28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2010 CUMA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK ÖZGEN ACAR Mavnadaki Narenciyeden Nükleere! Nereden nereye? 2. Dünya Savaşı’nın ardından Kars- Ardahan’ı ve Boğazlar’da üs isteyen Rus tehdidi ile Türkiye 1952’de NATO’ya girdi. Bir yandan bu tehdit, öte yandan “komünizm korkusu” ile büyüdü bizim kuşak… Oysa şimdi Türkiye petrol ve doğalgazının yüzde 70’ini Rusya’dan alıyor. Türkiye, bu alanda Rusya’ya “bağımlı”! Bu yılın Ocak-Mart aylarında Ankara’nın, Moskova ile ticaretinde verdiği 16 milyar dolarlık açık, tüm dış ticaret açığının yüzde 38’idir. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev bu durum hakkında “Son yıllarda ilişkilerimiz köklü biçimde değişti. Günümüzde bu ilişkiler stratejik ve çok boyutlu ilişkiler durumuna geldi” dedi. Bu noktaya nasıl gelindiğini dün gibi anımsıyorum. Moskova isteklerini sıraladığında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri de Feridun Cemal Erkin idi. 1945’te İnönü’nün talimatıyla Erkin’in, Moskova’nın isteklerine karşı kaleme aldığı nota, Türk diplomasi tarihinde örnek olarak gösterilir. Aradan 19 yıl geçtikten sonra bu kez İnönü’yü Başbakan, Erkin’i de Dışişleri Bakanı olarak görüyoruz. Yıllar sonra bu ikili, 1964’te Türkiye’ye ilk kez gelen bir Rus (SSCB) devlet adamı olan Prezidyum Başkanı Nikolay Podgorny’yi Çankaya’da ağırladılar. O resmi kabulde Devlet Operası’nın ünlü sopranolarının söylediği “O çiçerniyo (Ah Gözlerin), Moskova Geceleri, Kalinka” gibi şarkıları o gece biz de dinledik. Çarlık döneminin bu şarkılarının bile Türkiye’de söylenmesi yasaktı o geceye kadar! Sonrasında, döviz sıkıntısı çeken iki ülke arasında önemli anlaşmalar imzalandı. Rusya, İzmir- Aliağa’da ilk petrol rafinerisini, İskenderun’da demir çelik tesislerini, Seydişehir’de alüminyum, Bandırma’da asit sülfürik fabrikalarını kuracaktı. Türkiye, bu tesislerin bedelini, mavnalara yükleyeceği, başta narenciye gibi ürünleri Rusya’ya göndererek takas yöntemi ile ödeyecekti. TEKEL, Ermenistan’daki konyak, Rusya’daki votka fabrikalarında yetiştirilecek uzmanları ile benzeri fabrikaları kuracaktı. İnönü devrilip Süleyman Demirel başbakan olunca içki fabrikaları yattı. Rusya’ya votka yapımını öğrenmeye giden uzmanlar dönüşte TEKEL’in fabrikalarında Rus formüllü “Binboğa” votkasını ürettiler! O şarkılardan 25 yıl sonra Rus turistleri Laleli’yi keşfettiler. Başta tekstil ürünleri eksikliğini gidermek amacıyla bavullar dolusu eşyayı Rusya’ya taşımaya başladılar. İki ülkenin dış ticaret rakamlarına yansımayan bu sınır aşan ticaretten Laleli’ye 1997’de 6 milyar doların girdiği sanılıyor. Benzeri malları üreten yerli yapımcıların tepkisi üzerine Rus hükümetinin gümrüksüz ticarete sınırlama getirmesi ile Laleli önemli bir darbe yedi, rakam 2004’te 2 milyar dolara düştü. Bu gerileme üzerine, Türk işadamları bu tür tüketim mallarını bu kez Rusya’da üretmek için orada yatırımlara başladılar. Bu ticaret, Rusların Türkiye’deki ucuz turizmi keşfetmelerine yol açtı. İstanbul uçuşları Antalya’ya yöneldi. Yüzyıllardır “Akdeniz’e inme” tutkusuna sahip Ruslar bu hedeflerini gerçekleştirdiler. Önceki yıl 3 milyon Rus turistinin gelmesine karşılık, ekonomik bunalımın etkisiyle geçen yıl bu rakam 2.5 milyona düştü. Bu akım sonucunda bazı Rus firmaları da Akdeniz kıyılarında turistik tesis yatırımlarına yöneldiler. 1999’da Başbakan Bülent Ecevit’i kabul etmeyen Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in bugün koltuğunda oturan Dimitri Medvedev ve eşi Svetlana Çankaya Köşkü’nde ilk akşam Abdullah Gül ile eşi Hayrünissa’nın konuğu olarak baş başa yemek yediler. Samimi olması için iki devlet başkanı yemeğe kravatsız katıldı. Dört kişilik yemek masasında yaldızlı Bohemya kristalinden su, kırmızı ve beyaz şarap kadehleri vardı. Yemekte ne yenildiği, ne içildiğini bilmiyoruz! İki devlet başkanının baş başa, sonrasında heyetler, ardından da konuğun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde önemli adımlar atıldı. Gül ve Erdoğan, mavnalarla başlayan ticaretin yeni hedefini, önceki yılın 38 milyar dolarından hareketle 5 yılda 100 milyar dolara çıkarılması olarak açıkladılar. Medvedev, “İddialı olmakla birlikte gerçekleştirilebilir. Algılanması, telaffuzu bile güç bir rakam 100 milyar dolar. Ama erişilebilir. Böyle bir düzeye çıktığımızda Avrupa’ya örnek olacağız” dedi. Rus kaynakları iki ülkenin birbirlerinde yapacakları yatırımların 25 milyar dolara çıkacağını açıkladılar. Ayrıca 20 milyar dolarlık bir yatırımı ise Rusların Mersin Akkuyu’da yapacakları nükleer santral oluşturacaktı. Aynı kaynaklara göre yedi yılda tamamlanacak santralın sermayesinin yüzde 100’ü Rusların olacak. Anahtar teslimi öngörülen santralın sermayesi gelecekte yüzde 49 oranında Türklere ve yabancılara açılacak. İran’a da nükleer santral yapan Rusatom Başkanı Sergey Kriyenko’nun açıklamasına göre Türkiye’deki santralda 4 reaktör bulunacak, gelecekte Türkiye’de 2- 3 santral daha yapılacak. Medvedev’in “Sözde değil gerçekte stratejik ortaklık” sözleri bir olguyu ima ediyor. Türkiye ile ABD arasında bir zaman sözü edilen “stratejik ortaklık” kavramının fiyasko ile sonuçlanmasına karşılık Ankara’nın doğalgaz ve petroldeki yüzde 70 bağımlılığından sonra şimdi de Rusya’ya nükleer enerji bağımlılığı ile ortaklığın ne denli stratejik olduğunu ortaya koyuyor. İran Meclis Başkanı ve eski nükleer sorumlusu Ali Laricani ile İstanbul görüşmesine bir gönderme yapan Erdoğan’ın, “Biz bölgemizde kesinlikle nükleer silah istemiyoruz” dedikten sonra bu konuda BM Güvenlik Kurulu’nda “Rusya ile işbirliğine gidileceğini” açıklaması, Ankara’daki Amerikan diplomatlarca kim bilir nasıl yorumlanıyordur? Medvedev’in “emniyet, askeri ve istihbarat birimleri arasında başlayacak işbirliğinden” söz etmesi de aynı çevrelerde merak yaratmış olmalı! Doğalgaz ve ham petrol ulaşımı için Güney Akım, Mavi Akım, Samsun-Ceyhan boru hatlarını bütünleyecek Ceyhan’da yeni bir rafineriyi Rusya’nın yapması da karara bağlandı. Karşılıklı olarak vizenin bir aylığına ve 180 gün içinde 90 günü geçmeyecek biçimde kaldırılmasına ilişkin kararın, bir ay içinde tamamlanacak yasal süreçten sonra uygulamaya geçmesi bekleniyor. Salı günü İzmir’den Bucaspor’un “Türksell Super Ligi’ne” yükselmesinin bir İzmirli olarak beni ne denli mutlu ettiğini yazmıştım. Bir başka olayın ise beni ne kadar üzdüğünü yazamamıştım. Diyarbakır’ın küme düşmesine ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Bu olayın sorumlusu Diyarbakırlılar ve takımın taraftarlarıdır. Diyarbakırspor kendi taraftarlarınca hançerlenmiştir. Diyarbakır’da futbol karşılaşmalarında yaşanan çirkin, tatsız, üzücü, yüz kızartıcı olayları tekrarlayacak değilim. Diyarbakırlıların dikkatini hiç çekti mi bilmiyorum! Türk ve yabancı turistler Antakya, Gaziantep, Urfa, Mardin’e, hatta kuzeye Adıyaman’a gidiyorlar, ama Diyarbakır’a uğramıyorlar! Bu kentlerde oteller mantar gibi bitiyor, dolarlar, Avro’lar, liralar akıyor. Ama Diyarbakır kör bağırsak! Diyarbakırlılar, turistlerin kentlerine neden uğramadıklarını, takımlarının neden küme düştüğünü kendilerine sormalıdırlar. Bir gazetede tek sütuna umut verici bir haber beni sevindirdi. “Diyarbakır’da turist sevinci” yaşanmıştı. Sevinç, kente gelen 10 kişilik(!) turist kafilesinden kaynaklanmıştı. Taş atmak yerine, turist ağırlamak gönenç getirmez mi? Diyarbakır’a 10 Turist Gitmiş! Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90 Fethullahçõlarla bağlantõlõ kuruluşlar ‘Türki Amerikan Federasyonlarõ Asamblesi’nde toplandõ ABD’de Gülen federasyonu ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD’de Fet- hullah Gülen hareketiyle bağlantõlõ tüm dernek ve kuruluşlar “Türki Amerikan Federasyonları Asam- blesi” adõyla tek çatõ altõnda toplandõ. ABD’de toplam 48 eyalette faali- yet gösteren 180 dernek ve kurulu- şu bir araya getiren “Türki Ameri- kan Federasyonları Asamblesi”, Türk-Amerikan Dernekleri Konse- yi, Orta Atlantik Türki-Amerikan Dernekleri Federasyonu, Güneydo- ğu Türk-Amerikan Federasyonu, Or- tabatõ Türk-Amerikan Federasyonu, Amerikalõlar ve Avrasyalõlar Turkuaz Konseyi ve Batõ Amerika Türki Kon- seyi olmak üzere 6 çatõ kuruluşun birleşmesinden oluşuyor. Washington’da kuruluşun açõlõşõna yönelik olarak düzenlenen Willard Inter- Continental Otel’deki gala gecesine 7 ABD senatörünün yanõ sõra 60 Temsil- ciler Meclisi milletvekili de katõldõ. Asamble ABD çapõnda Gülen ile bağ- lantõlõ kültürel, diyalog ve akademik merkezlerinin yanõ sõra özel okullar, sosyal kuruluşlar ve camiler gibi geniş yelpazedeki kurumlarõ da temsil edecek. ABD’nin başkenti Washington’da merkez kuruluş şeklinde faaliyet göste- recek olan Asamble, ülke içinde Gülen cemaatine yakõn tüm kurumlarõ koordi- ne edecek. Kuruluşun başkanõ Faruk Ta- ban gazetecilere yaptõğõ açõklamada, Washington’da Beyaz Saray, ABD Kon- gresi, düşünce kuruluşlarõ ve hükümet dõ- şõ örgütlere yönelik çalõşmalar yapa- caklarõnõ söyledi. 2009’dan bu yana bu fikrin olgunlaş- tõğõnõ ifade eden Taban, sonuçta bu tür bir yapõlanmaya gitme ihtiyacõ doğduğunu söyledi. Taban, kuruluşun mali kaynağõnõ bağõşlar ve gönüllü çalõşmalarla karşõla- dõklarõnõ ifade etti. Asamble Türklerin ya- nõ sõra ABD’de yaşayan Boşnak, Arna- vut, Türkmen, Kõrgõz, Azeri ve Kazak topluluklarõnõn derneklerini de içeriyor. AKP’li vekiller katıldı Büyük davetli kitlesinin geldiği gala ge- cesine Türkiye’nin Washington Büyük- elçisi Namık Tan, Demokrat Pennsyl- vania Senatörü Bob Casey, New Jersey Senatörü Frank Lautenberg, New Me- xico Senatörü Jeff Bingaman, Virginia Senatörü Mark Warner, North Caroli- na Senatörü Kay Hagen ve Cumhuriyetçi Mississippi Senatörü Roger Wicker ile Indiana Senatörü Richard Lugar katõl- dõ. Gecede ABD’li milletvekillerinin ya- nõ sõra 8 AKP’li milletvekili de bulundu. ABD’de 48 eyalette faaliyet gösteren 180 dernek ve kuruluş bir araya getirildi. Asamblenin kuruluşu dolayõsõyla düzenlenen geceye 7 Amerikalõ senatör ve 60 Temsilciler Meclisi üyesi katõldõ. Dış Haberler Servisi - Yeni Ze- landa Başbakanõ John Key’in ba- şõ, yerli halk Maorilerle ilgili şaka- sõ yüzünden derde girdi. Key, bir tu- rizm konferansõndaki konuşmasõ sõrasõnda, Maori kabilesi “Tu- hoe”lerle yemek yediği takdirde ye- meğin bir parçasõ olacağõnõ söyle- yince gelen tepkiler üzerine dün özür diledi. Key böylece, Tuhoe kabilesinin 150 yõl önce el koyulan topraklarõ- nõ geri alma çabasõ nedeniyle süre- gelen gerginliği de tõrmandõrmõş ol- du. Tuhoeler, Başbakan’õ toprakla- rõnõn geri verilmesi için daha önce yapõlan anlaşmayõ çiğnemekle suç- luyorlar. Tuhoelerin baş müzake- recisi Tamati Kruger ise Key’in sözlerinin bir başbakana yakõşma- dõğõnõ ve kendisiyle ilişkilerinin daha da kötüleşeceğini söyledi. TAYLAND Muhaliflerin lideri vuruldu Dış Haberler Servisi - Hükümet karşõtõ gösterilere sahne olan Tayland’da dün pro- testocularõn toplandõğõ alanda silah ve pat- lama sesleri duyuldu. Çok sayõda kişinin ya- ralandõğõ başkent Bangkok’taki olaylarda, muhalif “Kırmızı Gömlekliler”in lideri fi- rari general Hattiya Savasdipol’ün vurul- duğu ve ağõr yaralandõğõ bildirildi. 58 yaşõndaki Savasdipol’ün kaldõrõldõğõ Hua Çiev hastanesinde görevli bir hemşire, Savasdipol’un göğsünden vurulduğunu, du- rumunun ağõr olduğunu ve solunum cihazõ- na bağlandõğõnõ duyurdu. Kaynaklar diğer ya- ralõlarõn da hastanelerde tedavi altõna alõn- dõğõnõ bildiriyorlar. Tayland’da mart orta- sõndan beri devam eden olaylarda 29 kişi öl- dü, yaklaşõk 1000 kişi de yaralandõ. Birleşmiş Milletler Afganistan Temsilciliği, ülkenin kuzeyinde kız öğrencileri etkileyen hastalıkla ilgili araştırma başlattı. Yerel basına göre hastalığın nedeni Taliban’ın zehirli gaz saldırısı. Ülkede son haftalarda çok sayıda kız çocuğunun kusma vakaları başta olmak üzere hastalandığı, önceki gün Kâbil ve Kunduz’da birçok öğrencinin hastaneye kaldırıldığı açıklanmıştı. Kâbil’in dış mahallelerindeki bir okulda ise dün kız öğrenciler, İngiliz-Afgan Kadınlar Birliği’nin projesiyle okullarına ilk kez temiz suyun gelişini kutlamak için düzenlenen törene katıldı. (Fotoğraf: AFP) Temiz su için tören ‘Yamyamlık’ şakası başını derde soktu (Fotoğraf: AA) Köşkte başbaşa... ANMA Canımız BERÇİN’imiz Sensiz bir yıl daha geçti. Kabullenemedik bir türlü... Bitmedi, neden, niçin sorularımız... Hep kalbimizde, özümüzdesin. Seni çok çok özlüyor ve anıyoruz. Annen, baban ve tüm sevdiklerin. Nazan-Cengiz Yıldırım 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI ORGANLAR ORTAK TOPLANTISI Vakfõmõzõn Başkanlar Kurulu, Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu 2010-1. ortak toplantõsõ 15 Mayõs 2010 Cumartesi günü saat 14.00’te Armada Otel’de (Ahõrkapõ - Sultanahmet) aşağõdaki gündemi görüşmek amacõyla toplanacaktõr. (Ayrõca, saat 11.00’de Yönetim ve Başkanlar Kurulu toplantõsõ yapõlacaktõr.) Kurul üyelerine önemle duyurulur. GÜNDEM: 1. Açõlõş, 2. Son siyasi gelişmelerin değerlendirilmesi, 3. 27 Mayõs üzerine etkinlik önerileri, 4. Anayasa değişikliği ve referandum sürecinin değerlendirilmesi, 5. Sonuç bildirgesinin hazõrlanmasõ, 6. Dilekler ve kapanõş. BAŞKANLAR KURULU Sönmez TARGAN, Namõk Kemal BOYA, Gökalp EREN, Haşmet ATAHAN, Necla ÜLKÜ, Mustafa ZÜLKADİROĞLU YÖNETİM KURULU Bora GEZMİŞ, Ali IŞIK, Gökalp EREN, Namõk Kemal BOYA, Haşmet ATAHAN, Cemil ORKUNOĞLU, Mehmet ULUSOY, Merdan ASLAN, Turgut ÜNLÜ, Mansur PEKGÜLEÇ, Ahmet NERGİZ, Serpil GÜVENÇ, Fikret BABUŞ, Betül KUYUCU, Ünal ERDOĞAN DANIŞMA KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Ahmet ALTINEL, Ahmet OKÇUOĞLU, Ali ATEŞ, Ali SİRMEN, Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI, Ataol BEHRAMOĞLU, Atilla SARP, Prof. Dr. Aydõn AYBAY, Bahrem YILDIZ, Yrd. Doç. Dr. Barõş DOSTER, Bedri BAYKAM, Cemal ŞENER, Prof. Dr. Cevat GERAY, Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR, Erdoğan AYDIN, Prof. Dr. Eren OMAY, Erhan KARATAŞ, Erol BİLBİLİK, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Erol TOY, Esat KORKMAZ, Faruk PEKİN, Gülsen TUNCER, Av. Halis AYGÜL, Hikmet ÇETİNKAYA, Hüseyin UYSAL, Av. Hüseyin ÖZBEK, Prof. Dr. İzzettin ÖNDER, Av. Kazõm KOLCUOĞLU, Mehmet ATAY, Mehmet Ata TANSU, Prof. Dr. Mehmet Can AKYOLCU, Doç. Dr. Melih BAŞ, Mete AKALIN, Av. Mustafa İlker GÜRKAN, Mustafa YALÇINER, Muzaffer Ay- han KARA, Muzaffer İlhan ERDOST, Nebi CEYLAN, Nihat BEHRAMOĞLU, Nusret ŞUMLU, Oktay EKİNCİ, Öner YAĞCI, Av. Refik KARAA, Prof. Dr. Ruşen KELEŞ, Talat TURHAN, Prof. Dr. Taner TİMUR, Prof. Dr. Tuncay ALTUĞ, Turhan FEYİZOĞLU, Ümit ÜLGEN, Ünal ERDOĞAN, Yahya ARIKAN, Doç Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU Saat 14.00’teki toplantõ; emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşõ olan herkese açõktõr. İLETİŞİM Sönmez TARGAN 0532 325 85 90, Bora GEZMİŞ 0532 522 91 53, Ali IŞIK 0532 414 10 68 AYDINLANMA SÖYLEŞİSİ 16 MAYIS 2010 PAZAR SAAT: 11.00 ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU (YARSAV eski Başkanı) ANAYASA PAKETİ DEĞİŞİKLİĞİ ÜLKEMİZ, HALKIMIZ VE GERÇEKLER Yer: Tarihi Havagazı Fabrikası Müzesi- Alsancak / İzmir Not: Etkinliğimiz kahvaltılıdır. Ücreti 16 TL’dir. Yer ayırtmanız rica olunur. İletişim Tel: 0533 765 52 67 - 0532 310 77 44 - 0555 839 06 40 İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR e-posta: izmircumok gmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle