22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EGİTİM TC JSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ Su teresi: Anti-kanser süper besin American Journal of Clinical Nutrition adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede, günliik su te- resi tüketiminin DNA hasarını azalttığı ve aynı zamanda serbest radikallerin neden olduğu DNA hasarına karşı hücrelere direnç kazandırdığı açıklandı. Prof.Dr.NarginPaiavan-ûnsal (Ist Küttürüniversitesi) raşcırma, içlerinde 30 sigara içenin de bulunduğu 30 sağlıklı erkek ve 30 sağlıklı kadında yürürüldü ve Jıer bireye sekiz hafta süre ile her gün 85 g taze (bü- yük bir kâse dolusu) su teresi yedirildi. En faydalı değişjm- ler, sigara içenlerde saptandı. Bunun daha fazla toksik yük- lenme ya da oksidatif stresin sigara içenlerde olmasının bir yansıması olabileceği sonucuna varıldı. Ayrıca, sigara iç- meyenlerde araştırmanın başladığı :amana kıyasla, sigara içenlerin an- tioksidan düzeyleri kayda değer bir şekilde az bulundu. Projenin yürütücüsü Profesör Ian Rovvland bulgularının hassasi- yetinin çok yüksek olduğunu belırrri. Popülâsyon anıştınnalarında su te- resi gibi Cruciferae (turpgiller) fa- milyasına ait olan sebzelerin yen- mesinin hir^Tik kanserde riski azalt- tığı belirlendi. Fakat bu araştırmalar, nedensel etkiler hak- kında doğıudan bilgi vermiyor. Araştırmalar kanser riskinin biyo-markırlarının, özellikle DNA hasarınm incelenmesi üze- rine odaklandı. Profesör Rowland, kan hücrelerindeki DNA hasarının, tüm vücuttaki kanser riskinin bir göstergesi olduğunu be- lirtiyor ve araştınna sonuçlart su teresi tüketiminin, vücu- dun farklı yerlerindeki kanser riskinin azalması ilc ilgili ol- duğu konusundaki hipotezi destekliyor. Aras,tımıa rasgele se- çilmiş yaşları 19 ila 55 arasında olan gönüllü bireylerde yü- rütüldü ve denekler normal beslenmelerine ek olarak gün- de bir porsiyon su teresi yediler. OLUMLU ETKİLERİ Su teresi ile beslenmenin sonuçları şu jekilde gruplan- dırıldı: Lenfositlerde (beyaz kan hücrelerinde) DNA hasa- rında kayda değer bir azalma, % 22.9. Ornekler, serbest radikal meydana getiren kimyasal hid- rojen peroksite maruz kaldığı zaman lenfositlerde (beyaz kan hücrelerinde) DNA hasarında % 9.4 oranmda azalma. Kan trigliserit düzeylerinde ortalama % 10 azalma Antioksidan aktivitesi olan lutein ve beta-karotenin kan- daki düzeylerinde kayda değer bir artış, sırası ile % 100 ve % 33 oranmda. Luteinin yüksek miktarda alınması, katarakt ve yaşja ilgili makular dejenerasyon gibi göz hastalıkların- da azalma ile uyumluluk gösterir. Beslenme sırasında lif, vi' tamin C, vitamin E, folat ve beta-karotenin ortalama alın- ması, araştırmanın su teresi fazı sırasında kayda değer bir şe- kilde yüksektir. Araştırmalar aynı zamanda su teresindeki özel hardal ya- ğı, PE1TC, kayda değer bir anti-kanser özelliği belirlendi. PE- 1TC ile ilgili araştırmalar, esas olarak laboratuvar kültürle- ri ve hayvan araştırmaları ile sımrlıdır. Bu <>ığır açan araştırmanın iki yönü var: Su teresinin an- tikanser özellikleri PElTC'ye dayandırılmasından daha faz- ladır ve daha önemlidir, bu araştırma su teresi yenmesi ile kansere duyarlılığın azalması arasındaki ilişkiyi gösteren ilk çalışmadır. BAĞIRSAK KANSERİNDEN KAÇINMAK Bu arajtırmaya karşı duyulan güven su teresinin insan kolon kanseri bücreleri de dahil olmak üzere, çok sayıdaki veri ile aynı araştmcı grubu tarafından desteklendı. Bu araş- tırma grubu 2006 yılında yayınladıkları makalelerinde su te- resi ekstrelerinin, kanser hücrelerinin gelişmesi ve çoğalması, hasarı veya kanser hücrelerinin kontrol edilemeyen büyü- mesi ve kanser hücrelerinin yayılması yani metastazı üzeri- ne olan olumlu etkilerini ilk kez göstermisjerdi. Bu cvreler karsinogenezin en önemli üç evresini oluş- turuyor. Su teresi ekstrelerinin aynı zamanda apoptoz (programlı hücre ölümü) olarak bilinen kanserli hücrelerin ölümünü de tetiklediği göstehldi. Ulster Üniversite'nde ya- pılan araştırmalarda Avrupa'da yaygın olan bağırsak kan- serinden sakmmak için su teresi yemenin yararlan ortaya kon- du. Her yıl binlerce insan bağırsak kanserinden yaşamlan- nı yitiriyor, oysaki spor yaparak ve iyi bir beslenme uygula- yarak bundan kaçınmak mümkün. Saf kaynak suyu ile yetiştirilen su teresi, yüzyıhn süper besini olarak değer kazandı. Tıbbın babası Hipokrat, bu- lunduğu yerdeki akarsu yakınındaki hastanesinde hastala- rını su teresi ile tedavi etmişti. Ayrıca su teresi, savaşa git- meden önce Yunan askerlerine kuvvet verici olarak uygu- lanıyordu, 16. yüzyılda herbalistCulpepperkanı temizledi- ğini iddia etmişti ve tüm bunlara ek olarak su teresi 15'den fazla vitamin ve mineral içermektedir. 1 gr su teresinde, 1 gr ıspanaktan daha fazla demir, aynı şekilde 1 gr portakal- dan daha fazla C vitamini ve sütten daha fazla kalsiyum bu- lunuyor. Su teresi 19. yüzyılda İngiltere'de kahvaltıda sandviç için' de yenen önemli bir besindi ve bu nedenle de en tarihi sa- lata malzemesi olarak kabul edilir. Yüz yıl sonra ise su tere- si tabaklarda garnitür olarak yerini aldı. Günümüzde ise su teresi rönesans yaşıyor, İngitere'de satışı yılda 18 milyon Pound'dan 55 milyon Pound'a çıktı. İnsanlar farklı baharatlı tadı ve inanılmaz yararlan ile su teresıni yeniden keşfetti. Bazıları ise günde birçok kez su teresi çorbası içerek sağlık- lı kalmayı hedefliyorr. * Chris IR Gill, Sumanto Haldar, Lindsay A Boyd, Richard Bennett, Joy Whiteford, Michelle Buder, Jenny R Pearson, Ian Bradbury, and Ian R Rowland. Watercavs.s supplcmcntııtiıın in dict rcıluccs lyınpht.Kyte O- NA ıtamıım' and nlters hlocxl antioxid;ım status in healthy adults. Am. ]. Clinical Nurririon, 2007; 85:504 - î/0. "Johanna W Lampc. Hcalth effecıs of vcRCtablts and fruit: asscssiny nıechanisms of attion in hııman expcrimentnl studies, Am. ]. Clinical Nunition, 1999; 70:475S- 490S. C3 5 OO" CVJ O Karanlığm Kalbine Doğru Hazırlayan: Arif Solmaz (arif.solmaz@gmail.com) G ökbilimcilerin, S a m a n y o l u G ö k a d a s ı ' n ı n merkezinde özellikle etra- fındaki maddeyi beklenen düzeyde tüketmeyen Yay A* (Sagittarius A*, ya da kısaca Sgr A*) olarak bili- nen süper kütleli bir kara- deliğin varlığmdan uzun zamandan beri haberleri var. Bu karadeliğin yakıtı- nı etrafinda kümelenmiş onlarca büyük kütleli genç yıl- dızların dışarıya attığı güçlü rüzgârlar sağlıyor. Bu yıldız- lar görece karadelikten uzak mesafelerdeler, bu nedenle ka- radeliğin kütleçekitni zayıf kalmakta ve yıldızlardan salı- GörüntO: NASA/CXC/MIT/Frederick Baganoff, R. Shcherbakov ve ark. nan yüksek hızlı rüzgârların karade- lik tarafından yakalanıp yutulması güçleşmekte. Son hesaplamalarına göre Sgr A*, rüzgârlarla tajinan maddenin sadece % l'ini tükete- bilmekte. Bununla birlikte, Sgr A*'nın beklenenden da- ha az miktarda madde tüketiyor-yüzde birlik kısmın yüz- de birini yutuyor. Neden bu kadar az tüketiyor olabilir? Bunun cevabı, NASA'nın Chandra X-ışın Gözlemevi ile gerçeklejtirilen yeni bir teorik modelle bulunabilir. Bu model, karadelik etrafındaki iki bölge arasında ener- ji akışını göz önünde bulundurur; olay uflcu (ışığın bile ka- çamadığı sınırın ötesi) denilen yere yakın iç bölge ve ka- radeliğin yakıtını sağlayan dış bölge -gençyıldızlar- bir mil- yon kat daha geniş bir bölgeye uzanır. Sıcak iç bölgede bu- lunan parçacıklar arasındaki çarpışmalar, enerjiyi ısı ile- timi denilen bir süreçle soğuk dış bölgedeki parçacıklara taşır. Bu, sırayla, dış bölgede bulunan neredeyse tüm ga- zın karadelikten dışarıya doğru kayarcasına gitmesini sağlayan ek bir dış basınç sağlıyor. Bu modelin Sgr A* et- rafındaki gazın şeklinin hem X-ışınlarında hem de diğer dalga boylarındaki genişlemesini oldukça iyi açıkladığı gö- rülmektedir. Sgr A* ve çevresindeki bölgenin Chandra ile alınan bu görüntüsü yaklaşık bir milyon saniye ya da neredeyse iki hafta boyunca sürekli devam eden gözlem verilerine da- yanmaktadır. Bu tür dertn gözlemler bilim adamlarına Sgr A*'nın yakınındaki süpernova kalıntısı (Sgr A Güney ola- rak bilinir) ve karadeliğin diğer tarafında onlarca ışık yı- lı öteye uzanan sıcak gazın benzeri olmayan görüntüleri- ni sağlar. Bu gaz kümeleri on bin yılı aşkın bir süredir ço- ğu kez gerçekleşmiş güçlü patlamalara delil sağlamaktadır. Bu görüntü ayrıca bazıları hızlıca dönen nötron yıl- dızlarıyla üretilen yüksek enerjili elektron akışlanyla et- kileşime giren devasa manyettk yapılann olabileceği bir- çok gizemli X-ışın iplikçikleri de içermektedir. Bu özellikler atarca rüzgârı bulutsuları olarak bilinir. Sgr A*'nın bu ye- ni modeli Amerikan Astronomi Derneği'nin Ocak 2010'daki 215. toplantısında Harvard Universite'sinden Roman Shcherbakov ve Robert Penna ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden Frederick K. Baganoff tarafın- dan sunulmuştur. Kaynak:http://arifsomaz.wordpress.com; KULTUR «üiTt* m u //rtııuıum nujl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle