18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Devlet ve Aydın [email protected] Galatasaray Üniversitesi birinci sınıf öğrencilerine, hilafetin kaldırılması konusunda Kemal Tahir’in düşüncelerini tartışmayı önerdiğimde birden aklıma geldi ve sordum: - İçinizde Kemal Tahir’i bilen var mı? Sorunun muhatabı olan gençler, üniversite seçme sınavlarında en yüksek notları almış, derslerde bilgi ve kavrama yeteneklerinin yanı sıra yaratıcılıklarıyla da insana keyif veren öğrencilerdi. Ama sonuç şaşırtıcıydı, Kemal Tahir’i bilen 2 kişi çıktı. Biri yalnız adını biliyordu, biri de bir kitabını okumuştu. Gençliğimde Kemal Tahir fırtınalar koparan tartışmaların ortasında yer alırdı. Ülkemizde “Asya tipi üretim tarzı” kavramını o meşhur etmişti, “Devlet Ana” adlı yapıtında Osmanlı’ya o tahlille bakmıştı, Mustafa Kemal’e, hilafetin kaldırılışından, Köy Enstitülerine kadar birçok konuda olaylara değişik bakışıyla kimilerini çok hayran bırakmış, kimilerini kızdırmış, kimilerini de, ikna edemese bile uzun uzun düşünmeye sevk etmişti. Kaderde onun son gecesinde de birlikte olmak varmış. Mehmet Barlas’ın evinde, Mete Tuncay ile arasında oldukça sert ve nahoş bir tartışmanın geçtiği o gecede söylediği şu sözleri hiç unutmam: - Hayatta yanılgılarım olmuş olabilir, yanılmış olabilirim, ama kanmadım. Herkesin ayakta uğurladığı Kemal Tahir’den bana kalan son görüntü, eşiyle asansöre binmesi ve ardından kapının kapanmasıydı... Kemal Tahir’i seven değerli aydın (politikacılığı ve dışişleri bakanlığı da var, ama en önemli ve silinmez özelliği bence “aydın”lığıydı) İsmail Cem, Kemal Tahir’in ardından o geceki o sözleri değerlendiren unutulmaz bir yazı yazmıştı. Kemal Tahir, kolay unutulacak biri değildi. Sağlığında zaman zaman kendisiyle görüşme imkânı bulmuştum. Sabahattin Selek’in de bulunduğu sohbetlerinden birinde Orta Asya’daki Türklerden söz ederken; - Bizim durumumuz onlarınkiyle kıyas bile edilmez, demişti. Sonra da eklemişti: - Onların kendi kurdukları devletleri yok, bizim ise var. Üstünlüğümüz saydığı devleti, Kemal Tahir’i yıllarca hapiste tutmuş, ona çileler çektirmişti ve bu büyük yazarın bütün ömrü de, resmi devlet ideolojisiyle mücadele içinde geçmişti. Yine de Kemal Tahir bu toplumun kendi kurduğu devletinin bir kazanım olduğunu düşünüyordu. Kemal Tahir kimi Türk aydınlarında görünen tutumdan çok değişik bir tavır sergiliyordu. Devleti olduğu gibi kabul eden, ona sığınan bir kapıkulu olmanın çok uzağında onu eleştiriyor ve hiç kuşkusuz kendi görüşü doğrultusunda düzeltmek istiyor, onunla mücadele ediyor, onun düşüneni, aydını ezen tavrına karşı çıkıyordu. Ama kendi devletinin düşmanı da olmuyordu. Türk halkının çoğunluğunun akıllı olmadığını (kibarca ifade etmeye çalıştım) söyleyen (önce yüzde 60 olarak saptadığı bu çoğunluğu, sonra yüzde 93’e çıkarmıştı) Aziz Nesin de o halkı değiştirmeye çalışıyor, onun içinde bulunduğu durumu beğenmiyordu. Ama Aziz Bey, halkın düşmanı değil, dostu idi, yalnızca onun koşullarının değişmesini isterdi. Halkın da ona karşı durumu ilginçti, düşüncelerini paylaşmaz, hatta ona kızar, ama yine de kendisine hem sevgi, hem saygı duyardı. Ne var ki, bu sevgi Sıvas olaylarını yaşamasını engellemedi. Aziz Bey ile yaptığım bir Sovyetler Birliği gezisinde, onun kıyasıya eleştirdiği, niletiklerine karşı olduğu devleti hakkında ne düşündüğünü daha iyi kavramama neden oldu. Zaman zaman Aziz Bey’e bakar ve kendime şu soruyu sorardım: - Türk aydını, düzeltmeye ve yüceltmeye çalıştığı, halkı ve devleti karşısında meşru müdafaa halinde yaşayan bir insan mıdır? Ama hayatın gerçek acılarının içinden süzülen, deneyimlerini imbikten geçirip, eserlerinde bize sunan bu iki büyük yazar da, toplumlarının ve eninde sonunda onun eseri olan devletlerinin değişmesi demokratikleşmesi için mücadele veren kahraman savaşçılardı, onlar devletlerini dönüştürmek istiyorlardı, yok etmek değil. Bilmem ki, 2010’a neden bu yazıyla girmek gereğini duydum? Gelişi 2009’dan belli olan 2010’un, yine de, hepimiz için daha iyi geçmesini dilerim. AnayasaMahkemesi’ninDTP’ninkapatõlmasõnailişkingerekçelikararõResmiGazete’deyayõmlandõ: DTP ile PKK bağlantõlõANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi’nin, DTP’nin kapatõlmasõna ilişkin ge- rekçeli kararõ Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Kararla birlikte Ah- met Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekillikleri düştü. Gerekçe- de, bir partinin, terör söylemleri- ni destekleyen, zemin hazõrlayan ve meşrulaştõrmaya çalõşan açõk- lama ve eylemde bulunmasõnõn de- mokratik hiçbir sistemde koruma göremeyeceği vurgulandõ. Partinin, terör örgütü ve Abdullah Öcalan ile siyasi, ideolojik yönden bağlõ- lõğõ bulunduğu belirtilirken Bata- suna örneği de kapatmaya dayanak yapõldõ. Mahkemenin gerekçeli kararõn- da, partinin pek çok üyesinin et- kinliklerde yaptõklarõ eylem ve söylemler tek tek irdelenirken, parti yöneticilerinin terör örgütü- nün propagandasõ niteliğindeki eylemlere karşõ hiçbir müdahale- de bulunmadõklarõ vurgulandõ. Parti üyelerinin eylem ve söy- lemlerinin DTP ile PKK terör ör- gütü arasõndaki bağlantõyõ ortaya koyduğu değerlendirildi. Genel Başkan Ahmet Türk’ün “terör örgütü liderinin Kürt sorunu ve Türkiye’nin AB üyeliği ko- nusunda oynadığı rolden tak- dirle söz etmesi ve terör örgütü liderinin kaldığı cezaevinde ma- ruz kaldığı sorunları tecrit ola- rak nitelendirip bunu kamuo- yuyla paylaşmasının, davalı par- tinin terör örgütü ve liderine si- yasi ve ideolojik yönden bağlı- lığını gösterdiği” anlatõlõrken terör örgütünün eylemlerini kõ- namayacağõnõ söylemesi de Türk’e yasak getirilme gerek- çeleri arasõnda yer aldõ. Aysel Tuğluk’un da söz ve eylem- lerinde terör örgütüne bağlõlõk saptandõğõ belirtilirken, yö- netici konumunda olmasõ ne- deniyle yasaklõ hale geldiği anlatõldõ. Kapatma gerekçe- sinde ulusal mevzuatõn yanõ sõra Avrupa İnsan Haklarõ Söz- leşmesi ile AİHM’nin parti kapa- tõlmasõna ilişkin içtihatlarõ ve Ve- nedik Komisyonu raporlarõ da de- ğerlendirildi. Batasuna örneği Teröre destek verdikleri ve te- rörü kõnamayõ reddettikleri ge- rekçesine dayalõ olarak İspanyol yargõ organlarõnca kapatõlmalarõ- na karar verilen Herri Batasuna ve Batasuna partilerinin yaptõğõ baş- vuruyu değerlendiren AİHM’nin Herri Batasuna ve Batasuna/İs- panya kararõnõn özet gerekçesine de yer verilen gerekçeli kararda, AİHM’nin şu tespitleri yer aldõ: “AİHM, otuz yıldan daha uzun süreden beri var olan terör ortamında ve diğer siyasal par- tilerin tamamı tarafından kı- nanmakta iken şiddeti kınama- yı reddetmeyi terorizme üstü kapalı bir destek davranışı ola- rak görmüştür. Mahkeme, her halükârda, partinin kapatılma- sının terörün kınanmaması ol- gusuna da dayanmış olmasını sözleşmeye aykırı görmemek- tedir. Zira, siyasetçilerin sadece eylemleri ve söylemleri değil, aynı zamanda belli durumlarda pozisyon alma olarak değerlen- dirilebilecek ve tamamen açık destek eylemi sayılabilecek ey- lemsizlikleri veya sessizlikleri de dikkate alınmalıdır. AİHM, başvuran siyasi partilere atfe- dilen eylem ve söylemlerin, bir bütün olarak demokratik top- lum kavramı ile çelişkili oldu- ğunu değerlendirmiştir. Bu ne- denle, İspanyol Yüksek Mahke- mesi tarafından başvuranlara uygulanan ve İspanyol Anayasa Mahkemesi tarafından da onay- lanan yaptırımın devletlerin sa- hip olduğu takdir yetkisi çerçe- vesinde makul biçimde ‘sosyal olarak zorunlu bir ihtiyaca cevap verdiği’ sonucuna ulaşmıştır.” Terörü araç olarak kullanıyor Demokratik düzende, terör ey- lemlerine karşõ siyasi duruşunu açõkça belirlemeyen, suçu ve suç- lularõ kõnamayan ve gizleyen bir partinin varlõğõ hoşgörüyle karşõ- lanamayacağõ anlatõlan kararda, şunlar kaydedildi: “Partinin bu bağlamdaki tu- tumu, PKK ile olan ilişkisinin açık bir sır olarak nitelenmesi so- nucunu doğurmaktadır. Bu giz- li kabulle, terör yoluyla hak el- de edilmesi bir yöntem olarak benimsenmektedir. DTP’nin, PKK terör örgütünün ve bu ey- lemlerden hükümlü elebaşısı- nın eylem ve politikalarını des- tekleyici nitelikte faaliyetlerde bulunmak suretiyle devletin ül- kesi ve milleti ile bölünmez bü- tünlüğüne aykırı eylemlerin yo- ğun olarak işlendiği bir parti ha- line geldiği anlaşılmıştır. (...) Belirtilen gerekçeler karşısın- da davalı parti hakkında veri- lecek bir kapatma kararının, ulusal güvenliğin ve anayasal düzenin korunması yönünde gü- dülen meşru amaçla orantılı, demokratik bir toplumda ge- rekli ve zorlayıcı bir toplumsal ihtiyaca cevap veren nitelikte olacağı açıktır.” Gerekçede, teröre destek niteli- ğindeki eylem ve söylemlerin yo- ğunluğunun toplumda sarsõcõ et- kilere, aşõrõ endişe, kaygõ ve be- lirsizliklere yol açtõğõ, bu siyasi an- layõşla davalõ partinin demokratik hayata katkõda bulunduğunun söy- lenemeyeceği ve bu nitelikteki fi- illerin ağõrlõğõ karşõsõnda, Hazine yardõmõndan yoksunluk hükmünün uygulanmadõğõ belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi’nin DTP’nin kapatõlmasõna ilişkin gerekçeli kararõnõn yayõmlan- masõnõn hemen ardõndan, mil- letvekillikleri düşürülen Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk Ankara 11. Ağõr Ce- za Mahkemesi’ne gi- derek talimatla ifade verdi. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un ifa- delerinin alõnmasõ işlemi yaklaşõk 1 sa- at 45 dakika sürdü. Türk, daha sonra yaptõğõ açõklamada, “Milletvekilliğimiz düştüğü için nor- mal olarak gelip ifademizi verdik” dedi. Türk, ifadesi sõra- sõnda da, “Kesinlikle ‘propaganda yapmak’ su- çunu işlemedim. 40 yıla ya- kın süredir siyasetle uğra- şıyorum. Bir siyasetçi olarak ülke sorunları ile ilgili çalış- malar ve konuşmalar yap- mam kadar doğal bir şey ola- maz. Ülkede silahların sus- ması için hükümet de aydın- larla, değişik sivil toplum ör- gütleri ile görüşmeler yapıyor. Ben bir siyasetçi olarak yaşanan bu süreçle ilgili suskun kala- mam. Sustuğumda demokrasi olmadığından bahsedilir. Konuşunca propaganda yaptığım iddia ediliyor. Ay- rıca ‘sayõn’ kelimesi kullandığımdan ötü- rü suç işlediğim söyleniyor. Bu doğru de- ğildir. Uzun süredir siyasetle uğraşıyo- rum. Genel olarak nazik bir üslup kul- lanırım. Kaldı ki ‘sayõn’ kelimesi tek ba- şına suç olarak değerlendirilemez ” dedi. Mahkeme Başkanõ Hasan Şatır, Türk’ün savunmasõnõn alõnmõş olmasõ nedeniyle zorla hazõr edilmesi hususunda yazõlan mü- zekkerenin iadesi için cumhuriyet başsav- cõ vekilliğine müzekkere yazõlmasõna karar verildiğini açõkladõ. İfadenin ardõndan Türk ve Tuğluk kapa- tõlan DTP’nin eski genel merkezine geldi. Türk, burada gazetecilerin sorularõ üzerine, “Düşüncelerimizi her yerde her zaman bu ülkenin sorunlarıyla ilgili yaptığımız tespitlerin, tahlillerin arkasındayız. Bun- ları her zaman da dile getireceğiz. İnkârcı mantık değil, gerçekleri gören, gerçekleri tartışan bir mantıkla bu ülkenin sorun- larını dile getirmektir amacımız” dedi. Türk, bir soru üzerine, Anayasa Mahke- mesi’nin DTP’nin kapatõlmasõna ilişkin ka- rarõyla ilgili olarak AİHM’ye başvuracak- larõnõ söyledi. Gerekçeli kararõn yayõmlanmasõyla milletvekillikleri düşen DTP’liler adliyeye geldiler Türk:Tespitlerimizinarkasındayız T U Ğ L U K : T Ü R K İ Y E D E M O K R A S İ S İ K A Y B E T T İ Aysel Tuğluk, “Siyasetçi ola- rak Türk ve Kürt halklarına duyduğum sorumluluk çerçe- vesinde siyaset yaptım. Suçsu- zum; dün milletvekiliydim, bu- gün burada sanık olarak yargı- lanıyorum. Türkiye demokrasi- si bu uygulamayla kazanma- mıştır, kaybetmiştir” dedi. Mahkemenin ek savunma hak- kõ verdiği Tuğluk ve avukatõ, ek sa- vunma hazõrlamak için de süre is- tedi. Ankara 11. Ağõr Ceza Mah- kemesi, Tuğluk’un savunmasõnõn alõnmasõ dolayõsõyla hakkõndaki zorla getirme müzekkeresinin kal- dõrõlmasõna karar verdi. Mahkeme, duruşmayõ 6 Nisan 2010 tarihine erteledi. Tuğluk, İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin talimatõ doğrultu- sunda verdiği ifade sõrasõnda, 1999- 2005 yõllarõ arasõnda İstan- bul’da Abdullah Öcalan’õn avukatlõğõnõ yapõp davalarõ- na girdiğini ve kendisiyle değişik zamanlarda görüş- meleri olduğunu bildirdi. Tuğluk, İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin talimatõ doğrultu- sunda verdiği ifa- dede de, “Öca- lan’ın da avu- katlığını yaptı- ğını, ancak pro- paganda anla- mına gelebile- cek hiçbir ey- lemde bulun- madığını” bil- dirdi. Ahmet Türk. A y s e l Tuğluk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle