holü ve 2 balkon hacimlerinden oluşmaktadõr. Salon cephesindeki bal- kon proje harici olarak daire içine dahil edilmiştir. Salon ve odalarda yer döşemesi ahşap parke, duvarlar saten boya, tavan kartonpiyerlidir. Banyo ve WC’de yer döşemesi seramik, duvarlar seramik, tavan kartonpiyeridir. Mutfakta yer döşemesi mermer, duvarlar saten boya, tavan kartonpiyerli olup dolaplar laminat, tezgâh mermerittir. Giriş holü ve koridorda yer döşemesi mer- mer, duvarlar saten yağlõ boya, tavan alçõpen asma tavandõr. Pencereler PVC doğrama ve çift camlõdõr. İç kapõlar ahşap, dõş kapõ çeliktir. Banyoda vitrifiye malzemesi olarak, lavabo, klozet, kabinli küvet mevcuttur. Dairede doğalgaz yakõtlõ kombi sistem petekli kalorifer tesisatõ kullanõlmaktadõr. Brüt alanõ takribi: 135 m2, net alanõ 113 m2 dir. İMAR DURUMU: Beylikdüzü Be- lediye Başkanlõğõ, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 20.04.2010 tarih, 1901 sayõlõ yazõsõna göre; Beylikdüzü ilçesi, Barõş Mahallesi, 150 ada, 4 No’lu parsel, 1/1000 ölçekli uygulama imar planõnda; kitle nizam, Hmax: 10-13-15 kat yapõlaşma şartõ ile “Konut” konut alanõnda kaldõğõ belirtilmiştir. KIYMETİ: 130.000,00 TL Birinci Satõş günü: 26/10/2010 11.00/11.10 Saatleri ara- sõnda İkinci Satõş günü: 05/11/2010 11.00/11.10 Saatleri arasõnda Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü adresinde 1)- Açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, Yukarõda yazõlõ yer ve saatler arasõnda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2)- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde nakit veya bu miktar kadar bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil ve- rilebilir. Satõştan mütevellit binde 4.95 ihale damga resmi, %1 KDV ile 1/2 tapu harç ve masraflarõ Alõcõya, 100,00 YTL için Yüzde 2 aşan kõsõm için yüzde 1 tellaliye resmi satõcõ (borçluya) ait olacaktõr. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3)- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ da- yanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi taktirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaştõrmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4)- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt fai- zinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5)- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği taktirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6)- Satõşa iştirak edenlerin Şartnameyi görjnüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sa- hipleri de dâhildir. Adlarõna tebligat yapõlamayan ilgililere gazete ilanõ tebligat yerine geçerlidir. Basõn: 63385 BAŞSAĞLIĞI Müzik Öğretmenimiz Muzaffer ALTAY’ı 23.09.2010 Perşembe günü kaybettik. Işıklar içinde yatsın. Eşi Yıldız Hanım’a ve Kastamonu Gölköylü Öğrencilerine Başsağlığı dileriz. Kastamonu Gölköylüler Vakfı Not: Cenazesi 24.09.2010 Cuma günü (bugün) öğle namazından sonra Beylikdüzü F.S. Mehmet Camisi’nden alınarak Büyükçekmece Mezarlığı’na defnedilecektir. BAŞSAĞLIĞI Dayım DURMUŞ SAĞ’ın eşi, yengem MÜNİRE SAĞ’ı kaybettik. Cenazesi bugün öğlen namazında Karacaahmet Sultan Dergâhı Cemevi’nde düzenlenecek törenin ardından defnedilecektir. Ailesine ve dostlarına başsağlığı dilerim. MEHMET ERZİNCAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle