Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Çankaya’dakinin birçok aday arasından cımbızla seçip YÖK’ün başına getirdiği AKP emrindeki Bay Yusuf Ziya Özcan’ın; Danıştay bozarsa uygulamanın bir yenisi her zaman hazır diye afra tafrasından geçilmiyordu. Son iptal kararı üzerine katsayı sorununu çözecek yeni bir formül yok elinde. Görünen köy kılavuz istemiyor; AKP Meclis grubundan sorgusuz sualsiz geçmesini beklediği ve katsayı sorununa çare olacağını umduğunu YÖK Yasası’nda olası değişikliği bekliyor. RTE ile Milli Eğitim Bakanı Bayan Nimet Çubukçu’nun Danıştay’a ateş püsküren demeçleri başarısızlıktan bunalan YÖK Başkanı’nın teselli kaynağı. RTE’nin bağımsız yargı istemediğini sağır sultanlar duydu. RTE, bağımsız yargı değil, yargıyı ele geçirmek istiyor. Tıpkı Batı medyası önüne çıktı mı, bağımsız medya özlemini dile getirdiği.. ne ki medyayı ele geçirmek istediği gibi. Üniversitelere Batılı anlamda özgürlük ister görünür, oysa asıl amacı YÖK aracılığıyla üniversiteleri ele geçirmek. AKP’li kardeşini Çankaya’ya çıkardıktan sonra birlikte kolları sıvadılar. Türbanı savunan profesörleri rektörlüklere getirmeye giriştiler, YÖK Yönetim Kurulu’na bu kafada olanları atadılar ve hayli mesafe de aldılar bu konularda. Fakat başka bir dert vardı, günleri karartan. Eşi sıkmabaşlı diye üniversite kapısından çevrilen AKP’li Çankaya’daki, türban sorununda rahat nefes aldı. Fakat RTE’nin ezeli derdine de çare bulmak! Meslek okullarından (aslında imam hatiplerden) mezun olanlara üniversite kapılarını açmak! Çankaya’daki ile RTE baş başa verdi; meslek okullarına üniversiteye girmeyi sağlayacak katsayı hamlesine giriştiler. YÖK Başkanı’nı bu girişime azmettirdiler. Evdeki hesap Danıştay’dan geri döndü. Yargı kararı: Meslek okullarıyla düz lise mezunlarına aynı katsayı uygulanamaz! Zira meslek okullarındaki eğitimle düz liselerdeki eğitim farklı mı farklı! İmam hatip okullarında eğitim din adamı yetiştirmeye odaklanmış ve bu okullarda eğitimin altyapısı herhalde mimar, mühendis gibi dallarda üniversitelere girecek düzeyde değil! Herhalde Kuran’da örneğin kanserin, gribin nasıl tedavi edileceği yazılı değil. İmam hatipleri düz liselerden ayrı tutarak üniversitelere kabulünü engelleyen Danıştay kararını RTE nasıl yorumladı biliyor musunuz: “…İmam hatipli olduğum için mi bu karar alındı?..” dedi. İmam hatipli siyasete girer, başbakan olabilir ama.. o kadar! Ya Milli Eğitim Bakanı Bayan Nimet Çubukçu’nun saldırgan yorumuna ne dersiniz: “YÖK” diyor, “Anayasal bir kurumdur. Yetkisini anayasadan alır..” Peki ama Danıştay anayasal bir kurum, bir yargı kurumu değil mi?.. Danıştay da yetkilerini anayasadan almıyor mu?.. Medyanın RTE’yi koruyan manşetlerine bakarak AKP’ye uygunluk sağlayabilmek için ne yapmalı? İşte çare: Star’da Uğur Dündar, sahnelerin iki mizah ustası, Levent Kırca ve Müjdat Gezen ile Arena programında söyleşti. Müjdat Gezen’in bir irdelemesi laf arasında geldi, geçti. RTE (AKP) ile iyi geçinmenin formülünü söyledi Gezen: “…Diyor ki Başbakan” dedi: “…Benim gibi düşünüyorsanız ben de öyle düşünüyorum!..” Ama RTE’nin “Putları yıkıyoruz” sözü üzerinde duran yok! Putlar dediği Atatürk Cumhuriyetinin çağdaş ilke ve kuralları… SAYFA 12 ŞUBAT 2010 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Şubat Oslo B -4 Helsinki B -5 Stockholm K -2 Londra Y 3 AmsterdamB 1 Brüksel K -1 Paris B 0 Bonn K -3 Münih K 2 Berlin K 2 Budapeşte K 2 Madrid PB 7 Viyana K -1 Belgrad K 1 Sofya Y 8 Roma Y 10 Atina Y 17 Zürih K -1 Moskova B -10 Aşkabat B 0 Taşkent K 5 Bakû K 1 Bişkek B -8 Tiflis K 2 Kahire PB 25 Şam PB 20 İstanbul Y 13 Edirne Y 13 Kocaeli Y 17 Çanakkale Y 16 İzmir Y 16 Manisa Y 15 Denizli Y 15 Zonguldak Y 16 Sinop Y 14 Samsun Y 16 Trabzon B 17 Giresun B 16 Ankara Y 12 Eskişehir Y 11 Konya Y 10 Sıvas Y 7 Antalya Y 15 Adana Y 17 Mersin Y 18 Diyarbakır Y 11 Şanlıurfa Y 14 Mardin Y 11 Siirt Y 12 Hakkâri K 3 Van K 6 Kars K 3 Yurt geneli çok bulutlu, Doğu Kara- deniz’in kıyı kesimleri dışında kalan tüm yurt yağışlı geçecek. Genellikle yağmur ve sağanak, Doğu Anadolu bölgesi ile Bayburt ve Gümüş- hane çevrelerinde- karla karışık yağmur ve kar şeklinde gö- rülecek. Hava sı- caklıklarında önem- li bir değişiklik ol- mayacak. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ, amirallere yönelik suikast iddianamesini gündeme getirerek sert konuştu: Böyle rezillik olur mu; yeterHaber Merkezi - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, amirallere yönelik suikast iddiana- mesini gündeme getirerek sert açõk- lamalarda bulundu. Başbuğ, “Ne yazıldı aylarca, Deniz Kuvvetle- ri Komutanı’na suikast yapıla- caktı. ‘Bu denizciler kendi komu- tanlarõna dahi suikast yaparlar’ de- meye, herkesi buna inandırmaya çalışmadılar mı? Peki ne oldu? İş- te 5. iddianame çıktı. Suikast gi- rişimiyle ilgili tek satır var mı? Hani suikast yapacaklardı ko- mutanlarına. Bunun hesabını kim verecek. Böyle rezillik olur mu? Yeter yahu! Sabrımız taştı diyoruz. İşte bunlar sabrı taşırı- yor” dedi. Habertürk gazetesin- den Fatih Altaylı ve Murat Bar- dakçı’ya açõklamalarda bulunan Başbuğ özetle şunlarõ söyledi: ? KARALAMA KAMPANYA- SI: Deniz Kuvvetleri’ndeki perso- nelimizin moral durumunda ciddi sõ- kõntõlar, ciddi sorunlar var. Hepsinin komutanõ olarak bu beni rahatsõz edi- yor. Silahlõ Kuvvetler’de böyle suç- lamalar kişisel olmaz. Kurumsal algõlanõr. Son dönemde özellikle personelle ilgili adli soruşturmalar açõldõ. Bazõsõ soruşturma, bazõsõ iddianame hazõrlama aşama- sõnda, bazõsõ mahkemeye inti- kal etmiş durumda. Bütün bu süreçte Deniz Kuv- vetleri üzerinde ciddi bir karalama kam- panyasõ var. Bun- lar aşõrõ maksat- lõ. Karalamaya yönelik. ? İDDİANAMEDE TEK SATIR YOK: İntiharlar var. Bunlar da moralleri bozuyor. Hadi bakalõm id- dialara. Ne yazõldõ aylarca, Deniz Kuvvetleri Komutanõ’na suikast yapõlacaktõ. Her gün komutana sui- kast, komutana suikast, komutana suikast. Ne yapmak istiyorlar? “Bu denizciler kendi komutanlarına dahi suikast yaparlar” demeye, herkesi buna inandõrmaya çalõş- madõlar mõ? Bence çalõştõlar. Peki ne oldu? İşte 5. iddianame çõktõ. Okudunuz mu? Suikast girişimiy- le ilgili tek satõr var mõ? Ben hep- sini gördüm. Yok. Tek bir satõr bi- le yok suikastla ilgili. Eee, ne oldu? Hani bunlar kendi komutanlarõna suikast yapacaklardõ? Nerede? Ay- larca suikast, suikast, suikast. İd- dianame çõktõ işte. Tek satõr yok ya- hu. Tek satõr. Ne oldu suikast. Şim- di bana biri bunun yanõtõnõ versin. Hani suikast yapacaklardõ komu- tanlarõna 5. iddianamede, yani ko- nuyla ilgili iddianamede yok. Bu- nun hesabõnõ kim verecek? Böyle rezillik olur mu? Trabzon’da yap- tõğõm konuşmada açõk açõk söyle- dim. İddiayõ iyi inceleyin diye. Aylarca suikast diye bağõrdõlar. Ama şimdi yok. Yokmuş. Eee, ne oldu? Yokmuş. Yeter yahu! Sabrõ- mõz taştõ diyoruz, siz de soruyor- sunuz, “Taşarsa ne olur” diye. Ama işte bunlar sabrõ taşõrõyor. ?ASKERİMİN MORALİNİ BO- ZAN HERKESLE SAVAŞIRIM: Biz her olayla ilgili soruşturma açõ- yoruz. Anayasa Mahkemesi kara- rõndan sonra elimiz rahatladõ. Bir dö- nem belli konulara giremiyorduk. Şimdi rahatladõk. Bütün dosyalarõ ye- niden inceliyoruz. Yetki alanlarõmõ- zõ, hukuk süreçlerini yeniden ele alõ- yoruz. Buna göre bazõ davalar açõ- labilir, bazõ soruşturmalar yapõlabi- lir. Bazõlarõ zaten yapõlõyor, yürüyor, sonuçlanõyor. İşte bir mahkûmiyet ve ihraç kararõ çõktõ. Biz gerekeni ya- põyoruz ve yapacağõz. Ama bakõn bü- tün bunlar benim askerimin morali- ni bozuyor. Ben askerimin moralini bozan herkesle savaşõrõm. Başbuğ, “Peki askerin moralini bozanlarla savaşınız, Başbakan’ın sözünü ettiği paslaşmayı bozar mı” sorusuna ise “Askerin mora- li bu ülkenin sorunudur. O yüzden bu soruyu kabul etmiyorum. Mo- rali bozuk bir ordu, ülkenin so- runudur” diye yanõtladõ. Başbuğ’un, “Balyoz” planõnda yer aldõğõ belirtilen iddialarla ilgili olarak, “Sabredin. Göreceksiniz. Ne, neymiş göreceksiniz. Biraz sabır” dedi. Adli Tõp Kurumu’nun İrticayla Mücadele Planõ’ndaki õslak imzanõn Albay Dursun Çiçek’e ait olduğunu belirlediği şeklindeki ha- berlerin sorulmasõ üzerine ise Baş- buğ, “O belge şimdi bize gelecek. Biz de inceleyeceğiz” dedi. “Bakın burası Türk Silahlı Kuvvetleri, muz cumhuriyeti or- dusu değil” diyen Başbuğ, sözle- rini şöyle sürdürdü: “Geçen ay Silahlı Kuvvetler’deki tüm ge- neralleri topladım. Keşke bütün personelle konuşabilecek bir im- kânım olsa. Ama ne yazık ki fi- ziken mümkün değil. Gölcük’e gi- diyorum. Neden? Moral bozuk- luğuyla mücadele için.” İKİNCİ ERGENEKON DAVASINDA TUTUKLU SANIK ÖZOĞLU SAVUNMASINI YAPTI: Türkiye dönüştürülüyorHATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu sanõk Kuvayi Milliye 1919 Derneği yöneticisi ve Top- lumsal Dönüşüm Yayõnlarõ sahi- bi Durmuş Ali Özoğlu, Fethul- lah Gülen’in, Papa Jean Paul ile görüşmesine, bir Amerikan Ya- hudi kuruluşunun aracõlõk ettiği- ni öne sürdü. Özoğlu, “Dinler arası diyalog söylemiyle başla- tılan bu hareket, Türkiye’de ya- pılan operasyonun başladığı gündür” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi Başkanõ Köksal Şen- gün’ün mazereti nedeniyle mah- keme heyeti, Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu’ndan oluştu. Sa- vunmasõna devam eden Özoğlu, 9 Şubat tarihli duruşmada kesin- tisiz göstermesine izin verilmeyen Gülen ve cemaatinin faaliyetleri- nin anlatõldõğõ “Hristiyanlığın Truva Atı” adlõ belgeselden par- çalar göstererek açõklamalarda bulundu. CIA Ortadoğu ve Tür- kiye İstasyon Şefi Graham Ful- ler’in Gülen’in ABD’de yeşil kart almasõnõ sağladõğõnõ öne süren Özoğlu, “Fuller’in Türkiye üze- rine 4 tezi var. Fuller’e göre ‘Türkiye Cumhuriyeti anti İs- lamcõdõr, millete karşõ devleti kutsar, kutsal devlete karşõ devrim õlõmlõ İslamcõlarla verilmektedir. Karşõdevrimin önündeki engel Türk Silahlõ Kuvvetleri’dir.’ Ful- ler, Gülen hareketinin yeni Tür- kiye Cumhuriyeti’ni kurma ha- reketi olduğunu söylüyor. Evet, Cumhuriyet İslamla çatışıyor, o çatışmanın içinde de ömrümün sonuna kadar yer alacağım. Şeyhlerin, yabancı istihbarat- ların oyuncağı olmuş tarikat- vari yapılanmaların bize da- yattığı İslamla çatışıyoruz” de- di. İstihbarat örgütlerinin cema- atleri kullandõğõnõ ifade eden Özoğlu şu görüşleri savundu: “Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden dönüştürmenin aracı Gülen Cemaati. CIA, cemaate ‘sen araçsõn’ diyor. Cemaatin oluşumunda istihbarat örgütü de çalışmaya başlar. Bir mec- zup bulursunuz, hedef ülkede topla silahla yapamadığınızı cemaatle yaparsınız. Bütün cemaatler hainlerini kendi için- de barındırır. Türkiye dünya- nın en stratejik merkezidir. Türkiye için ‘Yüzen bir gemi’ diyebiliriz. Onun için cemaat- ler aracılığıyla Türkiye Cum- huriyeti ile İslam arasında sa- vaş görüntüsü verilerek Tür- kiye’ye karşı bu savaş devam ettirilmiştir” dedi. Ergenekon operasyonlarõnõn toplumu korkutmayõ amaçladõğõ- nõ savunan Özoğlu “Hastanede ölüm döşeğinde yatan profesö- rün durumu önemsizleştirildi. Haberal’ın bilim adamı olarak büyük önemi var. Avukatının dediği gibi Haberal ile birlikte on binlerce hastası da tutuk- landı. İntihar eden subayların arkasından ‘nereye kaçõyorsun’ haberleri yapılıyor. Toplumu ölümü hak ettiğine kanıksatır- sınız. Duyarlılığını kaybetmiş insanlar tepkisizleşirler. Bir toplumda suçsuz insanlar kor- kuyorsa o toplum bitmiştir, el Fatiha. Artık faşizm vardır” dedi. Soruşturmalara Ergenekon adõnõn savcõlar ya da basõn tara- fõndan konulmadõğõnõ söyleyen Özoğlu “ABD koydu çünkü bu bir savaş projesi. Ergenekon Türklüğün kutsal bir ismidir. Artık Türklüğü kimse ağzına alamıyor. ‘Ben Atatürkçüyüm’ demek yürek istiyor” dedi. ‘Ben darbeci değil devrimciyim’ Dünyadaki hiçbir ordunun ken- di ülkesinde psikolojik harbe uğ- rayacağõnõ düşünemeyeceğini an- latan Özoğlu, “TSK’ye karşı psikolojik harp hem de ku- rumlar aracılığıyla yürütülü- yor” dedi. Darbecilik iddiasõnõ ke- sinlikle reddettiğini söyleyen Özoğlu “Tutuklu değil, esirim. Darbeci değil, devrimciyim, Atatürkçüyüm. Atatürk’ün devrimleri için canımı vermem gerekirse gözümü kırpmadan veririm” diye konuştu. MORAL İÇİN GÖLCÜK’TE Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Donanma Komutanlığı’nda inceleme ve ziya- retlerde bulunmak üzere Kocaeli’nin Gölcük il- çesine geldi. Başbuğ’un Donanma Komutanlığı’na yaptığı ziyare- tin moral niteliğinde olduğu belirtildi. Başbuğ, dün saat 15.00’te askeri uçakla İz- mit’e gitti. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eş- ref Uğur Yiğit ve Donan- ma Komutanı Oramiral Murat Bilgel tarafından karşılanan Başbuğ, Göl- cük’teki Donanma Komu- tanlığı’na geçti. Başbuğ’un, burada , amiraller ve diğer su- baylarla moral niteliğinde görüşmeler yaptığı öğrenildi. BAŞBUĞ, ERDOĞAN’LA GÖRÜŞTÜ - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, haftalık olağan görüşmede Başbakanlık Resmi Konutu’nda bir araya geldi. Orgeneral İlker Başbuğ. Balbay nöbetinde TEKEL işçisine destek Gazetemiz okurları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilci ve üyeleri, gazetemizin Ankara Tem- silcisi, yazarımız Mustafa Balbay ve aydınların serbest bırakılmasına yönelik eylemlerini dün de sürdürdü. Cumhuriyet’in Şişli’deki merkez binasının bahçesinde dün soğuk ve yağmurlu havaya karşın gerçekleştirilen “Balbay’ın yanı başındayız” nöbetinde katılımcılar, yakalarına siyah kurdela takarak TEKEL işçilerinin direnişine de destek verdi. (SERKAN YILDIZ) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Yargıtay tele- fonlarının usulsüz dinlenildiği” iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında Yargıtay Başkanlığı’nın santral ve telefon sisteminde keşif yapıldı. Ankara Cumhuri- yet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit, konusunda uzman bilirkişilerle Yargıtay Başkanlığı bi- nasına giderek santral ve telefon sisteminde keşif gerçekleştirdi. Keşfe ilişkin hazırlana- cak bilirkişi raporunun, Ankara Cumhuri- yet Başsavcılığı’na sunulacağı öğrenildi. Yargıtay Başkanlığı, “telefon santralı ile Yargıtay üyelerinin usulsüz dinlenildiği” id- diaları üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. BEYŞEHİR (AA) - Konya’nın Beyşehir ilçesi göl kıyısında 3 ayrı noktada “toprağa silah ve patlayıcı madde gömülü” olduğu ihbarı üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talima- tıyla Dilayla mevkiinde kazı çalışması başla- tıldı. Beyşehir Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz’un nezaretinde sürdürülen kazıda bölgeye nakledilen bir kepçe, çam ağaçları- nın bulunduğu geniş bir alanda toprağı kaz- dı. Akşama kadar süren çalışmalar sonucu ilk bölgedeki aramaların sonuçlandığı ancak herhangi bir bulguya rastlanmadığı öğrenil- di. İkinci bölgedeki kazılara ise havanın ka- rarması nedeniyle ara verildiği bildirildi. Bu- gün ikinci bölgedeki kazı çalışmaların kaldı- ğı yerden devam edeceği daha sonra çalışma- ların üçüncü noktaya kaydırılacağı belirtildi. İstanbul Haber Servisi - “Ergenekon” soruş- turması kapsamında Kanal 6 televizyonunun sahibi işadamı Mehmet Kurt’un da araların- da bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Ergene- kon soruşturması kapsamında dün akşam saatlerinde İstanbul’da yeni gözaltılar ger- çekleşti. Kanal 6 televizyonunun sahibi işa- damı Mehmet Kurt’un da aralarında bulun- duğu 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 kişinin ev ve işyerlerinde yapılan arama- larda bilgisayarlarına ve bazı belgelere ince- lenmek üzere el konuldu. 3 kişi sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. ‘Kozmik’ karar tebliğ edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin Ankara Sefer- berlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki aramayla ilgili önceki gün aldõğõ karar Genelkurmay Baş- kanlõğõ’na tebliğ edildi. Mahkeme, aramada bulunan harddisk ve CD’lerin Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin belirleyeceği bir yerde muhafaza edilmesine karar vermişti. Mahke- me, el konulan 22 belgeden 7’sine el konula- mayacağõna ilişkin itirazõ ise reddetmişti. Avcılar Derneği Başkanı serbest ERZURUM (AA) - Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõlõğõ tarafõndan Erzin- can’da yürütülmekte olan Ergenekon So- ruşturmasõ kapsamõnda 8 Şubat’ta gözaltõ- na alõnan ve dün Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõlõğõ’na getirilen Erzincan Avcõlar Derneği Başkanõ Y.B, savcõlõktaki ifadesinin ardõndan mahkemeye sevk edil- di. Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi tara- fõndan serbest bõrakõlan Y.B, Adalet Sarayõ önünde bekleyen gazetecilere, “Adalet ye- rini buldu. Serbestim” açõklamasõnõ yaptõ. YARGITAY’DA TELEKULAK ‘KEŞFİ’ ERGENEKON’DA ÜÇ GÖZALTI BEYŞEHİR’DE SİLAH ARANDI