25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
30TEMMUZCUMA Olcay Akkent, "Facebook"taki 20 satıriık, hiç "ğ" kullanıl- madan yazılmış yazılardan söz etmişti. "Deyil, öreniyoruz, eyitici, öretiyor, gençliyi, örenmeye, öreten, eyiten, örendim, gözümün gördüyü..." diyeyazıyoriarmış sözcükleri; "ğ"siz. Sanırsınız ki intemet yazışmalarında "ğ" kullananı dövüyoriar. "Misal verim, gidecez, yapmalıyıs" diye yazılan sözcüklerin yanı sıra "yalnız" sözcüğü de hep "yanlız" diye geçiyormuş. Böyle yazmak, doğrusunu yazmaktan daha zor değil mi? Bil- gisayannızda otomatik düzeltme programı yüklüyse, yanlışla- nn altı kırmızı ile çizilip gösteriliyorsa ille de yanlış yazacağım diye direnmek basbayaty bir azim gerektiriyor. Hele "yanlış" ve "yalnız" sözcüklerini yanlış yazmak için bilgisayaıia inat- laşmak; onun düzelttiğini dönüp yeniden bozmaktan başka çareniz yok. Olcay Hanım'ın Cumhuriyet gazetesindeki kimi yanlış kul- lanımlan bildirdiği yazısına dayervermemiştim. Latin alfabe- si kullanan ülkelere ilişkin özel adlara, çekim ekleri sözcüğün okunuşuna göre getirilir. Bu kuralı pek çok kez yazmış, ula- şabildiği herkese anımsatmış olan Olcay Hanım, Cumhuri- yet'in arka sayfasında, "Cannes'e hayalperest başkan: Tim Burton" diye bir başlık görünce sinirienmesin de ne yapsın? "Kuzen - kuzin" sözcüklerinin gelişigüzel kullanılmasından da rahatsız Olcay Akkent. Doğrusu ben bunu çok fazla önemse- miyorum. "Kuzin" sözcüğü pek benimsenmedi toplumumuz- da. Biz kıza da erkeğe de "kuzen" desek ne olur ki! Fransız- ca aslına uymamız şart mıdır? 31TEMMUZCUMARTESİ Mademki Olcay Akkent'inkilerle başladık Cumhuriyet ile il- gili birikmiş yakınmalann birkaçına daha yer verelim: Meriç Görece, "'Doyumsuz' kelimesinin 'doyum olmaz' kelimesinin yerine kullanıldığına sık sık şahit oluyordum, ama Cumhuriyet Kitap Eki'nde bu hatanın, hem de yazı başlığın- da, yapılmış olması, doğrusu beni çok şaşırttı." demiş ve sormuştu: '"Doyumsuz' kelimesi 'tatminsiz' anlamına gelmez mi? O zaman bu başlık ne ifade ediyor?" "Doyumsuz" sözcüğü, "bir türlü tatmin olunmayan, bıkıl- mayan" anlamına geliyor. "Doyumsuzluk"un sözlükteki tanımı şöyle: "1. Doymama durumu. 2. tatmin olamama, cinsel bir- leşmede orgazma ulaşamama." Sıklıkla kullanıldığı gibi, '1a- dına doyulmamak, doyum olmamak" anlamına gelmiyor "do- yumsuz" sözcüğü. Emre Kongar ne çok yazdı bunu, "Kon- santremi Bozma" adlı kitabında da var. Daha ne yapılabilir? Okuyana yazarak ulaşılın ama okumayana nasıl ulaşılacak? HP ürkçe Günlükleri f FEYZA HEPÇİÜNGİRLER 1 AĞUSTOS PAZAR A li Sirmen'den yakınan Kâmil Aksoy: "öztürkçe hastası /"tdeğilim, ancak yıllardır düzgün ve güncel Türkçe kullanan AN Bey, son yıllarda yazılarında nereden arayıp bulduğunu bilemediğim 'müstefft, tebeyyün, müsebbip,feı///?'gibiaca- yip kelimeleri kullanır oldu. Ben 56 yaşında iyi bir okurum, ancak ben bile çoğunu ilk kez gördüğüm bu ve benzeri keli- melerin anlamlannı ancak cümleden çıkarabiliyorum. Bu ko- nuda kendisine gönderdiğim hiçbir iletim de 'iltifatına maz- har' olamadı. Sonuçta sizden yardım istemek geldi aklıma." diyor. Ben aracı olurum olmasına da AN Sirmen benim yazıla- nmı okuyor mudur acaba? llter Akbuğ, 29 Haziran 2010 tarihli Cumhuriyet'in son say- fasında çıkan bir haberle ilgili olarak yazmış. "'Swach'ın ku- rucusu hayatını kaybetti' başlığı ile verilen haber 'Kültür ser- visi -1983 yılında piyasaya adım atarak Isveç endüstrisine büyük katkı sağlayan Swach saatlerinin kurucusu Nicholas Hayek Isveç'e dönüp ' şeklindedir. Özellikle CUMHURİYET gibi bir gazetenin kültür servisinde çalışanlar nasıl olur da dünyadan bu kadar habersiz ve bilgisiz olabilir, Isviçre ile saat endüstrisiyle en ufak bir ilişkisi bulunmayan Isveç'i kanştırabilir ve bunu haber yaparlar? Yabancı dilden bir çeviriyse, o zaman bu kişiler doğru dürüst dil de bilmiyor- lar demektir, çünkü Isveç ve Isviçre hiçbir Avrupa dilinde bir- birine benzer şekilde yazılmaz, Aynca Svvach saatlerinin lo- gosunda da Isviçre bayrağı bulunur." . 2 AĞUSTOS PAZARTESİ Işimden plmak istemiyorsam Cumhuriyet ile ilgili yakınmala- Inn bir bölümünü önümüzdeki haftaya ertelemek zorunda- yım. Ben iyisi mi Ayvalık pazanndan aldığım çamaşır mandal- lanndan söz edeyim. Çamaşır mandalının söz edilecek nesi mi var? Adı var her şeyden önce: "CAMOMİLE". Bisküvi fab- rikalanmızın ürünlerine verdiği adlara benziyor. Herhangi bir dilde herhangi bir anlama gelir mi, bilmiyorum. Sonra ne ol- duğuna ilişkin bilgi var: 24 PCS LAUNDRY CUP. Mandal ol- duğu şeffaf ambalajından zaten görünüyor canım. Türkler zeki insanlardır; bir bakışta anlarlar ne olduğunu. Hani turist- ler mayolannı, havlulannı asmak ister de mandal aramaya kalkarlarsa zorluk çekmesinler diyedir. 3 AĞUSTOS SALI Nuranklı'nın "Nâmurat"ını okuyorum. (Yazar adım Nuranklı diye vermişse -gerçi kitabın içinde yazıyor ama- tam PÂMURÂT Nuranklı adının Nur Bilimer Anklı olduğunu söylemek doğru mudur, yanlış mı; karar veremedim.) Kısacık öyküler- den biri biterken bir sonrakinin mera- kı uyanıyor insanın içinde. Anılardan beslenmiş öyküler sizi bambaşka dünyalarda dolaştınyor. Bir saatin akrebiyle yelkovanının arasındaki sı- kışmışlıktan kitaplann içinde sürüp giden yaşama; oradan bir buzdolabı anısıyla çocukluğa, geçmişe, Istan- bul'un eski güzelliklerine, çok renkli, çok özel dünyalara; üstelik su gibi bir anlatımla. Bursa'daymış Ördekli Hamamı. Mehmet \/asfi Saral, "Çift Nitelikli Hamam Ördekli"nin yanı sıra "Kara- başi Tekkesi"ni de anlattığı kitabını, yalnız 37 yılcık yaşamış, doğum gü- nünde ölmüş oğlü Duygun Saral'a adamış. Bir hamam hakkında böyle şiirli bir dille bu kadar çok şey anlat- mak, herkesin harcı değil. Rüştü Erata'nın yeni kitabı çıkmış. "Türkçe Konuşmanın Püf Noktalan" (Alfa Yayınlan). Bir şeyin püf noktala- nnı anlatan kitaplann kısa kısa not- lardan oluşmasına alışık olanlan, şa- şırtacak kalınhkta (511 sayfa) bir kitap olarak. Kitapta Türkçe denince akla gelebilecek her şeye yer verilmiş. Hem de ilgi çekici resimlerle, çizimleıie. Yalnız Türkçe konusunda bilgi- lendirmiyor; eğlenerek öğrenmenin ne olduğunu da anlatıyor kitap. Ne çok Tommiks, Teksas okumuştuk çocuklukta. Şimdi çizgi kitaplar yeniden moda oldu. "Çizgilerie Yaşam" alt baş- lığıyla yayımlanan "Che, Malcolm X, Troçki" (Everest Yayın- lan) gibi, okunması görece daha zor, bilgilendirici kitaplara bir diyeceğim yok; ama Ayşe Kulin'in "Veda" romanı da çiz- giye dökülmüş. Romanlan çizgiler aracılığıyla okumak, zaten görselin kucağında yaşamaya alışmış yeni kuşaklan resimsiz kitaplardan iyice uzaklaştırmayacak mı? • www.feyzahepcilingirier.comfeyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvan-34349 Yıldız / Ist. U L M A C A önce aşağıda tanımlan verilen sözcükleri bul- maya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üze- rine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin alt- lanndaki sayılara göre bu harfieri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktann. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satınn şonunda ka- ra kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satınn başı- na sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımlann karşılığı olan sözcüklerin ilk harfieri yukandan aşağıya doğru bir karita- rist-yazann adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse ve aynı yazarın Küllenmiş Zamanlann Ardından adlı anı-öykü kita- bından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Bertolt Brecht'in bir öykü yapıtı. 10 53 1 49 11 74 12 22 71 40 41 67 73 61 27 39 5 64 14 B. "... Oskay" (Müzik ve Yabancılaşma ve lletişim ABC'si adlı kitapları da olan yitirdi- ğimiz iletişimbilimci, yazar). 2 82 80 79 51 C. "Bilinç dışı bir dil gibi kurulmuştur" di- yen Fransız psikanalist, yazar. 62 50 59 36 68 D."... Turgut" (şair). 70 56 24 7 78 1 12 22 33 43 54 65 75 A A A F J I J I 2 123 34 44 55 1 1 B 1G F M D 1 1 3 13 1 145 56 66 76 H L 1 1N D G L 4 14 24 35 46 167 77 M A D F E 1A E 5 15 25 36 47 57 68 78 A J L C H H C D 6 16 26 37 48 58 69 79 L M F L I B 7 17 27 38 159 70 80 D M A J 1c D B 8 18 28 39 49 60 71 81 K J J A A G 9 129 40 50 61 182 H 1N A C A 1B ... 119 30 41 51 83 1G J A B C E H . 20 31 42 52 63 73 84 A L N K L A G 11 21 32 153 64 74 85 A N J 1A A A E. Büyük Elma da denen ABD kentini sim- geleyen harfler. 46 77 F. "Atinalı..." (VVilliam Shakespeare'in bir oyunu). 37 33 34 72 35 G. "Sanıt'ın, özellikle şiir ve edebiyatta bir ...olarak izini sürmek imkanı pek kalmamış görünmektedir." (Mesut Hastürk). 23 84 19 66 81 H. Knut Hamsun'un bir romanı. 9 57 83 47 3 I. "Edmond ..." (Cyrano de Bergerac'ın ya- zan). Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 85 58 54 26 63 75 69 J."... Kar Yağıyor" (Şule Gürbüz'in şiir ki- tabı). 38 32 28 55 43 65 15 30 18 K. "Iç imdi iç şarabına/ ...bir yana hicabıo- nı" (Recaizade Ekrem). 8 42 L. Yaşar Kemal'in bir romanı. 25 6 52 20 48 76 13 60 M. Bir tür fasulye. 4 16 17 44 N. "Emel..." ("Araf'tayım istikbal vaadedi- yorim / Selamünaleyküm ey zehirli manza- ra / Artık yolundan çekildim" diyen şair). 31 21 29 45 1068. sayının çözümü: A. HAS, B. EMİN ÖZDEMİR, C. IŞIK, D. BE- ŞİKTAŞ TRAMVAYI, E. İHDA, F. RIZKINI, G. LAHURİ, H. IÖ, I. KAAN ARSLANOĞLU, J. TAYYARE, K. EYYAMCI. Şiir: "Hep birlikte devjniriz ayaktakımı, / arayarak uyağı. / Öylesine şan şöhret hırsı / amacı oldu yaşamımızın" C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 10 69 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle