23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Cumhuriyet YASAM Çöp yönetimini bilmi Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Talha Gönüllü Türkiye'de gerekli yasaların olduğunu ancak, sorunun uygulamadan kaynaklandığını belirterek "En büyük eksiklik, otoritenin eksikliği" diyor. G ünümüz dünyasında çevre konusundaki ekonomik hârcamalar 600 milyar doları aş- mış durumda ve her yıl bu toplam değer yüzde 4 oranında artıyor. Çevre masrafları topla- mının yaklaşık yüzde 40'ını "çöp yönetimi" mas- rafları oluşturuyor. Bu da çevre ile ilgili tüm konuları bir ekonomik geçinme kaynağı durumuna da ge- tiriyor. özellikle gelişmiş ülkelerde "çöp yönetimi" hem ekonomiye katkısı hem de istihdam sağlaması açısından önem kazanırken gelişmekte olan ülkeler çöplerinin değerini ne yazık ki tam olarak bilemi- yorlar. Çöp yönetimi konusunu Yıldız Teknik Üni- versitesi Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Prof.Dr.M.Talha Gönüllü ile masaya yatırdık. • Çöp yönetimini tanımlar mısınız? Katı atığın, yani çöpün insana ve çevreye za- rar vermesini önlemek için toplanması, taşınma- sı ve bertarafına (yeniden kullanım, geri kazanım, geri dönüşüm, yakma, depolama ve kompost yap- ma, yakma vb.) "Çöp Yönetimi" denilir. "Çöp Yö- netim Sistemleri"nin ön- celikle teknik ve ekono- mik bakımdan yapılabilir olması gerekir. Buna kar- şın halkın katılımı iste- nen düzeyde sağlanma- mışsa yani "Sosyal Yapı- labilirlik" boyutu da sağ- lanmamışsa bu yönetim sistemi iyi sonuç verme- yecektir. Atıklann geri ka- zanılması da (recycle) toplumun sosyal ve eko- nomik durumları ile ilişkilidir. Atık bertarafında ise, yani depolanması, yakılması, kompost yapılması vb. işlemlere tabi tutulmasında toplumun sosyal durumlarından ziyade mevcut teknolojik ve eko- nomik imkânlar rol almaktadır. • Türkiye ambalaj atıklannın geri kazanı- mında diğer ülkelere kıyaste hangi noktada? Bu konuda neler yapılıyor? Eksiklikler ne? Gelişmiş ülkelere göre çok gerideyiz tabiî ki. An- cak şunu da vurgulamalıyız ki, gelişmiş ülkelerde kişi başına çöp oluşum miktarları ve geri kazanı- labilir madde oranları da hayli yüksek. örneğin A.B.D.'de kişi başı çöp üretimi 3 kg iken bizde bu büyük şehirlerde 1 kg'a dayanmaktadır. Gelişmiş ülke çöpleri içindeki geri kazanılabilir madde ora- nı %50 veya üstünde iken bizde bu değer büyük şehirlerde %25'ler mertebesine gelebilmektedir. Dünyada çevre konusundaki ekono- mik hârcamalar 600 milyar dolan aşar- ken her yıl yüzde 4 oranında artıyor. Çevre masrafları toplamının yaklaşık yüzde 40'ını "çöp yönetimi" masrafları oluşturuyor. Bu da çevre ile ilgili tüm konuları bir ekonomik geçinme kay- nağı haline getirmekte. tvsel çöpün bertaraf teknplojileri maliyetleri ($/ton çöp) Düşük Gellrll Orta Oeliril Toplum Toplum V ç ö p e yapılan iş (500 $/kişi-yıl) (3000 $/kişi-yıl) Vahşi doçglama 0.5-2 1-3 Düzenli d^gc^amg, m < t - ^ 5-25 15-20 Kompogt yapma 5-25 1 Ş-4Q Gelişmiş ülkelerde, toplumlar geri dönüşüm sistemi ile tamamen iç içedir. Halk ile beraber bu sorumluluk yerine getirilmediği takdirde istenilen oranlara ulaşılması söz konusu değildir. Türkiye'de geri dönüşüm çalışmalarının yoğun- laştınlması şart. Bu, sadece bizlerin ve gelecek ne- sillerin korunması için değil, aynı zamanda keş- fedemediğimiz bir ekonomik canlılık için de ge- rekli.Türkiye'de büyük marketler ve sanayi tesis- lerinden toplanan atıklar doğrudan geri dönüştü- rülürken evsel atıklar sokak toplayıcıları tarafından alınarak aynştınlıyor. Ancak "sokaklarda çöpleri ka- rıştırarak işe yarar malzemelerin kazanılması" di- ye tanımladığımız bu uygulama son derece sağ- lıksız. Tabii bu durumun sosyolojik bir olgu oldu- ğu gerçeğini de göz ardı etmemiz mümkün değil. Bu yüzden bu kişileri sağlıklı koşullarda istihdam edecek şekilde toplama, taşıma ve bertaraf sis- temlerini kurmak zorundayız. Bu arada şunu da vurgulamak zornundayım ki gelişmiş ülkelerde, toplumlar geri dönüşüm sistemi ile tamamen iç içedir. Halk ile beraber bu sorumluluk yerine ge- tirilmediği takdirde istenilen oranlara ulaşılması söz konusu değildir. Aslında Türkiye'de ka- tı atıklann toplanması ile ilgili yönetmelikler içinde geri dönüşüm hep özen- dirilmiştir. 24 Haziran 2007 tarih ve 26562 Sa- yılı Resmi Gazete'de ya- yımlanarak yürürlüğe gi- ren Ambalaj Atıklannın Kontrolü Yönetmeliği ko- nuya yönelik oldukça de- taylı yaptırımları getir- ı ^^^~ mmmıımmmmmmmmmmmmmm miştir. B u yüzden asıl so- runun uygulamadan kaynaklandığını özellikle vur- gulamamız gerekiyor. yönetmeliğin sağladığı en önemli kazanım ise lisanslı toplama-taşıma ve ber- taraf firmalarının doğmasıdır. Bu fırmalar, günü- müze göre ülkemiz için iyi bir fırsat olacaktır. Ül- kemizdeki uygulama için en büyük eksiklik, oto- ritenin ekslkliğidir. Ancak, otoritenin konuyla ilgi- li sadece isteyen, bekleyen ve denetleyen özellikte olmaması gerekiyor. Sistemi her yönüyle yürüye- cek ve sağlıklı sonuçlar doğuracak biçimde ta- sarlaması ve yönlendirmesi de gerekmektedir. • Geri kazanımın basan ile uygulanması için ne yapılmalı? Isin sorumlusu kim olmalı? Ta- raflar nasıl bilinçlendirilmeli? Ambalaj Atıklannın Kontrolü Yönetmeliği, be- lediyelere evlerden çöpleri ayrılmış olarak alma yü- kümlülüğünü getirmiştir. Ancak, bu durumun ger- çekleşebilir olması için yatırımların ya- pılması da şarttır. Ayrıca da kurulacak toplama sisteminin işletme maliyeti her yerde karşılanama- yabilir. önce de be- lirttiğim üzere, top- lama-taşımanın iş- letme maliyetini an- cak çok yoğun yer- leşilmiş, gelir düze- yi yüksek yerleşim- lerde doğrudan kar- şılamak mümkün olabilir. • Cezai yaptı- rım ne olmalı? Di- ğer ülkelerde du- Yüksek Gelirii Toplum (25.000 $/kişi-yıl) 30-100 30-80' 7Ö-1Ö0 rum ne? Cezai yaptırımsız yönetim, yönetebilme olur mu? Gelişmiş ülkelerde cezai yaptırım olduğu gi- bi, toplumun birbirini uyarma ve gerektiğinde ku- ralları uymayanları yetkililere bildirme halleri bili- nen şeylerdir. • ÇEVKO'nun rolü ne? Bu rolü doğru yeri- ne getiriyor mu? 1991 yılında yayımlanan katı atık yönetmeli- ğinde ambalajlı işletmelere kota ve depozito gibi zorunluluklar getirilince, sanayi kuruluşları tara- fından kurulmuş bir vakıftır. Sanayi kuruluşlarını temsil etmektedir. Ambalaj malzemelerini üreten, kullanan sanayi kuruluşları, bunları dönüştürecek, bertaraf edecek yatınmlara da ön ayak olması ge- rekir. Hatta toplama alanlarında alt yapı oluştu- rulmasında kısmen katılımları olabilir. Ülkemizde atıkları dönüştürecek tesislerin türleri ve sayıları yaygınlaştırılmalıdır. Bölgelere, bölgelerin kap- asitelerine ve bölgelerin üretecegi atık türlerine uy- gun dönüşüm tesisleri kurulmalıdır. Kars'tan kal- kıp, Kayseri veya Adana'ya dönüşüm tesisine ta- şınacak ambalaj atıkları kaynakların korunması prensibine pek uymamış olacaktır. Yönetmelikte belirtilen Ambalaj Komisyonu içinde ÇEVKO dı- şında belediyelerin, lisanslı sektör temsilcilerinin bulunduğu görülmektedir. Buna karşılık tüketici- leri ve salt çevrecileri temsil eden vakıf, demek gi- bi kuruluşların da komisyon da yer alması, Ba- kanlığın yönetiminde yapılan çalışmalar ile stratejiler geliştirilmesi ve topluma yön verilmesi çok iyi ola- caktır düşüncesindeyim. Ambalaj Komisyonu, yönetmelikte belirtildiği gibi gerektiğinde değil bir meclis gibi "belirli zaman aralıklarla" toplanmalı- dır. Bu toplantılara, ülkemizin şu koşullarda ihtiyacı olduğu da bir gerçektir. • Yağ atıklarında ne durumdayız ne yapıl- malı? İyi durumda değiliz. Yağın çok olduğu, yemek üretim yerlerinden toplanması oldukça fizibil iken, evlerden toplanması oldukça güç. Evlerden top- lanması içinde bidon dağıtıp toplama düşüncele- ri var ise de yöntemin toplumla uyuşması için fark- lı bir şeyler yapmak lazım. Türkiye'de Avrupa'da en çok yağ tüketilen 3. Ülke, 2 milyon tona yakın yağ tüketiliyor. Bu konuda yağ üreticileri ve yağ toplayan dönüştürücü sektörün bir araya gelip, ye- ni arayışlar bulması lazım. 4-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle