23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(Soldan sağa, Aşı Takımı) Prof. Dr. Uğur Şahin, Doç. Dr. Özlem Türeci, Dr. Sebastian Kreiter, Dr. Mustafa Diken, Dr. Abderraouf Selmi nusu olduğunda ilk önce melanomaya öncelik ve- receğiz. Daha sonra 3-4 yıl içinde meme kanseri- ne odaklanacağız. Buna paralel olarak GT182 adını verdiğimiz kansere özgü moleküle karşı tedavi amaçh antikora sahibiz. Bu antikor GANYMED adli ikinci şir- ketimizde gelistirildi, şu anda Faz I çalışmalan kap- samında ilerlemiş tnide ve yemek borusu kanseri için klinik test aşamasında ve bu yıl Faz II de- neylerinden geçerek pankreas kanserinde de de- nenecek. Türk üniversiteleri veya araştırma merkezle- ri ile temasa geçtiniz mi? Çalışmalannızı ilerlet- mek için herhangi biı Türk kurumu ile işbirligi ge- liştirdiniz mi? - Şimdiye dek hayır. Yurtdışından merkezler- le çahşmayı, lojistik gerekçelerle, Faz I'de değil Faz H'de devreye sokmayı tercih ediyoruz. Aşımız söz konusu olduğunda bu bir süre gerektirecek. Ne var ki Faz II aşamasındaki antikorumuz için Almanya, İsviçre ve Letonya'daki merkezlerin yanı sıra, Tüık klinik merkezlerinin katkısını araştırabiliriz. tirilen kanser aşılarmdan bir diğer farkı da, aşı formatının RNA üzerine dayanması. Daha açık bir deyişle ekip yu- karıda adı geçen molekülleri bu RNA formatına transfer ederek, kendi geliştirdikleri bir protokol dahilinde hasta- ya uyguluyor. Şahin, hayvan deneylerinde aşılannm diğer aşılarla kar- şılaştınldığında güvenlik ve etkinlik açısından daha üstün olduğunun altını çiziyor ve ilerlemiş tümörü olan hay- vanların bu aşı ile iyileştiğini belirtiyor,. Bu güne dek hayvan çaltşmalannda elde edilen bulgular çok umut verici. Ekibin geliştirdiği aşı şu anda insanlara uygulanabilecek saflıkta ve miktarda. Uluslararası düzen- leme kurullannın koyduğu kurallara uygun olarak yürütülen çahşmalar, son derece yiiksek standartlara sahip. Şahin aşının insan deneylerinin ileri melanoma tanı- sı konmuş hastalarda başlanacağını söylüyor. Faz I dene- melerine 18 ay içinde başlanacak. Faz I denemelerinin he- defi insanlarda uygun dozu bulmak, güvenilirliğini ve uy- gulanabilirliliğini sağlamak. Bu da birden fazla merkezin çalışmalara katılması anlamına geliyor. Uğur Şahin, bilim dünyasınca "mükemmel bir bilim adamı" olarak tanınıyor ve yiiksek bir saygınhğa sahip. Uğur Şahin, kendisine yönelttiğimiz sorulan şöyle yanıtladı: CBT'Anladığımız kadan ile sizin geliştirdiğiniz aşı, tü- mörün ameliyatla çakamlmasından sonra geride kalan kan- serli hücrelerin yok edilmesinde kullanılıyor. Aşı bu gö- revi nasıl yapıyor? Yanıt: Aslında tümör çıkartılabiliyorsa birisinin bunu yapması gerekir. Kaldı ki hastayı ölüme götüren, ameliyatla çıkartılmış tümör değil. Hastalar, cerrahın neşterinin ulaşamadığı bölgelere gizlenen hücrelerin yarattığı metastaz nedeniyle yaşamını yitiriyor. T- lenfositleri vücüdun tüm gizli-saklı bölgelerine ulaşmakta ve saklanmış bu hücreleri bulmakta çok yetenekli. Aşının 18 ay içerisinde ilk kez insanlarda denenece- ğini söylüyorsunuz. Aşırun insan deneylerinde yararlı ol- mama olasılığı var mı? - Bir ilaç bileşimi ilk kez deneniyorsa bu risk her zaman vardır. Klinik deney aşamasındaki her 1000 ilacın ancak biri yararlı bulunur ve piyasaya çıkma şansına sahip olur. Bizler ve beraberimizdeki geliştirme grubumuz aşımıza gü- veniyoruz. Aynı şey Alman Federal Bilim ve Araştırma Bakanlığı için de geçerli. Bakanlık bu çalışmaya iki kez mil- yonlarca Avro destek sağladı. Benzer şekilde bize parasal destek sağlayan finansörlerimiz de buna inanıyor. Şu anda bu aşıyı kontrollü bir ortamda test etmek ve yararlı olduğunu kanıtlamak çok önemli. Biz stratejimizi belirledik: Hastalar üzerindeki klinik yararın istatistiksel kanıtları elde edilir edilmez, dünya piyasalarına açılmak için onay alma şansına sahip olacağız. Bu arada resmi sağ- hk kurumlarının bu aşıyı standart bir tedavi yöntemi ola- rak benimsemelerini ve aşının sağlık sigortası kapsamına alınmasını sağlayacağız. Aşı metastaz olasılığııu azaltabilecek mi? - Bizler de bunu merak ediyoruz. Hayvanlarda bunu ba- şardık. Aşıruz her türlü kanser tümörü için geçerli mi? Ömeğin meme, pankreas, akciğer tümörleri.. Yoksa her bir kanser türü için ayn bir aşı mı gerekecek?. - Aşının hangi kansere karşı etkili olacağı o kanserin bizim bağışıkhk sistemini ve özellikle T-lenfositleri eğit- mekte kullandığımız kansere özgü molekülleri taşıyıp ta- şımadığına bağlı olarak değişecek. Ekibimiz her tip organ kanseri için moleküler özellikleri en geniş şekilde veri de- posunda biriktirmiş durumda. Dolayısıyla tıbbi ihtiyaçla- ra cevap verebilecek potansiyale de sahip. Fakat uygulamada birkaç yıl içinde hangi kanser türüne öncelik vereceğimiz, testlerin onayı için yetkililere sun- duğumuz klinik deney protokollerine bağlı. Her deneyde tek bir kanser türüne odaklanmamız gerek. Aşımız söz ko- ÎZLENENYOLFARKLI Şahin aşı geliştirme çalışmalarında tabloid gazeteler- de yer alan ve sadece tek bir hastanın tedavi edildiğini gös- teren "yeni kanser ilacı" kavramından farklı bir yol izle- diklerini, daha yolun başında uluslararası yetkililerin gö- zetimi altında çalıştıklannı vurguluyor. Bu da çok uzun, zor ve pahalı bir süreç anlamına geliyor. Bilimsel mükemme- liyet ve girişimciliğin elele götürüldüğü bu çalışmanın risk sermayesi tarafından finanse edilmesi de girişimciliğin so- mut bir göstergesi. Türk medyasında kendileri ile ilgili haberlerin bazı hu- suslarda doğruları yansıtmamasından şikayetçi olan Şahin rahatsızlığını şöyle dile getiriyor: "Bazı haberler, elimizde yetkililerden her türlü onayı almış, piyasaya çıkmaya ha- zır, kanser tedavisinde devrim yaratacak bir kanser ilacı- nın bulunduğunu ima ediyor. Bu doğru değil; umutsuz has- talara yanlış umutlar vermek istemiyoruz. Ayrıca, eskiden onkoloji kliniğinde çalışıp hastaları tedavi ettiysek de şu anki uzmanhk alanımız daha iyi kanser ilaçlan geliştirmek. Bu yüzden kanser hastalarına hastahklarıyla ilgili sadece sınırlı bir bilgi verebiliriz. Kanser kompleks bir hastalık ol- duğu için hastalar klinik uzmanlar tarafından birebir in- celenebilecekleri özelleşmiş klinik merkezlerde tedavi olmalılar." Kuantum Mekaniğine Kuantum Mekaniğine Giriş sr Giriş Kimyadaki Uygulamaları ile Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü profe- sörlarinden Linus Pauling (iki kez Nobel aldı) Harvard Üniversitesi'nde profesör E. Bright Wilson tarafından yazılan bu kitap, kimyacılar, denel fizikciler ve kuramsal fiziğe başlayan öğ- renciler için pratik bir kuantum mekaniği ders kitabı niteli- ğindedir. Çevirisini Erdal İnönü ve Bahattin Baysal yaptı. Türkiye Bilimler Akademisi'nce yeniden yayımlandı.. Kitabın başlıca konusu, Schrödinger'in dalga denklemi ve bununla il- gili problemlerin incelendiği "dalga mekaniği"dir. Kitapta ön- ce klasik mekaniğin bir özeti verilmiş, eski kuantum kuramı özet- lenmiştir. Harmonik osilatör Schrödinger'in dalga denklemi ile incelenmiştir. Dalga denklemi üç boyutlu partiküllere ve hid- rojen atomuna uygulanmıştır. Pertürbasyon kuramı ve varyas- yon yöntemi geliştirilmiştir. Helyum atomu ve çok elektronlu atomlar incelendikten sonra basit ve bazı kompleks molekül- lerin stnıktürleri ile istatiksel kuantum mekaniği incelenmiştir. Kuantum mekaniğinin genel kuramı ile matriks mekaniğine kı- saca değinilmiştir. oa Osmanlı Bilimi Araştırmaları Osmanlı Bilimi Araştırmaları dergisinin "II. Meşrutiyet'in Yüzüncü yılı" ana konulu yeni sa- yısı (Cilt X, NR.l) yayımlandı. Bu sayıda, Emre Dölen'in "II. Meşrutiyet döneminde Darülfünun", Feza Günergun'un "Darülfünun kimya eğitiminde reform: I. Dünya Savaşı yıl- larında Isranbul'a gelen üç Alman kimyager", Ali Baltacıoğlu'nun "Darülmuallimat'tan İnas Darülfünunu'na", Asuman Baytop'un "Edward Kent Balls, bitki toplayıcısı ve yetiştiricisi" ve "Otto Schwarz'ın Anadolu florasına katkılan", Mehmet Karayaman'ın "Türkiye'de eczane sayılarının sınırlandınlma- sına ilişkin düzenlemeler ve sonuçlan", "19. yüzyılda Osmanlı madenlerinin coğrafi dağılışı" ve "Osmanlı şehirlerinde vakıf- lar ve vakıf sisteminin şehre kattığı değerler" başlıklı makale- leri yer alıyor. Dergide aynca Şeref Etker'in, matematikçi Hüsnü Hamid (Sayman)'in "Ilim ve Demokrasi" isimli broşürünün çe- viriyazısı ile Gaye Şahinbaş Erginöz'ün, Mecmua-i Fünun der- gisini tanıtan 1863 yılında yayımlanmış Almanca bir makale- nin çevirisi bulunmaktadır. Dergide, Ali Arslan'ın "İnas Darülfünunu üzerine açıklamalar", Ali Baltacıoğlu'nun "İnas Darülfünunu hakkında", "Dr. Gazimihalzade M. Halit Şazi Bey'in özgeçmişi" ve "Dr. Adnan Adıvar'ın müderrisliği neden ger- çekleşmedi?" başlıklı katkı niteliğinde yazılan da var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle