16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 22 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B Japon otomobil üreticisi Toyota, fren hidroliğinde kaçak olabileceği gerekçesiyle dünya genelinde 1.5 milyon aracını geri çağıracak. Şirket yetkililerince yapılan açıklamada, sorun nedeniyle ABD’de 750 bin, Japonya’da 582 bin, Çin’de 60 bin, diğer Asya ülkelerinde 50 bin, Avrupa’da 50 bin ve Avustralya’da ise 30 bin aracın geri çağrılacağı bil dirildi. Türkiye’deki Toyotalarda herhangi bir soru nun olmadığı belirtilen açıklamada, pek çok modelin sorun çıkarabilecek bazı parçaların değişimi için geri çağrılacağı vurgulandı. Geri çağırma lardan Lexus RX330, GS300, IS250, IS350, Avalon, Reiz, Alphard ve 4X4 Highlander model araçların etkileneceği ifade edildi. FRANSA’DA PROTESTOLAR TAM GAZ Fransa’da emeklilik reformuna karşı gösteri ve eylemler 9. gününe gir di. Protestolara karşın emeklilik tasarısının Senato’da oylanabileceği belirtiliyor. Ülke genelinde 13 üniversite, öğrencilerin işgali altında. Eylemlere katılan işçiler ülke genelinde 14 akaryakıt deposuna girişi de engelliyor. Fransız hükümeti 3 bin 200 benzin istasyonunda akaryakıt bulunmadığını açıkladı. Ülkenin en büyük üçüncü kenti Marsilya’da, belediye temizlik işçilerinin grevi nedeniyle bir haftadır sokaktaki çöpler top lanamıyor. Marsilya Havaalanı’nda çalışanların grevi nede niyle uçuşlar da aksıyor. Fransız işçi konfederasyonu başkanı, emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı mücadelelerini gelecek haf ta daha da tırmandıracaklarını söyledi. KOBİ’LERE ‘ACİL DESTEK KREDİSİ’ Yapı Kredi Bankası ve KOSGEB, Bursa’da geçen hafta yaşanan sel ve su bas kınlarında işyerleri zarara uğrayan esnaf ve KOBİ’lere 100 bin liraya kadar sı fır faizli “Acil Destek Kredisi” veriyor. Yapı Kredi Bankası KOBİ Pazarlama Di rektörü Sami Uğur Ağılönü, Yapı Kredi Bankası olarak, Acil Destek Kredisi ile ül kede yaşanan doğal afetler nedeniyle işyerleri zarar gören esnaf ve KOBİ’lerin kı sa sürede toparlanmasını amaç ladıklarını belirtti. İlk altı ayı ödemesiz, 24 ay vadeli olan kre di faizinin tamamı KOSGEB ta rafından karşılanacak. Krediye tüm Yapı Kredi şubelerinden başvuru yapılabilecek. Ekonomi Servisi Sivil havacılıkta Brezilya’dan son ra yüzde 22’lik oranla dünyanın en hızlı büyü yen ülkesi olan Türkiye, gelecek yıl bu noktada li derlik koltuğuna oturmak istiyor. Sivil havacılık sektö ründeki gelişmeler ve Cumhuriye tin 100. yılına ilişkin hedefler Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arı duru tarafından düzenlenen toplantıyla du yuruldu. Türk sivil havacılığının, sektörün beş yıl önünden gittiğini belirten Arıduru si vil havacılıkla ilgili gelişme ve hedefleri şöyle özetledi: Sektör büyüklüğü 10 milyar dolara ulaştı, çalışan sa yısı 110 bini aştı... Türkiye, 41 milyon iç hat yol cusu ile Avrupa’nın en büyük iç hat yolcu sayısına sahip ülkesi... Toplam yolcu sayısında dün yada 19. sırada... Toplam dış hat yolcu sayısını en çok art tıran 3. ülke... Atatürk Havalimanı yüzde 17’lik ar tış ile uluslararası uçuş sayısını en çok arttıran havalimanı... Şu an 347 olan uçak sayısı 2023’e kadar 100 geniş gövde, 450 dar gövde, 200 bölgesel olacak şekilde 750 uçaklık bir filoya ulaşılacak... Toplam yolcu tapasitesi 350 milyona çıkacak... Kısa zamanda Hava Ulaş tırma Araştırma Enstitüsü ku rulacak... 130 olan uçuş nokta sayısı 400’ü aşacak... Cumhuriyetin 100. yılında yıllık 60 milyon yolcu kapasiteli 1 havayolu daha yapılacak. Ayrıca 5 bin uçaklık dev filoya hizmek verecek bakım merkezleri kurulacak... Doğan, PO için OMV ile yeniden masaya oturdu Ekonomi Servisi OMV ve Doğan Holding, Petrol Ofisi’ndeki (PO) Doğan Holding hisselerinin OMV tarafından satın alınması için tekrar görüşmelere başladı. Doğan Holding’in PO’daki hisselerinin satışı için tekrar başlayan görüşmeleri iki şirket birden kamuoyuna duyurdu. Doğan Şirketler Grubu Holding’den yapılan açıklamada “PO sermayesinde sahip olduğu hisselerin tamamının, PO’da yönetim ortağı olduğumuz OMV Aktiengesellschaft’a satılmasına yönelik olarak 18.11.2009’da son verilen görüşmelere, kaldığı yerden devam edilmesine karar verildi. Halen PO sermayesinde şirketimizin yüzde 54.17, OMV’nin yüzde 41.58 oranında hissesi bulunuyor” denildi. OMV 2006’da PO’nun yüzde 34’lük hissesini satın alarak Türkiye pazarına girmiş ve sonrasında PO’daki hisse oranını yüzde 41.58’e çıkardı. 1941’de kurulan PO, 1983’te anonim şirket yapısına kavuştu. Günümüzde şirket 2 bin 500 istasyon, 10 akaryakıt terminali, 2 LPG terminali ve 1 madeni yağ fabrikası ile faaliyetlerini sürdürüyor. 2009’da 405 milyon dolar faaliyet kârı açıklayan PO yaklaşık 1000 kişi istihdam ediyor. 2 bin 500 istasyonu ile PO pazarın yüzde 27’sine sahip. Dyo Krasnadar’a boya üssü kuruyor Ekonomi Servisi Yaşar Holding şir ketlerinden Dyo Boya, Güney Rusya’daki yabancı boya piyasasındaki yüzde 12 olan pazar payını Krasnadar kentinde aç tığı üretim tesisiyle yüzde 25’e yükselt meyi hedefliyor. Dyo Boya Genel Mü dürü Murat Esmer, Krasnadar’daki üretim tesislerini tanıtırken yap tığı açıklamada, 12 yıldan beri Krasnadar bölgesin de bulunduklarını belir terek, “Bu bölgede güç lü bayi ağımız var. Ta nınırlığımız var. Böl gesel idare ile çok iyi ilişkilerimiz mevcut. O yüzden biz bu bölgede üretim kararı aldık. En kuvvetli olduğumuz bölge burası” de di. Rusya’daki üretim tesisi için gerekli olan bazı ürünleri Türkiye’den ithal et tiklerini söyleyen Esmer, “12 Mart’tan sonra ürün gamımızı 20’nin üstüne çı karmayı planlıyoruz. Bu şekilde Rus ya pazarında belli bir oran elde ede ceğimiz kanaatindeyiz” diye konuştu. Esmer, daha önce boya ları Türkiye’den getirdikle rini ve ardından müşteri aradıklarını belirterek, şim di hazır hemen yerinde üre tim yapıp müşteriye ver diklerini ifade etti. Yaşar Holding’in Rusya’da mat baa mürekkebi üretimine de geçtiğini kaydeden Es mer, “Rusya’da üretim yapan gerek fleksiz sek töründe, gerekse ofset sek töründeki birçok firmanın tedarikçisi pozisyonuna geldik. Satışlarımız burada imalata başlamamızla birlikte yaklaşık 4 kat arttı” açıklamasını yaptı. Bakan, Turkcell’e ‘kayıtsız değil’ ANKARA (AA) Ulaştırma Ba kanı Binali Yıldırım, Turkcell’in Olağanüstü Genel Kurulu’na ilişkin, “Vatandaşın yüzde 3334 payı ol duğu böyle bir şirkette ve benzer şirketlerde bu kadar kısa süreli olağanüstü genel kurul yapılma ih tiyacı olursa buna kimse kayıtsız kalmaz” dedi. Ankara Gar’da sektö rü izleyen basın mensuplarıyla bir ara ya gelen Yıldırım, soruları yanıtlarken şunları söyledi: “Turkcell gibi Türk Telekom gi bi ülkemizin iletişiminde çok önem li rol oynayan, bizim açımızdan ne yöne gittikleri ne yaptıkları çok önem arz ediyor. Milyonlarca va tandaşımız buradan hizmet alıyor. Türkiye’nin markalaşmış şirket leridir. Bunların bu karakterinin devam etmesi bizim açımızdan önem arz ediyor. Her iki şirketi mizde yüzde 3035 civarında halka arz edilmiş hisse var. Diğer hisse sa hipleri bellidir, onlar haklarını her zaman koruyabilirler. Bizim onla ra destek vermemize ihtiyaçları yok ama milyonlarca vatandaşın sa hip olduğu küçük hisselerin, hak larına zarar gelmemesi bizim için önemlidir. Burada herhangi bir yanlışa izin vermemiz söz konusu ol maz. Bunun takipçisi SPK, Sanayi Ticaret Bakanlığı, BTK, yarın da Rekabet Kurumu ve mahkemeler dir... İşin konumuna göre değişir.” Ulaştırma Bakanı, “hükümet komiseri trafiğe sıkışıp gelemediği için” ertelenen Turkcell’in olağanüstü genel kurulundan sonra verdiği ilk demeçte, konuya kayıtsız kalamayacaklarını vurguladı. Hedef kuzey komşumuz, Kazakistan ve Balkanlar’da satın almalarla diğerlerinde şubeler açarak büyümek Rusya’da banka alıyor Ekonomi Servisi İş Bankası, özellikle grup şirketlerinden Şişe Cam’ın banka işlemlerini gerçek leştirmek, bu arada başta turizm ol mak üzere diğer sektörlerin gerek lerini karşılamak üzere Rusya’da bir banka almaya hazırlanıyor. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray’ın verdiği bilgilere göre satın alma işlemleri bu yıl için de tamamlanacak. Rusya’da çeşitli bölgelerde yatırımları olan Şişe Cam da, Türk firması Efes Pilsen’in ar dından onun şişeleme gereksinimle rini karşılamak amacıyla Rusya’ya yerleşmiş ve adım adım büyümüştü. Demiray, Avrupa İmar ve Kal kınma Bankası’nın (EBRD) İş Ban kası sponsorluğunda İstanbul’da ger çekleştirdiği “Ticaret Finansma nında Kriz Tepkisi” konulu kon ferans sırasında gazetecilerin soru larını yanıtlarken özetle şunları vur guladı: Bankanın asıl alanı Türkiye. Ancak ilerisini de düşünerek, yurt dışındaki fırsatları göz ardı etmiyor. İş Bankası, Rusya, Kazakistan ve Balkanlar’da satın alma suretiyle, di ğerlerinde ise temsilcilik ve şube aça rak büyümek istiyor. Banka, yaban cı ülkelerde ilk başta çok büyük ya tırımlar düşünmüyor. 1 milyar do larlık, 500 milyon dolarlık satın al malar yerine daha küçük ölçekli operasyonlara yöneliyor. Rusya’da banka alımı sonlandı rılmak üzere. Bağlayıcı ön protokol yakında imzalanacak. Satın alma iş lemi bu yıl içinde tamamlanır. Alınacak banka küçük ölçekli. Asıl amaç Rusya’da büyük işlere des tek olmak, Şişecam’ın oradaki faa liyetlerini desteklemek. Ayrıca Tür kiye’ye Rusya’dan gelen turistler de müşteri potansiyelini oluşturuyor. Bunun dışında Kazakistan’da gö rüşmeler devam ediyor. Londra’da ki İş Bankası şubesi 1 milyar ster linden fazla aktife sahip. Irak’ta ge rekli başvuruları yapıldı, bekleniyor. Almanya’daki banka Sofya’da bir banka şubesi açacak. Temel alanı Türkiye olan İş Bankası Avrupa ve bölge ülkelerinde de adım adım büyüyor. Rusya’da satın alınacak bankanın ilk hedefi Şişe Cam’ın bölgedeki operasyonlarını desteklemek olacak. Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu taşımacılığına sahip Türkiye’de mevcut olan 347’lik uçak sayısı 2023’e kadar 750’ye çıkacak. Toplam yolcu kapasitesi de 350 milyonu aşacak. Dyo Boya şu anda Krasnadar’daki tesislerinde ayda 3 bin ton boya üretiyor. Şirket Rusya’daki pazar payını yüzde 12’den yüzde 25’e çıkarmayı hedefliyor. PARAMETAPARA MUSTAFA SÖNMEZ CHP: Taban mı, Fincancı Katırları mı? 2008 küresel krizinin ardından dünya önemli bir altüst oluş yaşadı, yaşamaya devam edecek. Olağanüstü koşullar, olağanüstü duruşlar, çıkış formülleri ister, radikalleşme ister. Ana muhalefet partisi CHP’nin 8 yıllık AKP hegemonyasını aşması ve kriz koşullarında iktidara talip olması da, ancak radikal bir söylemle ortaya çıkmasına bağlıydı. CHP’nin yeni genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarı şansı buradaydı. Bugün türban, Kürt meselesi, dış politika, özgürlükler konusunda, özellikle ekonomide, CHP’nin, yeni bir çıkış, kitleleri heyecanlandıran, ümitlendiren yaklaşımlar ürettiği söylenebilir mi? Kitlelerin iş aş meselesi gündemden hiç düşmezken, CHP’den işsizlik, gelir dağılımı, bölgesel denge, ekonomiyi bağımsızlaştırma, kamu kaynaklarının yağmasını önleme konusunda üretilmiş yaklaşımlar çok yetersiz. CHP, bir sosyal demokrat parti olmanın gereği, sırtını sendikalara, kitle örgütlerine, örgütlü örgütsüz tüm yoksullara dayayan bir parti olma yönünde eksen değiştirmeliydi. Bu yöndeki çabalar çok yetersiz. CHP’de ekonomik program üretenlerin bugüne kadar kamuya yansımış yaklaşımları, hiç de farklı şeyler söylemiyor. “Sosyal piyasa” gibi ne idüğü belirsiz, Tony Blair ile birlikte iflas etmiş, Dervişçi bir çizgiden öteye giden ne var? Tabanın taleplerini örgütleyen, üretime, istihdama öncelik veren, kamu müdahaleciliği ile AKP’den ayrışan bir söylemden çok, kendini TÜSİAD’cılara beğendirme, fincancı katırlarını ürkütmeme kaygısında bir CHP var görünürde. Açıkça konuşmak gerekirse, Kılıçdaroğlu’nun etrafını kuşatan liberal kadronun ekonomiye yaklaşımları, suya tirit önerilerden ibaret. Bu zevattan akıl alan Kılıçdaroğlu’nun 14 Ekim tarihli Cumhuriyet’te, Utku Çakırözer’e verdiği mülakatta özelleştirme ile ilgili hissiyatı, tek başına, CHP’nin nerede durduğunu gösteriyor. CHP Başkanı’nın ifadesi aynen şöyle: “Özelleştirmeye karşı katı, ideolojik tutumumuz yok. Ama kamu açısından stratejik alanların özelleştirilmesine karşıyız. Aslında zaten özelleştirilecek bir şey kalmadı. Karşı çıksak ne olacak, çıkmasak ne olacak?” Vakit varken, başkana hatırlatmak gerekir; Özeleştirmecilerin hedefi, sadece KİT’ler değildir. Onlar, her tür kamusal üretimi, kamusal varlığı hedefine koyan; her tür kamusal mal ve hizmet üretimini metalaştırıp ticarileştirmeyi, bunların üstünden kar ve sermaye birikimi sağlamayı amaçlayan bir zihniyete sahiptirler. Özelleştirme, KİT’lerle sınırlı kalmamıştır, kalmaz; eğitimden sağlığa, belediye hizmetlerinden köprü, yol, tarih, kültür varlıklarının, kent topraklarının talanına kadar uzar özelleştirmenin hedefi. AKP, Boğaziçi köprülerinden otoyollara, Galataport, Haydarpaşaportlara, okul binalarından 2B arsalarına, mayınlı tarlalara kadar bulabileceği her şeyi satmanın, özelleştirmenin peşindedir. Müzeleri, ören yerlerini, belediye hizmetlerinin her türlüsünü özelleştirmenin peşindedir. Bunlar ortada iken, CHP Başkanı’nın “Özelleştirilecek bir şey kalmadı” ifadesi, gerçek tehlikenin yeterince anlaşılmaması mı, yoksa CHP’yi, özelleştirme karşıtı bir parti gibi göstermeme çabası mıdır, siz karar verin. Peki kimin için bu çaba? Kimleri ürkütmemek için? Bu tavırla “yeni” olunabilir mi? Farklılık yaratılabilir mi? İşsiz sayısının 6 milyona yaklaştığı, sözde büyümenin istihdam yaratmadığı, bölgesel uçurumun, gelir uçurumunun büyüdüğü koşullarda CHP, kamu yatırımlarını arttıracağını şimdiden ilan etmeyip de ne zaman edecektir? Türkiye’nin işaş sorunlarının çözümü için KİT yatırımları, sadece Doğu/G.Doğu’ya mı gereklidir? Ya Karadeniz, ya Orta Anadolu, Ege işsizlerinin durumu ne olacaktır? Üretimi, istihdamı ön plana alan, bunun için de kamuyu yeniden yatırımcı yapacak bir yaklaşımdan yanayız dememekle, hangi fincancı katırlarından çekinmektedir CHP? Sıcak para ipine sıkı sıkı sarılarak yalancı bir bahar havası yaratan AKP’nin bu tutumu karşısında, CHP, sadece “sıcak paraya karşıyız” demekle mi kalmalı? Sıcak para ile büyüme, AKP’nin temel stratejisidir. Bu afyonla, üretimi, istihdamı köreltme pahasına, bütçe açığını azaltıyor, merkez güçlerle iyi geçiniyor, içerideki ithalatçı işbirlikçilerle uyum içinde yaşıyor, yandaş sermayeyi hızla palazlandırıyor. CHP, tam da bunun tersini savunmalıdır ki AKP’den farkı anlaşılsın. CHP, neden çıkıp, biz sıcak paraya Brezilya’nın, Çin’in, diğer Asya ülkelerinin yaptığı gibi “Tobin vergisi” uygulayacağız, TL’nin aşırı değerlenmesini önleyeceğiz; ithalatı değil, yerli üretimi, ihracatı teşvik edeceğiz diyemiyor? Neden, dış kaynağa bağımlılığı azaltmak için, iç tasarrufları arttıracağız, bunun için de kapsamlı, adil bir vergi reformuna gidip herkesten gücüne göre vergi alacağız diyemiyor ? Taban mı, varlıklı sınıflar, fincancı katırları mı? CHP, alternatif olmak istiyorsa, vakit varken, hızla netleşmeli, teslimiyetçi liberal çizgiden uzaklaşmalı, kitlelerin, tabandakilerin işaş beklentisine, inandırıcı, onları sürece katan çözümler üreterek umut vermelidir. [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.com TÜRKİYE’DEKİ TOYOTA’LAR SAĞLAM Havacılıkta hedef dünya liderliği Murat Esmer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle