Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
25 HAZİRAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Vicdani Ret!
Zaman zaman “e posta”larıma, zorunlu
askerliğin kaldırılmasını desteklememi isteyen
iletiler gelir. O iletileri yanıtlarken ülkemizde
zorunlu askerliğin yasa ile düzenlenmiş
olduğunu anımsatırım.
Her ülkenin vatandaşları, nasıl vergilerini
vermek için, yasaların kendilerine yüklediği
yükümlülüğü, kabul ya da reddetmek gibi bir
lükse sahip değillerse; erkeklerinin belirli yaşa
geldiği zaman askerlik görevi yapmak
durumunda olduğunu da rahatlıkla içlerine
sindireceklerdir.
Bunun militaristlikle ya da savaşları sevmek,
desteklemekle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Dahası, askerliğin de vergi vermenin de
yurttaşa belli bir mükellefiyet yüklediği
tartışılmaz. Aynı yurttaşlara “belli yaşlara gelen
çocuklarınıza ilköğretim yaptırtmak
zorunludur” denildiği zaman, “Hayır. Benim
çocuğum okumayacak. İnançlarım buna izin
vermiyor” yanıtını verebilir misiniz?
Yaşadığınız ülkenin ilerlemesi, çağdaşlıktan
nasibini alması için yetişen kuşakların, en az
ilköğrenim görmesi gibi, bir tür toplumsal
sözleşmenin yasa ile güvence altına alınmış
olduğunu biliyoruz.
Kışkırtma olmuyor mu?
Hukuk fakültesi öğrenimi görmüş, avukat
olmuş bir parlamenterin, mikrofon başına
geçerek, sırf terör örgütü yöneticilerinin hoşuna
gitmek amacıyla, bu tür popülizme başvurması
bu nedenle sadece yakışıksız değil, aynı
zamanda kendisine inanacak olanlar varsa, onlar
için de yeni badirelere neden olacak bir
kışkırtmadır.
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız,
dokunulmazlık sahibi olduğu için o tür
badirelerden şimdilik uzaktır. Ama vicdani reddin
bir hak olduğu görüşüne inanarak askerlik
çağrısını kabul etmeyen bir hemşerisi, bu
nedenle mahkeme kapılarından
kurtulamayacaktır. Askerliğini aynı “tertip”
içinde olanlardan uzun yapacaktır.
Avrupa’da bazı ülkelerde vicdani ret hakkını
kullanmak isteyenler, o ülkelerin hemen çoğunda
askerliğin bir yükümlülük olmamasından
yararlanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin Türkiye’den bu doğrultuda
yapılan başvurular için vermiş olduğu söylenilen
kararların, yürütme erkimiz için bağlayıcı
olmasını sağlayacak ne tür bir yükümlülük
olacaktır ki?
Dağa çıkmayı önlesin
Bengi Yıldız, şayet o önerisini sırf tahrik amacı
ile yapmamış ise Mecburi Askerlik Yasası’nın
değiştirilmesi için oturup kamuoyunu inandırıcı
gerekçeleri olan, profesyonel orduyu besleyecek
kaynakları gösteren dört dörtlük bir tasarı
hazırlamalıdır.
Ve her şeyden önce, terör örgütünün safında
yer almak için dağa giden ya da gönderilen
gençleri, bu “kirli savaş”ın tarafı olma
sevdasından vazgeçmeleri için güç kullanmalıdır.
Barış ve Demokrasi Partisi milletvekilleri de
ikide bir kendilerini parlamentoya taşıyan
seçmen sayısının 3 milyon 900 bin olduğu gibi,
bence düşsel bir sayıdan söz etmekten
vazgeçmelidir. Çünkü, her birisi bağımsız olarak
ve yörelerindeki feodal yapının verdiği destekten
de yararlanarak ayrı ayrı listelerle yarışı
kazanmış, daha sonra önce bir grup çatısı
altında, daha sonra da kurdukları yeni
partilerinde birleşmişlerdir.
O nedenle BDP’nin seçmen tabanındaki asıl
ve gerçek gücü, ancak ilk genel seçimde ortaya
çıkacaktır.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
‘Sõnõr Gâvur Dağõ mõ olacak’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Muhalefet partileri Devlet Bakanõ
Hayati Yazıcı’nõn “sınır taşımayı”
tartõşmaya açmasõnõ, “çözümsüzlü-
ğün itirafı” olarak nitelendirdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Ham-
zaçebi, artan terör olaylarõ karşõsõnda
iktidarõn yaklaşõmõnõ eleştirirken “Te-
rör ‘Mesut Abi’ yaklaşımıyla çö-
zülmez” dedi. Devlet Bakanõ Haya-
ti Yazıcı’nõn “Sınırı taşımayı ko-
nuşalım” önerisiyle ilgili olarak da
Hamzaçebi, “Mücadele konusun-
da elde kala kala bu yöntem kalmış
ise hükümetin mücadele alanında
herhangi bir çözümü yok demektir.
Bu çözümsüzlüğün itirafıdır” gö-
rüşünü dile getirdi. Önerinin daha ön-
ce CHP’liler tarafõndan da dile geti-
rildiğinin anõmsatõlmasõ üzerine de
Hamzaçebi, “Terörle mücadele ko-
nusunda elinizde paket var ise ve
bu, bu paketin unsurlarından biri
ise tabii ki düşünülebilir. Ama sa-
dece bunun sunulmuş olmasının
yetersiz bir önlem olduğunu ifade
etmek istedim. Güneydoğu sınırımız
engebeli, korunması oldukça zor.
Dolayısıyla bunu daha savunulabi-
lir bir noktaya taşımak bir askeri
önlem olarak düşünülebilir. Ama
önlem olarak sadece bunu söyler-
seniz yetersizliğin ifadesi olarak
kabul ederim” açõklamasõnõ yaptõ.
MHP Grup Başkanvekili Oktay
Vural da AKP’nin “sınırı kaydır-
ma”yõ tartõşmaya açmasõnõn, “biz
terör tehdidini önleyemiyoruz, o za-
man sınırı değiştirelim” anlamõna
geldiğini belirtti.
Vural, “Ne yapacaksınız, kafa-
nızdaki sınır, Sivas ve Gâvur Dağ-
ları’nın ötesi mi? Herhalde sınırı
oraya kadar çekmek istiyorlar.
Türkiye’nin ihtiyacı olan sınır
değişikliği değil, güvenlik kuşağı
oluşturmaktır” diye konuştu.
‘Ver-kurtulcu zihniyet’
Yazõcõ’nõn ifadelerinin “ver kur-
tulcu ve teslimiyetçi” zihniyetin ti-
pik yansõmasõ olduğunu savunan
Vural, şunlarõ söyledi:
“Sınır ötesi operasyon yapılma-
sını engellemek için ‘sõnõrlarõ değiş-
tirelim, verelim kurtulalõm.’ Bu nasıl
bir zihniyettir, Türkiye’de nasıl
tartışılıyor? ‘Koruyamadõk, vere-
lim.’ Nereyi vereceksin sen? Sen kim
oluyorsun da bu ülkenin insanları-
nın bulunduğu toprakları, ‘şuraya
verelim, buraya verelim’ diye söyle-
yebiliyorsun. Yapılması gereken iş
bellidir. Sınırımızın ötesinde gü-
venlik kuşağı oluşturulmalıdır ve
Irak nezdinde bu saldırıları ya-
panlara yönelik caydırıcı bir poli-
tika uygulanmalıdır. Sayın Yazıcı
Türkiye’nin güvenlik altında bu-
lunabileceği bir sınıra çekilmesini
öneriyor. Ricat borusu. Bu kabul
edilemez. Bunu Doğu ve Güneydo-
ğu’da, o sınırda bulunan insanla-
rımız zaten hiç kabul etmez. Bu ifa-
de AKP’nin terörle mücadeledeki
acziyetinin bir yansımasıdır.”
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıl-
dız da Yazõcõ’nõn önerisine tepki gös-
tererek “Ülkeyi taşısınlar, onu dü-
şünse daha iyi olacak. Buradan ne-
reye taşıyalım acaba, Kürtlerin ol-
madığı, sorunların olmadığı bir ye-
re taşıyalım. Kürtleri de taşısak çö-
züm olabilir” dedi.
AKP’nin çaresiz, bir uçtan bir uca
savrulan politika izlediğini belirten
Yõldõz, AKP’nin ekseninin “çözüm-
süzlüğe” kaydõğõnõ söyledi. Yõldõz,
sözlerini şöyle sürdürdü: “1930’lar-
da, 1940’larda bölgedeki sınır boy-
larında İran’la Türkiye arasında
kaçakçılığı önleme adı altında 33 in-
sanın katledildiği dönemde de sınır
kaymaları gerçekleştirildi... Bakan
Yazıcı’nın önerisi çok gayri ciddi bir
yaklaşım. Kaldı ki sınırın öteki ta-
rafında da bu tarafında da Kürtler
var. Kürdistan Federe Devleti’ne
sorsunlar bir de. Türkiye istedi di-
ye bu değişikliğe razı gelecekler
mi? Mesele Türkiye ile Irak ara-
sındaki bir mesele değil, Kürtlerle
Türkiye arasında bir meseledir.”
Kavgalõ oturumda MHP, BDP’yi muhatap almayõp konuşmazken gensoru önergesi için de ret oyu kullandõ
AKP ile BDP’nin ‘şerefsiz’ kavgası
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM Genel Kurulu’nda
dün BDP’nin hükümet hakkõnda
verdiği gensoru önergesi reddedi-
lirken BDP’yi “muhatap” almayan
MHP konuşmadõ, AKP ile BDP’li-
ler arasõnda “şerefsizlik” kavgasõ ya-
şandõ. Gensoru önergesinin oyla-
masõnda CHP’liler çekimser kalõr-
ken AKP’lilerle salonda bulunan az
sayõda MHP’li ret oyu kullandõ.
Önergenin gündeme alõnmasõ red-
dedildi.
BDP’li Hasip Kaplan kürsüye
çõktõğõnda MHP sõralarõ boştu, grup
başkanvekili Oktay Vural ile 8-10
milletvekili daha sonra salona girdi.
AKP sõralarõnõn da boş olmasõ ve
Kaplan’õn metinden okuduğu ko-
nuşmasõnda gerilimi yükseltmeme-
ye çalõşmasõ dikkati çekti. Görüş-
melere uzun süredir Meclis’e gel-
meyen CHP Ankara Milletvekili
Nesrin Baytok da katõldõ. Kaplan
“Açılım gaz bombalarıyla, kelep-
çelerle resmen hançerlendi. Hü-
kümeti Habur sendromu sardı.
Kürt sorununu Kürtleri AKP’li-
leştirerek çözmeyi hedeflediniz”
dedi. Hükümete “Özal kadar cesur
olacaktınız” diye seslenen Kap-
lan, “Filistin sorununda da, Kürt
sorununda da yanlış yönlendiril-
diniz. Halk seçti diye Hamas’ı
meşru görüyorsunuz, BDP’ye ta-
hammül edemiyorsunuz. Kürt
sorununu Kürt’süz çözmek isti-
yorsunuz” dedi. “Ekseniniz kayı-
yor, militerleşiyorsunuz. Karşı-
mızda çift kişilikli bir Başbakan
görüyoruz” sözleriyle Başbakan
Erdoğan’õ hedef alan Kaplan “Ül-
kenin sorunları Meclis’te görü-
şülmelidir. Washington, Brüksel,
Bağdat’ta çözüm aranmaya baş-
lanmıştır. El attığınız her açılım el-
de kaldı. Bu sorunu sınırda nöbet
tutan 20 yaşındaki gençlerin sır-
tına yüklemeyin” görüşünü dile ge-
tirdi.
CHP’li Şükrü Elekdağ, “Dışiş-
leri Bakanı’nın ‘Mesut Abi’ diye
seslendiği Barzani, TSK ile fiilen
işbirliği yapmaya ikna edilmelidir.
ABD, Türkiye’ye sadece ağrı ke-
sici ilaçlar veriyor, öte yandan
PKK’nin tasfiyesini önlüyor” de-
di.
AKP’li Ömer Çelik, BDP’nin
kendilerini “inkâr siyasetiyle” suç-
ladõğõna dikkat çekerken “Terör
örgütü ve yandaşlarını inkâr edi-
yoruz. İmralı-Kandil için imti-
yaz isteyenleri inkâr ediyoruz” de-
di. Çelik, seçilmiş siyasetçilerin
KCK operasyonlarõnda hedef alõn-
masõ ile ilgili eleştirilerle ilgili ola-
rak “Seçilmiş siyasetçilerin KCK
üyeleri önünde esas duruşta ifade
vermesine ne diyeceğiz?” deyince,
BDP sõralarõndan “Yalan konuşu-
yorsun” diye itirazlar yükseldi. Çe-
lik, “Washington’a, İmralı’ya,
Kandil’e iradesini bağlamış olan-
lar sizlersiniz” dedi.
BDP’li Kaplan “KCK iddiana-
mesi yeni çıktı. Daha arkadaşla-
rımız yargılanmadı. Sen kim olu-
yorsun da savcı, yargıç yerine
karar veriyorsun? Siz çok şımar-
dınız. Kendinizi yargıç, savcı, iş-
kenceci, müteahhit gibi görüyor-
sunuz. Eğer sizde namus, şeref,
haysiyet olsaydı, sizin milletve-
killeriniz ‘şerefsiz’ deyince o şe-
refsizi sustururdunuz” deyince,
ortalõk karõştõ.
AKP’li Kürşad Tüzmen’in par-
tilerine yönelik “şerefsiz” sözüne
tepki gösteren Kaplan’õn konuşma-
sõ AKP’lilerin protestolarõna neden
oldu. TBMM Başkanvekili Gül-
dal Mumcu, Kaplan’õ özür dile-
meye çağõrdõ. Yeniden kürsüye çõ-
kan Kaplan, “Sayın milletvekili
dalgıç kıyafetiyle resimler çekti-
rirken sınırda yoksul gençler ölü-
yor, bize ‘şerefsiz’ diyor. Mec-
lis’ten özür diliyorum ama de-
zenformasyon yaparak bize ha-
karet eden hiç kimseden özür di-
lemiyorum” diye konuştu.
AKP’li Çelik yeniden kürsüye
çõkarken “Terör örgütünün yan or-
ganizyonu gibi davrananların, te-
rör örgütünü kınamaktan imtina
edenlerin namus, şeref, haysiyet
ölçüsüne vurulduklarında sonu-
cun ne olacağını yüce milletin
takdirine sunuyorum” dedi.
CHP’li Algan Hacaloğlu da
BDP’nin önergesine destek vererek
“evet” oyu kullandõ.
TERÖRLE MÜCADELE
Irak
ayağında
değişiklik
Özelharekâta‘tazekan’
Elazığ’daçatışma:2
askerşehit,1köylüöldü
Özlükhaklarınıistediler
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - AKP hükümeti, te-
rörle mücadelenin Irak ayağõnda
sessiz sedasõz bir strateji değişikli-
ğine gitti. Türkiye, bundan sonra
PKK ile mücadele konusunda gi-
rişimlerini, üçlü mekanizma üze-
rinden yürütecek. Türkiye’nin iki-
li zeminde Irak’a tepki vermeme-
sinin bir nedeni olarak da iki ülke
arasõnda işlemekte olan “Yüksek
Düzeyli Stratejik İşbirliği” me-
kanizmasõ gösterildi.
Türkiye’nin terörle mücadele
politikasõndaki bu değişiklik,
PKK’nin son saldõrõlarõnõn ardõn-
dan, Türkiye’nin terör örgütünün
topraklarõnda barõndõğõ Irak’a no-
ta vermemesi ve bölgesel Kürt yö-
netimine uyarõ yapõlmamasõyla or-
taya çõktõ. Türkiye daha önce ya-
põlan saldõrõlardan hemen sonra
Irak’õ uyarma ve önlem alõnmasõ-
nõ isteme yönünde bir yaklaşõm ser-
giliyordu.
PKK’nin özellikle 2007 yõlõnda
yaptõğõ saldõrõlardan sonra Dõşişle-
ri Bakanlõğõ Irak’a sert bir nota ve-
rip gerekli önlemleri almasõnõ iste-
miş, bölgesel Kürt yönetimi lideri
Mesud Barzani’yi de sert bir dil-
le uyarmõştõ. O tarihten bu yana
oluşturulan üçlü mekanizma ve
kurulan Erbil ofisi, terör örgütüne
karşõ mücadelede istenilen sonucun
ortaya çõkmasõnõ sağlamadõ. Buna
karşõn diplomatik kaynaklar,
“Irak’a ille nota vermemiz ge-
rekmiyor. Barzani’yi de Türkiye
ile işbirliği konusunda bir nok-
taya getirdik. Şimdi sert bir uya-
rı, Barzani’nin geldiği noktadan
geri düşmesine neden olabilir”
değerlendirmesini yaptõ.
Öte yandan konuyla ilgili bilgi
veren kaynaklar Türkiye’nin Irak’a
nota vermesinin sadece Türkiye’nin
tepkisini göstermesi açõsõndan de-
ğil, uluslararasõ hukuka göre
PKK’nin Irak topraklarõnda barõn-
dõğõnõn resmi kayõtlara geçmesi
açõsõndan da önemli olduğunu di-
le getirdi. Bunun uluslararasõ hukuk
açõsõndan olasõ bir sõnõr ötesi ope-
rasyona da meşruiyet zemini sağ-
layacağõna dikkati çeken diploma-
tik kaynaklar, Türkiye’nin gerekli
uyarõlarõ resmi notayla yapmama-
sõ durumunda, PKK terörüne iliş-
kin zõmnen zemin kaybõna uğra-
yacağõna işaret etti.
Ayrõca hükümetin, PKK konu-
sunda verilecek bir nota ile iki ül-
ke arasõndaki “Yüksek Düzeyli
Stratejik İşbirliği” mekanizmasõ-
nõn zarar görmesinden de kaygõ
duyduğu belirtildi.
Gensoru
önergesi
görüşülürken
BDP’lilerle
AKP’liler
arasında sert
tartışmalar
yaşandı. (AA)
‘Sõnõr değişikliği’ tartõşmasõna muhalefet sert tepki gösterirken CHP’li Hamzaçebi ‘Bu çözümsüzlüğün itirafõ’ dedi
Yazıcı:
Gafiller
farklı
algılıyor
Devlet Bakanõ Hayati Yazõcõ, tartõşma yaratan sözlerine akşam saatlerinde açõklõk ge-
tirdi. Yazõcõ, “Bunu, Türkiye’nin topraklarını vermek, hududu bu tarafa almak
şeklinde algılayan gafiller de var. Yani böyle bir kastımız olamaz, böyle bir beya-
nım olamaz... Dolayısıyla bu reel duruma uygun, terörle mücadele konusunda
gerçekten hem Türkiye hem komşu ülkeyi rahatlatacak, benim çok kişisel bir öne-
rim oldu” dedi. Hudut konusunun Irak’la oturup konuşulabileceğini söyleyen Yazõcõ,
“Terörle mücadele noktasında böylesi bir belirleme bana göre fayda sağlar” dedi.
GÜL, HARP AKADEMİLERİNDE KONUŞTU
‘Dostu düşmanõ
anlamak zorlaştõ’
İstanbul Haber Servisi -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, PKK’nin son saldõrõla-
rõnõn panik içinde olan ve ne-
reye gittiğini bilmeyen bir te-
rör örgütünün davranõşlarõ
olduğunu belirterek “Ken-
disine alan kalmayacağını
fark eden terör örgütü,
böyle bir panik ve aceleci-
likle son saldırılarını yap-
maktadır” dedi.
Cumhurbaşkanõ Gül, Mas-
lak’taki Harp Akademileri
Komutanlõğõ Atatürk Harp
Oyunu ve Kültür Merkezi
Çok Amaçlõ Salonu’nda ilk
kez verdiği konferansta, son
günlerde yaşanan terör olay-
larõnda hayatõnõ kaybeden-
lere Allah’tan rahmet diledi.
Son yõllarda özellikle iki
kutuplu dünya ve Soğuk Sa-
vaş dönemi bittikten sonra
ortaya artõk tahlili zor bir
dünya çõktõğõnõ dile getiren
Gül, “Kim dost, kim düş-
man bunları ayırt etmek
de gerçekten sıkıntılı bir
hale gelmektedir. Eski
dünyada kim dost, kim
düşman analiz etmek ko-
laydı. Bugünkü dünyada
bazen komşunuzdan, ba-
zen müttefikinizden, bazen
en yakın kardeş bildiği-
nizden, bazen de içine gir-
mek için uğraştığınız bir-
liklerden dostça, düşman-
ca tavırlar farklı farklı ge-
lebilmektedir. Bunları he-
pimizin yeniden değerlen-
dirilmesi ve çok dinamik
bir sürece girdiğimizi kav-
ramamız gerekmektedir”
diye konuştu.
GÖREVDEN ALINMASINI İSTEDİLER
Terör mağdurlarõ
danõşmana tepkili
BARKIN ŞIK
ANKARA - Türkiye Harp
Malulü Gaziler, Şehit Dul ve
Yetimleri Derneği’nin, ken-
dilerinin sorunlarõ ile ilgi-
lenmek üzere Çankaya Köş-
kü’ne danõşman olarak ata-
nan emekli Kurmay Albay
Cemil Antalyalı’nõn görev-
den alõnmasõ için Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül’e ya-
zõlõ başvuruda bulunduğu
ortaya çõktõ. Bu gelişme,
Antalyalõ’nõn Gül’den ran-
devu talebinde bulunan Der-
nek Başkanõ Malül Gazi Üs-
teğmen Taner Uran’a, “Si-
zin muhatabınız İçişleri
Bakanlığı” yanõtõ vermesi
üzerine gerçekleşti.
Uran’õn mektubu ile ilgi-
li olarak Cumhuriyet’e ko-
nuşan Antalyalõ ise görüş-
meyi doğrulayarak şunlarõ
söyledi: “Kendileri ile daha
önce görüştük, yasal mev-
zuatın değiştirilmesi ile il-
gili taleplerini ilettiler. Da-
ha sonra yeni randevu ta-
lepleri oldu. Özel Kalem,
Sayın Cumhurbaşkanı’nın
programının yoğunluğu
nedeniyle randevu vere-
medi. Kendisiyle görüştü-
ğümde aynı konuları ilet-
mek üzere randevu talep
ettiğini söyledi. Onların
muhatabı İçişleri Bakanlı-
ğı, orada bir yanlışlık yok.
Cumhurbaşkanlığı icra
makamı değil. Cumhur-
başkanlığı makamının mis-
yonu bellidir. İçişleri Ba-
kanlığı’nda onların talep-
leri ile ilgili birimler var.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle
mücadelede alõnacak ek önlemler kapsamõnda
Güneydoğu’daki özel harekât polislerinin sayõ-
sõnda arttõrõma gidilmesinin tartõşõldõğõ bir dö-
nemde Emniyet Genel Müdürlüğü önemli bir
genelge yayõmladõ. Özel Harekât Birimi’ne
takviye amacõyla yeni kursiyerler alõnacağõ bil-
dirildi. Buna göre, rütbeli personel için komi-
ser sõnõfõndan yaşõ 32’den büyük olmayanlar
özel harekât kursuna katõlabilecek. Polis me-
murlarõ 28 yaşõndan büyük olmayacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emekli
Muvazzaf Uzmanlar Derneği (EMUD) üyeleri, te-
rör saldõrõlarõnõ ve “özlük haklarõnõn iyileştirilme-
mesini” protesto etti. Abdi İpekçi Parkõ’nda topla-
nan gruptakiler adõna konuşan EMUD Başkanõ
Adnan Oğuz, 19 bin uzman jandarmanõn fakülte
ve yüksekokul mezunu olmasõna karşõn, “ortaokul
mezunu seviyesinde” emekli edildiğini kaydetti.
Haber Merkezi - Elazõğ’õn Karakoçan ilçesi
kõrsalõnda güvenlik güçleriyle teröristler arasõnda
çõkan çatõşmada 2 asker şehit oldu, 1 yurttaş öldü,
1’i asker 5 kişi yaralandõ. Hakkâri’de düzenlenen
mayõnlõ saldõrõda ise 2 asker yaralandõ.
Elazõğ Karakoçan’a bağlõ Yoğunağaç köyü kõr-
salõnda arama tarama faaliyeti yürüten güvenlik
güçleri bir grup teröristle karşõlaştõ. Güvenlik
güçlerinin ‘dur’ ihtarõna ateşle karşõlõk verilmesi
üzerine çatõşma çõktõ. Bölgeden geçen bir grup
köylü, çatõşmanõn ortasõnda kaldõ. Bir süre devam
eden çatõşmada 2 asker şehit oldu, çatõşmanõn or-
tasõnda kalan köylülerden biri olay yerine yaşa-
mõnõ yitirirken, 1’i asker 5 kişi yaralandõ.