18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIGER KEŞIFLER 1 altüst etti ıyu- ulan ilin- ti ve uşak laiş- kay- obus boy- tav- ıkla- ı da- ıçve lcto- İRö- bes- >rüşü tala- rrika ı dü- ;du- par- ı du- f\yc- ylık- ıda- :kıl- uru- •rek- dav- çları ı pri- îuna ilgl- ^ysa, sibir dişi- tkeş- tnek inıtı kdış- Uaıv lukça le eş- işile- m bir nndc ıcdi- ordu. yaçı- cüze- Ardi iki ayağının üze- rinde dallarda ve yer- de yiirüyebiliyordu. Bu da iki ayaklı yürü- menin evriminde önemli bir aşamaydı. rındc dik yurüyemeyen bir canlının ormanlık alanlarda yiyecek taşıması hiç de kolay değildir. Toplumsal davranı^la ılgili bu tür ayrıntılardan yola «,-ıkarak bir gorüşe varılması, hıv kuşkusuz, spekülatif bır yaklaşım. Nıtekim, çok sayıda bılım insanı arnştırmayı kalcme alanların vardıkları kimi basjka onemlı sonuçların yonıden değerlendiril- mesi gerektığıne hcnıen dıkkaı yektiler. Sorunlardan bırı Ardı'nin ıskelctının kımı paıyalarmın ne- redcyse un ufak olmuş durumda bulunmuj olmasından kaynak- lanıyor, Bu yıizden pıırçalann (,vık daha kapsamlı bir dijital ye- nıden yapılandırmadan geçirilmesı gerekiyor. Gelgelelım, Scıonce dergısı her zaman ozcl sayı yayınitamı- yor ve bu sayıdakı yazılarda betimlenen fosillerın olaganüstü sa- yıda ve çeşıtlılikte olması bılim ınsanlannın somut kanıtlar uzc- rine tartıştıkları anlamına gelıyor. Whıte,"Orta Avaş'takı ç,\- hşmalarımıza bajladıgımızda insan fosil kayıtları yaklaşık 3,7 mıl- yon yıl önccsine dek uzanıyordu. Şimdi ise elimizde insan sıiyvınun ortaya çıkışına yaklaşık 700.000 yıl daha yakın bir dönemc an yıgmla bitgi var. Bu yalnızca bır iskeletten ibarct degil. Onun K\- yesınde tümden karanlık bir donemle ılgili yüksek çözünürlük- tc bir görüntüye ulaşıldı," diyor. Daha ı^k pan,-anın bulunması amacıyla çabalar sürdurülüyor, ama yapbozun en azından ana hat- ları giderek aydınlığa kavuşuyor. Derleyen: Rita Urgan / Kaynak: Science, Time, PULSARLARIN GİZİ AYDINLANIY0R B ir pulsar, gecenin karanlığında yanıp sönen deniz fenerleri gibi, uzaydaki dönüşleri sırasında fasıla- larla parlayıp sönerler ve gökyüzünde elektro- manyetik radyasyon yayarlar. llk pulsarın 40 yıl önce keş- finden bu yana, astronomlar bu gizemli nesnelerden yüz- lercesini.yaydıklarıradyodalgalanndanyararlanaraktes- pit edebildiler. Şimdi astronomlar yeni bir keşif kanalı- na kavuşmuş durumdalar. Radyo gözlemlerinin tespit edemediği pulsarlar için artık daha enerjik gama ışını spektrumundan yararlanıyorlar. Bu gelişme, bilim in- sanlarının pulsarların nasıl çalıştiğmı daha iyi anlama- larına yol açtığı gibi, kütleçekimsel dalgaların tespit ça- lışmaları için yeni pulsarların bulunmasına da zemin ha- zırladı. Bütün bu bulgular Fermi Gama-ışını Uzay Teleskopu'ndan elde ediliyor. Teleskop, 2008 yılında NA- SAtarafından uzaya fırlatıldığından bu yana, "gama ışı- nı evreni" denilen spesifik bölgenin haritasını çıkartmaya çalışıyor. Fermi teleskopundan elde edilen sonuçlar sadece bir başlangıç olabilir. Pulsarların nasıl çalıştıgı konusunda yeni yeni bilgi sahibi olan bilim insanları, Fermi'nin tes- Fermi Gama- ışını Uzay Teleskopu ile alınan CTA 1 Pulsar'ının görüntüsü pit ettiği gama ışını kaynaklarının pulsar olup olmadığı- nı kontrol ediyor. Bunun için yerdeki radyo teleskopla- rını Fermi'nin işaret ettiği aday nesnelerin üzerine odak- lamaları yetti. Önceden belirlenmiş bir noktaya odak- lanmak, yer radyo teleskopları ile gökyüzünü körleme- sine taramaktan her zaman daha verimli sonuçlar veri- yor. *Pulsar (atarca) "kalp gibi atan" anlamına gelir. Ingilizcede "kalbin atması" anlamına gelen "pulsate" ke- limesinden türetilmiştir. Pulsarlar, içinde bulundukları neb- ulaların çekirdeği ve kalbi niteliğinde oldukları kadar, kalp atışları gibi muntazam fasıllarla (ritimlerle) uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarıdır. BİTKİLERDEK! ADRENALİN SALGISI-.ABA B itkilerde, hayvanlardaki gibi "savaş veya kaç" davranış modeli bulunmamakla birlikie, adrenalin saldırısına eşdeğer bir kimyasal madde bulunur. Absisik Asit (ABA) denilen bu kimyasalın yüksek yo- ğunlukta bulunması, tohumları uyku modunda tutar. Bu şekilde su kaybını engeller; koşulların uygun olmadığı dö- nemlerde kök ve diğer bitkisel büyüme faaliyetlerinin önü- nü keser. Kilit rol oynayan bu bitki hormonu için resep- törler, bugüne dek bilim ınsanlannın gözünden kaçıyordu. Fakat mayıs ayında iki bağımsız ekip, farklı yollardan ay- nı protein ailesini tespit edebildiler. Sonbaharın sonla- rına doğru başka gruplar da ABA ile PYFi/PYL/RCAR pro- teinleri arasında bir bağlantı olduğunu keşfetti. Bu bul- gular bitki biyolojisine devrim olarak nitelendiriliyor. MANYETİK MONOPOLLERİN PEŞİNDE F izikçiler uzun süredir manyetik monopol denilen par- çacıkların peşindeydi. Bugüne dek bu "yaratık" bu- lunmamış olsa da 2009 yılında fizikçilerden oluşan iki ekip, manyetik kristallerin içinde monopol gibi davranan Monopoller dört köşeli piramitlerdir. Bir (mavi top) veya üç (kırmızı top) manyetik iyonlariç kısımlan işaret eder. parçacık-benzerleri" veya dalgacıklar yarattılar. Fizikçilerin bildiği gibi her mıknatısın kuzey ve güney kutbu vardır. Ancak kuramcılara göre temel parçacıklar bunlardan birini veya bir diğerini içe- rir. 1931 yılında Paul Dirac adındaki bir Ingiliz ku- ramcı, bu monopollerin varlığının elektrik şarjı- nın ölçümünün açıklamasında önemli bir rol oynadığını ileri sürdü. Monopoller ayrıca "Büyük Birleşik Kuram" tarafından da öngörülebilir. Eylül ayında rapor edilen monopoller, "hol- miumtitanat" ve "disprosiumtitanat" gibi "dö- nen buz" adı verilen malzemelerin içinde bulu- nuyor. Malzemelerin içindeki holmium veya dis- prosium iyonları dört köşeli piramitlerin köşele- rinde oturur. Düşük sıcaklıklarda her bir pira- mitteki iki iyon, kuzey kutuplarını iç kısımlanna -merkeze- doğru işaret ederken, diğer iki tanesi, kuzey kutuplarını dışarı doğru gösterir. lyonlardan birinin çev- rilmesi durumunda, üç iyonu içe bakan dengesiz bir piramit ve tek bir iyonu içe bakan başka bir piramit ortaya çıkar. UZUNÖMREYOLAÇAN HORMONUN KEŞFİ e\nnnY'lında bilim insanları "rapamisin" adı verilen bir ZUUubileşimin farelerde yaşam süresini uzattığını keş- fettiler. Bu da ilk kez memelilerde bir ilacın ömrü uzattı- ğına ilişkin somut bir sonucun elde edildiği anlamına ge- liyor. Doktorlar rapamisini böbrek kanseriyle mücadele- de veya nakil sonrası ortaya çıkan reddedilme sorununu ortadan kaldırmakta kullanır. Amerikan Yaşlanma Enstitüsü bu ilacı kemirgenlerin yaşam sürelerini arttıran molekül listesine ilave edince, üç Amerikan laboratuvarı 600 günlük sıçanları (60 yaşındaki insanlarla aynı yaşta) ra- pamisin içeren gıdalarla besledi. Bu beslenme tarzı sı- çanların ömrünü %9-14 oranında uzattı. Aynı sonuçlar solucan ve sineklerde de alındı. Ancak ilacın ilk kez ol- gunluk yaşındaki memeliler- de denenmesi, bu yılın en önemli biyolojik çalış- ması olarak değer- lendiriliyor. Derleyen: *w*> Reyhan Oksay Kaynak: Science, "The Breakthroughs of2009" Rapamisin içeren yiyeceklerle beslenen farelerin ömürlerinin % 14 civarında uzadığı görüldü. DEVAMIHAFTAYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle