19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Onca bilimsel kanıta direnen inkarcılığm içyüzü Iklim değişiminden aşılara, evrimden gribe, inkarcılar devinime geçmiş durumda. Neden onca in- san bilimsel kanıtlara burun kıvırıp, onları kabullenmeye hiç yanaşmıyor? Bilimin özü kuşkuculuk- tur ve başanlı bilim insanları kuşkucudurlar. Aşağıda yadsıma durumunun içyüzüne olabildiğince ayrıntılı bir biçimde yaklaşılmaya çalışılıyor. Kuşkucu ile inkârcı (yadsımacı) arasındaki fark nedir? Kuşkucu, öne sürülen görüşleri değerlendirirken bi- limsel bir yaklaşıın uygular. Örneğin, iklinı kuşkucusu bu konuda öne .sürüleıı göriişleri tek tck araştırır, hcr lıirıylc il- gili kanıtlan özenle incelcr ve sonuçta kendisini nereyc götü- rürse götürsüh gerçeklerin peşine takılmaya hazırdır. Oysa, iklim yadsımacısının öncedcn belirlcnmiş bir konumu ya da duruşu vardır ve verileri "onaylama önyargısı"- önceden var olan inançları onaylayan kanıtlan arayıp bulma vc gerisini göz ardı crmc cğilimi- ile ayıklamadan geçirir. Öne sürülen görüşlerin biiyük bir bölümüniin enindc sununda yanlış olduğu anlaşıldığından, kuşkuculuk bilimsel sürecin aynlmaz bir parçasıdır. Büyük hir saman yığının ara- ' sından birkaç buğday tanesini bulup çıkarmak geniş kapsam- lı bir araştırmayı, özenli bir deneme ve kılı kırk yaran bir çı- karsama sürecini gerektirir. Bilimin özü kuşkuculukrur ve ba- şanlı bilim insanları kuşkucudıırlar. Yadsıma daha farklı bir durumdur. Bir görüşün, kanıt- ları olup olmadığına bakılmaksızın- kimi zaman sumut kanıt- lan olmasına karşın- körii körünc reddedilmesidir. Yadsımacılık gcnelde, inancın kanıtlardan önce geldiği, ül- küler ve dinscl inanışlarla devinime geçer. tlk basta inançge- lir, o inanca yol açan nedcnler ikincil önemdedir ve bunlar inancın asla sarsılmaması için ayıklanırlar. Kuşkuculuk ile yadsımacılık anısındaki fark, özünde yeterince açık seçik olmakla hirlikte, bu iki eğilimin getçek dfinyada birbirindcn ayut cdilmesi hiç de kolay değildir Kuşkucu ile yadsımacıyı ayırt etmenin en kolay yollarından biri, kişinin yeni bilgilere tepki olarak kendi durumunu gün- cellemeye ne dcnli istekli olup olmadığına bakmaktır. Kuşkucular görüşlerini değistirebilirler. Yadsımacılar yalnızca karşı çıkmayı sUrdürürler. İNKARCININ ANATOMİSİ Peki, yadsımau tavrın ardında yatan unsur nedir? İnsanları gerçeklerin dünyasından uzaklaştınp, yadsımaya iten nedir? Bu konuda ortaya atılan bir sav, yadsımanın büyük öl- çüde normal insanların düşünmc biçimlcrinin bir ürünü ol- duğudur. Yadsınıacıların çoğu sırf doğnı olduğuna inandıkla- rı işleri yapan insanlar. Yadsınan konıı ne olursa olsun, yadsıınacı tavırların- başta kullanılan taktikler olmak üzere- birçok ortak özelliği vardır. Yadsıınacıların tümü de kendilerini, gerçeği karalaına- ya ya da sıradan insanları hain yalanlarla kandırmaya çsılışan yoz seçkinlere karşı savaşan ezilenlcr olarak görürler. Yadsımacı ravır en çok da bilime bel bağlanması gere- kenalanlardabeslenir. Küresel ısınma, evrim ve tütiin ile kan- ser arasındaki bağlantı gihi konularda haşta bilim insanları, doktorlar ve öteki teknik uzmanların sözlerinden güvene da- yalı bir ortaın oluşturulmalıdır. Çok kişi bunu yaşamlarının önemli birtakım özellikleri açısından bir tehlike olarak göriir. Asıl önemli olan, işte bu denetimi yitirme duygusudur.' Bu gibi durumlarda birçok kişi uzmanların kanıtlarına karşı çıkmayı ve kanıtı olmasa bile denetimi yeniden ele ge- çirchileccklerine inandıkları başka açıklamalardan yana bir tavır koymayı yeğler. Göriinürdc, tüm yadsımacı tavırlar umursamaz doğa üzerinde yeniden söz sahibi olma yönünde giri^iınlerdir. Yadsımacı a^ıklamalar "bilimiınsi" bir dille yan- sıtılıyor olsalar da, hunların temelindc anekdotlara dayalı ka- nıtlar vc denetimi yeniden cle gcçirmcnin duygusal yekiciligi yatar. CİDDİRUHSAL SORUNLAR Bir yılını II1V (AİL)S) yadsımacılarının aralarına sızarak geçiren Connecticut Ünivcrsitcsi toplumsal ruhbilimcilerindcn Seth Kalkhman karşılaştığı insanların <,ugunun sıra- dan ve i(,ten olduklarına dikkat çekiyor ve, "Yadsımacı tavır bir gereksinimi karçılıyor. Söz gelimi, HIV'li kişiler için yadsıma, uyumsuz hr davranı$ olmasına karşın, bir baş edebilme yön- temi olarak ortaya <,nkıyor," diye ekliyor. Kalicbman yadsımacı eylemlere önayak olan kişilerin, onların izinden gidenlerin çt>- gundan daba ciddi ruhsal sorunları olduğuna ve hunların öfke, cleştiriyi kaldıramama ve hüyük- lük duygusıı gibi paranoyak kişilik bozııkluğunıın tüm özclliklerini scrgilediklerine inanıyor. Kalichman,"Bu kişilerdeki yadsımacı tavır ni- hayetinde ruhsal bir sağlık sorunundan kaynak- lanıyor. Yadsımacı eylemlerin tümünde benzer özelliklcre ta- nık olunması, özellikle de altında yatan komplo tcorisi de bu yiizden," diyor. Ne elebaşılar, ne de onların izinden gidenler alışıla- geldik anlamda yalan söylemiyorlar. Kalichman bu kişilerin klasik sinirbilimde "kufkucu düjünce" adı verilcn bir duru- mun tuuığına düstüklerine inanıyor ve yadsımacının bilişsel tarzının çarpırılmış bir gerçeklik duygusunu yansıttığına, bu yüzden de onlarla tamşmanın boşuna bir çaha olacağına dik- kat «.tkiyor. Çok farklı biçimlerde karsımiM çıkabilen yadsımanın oıtak özelllği yalnızca ruhsal durunı ve benzer taktikler değil; farklı eyleınler arasında resmi bağlantılar da bulunuyor. Yadsımacı eylemlerin birçoğu kazançlarını olumsuz etkileye- bilecek bulguları karartmak amacıyla ortaklıklar tarafından oluştunıluyor. Kimi sanayilerin pazardaki konumlarını koru- ınak uğruna geryegi çırpıtmaya ha:ır oldukları hi(,' de saşırtı- cı olmasa gerek. YALANINYAYILMASI Peki, hiç bir temeli olmayan yalan dolan bilgiler nasıl olup da hızla yayılabiliyor? Harvard Üniversitesi hukuk uzmanlanndan Can Sunstein'a göre, bu sorunun yanı- tı insanın ruhsal yapısının son derece kırılgan ve güçsiiz olmasında yatıyor. Ortaya atılan bir yalan çok bilinen ruhsal süreçlerin etkili olduğu birtakım yollardan geçe- rek ya karanlığa gömülüyor, ya da herkes tarafından ka- bul görüyor. Yalan bilginiıı öncelikle biraz inandırıcı olması gerekiyor. Akla yatkın gelen uydurma bilgiler sorgusuz sualsiz bilincimize isliyor. Bunun nedeni kısmcn insa- nın dünyayı anlamlı kılarken zihinsel açıdan kestirme yollara başvurmasından ve kulağma gelenlerin doğruluğunu çok en- der sorgtılamaya gitme.siıı>l(.-n kaynaklanıyor. İnanmaya hazır yeterince insan olduğu sürece herhangi bir uydurma bilginin yaygınlık kazannıası işten değil. Çoğıı kişi bilimin ortaya attığı görüşleri kendi başına dcğerlcndirmekten yoksun olduğu için, bu durum özellikle de bilim açısından büyük biı tehlike oluşturuyor. Uydurma bil- giler alıcı bircylcr tarafından yayılmaya başlar başlama: yay- gınlık kazanmaya aday oluyorlar. Kimi asılsız bilgiler sosyal grupların da katkısıyla kayıtsız şartsız kabul görebiliyor. Ş i m d i K a I i f o r n i y a Üniversitesi'nde görev- li olan ekononıi uzmanı David Hishleifcr 1993 yılında bu olgııyıı "bilgi dalgalanması" olarak tanımladı. Söz konusu d a l g a l a n m a l a r YouTube videolarından tıbbi süreçlere hemen hemen her tür bilginin yaygınlık kazanmasına olanak tanıyabiliyor. Bu da, yalan yanlış bil- gilerin salt başkalan inanıyor diye inandırı- cılık kazanmaları anla- mına geliyor. Ana akım mcdya ve özellikle in- ternet gibi bir "yankı" orramında bu süreç daha da etkili olu- yor. İDEOLOJİKBAÖLILIK Öre yandan, Britanyalı doktor ve yazar Michael Fitzpatrick "yadsımacı" yakışrırmasının günümüzde geleneksel düşünceyi sorgulamaya kalkışan kişilcri yerden yere vunnak için giderek daha da yaygın bir biçimde kullandığını, yadsı- macıların ideolojiyi bilimden üstün rutınakla da suçlandıkla- rını öne sürüyor. "Yadsımacılık: Mantıksız dttsOnce bilimsel gelisimi na- sıl engelliyor, gezegenimize zarar veriyor ve yasamımızı tehli- keye sokuyor" adlı kitabın yazan Michael Specter de yadsı- macıların "bilimin titiz ve açık görüjlü kuşkuculuğu yerine ideolojik bağlılığın değişmez Vesinliğini benimsediklerine" dikkat çekiyor. Fitzpatrick'a göre, karşıt görüşlü birine inkarcı yaftası vurulması, içinden çıkılması güç sorunlar yaratabilir. Sahte bilimle baş etme amacıyla başvurulan bu tür girişimlcrin hoş- görüsüz ve kabul edilemez olduğunu, bu tavrın yalnızca bilimle ilgili sinizmi güçlendirmekle kalmayıp, sahte bilimi körükle- mekten başka da bir işe yaramayacağını öne sürüyor. Yadsımacılığın bir tür kişiyi karalama biçimi olduğunu, böyle bir eğilimin Aydınlanmanın en büyük başarısı olan ta- rihsel ve bilimsel sorgulamayı zayıflatacağını dile getiren Exeter Üniversitesi düşün uzmanlanndan Edwaıd Skidelsky'nin, "yadsımacı yaftasının giderek yayılması liberal görüşlü her insanı dehşete düşürmelidir," sözlerinin de altını Çizen Fitzpatrick, "İnsanların tartışmaktan uzaklaşmak şöyle dursun, daha çok tartışmaya gereksinimleri var," diyor. Rita Urgan, New Scientist, 15 Mayıs cc oo Yalan bilginin öncelikle biraz inandırıcı olması gerekiyor. Akla yatkın gelen uydurma bilgiler sorgusuz sualsiz bi- lincimize işliyor. Bunun ne- deni kısmen insanın dünyayı anlamlı kılarken zihinsel açı- dan kestirme yollara başvur- masından ve kulağına gelen- lerin doğruluğunu çok ender sorgulamaya gitmesinden kaynaklanıyor. İnanmaya ha- zır yeterince insan olduğu sürece herhangi bir uydurma bilginin yaygınlık kazanması işten değil. â
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle