23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Bilimin Izmir'de bir öncüsü: Seydişehirli Mahmut Esat Efendi ZekiAnkan, zeki.arikan@ege.edu.tr H alit Ziya İstanbul'da doğdu (1865). Orada başla dığı rüştiye öğrenimini İzmir'de bitirdi. Sonra Mcchitaristlerin okuluna devam etti. Onun, o yıl lardaki İzmir'in eğitim öğretim kurumlan üzerine ver diği bilgiler çok büyük değcr taşır. Yabancılann, gayri müslimlerin düzenli, sistemli, oldukça düzeyli okulları ya nında koca İzmir'de "Türklerin erkek çocuklan için her smıfı bir hocaya verilmiş, aralarmda Türkçe için bütun s/ nıflara ders veren bir öğretmenle bütün öğrencileri ancak yüze varan ve son smıfmdan senede nihayct sekiz on gen ce diploma vercn bir rüşdîyesi vardı." Gözden düşerek Aydın (İzmir) valiliğine getirilmiş olan Mithat Paşa, bir gün okula gelir, perişanlığı görür vc bel ki bir çare olmak üzerc Fransızca dersi konmasını önerir. Abdurrahman Efendi'nin çabalarıyla 1888'de İzmir İdadisi açıldığı zaman yepyeni ve genç bir kadro işe baş ladı. İzmir'in Halit Ziya, Bıçakıçızade Hakkı, Tevfik Nevzat, Dr. Mustafa Enver, Menemenlizade Tahir vb. gençleri idadinin öğretmen kadrosunu oluşturuyordu. Bunlar idadiye taptazc bir hava, bir ışık getirdi. Okulun, mecelle başta olmak üzerc birçok derslerini yüklenen Mahmut Esat Efendi de bu kadro içinde yer alıyordu. Mahmut Esat Efendi, medrese ve hu kuk çıkışlıydı. Fakat o bunlarla yetinmedi. İlk açılan üniversitenin derslerine devam ctti. Kendisine verilen özel izinle kurmay sınıfının derslerini izledi. Hukuk mektebinin sınavla rına hazırlanırken yakalandığı amansız has talığın acılarıyla çırpman eşini bir eliyle tut maya çalışıyor öte yandan da derslerini ha zırlıyordu. Mahmut Esat Efendi 1885 yılında Aydın vilayeti bidayet mahkemesinin birinci başkanı olarak İzmir'de göreve başladı. Mahkeme başkanlığının ağır yükü yanında idadideki ders lerine devam ediyor ve Fransızcadan çeviriler yapıyordu. Halit Ziya'yı Almanca öğrenmeye, Tevfik Nevzat'ı da Hukuk Fakültcsi'nin sınavlarına girmeye sürükledi. Her iki çabası da olumlu sonuçlandı. Halit Ziya, onun çalış kanlığını şu sözlerle dile getirin "Hayatımda bu derece oku maya vurgun, âdeta hastalık, çılgınlık denecek derecede bir düşkünlükle bağh bir kimseyc mstlamadım..." 1886'da Halit Ziya ve Tevfik Ncvzat'ın çıkardıklan Hizmct gazetesinin ilk sayılarında çıkan yazıları büyük bir değer taşır. Bu yazılarm, sansürün çok sıkı olduğu İstanbul'da yayımlanması hemen hemen olanaksızdı. İzmir öyle değildi ve daha rahattı. Bu yazılardan birinci sinde basının gereği ve önemi üzerine durur. Halkın ay dınlanmasıyla, cgemen güçlere karşt hakkını savunacak bir konuma gelmesi arasında bağlantı kurar. ÎNSANKÎMDİR Gazetenin üçüncü sayısında başlayan ve günlerce de vam eden "İnsan Kimdir ve Hukukı Insaniye Nedir?" baş lıklı yazı dizisinde, insan haklarının tarihsel süreç içinde gelişimini ele alır. Hindistan vc Mısır'daki kast sistemindcn, Yunan ve Roma sitclerini inceler, Avrupa'daki kornorasyon uygulamasmdan söz edcr. Toplumun ilerlemesiyle birlik te insan haklarının (hukukı insaniyc) gelişmeye başladığını vurgular. İngiliz insan haklannın gclişmesi, Amerika Bağımsızlık Savaşı ve Fransız İhtilali üzerinde durur. "İnsanın ve hal kın hukuku" yani Fransız insan ve yurttaş hakları deme cini ele alır ve yorumlar. Sözü Türkiye'deki anayasal ha reketlere getirir. O şuna inanmaktadır. Özgürlük ve hak bir lütuf değildir, bir "tabiat vergisidir". Anayasanın rafa kaldırıldığı sırada bunu övmesi önemli ve anlamlıdır. Mahmut Esat Efendi halkın bilgüendirilmesine büyük Mahmut Esat ( M.c.11. ) önem verir. Onun Ame'de' Guilleman'dan çevirdiği Kamer (Ay) ve Şems (Güneş) başlıklı fen kitapları Hizmet gazetesindc dizi halinde yayımlandı ve kitap ola rak basıldı. Mecmuai Fünun'dan beri jeoloji ve doğa ta rihi üzerine birtakım yayınlar yapılıyordu. Ancak onun çe virileri, Somar'ın deyimiyle daha "academique" değerde idi. Mahmut Esat Efendi, bilimsel alandaki başarılarını bir başka yeviriyle taçlandırdı. Bu, Fransız doğabilimcisi J. Langlebert'in 1883'te Paris'tc basılan Histoire NatureHe başlıklı eserinin Tarihi Tabii adı altında Türkçe çcviri sidir. Çcviri üçkısım halinde yapıldı ve 1000 sayfayı bu luyordu. Hayvan, bitki ve madenler bölümlerini kapsayan bu eserin her üç kitabın sonunda maddelerin Latince ve Fransızcalarının yanında Türkçeleri verilmiştir. Bunun ne kadar güç bir iş olduğu kendiliğindcn anlaşılır. Bu eserin yayımlanması üzerine Cemiyeti Tıbbıyei Osmaniye çevirmenc bir takdirname göndermiş, îzmir Gureba Hastanesi'nin nadir mi nadir Türk hekimlerinden Mustafa Enver de Mahmut Esat'a bir mektup yazmıştır. Dr. Mustafa Enver, Mahmut Esat'ın çabalannı övüyor ve ona teşekkür ediyordu. Mahmut Esat'ın yazdığı ve çevirdiği kitapların sayısı 36'yı bulmuştur. Bunun 15'i İzmir'de basıl dı. Burada basılan kitapların tamamt ne ya zık ki İzmir Milli Kütüphanesi'nde yoktur. İslam tarihi, İslam hukuku, İslamın çeşitli so runları, dcvletler hukuku vb. konulardaki eserleri ve çcvirileri önemli bir sayı tutar. Ünlü İngiliz filozofu Thomas Caılyle üzeri ne yazdığı, ne yazık ki İzmir'de bulunmadı ğı için göremediğim 408 sayfalık bir kitabı dikkati çekiyor. Eserleri arasında, başlığı bizi yanıltabi lecek bir kitabı daha var: Tarihi Sanayi (İzmir, 1307, 504 sayfa). Bu bir endüstri ta rihi değil, bir güzel sanatlar tarihidir. Bu cscr, onun insanlık tarihini vc insanlık tarihinin güzel sanat lardaki gelişmelerini ne kadar derin bir görüş vc kavrayışla ele aldığını ortaya koymaktadır. Eser, İzmir idadisinde okun mak üzere kaleme alınmıştır. "Sanayi tarihi benüz kendine layık bir mevJtj" kazanamamıştır. Sanatların durumu ve gelişmcsi hakkında "bir nebze malumat vcrmek için" bu kitabı hazırlamıştır. Bu yolda yapılacak daha yetkin araş tınnalar için "bu kitap bir çığır açmış olacaktır". İzmir'e atanan valiler, bütün bu gelişıneleri destekle dilcr. Yazık ki Mithat Paşa'mn valiliği çok kısa sürdü. Halil Rıfat Paşa, Hizmet'in çıkarılmasına önayak oldu. Abdurrahman Paşa, Kastamonu'daki görevi sırasında sü rekli okuduğu Hizmet gazetesinin "tiryakisi" olarak buraya geliyordu. Yanmdaki genç mektupçusu (özel kalem mü dürü) İzmir'e ayak basar basmaz hemen Halit Ziya, Tevfik Nevzat ve Tokadizadc Şekip'le iletişim kurdu. Bu genç, uzun deneyimlerle büyük bir vali, devlet adamı ve yazar olarak ünlecek olan Ebubekir Hazım Tepeyıan'dır. Mahmut Esat Efendi, 1896'da Maliye Hazinesi Hukuk Müşavirliği'ne atandı. Mülkiye'de vc üniversitede dersler verdi. Defteri Hakani Nazırlığı'nda bulundu. Kadastro sis teminin düzenlenmesinde büyük rol oynadı. Isparta'dan mebus seçildi. Şurayı Devlet Tanzimat Dairesi Başkanlığı'nda görcvlendirildi. 1918 yılında baştan başa çalıjmakla ve üretmekle geçen yaşamı sona erdi. Mahmut Esat Efendi'nin bilimsel yayınlan, İzmir için büyük bir onur dur. Elbette bütün Türkiye için de. Kaynakça: Halit Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl, İstanbul, 1969; Ziya Somar, Yakmçağların Fikir ve Edebiyat Tarihünizae İzmir, İzmir, 1944,2001; Erkan Serçc, İzmir'de Kitapçtlık 18391928, İzmir,1996; Ömcr Faruk Huyugüzel , İzmir Fikir ve Sanat Adamları (1850 i950;,Kültür Bakanhğı, Ankara,2O00,s;307 313; Melih Tınal, İzmir Acatürk Lisesi Taribçesi, İzmir, 1999. 19 Mayıs Üniversitesi'nde ideolojik kadrolaşma S amsun Akademik Elemanlar Derneği Yönetim Kunılu Başkaru Prof. Dr. Süleyman Çelik "Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki ideolojik kadrolaşma, artık insanların ekmekleriyle oynama düzeyine indi" açıklama sını yaptı ve "Deneyim, nitclik, liyakat, çalışkanlık ve gö revini yerine getirme yönünden en küçük bir açıklarını bu lamadıkları idari personeli, sırf kendi dünya görüşlerinde olmadığı için ilçelerdeki yüksekokullara sürüyorlar" dedi. Açıklama özetle şöyle: "E^lerinin ij ve çocuklarının okul dunımlan nedeniy le atandıkları ilçelere cvlerini taşımaları olanaksız olan bu arkadaşlar, hcr gün şehirlerarası yolculuk çilesi çekiyor ve yol paraları nedeniyle bütçeleri sarsılıyor... bu uygulama yı açıklayacak bir ahlak kuralı bulamadığımız gibi, bir dün ya görüşü de bilmiyoruz." "Oğretim üyelcri arasında ideolojik kadrolaşma ama cıyla cn çok kullandıkları alan yardımcı doçentliktir. Sayın Rektör göreve başladığından bu yana, kendi dünya görüşünde birçok yardımcı doçent ataması yapıldı. Bunlar arasında atandıklan kadronun uzmanlığı ile ilgisi olmayanlar da var. İlan edilmiş bulunan bir yardımcı doçent kadrosuna, belirledikleri kişinin dışında başka birisi de başvurduğun da, bu kişi öncc baskı yoluyla caydırılmaya çalışılıyor, baş vurusunu çekmeyen kişi, ilgili fakültenin yönetim kurulu tarafından, bilimsel nitclikleri daha iyi olduğu için seçil diği haldc, ataması yapılmıyor. "Görev süreleri dolan eski yardımcı doçentlerden ken di dünya görüşünde olmayanların yeniden atanmaları, Demoklesin kılıcı gibi kullanılmakta. Bu uygulamalara kat lanamayan, Eğitim Fakültesi öğretim üyelerindcn Necati Kıvrak istifa etti. Son olarak Mehmet Atalar arkadaşımız üzerinden, başta yardımcı doçent arkadaşlarımız olmak üze re tünı öğretim üyelerine büyük gözdağı verildi. "Eğitim Fakültesi öğretim üyesi olan arkadaşımız Yrd.DoçDr.Mehmet Atalar'ıngörevsüresi l.Temmuz.2010 tarihinde doluyor. Eğitim Fakültesi Dekanlığı bildirilen ta rihten önce süreci başlattı ve Fakülte Yönetim Kurulu, ar kadaşımızın "yeniden atanmasının uygun olduğunun rek törlük makamına arzına" karar verdi. 1 Temmuz geçtnesi ne karşın rektörlük atamayı yapınadı ve yönetmeliğe ay kın olarak dekanlıktan jüri raporu istedi. Dekanhk jüri oluş turdu ve jüri raporunun da olumlu olmasına karşın atama gene yapılmadı. Bu arada jüri üyelerine baskı yapılarak ra porlar değiştirildi, dekan değişti, yeni bir dekan atandı, ko nu yeniden fakülte yönetim kuruluna getirildi, bu kez "atan maması" kararı çıkartıltı ve rektörlük makamınca bu ka rar hemen uygulanarak, üç aydır görevini sürdürmesine, ders lerine ginnesine, aylıklarını almasına karşın, arkadaşımı zın görevine 1.Temmuz. 2010'dan geçerli olmak üzere, 6.Ekim.2010 tarihinde son verildi. Bu karar tam bir hukuk skandalıdır. Yapılan baskılar, raporların değiştirilmesi ve diğer nedenlerle üniversite tarihine yüz karası olarak ge çecek bu kararı şiddetle kınıyoruz. "Öte yandan, temmuz ayında yapmış olduğumuz basın açıklamasında bazı öğretim üyelerinin yasalara aykırı ola rak ticaret yaptıklannı bildirmiştik. Açıklamamtzda kim senin adı yoktu ancak yerel gazetelerde fotoğraflarıyla bir likte bazı öğretim üyelerinin adları yazıldı. Bu haberler ne tekzip edildi, ne de rektörlük makamı, bunları suç duyu rusu kabul ederek soruşturma açtı. Ticaretsiyaset ilişkile ri aynen devam ediyor. Aynı şekildc, bazı öğretim üyele ri tarafından, rektörlük makamına yeni kanıtlar eklenerek suçduyuruları yapılmasına karşın, "bilim hırsızlığı" yapanlar hakkında da hiçbir işleın yapılmadığını, sadece ihbarda bu lunanlara gerçeğe aykırı yanıtlar verildiğini işitiyor, geliş meleri ibret ve kaygıyla izlemeyc devam ediyoruz.." (=3 LxJ •< O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle