23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 12 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Yine Yoksullaşarak Üretim… Sanayi üretiminin 2009 Aralık ayı sonuçları, abartılı yorumları da beraberinde getirdi. “Fast-food medya”, yerlerde sürünen 2008 Aralık ayı ile 2009 Aralık aylarını karşılaştıran ve yüzde 25 üretim artışı gösteren veriyi öne çıkardı. Oysa, yine TÜİK’in mevsimsel ve takvimsel etkilerden arınmış verisi diyor ki, sanayi üretimi, küresel krizin etkisi altına girilen Ekim 2008’e göre Aralık 2009’da yüzde 1 geride. Yine de Eylül 2009 sonrası bir üretim hareketlenmesi var. Bu, önümüzdeki aylarda devam eder mi, bilinmez. Bu üretimin stoka üretim olması da muhtemel. Çünkü ne dış talepte (AB’nin hali ortada) dikkate değer bir düzelme var, ne de iç talepte bir canlanma. Tersine, içeride, gıda ve konut ihtiyaç kalemleri dışındaki mal ve hizmetlerin fiyatlarının nasıl süründüğünü TÜFE’den görebiliyoruz. Hele ki giyim ve dayanıklı tüketim mallarında… Peki, ihraç fiyatları? Yıllık ihracat, 2008’e göre, yüzde 23 düşüşle 2009’da 102 milyar doları bulsa da, şu soruyu sormalı? Kaça satarak bu rakama ulaşıldı? Birim ihracat değeri, birim malın fiyatındaki değişimi verir. Birim ihracat değerleri endeksi, 2009’da enkazın büyümesinin önünün ancak fiyat kırmakla alınabildiğini gösteriyor. Son verilerden anlıyoruz ki, ihraç ürünlerinin tamamında fiyatlar, Ekim 2008-Ekim 2009 arası 12 ayda yüzde 6; ihracatın yüzde 93’ünü oluşturan sanayi ürünlerinin fiyatları da yüzde 6.5 düşmüş. Yani çeşitli sanayi ürünleri fiyatlarının ortalama yüzde 6.5 düşürülmesi pahasına ihracat düşüşü 30 milyar dolarda frenlenebilmiş. Üstelik, ithalatta yüzde 70 payı olan aramalı ithalatında yüzde 19 fiyat düşüşü yaşanmışken… Evet, ara malı ithalatın birim değeri, enerjiden, çeşitli girdilere kadar ithal malların fiyatları, 2008 Ekimi’nden 2009’un Ekimi’ne yüzde 19 düşmüş. İthal girdi avantajına bir de reel ücretteki gerilemenin getirdiği avantajı eklemek gerek. TÜİK verilerinden, sanayide reel ücretlerin 2008’in 3’üncü çeyreğinden 2009’un 3. çeyreğine kadar yüzde 7 azaldığını görüyoruz. Enerjiden, çeşitli girdilere kadar ithal fiyatlar beşte bire yakın düşmesine, reel ücretler yüzde 7 geriletilmesine rağmen ihraç fiyatlarını yüzde 6 indirerek ihracat yapılmış, bütün buna rağmen ihracatın, 30 milyar dolar azalması önlenememiş. Bu performans, yoksullaşma pahasına ayakta kalmaya çalışmak değil de nedir? Fiyatlar böyle yerlerde sürünmeye devam ederse, bundan sermaye birikimi çıkmaz. Düşük ücretle, düşük kâr oranlarıyla bir üretimdir bu ve birikim bırakmaz bu üretim modeli: Birikim olmadıkça da genişletilmiş yeniden üretim değil, yoksullaştıran bir faaliyet kalır geriye. Anadolu’da buna, sap var, dane yok, derler… Yoksullaştırıcı ihracatla, iç pazara satışlarla çarkını döndürmeye çalışan sanayideki birikimsiz toparlanmaya turizm de eşlik ediyor. Aynı yoksullaştırıcı büyüme turizmde de görülüyor. Turist başına harcama 580 dolara kadar düşmüş bulunuyor. 2009’da yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 3.5 arttı ve 27.4 milyona yaklaştı. Ama aynı sürede bu yabancılardan elde edilen turizm geliri yüzde 6 azaldı ve 15.8 milyar dolara düştü. Bu, geçen yıla göre, 1 milyon daha fazla turist girişi sağlayıp 1 milyar dolar daha az gelir elde etmek, yani müthiş bir yoksullaşma demek!.. 2004’te kişi başına 705 dolar olan kişi başına turist geliri, her yıl düzenli olarak azaldı ve 2007’de 608 dolara indi. 2008’de biraz toparlanıp 636 dolar olan turist başına gelir, 2009’da ise müthiş bir biçimde dibe vurdu ve 580 dolara kadar geriledi. Bu, 2004’teki fiyatın yüzde 28 altına inmek demek. Yoksullaştıran sanayi üretimi, yoksullaştıran turizm ile, dostlar alışverişte görsün kandırmacasından uyanmak gerek. Evet, sap varsa da, dane yok… Bu gidişin ne sermayedara, ne de emeğe bir hayrı var. Üretim endekslerini takip etmek kadar, kaça üretim, kaça ihracat, kaça turizm sorularını araştırmazsak, ayağımızın altından çekilen toprağın farkında bile olamadan kendimizi dipsiz kuyularda buluruz. mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr http://mustafasnmz.blogspot.com Usluyuz bu ceza niye? Ekonomi Servisi - Akbank, bu yõl ağõrlõklõ olarak bilgi teknolojilerine ol- mak üzere toplam 350 milyon TL (yaklaşõk 232 milyon dolar) yatõrõm yapmayõ planlarken altyapõ ve özel- leştirme projelerinin yaklaşõk 35 mil- yar dolar olmasõ öngörülen finansman ihtiyacõnõn yüzde 15-20’sine denk ge- len 5-7 milyar dolarlõk proje finans- manõ yapmayõ hedefliyor. Akbank Genel Müdürü Ziya Ak- kurt düzenlediği basõn toplantõsõnda Türk bankalarõnõn uslu bankacõlõk yaptõğõnõ belirterek şu değerlendir- meyi yaptõ: “Niye cezalandırılıyoruz anlamıyorum. Biz Türkiye’de ku- mar oynamadık, toksik asset ya- ratmadık, ama kredileri bankalar azalttılar diye çok yüklenildi. Biz başarılı olanı arada bir taşlamayı severiz herhalde. Kamuoyunda öy- le bir trend oluştu. ‘Yurtdõşõnda öyle, o zaman Türkiye’de de böyle’ diye düşünüldü. Ama sonuçta ban- kacılık sektörü özellikle bu krizden alnının akıyla çıktı. 2001’den son- ra son derece düzgün şekilde ger- çek anlamda bankacılık yapılıyor. Onun için bankaları suçlamak bi- raz yersiz.” Akkurt, banka şubeleri- ne harç uygulamasõ konusuyla ilgili de “Evet hoş olmadı. Ama şunu da unutmamak lazım; Türkiye ayak- ta kalabilmek için çok fazla piya- saya likidite vermek zorunda kal- dı. Üstümüze düşen yardımı yap- tık, bu harçlar da geldi, onu da bel- ki kabul ettik, bunun sürekli ol- maması önemli.” Kredilerde küçülürken anormal bir mevduat toplama ve mevduat yarõşõ- na girmediklerini anlatan Akkurt, “Mevduat el yakan bir konudur. Dikkatli yönetilmesi gerekir” dedi. Akkurt, mevduat toplamaya sõnõrlama getirilmesi konusuyla ilgili soru üzerine, bütün dünyada sektörle ilgili düzenlemelerin yaygõnlaşacağõ, yeni kurallarõn gelebileceğinin açõk olduğunu, ancak bunlarõn büyük çoğunluğunun Türkiye’de Bankacõlõk Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafõndan uygulandõğõ için krizi rahat atlattõklarõnõ söyledi. Türkiye’nin makus talihini yõktõ- ğõna işaret eden Akkurt, IMF’siz de yoluna devam edebilecek kapasitede bir ülke olduğuna işaret etti. Ziya Akkurt “Biz başarõlõ olanõ arada bir taşlamayõ severiz herhalde. Biz Türk bankalarõ uslu bankacõlõk yaptõk. Niye cezalandõrõlõyoruz anlamõyorum” dedi. Türk basınının duayenle- rinden Nezih Demirkent mezarı başında anıldı. Nezih Demirkent, ölümünün 9. yılında anıldı İstanbul Haber Servisi - Türk ba- sõnõnõn duayenlerinden, Dünya Ga- zetesi’nin kurucusu ve sahibi, eski Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) başkanlarõndan Nezih Demirkent ölümünün dokuzuncu yõldönümün- de ticaret ve sanayi oda başkanlarõ tarafõndan düzenlenen törenle anõl- dõ. Törende yapõlan konuşmalarda Nezih Demirkent’in Anadolu üreti- cisinin her zaman yanõnda olduğu ve desteklediği vurgulandõ. Nezih Demirkent için ilk tören dün sabah Aşiyan’daki mezarõ başõnda yapõldõ. Ardõndan gerçekleştirilen “Kentler Sanayilerini ve Ticaret- lerini Anlatıyor” konulu toplantõ- da konuşan Dünya gazetesi yazarõ Prof. Dr. İlter Turan, Nezih De- mirkent’in Anadolu temelli bir eko- nomi gazetesi kurarak, yalnõzca İs- tanbul ve İzmir üzerine inşa edilen Türkiye’deki ekonomik yapõlan- manõn, tüm Anadolu’ya yayõlmasõ- na büyük katkõsõnõn olduğunu söy- ledi. Elazõğ TSO Başkanõ Ali Şe- kerdağ, “Demirkent, Anadolu üreticisinin ve girişimcisinin hep yanında olmuş ve onların sesi ol- muştur” dedi. Antalya TSO Başkanõ Çetin Os- man Budak ise “Büyük üstadı saygıyla selamlıyorum. Nezih Bey, hayatıyla ve yaptıklarıyla genç medya mensuplarına anlatılması gereken bir kişidir” diye konuştu. Aydõn Sanayi Odasõ Meclis Başka- nõ Yalçın Pekgüzel ve Trabzon TSO Başkanõ Mustafa Suat Hacı- salihoğlu da ölümünün dokuzuncu yõlõnda Demirkent’i saygõyla an- dõklarõnõ kaydettiler. Elektromed’in imza törenine Cumhurbaşkanı Gül ve TOBB-DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Türkiye ve Hindistan’ın dış ticaretlerinin toplamının 1 trilyon doları bulduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasındaki 3 milyar dolarlık ticaret hacminin çok düşük olduğunu söyledi. 500 milyar dolarlõk altyapõ yatõrõmõ planlayan Hindistan, bunun yarõsõnõ yol yapõmõna ayõracak Yeni İpekyolu’nu Türkler yapacak 2009’da küresel krize rağ- men yüzde 7 civarõnda büyü- yen Hindistan ekonomisinin en büyük itici güçlerinden biri sinema endüstrisi. Bollywood diye adlandõ- rõlan bu endüstri piyasaya her yõl or- talama bin film sürüyor. Bu, Holly- wood’un iki katõ. Her yõl ortalama 3.5 milyar bilet satõlõyor. Bu da Holly- wood’dan yarõm milyar fazla. Buna karşõlõk Hollywood’un yõllõk geliri 50 milyar dolar iken Bollywood 2 mil- yarda kalõyor. Gezide Pinema Film’in patronu Sinan Çetin, Film- Cass Yönetim Kurulu Başkan Yar- dõmcõsõ Mine Vargõ ve Mustafa Pa- mir Demirtaş, Hintli meslektaşlarõyla bir araya geldi. DEİK/Türk-Hint İş Konseyi’ne bağlõ olarak Türk-Hint Sinema, TV ve Görsel Sanatlar Ko- misyonu kuruldu. Komisyona TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Kül- tür Bakanlõğõ Sinema ve Telif Hak- larõ Genel Müdürü Abdurrahman Çe- lik, Mine Vargõ, Sinan Çetin, Türk- Hint İş Konseyi Başkanõ Cefi Kam- hi ve Türk-Hint İş Konseyi Başkan Yardõmcõsõ Erdal Alkõş katõldõ. Ko- misyon, Bollywood’un örnek alõna- bilecek noktalarõnõ araştõracak. Abdullah Gül, Hindistan’da ticaret ve finans merkezi Mumbai Borsası’nın açılış gongunu çaldı. Danõştay Toprak için bilirkişi istedi Atlas Copco, Türkiye’de şirket almak için fırsat kolluyor Tatil sevgiliye gül satõşõnõ azaltacak İSTANBUL (AA) - İstanbul Çiçekçiler Odasõ Başkanõ Muammer Erdem, Sevgililer gününün pazar gününe denk gelmesinin işlerini etkileyeceğini, daha az gül satõşõ beklediklerini söyledi. Erdem, “Mesai günlerinde insanlar cesaretle iş yerlerine gül gönderebiliyordu. Sevgililer gününün pazara denk gelmesi bizi etkiliyor. Pazara denk gelmesinden dolayı biraz tedirginiz” dedi. Erdem, sevgililer Gününde gül fiyatlarõnõn ithalde 10 lira, yerlide ise 6-7.5 lira civarõnda olacağõnõ kaydetti. Erdem, sevgililer günüyle ilgili hazõrlõklarõnõ yaptõklarõnõ, mezatlara yaklaşõk 2.5 milyon adet gül geleceğini dile getirdi. Ekonomi Servisi - Atlas Copco Kompresör Grubu Başkanõ Stephan Khun, Türkiye’de yüzde 15 büyümeyi hedeflediklerini belirterek “Grubumuzda şirket satın alımları her zaman gündemdedir. Türkiye’de de iyi bir fırsat olursa bunu değerlendirmek isteriz” dedi. Khun, grubun merkezinin İsveç’te olduğunu, 160 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve 33 binin üzerinde çalõşanlarõ bulunduğunu söyledi. Türkiye’de 1950’den bu yana faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Khun, “Türkiye’de otomotiv, tekstil, gıda, metal, plastik, kimya, ilaç, sağlık, inşaat ve maden gibi pek çok sektöre hizmet veriyoruz. Türkiye’nin global açıdan önemi gittikçe artıyor. Türkiye ekonomisinin gelecekte daha da büyüyeceğine inanıyoruz. Grubumuzun yıllık cirosu 2009’da yaklaşık 6 milyar Avro. Türkiye ise grubumuzun orta büyüklükte pazarlarından biri” diye konuştu. Khun, ekonomik krizden olumsuz etkilendiklerini kaydederek kârlõlõklarõnõn yüzde 20’den yüzde 16 seviyelerine gerilediğini sözlerine ekledi. ANKARA (AA) - Danõştay İdari Da- va Daireleri Kurulu, Tasarruf Mevduatõ Sigorta Fonu (TMSF) tarafõndan Top- rak Holding’in gayrimenkullerinin sa- tõlmasõna ilişkin kararõnõn iptali ve yü- rütmesinin durdurulmasõ isteminin red- dine yapõlan itirazõ kabul etti. Kurul, konuyla ilgili bilirkişi ince- lemesi yapõlmasõ gerektiğine hükmet- ti. Toprak Holding adõna Halis Top- rak ile oğullarõ Ahmet ve Mehmet Toprak, Toprak Grubu’nun TMSF’ye olan borçlarõnõn tasfiyesini sağlamak amacõyla gayrimenkullerinin satõlma- sõ ve borç tutarõnõn tahsili için takiba- ta geçilmesine, şahsi iflas mali so- rumluluk davalarõna devam edilmesi- ne ilişkin Fon Kurulu’nun 9 Ocak 2009 günlü kararõnõn iptali ve yürütmesinin durdurulmasõ istemiyle Danõştayda dava açmõştõ. Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bilirkişi incelemesi gerektiğine karar verdi. Stephan Khun. Akbank bu yõl 50 yeni şube açarak, 600 ek istihdam sağlayacak. Ziya Akkurt, düzenle- diği basõn toplantõsõnda 2010’da şube sayõ- sõnda net 50 adetlik artõş planladõklarõnõ söyledi. Akkurt, bankanõn 2009’da 2008’e göre net kârlõlõkta yüzde 53’lük artõşla 2 milyar 723 milyon lira rakamõna ulaştõğõnõ kaydetti. Bankanõn aktif toplamõnõn ise yüz- de 10.5 artõşla 102.8 milyar liraya ulaştõğõ- nõ belirten Akkurt, “Bu, belki büyük artõş değilmiş gibi görülebilir. Bunun sebebi, 2009’un toparlanma yõlõ olmasõdõr. Topar- lanma yõlõ olduğu için biraz yavaş, dikkatli gitmek zorunda kaldõk” dedi. AKBANK 50 ŞUBE AÇACAK 600 KİŞİYE İŞ SAĞLAYACAK SİNAN ÇETİN BOLLYWOOD KOMİSYONUNDA Ekonomi Servisi - Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Hint İş Konseyi’nin, Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün Hindistan ziyare- ti kapsamõnda Mumbai’de gerçekleştirilen te- maslarda özellikle enerji, inşaat, turizm ve te- lekomünikasyon alanlarõndaki işbirliğinin temelleri atõldõ. Yaklaşõk 7 bin kilometrelik yol yapõmõ projesi olan ülkede müteahhitler için de önemli olanaklarõn doğduğu belirtiliyor. Bu ara- da sinema endüstrisi konusunda da karşõlõklõ işbirliği olanaklarõ geliştirilecek. Ülkenin ticaret ve finans merkezi Mumbai’de (Bom- bay) düzenlenen Türk-Hint İş Forumu’nda konu- şan Gül, yakõn gelecekte planlanan 500 milyar do- larlõk yatõrõmõn yarõsõnõn inşaat sektörüne ayrõl- masõnõn Türk müteahhitlik sektörü için büyük bir fõrsat olduğunu vurguladõ. Hindistan Karayollarõ Bakanõ Kamal Nath da “Hindistan’a gelin bu- ranın tozunu yutun” dedi. Hint ve Türk yetkililerin altyapõ yatõrõmlarõnda bir- likte hareket etmeleri için Ortak Çalõşma Komis- yonu kurduklarõnõ ifade eden Nath, Türk şirketle- rin uluslararasõ tecrübelerinden faydalanmak iste- diklerini söyledi. Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldı- rım ise “Yılda 7 bin kilometre yol günde 20 ki- lometre demektir. Dünyanın en iyi teknolojisi- ni kullanan Türk firmalar bundan pay alma- yacak da kim alacak?” dedi. Kaçak elektrik anlaşması Elektromed firmasõnõn Hindistan ekonomisini büyük ölçüde zarara uğratan kaçak elektrik kullanõmõnõ önlemek amacõyla geliştirdiği sayaç modelinin üre- timini gerçekleştirmek için tesis kurmasõ için bir anlaşma imzaladõ. İmza töreninde 1 milyon sayaç üretimi ve 25 milyon dolar ciro hedefi de görüşüldü. Akbank Genel Müdürü ‘Bankacõlõk sektörünün krizden alnõnõn akõyla çõktõğõnõ, bankalarõ suçlamanõn yersiz olduğunu’ söyledi Ekonomi Servisi - Koç Holding’in gemi ve yat inşa şirketi RMK Marine tarafõndan inşa edilen keç tipi yat “Nazenin V”, “Dünya Süperyat Ödül- leri 2010”da finalist olarak açõklandõ. Dünya sü- peryat sektörünün “Oscar”larõ olarak değerlen- dirilen ödüller, 22 Mayõs 2010’da Londra’da sa- hiplerini bulacak. RMK Marine’nin açõklamasõna göre, 52 metre uzunluğundaki keç tipi uzun mesafe seyir teknesi olan Nazenin V’in çok sayõda modern materyal ve ekipman kullanõlarak inşa edilmesi, yatõn perfor- mansõnõ arttõrarak seyir esnasõnda daha rahat bir kul- lanõm olanağõ sağlõyor. Yatõn performansõnõ, kul- lanõmõnõ ve rahat hareket yeteneğini optimize etmek için tüm direkler ve dümen karbon elyafõndan ya- põldõ. Güvertenin altõnda, böyle bir tekneden bek- lenen tüm modern ekipmana sahip klasik, yüksel- tilmiş, tik ağacõ panelli bir iç mekân bulunuyor. Tek- ne boyunca Nazenin V’in sahibinin geniş ve eklektik koleksiyonlarõndan, onun, deniz ve sanat tutkusu- nu ifade eden, Nazenin V’e bağlõlõğõnõ vurgulayan, çok sayõda sanat eseri sergileniyor. RMK’nın ‘Nazenin’i ‘Süperyat Oscar’ına aday RMK’nin ‘Nazenin’i ‘Süperyat Oscar’ına aday
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle