15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7MART2010/SAYI1250 SINEM DÖNMEZ E Fotoğraf: VEDAT ARIK trafımızda başansız aşk hikâyeleri çoğalırken, en çok aşk hakkında yazan bir yazarın son kitabının isminin "istanbul'da Aşktan Ikmale Kalanlar" olması düşün- dürüyor insanı. Aşka, en çok da Istanbul'a âşık biri Atilla Birkiye. Son romanında aşktan ikmale kalmış altı insanı, aşk dersi veren bir roman yazarının öyküsünü, onlann üzennden istenbul'un dönüşümünü, kadın ve erkegin aşka bakışını an- latıyor. Romanın aşkı anlatan yüzünün ardında bir de dar- be korkusu var. istanbul'un en güzel semtlerinde dolaşırken aşktan sınıfı geçtiniz mi, ikmale kaldınız mı tartabileceğiniz bir roman. Biz de Atilla Birkiye'yle aşkı ve istanbul'u konuştuk. - Bu bir aşk romanı aslında Ama okurken istanbul'a aş- kın romanı gibi geliyor. - Aynen öyle aslında. istanbul'a olan aşk zaten bütün ki- taplarımda bir şekilde vardır. istiklal Caddesi'nde yogun ola- rak geçer. Fakat ben tabii o soludugum yaşadıgım İstanbul'u düşünuyorum. Bir de sonuç itibarıyla İstanbul'u yogun ya- şayan biriyım. Bu ister istemez sizin yaratıcılığınıza etki edi- yor. Dlkkat ederseniz romanın içinde kendi yazarlığıma da kitaplarıma da göndermeler var. Sanki geçmişe bakıp geç- mişten gelmek gıbiydi benim için bu. Ayrıca ben sürekli bu kentte yaşadım, yaşadıgım semtler de buna denk düştü. - Gerçekten kitaptaki yazar gibl slz de oturdunuz yani ora- da. Blz de kitaptaki öğrenciler gibi, yazar aslında siz mtei- niz diye sorsak? - Anlatıcı ben değılım, benzerlik oturulan semtler ve an- latıcının bize anlattıgı lise yıllarındaki olaylar. O benden. O da tabii degişip dönuşüyor. - Beyoğlu niye yok? - Altı ögrenci var, ders alıyorlar ve onların oturdugu semt- lerden söz ediyoruz. Bu altı öğrencinin oturdugu bu semt- lerde ben de yaşadım gerçekten. Mekânı anlatmaktan çok, Eyüp, Bakırköy gibi semtler üzerinden, yaşanan bo- zulmayı anlatmak ıstedim. Beyoglu'na giremedik. Bir de Beyoğlu'nda içmeye karar veriyorlar. Eski gençlik zamanı- mızda revaçta tabii. - Benim dikkatimi en çok anlatıcının genellikie İstanbul'da yürümesi çekti. İstanbul'u yaşamak için yürümek gerekiyor, değil ml? - Kesinlikle. Ben çok az araç kullanınm. Tabii buradan Eyüp- sultan'a gittiginiz zaman bir yerden taksiye binersiniz ama Haliç'i yürüyorum, Cağaloglu'na yürürüm. 20 yıllık yolum, bu- nu Cumhuriyet'te de yazmıştım bir keresinde. Köprüyü ge- çıyorum Karaköy köprüsünü. Tünel'e geliyorum, oradart • istiklal'e çıkıyorum. -Aşktan ikmale kalma meselesine gellrsek, romanda- ki 6 klşl glbl biz de toptan ikmale kaldık gibl geliyor as- lında... - Kesinlikle ne yazık ki. Çok klasik ama, sevgi ve aş- kın sevecenligini insan kaybetmiş durumda. Hatta bel- ki de hiç olmadı insanda. Bu sadece bir imgeydi bel- ki de... Bana göre aşk, insanın kendisinin gerçek- leştirdigi bir duygu. Yani onun tanımını bile tam ya- pamıyoruz. Ben mesela dolunaya dokunmak di- Aşka ve İstanbul'a âşık bir yazar Atilla Birkiye. Başka roman yazmayacağı duygusuyla kaleme almış "İstanbul'da Aşktan İkmale Kalanlar"ı. Aşkta kaybedenler üzerinden toplumsal değişimi, dönüşümü ve bozulmayı anlatıyor kitabında. Aşka ihanet edenleri de unutmadan. ye tarif ederım. Neredeyse bulutlara atlayıp koşuyorsunuz. Çok farklı bir coşku, heyecan içinde oluyorsunuz. Bu duy- guyu çok farklı şekilde yaşıyorsunuz ve bunu da tanımla- yamıyorsunuz. Bu noktaya geldıginizde aşk oluyor adı. Ama sonuçta bu sizin içınızde olan bir duygu. Bizım gibi toplumlara bakarsanız, özellikle de kırsal kesimde, bıreysel olan bu duy- gunun başkalan tarafından yasaklandıflını görüyorsunuz. Yani saçınızı taramanızı ya da yemek yemenizi yasaklamıyorlar da, âşık olmanızı yasaklıyorlar; en insanisini. Türkiye, İstanbul de- gil. Bu yıllardan beri böyle. Böyle baktığınız zaman, degil ik- male sınıfta kaldık. Dünyanın geneline baktığınız zaman da böyle. Savaşlar çıkıyor, bitmiyor savaşlar. Belki de gerçek- ten sevgi, aşk insanın uydurduğu bir şey. özellikle Türkiye'de Millet Meclisi'ne bakarsanız toptan sınıfta kalmışlar. BU TRAFİKTE ROMANTİZM KALMIYOR - Ama bu kadar karamsar olmayalım. Bir ara yaşanmış ol- malı ki bizde hâlâ bu bilinç var. ..) ı..r, Aşkı bu toplumun içinden ajara^zsınız; Çcjktatsız bir şey. Çok gergin, huzursuz eden dengesizliklerin, haksızlıkların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bir nefes alamıyoruz. Burada bireylerin aşk durumlan da değişiyor bunlara göre. - Ben hep lllşkllerin yaşanma blçimlerinln ve çagın de- glşmeslne bağlıyorum bunu. Kllşe ama her şey değişiyor, tü- kenlyor. Böyle durumlarda kiişeler de bazen cuk oturuyor. - Kuşkusuz, benim anladıgım kadanyla başka şeyler de var. Genel olumsuzlukları anlattık ama süreç içinde bakarsan bel- ki hızlı işlemiyor belki yavaş yavaş; belki bunun daha önce yaşanması lazımdı. Herkes bireyleşiyor. Ekonomik bagım- sızlıgını da kazandıgın zaman bu özgürlük oluyor. Genlerinde yıllarca baskı yaşamış bir toplum özgürleştikçe tüketip deje- nere ediyor. Bir de dedigin gibi biriyle buluşmadan internet var resminizi gönderiyorsunuz. 19., 20. yüzyıl Istanbul'unun güzelligi içinde bulunan bireyin romantizmi unutuldu artık. Bu trafikte insanın romantikligi de kalmıyor. Ama bütün bunlara ragmen burada yaşıyoruz, ne yapalım? Bu kente baktığımız zaman ilişkilerin değiştigini görüyoruz. Bireyin kimligini ka- zanması, toplumun kalıp düşüncelerine bu benim kişiliğime uymuyor diye isyan edebilmek iyi bir şey aslında. - Kltapta da üstü kapalı bir darbe korkusu var. Zamanı pek belll değll. - Bu zamansızlıktan açıkçası Saramago'dan etkilendim. Onun da kitaplannda bir yerde, bir zamanda geçer, çok belli değildir, ben de zamanı biraz öyle kullandım güya geçmişte geçiyor ama bugünün özellikleri de var. Teknoloji değişiyor,.cep te- lefonu, plazma ekranı var ama kansını kızını dövüyor. Zihniyet degişmiyor sanki zaman hiç geçmemiş gibi. - Yazann roman yazmasının yasaklanması pekl? Kötü ya- zryorsun blllnçaltındakl yazar korkusu gibl bir şey ml? - Evet, bu soruyu bekliyordum, bunu başka türlü de yo- rumladı arkadaşlar. Şimdı diyelim ki bir bunu biraz sana bı- rakayım ama kendi kendine yüzleşme sorgulama, ama sonuçta bir espri yani. llk romanımda da benzer bir şey yapmıştım. Yine yazar kahramandır, 12 Eylül olmuştur korkuyordur, hiçbir si- yasi bağlantısı yoktur, korkmasının nedeni sırf yazı yazması- dır. Hakikaten öyle bir dönemdi de. Genelde yazmaktan kor- karlar. Birileri hep korkar zaten yazıdan, düşünceden. Bir iro- ni yarattım. - Aşkta kaybedenlere ders verilse nasıl olurdu acaba? - Ben zaten bütün derslerimi aşk üzerine kuruyorum. Aşksız olmaz. Romanın değişimi de o aşk üzerinden oluyor aslında. Aşk için savaş bile çıkar diye düşünülür. - Ben kitabı okurken, bir kısmının altını çlzmişlm, "aşka iha- net etmek* temalı bir bölüm. - Sanınm etik problematigiydi. Birine âşık oluyorsunuz, önü- ne geçemediginiz bir şey olabiliyor. Denetlenecek bir şey de- ğil. Âşık oldugunuz kişi belki evli. Toplumsal ahlak ilkeleri aşk- la çatışıyor, hangisini seçeceksiniz? Bunu seçtiğiniz zaman, aşka ihanet etmiş olursunuz. - Ben farklı algıiamışım. Aşktan ağzı yanmış Insanın tekrar âşık olacagını anlayınca kaçması olarak yorumlamıştım. - O da var aslında. Belli bir yaşanmışlıktan sonra, hayatı al- gılama biçiminizle bunu denettenşiniz. Ama bunu gördügünüz zaman kendi duygunuza ihanet etmiş oluyorsunuz. Ben çok tanık oldum bunlara. Aman ben acılar çektim, uzaklaşıyorum. Oysa ki bırak yaşa yani, ölecegiz günün birinde. Bu anları gü- zel yaşayabiliyorsak, neden kaçayım bundan? Acı da çeker- sin ama onu da sindirirsin, bak hele yazarsan romanlar, şiir- ler yazarsın işte bu acıyla. - Pekl şlmdi öğrenciler sınıfı geçtl ml geçmedi mi? - Size bıraktım bunu. Bu son roman duygusuyla yazdım bu romanı ben. Bu ülkede edebiyatla falan kimse ilgilenmiyor. Yazmayacağım demiyorum, şu anki hissim bu. • ONU HEM GÖRMEK HEM DE ANLAMAK IÇIN... GENÇLER İÇİN FOTOĞRAFLARLA NüTUK MtaiM'vlorlml/. Islanbul Kadıko>, Tel (0216) 34H 97 84 Emlııımü Mü/r, M (0212) 511 13 37 l aclılctasun, li'l (0216) İ86 05 62 • Ankara Yrnıyhır, Iel (0312) 4J0 İJ 66 • Izmlr Kariıyaka, Tfl (0232) 364 71 42 TARIHTE BU HAFTA Gazeteci Çetin Emeç öldürüldü Tarıh 7 Mart 1990. Yer İstanbul. Saat 09.20. Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu üyesi, yazarı ve eski genel yayın yönetmeni Çetin Emeç, işe gitmek üzere Suadiye'deki evinden çıkıp arabasına bindigi sırada sokagın başına park etmiş otomobilden çıkan maskeli iki kişi tarafından vurularak öldürüldü. Emeç'in şoförü Sinan Ercan'ın kaçtıgını gören saldırganlar arkasından koşarak onu da öldürdüler. Çetin Emeç, olay yerine yetişen yeğenı tarafından Göztepe SSK Hastanesi'ne götürülürken yolda hayatını kaybetti. Aradan üç yıl geçtikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'ne baglı ekıplerin rutin kontrolleri sırasında çalıntı bir araba bulundu. Arabadaki şüpheli kişinın evine düzenlenen baskında çok sayıda silah, patlayıcı, sahte kimlik ve örgütsel dökümanlara rastlandı. örgütün adı yoktu. "Islami Hareket" ismi çok geçtigi için "islamı Hareket örgütü" adı verildi. Dökümanlara göre lideri Irfan Çagrıcı'ydı. Emeç'i öldüren tetikçilerden de biri olan Çagrıcı yakalandı. 2000 yılında istanbul 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi Çetin Emeç ile birlikte Turan Dursun ve Iran rejim muhalifi Ali Akbar Gorbani'nin öldürülmesi olaylarının da içinde yer aldıgı çok sayıda cinayet, bombalama ve gasp eylemlerinden sorumlu tutulan yasadışı islami Hareket Örgütü'nün "icra şurası" üyesi Irfan Çağrıcı'yı, "Anayasal düzeni silah zoruyla degiştirmeye kalkışmak" suçundan idama, 4 sanığı da ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Ancak Çağrıcı'yla birlikte tetigı çeken "Nezih Beyret" sahte kımlıkli "Kemal" kod adlı Kayserili Muzaffer Dalmaz ise yakalanamadı. Suıkasttan geriye kalan sorularsa 20 yıl geçmesıne rağmen hâlâ cevapsız... • 8 Mart 1 9 5 5 : Türkiye'de ılk kanserle savaş dispanseri açıldı. 1977: 1910 yılında 2. Enternasyonal'e baglı Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda "Dünya Emekçi Kadınlar Gunu" olarak kutlanan 8 Mart, Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Kadınlar Günü" olarak ilan edildi. 9 Mart 1 9 5 6 : Ali Samı Yen Stadı, Galatasaray Spor Kulübü'ne 49 yıllığına kıralandı. 10 Mart 1 8 7 6 : Iskoç bilim adamı Graham Bell yardımcısı VVatson ile ılk telefon göruşmesını yaptı. 1956: llk kez bir jet uçagı "Fairley FD-2" saatte 1815 km. hıza ulaştı. 11 Mart 1 9 1 7 : 368 yıl Osmanlı egemenlığınde kalan Bagdat şehri ingılizler "T tarafından işgal edildi. 1925: Gazeteci-yazar llhan Selçuk (altta), Aydın'da dünyaya geldi. 12 Mart 1 9 1 8 : Erzurum düşman işgalinden kurtuldu. 1971: Genelkurmay Başkanı Memduh Tagmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoglu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla muhtıra verildi. Süleyman Demirel hükümeti aynı gün istifa etti. 13 Mart 1 9 7 0 : Ünlü çevirmen ve dublaj ustası Adalet Cimcoz vefat etti. Hazırlayan: ALİ SELİM EMEÇ [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle