Katalog

22 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 CMYB C M Y B Kışlalı’ya kırmızı karanfil ve Türk bayrağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 21 Ekim 1999’da yaşamını yitiren gazetemiz yazarı, Ankara Üniversitesi İletişim Fa kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, ölümünün 11. yıldönü münde törenlerle anıldı. Çayyolu’ndaki evinin önünde gerçekleştirilen törene, Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, ağabeyleri Mahmut ve Mehmet Ali Kışlalı, yeğenleri Murat ve Damla Kışlalı ile Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Suay Karaman, Ziraat Mühendisleri Odası Denetleme Kurulu Üyesi Tevfik Kızgınkaya, Ankara CUMOK Dönem Sözcüsü Ha luk Yalvaç, gazetemiz yazarı Işık Kansu, gençler, öğrencile ri, DSP ve CHP Ankara il örgütü üyeleri katıldı. Törende konuşan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Ya şar, “Kışlalı’nın bugün ölüm yıldönümünü değil, yaşam yıldönümünü anıyoruz” dedi. ADD Genel Başkan Yardım cısı Kazım Arslan, ADD’nin, Kışlalı’nın çalışmalarıyla aynı paralellikte, inançla ve kararlılıkla mücadelesini sürdürdüğü ne vurgu yaptı. ÇYDD Ankara Şube Başkanı Ülkü Günay, “Kışlalı, yeri doldurulamaz aydınlardan biriy di. Gözü dönmüşlerce hunharca katledildiği güne kadar, doğru bildiklerini savunmak tan vazgeçmedi” dedi. Cumhuriyet Kadın ları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, “Ay dınlık günler gelecek. Kışlalı’nın ışığı hiç sönmeyecek” diye konuştu. Katılımcı lar daha sonra Ahmet Taner Kışlalı Par kı’na yürüdü. Bazı yurttaşlar törene üzerin de Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı tişörtler le geldi. Yurttaşlar burada, Kışlalı’nın büstüne kırmızı karanfiller ve Türk bayrakları bıraktı. Anı larını anlatan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Kendisini Yalova’ya davet etmiştim. ‘Seni özel arabayla aldıralım’ demiştim. Bana ‘Bu ülkenin kaynakları bu kadar bol mu?’ dedi. Türkiye’de ne yazık ki yurtsever, dürüst insanların sonu böyle oluyor” dedi. Kışlalı için Karşıyaka Mezarlığı’nda da tören düzenlendi. Kışlalı’nın ailesinin yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum ör gütü temsilcilerinin katıldığı törende konuşan TÜMÖD Başkanı Prof. Alpaslan Işıklı, “Müthiş bir Atatürkçüy dü. Onun ölümsüz olduğuna inanıyoruz” dedi. Samast için çocuk mahkemesi istendi Duruşma günü yargıç izne çıktı İstanbul Haber Servisi Agos Ga zetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast’ın avukatı Levent Yıldırım, müvekkili nin Çocuk Mahkemesi’nde yargılan ması için başvuruda bulundu. Avukat Levent Yıldırım, Beşik taş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek Dink davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe sundu. Avukat Yıldırım, 22 Temmuz 2010’da yürürlüğe giren “Terörle Mücadele Kanunu ile bazı kanun larda değişiklik yapılmasına” dair 6008 sayılı kanunun 8. maddesi kap samında, dosyanın Samast ile ilgili bö lümlerinin ayrılarak çocuk mahkeme sine gönderilmesini istedi. Yıldırım 8 sayfalık dilekçesinde, özel yetkili mahkemelerin görev alanını belirleyen CMK’nın 250. maddesine bir fıkra ekleyen kanundaki “Çocuk lar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılana mazlar ve bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hüküm leri çocuklar bakımından uygulan maz” hükmü kapsamında yargılama nın özel yetkili ağır ceza mahkemele rinde yapılamayacağını belirtti. Mü vekkilinin suç tarihinde 18 yaşından kü çük olması nedeniyle başvuru yapan avukat Yıldırım’ın talebinin, 25 Ekim Pazartesi günü görülecek 15. duruş mada karara bağlanması bekleniyor. İstanbul Haber Servisi DİSK Ku rucu Başkanı Kemal Türkler’in kat ledilmesine ilişkin davada hakkında 3’üncü kez verilen beraat kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ar dından sanık Ünal Osmanağaoğlu’nun tekrar yargılandığı davaya yargıç, du ruşma günü yıllık iznini kullanmaya başladığı gerekçesi ile katılmadı. Ye ni görevlendirilen üye hâkim dosyayı inceleyeceği gerekçesiyle duruşmayı er telerken cumhuriyet savcısı Yalçın Ezerçe de sanık hakkındaki kamu da vasının zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasını istedi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkeme si’ndeki duruşmaya sanık Osmanağa oğlu, Türkler’in eşi Sabahat Türkler, kızları Nilgün Soydan ve Yasemin Türkler, DİSK Genel Başkanı Sü leyman Çelebi ile taraf avukatları ka tıldı. Türkler ailesinin avukatı Rasim Öz sanığın cezalandırılmasını talep etti. Avukat Burç Akpınar ise “Mahke menin kararı ne olursa olsun binlerce kişinin laneti Ünal Osmanağaoğ lu’nun üzerinde olacak” ifadelerini kullandı. Duruşmada sanık ile Türk ler’in kızı arasında tartışma çıktı. Os manağaoğlu’nun şikâyetçi avukatlara yönelik “benim haklarımı da savu nun” demesi üzerine Türkler’in kızı Soydan, “Sen de insanları öldürme seydin” diye konuştu. Bunun üzerine sanık “Siz bir yalancısınız” ifadeleri ni kullanırken Soydan, “Katilsin, ka bul et. Yüzüme bak” diye bagırdı. AVUKATI D LEKÇE VERD KEMAL TÜRKLER DAVASI Çorum, Edirne ve Ergani’de din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine imam görevlendirildi İmamlar öğretmen oldu SEYFETTİN METE ÇORUM Çorum, Edirne ve Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde ba zı okullarda kadrolu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni bulunma dığı gerekçesiyle, camilerde gö revli imamlar görevlendirildi. Çorum’un Bayat ilçesindeki çok programlı lisede din kültür ve ah lak bilgisini derslerine öğretmen yerine Bayat Yakutçu Mahallesi camisinin imamı Bilal Kozan ve Park Camii’nin imamı Hüseyin Yakut’un girdiği belirlendi. İl çedeki 7 cami imamının daha farklı okullarda derslere girdiği öğ renildi. Bayat Çok Programlı Li se Müdürü Türkan Teksoy, “Okulumuzda din kültür ve ah lak bilgisi öğretmeni olmama sından dolayı ilçe milli eğitim müdürlüğü ve ilçe müftülüğü arasında yapılan anlaşma so nunda 2 cami imamının haftada 6 saat olarak derslere girmesi kararlaştırıldı” dedi. ‘Endişeliyiz’ Edirne’de de valilik kadrolu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretme ni bulunmadığı gerekçesiyle, ca milerde görev yapan 3 imamı Merkez İlköğretim Okulu, Alper Yazoğlu İlköğretim Okulu ve En düstri Meslek Lisesi’nde “ücret li öğretmen” olarak görevlendir di. Günlük cami görevlerinin dı şında haftada 8 saat din derslerine girecek imamların, ders ücreti de alacağı belirtildi. Uygulamadan endişe duyduk larını belirten Edirne EğitimSen Şube Başkanı Özer Demir şunla rı söyledi: “Bizlere ulaşan veliler ‘imam öğretmen’ uygulamasından en dişe duyduklarını, formasyonu olmayan kişilerin öğrencilere ders vermesinin doğru olmadı ğını belirterek, ‘biz çocukları mızı okula mı gönderiyoruz, ca miye mi’ diye sormaktadır.” Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde öğretmen açığı nedeniyle din kül türü ve ahlak bilgisi dersleri için 29 imam görevlendirildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Behçet Tekdemir, “Nasıl ki trafik, ilkyardım ve milli güvenlik derslerinde trafik polisi ve askeri personelden ya rarlanılıyorsa, aynı şekilde imamların da yasal mevzuat çerçevesinde haftalık 8 saat der se girmeleri sağlanmıştır” dedi. Uygulama tepki gösterirken yurttaşlar ise “Ancak imamların asli görevleri camilerdir. Bazı ca milerde imam olmadığı için na maz kılamıyoruz” dediler. İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde de 2008 yılında 5 imam, din kül türü ve ahlak bilgisi öğretmen açı ğı yaşanan okullarda görevlendi rilmişti. Tepkiler üzerine Vali Cahit Kıraç’ın talimatıyla so ruşturma başlatılmış, ardından uygulama iptal edilmişti. ‘KABUL ED LEMEZ’ EğitimSen Çorum Şube Başkanı Ha lil Özbent, uygulamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Ola yı duyduğumuzda çok şaşırdık ve inanmak istemedik. Ama doğru ol duğunu öğrendik. AKP kadrolaşmasının hangi boyutlara geldiği nin bir göstergesi. Bu izni verenlerin tümüne soruşturma açılmalı ve olay açıklığa kavuşana kadar görevden alınmalıdır” dedi. Kışlalı için TEB Oteli’nde de anma töreni düzenlendi. Törende konuşan gazetemiz ya zarı Mümtaz Soysal, Kışlalı’nın ölümünün ardından Türkiye’nin artık ağlamadığını fa kat düşündüğünü söyledi. Soysal, şöyle ko nuştu: “Yalnız düşünceleri değil vücudu da ortadan kaldırmak istiyorlar. Ama bil miyorlar ki bu dağılan vücudun ardın dan milyonlar toplanabiliyor. Bugün de Türkiye’nin ortasında bir bomba patla tılmış gibi toplumu yok etmek istiyorlar. Henüz gürültüsü gelmedi. Ancak bu gürültüye karşılık vermek gerekiyor. ‘Hayır, ölmedik pes etmeyeceğiz’ dememiz gerekiyor.” Soysal’ın konuşmasının ar dından Kışlalı’nın yeğeni Damla Kışlalı bir dinleti gerçekleştirdi. Opera sanatçısı Tun cer Tercan da halk türküleri seslendirdi. Gecede ayrıca Babür Tongur’un Kışlalı için yazdığı KlarnetPiyano Sonatı eseri de yurttaşların beğenisine sunuldu. MERSİN (Cumhuriyet) Mersin Üniversitesi Çiftlik köy Yerleşkesi’nde görevli bir polis memurunun, rektör lük seçimlerini protesto eden öğrencilere silah gösterdiği ve bir öğrencinin göğsüne si lah dayadığı ileri sürüldü. Rektörlük binası önünde dün meydana gelen olayda 8 adayın yarıştığı rektörlük se çimlerini protesto eden bir grup öğrenci, seçimlerde öğ rencilere de oy hakkı tanın masını isteyerek eylem yaptı. Öğrencileri rektörlük binası önünde durduran polisler, eylemin başka yerde yapıl masını istedi. Bu sırada bazı öğrencilerle görevli polisler arasında sözlü tartışma ya şandı. Tartışmanın alevlendi ği anlarda bir polis memuru önce silahını çekip öğrenci lere gösterdi, sonra da bir öğrencinin göğsüne dayadı. Polisin bu tavrı üzerine öğ rencilerin tepkisi arttı. Sila hını gösteren polis memuru öğrencilerin yanından uzak laştı ancak öğrenciler bir sü re yerleşke içinde yürüyüş yaparak olayı protesto etti. Gerginlik nedeniyle polis ekipleri hem okul içinde hem de yerleşke çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. ‘PESETMEYZ’ (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İpin Ucu Bir Kez Kaçmaya Görsün Yazıya, yukarıdaki başlığı tekrarlayarak başlayalım: Evet, ipin ucu bir kez kaçınca, bakın neler oluyor? “Yeni Cumhuriyet Halk Partisi”nin yeni genel başkanı, üniversitelerde dileyen kız öğrencinin derslerde türban takmasına izin verilmesine tereddütsüz “evet” diyor. Kılıçdaroğlu’nun bu eveti iyi niyetle kullandığından kuşkum yok. Ama sorunun bu kadar kolay çözülmüş olmasından, kendi siyasi rantları bakımından fazlası ile mutlu olan Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin yüksekokul öğrencilerine yeşil ışık yakmasını bulunmaz bir fırsat bilerek çıtasını derhal yükseltiyor: Başörtüsünün kamuda çalışanlar için de bir özgürlük hakkı olduğunu söylüyor. Yasağı kaldırmak ustaları yeşil ışığı yakmaya görsün. Dayatma ilköğretime de iniyor. Mersin’de bir ilköğretim okulunun 8’inci sınıfında okuyan bir öğrenci evladımızın da yıllardan sonra okula türbanla devam aşkı depreşince o da derslere başını örterek girme isteğini yürürlüğe koyuyor. İlköğretim müdürünün yasaların yasaklamış olduğu bir korsan eylem karşısındaki direncini kırmak zor olmuyor. Durumu bir tutanakla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yansıtıyor. Müdürlük de valiliği devreye sokuyor. Şimdi bütün kamu görevlilerine açık bir soru: Siz Mersin Valisi’nin yerinde olsanız ne yapardınız? Zaten o sıralarda YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, türbanın üniversitelerde özgür olduğu fetvasını çoktan İstanbul Üniversitesi’ne bir genelge ile bildirmiş; öylece kendi açısından AKP iktidarının buyruğunu da resmen uygulamaya sokmuş. YÖK’e hayır diyen YÖK’ün bu oldubittisinin yasalara aykırı olduğunu söyleyen de sadece Amasya Üniversitesi’nin rektörü. Ötekilerden herhangi bir ters ses çıkmadığına göre, onlar da “zaman sana uymazsa sen zamana uy” felsefesinin söylediklerini dinliyor olmalılar. Zaten göreve başladığı zaman iplerinin ucunun, kendisini oraya atayan makamda olduğunu açık yürekle dönemin Maliye Bakanı’na söylerken kameraların ses alıcısına yansıtan da Prof. Özcan değil miydi? Demek ki ipin öteki ucunu elinde tutan yüce gücün istediği budur. YÖK Başkanı, çekilen ipler sonunda, politik reflekslerini çalıştırarak emri yerine getirmiş oluyor. Evet. Sadece yükseköğrenim için türban serbestliği konusunda, anayasayı çiğnemenin ışığını iktidar ile anamuhalefet partilerinin liderleri bir defa yakmakta söz birliği etmiş oldular. Ondan sonraki emrivakiler kendiliğinden yolunu bularak hızla büyüyecektir. Hiç kimse kuşku duymasın. Dünkü gazetelerde “öğrencilerimiz için serbest de bizim için mi yasak” diyen hevesli öğretmenler de derslere başörtüsü ile girmeye bugün yarın başlayacaktır. Onları dileyen ya da bu yöntemle siyasi iktidarın övgüsünü kazanmak isteyen öteki memurların, hatta yargıçların izlemesi, sıranın milletin isteklerini yerine getirmekle kendilerinin yükümlü olduklarını haklı olarak ileri sürecek AKP’li kadın parlamenterlerin izlemesinden doğal ne olabilir ki? Yasağın kalkmasına yeşil ışık yakanlar utansın! Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] MERS N ÜN VERS TES Ürküten iddia İstanbul Haber Servisi Yıldız Tek nik Üniversitesi’nde (YTÜ) türbana karşı afiş asan öğrencilere polis müda hale etti, 15 öğrenci çeşitli yerlerinden yaralandı, 1 öğrenci de gözaltına alın dı. Olayların ardından saldırıyı protes to eden çok sayıda öğrenci, üniversite nin ana giriş kapısı önünde oturma ey lemi yaptı. YTÜ Beşiktaş Yerleşkesi’nde türbanın serbest bırakılmasını protesto eden Öğrenci Kolek tifi ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi bir grup öğrenci eylem yaptı. “Türban neyi örtüyor”, “Üniversitenin ve kadının özgürlüğü için türba na hayır”, “Fermanları yırt ayağa kalk” yazılı afişler asan ve taşıyan öğrencilerle, Müslüman Gençlik Derneği üyesi olduğu öğrenilen bir başka öğrenci grubu arasında tartışma yaşandı. Kısa süre de büyüyen tartışma üzerine okula polis ça ğırıldı. Polis ekipleri, afişlerin indirilmesi ni istedi. Bu isteği reddeden öğrenciler, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üni versiteler bizimle özgürleşecek” sloga nı attı. Polis, öğrencilerin dağılmamakta ısrar etmesi üzerine cop ve biber gazı ile müdahale ederek öğrencileri dağıttı. Poli sin müdahalesi sırasında yaralanan Andaç Yıldırım, “Afişlere tahammül edemeyen saldırgan grup, bugün de üniversite içerisinde ellerinde sopalarla saldırdı. Bu yetmezmiş gibi; önce özel güvenlik görevlileri, ardından da po lisler biber gazı ve coplarla saldırdı” dedi. Saldı rının ardından GençSen, Ekim Gençliği, Tüm İGD, Kaldıraç, PDG, YDG ve YDGM’nin de ara larında bulunduğu kalabalık bir grup, polisin saldı rısı ve YÖK’e karşı basın açıklaması yaptı. Üniversitede türban gerginliği YTÜ Beşiktaş Yerleşkesi’nde türbanı protesto eden öğrencilere önce bir grup saldırdı sonra polis müdahale etti; 15 kişi yaralandı (Fotoğraf:SERKANYILDIZ) İnternet medyası için düzenleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu’nda Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Yasa Tasarısı’nın tümü hakkında görüşmelerin tamamlanmasının ardından Bülent Arınç, milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. İnternet medyasıyla ilgili düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Arınç “Orada da binlerce gazeteci var. Onların da sarı basın kartı, resmi ilan talepleri oldu. Bu sınırsız ve sorumsuz alanı da düzenlememiz lazım. Eminim, internet medyasıyla ilgili bir hukuki düzenlemeyi de sizlerin önüne getirebileceğiz” diye konuştu. Kız takımı engellendi ANKARA (ANKA) CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na, Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı’nın, çay bahçesinde İznik’te DSİ 1. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı bulunan sosyal tesiste konaklayan Bursa Büyükşehir Belediyesi Yıldız Kız Basketbol takımı oyuncularının vakit geçirmelerinin hangi gerekçelerle engellediğini sordu. Dibek, oyuncuların çay bahçesinde vakit geçirmelerinin vakıf yetkililerinin şikayeti nedeniyle engellendiğini belirtti. ‘Sokakta niye öptün’ dayağı ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Alanya ilçesinde, lise öğrencisi Kasım D, otobüs durağında beklerken kız arkadaşını öpünce, o sırada yakınlarında bulunan Nuri Ç. adlı kişi tarafından dövüldü. Oğlunun dövüldüğünü öğrenince olay yerine gelen sınıf öğretmeni Kamil D, cep telefonuyla ulaştığı Nuri Ç. ile telefonda tartıştı. İddiaya göre Nuri Ç., telefonda, “Biz sokakta kim olursa olsun döveriz” dedi. Bunun üzerine oğluyla birlikte Saray Polis Merkezi’ne giden Kamil D., Nuri Ç’den şikâyetçi oldu. ‘Troia atı’ndan düştü: 3 yaralı ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale’de bulunan Troia Ören Yeri’ni ziyarete giden Japon uyruklu Nobuko Usami, Nobuko Matsutani (74) ve Shuko Akiyama (66) “Troia atı”na çıkıp fotoğraf çektirdi. Turistlerden Akiyama, atın merdiveninden inerken diğer 2 kadının üzerine düştü. Yaralanan 3 kadın turist, Çanakkale Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Pınar Sağ’dan işçilere ziyaret Türk halk müziği sanatçılarından Pınar Sağ, 4. Levent’teki TekGı da İş Sendikası genel merkezi önünde 18 gündür eylem yapan TEKEL işçilerini dün ziyaret etti. Direnişteki işçilere kendi yaptığı ye mekleri götüren ve işçilerle birlik te türküler söyleyen Pınar Sağ, iş çiler tarafından sevgi gösterileri ile karşılandı. (SİBEL BAHÇETEPE)