16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 22 EK M 2010 CUMA 10 DIŞ HABERLER [email protected] KAVŞAK ÖZGEN ACAR Hıristiyan Türk, Müslüman Alman! Federal Almanya Cumhurbaşkanı Christian Vulff, bir hafta sonra Türkiye’ye gelmiş olsaydı, 31 Ekim 1961’de imzalanan, gelecek yıl 50. yılını dolduracak olan “Türk işçilerinin Alman Federal Cumhuriyeti’ne Gönderilmesine Dair Anlaşmayı” da kutlayabilirdi. Almanya’da bu anlaşmaya dayalı olarak yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk’ün 700 bini Alman vatandaşı oldu. Alman Başbakanı Angela Merkel’den “liyakat nişanı” alan, Türkiye karşılaşmasından sonra soyunma odasına inip kutladığı Mesut Özil de onlardan biri. Almanya’da 70 bin Türk şirketinin 2.5 milyar Avro’luk yatırımında 200 bin işçi çalışıyor. Türkiye’de ise 4 bin Alman şirketi var. Yılda 4.5 milyon Alman turist Türkiye’ye geliyor. Bunlardan 60 bini mavi kıyılarımızda ev bark sahibi oldu. Önceki yıl Alanya’da bir arkadaşımı ziyarete gittiğimde apartman yöneticisinin bir emekli Alman olduğunu öğrenmiştim. Küreselleşme bu olsa gerek! Almanya Cumhurbaşkanı bir ay önce gelseydi, 12 Eylül 1963’te Ankara’da o zaman altı üyeli Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan “ortaklık anlaşmasının” 47. yıldönümünü kutlayacaktı. AB’nin bu türden imzaladığı ilk anlaşma Türkiye ile idi. Almanya, bununla 31 Ekim 1961 Anlaşması ile bütünleşmeyi amaçlamıştı. Şimdi AB’nin üye sayısı 27’ye çıkarken Türkiye için “ayrıcalıklı ortaklık” bile “ucu açık” olarak gündem oluşturuyor. Kayseri’de TürkAlman İş Forumu’na konuşan konuk Cumhurbaşkanı “Vize konusunda kolaylık için uğraşıyoruz” diyor. Bırakın üyeliği, vizede kolaylık yalnızca işadamları için uğraşılıyormuş. Cumhurbaşkanı, “Bazı siyasacıların sözlerine karşı Almanya, Türkiye’ye hep ahde vefalıdır. Almanya’nın AB desteğinin sürmesini bekliyoruz” sözleri ile ağzımıza bir parmak bal çaldı. Son yapılan bir araştırmaya göre Almanların yüzde 73.5’i Türkiye’ye tarih verilmesine karşıymış. Alman dostlarımız “Pacta sunt servanta (ahde vefalı)” imişler. Ne vefa ama! Yarım yüzyıllık vefasızlık demek daha doğru olmaz mı? Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret, Berlin’in lehine olarak 32 milyon doları aşmıştı. Avrupa’daki ekonomik bunalımdan sonra 25’e düştü, şimdi de 20’nin altına inmeyi sürdürüyor. Türkiye, Almanya’nın dış satımında 17, alımında 20. sıradaydı. Almanya ise Türkiye’nin dış ticaretinde 1. idi, her 10 dolardan biri iki ülkenin hesabına giriyordu. Şimdilerde yüzde 9.5 oranının altına indi. 28 Temmuz’da İstanbul’a gelmeden iki hafta önce Alman Dışişleri Bakanı Guido Vestervelle “imtiyazlı ortaklık artık geride kaldı” deyince koalisyon ortaklarının tepkisi ile karşılaştı. Bakan, “Biz Almanlar dış siyasa ve ekonomi alanında Türkiye ile daha çok yakından ilgilenmeliyiz. Bunu Almanya’da çok güçlü bir Türk toplumu olduğu için de yapmalıyız” diye de ekledikten sonra İstanbul’da Ahmet Davutoğlu ile bu doğrultuda görüşmeler yaptı. Bu görüşme, son üç ay içinde iki ülke arasında protokolde tırmanan ziyaretleri başlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ulusal futbol takımları karşılaşmasını 8 Ekim’de ev sahibesi Merkel ile izledikten sonra ertesi günü kahvaltıda ikili ilişkileri görüştüler. Üç gün sonra Merkel, koalisyon ortağı Hıristiyan Toplumsal Birlik Partisi Genel Başkanı Horst Seehofer’i “Ülkede yaşayan Türklerin uyum sağlamakta öteki göçmenlere oranla daha fazla zorluk çektiği, farklı kültürlerden göçe artık gerek kalmadığı” sözleriyle destekledi. Ne var ki Bayan Şansölye 17 Ekim’de şöyle demez mi: “Yabancılar ülkemize geldiğinde önce ‘giderler’ diyerek kendimizi kandırdık. Sonra çokkültürlü bir toplum yaratmaya çalıştık. Ama onda da kesinlikle başarısız olduk. İslam Almanya’nın parçası… Göçmenler ekonomi için çok önemli. Uyum için teşvik edilmelidirler. Her yıl 200 bin Alman emekli oluyor. Onların yerine işgücü gelmiyor. Bu durum pek çok firmanın eleman açığı nedeniyle Almanya’yı terk etmesine yol açabilecek bir durum. 400 bin nitelikli eleman açığı Almanya’nın yıllık büyümesini yüzde 1 oranında azaltır. Bu nedenle göçmenlerin gelmesi önemli…” Almanya’nın Ankara’daki Büyükelçisi Eckart Cuntz’un Ahtamar Ermeni Kilisesi’ndeki törene katılmasını eleştirmiştik. Şimdi anlıyoruz ki bu artık Almanya’nın iç siyasasının dış siyasasına yansımasının bir adımıymış! Hamburg Eyalet Yönetimi “İslamiyeti tanıyan ilk Alman kenti” olma yolundaymış. Müslümanlar da Hıristiyan ve Yahudilerle eşit haklara sahip olacaklarmış! Ülkenin 1.7 milyon nüfuslu 2. büyük kenti Hamburg’un yüzde 5’i Müslümanmış ve 80 bin Türk yaşıyormuş. 2 Temmuz’da ant içen Cumhurbaşkanı Vulff, ABD Başkanı Bill Clinton’dan sonra Türkiye’de en uzun kalan 2. yabancı devlet başkanı oldu. Bild gazetesi, takkeli, bıyıklı bir Türk olarak gösterdiği Vulff’un “meslek yaşantısının en hassas ziyareti” diye yorumladı. Vulff yalnızca uzun ziyaret ile değil TBMM’de konuşan ilk Alman Cumhurbaşkanı da oldu. Bu konuşmasında ziyaret amacının önemli ipuçlarını şöyle verdi: “Almanya’da yaşayan Müslümanlar dini vecibelerini rahatça yerine getirmekte serbesttirler. Aynı biçimde İslam ülkelerinde yaşayan Hıristiyanların da kendi dinlerini rahatça yaşayabilme hakları olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de Hıristiyanlığın uzun bir geleneği olduğunu görüyoruz ve Hıristiyanlık da kuşkusuz Türkiye’ye aittir. Perşembe günü Tarsus’ta bir dinsel ayine katılabilmek beni gerçekten çok mutlu edecektir.” Bu satırlar yazılırken, konuk başkan Tarsus’ta Aziz Pavlos Kilisesi’nde törene katılıyordu. Bugün siz bu satırları okurken İstanbul’da “Konstantinopolis Ortodoks Patriği (!)” 1. Vartelemos’u da ziyaretten sonra Berlin’e dönecekti. Alman Büyükelçisi’nin Ermenilere göz kırpmasının ardından konuk başkan da ülkesindeki Hıristiyanlara “Bakın ben Türkiye’de Hıristiyanların haklarını kolluyorum, siz de artık Almanya’daki Müslümanlara bu denli karşı çıkmayın” demeye getiriyordu. Konuk başkanın Türkiye ziyaretinin asıl amacının ne olduğunu bilen bir Alman meslektaş, ortak basın toplantısında ağzındaki baklayı “Hıristiyanlık Türkiye’nin bir parçası mıdır” sorusu ile çıkarınca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Ben Hıristiyanların da, Yahudilerin de cumhurbaşkanıyım!” yanıtını verdi. Alman kamuoyu için bu dinsel çelişki Gül’ün doğru yanıtı ile mühürlendi. Konuk başkanın ziyaretinde görüşülenler basınımızda ikinci plana düşerken Hayrinüssa Gül’ün türbanı ve konuk başkan eşi Bettina ile birlikte “Tören Kıtası”nı denetlemesi öne çıktı. 29 Ekim’de türban, üniversitelerde türban, kamuda türban, ilkokulda türban tartışılırken Bayan Gül, Oscar törenindeki ünlü bir artist edasıyla kırmızı halıda yürüyerek tören kıtasının önünden geçerken CHP’ye de 90’dan bir gol attı! Dört yıl önce Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Aslan Güner, “baş bayanın” elini sıkmamak için protokol sırasından çıkmıştı, bu kez Korgeneral Yaşar Güler ile tokalaşmadan, elini sıkmadan sıvışmayı becerdi. Konuk baş bayan resmi tören için siyahlar giymişken, bizim baş bayan “fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü” gibi bir havada ve geçmişte yalnızca ayak bileklerini gösterirken, bu kez etek boyu biraz daha kısalmış olarak protokolde yerini almıştı. Elmek: [email protected] Belgegeçer: 0312. 442 79 90 ‘Baba, dedem hain miydi?’ Dış Haberler Servisi Yuna nistan’da Yüksek Mahkeme, 191922 arasında Ankara’nın or duları karşısında uğranılan yenil ginin sorumlusu olarak vatan hai ni ilan edilip kurşuna dizilen dö nemin 6 liderini akladı. Yüksek Mahkeme, o dö nemde idam edilen başba kanlardan Petros Protopa padakis’in oğlunun itirazını önceki gece karara bağladı. Mahkeme kararı uyarın ca bundan böyle okul larda okutulan tarih ki taplarında söz konusu kişiler için vatan haini ifadesi kullanılmaya cak. 2’ye karşı 3 oyla karar veren Yüksek Mahkeme, o dönemde di vanı harp yargıçlarının eline ulaşmayan belge ve tanıklıkları geçerli kanıt olarak kabul etti. Tür kiye karşısında alınan yenilgi ne deniyle o dönemde idam edilen lerden 3’ü eski başbakan, 1’i de genelkurmay başkanıydı. Başba kanlardan Protopapadakis’in to runu bir gün okuldan eve geldi ğinde babasına “dedesinin vatan haini olup olmadı ğını” sordu. Davayı açan baba Protopapadakis şimdi Yüksek Mahkeme’nin ka rarını arkasına alarak tarih kitaplarındaki ifadeleri değiştirmek için, kendi ifadesiyle “doğruları an latmalarını” sağlamak için çaba harcayacağını söylüyor. Proto papadakis, AP ajansına yaptığı açıklamada, o dönemde sanıklar için idam isteyen askeri savcının, sanıkların hain olduğunu hiçbir zaman düşünmediğini söyledi. 1922’deki yenilginin sorumlusu görülüp idam edilen eski Yunanistan başbakanlarından Protopapadakis’in torunu okulda dedesi için niçin vatan haini dendiğini sorunca, oğul Protopapadakis mahkemeye gitti. İdam edilen 6 kişi aklandı. Bankalardan yaptırıma onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, İran’a karşı yaptırım kararına sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde uyacağını açıklarken Türk bankaları yaptırımları kabul etti. ABD Hazine Bakanlığı Te rorizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı Stuart Levey, İstanbul’da BDDK, An kara’da da banka temsilcileri, Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve MASAK ile yap tığı görüşmelerin ardından Türk banka larının ABD’nin belirlediği yaptırımla ra uyacağını açıkladı. Levey, Türk bankalarının İran ile iş yapmanın getireceği riskin farkında ol duğunu belirterek bankaların kendile rinden yasadışı işlemlere bulaşmamak için kılavuz istediklerini söyledi. İran’ın farklı yollara başvurmasını önlemek amacıyla sürekli güncellenen kılavuzun ABD Hazine Bakanlığı’nın web sayfa sında olduğunu belirten Levey, “Yasa dışı hareketlerin doğuracağı sonuçlar hakkında bilinçliler. Böyle bir şeye bu laşmanın riskini biliyorlar ve yasadı şı işlere bulaşmak istemiyorlar. Söz ko nusu İran bankaları ile iş yapmanın ge tireceği riskleri biliyorlar” dedi. Türkiye’nin ABD’nin veya AB’nin lis tesine uymadığına yönelik açıklamala rın anımsatılması üzerine Levey, “Özel sektörün oynayacağı çok önemli rol var. Türkiye en başından beri BMGK kararlarına uyacağını söyledi, önem li olan bu” uyarısında bulundu. Levey, ABD yaptırımlarının BMGK yaptırım ları ile uyum içinde olduğunu kaydetti. ‘ ran yanıltmaya çalışıyor’ Yaptırımların etkisini arttırarak sonuç almayı hedeflediklerini ancak bu sırada uzlaşma için de kapıların açık olduğunu belirten Levey, Türkiye’nin tutumunun “cesaret verici olduğunu ve çok mak bule geçtiğini” söyledi. Levey, “Özel sektör tehlikenin farkında. Bu bir ti cari ambargo değil, İran’ın yanıltıcı tutumuna karşı mali enstitüler, Dev rim Muhafızları, nakliyat merkezleri üzerine odaklanıyoruz” diye konuştu. Levey, yaptırımda devletlerin kara rından çok özel sektörün uygulayacağı yaptırımların belirleyici olacağını vur gularken İran’ın da banka isimleri, bay rak ve gemi adlarını değiştirerek sistemi yanıltmaya çalıştığını söyledi. Levey, “Yaptırımların sonuçlarını görmeye daha yeni başlıyoruz. Ellerindeki se çeneği artık daha iyi görüyorlar” dedi. Tahran’dan 11 anlaşmayla ayrıldı İran’ı ziyaret eden ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile görüşen Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, ortak petrol ve doğalgaz yatırımlarını içeren 11 enerji anlaşması imzaladı. Ahmedinejad, başkent Tahran’daki görüşmenin ardından, iki ülkenin, Batı’nın egemenliğini kıracak “Yeni dünya düzeninin kurulması için” güç birliği yapacağını söylerken Chavez de ABD’yi emperyalizmle suçladı. Chavez İran ziyaretinin ardından Suriye’ye geçti. Alman Cumhurbaşkanı Vulff TBMM’de konuştu. (EPA) BDDK, banka temsilcileri, Dışişleri ve Hazine ile görüşen ABD Hazine Bakanlığı Terorizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı Levey, Türk bankalarının ABD’nin yaptırımlarına uyacağını söyledi Ne olmuştu? 9 Eylül 1922’yi takip eden süreçte Yunanis tan’da iki albayın liderli ğindeki Devrimci Komite Kral’dan tahtı terk etmesi ni talep etti. İki gün sonra, Kral oğlu lehine tacından feragat etti ve bir daha dönmemek üzere Sicilya’ya gitti. Askeri iktidarın kurduğu ve davaları 31 Ekim 1922’de görmeye başlayan özel mahkeme eski yönetimden 6 kişiyi vatana ihanetten suçlu buldu. 6 kişi, 15 Kasım 1922 kara rının açıklanmasından birkaç sonra öl dürüldü. Ölüm cezası almayan diğer üç sanıktan biri olan eski kralın kardeşi Prens Andrew, daha sonra Britan ya’da Edinburg Dükü olacak olan oğlu Prens Philip’in dahil oldu ğu ailesiyle birlikte 4 Aralık 1922’de bir İngiliz savaş gemisine binip ülke sini terk etti. (AFP) Darbeci albaylar dan biri. Dede Protopapadakis. “Bir şair, kendinden başka nereye gidebilir ki” AR F DAMAR Seni yeni bir şiire uğurluyoruz… Şair ARİF DAMAR’ı uğurluyoruz. “Ölüm yok ki” AİLESİ 22 Ekim 2010 Cuma (bugün) Moda Cami: Öğle namazı Çengelköy Mezarlığı Dosya No: 2009/166 TAL. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıyme ti, adedi, önemli özellikleri: 1 Tapu kaydı: Çorum ili Alaca ilçesi Denizhan Mah. Sa nayi 2. Sok. 453 ada, 12, 13 ve 14 No’lu parseller, Özellikleri: Çorum Alaca ilçesi Denizhan Mahallesi 2. Sa nayi Sokakta bulunan taşınmazlar 3 parsel üzerine yapılmış 1 katlı dükkândır dükkânların muhammen bedeli 38,145,48 TL, arsaların değeri 4.351,20 TL olmak üzere genel toplam 42.496,63 TL’ dir. imar durumu: İmarlıdır Satış Saati : 09.5010.00 Arası Muhammen Bedeli: 42.496,63 YTL Satış Şartları: 1 Satış 23.11.2010 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Alaca Adliyesi bahçesinde açık artırma sure tiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kal mak şartıyla 03.12.2010 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkılacaktır, bu artırmada da rüçhanlı ala caklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderleri ni geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıyme tinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çık mazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edecekle rin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler sa tış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer il gilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarım dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hak ları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakıla caktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde öden mezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğin ce ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kal madan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan ta rihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderile bilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve mün derecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak is teyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümü ze başvurmaları ilan olunur. İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine ka im olmak üzere ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleride dahildir. Basın: 71414 ÇORUM/ALACA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/3 TAL. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıyme ti, adedi, önemli özellikleri: 1 TAPU KAYDI: ÇORUM İLİ ALACA İLÇESİ CUM HURİYET MAH. 251 ADA, 5 NO’LU PARSEL ÖZELLİKLERİ: ÇORUM ALACA İLÇESİ CUMHURİ YET MAHALLESİ’NDE 596,77 M2 YÜZÖLÇÜMLÜ BU LUNAN TAŞINMAZ ÜÇ KATLI YIĞMA MESKEN Nİ TELİĞİNDE OLUP ZEMİN VE 1. KAT 3+1 TAM DAİRE, 2. KATI TERAS KATTIR, TAŞINMAZIN BİNA DEĞERİ 95.000,00 TL, ARSA DEĞERİ 12.000,00 TL OLUP TOP LAM 107.000,00 TL’DİR, İMAR DURUMU: İMARLIDIR Satış Saati : 09.3009.40 Arası Muhammen Bedeli: 107.000,00 TL Satış Şartları: 1Satış 23.11.2010 günü yukarıda belirtilen saatler arasında ALACA ADLİYESİ BAHÇESİNDE açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları top lamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile iha le olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın ta ahhüdü saklı kalmak şartıyla 03.12.2010 günü aynı yer ve sa atler arasında ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştır ma giderlerini geçmesi ve arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedel le alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey ak çesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga ver gisi, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar la diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı bel geler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; ak si takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen müh let içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki fark tan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 20.09.2010 İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 71413) ÇORUM/ALACA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle