Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2010 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Cumhuriyet’in
86. Yıldönümünde...
Cumhuriyet’in 86. yıldönümü için gönderilen
mesajlar arasında benimkisi de vardı; ancak,
gazetenin pazar nüshasında ve özet olarak
verilmişti. Ne var ki, okurlar için savruk olarak bir
hali vardı. Benim üslubuma alışkın okurlara bir
hizmet olsun diye metni yeniden veriyorum.
Şöyle olacak...
Bir “Cumhuriyet”le doğmuşum ve yeni bir
kültüre sahip olmuşum: “Osmanlıca”dan yepyeni
bir Türkçeye geçmişim. Özellikle köhne bir
dünyadan, akılcı bir dile, pırıl pırıl bir dünya
görüşüne varmışım... Çok geçmeden o dil ve
dünya görüşünün sahipleri çıkıp geldiler.
Cumhuriyet gazetesi, bu dünya görüşünün sahip
görüşünü sürdürür. Daha ilerlemiş bir noktayı
aşarak...
Cumhuriyet gazetesi her gün yeni bir noktadan
yola çıkar: Yaşamı ve kültürü aşarak ilerler.
Bir Melih Cevdet Anday, bir Oktay Akbal... Bir
gün de İlhan Selçuk daha da başka bir noktada
kalemini bileyleyerek kavgaya girer.
Mustafa Balbay, daha şimdiden ağırlaşmış bir
hapisliği yüklenmiş, bir sabırsızlık içinde yeni bir
biçem ve gözü peklikle, kalemini bileyliyor: Hikmet
Çetinkaya, Deniz Som, Deniz Kavukçuoğlu,
Alev Coşkun sıralarını heyecanla bekliyorlar...
Cumhuriyet gazetesinin bir örneğini göstermek
güçtür.
Cumhuriyet gazetesinin bir örneğini göstermek
güçtür.
Çocukluğum Kars’ta ve Van’da geçti.
Annem ve babam, gazetelerin uçakla geldiği -
haftada- iki günde, çarşıya gönderirken, sıkı sıkı şu
öğüdü verirlerdi: Gazeteyi unutma!
Gazete dediği de, “Cumhuriyet”ti.
Üstünde sıkı sıkı da ısrar ederlerdi.
Gazeteyi de bulup geldiğimde de, önce gazeteyi
verirdim.
İkisi de sevinirlerdi...
Onların ısrar nedenini daha sonra öğrendim.
Kendi çocuklarım üzerinde benim de ısrarım oldu.
Topluma ve dünyaya bakarken, “Cumhuriyet”in
önemini de görüp anladım: “Cumhuriyet”, eğitim
ve yurttaşlık için önemliydi.
“Cumhuriyetçi” olarak yetiştim, öyle olsa,
sonucu çevreme bakarak anlarım.
Annem ve babamın ikisinin de hakkıydı.
Bir de, “Rahmet olsun” derim bugün de...
Günümüz ailesine, anne ve babalara bakarak
diyorum.
Çocuklar yetişirken, “çağdaş” bir eğitim almalı;
yani “akla, bilime, laik yetişmeye” dikkatli olmalı!
Ben, böyle yetiştim, mutluyum...
İnsanken mutluyum, yurttaş olmak için de öyle...
Birkaç aydır, karyolaya bağlı yatıyorum. Bu,
yazılarımın düzenini de bozdu. Ancak,
iyileştiğimde, ilk fırsatta gazeteye geleceğim.
Gazeteden hastaneye İlhan Ağabey’e “iyilik olsun”
ziyaretine gideceğim. Ardından, Silivri’ye de
uğrayacağım; ötekilerin yanı sıra, Mustafa
Balbay’ın ziyaretine gideceğim.
Gözlerimin önüne getiriyorum; şimdiden canlılık
getiriyor canıma.
İnsanken mutluyum, yurttaş olmak için de
öyleyim...
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ
mfarac@cumhuriyet.com.tr
www.mehmetfarac.com
CHP liderinin kaset komplosuyla ilgili
olarak “Bu olayın ardında hükümet
vardır” şeklindeki sözleri Deniz
Baykal’a yönelik saldırı sürecinin
halkalarını da öne çıkarıyor:
Linç girişimi, suikast planı ve
tuzak!..
Taş... kurşun.. kaset!..
Yok “Ergenekon’un avukatı”, yok
“Dursun Çiçek’le görüştü!..”
Yani hem siyasi hem de fiziki olarak
CHP liderinin yok edilmesini hedefleyen
sistemli bir saldırı süreci...
CHP’liler, Van’da Deniz Baykal ve
ekibine taş yağdıranların AKP’liler
olduğunu belgelemesine karşın
Başbakan Erdoğan ile Van milletvekili
Hüseyin Çelik yalanlamayı tercih
etmişti!..
İktidarın gafleti yalnız bununla kalmadı.
Hükümet Van’daki güvenlik zaafının
hesabını da sormadı!.. CHP liderine
yönelik planlı ve sistemli saldırıyı
önceden haber alıp önlem almayan
Van’daki güvenlik yetkilileri halen
koltuklarında oturuyor...
Oysa AKP iktidarı, Samsun’da Ahmet
Türk’e yumruk atılmasının ardından
emniyet müdürü ile iki yardımcısını
görevden aldı.
Kayseri’de Enerji Bakanı Taner
Yıldız’ın yumruklanması emniyet
müdürünü koltuğundan etti...
Erdoğan’ı çeşitli kentlerde yalnızca
pankart ve sloganlarla protesto eden
onlarca genç de terörist suçlamasıyla
cezaevine atıldı...
Hükümet Baykal’ın Van’da adeta
linç edilmesi girişimini ise tamamen
hafife aldı!.. Belli ki AKP’liler, Van’daki
güvenlik zaafını görebilmek için Baykal’ın
kafasının yarılmasını, burnunun
kırılmasını ya da ölmesini bekliyorlardı!..
Van olayı Baykal’a yönelik AKP
kaynaklı saldırının ilk halkasıydı...
İktidarın Baykal’ın can güvenliğine
yönelik ihmali son suikast iddiasıyla
zirveye çıktı!.. En küçük bir tehlike
imasında bile Başbakan’ın çevresine
etten duvar ören polis, ana muhalefet
liderine yönelik suikast ihbarının üzerine
de ciddiyetle gitmedi!..
CHP’liler, emniyetin 15 Nisan’da
yapılan suikast ihbarıyla ilgili bilgi ve
belgeleri 6 Mayıs’a kadar Cumhuriyet
Savcılığı’na iletmediğini ortaya çıkardı!..
Hükümetin Van olayındaki ihmali ve iki
yumruklu saldırıya yönelik tavrıyla dışa
vuran çifte standart, iktidarın Baykal’ın
yaşamıyla ilgili vurdumduymazlık içinde
olduğunu ortaya koyuyor!
O yüzden CHP liderinin “kaset
komplosunun ardında hükümet vardır”
şeklindeki saptamasının da çok ciddiye
alınması gerekiyor...
CHP’ye Saldırı ve Gaflet!.. ‘Susacak mıyız
İsyan mı Edeceğiz?’
Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz
Ateş’i ararken aslında liderlik tartışmalarının
geldiği noktayı konuşmak istemiştim. Oysa
Ateş’in gündemi tamamen farklıydı. Kendisi
tam da yukarıdaki konulara odaklandı ve
“Bizim önceliğimiz şu an lider tartışması
değil, Baykal’a yönelik komplonun ardında
kimin olduğudur” dedi...
Hükümetin kaset komplosuyla ilgili
sessizliğinin dikkat çekici ve tehlikeli bir hale
geldiğini vurgulayan Ateş şunları söyledi:
“Şu anda temel konu kimin CHP’nin başına
geleceği değildir. CHP’ye bir tuzak kurulmuştur.
Kim hangi hesapla bu tuzağı kurmuştur. Aradan
bir hafta geçmesine karşın hükümet sorumluları
bulmadı. Türkiye’de AKP’ye direnen tüm
kurumlar darbe, balyoz,
kafes gibi gerekçelerle
etkisiz hale getirildi.
Direnen bir tek kale
olarak CHP kalmıştı. Biz
bu tuzak karşısında
susacak mıyız, isyan
bayrağı mı çekeceğiz?..
En kısa zamanda bu
tuzağı kuranlar ortaya
çıkarılmazsa iktidarı
başsorumlu olarak göreceğiz.”
Yılmaz Ateş sözlerini “72 milyon insan bu
muhasebeyi yapmalı” diye bitirdi!..
Evet, temiz siyaset için, demokrasi için,
insan hakları için sağcı, solcu, dinci
herkesin son kaset rezaletinden ders
çıkarması ve tarafsız gözle bir muhasebe
yapması gerekiyor...
Tuzak ve komplo başkalarını vurmadan...
Gizli tanõğõn, Cihaner hakkõndaki tutuklama kararõndan 4 ay önce başsavcõnõn yargõlanacağõnõ ‘bildiği’ anlaşõldõ
Cihaner’de kurgu kuşkusu
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Erzincan Başsavcõ İlhan Cihaner’in
de aralarõnda bulunduğu 10’u tutuklu 14 sanõklõ dava
dosyasõna giren bir ortam dinleme kaydõ, operasyon-
da “kurgu” şüphesini gündeme getirdi.
Cihaner’in tutuklanmasõndan daha 4 ay önce dos-
yadaki gizli tanõk “Erzincan”õn, savcõnõn yargõlana-
cağõnõ bildiği ortaya çõktõ. Abdulvahap Güllü oldu-
ğu anlaşõlan gizli tanõk Erzincan, eski BBP Genel
Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu’nun da “gizli tanık”
olduğu için öldürüldüğü iddiasõnda bulundu.
Bugün Yargõtay 11. Ceza Dairesi’nde yüksek yar-
gõç heyetinin karşõsõna çõkacak olan Erzincan Cum-
huriyet Başsavcõsõ Cihaner’in, Erzurum’da yargõlan-
dõğõ dosyasõna ilginç bir “ortam dinleme” kaydõ
girdi. İddiaya göre, “ortam dinlemeleri” kayda alõ-
nanlar, gerçek adõ Abdulvahap Güllü olduğu anlaşõ-
lan gizli tanõk Erzincan, Gülen cemaatinin üst düzey
bir sorumlusu bir kişi ve cemaate ait bir kolejin mü-
dürü arasõnda geçiyor.
Ortam dinlemesinin CD çözümü, Erzurum Özel
Yetkili Başsavcõ vekili Taner Aksakal’õn havalesiy-
le Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nden İstan-
bul’a gönderilen dava dosyasõna da girdi. Cihaner
dava duruşmasõnda, savcõlarla sanõk avukatlarõ ara-
sõnda “3 CD delil var/yok” tartõşmasõna sahne ol-
muştu. Savcõ Aksakal da bu CD dökümünü mahke-
meye gönderdi. Ancak kendi el yazõsõyla düştüğü
notta “3 CD” ifadesinin üzerini çizerek, “1
CD’nin” ifadesini ekledi. Israrla 3 CD’yi isteyen sa-
nõk ve avukatlarõna, gizli tanõk Abdulvahap Gül-
lü’nün ortam dinleme kaydõ verilmiş oldu.
Ortam dinlemesi kaydõnda gizli tanõk Erzincan’õn
konuştuğu kişi tarafõndan yönlendirilmeye çalõşõlma-
sõ dikkat çekiyor. Abdulvahap Güllü’nün ortam din-
leme kaydõnõn deşifresi 37 sayfa tuttu. Güllü’nün,
henüz Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ ile ilgili her-
hangi bir tutuklama ve yargõlama olmamasõna karşõn
Cihaner’den “yargılanan savcı” olarak söz etmesi
dikkat çekiyor. Çünkü Güllü’nün deşifre edilen ko-
nuşmasõ 22 Ekim 2009 tarihini taşõyor.
Oysa Erzincan Başsavcõsõ 16 Şubat 2010 tarihinde
gözaltõna alõnõp ertesi gün tutuklanmõştõ. Gizli tanõ-
ğõn başsavcõ hakkõnda daha dava bile açõlmamõşken
dört ay önceden Cihaner’in yargõlanacağõnõ nereden
bildiği sorusu yanõtsõz kaldõ. Cemaatin üst düzey bir
ismi ile yaptõğõ konuşmada, Cihaner’i kastederek,
“O savcı yargılanıyor, gitti. Görevden alınma de-
ğil” sözleri dikkat çekti. Mahkeme kararõyla yapõlan
bu kayõtta gizli tanõk Erzincan, kendisini Kurtoğlu
ve Gülen cemaati evlerine silah yerleştirmeye zorla-
yan MİT görevlilerinin helikopter kazasõnda ölen
BBP lideri Muhsin Yazõcõoğlu’nun “gizli tanık” ol-
duğu için öldürüldüğünü söylediklerini iddia ediyor.
O konuşmanõn dosyadaki bir bölümü şöyle:
Erzincan: Onlar Muhsin Yazõcõoğlu’nu uyarmõş-
lar.
Cemaat yetkilisi: Öyle mi?.. Muhsin Yazõcõoğ-
lu’nu onlar mõ şey yaptõlar? Yani onun gizli tanõk ol-
duğunu anlõyorlar.
Erzincan: Bizi batõran bu diye.
Cemaat yetkilisi: O Muhsin Yazõcõoğlu’nu kendi-
leri biz hallettik dediler mi?
Erzincan: Evet abi.
Cemaat mensuplarõ ile yaptõğõ konuşmada, cemaat
evlerine komplo hazõrlõğõ için MİT mensuplarõyla ta-
nõştõrõlmasõnda rektörün aracõlõk ettiğini öne sürüyor.
Gizli tanõk Erzincan’õn anlatõmlarõna göre kendisi,
Erzincan 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Saldıray
Berk ile de dikkat çekmemesi için “Babalar Gü-
nü”nde görüşmüş. MİT mensuplarõnõn kendisinden
cemaat evlerine “Hizbullah kitapları, silah ve ka-
mera” koymasõnõ istediklerini ileri süren gizli tanõ-
ğa, cemaat yetkilisi “Okuduğun risaleler sayesinde
bu imtihandan başarıyla çıktın” diyor. Gizli tanõk,
cemaat evlerinde çok sayõda asker ve polisin kaldõğõ-
nõ da anlatõyor ve kendisine bu kişilere yönelik ola-
rak komplo hazõrlamasõ için 800 bin TL’lik çek ve-
rildiğini, bunu kabul etmeyince de açõk çek verilerek
kendisinin doldurmasõnõ istediklerini öne sürüyor.
Eminağaoğlu’nun Yargõtay’da yargõlanmasõna başlandõ
‘Cumhuriyetyargılanıyor’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargõtay Cumhu-
riyet Savcõsõ ve eski YAR-
SAV Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, “Cumhuri-
yet hukukunun yargılandı-
ğını” söyledi. Eminağaoğlu,
tarafsõz bir cumhurbaşkanõ
istediklerini kaydetti.
Eminağaoğlu’nun yargõ gö-
revini yapanõ etkileme suçla-
masõyla Yargõtay 4. Ceza Dai-
resi’nde yargõlanmasõna baş-
landõ. Duruşmayõ, Sincan 1.
Ağõr Ceza Mahkemesi Baş-
kanõ Osman Kaçmaz, YAR-
SAV, Atatürkçü Düşünce Der-
neği üyeleri ve bazõ yurttaşlar
da izledi. Savunmasõnõ yapan
Eminağaoğlu, yargõlanma ko-
nusunu oluşturan sözlerin,
YARSAV Başkanõ olduğu dö-
nemde, başkan sõfatõyla yaptõ-
ğõ açõklamalardan ibaret oldu-
ğunu belirterek “Erzurum’da
ve burada Cumhuriyet hu-
kuku yargılanıyor” dedi.
Savcılara suç duyurusu
Ergenekon soruşturmasõ kap-
samõnda kendisi hakkõnda din-
leme kararõ verildiğini, ancak
verilen takipsizlik kararõna rağ-
men dinleme tapelerinin imha
edilmediğini belirten Emina-
ğaoğlu bu nedenlerle savcõlar
hakkõnda suç duyurusunda bu-
lunulmasõnõ da talep etti. Du-
ruşma 27 Mayõs’a ertelendi.
Duruşmanõn ardõndan gaze-
tecilere açõklama yapan Emi-
nağaoğlu, “Mevcut dava,
mevcut hükümetin faşist bir
hükümet olduğunun tespit
ve tescili davasıdır. Çünkü
ben hukuku savunuyorum.
Benim hakkında soruştur-
ma yaptığım, çıkar amaçlı
suç örgütü ile ilgili bir olay-
da hakkında görevi kötüye
kullanmaktan soruşturma
yapmış olduğum kişi bugün
Başbakan ve ben onu soruş-
turan olarak yargı önüne çı-
karılıyorum. Aynı şekilde
Fethullah Gülen kriptolarını
Dışişleri Bakanlığı’ndan çı-
karmam nedeniyle hedef olu-
yorum ama o kişi Cumhur-
başkanı oluyor.” dedi.
ÇETİN DOĞAN
TÜBİTAK’a
suçduyurusu
İstanbul Haber Servisi - ‘Bal-
yoz Güvenlik Harekât Planı’ so-
ruşturmasõnda hakkõnda yakalama
kararõ bulunan Kurmay Albay Ali
Rıza Sözen ikinci kez tutuklandõ.
Siyami Ersek Hastanesi’nde teda-
visi süren eski 1. Ordu Komutanõ
Çetin Doğan, savcõlõğa başvurarak
tutuklamalarõn geri alõnmasõnõ ve
soruşturmanõn sonlandõrõlmasõnõ
talep etti.
Hastanenin tutuklulara ayrõlan
bölümünde bulunan emekli Orge-
neral Doğan, Özel Yetkili İstanbul
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na sun-
duğu dilekçede, ABD’den iki uz-
man kuruluştan alõnan raporlar-
dan Balyoz Harekât Planõ’nõn yer
aldõğõ CD’lerin sahte olduklarõnõn
anlaşõldõğõnõ belirtti. ABD’li kuru-
luşlarõn raporlarõnõ da savcõlõğa
sunan Doğan, “Bu CD’lerin tek
başına bir kanıt oluşturamaya-
cağı da bu raporlarda açık olarak
belirtilmektedir. Askeri savcılığın
isteğiyle rapor hazırlayan bilirkişi
de TÜBİTAK’ın yaptığı değer-
lendirmeyi yeterli bulmamıştı”
dedi. Doğan, TÜBİTAK raporunu
veren üç bilirkişi hakkõnda suç du-
yurusunda bulunduğunu kaydetti.
Sözen tutuklandı
Tahliye olduktan sonra belfõtõğõ
rahatsõzlõğõ nedeniyle Kasõmpaşa
Askeri Hastanesi’ne yatarak ame-
liyat olan Kurmay Albay Sözen,
Merkez Komutanlõğõ’na ait bir araç-
la ve avukatõ ile Beşiktaş’taki İs-
tanbul Adliyesi’ne geldi. Sözen ad-
liyedeki işlemlerinin ardõndan Has-
dal Askeri Cezaevi’ne gönderildi.
Balyoz soruşturması kapsamında
emekli Orgeneral Çetin Doğan
ikinci kez tutuklanmıştı.
ERZURUM (AA) - Erzincan’daki “silahlı te-
rör örgütü” davasõnõn tutuklu sanõklarõndan
Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ciha-
ner, “görevi kötüye kullanmak” ve “ev-
rakta sahtecilik” suçlarõndan yargõlandõğõ
Yargõtay 11. Ceza Dairesi’ndeki davanõn bu-
gün görülecek duruşmasõ için Ankara’ya gö-
türüldü. Erzurum Kapalõ Cezaevi’nde tutuk-
lu bulunan Cihaner, cezaevi aracõyla Erzu-
rum Havalimanõ’na getirildi. Sivil ekip eşli-
ğinde getirilen Cihaner, uçağõn kalkõş saatine
kadar VIP salonunda bekletildi. Cihaner, da-
ha sonra 21.05’te hareket eden Türk Hava
Yollarõ’na ait tarifeli uçakla Ankara’ya götü-
rüldü. Cihaner, bugün “evrakta sahtecilik”
ve “görevi kötüye kullanma” suçlamalarõy-
la yargõlandõğõ Yargõtay 11. Ceza Daire-
si’ndeki davanõn duruşmasõna katõlacak.
Baykal Göreve Çağırılmalı...
CHP’de gelinen son nokta,
ne pahasına olursa olsun
Baykal’ın yeniden göreve
çağırılmasında yoğunlaşıyor...
Yarın Ankara’da toplanacak
15 bini aşkın genç, CHP liderine
koltuğuna geri dön çağrısı
yapacak...
Aynı gün 81 il başkanı da
Baykal’ı yeniden göreve
çağıracak...
Anlaşılıyor ki en az bin
delege, Baykal’ı yeniden genel
başkan olması için aday
gösterecek...
Dün konuştuğum
İstanbul’daki bir CHP yetkilisi
de tüm bu çabaları ve
gelişmeleri, “Örgütler Baykal’ı
istiyor” diye özetledi..
Örgütlerin bu çıkışının altında,
ülkenin gidişatı açısından
gelinen kritik dönemecin
yarattığı endişe de var... “Geri
dön” çabaları, son dönemde
AKP’ye karşı etkili bir
muhalefet yürüten Baykal’ın,
önemli bir misyon
üstleneceğine de vurgu
yapıyor...
Kaset komplosunun, Anayasa
Mahkemesi tartışmaları,
referandum süreci ve kurultay
çalışmalarının hemen öncesinde
gündeme getirilmesi ise
Baykal’ın değil, iktidara yürüyen
siyasal bir partinin hedef alındığı
inancını giderek güçlendiriyor.
İşte bu inanç, CHP örgütlerini
Baykal’a sahip çıkmaya
zorluyor, komploculara boyun
eğilmeyeceği mesajını öne
çıkarıyor!..
O zaman akla şu sorular da
geliyor; Baykal gücünün
zirvesindeyken üstelik iktidar
koltuğuna bu kadar
yaklaşmışken bir komplo
nedeniyle siyasal yaşamını
sonlandırmalı mı?..
CHP’liler iğrenç bir tuzağa
boyun eğerek liderlerini feda
mı etmeli?..
Ya da Baykal’ın gidişiyle
ortaya çıkacak lider
tartışmasının, CHP’yi
güçsüzleştirme ihtimaline göz
mü yumulmalı?..
Hepsine hayır!..
Baykal’ın liderlikten
uzaklaşması salt onun siyasal
yaşamında yapacağı en önemli
hata olmaz, partinin geleceği
açısından da ciddi sıkıntılara yol
açar. Hatta bu sıkıntılar CHP’yi
bölünme sürecine bile
götürebilir...
Parti içindeki her kesimin de
kabul ettiği gerçek şudur;
ülkenin tüm demokratik
güçlerinin “çete”
suçlamasıyla alaşağı edildiği
bir süreçte etkin bir CHP
elzemdir... Baykal’ın CHP’yi
güçlü kılacak deneyimi de
zorunludur...
Baykal’ın geri dönüşüyle ilgili
çağrılar bu yüzden çok ama çok
önemlidir...
O yüzden ben Baykal’ın geri
dönmesiyle ilgili bir taban
hareketi başlatılmasını olumsuz
bulmuyorum... Son günlerde
yoğunlaşan “geri dön”
çağrılarının, hem ülkenin hem
de partinin geleceğine yönelik
kaygılara dayandığına
inanıyorum.
YÖK TOPLANDI
İlksõraya
kendi
üyesi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Prof.
Dr. Yusuf Ziya Öz-
can’õn başkanlõğõnda
toplanan YÖK Genel
Kurulu’nda, Türk Al-
man Üniversitesi rek-
törlüğü için başvuran
rektör aday adaylarõ ile
görüşüldü. Toplantõda,
rektörlük için 3 aday
belirlenirken YÖK üye-
si Prof. Dr. İzzet Öz-
genç birinci sõradan,
Prof. Dr. Mehmet
Emin Köktaş ikinci,
Prof. Dr. Ahmet Er-
man Tekkaya da üçün-
cü sõradan aday göste-
rildi. Rektör adaylarõnõn
isimleri Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’e sunu-
lacak. Özgenç’in do-
çentlik tezinde Almanca
bir eserden intihal (bi-
limsel hõrsõzlõk) yaptõğõ
iddia edilmişti.
Cihaner Ankara’ya götürüldü