Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 MART 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Mustafa’yı Asmalı!? Sevgili kardeşim, meslektaşım Mustafa Balbay bir yılı doldurdu içeride. Bu ne kin, bu ne intikam, bu ne hukuksuzluk, bu ne yasadışılık, bu ne keyfilik, bu ne ruh ve düşünce kararması, bu ne vurdumduymazlık, bu ne duygusuzluk, bu ne siyasi hukukçuluk... Kim tutuyor Mustafa’yı içeride, Ankara mı? Mustafa’nın içeride tutulması vicdanları mı huzurlu kılıyor; rahat mı uyutuyor; çocuklarla, eşlerle daha gönülden mi konuşturuyor... Mustafa’yı içeride tutmakla, Türkiye’de asayişi berkemal mi kılıyorsunuz, böylece huzur içinde bir ülke mi yarattığınızı sanıyorsunuz... Eğer öyle düşünüyorsanız, Mustafa’nın içeride yaşaması da huzurunuzu kaçırıyordur, onu asmayı düşünür müsünüz? Bazılarınızın diline vurmasa bile, karalar bağlamış pek çok gönülde, “yaşamasa iyi olur” esintileri geçiyor mu? Ama, bu işi Türkiye’de yapamazsınız, ülkeyi coğrafi olarak şöyle İran’a bi götürüp getirmelisiniz! İran’daki zorbalık rejiminin bekçi köpeklerine taş atan bir üniversiteli genci idam cezasına çarptıran kafa ile, Mustafa’yı bir yıldır içeride tutan siyasi kafa birbirinden ne kadar farklı? Her türlü insafı çiğnemek, bedenleri ve ruhları isyan ettirmek, haksızlığı ve hukuksuzluğu diz boyu çamurlara gömmek acaba hangi rejimlerde olur? Türkiye’de askeri rejimleri bile masum kılacak bir uygulamayı, hangi karases ve düşünce bize demokrasi olarak yutturuyor? Kafayı olmayacak askeri darbelere takarak demokrasi çağıran beyin, acaba demokrasizliği, hukuksuzluğu tam da Mustafa olayında neden aramayı akıl etmez? Mustafa bir simge! Cumhuriyet’e, muhalif olmaya kesilen ceza... Ama sadece Mustafa mı? Acaba iktidar başının bıkmadan usanmadan neredeyse her hafta köşe yazarlarına, gazetecilere, muhalif gazete patronlarına veryansın sözleri, Mustafa’ların bırakılmaması için de birer padişah fermanı mı: Gazetecinin başı ezile; görüşlerini yazamaya ve dile getiremeye! Aydın Doğan’ı ve kendinden olmayan bütün medya patronlarını vergi cezalarıyla hizaya getirme, çökertme ve parçalama politikasıyla, parası küçük ama gönlü büyük gazetecileri içeri tıkma politikası, özünde aynı değil mi? Aydınlık Dergisi Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ile Ulusal Kanal Haber İstihbarat Müdürü Ufuk Akkaya, devletçe el konacak paraları olmadığı için mi içeri tıkıldılar? Başbakan Erdoğan’ın ses kayıtlarını yayımladıkları gerekçesiyle aranıp tarandıktan 20 gün sonra, bu defa terör örgütü üyeliği yakıştırmasıyla gözaltına alınan Yıldırım ve Akkaya, iktidarın özgür ve muhalif gazeteciliği susturma, yok etme politikasının kurbanları mıdır? Üstelik aylar önceden bilinen ses kayıtlarını haber yaptıkları için tutuklanmak, acaba hangi rejimlerde gerçekleşir? Mustafa’yı, daha ne kadar orada tutacaksınız... En azından bu konuda halka bir açıklama yapmalısınız, “uyguladığımız yeni rejimin gereği olarak..” demelisiniz. İktidar, anayasal hukuku tepeden yeniden tasarlıyor ve ülkeye dayatıyor; millet işsizlikten kırılır ve açlıktan her türlü melanet ülkede kol gezerken! İktidarın bu acil “hukuk mühendisliği”nin ülkeyi nerelere götüreceğini görebilmek için Mustafa’ya bakmak yeterli! Ergenekon’daki hukuksuzlukları bilmek, Yıldırım ve Akkaya’nın nasıl tutuklandıklarını görmek yeterli... Tabandan sert muhalefetin siyasi liderlerinin, İşçi Partisi Başkanı Doğu Perinçek’in, Yeni Parti Başkanı Tuncay Özkan’ın, Erdoğan’ı eleştiren kitapların yazarı Ergün Poyraz’ın neden, hangi gerekçelerle ve nasıl bu kadar uzun zamandır içeride tutulduklarını anlamak yeterli... İktidar, Türkiye’yi yeni hukukla hangi karanlıklara götürmeyi planlıyor, bunu sormalıyız, tartışmalıyız; iktidarın öngördüğü anayasal değişikliklerin yapıldığı bir Türkiye’de, iktidar nasıl bir güce sahip olacak, kimlerin nasıl canına okunacak.. Bunları tartışmalıyız! Söyleyin, Mustafa’ları asmayı da düşünüyor musunuz? obursali@cumhuriyet.com.tr Erdoğan, 1915 olaylarõna ilişkin Ermeni iddialarõnõ içeren tasarõnõn kabul edilmesini eleştirdi ‘Kabile devleti değiliz’İstanbul Haber Servisi - Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler Komitesi’nin, 1915 olaylarõna ilişkin Ermeni id- dialarõnõ içeren tasarõyõ kabul etmesini sert bir şekilde eleş- tirdi. Erdoğan, bu kararõn ül- kelerin karşõlõklõ ilişkilerine, menfaatlarõna ve gelecek viz- yonlarõna çok büyük zarar vereceğini belirterek “ABD Temsilciler Meclisi Dış İliş- kiler Komitesi’nde öyle bir senaryo oynandı ki bu bir komedidir. Türkiye kabile devleti değildir, herkes bu- nu böyle bilsin” dedi. Başbakan Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İşadam- larõ ve Sanayiciler Konfede- rasyonu’nun (TUSKON) ge- nel kurulunda yaptõğõ konuş- mada, alõnan kararõn Türki- ye’ye hiçbir zarar vermeye- ceğini ancak dõş ilişkilerin bu durumdan olumsuz etki- leneceğini söyledi. Erdoğan, “Kaybeden, küçük düşü- nenler, husumetle hareket edenler, intikam duygusuyla hareket edenler olur. Biz bu olumsuzluklara takılmaya- cağız” diye konuştu. ‘Şimdi kim kazandı?’ Tarihte yaşanan acõ olayla- rõ sürekli sõcak tutarak, ön- yargõyla, yalan yanlõş bilgi- lerle bir ülkenin dõş politika- sõna rota çizilmeyeceğini söy- leyen Erdoğan, “Geçen gün ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, Ermeni tasarısını 22’ye karşı 23 oy- la kabul etti. Şimdi kim ka- zandı? Kimin zararına, ki- min yararınadır bu tasarı? ABD mi, Ermenistan mı ka- zandı? ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komi- tesi’nde öyle bir senaryo oynandı ki bu bir komedi- dir. Bir kişi ‘evet’ değil de ‘hayõr’ oyu kullanmış olsay- dı veya 5 dakika bekletilmesi gerekirken bekletilmeden hemen ‘İstediğimi yakala- dõm’ deyip toplantıyı kapa- tan bir başkanın anlayışının olduğu yerde evet her şey değişebilirdi. Tarihin, yani geçmişin seyrini mi değiş- tirdiklerini zannediyorlar. Tarihe böyle bakmak siya- setçilerin mi işidir? O mec- liste ‘evet’ oyu verenlerin acaba kaç tanesi Ermenis- tan’ın yerini haritada gös- terebilir?” diye konuştu. ‘Karar bizi bağlamaz’ “Bizim dış politikamız dik durmaktır. Dikleşmemek- tir” diyen Erdoğan, “Kimse bizi yalan yanlış politikala- rına kurban edemez. Ora- daki kararlar bizi bağla- maz. Türkiye tarihiyle, kül- türüyle çok büyük bir dev- lettir. Türkiye bir kabile devleti değildir. Bu tür ko- medilere, paradilere pabuç bırakmayacak kadar asil bir duruşa sahiptir” dedi. Türker’den reform mesajı ADIYAMAN (AA) - DSP Genel Başkanõ Masum Türker, partisinin Adõyaman İl Kongresi’ne katõldõ. Türker, AKP iktidarõ döneminde gündeme gelecek bir yargõ reformunun “kadrolaşmak, belli insanlarõ töhmet altõnda tutmak, belli insanlarõ yok etmek” anlamõna geleceğini savunarak, “Biz böyle bir değişime aracõ olmayõz” dedi. Türker, “seçim barajõnõn kaldõrõlmasõ ya da düşürülmesi” gerektiğini de söyledi. Deniz Gezmiş sorgusu İSKENDERUN (Cumhuriyet) - İskenderun Şemsettin Mursaloğlu Lisesi öğrencisi M.B.K’nin (17) okulda yasak olmasõna karşõn cep telefonu taşõdõğõ belirlenince okul yönetimince ifadesi alõndõ. Cep telefonunda Che Guevara ve Deniz Gezmiş’in fotoğraflarõnõ gören yöneticiler, okula polis çağõrdõ. Çocuk bürosunda ifadesi alõndõktan sonra savcõlõğa sevk edilen M.B.K, “pişmanõm” demesi üzerine serbest bõrakõldõ. iki grup çatıştı: 4 yaralı MUĞLA (Cumhuriyet) - Aralarõnda Muğla Üniversitesi öğrencilerinin de bulunduğu karşõt görüşlü iki grup arasõnda belirlenemeyen bir nedenle kavga çõktõ. Yaklaşõk 50 kişinin karõştõğõ kavgada, taş ve sopalar kullanõldõ. İki saat süren kavgada, üniversite öğrencileri M.V.D. A.Ö. ve A.A. çeşitli yerlerinden yaralandõ, 6 kişi de gözaltõna alõndõ. Somali’de operasyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada Somali’de görev yapan TCG Gemlik Firkateyni ve bu gemide konuşlu bulunan sualtõ taarruz timinin operasyonu sonucu 7 deniz haydudu yakalandõğõ bildirildi. Açõklamada 6 Mart’ta yapõlan operasyonda bir adet G-3 piyade tüfeği ile deniz haydutluğunda kullanõlan malzemeye el konulduğu belirtildi. Pist 4 ay kapalı kalacak İstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalimanõ’nda adõ kazalarla anõlan 06/24 pisti, onarõm ve pist uzatma çalõşmalarõ nedeniyle 8 Mart-1 Temmuz arasõnda 4 ay süreyle kapatõlacak. Bu dönemde münferit uçuşlara da izin verilmeyecek. ABD YÖNETİMİ: Kongre ileri gitmeyecek Dış Haberler Servisi - Amerikan yönetimi, Erme- ni lobisinin girişimleri so- nucu Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen 1915 olayla- rõyla ilgili karar tasarõsõnõn genel kuruldan geçmeye- ceği mesajõnõ verdi. Üst düzey bir Beyaz Sa- ray yetkilisi, “tasarının da- ha ileri safhalara götü- rülmemesi yönünde Kon- gre liderleriyle anlayış içinde olduklarını” söyle- di ve “Tasarının şu anki durduğu yerde kalacağına inanıyoruz” dedi. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun yine de Er- menistan ile normalleşme sürecine devam edeceklerini söylemesinin kendilerini ce- saretlendirdiğini söyleyen yetkili, Ankara ile konuyu de- taylõ konuştuklarõnõ belirte- rek, “Onlar da, bizim ne yapmaya çalıştığımızı, Kon- gre ile olan iletişimimizi anlıyorlar” diye konuştu. ABD Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Philip Crowley de, tasarõnõn Kongre içinde daha ileri aşamalara taşõn- masõna karşõ olduklarõnõ tekrarlayarak “Bu konuda Kongre liderleriyle anlayış içinde olduğumuzu düşü- nüyorum. Ancak tabii ki, kendi bünyesinde, kendi uygun gördüğü şekilde ey- lemde bulunma hakkı var” ifadelerini kullandõ. ABD Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler Komitesi’nin kararõna tepki ‘İncirlik Üssü kapatılmalıdır’ İstanbul Haber Servisi - Aydõn, siyasetçi, akademis- yen ve İşçi Partisi yönetici- leri tarafõndan oluşturulan Talat Paşa Komitesi’nin dü- zenlediği toplantõda ABD Temsilciler Meclisi Dõş İliş- kiler Komitesi’nin 1915 olaylarõna ilişkin karar ta- sarõsõnõ kabul etmesi değer- lendirildi. Türkiye’nin NA- TO’dan çõkmasõ, İncirlik Üssü’nü kapatmasõ istendi. The Marmara Oteli’nde dün gerçekleştirilen toplan- tõya katõlan KKTC Kurucu Cumhurbaşkanõ Rauf Denktaş, “Ermeni tehciri 1923’e çekilirse, bunda kasıt aramak lazım” dedi. “Bu, Türkiye’ye karşı ba- kış açılarının ne kadar kö- tü olduğunu gösterir. Ümit ederim ki Başkan Obama, bu tasarıyı tümüyle ka- bul ettirmemek, onaylat- mamak için elinden gele- ni yapar” diye konuşan Rauf Denktaş, “Ermeniler yeni Cumhuriyet’i ve Ata- türk’ü suçluyor. Türki- ye, Ermeni-Türk ilişkile- rinde bir adım ileriye gi- derek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erme- nistan’a gitmesine karşın Ermenistan’dan karşılık göremiyor. Sadece Türk tarafının verici olması ka- bul edilemez” dedi. Talat Paşa Komitesi’nin dün gerçekleştirilen toplantısında ABD’ye tepki gösterildi. (Fotoğraf: CEM GÜLDEMİR) NAMIK TAN ANKARA’DA Büyükelçimiz tek valizle geldi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ABD Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler Komitesi’nde 1915 olaylarõna ilişkin Ermeni iddialarõnõ içeren tasarõnõn kabul edilmesi- nin ardõndan istişareler için Türkiye’ye çağrõlan Washington Büyükelçisi Namık Tan, Ankara’ya geldi. Büyükelçi Tan, “uygun görülecek bir zamanda” ABD’ye geri döneceğini ancak dönüş tarihinin kendi inisiyati- finde olmadõğõnõ söyledi. Eşi ve kõzõyla birlikte yur- da dönen Tan’õn berabe- rinde tek valizle gelmesi, diplomatik çevrelerce Türkiye’de uzun süre kal- mayacağõ şeklinde yo- rumlandõ. ‘Söylenecek bir söz yok’ Türkiye’nin Washing- ton Büyükelçisi Namõk Tan ve ailesinin bulun- duğu THY uçağõ dün sa- at 9.15’te İstanbul’a indi. Bir süre dinlenen Tan, saat 11.00 uçağõyla An- kara’ya hareket etti. Esen- boğa Havaalanõ’nda ga- zetecilere kõsa bir açõkla- ma yapan Namõk Tan, değerlendirmelerde bu- lunmak üzere Türkiye’ye çağrõldõğõnõ belirterek, ko- nuyla ilgili açõklamala- rõn en üst düzeyde yapõl- dõğõnõ söyledi. Tan, “Bunların üstüne söyle- necek bir söz yok” dedi. Söylenecek her şeyin söy- lendiğini ve bu olayõn yanlõşlõğõnõn anlatõldõğõnõ kaydeden Tan, “Burada Sayın Cumhurbaşkanı- mızdan başlamak üzere Başbakanımız, Bakanı- mız, Müsteşarımıza bil- gi arz edeceğim, değer- lendirmelerimi arz ede- ceğim. Bu istişareler bit- tikten sonra uygun gö- rülecek bir zamanda ge- riye döneceğim” diye konuştu. ‘Baştan beri her haliyle yanlış’ Büyükelçi Tan, bir ga- zetecinin Dõşişleri Baka- nõ Ahmet Davutoğlu’nun istişarelerin uzun sürebi- leceğini söylediğini ha- tõrlatmasõ üzerine de “Bi- lemiyorum, benim tak- dirimde olan bir husus değil, bunu görüşeceğiz, bakacağız” yanõtõnõ ver- di. Komiteden böyle bir sonuç bekleyip bekleme- diğinin sorulmasõ üzerine Namõk Tan, sonucun or- tada olduğunu belirterek “Bu iş yanlıştır. Baştan beri yanlıştır, her ha- liyle yanlıştır” dedi. Bü- yükelçi Tan, komitedeki oylama süresinin uzatõl- masõyla ilgili bir soruya da “Orada, içtüzük esneti- lerek öyle bir oyun oy- nandı” yanõtõnõ verdi. Büyükelçi Tan, açõklamalarõn en üst düzeyde yapõldõğõnõ ve bunlarõn üzerine söylenecek bir şey olmadõğõnõ söyledi. Tan, “uygun görülecek bir zamanda” ABD’ye geri döneceğini ancak dönüş tarihinin kendi inisiyatifinde olmadõğõnõ belirtti. Başbakan Erdoğan, bu kararõn ülkelerin karşõlõklõ ilişkilerine, menfaatlarõna ve gelecek vizyonlarõna çok büyük zarar vereceğini belirterek “Bu bir komedidir” dedi. Erdoğan, dõş politikaya ön yargõ ve yanlõş bilgilerle yön verilemeyeceğini söyledi. HASTANE OPERASYONU Eski başhekim ve 4 kişi tutuklandõ ADANA (Cumhuriyet Bürosu)- Adana Numune Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde, “İhaleye fesat karıştırma” ve “devleti do- landırma” suçlarõndan gözaltõna alõnõp adli- yeye sevk edilen 10 kişiden, eski Başhekim Prof. Dr. Metin Aydın ile Menzil cemaatine yakõn olduğu savunulan eski Başhekim Yar- dõmcõsõ Yakup Ziya Genç’in de aralarõnda bulunduğu 5 kişi tutuklandõ. Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde sor- gularõ tamamlandõktan sonra önceki gün adli- yeye sevkedilen zanlõlarõn savcõlõk sorgusu da oldukça uzun sürdü. Gece yarõsõna dek sorgu- lanan zanlõlardan 7’si tutuklanmalarõ istemiy- le nöbetçi mahkemeye sevk edildi. 2 kişi tutuksuz yargılanacak Mahkeme heyeti Başhekim Yardõmcõsõ Ay- ten Kılıç ve hastane yöneticisi Handan Sa- vaş’õn tutuksuz yargõlanmasõna, eski Başhe- kim Aydõn, müteahhit Halil İbrahim Altını- şık, Rızvan Dilmen ve eski Başhekim Yar- dõmcõsõ Genç’in tutuklanmalarõna karar verdi.