18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HELE kötü geçmiş bir yıl sona erip de yeni bir takvimin yaprakları koparılırken böyle bir inanç tazelenmesine mutlaka gereksinim vardır. Herkes için. Kapatıldıkları yerlerde hüküm ya da salıverme kararı bekleyenler başta olmak üzere. Tarih, özgürlüğü hak etmiş olanlara hiç ihanet etmez; hak edenlere ihanet edenler olmuşsa, onların yanlışlarını düzeltecek ve cezalarını er geç verecek olan da yine tarihtir. Kimileri, bu kaçınılmazlığı ilahi adalete ya da gözleri bağlı elleri terazili bir tanrıçaya dayandırsa da hiç şaşırmayın, son hüküm tarihindir; daha doğrusu gerçek tarihçilerin. Onlar “tarihin vicdanı” olarak, tarihi saptıranları karşılıksız bırakmayacak ve suçlamaların en utandırıcı olanını yüzlerine vuracak olanlardır. Hiçbir koşullar toplamı 1918 sonlarında Anadolu halkının içine düştüğü koşulların bütünü kadar kötü olamaz. Mustafa Kemal’in başarısı bu koşullara doğru bir tanı koymasından kaynaklanır. Osmanlı devletinin gerçek anlamıyla yıkıldığı ve mirastan son kalan toprakların da emperyalizm sırtlanlarınca paylaşılmasına sıra geldiği artık anlaşılmıştı. Sıra, sonu Sevr’e varacak olan Mütareke ortamına bel bağlamayıp bir ölüm- kalım savaşını göze almaya gelmişti. Doğru tanı koyuştan sonrası, özde bir kararlılık sorunuydu; aklın, örgütlenme olanaklarının, insanlardaki son cevherin iyi kullanılmasını gerektiren bir kararlılık. Dolayısıyla, inanç ve sabır. Bunlar olmasaydı, Sakarya’dan sonra, bütün yarım yamalak atılganlık girişimlerine karşın, kesin zaferin gerekliliğine inanılarak 26 Ağustos’a kadar tam üç mevsim süren bir hazırlık dönemi geçirilir miydi? Başka türlü, Dumlupınar kazanılıp Yunan denize dökülemezdi. O sabır, sonuçta Cumhuriyete kadar gidecek olan, ama kutsal bir sır olarak saklanan bir hesaba dayanmaktaydı. Şu aylar da Cumhuriyet Türkiyesi’nin encamına ilişkin olarak çok uzaklarda yapılan sinsi ve meş’um bir başka hesabın belirtileriyle dolu. Ama o hesabın sahipleri bilmelidirler ki, her mesleğin, evet her mesleğin içi Mustafa Kemal’in ateşini söndürtmemeye kararlı olanlarla doludur. [email protected] CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada ki çok sevindiler. “İlk sorgu bitmeden tahliye olmaz” yargısının kırılması, onlar için de umut oldu. Serbest kalanlar ne yaptı? Teğmenlere, astsubaylara ve polislere duruşma aralarında bu soruyu sordum. Bütün haberleri almışlar. Hem teğmenler, hem astsubaylar hem de polisler cezaevinden çıktıktan sonra en geç 48 saat içinde görev yerlerine teslim olmuşlar. Bazıları önce görev yerine gitmiş, bütün haklarına yeniden kavuştuğunu görüp, aile izni istemiş. Kimine yöneticileri bonkör davranmış; “git bir ay dinlen, ailenle hasret gider, gel” demiş. Kimi yöneticiler de şakayla karışık, “yeterince dinlendin evladım. Yokluğunda arkadaşların çok çalıştı, eksiğini tamamla” deyip görev başına yollamış... 20 yaş kuşağındaki bu teğmenler, astsubaylar ve polisler şu suç yelpazesinin içinde tutuklanmışlardı: - Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, - Silahlı terör örgütüne üye olmak, - Halkı hükümete karşı silahlı isyana teşvik etmek. - Kişilere ait bilgileri yasadışı yollarla elde edip kaydetmek. - Devletin gizli kalması gereken bilgilerini almak, çalmak, saklamak. - Suikast planları yapmak. Bu suçlardan “terör örgütüne üye olmak” herkesin ortak maddesi. Tahliye olan gençlerin tümü görev yerinde. Ne yapıyorlar? Terörle mücadele ediyorlar. Nasıl mücadele ediyorlar? Ellerinde silahlarla... Silahı kim vermiş? Devlet... Silivri’de neyle suçlanıyorlar? Terör örgütü üyeliğiyle... Nasıl bir örgüt? Silahlı terör örgütü... Bu noktada sorulması gereken tonlarca soruyu okura bırakıyorum. Eğer bu ülkede silahlı bir terör örgütünün varlığı söz konusu ise bunun bütün unsurlarını ortaya çıkarmak güvenlik birimlerinin sorumluluğudur. Güvenlik birimi deyince de akla asker ve polis gelir. Genelkurmay yargı kurumlarından gelen resmi soruya verdiği yanıtta, “Ergenekon adlı bir terör örgütü bizim kayıtlarımızda yok” diyor. Emniyet’in yanıtı da aynı yönde. Milli İstihbarat Teşkilatı da aynı yanıtı veriyor. Ama teğmenler, astsubaylar ve polisler böyle bir örgüte üye olmak “suçundan” aylarca tutuklu kalıyor, serbest bırakılınca bıraktığı yerden görevine devam ediyor. Tutuklu kalanlar, tahliye olursa ne yapmayı düşünüyor? Bırakılanların yaptığını... Aralarında ötekilerden 6-7 yaş büyük olanlar var. Yani otuzlu yaş grubunda... Gençlerin sorumluluğunu kendi üzerlerinde hissediyorlar... Mahkemenin talepleri aldığı günlerde söz alırlarsa şu “talepte” bulunuyorlar: “Kendimiz için bir talebimiz yok. Arkadaşlarımızı bırakın yeter.” [email protected] SAYFA1 OCAK 2010 CUMA CUMHURİYET 15HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Ocak Oslo K -8 Helsinki K -4 Stockholm K -4 Londra Y 4 AmsterdamK 2 Brüksel K 2 Paris K 2 Bonn Y 7 Münih K -1 Berlin K -1 Budapeşte K 7 Madrid Y 11 Viyana Y 7 Belgrad B 14 Sofya B 15 Roma Y 15 Atina B 22 Zürih Y 7 Moskova K -9 Aşkabat B 13 Taşkent B 16 Bakû B 5 Bişkek B 13 Tiflis B 8 Kahire B 20 Şam B 19 İstanbul PB 19 Edirne PB 18 Kocaeli PB 21 Çanakkale PB 19 İzmir PB 21 Manisa PB 19 Denizli PB 18 Zonguldak PB 21 Sinop PB 17 Samsun B 20 Trabzon B 16 Giresun B 18 Ankara PB 14 Eskişehir PB 14 Konya B 13 Sıvas PB 9 Antalya Y 20 Adana Y 19 Mersin Y 21 Diyarbakır Y 12 Şanlıurfa Y 14 Mardin Y 11 Siirt Y 11 Hakkâri B 4 Van B 6 Kars B 2 Yurdun doğu kesim- leri çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu böl- geleri ile sabah saatle- rinde Doğu Akdeniz’in doğusu, Sıvas, Tokat ve Ordu çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı bu- lutlu geçecek. Yağışlar genellikle yağmur ve sağanak, Doğu Anado- lu’nun doğusu, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Sıvas çevresinde kar- la karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Sabah saatlerinde yurdun iç kesimlerinde sis görü- lecek. AÇI MÜMTAZ SOYSAL Yıl Biter Tarih Bitmez Başbuğ: İdealimiz güçlü Türkiye Erdoğan: Kardeşliğimizi bozamazlar Baykal: Sõkõntõlar aşõlsõn ‘En sancõlõ ve sarsõntõlõ yõl’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni yõl nedeniyle yayõmlanan mesajlarda, demo- kratik açõlõm, Ergenekon dava- sõ ve yargõnõn siyasallaşmasõna dikkat çekildi. ? Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Türkiye’nin 2009 yõlõnõ yoğun bir gündemle geçirdiği- ne dikkat çekerek özetle şunla- rõ kaydetti: “Terör tehdidinin bütünüyle ortadan kaldırıl- ması, yeni yılda da gündemin en önemli konusunu oluştur- maktadır. Türkiye terörle mücadelenin nihai başarıya ulaşması için çalışmalarını kararlı şekilde devam etti- rirken demokrasi, insan hak- ları ve hukuk alanlarındaki standartları yükseltmeye de devam etmelidir. Türkiye tüm sorunlarını demokrasi ve hu- kukun temel ilkelerine bağlı- lıkla aşacaktır. Bunu başara- cak siyasal olgunluğa sahibiz. Kurumlar arasında uygula- malardan doğan rahatsızlık- lar veya yanlış yapanlardan kaynaklanan sorunlar bulu- nabilir. Sorunların aşılması konusunda güven ortamının korunmasının, sağduyunun hâkim olmasının, uzlaşma, işbirliği ve di- yaloğun sürdürülmesinin önemi- nin altını çizmekte fayda görüyo- rum. Her şeyin hukuk zemininde yürütüleceğinden herkes emin ol- malıdır. Toplumun tüm kesimle- rini birbirini anlamaya davet edi- yorum... Teröre hep birlikte kar- şı çıkacağız. Çeşitli bahanelerle ay- rılık yaratmayı ve huzuru boz- mayı amaçlayan tahriklere ve provokasyonlara hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz.” ? TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, yeni yõlõn geçmişte yaşa- nanlardan dersler çõkararak yeni başlangõçlar için bir fõrsat olarak de- ğerlendirilmesi gerektiğini belirtti. ? Başbakan Tayyip Erdoğan, 2010 yõlõnõn Türkiye’nin krizin et- kilerinden tamamen kurtulacağõnõ sa- vunarak, Türkiye’nin kalkõnmasõnõ kesintiye uğratmamaya, her alanda ülkeye yakõşan gelişme seviyesini yakalamaya kararlõ olduklarõnõ kay- detti. Erdoğan, şunlarõ söyledi: Umu- dumuz büyük, hayalimiz büyük, ulaşmaya kararlı olduğumuz he- defimiz büyük. Onun için bu bü- yük değişim sürecini, yaşanan bu sevinci, bu heyecanı her dem ye- ni, hem dem diri, her dem canlı tu- tacağız. Kardeşliğimizi bozmak is- teyenlere fırsat vermeyeceğiz.” ? CHP lideri Deniz Baykal, ye- ni yõla girerken cumhuriyetin kaza- nõmlarõ ile hukuk devleti anlayõşõnõn ayaklar altõna alõndõğõ, yazarlar, çi- zerler, aydõnlar, dekanlar, rektörle- rin yanõ sõra TSK’nin bile şüpheli ko- numuna düşürüldüğü, töhmet al- tõnda tutulduğu bir süreçten geçil- diğini vurguladõ. Baykal, “2010 yı- lının, bu sıkıntıların aşıldığı, hu- kukun egemen olduğu, birileri dokunulmazlık zırhına sarılarak ortalarda dolaşır ve sürekli hesap vermekten kaçarken, ucu iktida- ra kadar uzanan yargılamaların önünün artık tıkanmaması, öz- gürlüklerinden yoksun bırakıl- mış namuslu, dürüst, demokrat birçok aydının Ergenekon suçlu- su olarak büyük acılarla karşı karşıya bırakılmaması, Silivri’de bedel ödemeye devam etmemesi, insanlarımızın onurlarını koru- mak için intihar ederek yaşamına son verme gibi insanlık adına dü- şünülmemesi gereken bir sonla karşılaşmaması, terör örgütü yö- neticileri davul zurna ile karşıla- nırken İstanbul’da Ankara’da iş- çilerin gazlanmadığı, öğrenciler dahil, hak arayanların coplan- madığı, gazimizin yol kenarında açlıktan ölmediği, milyonlarca in- sanımızın açlık sınırı al- tında yaşamadığı, iş adamlarının ekonomik so- runları nedeniyle intihar etmediği, yeni yılın kay- naşmış, kardeşleşmiş mil- letimizin ayrıştırılmadığı bir yıl olmasını diliyo- rum” dedi. ? Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, yeni yõl nedeniyle yayõm- ladõğõ mesajda, “Türk Si- lahlı Kuvvetleri olarak ebedi başkomutanımız Atatürk’ün engin düşün- celerinin rehberliğinde yürüttüğümüz tüm faali- yetlerimizle, güçlü bir Türkiye idealine ulaşma- nın gayreti içindeyiz. Va- tanın gayretli kimselerin omuzları üzerinde yük- seleceğine inanarak çalı- şan nitelikli personeli- mizle, enerjimizi başka alanlarda tüketmeden, emin adımlarla bu hedefe doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Güçlü sağdu- yusu ve daima yanımızda hissettiğimiz güveni ile yüce ulusumuzun, bu faaliyetler- de özveriyle çalışanları, minnet ve şükran duygularıyla hatırlayaca- ğına inanıyoruz” dedi. ? MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, yaşanõlan hazin ve drama- tik olaylar nedeniyle Cumhuriyet ta- rihinin en sancõlõ ve sarsõntõlõ yõlõnõ geride bõraktõğõnõ belirterek, adale- tin geride ve gölgede kalan geçmiş hesaplar uğruna tarumar edildiği, hu- kukun siyasallaşma emarelerini faz- lasõyla gösterdiği çok tehlikeli sü- recin mirasõnõ 2010 yõlõna devretti- ğini söyledi. Bahçeli, AKP zihniyetinin ülkenin birliğine zarar veren en büyük unsur olduğunu vurguladõ. ? DP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, 2009 yõlõnõn pek çok şe- yin yitirildiği bir kayõplar yõlõ oldu- ğunu vurguladõ. Takipsizlik kararõ kaldõrõldõ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Sincan 1. Ağõr Ceza Mahke- mesi, Anayasa Mahke- mesi Başkanvekili Os- man Paksüt’ün dinle- nildiği iddialarõna yö- nelik Ankara Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ tarafõn- dan emniyet görevlileri hakkõnda verilen takip- sizlik kararõnõ kaldõrdõ. Karar uyarõnca, Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ, şikâyetçi olunanlar hakkõnda yeniden so- ruşturma yapacak. Ankara Tenis Kulü- bü’ne eşi Ferda Paksüt ile giden Osman Paksüt, evinden itibaren kendi- sini Doblo marka bir aracõn takip ettiğinden şüphelenmişti. Emniyet Genel Müdürlüğü Ka- çakçõlõk Dairesi Baş- kanlõğõ’na ait olduğu belirlenen araçta dinle- me cihazlarõnõn bulun- duğunu öne süren Pak- süt ve eşi, aracõn kapõ- sõnõ açtõrmak istemiş, ancak polisler buna izin vermemiş ve hemen olay yerinden ayrõlmõş- tõ. Emniyet ve hükümet yetkilileri, Paksüt aile- sinin izlenmesi ve din- lenmesinin kesinlikle söz konusu olmadõğõnõ savunmuşlardõ. Paksüt ailesi, yasadõ- şõ olarak izlendikleri ve dinlendikleri savõyla suç duyurusunda bulun- muştu. Soruşturmayõ ta- mamlayan Ankara Cumhuriyet Savcõlõğõ da Ferda Paksüt ile eski AKP milletvekili Tur- han Çömez’in Ergene- kon soruşturmasõnõn şüphelisi olarak mah- keme kararõyla dinlen- diklerini belirtti. Böyle- ce Paksüt’ün mobil bir araçla dinlendiği de ke- sinlik kazanmõş oldu. PAKSÜT’ÜN DİNLENMESİ ‘Medya sorumlu davranmalı’ Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki aramalara ilişkin yayõn yasağõ isteğini reddeden mahkeme, medyanõn kamusal bir görevi yerine getirdiği gerçeğini gözden kaçõrmamasõ gerektiğini vurguladõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Se- ferberlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki aramalarla ilgili önleme ve yayõn yasağõ talebini reddeden Anka- ra 12. Ağõr Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimli- ği’nin kararõna karşõ yapõlan itiraz da reddedildi. İtirazõ görüşen Ankara 12. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nin ret kararõnda, “Medya ‘dördüncü güç’ olarak ‘denetleme’ yetkisini üzerinde toplarken kamusal bir görevi yerine getirdiği gerçeğini de gözden kaçırmamalı ve sorumluluk bilin- ciyle hareket etmelidir” denildi. Alõnan bilgiye göre, düşünceyi açõklama ve yay- ma özgürlüğünün, Türkiye Cumhuriyeti Anaya- sasõ’nõn 26. maddesi ve Avrupa İnsan Haklarõ Söz- leşmesi’nin 10. maddesinde düzenlendiği belir- tilen kararda, anayasanõn 28. maddesinde de “Basın hürdür sansür edilemez” denilerek ba- sõn hürriyetinin güvence altõna alõndõğõ anõmsa- tõldõ. Kararda şöyle denildi: “Yasal düzenlemeler ile düşünceyi açıklama ve basın hürriyetine ilişkin sınırlamalar geti- rilmiştir. Ancak, bu sınırlamalar içerisinde ya- yının önceden durdurulması şeklindeki bir ted- bire yer verilmemiştir. Esas itibarıyla burada görev kamusal bir alanı kullanan medya yö- neticilerine ve mensuplarına düşmektedir. Zira düşünceyi ifade özgürlüğü ve basın öz- gürlüğü, beraberinde sorumluluk boyutunu da getirir. Bunu belli çerçeveler dahilinde med- yanın kendi kendini kontrol etme mekaniz- malarıyla sağlaması basın ilke ve ahlakı ge- reğidir. Ancak, buradan medyanın zorunlu bir- takım yasal uygulamalardan muaf tutulması anlamı da çıkarılmamalıdır. Medya ‘dördün- cü güç’ olarak ‘denetleme’ yetkisini üzerinde toplarken kamusal bir görevi yerine getirdiği gerçeğini de gözden kaçırmamalı ve sorum- luluk bilinciyle hareket etmelidir.” Kararda, soruşturma aşamasõndaki işlemlerin gizli olduğu ve bu ilkeye aykõrõ davranõlmasõnõn suç teşkil ettiği, devlet sõrrõ niteliğindeki bilgile- rin açõklanmasõnõn ayrõca ve daha ağõr cezai mü- eyyideye bağlandõğõ hususlarõ açõk olmakla bir- likte; Basõn Yasasõ’nda yer alan sõnõrlamalar içerisinde yayõnõn önceden durdurulmasõ şeklin- deki bir tedbire yer verilmemiş olmasõ karşõsõn- da itiraza konu karar yasaya uygun görüldüğün- den itirazõn reddine karar verildiği ifade edildi. Haber Merkezi - The Economist’te, “Türkiye ve Generalleri, Lanetli Planlar” başlõğõyla Türk ordusuna yö- nelik sert eleştirilerin yer aldõğõ ağõr bir yazõ yayõmlandõ. Yazõda, son soruş- turmalara atõfta bulunularak, Genel- kurmay Başkanõ Orgeneral İlker Baş- buğ’un “sessiz bir şekilde soruş- turmada hükümetle işbirliği yaptı- ğı görülüyor” yorumu yapõldõ. Yazõ- da özetle şöyle denildi: “Türkiye’nin generalleri için 2009 berbat/rezil bir yıl oldu. Sızdırılan belgeler, dinleme kayıtları ve bazen de kazalar birçok dalavere ve hın- zırlıkların ortaya çıkmasına sebep oldu ve en hard-core laiklerin bile orduya olan inancını sarstı. Başba- kan Erdoğan şimdi ‘tarihi bir deği- şim’den bahsediyor. Türkiye’de si- villerin generallerden emir aldığı günler belki de tarihte kaldı... Son ortaya çıkan skandalın ardından ilk başta direnişle karşılaşsalar da sav- cılar özel güçlerin bir zamanlar zaptedilemez Ankara karargâhında günlerdir AKP’yi iktidardan dü- şürme ve ülkeyi istikrarsızlaştır- maya yönelik planların izini arıyor. Ve bazı eski alçakça planları da bul- muş olabilirler... Son operasyonla belki de ilk defa sivil yetkililer orduya karşı harekete geçiyor. Buna yönelik yetki Haziran 2009’da çıkarılan hayati bir ka- nunla verildi. Bu yasaya göre artık ‘üniformalõ adamlar’ sivil mahke- mede yargılanabilecek. Ordunun eski generaller dahil birçok subayı Ergenekon kapsamında darbe plan- lamaktan hapishanede çürüyor. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, düzenlenen baskınların yasalara uygun olduğunu belirtti. Genelde yaptığı ‘ordunun adõnõ lekelemek is- teyen bilinmeyen düşmanlar’ ho- murdanmalarına rağmen şimdi ge- neral Başbuğ’un sessiz bir şekilde soruşturmada hükümetle işbirliği yaptığı görülüyor.” Generaller için kötü bir yıl oldu THE ECONOMIST: Örgütün koşulları insanlık dışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ, önceki gün Şõrnak’ta teslim olan yedi teröristin ifadelerini açõkladõ. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn inter- net sitesinde yer alan açõklamada, ör- gütten iki çocukla birlikte kaçan yedi teröristin önceki gün Özel Kuvvetler Komutanlõğõ tarafõndan ilgili ma- kamlara teslim edildiği anõmsatõldõ. Açõklamada, teröristlerin, “Bölücü terör örgütü içerisindeki adaletsiz uygulamalardan, kendilerine yapı- lan insanlık dışı muamelelerden ve bazı örgüt üyelerinin adil bir yar- gılama yapılmadan infaz edilmele- rinden dolayı büyük hayal kırıklı- ğına uğradıkları ve kendilerini tut- sak gibi hissettiklerini” belirttikleri ifade edildi. Teröristlerin yaşam ko- şullarõnõn da son derece kötü olduğu- nu söyledikleri bildirilen açõklamada, teröristlerin ayrõca “Örgütün liderleri hariç kendilerinin hiçbir şekilde aileleriyle görüştürülmediğini, bu se- beple ailelerini ve özellikle de an- nelerini çok özlediklerini, TCK’nin etkin pişmanlığı düzenleyen 221’in- ci maddesinin pek fazla bilinmedi- ğini, bu maddenin bilinmesi halin- de daha fazla teröristin gelip teslim olacağını” vurguladõklarõ belirtildi. TESLİM OLAN PKK’LİLER:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle