19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada uyuyor. Sorunu üzerlerinden atmak için ne kadar açılınabilirse o kadar açılmayı kafaya koymuşlar. Bu yolda kimi açıklanmayan, dile getirilmeyen formüllerin açılmasını da göze almışlar. Beraberinde Türkiye’nin ortak değerlerinden uzaklaşmayı getirse de “biz yaptık oldu” deyip işi pişkinliğe vurmayı da bir “politika” olarak bellemişler. Geçen yıl, açılımın başında şu uyarıyı yapmıştık: Örneğin denizde ilerlemek de bir açılımdır, açılmadır. Ama bu yolla karadan da uzaklaşırsınız. Aman bu açılımla birbirimizden uzaklaşmayalım... Geçen yılki uyarımız arşivlerde, bugün geldiğimiz nokta ortada. Hatay, Türkiye’nin bir arada yaşama kültürünün serasıydı. Hâlâ da öyle. Ancak, Hatay da Türkiye’nin bir parçası, ülkenin genelinden elbette etkileniyor. Dörtyol ilçesinde meydana gelen olaylar, içinde bulunduğumuz ortamı anlatmak bağlamında şöyle özetlenebilir: Ülkeyi Dörtyol ağzına getirdiler! Öteden beri Türkiye’nin iç güvenliğine bakışta anafikrim şu olmuştur: Önce Türkiye’nin birliği, sonra Avrupa Birliği ve öteki birlikler. Türkiye’de karar verme, yönlendirme noktalarında olan herkesin birinci sorumluluğu, artık iç düşman üretilmemesi için çaba harcamaktır. Hükümetin açılım politikası buna hizmet edemezdi. Çünkü başlangıcı, kurgulanışı yanlıştı. Kamuoyunda açılım bir paket olarak algılandı. Zaman zaman içinin doldurulması da sanatçılardan, sporculardan, kadınlardan istendi. Hükümetinki paket değildi. Poşetti, açılım poşeti. Benzetmeyi anayasa değişikliğine uyarlamak gerekirse; referanduma sunulan da bir anayasa poşeti... Çok ünlü, kaliteli, pahalı bir mağazaya girdiniz. Dediniz ki: “Ben sizden ürün almayacağım ama mümkünse bir poşetinizi verin... Şöyle kocaman olsun...” Aldınız poşeti, içine evinizde, elinizde olanlardan bir şeyler koydunuz, poşetin üzerindeki markayı göstererek hava atıyorsunuz: “En kaliteli ürün bende!” Bu ne kadar gerçeksiyse hükümetin anayasa açılımı da iç barış açılımı da bütün dış açılımları da o kadar gerçekçi. 12 Eylül sadece anayasa değişikliği poşetinin oylanacağı gün değildir. Bütün bu ikiyüzlü politikalara hayır deme günüdür. Memleketi Dörtyol ağzına getirdiler... Ödümüzü ağzımıza getirdiler... Buna hayır deyin! [email protected] SAYFA 12 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Ağustos Oslo Y 22 Helsinki B 22 Stockholm B 24 Londra Y 19 AmsterdamY 18 Brüksel PB 19 Paris PB 22 Bonn Y 24 Münih Y 22 Berlin Y 26 BudapeştePB 29 Madrid B 32 Viyana PB 28 Belgrad PB 31 Sofya Y 28 Roma PB 25 Atina A 34 Zürih Y 20 Moskova PB 30 Aşkabat B 34 Taşkent A 35 Bakû B 36 Bişkek A 30 Tiflis B 37 Kahire A 35 Şam B 39 İstanbul A 33 Edirne A 37 Kocaeli A 36 Çanakkale A 36 İzmir A 36 Manisa A 41 Denizli A 39 Zonguldak PB 30 Sinop PB 30 Samsun A 33 Trabzon Y 31 Giresun A 33 Ankara A 37 Eskişehir A 36 Konya A 35 Sıvas A 34 Antalya A 35 Adana A 36 Mersin A 34 Diyarbakır A 41 Şanlıurfa A 41 Mardin A 37 Siirt A 39 Hakkâri PB 33 Van PB 28 Kars Y 27 Ülkemizin ku- zeydoğu kesimleri parçalı çok bulutlu; Trabzon, Bayburt, Rize, Artvin ile Do- ğu Anadolu’nun kuzeydoğusu kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sa- ğanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı mevsim normallerinin üze- rinde seyredecek. PKK’den hain tuzak DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõrnak’õn İdil ilçesi ile Mardin’in Midyat ilçesi arasõndaki Mağara Mevkisi’nden geçen, ön- ceki gece teröristlerce yakõlan BOTAŞ’a ait petrol boru hattõ ya- kõnlarõnda, askerleri tuzağa dü- şürmek için döşenmiş iki ayrõ bomba düzeneği tespit edildi. Şõrnak’õn İdil ile Mardin’in Midyat ilçeleri arasõndan geçen BOTAŞ’a ait Kerkük-Yumurtalõk petrol hattõna PKK’li teröristler önceki gece sabotaj düzenledi. Boru hattõndaki şiddetli patla- mayla birlikte yoldan geçen iki araç alevler içinde kaldõ. Araç- larda bulunan 2 kişi yanarak can verdi, 1 kişi ise yaralandõ. Şõrnak İl Jandarma Komutanõ Albay Fa- ruk Bal’õn da katõldõğõ incele- meler sõrasõnda teröristlerin, olay sonrasõnda bölgeye gidecek gü- venlik güçlerine yönelik 2 mayõ- nõ da tuzakladõğõ belirlendi. Ma- yõnlar, bomba uzmanlarõ tarafõn- dan etkisiz hale getirildi. Öte yandan gece boyu alev alev yanan boru hattõndaki yangõn, itfaiye ekiplerinin çabalarõ sonu- cunda kontrol altõna alõndõ. BO- TAŞ yetkilileri, patlamanõn mey- dana geldiği bölgede onarõm ça- lõşmalarõnõn 10 gün süreceğini belirtti. Patlama sõrasõnda yoldan geçerken otomobillerinin alev al- masõ sonucu yaşamlarõnõ yitiren asansör tamircileri İslam Aslan ve Tacettin Demir’e otopsi ya- põlacağõ belirtilirken ağõr yarala- nan İbrahim Gemalmaz’õn ise tedavi için Ankara’daki bir has- taneye sevk edildiği bildirildi. Son anda kurtuldu Boru hattõna düzenlenen sal- dõrõdan birkaç saat önce hattõn bu- lunduğu yolun 33. kilometresin- de başka bir saldõrõ daha gerçek- leştiği belirlendi. Şõrnak’õn Ka- ralar Belde Belediye Başkanõ AKP’li Halef İnan’õn bölgeden geçişi sõrasõnda önceden yola döşenen el yapõmõ patlayõcõ infi- lak ettirildi. İnan’õn saldõrõdan son anda kurtulduğu, aracõnda ha- sar meydana geldiği bildirildi. Çocuk Tepesi’nde çatışma Öte yandan Hakkâri’nin Irak sõ- nõrõnda bulunan Çukurca İlçesi Kazan Vadisi’nin üst bölgesi olan Çocuk Tepesi’nde konuşlu aske- ri birliğe dün akşam saatlerinde PKK’li teroristler tarafõndan taciz ateşi açõldõ. Güvenlik güçlerinin de anõnda karşõlõk verdiği çatõşma geç saatlere kadar sürdü. Yardõmlaşma Vakfõ, sõcaklõğõn 40 derecenin üstünde olduğu Gaziantep’te kömür dağõttõ Referandum kömürü BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP - Sosyal Yar- dõmlaşma ve Dayanõşma Vak- fõ, hava sõcaklõğõnõn 40 derece- nin üstünde olduğu Gazian- tep’te kömür dağõttõ. CHP ve MHP yöneticileri referandum öncesi dağõtõlan kömürü “rüş- vet” olarak nitelendirirken Şa- hinbey Kaymakamõ Ali Çınar ise kömür dağõtõmõnõn her yõl yapõldõğõnõ savundu. Gaziantep Valiliği Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Vakfõ, kömür yardõmõ fişi olan yurttaşlara aile başõna 650 kilo kömür dağõttõ. Yurttaşlar, ma- halle muhtarlõklarõnõn önünde uzun kuyruklar oluşturdu. CHP Gaziantep İl Başkanõ avukat Hasan Öztürkmen, kö- mür yardõmõnõn zamanlamasõ- na dikkat çekerek, “AKP her zamanki gibi rüşvet ve bazen tehditle oy alma taktiğine yi- ne başlamıştır. Yaşanılan en yüksek sıcaklıkta vatandaş- lara kömür dağıtımı, açıkça anayasa referandumunda va- tandaşın oyunu etkilemeye yönelik rüşvettir. Ama Türk halkının bu aldatmaca ve kandırmaya gelmeyeceğine ve özgür idaresi ile oy vere- ceğine inanıyorum” dedi. CHP İl Sekreteri Ali Şimşek de “Tunceli’de kışın buzdo- labı dağıttılar şimdi temmuz sığacında kömür dağıtıyor- lar. Aynı zihniyet. Başbakan geliyor pazar günü, ondan önce de halkın aklını çalmak için yapılan bir iş. En yüksek sıcaklıkta vatandaşlara kö- mür dağıtımı, açıkça anayasa referandumunda vatandaşın oyunu etkilemeye yönelik rüş- vettir” diye konuştu. MHP İl Başkanõ Mehmet Özdemir de şunlarõ söyledi: “AKP bunu 2007 seçimle- rinde de yapmıştır. İhtiyaç sa- hibi vatandaşlara yardım et- mek sosyal devletin gereğidir. Fakat referandum öncesi ol- ması bu yardımların art ni- yetli yapıldığını göstermekte- dir. Ülkemiz bunları hak et- miyor.” Fotoğrafposta.com.tr’denalınmıştır. EDİRNE (Cumhu- riyet) - Milli Eğitim Ba- kanõ Nimet Çubuk- çu’nun Edirne Valiliği ziyareti sõrasõnda yerel gazete muhabiri Sev- can Kalıpçinden’in eği- lerek fotoğraf çekmesi üzerine Çubukçu’nun koruma polisinin “Ba- kanın fotoğrafını çö- melerek çekemezsin. Etek boyunu mu çeki- yorsun. Sil o fotoğrafı” dediği belirtildi. Edirne Ticaret Odasõ konferans salonunda si- vil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Çubukçu, referandumda anayasa değişikliği paketinin ka- bul göreceğini söyledi. 27 Mayõs 1980 ihtila- linde 15 yaşõnda oldu- ğunu ifade eden Çu- bukçu, “O gün yarı ço- cuktum, darbeyi ya- şadım. Bugün 2010 yı- lında üniversite mezu- nu çocuğu olan bir an- ne olarak hâlâ böyle ihtimaller olan bir ül- kede yaşamak istemi- yorum” dedi. Edirne Valiliği’ni zi- yareti sõrasõnda gazete- cilere açõklama yapan Çubukçu, kentte eğitim yatõrõmlarõyla ilgili bil- gi verdi. Çubukçu, ga- zetecilerin Çorlu’da okula kitap taşõrken kalp krizinden ölen sözleş- meli öğretmen Ahmet Fazlı Elçi’yle ilgili so- rulara “Bu konuda açıklama yaptım” di- yerek yanõt vermedi. Ba- kan Çubukçu, daha son- ra Yõldõrõm Hacõsarraf Mahallesi’ndeki bir kah- vede Roman yurttaşlarõ ziyaret etti. İHD: Soysal serbest bırakılsın İstanbul Haber Servisi - Diyarbakır D Tipi Ceza- evi’nde tutuklu bulunan ve lenf kanseri teşhisi ko- nulan Nurettin Soysal’ın sağlık durumunun kritik olmasına karşın tahliye edilmemesi protesto edildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üye- leri, dün Galatasaray Meydanı’nda bir araya gele- rek, Nurettin Soysal’ın serbest bırakılmasını istedi. Fotoğraf:BERFİNÇAKIN GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Artık bu soruya, evet yargı gerçekten bağımsızdır, yasalardan başka hiçbir gücün, örneğin; iktidarın etkisinde kalmayan anayasal bir erktir diye yanıt veremiyorum.. İki aylık aradan sonra yeniden başlayan Ergenekon davasında kardeşlerimiz, meslektaşlarımız gazetecilik yapmaktan sanık Mustafa Balbay’la Tuncay Özkan’ın mahkeme heyetine konuşmaları, iktidarın siyasallaşmadığını söylediği yargıya ve yargıyı etkileyen siyasal güce haklı bir isyandır, isyannn! Artık gözlerimizi açalım. İdare-i maslahatçılığı, yargıyı incitmemeyi, yargıyı tartışmaların dışında tutmayı bir yana bırakalım. YAŞ toplantıları sırasında izlediklerimiz, önceki gün Ergenekon davasında yaşanan isyan, yargı erkinin ne hallerde olduğunun kanıtıdır. Örnek aramaya gerek yok. AKP iktidarının KK Komutanı olmasını istemediğini açıkladığı gün, Org. Iğsız, internet andıcı davasında şüpheli olarak savcılığa davet edildi. YAŞ toplantılarından birkaç gün önce mahkeme, aralarında terfi bekleyenlerin bulunduğu 102 muvazzaf ve emekli subayın “kaçak sanık” olarak yakalandıkları yerde derdest edilmesine karar verdi. Bu iki yargı kararı YAŞ toplantılarına damgasını vurdu. Bu arada kaçak sanıkların mahkeme kararına itirazları şu veya bu nedenle, yok evrak savcılığa geldi, gelmedi gibi söylemlerle bir türlü karara bağlanamadı. Ne zamana kadar? Bir başka mahkemenin, AKP’nin YAŞ’ta istekleri yerine getirildikten, “kaçak sanık” oldukları iddia edilenlerin terfilerini engelledikten sonra, hayret ve şaşkınlık uyandıran... kaçak sanıkların yakalanmalarını kaldıran kararına kadar... Sonuç kamuoyunda gereken damgayı yedi: Askerden gelen baskı, askeri yatıştırmak ve hükümetin zaten istediği sonuçları elde ettiği için artık kaçak sanık yok! Açık seçik söyleyelim: Yargının hükümete koşut kararları düpedüz iktidarın siyasal amaçlarına hizmet etmektir. Yargının bağımsız karar verdiği artık inandırıcı değildir. Kaçınılmaz sonuç: Balbay-Tuncay Özkan- rektörler-gazeteciler hükümetin isteği doğrultusunda içeride tutuluyor, tahliye edilmiyorlar. Zaten Ergenekon davasında RTE savcı olduğunu ilan etmemiş miydi? Görünen şu: “Savcı” kâh yakalanma kararı çıkarıyor, kâh yakalanma kararının kaldırılmasını istiyor... ...kâh tahliyeleri reddettiriyor. Önceki gün, 504 gündür mahpus Mustafa Balbay ile iki yıldır yatan Tuncay Özkan bu gerçeği hâkimlerin yüzüne haykırdı. YAŞ günlerinde yaşananlar öylesine örneklerdir ki… gerçeğin üstünü örtmek artık olanaksız. Orgeneral Iğsız’a uygulama ve 101 asker hakkındaki yakalanma kararını kaldırış nedeni yadsınabilinir mi? Hükümetin yargı kararıyla yürüttüğü siyasal bir manevra. Asker serbest. Arkalarında asker olmayan, hükümetle pazarlık gücü (isteği de) bulunmayan ama Balbay, Özkan, rektörler Haberal ve Hilmioğlu’nun ve diğer gazetecilerin cezaya dönüşen tutukluluğu devam ediyor. Ne delilleri karartma ne de kaçma olasılığı olan, yeni delillerle kuvvetli şüphe altında bulunmayan Balbay’la Tuncay’ın, gazetecilerin, rektörlerin hâlâ içeride tutulması tek bir nedene bağlanabilir: Hükümet, Silivri’de tahliyelere karşı çıkıyor. Hukuk, insan hakları, AİHM kararları… hükümetin (kendini savcı ilan eden RTE’nin) umurunda değil ve: Ne yazık ki durum delil-kanıt aramaya gerek görmedik ölçüde ortada: Cumhuriyetin temel erklerinden yargı, hükümetle adeta aynı kulvarda koşuyor… Kanun kanun diye kanunlar, kurallar tepeleniyor! Referandum sürecinde bir başka gelişme daha dikkat çekiyor. İki muhalefet partisi anayasa paketine neden karşı? Yargı erkini AKP’nin egemenliğine alacağı için… Peki ama yargının siyasal doğrultudaki kanıtlanan davranışları üzerine… aylardır dünya âlem hukuk adamlarının Silivri’deki uygulamalara, rastlanmadığını ilan ettikleri Ergenekon adındaki aslı faslı yok bir davanın üzerine neden gitmiyorlar? Artık eylem zamanı. Muhalefet partileri tarihlerinde bir kez olsun bir araya gelerek… Silivri’de, hatta mahkemenin görüldüğü yüksek duvarların önünde neden bir miting düzenlemezler?.. İkide bir RTE’yi Yüce Divan’a göndereceğini söyleyen iki muhalefet partisi lideri… yasaları diledikleri gibi siyasal etkilerle yorumlayıp karar verenlerin de gün gelip sorgulanabileceklerini niçin söyleyemiyorlar? Böyle yönetilen bir ülkede yaşadığım için utanıyorum! Muhabire etek azarı BOTAŞ’a ait petrol boru hattına sabotaj düzenleyerek 2 kişiyi öldüren teröristlerin olayın ardından bölgeye gelecek güvenlik güçlerine mayınlı pusu kurduğu belirlendi Telekulak davasında 113 yıl hapis istemi İstanbul Haber Servisi - Bir suç örgütünün yasadõşõ dinleme yaptõğõ iddiasõna ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tara- fõndan yürütülen soruşturma kapsamõnda eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’in de aralarõnda bulun- duğu 29 kişi hakkõnda kovuş- turmaya yer olmadõğõna karar ve- rilirken 35 kişi hakkõnda ise id- dianame düzenlendi. Dilmen’in eski futbolcu Tanju Çolak, eşi Ayşenur Dilmen ve sevgili ol- duğu öne sürülen Nilay Yıl- maz’õn şikâyetçi olmamasõ so- nucu kurtulduğu belirtildi. Telekulak soruşturmasõnõ yü- rüten savcõ Hakan Karaali, Rõdvan Dilmen’in de aralarõnda bulunduğu 29 kişi hakkõnda da- va açõlmasõna yer olmadõğõna da- ir karar verdi. 100 sayfalõk id- dianamenin İstanbul 11’inci Ağõr Ceza Mahkemesi’nce kabul edil- mesi ile aralarõnda işadamõ Ah- met Kaşıbeyaz, Erol Güral, Rı- za Güral ve Çeşme Sheraton Oteli’nin ortaklarõndan Adil Di- lek’in de bulunduğu 35 sanõk hakkõnda ise 1 yõl ile 113 yõl ara- sõnda değişen hapis cezasõ iste- miyle dava açõldõ. Karaali, Rõdvan Dilmen ile sa- nõklardan Mehmet Yanık ara- sõndaki görüşme döküm içerik- lerinden, Nilay Yõlmaz’õn özel hayatõnõn gizliliğinin ihlal edil- diği kanaatinin doğduğunu ancak Yõlmaz’õn şikâyetçi olmadõğõnõ belirtti. Eski futbolcu Çolak’õn ise haberleşmenin gizliliğini ih- lali nedeniyle şüpheli Dil- men’den şikâyetçi olmadõğõnõ ifade eden savcõ Hakan Karaali, Çolak’õn eylem nedeniyle Meh- met Yanõk ve Fatih Bilir’den şi- kâyetçi olduğunu kaydetti. RIDVAN DİLMEN YARGILANMAYACAK ‘Tarlabaşı’nı ‘yedirme’ projesi’ CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, Tarlaba- şı’nda Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’ın damadının yönetici olduğu Gap İnşaat tarafından yürütülen “Kent- sel Dönüşüm” projesini eleş- tirerek, “Tarlabaşı yenileme projesi aslında Tarlabaşı’nı damat beye yedirme projesi- dir” dedi. Proje nedeniyle ev- leri yıkılma riskiyle karşı karşıya kalan yurttaşlarla birlikte Tarlabaşı Bulva- rı’nda bir basın açıklaması düzenleyen Şimşek, “Bir yan- dan İstanbul 2010 Kültür Başkenti Projesi yapılıp tril- yonlar harcanırken diğer yandan dünyada sayılı örneği kalmış eserleri ranta kurban etmek, Başbakan’ın damadı- nı ne kadar sevdiğine somut bir örnektir” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle