Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
uyuyor. Sorunu üzerlerinden atmak için ne kadar
açılınabilirse o kadar açılmayı kafaya koymuşlar.
Bu yolda kimi açıklanmayan, dile getirilmeyen
formüllerin açılmasını da göze almışlar.
Beraberinde Türkiye’nin ortak değerlerinden
uzaklaşmayı getirse de “biz yaptık oldu” deyip işi
pişkinliğe vurmayı da bir “politika” olarak
bellemişler.
Geçen yıl, açılımın başında şu uyarıyı yapmıştık:
Örneğin denizde ilerlemek de bir açılımdır,
açılmadır. Ama bu yolla karadan da uzaklaşırsınız.
Aman bu açılımla birbirimizden uzaklaşmayalım...
Geçen yılki uyarımız arşivlerde, bugün
geldiğimiz nokta ortada.
Hatay, Türkiye’nin bir arada yaşama kültürünün
serasıydı. Hâlâ da öyle. Ancak, Hatay da
Türkiye’nin bir parçası, ülkenin genelinden elbette
etkileniyor.
Dörtyol ilçesinde meydana gelen olaylar, içinde
bulunduğumuz ortamı anlatmak bağlamında şöyle
özetlenebilir:
Ülkeyi Dörtyol ağzına getirdiler!
Öteden beri Türkiye’nin iç güvenliğine bakışta
anafikrim şu olmuştur:
Önce Türkiye’nin birliği, sonra Avrupa Birliği ve
öteki birlikler. Türkiye’de karar verme,
yönlendirme noktalarında olan herkesin birinci
sorumluluğu, artık iç düşman üretilmemesi için
çaba harcamaktır.
Hükümetin açılım politikası buna hizmet
edemezdi. Çünkü başlangıcı, kurgulanışı yanlıştı.
Kamuoyunda açılım bir paket olarak algılandı.
Zaman zaman içinin doldurulması da
sanatçılardan, sporculardan, kadınlardan istendi.
Hükümetinki paket değildi. Poşetti, açılım
poşeti.
Benzetmeyi anayasa değişikliğine uyarlamak
gerekirse; referanduma sunulan da bir anayasa
poşeti...
Çok ünlü, kaliteli, pahalı bir mağazaya girdiniz.
Dediniz ki:
“Ben sizden ürün almayacağım ama mümkünse
bir poşetinizi verin... Şöyle kocaman olsun...”
Aldınız poşeti, içine evinizde, elinizde
olanlardan bir şeyler koydunuz, poşetin
üzerindeki markayı göstererek hava atıyorsunuz:
“En kaliteli ürün bende!”
Bu ne kadar gerçeksiyse hükümetin anayasa
açılımı da iç barış açılımı da bütün dış açılımları da
o kadar gerçekçi.
12 Eylül sadece anayasa değişikliği poşetinin
oylanacağı gün değildir. Bütün bu ikiyüzlü
politikalara hayır deme günüdür.
Memleketi Dörtyol ağzına getirdiler...
Ödümüzü ağzımıza getirdiler...
Buna hayır deyin!
[email protected]
SAYFA 12 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Ağustos
Oslo Y 22
Helsinki B 22
Stockholm B 24
Londra Y 19
AmsterdamY 18
Brüksel PB 19
Paris PB 22
Bonn Y 24
Münih Y 22
Berlin Y 26
BudapeştePB 29
Madrid B 32
Viyana PB 28
Belgrad PB 31
Sofya Y 28
Roma PB 25
Atina A 34
Zürih Y 20
Moskova PB 30
Aşkabat B 34
Taşkent A 35
Bakû B 36
Bişkek A 30
Tiflis B 37
Kahire A 35
Şam B 39
İstanbul A 33
Edirne A 37
Kocaeli A 36
Çanakkale A 36
İzmir A 36
Manisa A 41
Denizli A 39
Zonguldak PB 30
Sinop PB 30
Samsun A 33
Trabzon Y 31
Giresun A 33
Ankara A 37
Eskişehir A 36
Konya A 35
Sıvas A 34
Antalya A 35
Adana A 36
Mersin A 34
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 41
Mardin A 37
Siirt A 39
Hakkâri PB 33
Van PB 28
Kars Y 27
Ülkemizin ku-
zeydoğu kesimleri
parçalı çok bulutlu;
Trabzon, Bayburt,
Rize, Artvin ile Do-
ğu Anadolu’nun
kuzeydoğusu kısa
süreli sağanak ve
gök gürültülü sa-
ğanak diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığı mevsim
normallerinin üze-
rinde seyredecek.
PKK’den
hain tuzak
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Şõrnak’õn İdil ilçesi ile
Mardin’in Midyat ilçesi arasõndaki
Mağara Mevkisi’nden geçen, ön-
ceki gece teröristlerce yakõlan
BOTAŞ’a ait petrol boru hattõ ya-
kõnlarõnda, askerleri tuzağa dü-
şürmek için döşenmiş iki ayrõ
bomba düzeneği tespit edildi.
Şõrnak’õn İdil ile Mardin’in
Midyat ilçeleri arasõndan geçen
BOTAŞ’a ait Kerkük-Yumurtalõk
petrol hattõna PKK’li teröristler
önceki gece sabotaj düzenledi.
Boru hattõndaki şiddetli patla-
mayla birlikte yoldan geçen iki
araç alevler içinde kaldõ. Araç-
larda bulunan 2 kişi yanarak can
verdi, 1 kişi ise yaralandõ. Şõrnak
İl Jandarma Komutanõ Albay Fa-
ruk Bal’õn da katõldõğõ incele-
meler sõrasõnda teröristlerin, olay
sonrasõnda bölgeye gidecek gü-
venlik güçlerine yönelik 2 mayõ-
nõ da tuzakladõğõ belirlendi. Ma-
yõnlar, bomba uzmanlarõ tarafõn-
dan etkisiz hale getirildi.
Öte yandan gece boyu alev
alev yanan boru hattõndaki yangõn,
itfaiye ekiplerinin çabalarõ sonu-
cunda kontrol altõna alõndõ. BO-
TAŞ yetkilileri, patlamanõn mey-
dana geldiği bölgede onarõm ça-
lõşmalarõnõn 10 gün süreceğini
belirtti. Patlama sõrasõnda yoldan
geçerken otomobillerinin alev al-
masõ sonucu yaşamlarõnõ yitiren
asansör tamircileri İslam Aslan
ve Tacettin Demir’e otopsi ya-
põlacağõ belirtilirken ağõr yarala-
nan İbrahim Gemalmaz’õn ise
tedavi için Ankara’daki bir has-
taneye sevk edildiği bildirildi.
Son anda kurtuldu
Boru hattõna düzenlenen sal-
dõrõdan birkaç saat önce hattõn bu-
lunduğu yolun 33. kilometresin-
de başka bir saldõrõ daha gerçek-
leştiği belirlendi. Şõrnak’õn Ka-
ralar Belde Belediye Başkanõ
AKP’li Halef İnan’õn bölgeden
geçişi sõrasõnda önceden yola
döşenen el yapõmõ patlayõcõ infi-
lak ettirildi. İnan’õn saldõrõdan
son anda kurtulduğu, aracõnda ha-
sar meydana geldiği bildirildi.
Çocuk Tepesi’nde çatışma
Öte yandan Hakkâri’nin Irak sõ-
nõrõnda bulunan Çukurca İlçesi
Kazan Vadisi’nin üst bölgesi olan
Çocuk Tepesi’nde konuşlu aske-
ri birliğe dün akşam saatlerinde
PKK’li teroristler tarafõndan taciz
ateşi açõldõ. Güvenlik güçlerinin
de anõnda karşõlõk verdiği çatõşma
geç saatlere kadar sürdü.
Yardõmlaşma Vakfõ, sõcaklõğõn 40 derecenin üstünde olduğu Gaziantep’te kömür dağõttõ
Referandum kömürü
BEKİR ŞAHİN
GAZİANTEP - Sosyal Yar-
dõmlaşma ve Dayanõşma Vak-
fõ, hava sõcaklõğõnõn 40 derece-
nin üstünde olduğu Gazian-
tep’te kömür dağõttõ. CHP ve
MHP yöneticileri referandum
öncesi dağõtõlan kömürü “rüş-
vet” olarak nitelendirirken Şa-
hinbey Kaymakamõ Ali Çınar
ise kömür dağõtõmõnõn her yõl
yapõldõğõnõ savundu.
Gaziantep Valiliği Sosyal
Yardõmlaşma ve Dayanõşma
Vakfõ, kömür yardõmõ fişi olan
yurttaşlara aile başõna 650 kilo
kömür dağõttõ. Yurttaşlar, ma-
halle muhtarlõklarõnõn önünde
uzun kuyruklar oluşturdu.
CHP Gaziantep İl Başkanõ
avukat Hasan Öztürkmen, kö-
mür yardõmõnõn zamanlamasõ-
na dikkat çekerek, “AKP her
zamanki gibi rüşvet ve bazen
tehditle oy alma taktiğine yi-
ne başlamıştır. Yaşanılan en
yüksek sıcaklıkta vatandaş-
lara kömür dağıtımı, açıkça
anayasa referandumunda va-
tandaşın oyunu etkilemeye
yönelik rüşvettir. Ama Türk
halkının bu aldatmaca ve
kandırmaya gelmeyeceğine
ve özgür idaresi ile oy vere-
ceğine inanıyorum” dedi.
CHP İl Sekreteri Ali Şimşek
de “Tunceli’de kışın buzdo-
labı dağıttılar şimdi temmuz
sığacında kömür dağıtıyor-
lar. Aynı zihniyet. Başbakan
geliyor pazar günü, ondan
önce de halkın aklını çalmak
için yapılan bir iş. En yüksek
sıcaklıkta vatandaşlara kö-
mür dağıtımı, açıkça anayasa
referandumunda vatandaşın
oyunu etkilemeye yönelik rüş-
vettir” diye konuştu.
MHP İl Başkanõ Mehmet
Özdemir de şunlarõ söyledi:
“AKP bunu 2007 seçimle-
rinde de yapmıştır. İhtiyaç sa-
hibi vatandaşlara yardım et-
mek sosyal devletin gereğidir.
Fakat referandum öncesi ol-
ması bu yardımların art ni-
yetli yapıldığını göstermekte-
dir. Ülkemiz bunları hak et-
miyor.”
Fotoğrafposta.com.tr’denalınmıştır.
EDİRNE (Cumhu-
riyet) - Milli Eğitim Ba-
kanõ Nimet Çubuk-
çu’nun Edirne Valiliği
ziyareti sõrasõnda yerel
gazete muhabiri Sev-
can Kalıpçinden’in eği-
lerek fotoğraf çekmesi
üzerine Çubukçu’nun
koruma polisinin “Ba-
kanın fotoğrafını çö-
melerek çekemezsin.
Etek boyunu mu çeki-
yorsun. Sil o fotoğrafı”
dediği belirtildi.
Edirne Ticaret Odasõ
konferans salonunda si-
vil toplum örgütlerinin
temsilcileriyle bir araya
gelen Bakan Çubukçu,
referandumda anayasa
değişikliği paketinin ka-
bul göreceğini söyledi.
27 Mayõs 1980 ihtila-
linde 15 yaşõnda oldu-
ğunu ifade eden Çu-
bukçu, “O gün yarı ço-
cuktum, darbeyi ya-
şadım. Bugün 2010 yı-
lında üniversite mezu-
nu çocuğu olan bir an-
ne olarak hâlâ böyle
ihtimaller olan bir ül-
kede yaşamak istemi-
yorum” dedi.
Edirne Valiliği’ni zi-
yareti sõrasõnda gazete-
cilere açõklama yapan
Çubukçu, kentte eğitim
yatõrõmlarõyla ilgili bil-
gi verdi. Çubukçu, ga-
zetecilerin Çorlu’da
okula kitap taşõrken kalp
krizinden ölen sözleş-
meli öğretmen Ahmet
Fazlı Elçi’yle ilgili so-
rulara “Bu konuda
açıklama yaptım” di-
yerek yanõt vermedi. Ba-
kan Çubukçu, daha son-
ra Yõldõrõm Hacõsarraf
Mahallesi’ndeki bir kah-
vede Roman yurttaşlarõ
ziyaret etti.
İHD: Soysal serbest bırakılsın
İstanbul Haber Servisi - Diyarbakır D Tipi Ceza-
evi’nde tutuklu bulunan ve lenf kanseri teşhisi ko-
nulan Nurettin Soysal’ın sağlık durumunun kritik
olmasına karşın tahliye edilmemesi protesto edildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üye-
leri, dün Galatasaray Meydanı’nda bir araya gele-
rek, Nurettin Soysal’ın serbest bırakılmasını istedi.
Fotoğraf:BERFİNÇAKIN
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Artık bu soruya, evet yargı gerçekten
bağımsızdır, yasalardan başka hiçbir gücün,
örneğin; iktidarın etkisinde kalmayan anayasal
bir erktir diye yanıt veremiyorum..
İki aylık aradan sonra yeniden başlayan
Ergenekon davasında kardeşlerimiz,
meslektaşlarımız gazetecilik yapmaktan sanık
Mustafa Balbay’la Tuncay Özkan’ın
mahkeme heyetine konuşmaları, iktidarın
siyasallaşmadığını söylediği yargıya ve yargıyı
etkileyen siyasal güce haklı bir isyandır,
isyannn!
Artık gözlerimizi açalım. İdare-i
maslahatçılığı, yargıyı incitmemeyi, yargıyı
tartışmaların dışında tutmayı bir yana bırakalım.
YAŞ toplantıları sırasında izlediklerimiz,
önceki gün Ergenekon davasında yaşanan
isyan, yargı erkinin ne hallerde olduğunun
kanıtıdır.
Örnek aramaya gerek yok.
AKP iktidarının KK Komutanı olmasını
istemediğini açıkladığı gün, Org. Iğsız, internet
andıcı davasında şüpheli olarak savcılığa davet
edildi.
YAŞ toplantılarından birkaç gün önce
mahkeme, aralarında terfi bekleyenlerin
bulunduğu 102 muvazzaf ve emekli subayın
“kaçak sanık” olarak yakalandıkları yerde
derdest edilmesine karar verdi.
Bu iki yargı kararı YAŞ toplantılarına
damgasını vurdu. Bu arada kaçak sanıkların
mahkeme kararına itirazları şu veya bu nedenle,
yok evrak savcılığa geldi, gelmedi gibi
söylemlerle bir türlü karara bağlanamadı.
Ne zamana kadar? Bir başka mahkemenin,
AKP’nin YAŞ’ta istekleri yerine getirildikten,
“kaçak sanık” oldukları iddia edilenlerin
terfilerini engelledikten sonra, hayret ve
şaşkınlık uyandıran... kaçak sanıkların
yakalanmalarını kaldıran kararına kadar...
Sonuç kamuoyunda gereken damgayı yedi:
Askerden gelen baskı, askeri yatıştırmak ve
hükümetin zaten istediği sonuçları elde ettiği
için artık kaçak sanık yok!
Açık seçik söyleyelim: Yargının hükümete
koşut kararları düpedüz iktidarın siyasal
amaçlarına hizmet etmektir.
Yargının bağımsız karar verdiği artık inandırıcı
değildir.
Kaçınılmaz sonuç: Balbay-Tuncay Özkan-
rektörler-gazeteciler hükümetin isteği
doğrultusunda içeride tutuluyor, tahliye
edilmiyorlar.
Zaten Ergenekon davasında RTE savcı
olduğunu ilan etmemiş miydi?
Görünen şu: “Savcı” kâh yakalanma kararı
çıkarıyor, kâh yakalanma kararının kaldırılmasını
istiyor...
...kâh tahliyeleri reddettiriyor.
Önceki gün, 504 gündür mahpus Mustafa
Balbay ile iki yıldır yatan Tuncay Özkan bu
gerçeği hâkimlerin yüzüne haykırdı.
YAŞ günlerinde yaşananlar öylesine
örneklerdir ki… gerçeğin üstünü örtmek artık
olanaksız. Orgeneral Iğsız’a uygulama ve 101
asker hakkındaki yakalanma kararını kaldırış
nedeni yadsınabilinir mi?
Hükümetin yargı kararıyla yürüttüğü siyasal
bir manevra.
Asker serbest. Arkalarında asker olmayan,
hükümetle pazarlık gücü (isteği de)
bulunmayan ama Balbay, Özkan, rektörler
Haberal ve Hilmioğlu’nun ve diğer
gazetecilerin cezaya dönüşen tutukluluğu
devam ediyor.
Ne delilleri karartma ne de kaçma olasılığı
olan, yeni delillerle kuvvetli şüphe altında
bulunmayan Balbay’la Tuncay’ın, gazetecilerin,
rektörlerin hâlâ içeride tutulması tek bir nedene
bağlanabilir:
Hükümet, Silivri’de tahliyelere karşı çıkıyor.
Hukuk, insan hakları, AİHM kararları…
hükümetin (kendini savcı ilan eden RTE’nin)
umurunda değil ve:
Ne yazık ki durum delil-kanıt aramaya gerek
görmedik ölçüde ortada: Cumhuriyetin temel
erklerinden yargı, hükümetle adeta aynı
kulvarda koşuyor… Kanun kanun diye
kanunlar, kurallar tepeleniyor!
Referandum sürecinde bir başka gelişme
daha dikkat çekiyor.
İki muhalefet partisi anayasa paketine neden
karşı? Yargı erkini AKP’nin egemenliğine
alacağı için…
Peki ama yargının siyasal doğrultudaki
kanıtlanan davranışları üzerine… aylardır dünya
âlem hukuk adamlarının Silivri’deki
uygulamalara, rastlanmadığını ilan ettikleri
Ergenekon adındaki aslı faslı yok bir davanın
üzerine neden gitmiyorlar?
Artık eylem zamanı. Muhalefet partileri
tarihlerinde bir kez olsun bir araya gelerek…
Silivri’de, hatta mahkemenin görüldüğü yüksek
duvarların önünde neden bir miting
düzenlemezler?..
İkide bir RTE’yi Yüce Divan’a göndereceğini
söyleyen iki muhalefet partisi lideri… yasaları
diledikleri gibi siyasal etkilerle yorumlayıp karar
verenlerin de gün gelip sorgulanabileceklerini
niçin söyleyemiyorlar?
Böyle yönetilen bir ülkede yaşadığım için
utanıyorum!
Muhabire etek azarı
BOTAŞ’a ait petrol boru hattına sabotaj düzenleyerek 2 kişiyi öldüren teröristlerin
olayın ardından bölgeye gelecek güvenlik güçlerine mayınlı pusu kurduğu belirlendi
Telekulak davasında
113 yıl hapis istemi
İstanbul Haber Servisi - Bir
suç örgütünün yasadõşõ dinleme
yaptõğõ iddiasõna ilişkin İstanbul
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tara-
fõndan yürütülen soruşturma
kapsamõnda eski milli futbolcu
ve futbol yorumcusu Rıdvan
Dilmen’in de aralarõnda bulun-
duğu 29 kişi hakkõnda kovuş-
turmaya yer olmadõğõna karar ve-
rilirken 35 kişi hakkõnda ise id-
dianame düzenlendi. Dilmen’in
eski futbolcu Tanju Çolak, eşi
Ayşenur Dilmen ve sevgili ol-
duğu öne sürülen Nilay Yıl-
maz’õn şikâyetçi olmamasõ so-
nucu kurtulduğu belirtildi.
Telekulak soruşturmasõnõ yü-
rüten savcõ Hakan Karaali,
Rõdvan Dilmen’in de aralarõnda
bulunduğu 29 kişi hakkõnda da-
va açõlmasõna yer olmadõğõna da-
ir karar verdi. 100 sayfalõk id-
dianamenin İstanbul 11’inci Ağõr
Ceza Mahkemesi’nce kabul edil-
mesi ile aralarõnda işadamõ Ah-
met Kaşıbeyaz, Erol Güral, Rı-
za Güral ve Çeşme Sheraton
Oteli’nin ortaklarõndan Adil Di-
lek’in de bulunduğu 35 sanõk
hakkõnda ise 1 yõl ile 113 yõl ara-
sõnda değişen hapis cezasõ iste-
miyle dava açõldõ.
Karaali, Rõdvan Dilmen ile sa-
nõklardan Mehmet Yanık ara-
sõndaki görüşme döküm içerik-
lerinden, Nilay Yõlmaz’õn özel
hayatõnõn gizliliğinin ihlal edil-
diği kanaatinin doğduğunu ancak
Yõlmaz’õn şikâyetçi olmadõğõnõ
belirtti. Eski futbolcu Çolak’õn
ise haberleşmenin gizliliğini ih-
lali nedeniyle şüpheli Dil-
men’den şikâyetçi olmadõğõnõ
ifade eden savcõ Hakan Karaali,
Çolak’õn eylem nedeniyle Meh-
met Yanõk ve Fatih Bilir’den şi-
kâyetçi olduğunu kaydetti.
RIDVAN DİLMEN YARGILANMAYACAK
‘Tarlabaşı’nı ‘yedirme’ projesi’
CHP İstanbul İl Başkanı
Berhan Şimşek, Tarlaba-
şı’nda Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’ın damadının
yönetici olduğu Gap İnşaat
tarafından yürütülen “Kent-
sel Dönüşüm” projesini eleş-
tirerek, “Tarlabaşı yenileme
projesi aslında Tarlabaşı’nı
damat beye yedirme projesi-
dir” dedi. Proje nedeniyle ev-
leri yıkılma riskiyle karşı
karşıya kalan yurttaşlarla
birlikte Tarlabaşı Bulva-
rı’nda bir basın açıklaması
düzenleyen Şimşek, “Bir yan-
dan İstanbul 2010 Kültür
Başkenti Projesi yapılıp tril-
yonlar harcanırken diğer
yandan dünyada sayılı örneği
kalmış eserleri ranta kurban
etmek, Başbakan’ın damadı-
nı ne kadar sevdiğine somut
bir örnektir” diye konuştu.