23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Haysiyet Cellatları... Madımak yangınını seyrederken vicdanınız sızlamamıştı sizin... Ben hiç unutmadım! Sizdiniz, Nesimi Çimen, Metin Altıok ve diğer canlar cayır cayır yanarken ellerinizi ovuşturup, alevler Madımak’ın perdelerini tutuşturduğunda tekbir getiren... Sizdiniz, “Bu yangının sorumlusu Aziz Nesin’dir” diyen; sizdiniz, “Allah kâfirleri cezalandırdı” diye yazılar yazan! Sizdiniz, insanların özel yaşamına giren, yarbayları, albayları onur intiharına sürükleyip her türlü pisliği yapan! Sizdiniz, devlet eliyle beslenen, Batman’da eğitilen eli kanlı Hizbullah için “Onlar Allah’ın yolunda yürüyor” diyen. Sizdiniz, Susurluk’ta ortaya çıkan “devlet içindeki örgütlü çeteyi” savunan. Sizdiniz, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler davasının zamanaşımına uğramasına alkış tutan, alanlarda “Komünistler Moskova”ya sloganı atan, Kahramanmaraş katliamında onlarca Alevi yurttaşımızı boğazlayan... Sizdiniz, Doğan Öz davasının, öteki faili meçhullerin dosyaları engelle karşılaşırken susan, konuşmayan, “devlet cinayet işlemez” diye televizyon ekranlarında haykıran, Susurluk’un üzerini örtmek için Bahçelievler, Balgat katliamı sanıklarını savunan. Sezen Öz’ün, Güldal, Özge ve Özgür Mumcu’nun çığlığını duymayan, Abdi İpekçi’nin kanlı gömleğini görmeyen. Sizdiniz, Vedat Aydın’ın, Mehmet Sincar’ın Savaş Buldan’ın, Behçet Cantürk’ün, Medet Serhat’ın kaçırılıp öldürülmesi karşısında susan, konuşmayan! Sizdiniz, Uğur Mumcu’nun, Muammer Aksoy’un, Çetin Emeç’in, Bahriye Üçok’un, Turan Dursun’un, Onat Kutlar’ın, Yasemin Cebenoyan’ın, Metin Göktepe’nin, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Necip Hablemitoğlu’nun alçakça katledilmesi karşısında, dinci faşistlerle saf tutan. Sizdiniz, Erhan Tuncel, Hrant Dink’in öldürüleceğini sivil-asker güvenlik birimlerine bildirdiği halde niçin korunmadığını yazmayan. Hazırlanan raporları görmeyen, hasır altı eden, sonra demokrasiyi ve özgürlükleri savunan. Sizdiniz, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun raporunu manşetlere taşımayan! Akşam gazetesi yazarı Serdar Akinan size sesleniyor size: “İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’in görev yaptığı süre içinde müfettiş raporuyla içeriği gerçekdışı bilgilerden oluşan belge hazırladığı belirlendi. Cinayeti aydınlatacak raporları ‘gizli belge, devlet sırrı’ gerekçesiyle mahkemeye göndermedi. Şimdi ise mahkeme kararıyla görevine dönecek.” Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’nda ne yazıyor? Serdar Akinan yazıyor: “Erhan Tuncel, Hrant’ın öldürüleceğini İstihbarat Dairesi’ne ihbar etti. İstihbarat Dairesi önlem almadı.” Şimdi soruyorum size... Haysiyet cellatlarına... Devletin istihbarat birimleri Hrant’ın öldürüleceğini bildiği halde “koruma önlemini” neden almıyor? Hem bu soruya yanıt verin hem de Serdar Akinan’ın yazdıklarına: “Demokrasi diye bağıranlar, Hrant için, adalet için, diyenler... Bu raporu sürmanşetlere çekmeyen, ekranlarında görmeyen, köşelerinde avaz avaz bağırmak yerine susan demokrasi mücahitlerine, o liberal kalemlere sorsanıza... Neden bu mahcup tavır? İşte rapor... İşte rezalet... Hadi sesinizi çıkartın...” Yüzünüz kızardı mı? Haydi bakalım sözde demokrasi kahramanları, haysiyet cellatları... Susmayın konuşun! Çığlıkları duyun! Sizdiniz, faili meçhul cinayetlere alkış tutan... Madımak katliamını Aziz Nesin’e yükleyen... Ve şimdi siz, internette ailesinin özel yaşamıyla ilgili kimi iddialar çıkınca intihar eden albay Berk Erden’in eşi ve oğlunun cenaze törenindeki görüntülerini görünce ne düşündünüz? Ne diyeceksiniz bu onur intiharına? Merak ediyorum neler yazacaksınız? Pas tutmuş vicdanınız, pas! Vicdanınız sızlayacak mı bir kez olsun? Bir kez olsun “biz ne yapıyoruz” diye düşünecek misiniz? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Cami mi okul mu? AYVALIK (Cumhu- riyet) - TOKİ’nin Ayva- lõk’ta yaptõrdõğõ 24 ders- likli ilköğretim okulu, İs- lami motifleri andõran görüntüsüyle eleştirili- yor. Armutçuk bölgesin- de yapõmõ süren okul bi- nasõ, özellikle kemerli pencereleriyle camiye benzetiliyor. TOKİ’nin, okul yapõmõ için geçen haziran ayõnda açtõğõ iha- leyi, 2 milyon 784 bin li- ra bedelle bir firma ka- zanmõştõ. 17 Temmuz 2009’da başlayan inşaat çalõşmalarõnõn 28 Kasõm 2010 tarihinde tamam- lanmasõ öngörülüyor. YGS’ye başvuru süresi uzatıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), üni- versiteye giriş sõnavõnõn ilk basamağõ olan Yük- seköğretim Geçiş Sõna- võ’nõn (YGS) bugün sona erecek olan başvuru süre- sini 16 Şubat 2010 Salõ günü saat 17.00’ye kadar uzattõ. ÖSYM’den yapõ- lan yazõlõ açõklamada, 2010-ÖSYS kapsamõnda yapõlacak YGS ve LYS sõnavlarõnõn daha önce açõklanan tarihlerde yapõ- lacağõ, sõnav takviminde bir değişiklik olmayacağõ da vurgulandõ. Yurtdışı Türkler Başkanlığı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yurtdõşõ Türkler Başkanlõğõ’nõn kurulmasõnõ öngören ta- sarõ, TBMM Başkanlõ- ğõ’na sunuldu. Buna gö- re, başkanlõk, yurtdõşõnda yaşayan 5 milyon yurt- taşla ilgili çalõşma yapa- cak. Soydaş ve akraba topluluklarla sosyal, kül- türel ve ekonomik ilişki- lerin geliştirilmesi için faaliyet yürütecek. Demirtaş’tan cezaevi ziyareti DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Genel Başkanõ Se- lahattin Demirtaş, geçen yõl aralõk ayõnda birçok ilde düzenlenen operas- yonlarda KCK Türkiye Meclisi üyesi olduklarõ iddiasõyla tutuklanan 23 kişiyi Diyarbakõr Ceza- evi’nde ziyaret etti. De- mirtaş, tutuklularõn yak- laşõk 10 aydõr hâkim kar- şõsõna çõkmadõğõna dik- kat çekerek “Arkadaşla- rõmõz suçsuz yere tutuklu bulunuyor” dedi. Kemikler hayvanlara ait DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - İtirafçõ Abdülkadir Ay- gan’õn 1990’lõ yõllarda faili meçhul cinayetler- de öldürülen iki kişinin gömüldüğü yönündeki ifadeleri üzerine Diyar- bakõr’da yapõlan kazõlar- da bulunan kemiklerin tümünün hayvanlara ait olduğu belirlendi. Mar- dinkapõ Mezarlõğõ’ndaki kimsesizlere ait 4 me- zardan alõnan numunele- rin de incelendiği ve ka- yõp Hakkõ Kaya’ya ait olmadõğõ açõklandõ. TGS Genel Başkanõ İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn özerkliğini ve tarafsõzlõğõnõ yitirdiğini söyledi ‘Feryadımız duyulsun’ İLHAN TAŞCI ANKARA - Türkiye Gazeteciler Sendikasõ (TGS) Genel Başkanõ Ercan İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn (AA) özerk yapõsõnõn fiilen ortadan kaldõ- rõldõğõnõ, atõlan yeni adõmlarla da bu- na hukuki dayanak oluşturulmaya ça- lõşõldõğõna işaret ederek, yaşananlarõ parlamentonun değerlendirmesi ge- rektiğini vurguladõ. İpekçi, göreve gi- den ajans muhabirinin Başbakan’õn da- nõşmanlarõ tarafõndan görevden alõ- konulabildiği, bakan sekreterlerinin te- lefon açõp muhabire “fırça atıp, tali- mat vermeye kalkabildiği” bir nok- taya gelindiği uyarõsõnda bulundu. TGS Genel Başkanõ Ercan İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn tarafsõzlõğõnõn ve özerkliğinin korunmasõnõn bir anayasa hükmü olduğunu anõmsatarak buna herkesin uymak zorunda olduğunu kay- detti. Ajansõn özerk yapõsõna yönelik ya- põlanlarla ilgili olarak “Başbakan’ın de- diği gibi, söylediklerimiz var, söyle- yemediklerimiz var ama tahammül sınırlarımızın zorlandığı bir nokta- dayız artık” diyen İpekçi, özerkliği ze- deleyecek bir sözleşmenin Basõn Yayõn ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile yapõldõğõnõ bildirdi. Sözleşmenin iç atamalara bile müdahale etmeyi öngö- ren hükümler taşõdõğõnõ anlatan İpekçi, fiilen yok edilen özerklik ve tarafsõzlõ- ğa sözleşmeyle hukuki zemin oluştu- rulmaya çalõşõldõğõ uyarõsõnda bulundu. İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn tarafsõzlõğõnõ ve özerkliğini ortadan kaldõracak adõm- larõ önleme görevinin aynõ zamanda par- lamanteyo ait olduğunu kaydedti. İpek- çi, “Anadolu Ajansı’na vasi atamak, burayı vesayet altına almak, burayı açıkça siyasi iktidara bağımlı hale ge- tirmek, buranın özerklik yapısına darbe vurmaktır” dedi. Anadolu Ajan- sõ’nõn Mali İşler Daire Başkanlõğõ’nõn Denizcilik Müsteşarlõğõ’nda yolsuzluk soruşturmasõ geçirmiş olan Halis Ça- lışgan’a emanet edilmesini vahamet ola- rak nitelendiren Ercan İpekçi, “Ajan- sın denetçiliğine ise İsmail Kozan ge- tiriliyor. Kozan TOKİ’de görev yap- tığı dönemde eşine konut tahsis etmesi nedeniyle soruşturmaya uğramış bir kişi. Anadolu Ajansı’nın kaderi so- ruşturma geçirenlerin eline emanet edilemez. Ajansın güvenilir ellerde ol- madığı kanatindeyiz ve bunu hay- kırma noktasındayız. Gelinen nokta fiilen yok edilen özerkliğin hukuken tescil edilmesidir. Konuya parla- mento el atmak zorundadır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, “Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma” kapsamõnda istenen bazõ belgeleri so- ruşturmayõ yürüten savcõya göndermediği ve soruşturmanõn gecikmesine neden ol- duğu iddia edilen bir bankanõn görevlileri hakkõnda “görevi ihmal” suçu kapsa- mõnda soruşturma başlattõ. Edinilen bilgiye göre, “Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma”yõ yürüten cum- huriyet savcõsõ Nadi Türkaslan, bir ban- kanõn genel müdürlüğünden, bankanõn Frankfurt şubesinden bir kredinin veril- mesine ilişkin belgeler istemiş, genel mü- dürlük de istenilen belgeleri Ankara Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’na göndermişti. So- ruşturma kapsamõnda, başsavcõlõk, banka ge- nel müdürlüğünden söz konusu şubenin yap- tõğõ bazõ işlemlere ilişkin bilgiler de istemiş, genel müdürlük ise bu bilgilerin hazõrlan- masõnõn zaman alacağõ gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan süre istemişti. Süre verilmesine karşõn bankanõn genel mü- dürlüğü istenilen bilgileri veremeyeceğini belirtmişti. Soruşturma savcõsõ Türkaslan, soruşturmanõn gecikmesi nedeniyle ban- kanõn genel müdürlük görevlileri hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu üzerine, Memur Suçlarõ Soruşturma Büro- su tarafõndan söz konusu görevliler hak- kõnda, “görevi ihmal” suçu kapsamõnda so- ruşturma başlatõldõ. Bankanõn Frankfurt Şubesi Müdürü M.Ö. “Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma”nõn başlamasõnõn ar- dõndan Türkiye’ye tayin edilmişti. ‘Meclis’ten özür dilesin’ MUMCU’DAN ARINÇ’A ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç’õn kendisinden TV ekran- larõndan özür dilemesiy- le ilgili olarak “Şahsım- la ilgili özrü kabul ede- bilirdim. Ancak asıl özür dilenmesi gereken yer, Meclis Başkanlığı, dolayısıyla TBMM’nin manevi kişiliğidir. Özür elbette anlamlı ve önemlidir; ama bu özür, o özür değildir” açõklamasõnõ yaptõ. TBMM Başkanvekili Mumcu, Başbakan Yar- dõmcõsõ Arõnç’õn bir te- levizyon programõnda kendisinden özür dile- mesiyle ilgili olarak ya- zõlõ açõklama yaptõ. Arõnç’õn Başbakan Yar- dõmcõsõ olarak yurtiçinde ve yurtdõşõnda hükümeti temsil ettiğini vurgulayan Mumcu, “TBMM Baş- kanlığı’nı temsilen bu- lunduğum o makam- da, bana yönelttiği, eleş- tiri boyutunu aşan ha- karetamiz sözler, şah- sımın ötesinde açıkça TBMM Başkanlığı’na ve TBMM’nin manevi şahsiyetine hakarettir ve yürütmenin yasa- maya baskısıdır” dedi. Mumcu, şu görüşleri dile getirdi:“Bu yakla- şım, kadını mümkünse eve mahkûm etmek is- teyen, onu daima aciz ve korunmaya muhtaç, akıl ve mantık kullan- mayı bilmeyen bir var- lık olarak gören zihni- yetin, kadını görmek istediği yer ile fiilen gördüğü yer arasında- ki farktan duyduğu ra- hatsızlığı sergilemekte- dir. Şahsımla ilgili özrü kabul edebilirdim. An- cak asıl özür dilenmesi gereken yer, Meclis Başkanlığı, dolayısıyla TBMM’nin manevi ki- şiliğidir. Kaldı ki, ya- pılan işin yanlışlığının idrak edildiğini ortaya koyması açısından özür elbette anlamlı ve önemlidir; ama bu özür, o özür değildir.” GÖREVLİLER BELGELERİ GECİKTİRMEKLE SUÇLANDI Bankaya‘Fener’soruşturması Halk Cephesi üyeleri, demokra- tikleşme paketleri açan AKP’nin eski DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı koruduğunu belirterek Ağar’ın tutuklanmasını istedi. Sultanahmet Adliyesi önünde dün bir araya gelen grup, “Mehmet Ağar cezalandırılsın” sloganı attı. Bu arada Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar’ın Susurluk davası kapsamında, yargılandığı davaya müdahil olmak isteyen BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın istemini reddetti. (Fotoğraf: SERAP ÇİL) ‘Ağar tutuklansın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda dün Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlõğõ (KDGM) kurulmasõna ilişkin tasarõnõn görüşmeleri sõrasõnda sert tartõşmalar ya- şanõrken CHP ve MHP sözcüleri “Ye- şil, Tuncay Güney, Abdullah Çatlı” örneklerini anõmsatarak kaygõlarõnõ di- le getirdi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn “Hablemitoğlu dışında bir tane bile faili meçhul kalmamıştır” sözleri de muhalefetin tepkisine neden oldu. Tasarõnõn görüşmeleri sõrasõnda hü- kümetin kabul edilen bir önergesiyle, “657 sayılı Devlet Memurları Kanu- nu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki usul ve esaslara bağlı kalmaksızın” İç- işleri Bakanõ onayõyla 10 müşavir ça- lõştõrõlmasõ yönünde değişiklik yapõlmasõ muhalefetin tepkisine yol açtõ. CHP’li Ali Rıza Öztürk, “Sayın Bakan aca- ba bu değişiklik önergesiyle yeni çe- teler mi türetmek istiyor?” dedi. CHP’li İsa Gök ise, yaşanan sürecin fa- şizan yönetime gidişte önemli bir aşa- ma olduğunu belirterek, “Biz buna ‘F tipi’ diyoruz. Fethullah Gülen örgüt- lenmesi yapıldı. Bir dev yaratıyorsu- nuz. Abdullah Çatlı’ya EGM Uz- man belgesi vermiş, bunu şimdi kim önleyecek? Sayın Bakan Emniyet’te Fethullah Gülen’in örgütlenmediğini çıkın kürsüye söyleyin” dedi. Hablemitoğlu örneği kızdırdı BDP’li Pervin Buldan’õn “Hükü- metiniz zamanında hızla artış göste- ren kışlalardaki şüpheli asker ölüm- leri faili meçhul değil de nedir? Ölüm nedeni intihar olarak gösterilen bu as- kerlerin nedense tamamına yakını Kürt’tür” sözlerine tepki gösteren İç- işleri Bakanõ ise “Bizim dönemimizde, Hablemitoğlu cinayeti dışında faili meçhul bir tane siyasi cinayet kal- mamıştır. İntihar eden askerler Kürt’tür, falan bunları yakıştıra- mam Meclis’e ben” dedi. CHP’li Ke- mal Kılıçdaroğlu ise, “Tetikçiler ya- kalandı, asıl failler değil. Yoksa aile- ler bugün Meclis’e gelmezdi” dedi. ‘Yeni çeteler üretmek istiyorlar’ Kamu müsteşarlõğõ tasarõsõnõn görüşmelerinde muhalefet hükümeti sert dille eleştirdi ‘İNSAN HAKLARI İHLALİ VAR’ İpekçi, ajansta yapõlan atamalarda, değişik saikler etkili oluyorsa rahatsõzlõğõ dile getirmek zorunda ol- duklarõnõ belirterek şu değerlendirmeyi yaptõ: “Ta- hammül sõnõrlarõmõzõn zorlandõğõ bir noktadayõz. Artõk insan haklarõ, toplusözleşme, anayasa ihlal ediliyor. Ajansõn kuruluş kanunundaki temel amaçlar ihlal edi- liyor. İnsan haklarõ kökünden ihlal ediliyor. Her türlü hükümet müdahalesini reddediyoruz. Buna yönelik, özerkliğe yönelik müdahaleyi reddediyoruz.” ‘Eşli programlandõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, Fransa ziyaretine ilişkin tartõşmalar konusunda Star gazetesine yaptõğõ, “Ziyaret zaten eşsiz programlan- mıştı” yönündeki sözlerinin gerçeği yansõtma- dõğõ ortaya çõktõ. Türkiye’nin o dönemde Paris Büyükelçisi olan Uluç Özülker, ziyaretin eşli olarak programlandõğõnõ ve heyetin Paris’e gelmesinden saatler önce programõn değiştiril- diğini belirtti. Özülker, “Zaten, devlet ziyare- ti kesinleştikten sonra Fransızlarla eşli ziya- ret konusunda mutabık kalınarak program hazırlandı. Bir devlet programı, bir de eşler için özel program öngörüldü” dedi. Özülker, ziyaretten bir gün öncesinde yaşanan geliş- meleri anlatõrken “Pazar akşamı, ben yata- ğıma kadınlar için yapılmış resmi bir programla girdim. Pazartesi sabahı telefon edildi. ‘Gelmiyor’ dediler” diye konuştu. ERDOĞAN’A YALANLAMA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle