19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABITATII 21 • yüzyılın çok merkezli ve çevreye duyarlı kentlerinde sosyal etkinliklere daha çok olanak sağlanacak HAFTAYÂ BAKIŞ Yaruıın kentleri daha insancıl OKTM EKİNCİ MEHMET DEMİRK\\\ MELTEM FIRATLI ÖZLEM \ ÜZAK ÖZGIRULISOV DE\RİMSE\İM\\ HABITAT II Kent Zırvesı kapsa- mında The Marmara Otelı'nde 21 yuzy ılın kentlennden su sorununa. kent ıçı ulasımından enerjı ka> nak- lanna kadar çeşıtlı konularda du- zenlenen dıyalog toplantıları suru- yor Toplantılarda. konunun uz- manlan tarafından hazırlana rapor- lar sunulurken konuyla ılgılı slayt gostenlen gerçeklestınlıyor Bu toplantılardan ılkınde 21 y uzy ılda kenllenn nasil olacağı ele alın'dı Toplantıya sunulan \e ko- nunun uzmanı Richard Rogers ta- rafından hazırlanan raporda, ınsan- lığın geleceğının kent hay atının ka- lıtesıne bağlı olduğu dıle getınldı Rogers. raporunda, geleceğın kent- lerının çok y onlu olacağını behrte- rek bunları 7 ana başlık altında top- ladı Raporda. çok merkezli kentler y uz y uze temas kurnunın kolay ol- duğu. kırsal bolgelerın korunduğu. mesafeler kısaidığı ıçın arabalara olan bagımlılığın azaldığı veyuru- me. bısiklete bınmenın yanı sira toplu tasımanın en ıyı ulasım bıçı- mı olduğu kentleı olarak tanımlan- dı lnsanlann kent dıijina ka\mala- nnı onlemek ıçın akthiteleriniçiçe girdiği kentlerin onerıldiğı bolum- de de soyle deıııldı 'Mesafeler kısalacak' "O/el ya da yan o/el alışu-riş >e iş merke/lerinin kurulması nede- niy le insanlar kent dışına çıkmakta \e sos>al ilişkilerde boşluklar mey- dana gelmektedir. Akthitelerin iç içe girdiği kentler, insanlann yaşa- dıkları. çalıştıkları \e boş zamanla- nnı değerlendirdikleri yerler ara- sındaki nıesafeleri kısaltarak insan- lann parklarda. me\ danlarda. hal- ka açık binalarda bir araya gelme- leriniteş\ikeder." Raporda geleceğın çesreci kent- lerinde doğaya saygılı bır yapılas- ma ıçınde bulunulacağı. bu kent- lerde enerjmın ve ozelhkle karbon temellı enerıının mumkun olduğu kadar az kuilanılacağı behnıldı Doğalenenınınetkılı kullanımınm tcj\ ık edılmcM durumunda kentle- rin formlannda \e bınalarda değı- şıklıklerolacağıkaydedıldı Gune- sin tek enerj ı kay nağı olacağı belır- tılen raporda. soy le de\am edıldı "Gûnumüzde gelişmiş ülkeler, enerji artıklanvla atmosferi tahrip etmektedir. Sadece yenilencbilir enerji kullanımı \e bu kullanımın yaygınlaştinlması, bize kaliteli bir yaşam sağlar. Cüneş çağı endüstri çagının yerini alacak. \e guneş tek- nolojisi üe guneş kentleri \e binala- n oluşacak." Raporun "Adil Kent" baslıklı bo- lumunde ise soyle denıldı "Ozerk >e birey sel girişimin des- teklendiği kentlerde fırsat, ka> nak \e gelir eşitliği sağlanır. \eme, ba- nnma, sağlık, eğitim, adalet her bi- rey in doğal haklandır. Kentlerde yaşayanlann bu adaletten u/un sü- re faydalanmaları. külturel boşlu- ğun doldurulmasıyla sağlanır. Bu boşluk. günümtude yabancılaşma. öfke \e umutsu/lukla doludur. Ge- lişmiş endüstri çağu yerini giderek robotlaşmaya bırakmaktadır. Bu nedenle gelecekte insanlann ama- nının beştedördü boş geçecektir. Bu \ ü/den \ ar olan istihdam sektorle- rine. toplumsal \ e sosy al çalışmala- n eklemeliyiz. Bilgiyi \e mikro ile- tişimi kullanarak boş /amanlarımı- za \e yaratıeı bire>sel kültiıre yeni bir anlam verebiliriz." ~\çık Fikirii Kent" başlığı altın- da sureklı değisen tıkırlere \e ye- nmklere karsılık \enlebıleceğı su- reee gelı^menın sağlanabıleceüı ka\dedılen raporda "GuzelKenf" ba^lıklı bolumde iNe doğanın da \ardımı\la surdurulebılır kaikın- manın \enı bır estetık \e ^ekıl an- la\ ı>ının doğmasina >ol açacağı be- lırtıldı Kola\ ilişki kurulabilen kentler- de ı>e kentlerin temel amacının in- sanlann \uz\uze bulu^masını sağ- lamak olduğu. buııun da tızıksel ve elektronık ıletisim savesınde sağla- nabıleceüı belırtıldı HABITAT YORUMl Gali'nin midesi bulandıEKİNCl Bu gıbı durumlarda ızzet, ıkram \e ağırla- maya o denlı duskunuz kı. sonunda Butros 'Gali'nın daha ılk gunden mıdesını bozduk Koskoca BM Genel Sekreten'nı bıle ele gu- ne karşı zor durumda bırakıp yataklık ettık O zıy afet senın. bu zıyafet benım derken bu yuklenmeye mıdesı dayanamayan Galı. ge- çen salı akşamı "HABITATÇe>reOdülleri*' torenını de atlattıktan sonra otele kapanmak zorunda kaldı Ardından yıne o aksam ve er- tesi sabahkı tum programının da "rahatsızlı- ,ğı nedeniyle" ıptal edıldığı açıklandı Gah'nın "mideisyanryuzundenkatılama- dığı "\emekli ağırlamalar" arasinda belkı de en gorkemlisı. Tepe Grubu'nun "Beykoz Ko- naklan" adlı luks v ıllaları ınşa edıp pazarla- dıgı "Saip Molla Ormanı"'nda duzenlenen 300'e yakın devlet adamının da çağrılı oldu- 'ğu "gece" solenıydı Aksamın ılerleyen saatlerınde denızden Anadoluhısan'na geçırılıp oradan da otobus- lerle Bey koz Konaklan'nın ortasındakı "tari- 4ıî a\ köşkü bahçesine" ulaştınlan konuklar. •hava lyıceicarardığı ıçın çevredeki yoğun "i- mar faaliyetini" pek fark etmeden "orman içindeki" zıyafetın buyusune kapıldılar Hele Emel Sayın da bu doğal cennetın or- lasında bulbul gıbı sakımaya başlayınca. za- >allı Butros Galı'nın bu essız "habitatı" ya- şayamamısolmasına dahep bırlıkte çok uzul- düler Eskı \ OK Başkanı Prof Dr thsan Doğra- macı'nın davetıyle gerçeklesen \e katılanlar arasinda H\BITAT II Genel Sekreteri Dr Walh VDow'la bırlıkte yabancı ve yerlı po- lıtıkacıların. ışadamlarının.kımı "mimarpro- fesörierimizin" ve beledıye başkanlarımızın da bulunduğu bu muhteşem zıyafetın "ama- cı" ve HABITM 11 konferansıy la olan ılışkı- sı acaba neydı' Bu sorunun yanıtı. Prof Doğramacfnın adını taşıyan gostenşlı davetıyelerde pek bel- lı değıldı. ama Tepe Grubu'ndan gazetelere fakslanan v e basının sadece ~izlemesi" (katıl- ması değıl) istenen bılgı notunun altındakı "imza". aslında yeterınce ıpucu verıyor- du "HABITVT II etkinlikleri çerçevesinde Beykoz Konaklan, Butros Oali'yi Ag\rlama- ya Hazır..." başhğını tasiyan bılgı notu. aynı anda "yemeği de düzenlediği" anlaşılan "pa- zarlama ve satış koordinatörünün" ımzasını taşıyordu Nıtekım aynı faks mesaıında. Saıp Njolla Tesislen'nın hazıran ayından ıtıbaren "İstanbul'un keyifli mekânlanndan biri ola- rak hizmet \ereceği*> de ayrıca kamuoyuna müjdelenmıstı O gece yemeğe katılanlar. bu buyuk mas- raflı -HAB1TAÎ etkinliğinin"" (') arkasından acaba ^ımdı pazarlama \ e satış koordınator- lugunu aramaya baslamışlarmıdır'1 Saip Moüa gerçeği Bunu elbette bılemıyoruz. ama bıldığımız bır başka geTçek \ ar Kımı "merakb*" katılımcılar. Beykoz Ko- naklan'nın msa edıldığı Saıp Molla Orma- nı'nın Istanbul'un nâzım planındakı konumu- nu \e kentın "habitat degerieri" ıçındekı ye- nnı de belkı oğrenmek ıstıyorlardır '- Gerçı en doğrusu bunu bırlıkte yemek ye- ^ıklerı "belediye başkanlanndan \eşehirciBk ihocalanndan" sormalandır ama bız yıne de jburadan meraklarını gıdermıs olalım ı Bugun uzenndekı yuzlerce luks \ ılla ın^a- atıyla \e bunlara ulaşan orman ıçı yol duzen- lemelenyle eskı doğal dokusunu tumuyle yı- 'tırmış olan Saıp Molla ormanları. 1970'lerden •bu yana istanbul "un tum nâzım planlannda "konınması gereken yeşil kuşak" ıçensınde '.kalıyor ', Çunkukentın "sürdürülebilirbirinsanyer- •teşimi" olarak yasayabılmesı ıçın, y ıne korun- ;ması gereken "habitatdegerleri" arasinda bu- •lunuyor ' Pekı. Bey koz ormanlarındakı butun bu v ıl- ilalar. nâzım plana aykırı olarak nasıl yapıldı 1 Son SlT kararlan karşisinda durumu nedır1 İŞımdı de hangı "hukuka" dayanarak H ABI- 'TAT II etkinlikleri ıçensınde "pazarlamaye- ,meklerine" dekor oluşturuyor' j Bızımkıler \ ıne hep susacağına gore kım bı- • lır. belkı bunun y anıtını da o gece otel odasın- •da mıde krampları geçıren Butros Galı verır .Nasıl mı' Kaçırdığı şolenın aslında kendısı iıçın bır kayıpolmadığını, HABITAT ll'nınde iaslında bundan boyle ormanlara Mİla ya da igecekondu yapmak ıçın değıl. tam tersıne •."doğaya saygılı bir kentleşmenin"sağlanması .ıçınlstanburdatoplandıgını bır kez daha açık- ;layarak Bu arada elbette kı kendısıne "artık ıdurveyeme" dıyen mıdesıne de şukrederek Tartışmayerine eğlence H \BITAT-I1 çerçe\esindeki Si> U Toplum Kuruluşları (STK) Forumu için İstanbul'a gelen katılımcılann "Tanışma Geeesi*. önceki akşam Konferans Nadisi'nde bulunan Pasteur Hastanesi'nin bahçesinde gerçekle^tirildi. Tiirk STK'lerin yanısıra birçok ulkenin STK temsilcilerinin de katıldığı geeede renkli anlar yaşandı. Cundu/leri forumlarda tartışan temsilciler. tanışma gecesinde birtikte dans ederek doyasıya eğlendiler. Kokteylle başlayan \e hemen henıen her ülkenin mü/iğinin çalındığı gecenin en gözde katılımcılan, STK Forumu Cîenel Sekreteri Jan Birkett Smith \e l luslararası Kolay laştıncı Grup Genel Sekreteri Han \an Putten'di. H \BITVT öncesinde başlayan ve halen suren kedi ve kopek itlafının durdurulnıasını isteyen hay\anseverier \e du/enledikleri \lttrnatil H\BIT\I çalışmaları dolayısıvla surekli «juvcnlik güçlerinin tacizine uğradıklarından şikâyet eden çe\ reciler, dert babası olarak kendilerine Smith ^e Putten'i seçmişlerdi. (rotourat kUBIL^ TUNTUL) 'Göç eden toplum kentleşemez' Mimarlar Odasfnın ulusal raporla ilgili değerlendirmesinde 'göçe ve yağmaya karşı' önlem istendi HABITATII Konfe- ransı nda değı^ık go- ruslerın açıklanma- siyla bnlıkte. llusal Rapor tartısması da \eniden eanlılık kazanı- yor îstanbul Mimarlar Oda- sı'nın Ulusal Rapor'la ılgılı degerlen- dırmesınde. "göçe \e kentsel yağmaya karşı etkin önlemler içermeyen tum onerilerin çoziım konusunda da yeter- siz kalacaklan" açıklanıyor Mımarlar Odasi Merkez 'ı onetım kurulu'nun yayımladığı bıldırgede ise kent Zırve- sı'nın oncelıkle 'küreselleşme'yı sor- gulaması gerektığıne dıkkat çekılerek "Herkese sağlıklı konut \e yaşanabilir, sürdürulebilir. hakça bir y erleşme bek- leniyorsa bu, uluslararası sermayenin kureselliğinde gerçekleşmesi olanaksı/ bir rüyadır" denıyor İstanbul Mimarlar Odasfnın Llu^al Rapor'la ılgılı değerlendırmeMnde on- celıkle de alınması onnorulen "ulusal gerçekler \e sorunlar" ozetle sov le l)Turkıye "tarihsel kentkültürü" ve uygarlıkbırıkımı açısındandunvjnınen zengın değerlerını tasıvan bır ulkedır Bu nedenle oncelıklı hedet. ulkenin bu "e\ rensel kimliğinin sürdürülebileceği" bır kentlcşme ohııalıdır 2) Turkıye metropollerınde ve ozel- lıkle İstanbul'da artık gecekondulasma değıl "kaçak kentleşme" yasanmakta- dır Bu ayrınıı yapmayan tum goruşler sağlıklı çozum uretemeyecektır 3) Turkıye'de ımar yetkisinın yerel vonetımlere v enlmesinde "demokrasi- nin"değıl. -kentsel rantın" gozetıldığı. yaşanan lOyıllıkdonemdekanıtlanmı^- tır Bu yetkıleryıne yerelde olmalı. an- cak bılımsel v e toplum y ararını ongoren katılım sureçlerıvle demokratıkle') tırıl- melıdır 4) Llusal Rapor "planlamaanlayışın- dan" uzaklasaıak. ulkenin temel soru- nu olan plansiz \e yağmac\ gelısmeve katkıda bulunuvor O\sa Turkıve ve dunva her donemden daha tazla "kay- naklannplanlıkullanımına"ıhtı\açdu- yulan bır sureç yasiyor ?) 1950 sonrasi vatırım polıtıkaları bolgeleT arasinda dengesız kalkınmayı getırdı Turkıye. çok partılı demokratık duzen ıçınde de ulusal çıkarlan gozeten bır yatırım ve kalkınma planlamasını yaşama aeçırebıleceüını kabul etmelı- dır 6) Ozellestırme ekonomıye değıl. yağma ve kentsel ram sektorune hizmet edıy or Bu nedenle kamu mallarının pa- zarlanmasmdan derhal v azgeçılmelıdır 7) H ABITATII nın "altınfırsat" ola- bılmesi ıçın tum bu gerçeklerın açıklık- la tartisılması ve "yanlışlardan annıl- ması" gerekıyor Turkıye'nın temel so- rununun "göç. yağma \e çe\re tahriba- tı" olduğunu gormek ve bunlara karsi önlemler gelistırmek. en az e\ sahıplı- ğı kadar onem taşıyor Mtmarlar Odasi Merkez Yonetım Kurulu'nun HABITAT II nedenıvle va- yımladığı bıldırge ıse "kıireselleşme"* konusiına ağırlık verıvor Odanın Tas- kişla'dakı STK forumlarına ta^ıdığı go- ruşleı su saptamava davanıyoı "80'Ii y ıllarda kapitalizmin sermave- nin serbest dolaşımını sağlanıak aına- cıyladayattığı "dev letın kuçultulmesi \e •ozellestırme" politikalanyla biçinıle- nen, teknolojik sıçramanın \e modern medy anın da y ardımıy la karşı konulma/ bir olgu haline gelen kureselleşnıe. onu- neçtkan toplumsal v11arilısel tunı değer- leri yikıp geçiyor." 'Ahernatif küreselleşme' M\ K Bıldırgesı ne gore "surduru- lebilir kalkınma^kav ramı da temelde "planlı kalkınmayı ve planlı kenrlesnıe- \i %adsıyan" bır ıçenğe burunduruldu- ğunde. aslında yıne yağmaya ve sonıu- ruye hizmet edıyor Bu nedenle serma- venın kure>elle^mesiııe "alternatif" bır kureselleşmenın HABITAT-II de euıı- deme netınlmesı uerekıvoı AHMET TAJNER KIŞLALI Bir Örnek Olay! Olay once gazetelerde yer almıştı Ben yurtdışında ıken TV lere de yenıden ve benım ısmım one çıkanlarak konu olmuş Neredeyse kıme rastlasam ondan soz edıyor Bazı aynntılara gırmem ve bu 'ornek olay 'dan kım- senın çıkarmadıgı bazı sonuçlara dıkkatı çekmem gerektığını duşundum • • • Olayın başlangıcı ıkı yıl kadar onceye gıder İstanbul Beşıktaş Beledıyesı nden bıryetkılı. bır ar- kadaşımı aramış "- Ahmet Taner Kışlalı adına telefon etmışler Ata- turk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafıflıgı' ve Kemalızm Laıklık ve Demokrası adlı kıtaplannı bagış karşılığı yuksek fıyata satmayı onermışler Amaç da Kemalıst yayınları yayan bır kuruluşa yardım etmekmtş Bız kuşkulandık Acaba Kışlalı 'nın gerçekten de habe- n varmı?" Arkadaşım "hıç sanmadığını' soyledıkten sonra benı buldu Once şaşırdım sonra da şaşkınlığım kızgınlığa donuştu Çunku olayların arkası çorap so- kuğu gıbı gelmeye başladı "Ben Ahmet Taner Kışlalı'yım" dıyen bır ses EN- KA'nın sahıbı Tarık Şara yı bıle aramış . Birçok ozel kurum ve kuruluş. ayrıca bazı beledıyeler kıtabımı uzenndekı fıyatın on katını odeyerek almışlar Nıçın? Kemalıst bır orgute yardım etmek ıçın1 Hukukçu arkadaşlara başvurdum Bazı araştırma- ların sonucunda bır telefon numarası ele geçırdım Gı- derek bır emeklı doktor generalın de adı ışe karıştı. Ama çabalarım sonuç vermedı Çaresızlıkten once bu koşedekı bır yazımın altına "açıklama" koydum Sonra onu da yeterlı gormeye- rek, gene gazetemde bır • ılan' yayımlattım Soz ko- nusu gırışımlerın bılgım ve ılgım dışı olduğunu bır kez daha vurguladım • • • Artık sahtecılerın vazgeçtıklerını duşunuyordum Tam olayı unutmaya başlamıştım kı yenıden telefon- largelır oldu Şebeke agını bu kez Ankara da kurmuşa benzıyor- du. Kuşkulanmayanlar "yard/m"ı -Atatürk aşkına- ya- pıyorlardı Kuşkulananlar ıse emın olmak ıçın benı aramak geregını duyuyorlardı Sonun başlangıcı Bayındır Holdıng'den gelen bır telefondu "Ben Ahmet Taner Kışlalı 'yım" dıyen bırı- sı onlara da başvurmuştu Olayın geçmışe uzanan bır sahtecılık olduğunu soyledım "Polıse başvursak şı- kâyetçı olur musunuz' 7 " dedıler Ve benı mutlu kamuoyunu da uzun sure meşgul eden olay gerçekleştı Bırkaç kıtap karşılığı yuz mılyonlarca lırayı almak ıçın gelen bayan gozetım altına alındı Selçuk Par- sadan ısmı manşetlere çıktı Çorap sokugu surdu • • • "Şebeke' benım gıbı başka ısımlen de kullanmış Necdet Oztorun Paşa yı Toplu Konut un başkanı Yi- ğit Gülöksüz u Ama en çok da benım adımı kul- lanmış Nıçın'? Ben, ısmı belleklerde taze emeklı bır kuvvet komu- tanıdeğılım Çokonemlı bır kamu kuruluşunudayo- netmıyorum Bakanlığım çok genlerde kaldı Şu anda, ben de "yonetılenler" kesımınden yetkısız bır yurttaştan baş- ka bır şey degılım Oyleyse nıçın benım adım 9 Ustelık son olayda olduğu gıbı birçok olayda da satılan ya da satılmak ıstenen de benım kıtaplarım de- ğıl Ataturk un ' Soylev ı falan Demek kı, ınsanlan kesenın agzını açmaya ıten asıl neden Ataturk adı Kemalızm Ataturk un bu top- luma kazandırdıklarını yıtırme tehlıkesının doğmuş olması Evet insanlar ozverıde bulunmaya hazır 1 Ve ADD'ler ıle ÇYDD lerın "Turkıye'nın en buyuk sıvıl toplum orgutlerı" olarak tum yurdu bır ag gıbı kucak- lamakta oluşu bır rastlantı degıl 1 işte benım de adımın kanştırıldıgı Parsadan olayın- dan çıkanlması gereken -ama kımsenın de uzennde durmadıgı- asıl sonuç bu 1 Bu sonuçtan gereken derslerı çıkarmak da Ata- turkçu Duşunce ve Çagdaş Yaşamı Destekleme der- neklerının sayın yonetıcılerıne duşuyor Bır patlama hızı ıle buyuyen ADD'nın hâlâ bır ge- nel merkez bınası yeterlı bır mekânı yok Çok ya- rarlı toplumsal çalışmalar yapan ÇYDD İstanbul da bır oğrencı yurdu kurma tasarısını halâ gerçekleştı- rebılmış degıl Sahtecılerın yaptıklarını ınançlı ozverılı ınsanların "onurla" \apmalan çok mu zor'? PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜB DEBNEĞİ P/R SULTAN ABDAL CÜLTÜBAL ASSOCIATBOr Aleviler, HABITAT-IFde Pir Sultan \bdal Kültıir Derneği. Si% il Toplum Kuruluşlan'nın çalışmalarını Mİrdurduğu İTl Taşkışla'da stand açtı. Pir Sultan Abdal'ın deyişlerinin yazılı olduğu dövizler \e Sıvas olaylannı anlatan gazete kupurleri ile dunatılan standda \nadolu \levili<>ini anlatan İngili/ce broşürier de yer alıyor. "Gelin canlar bir olalım", "Tann. insandır", "Zorunlu din derslerine hayır". "Diyanet işlerine hayır" gibi sözlerin İngiltzee yer aldığı broşurde, \le\ ilik ile ilgili şu yorum vapılıvor: **De>let -halk çelişkisi. çatışması. düşmanlığı genelde Sünni Ortodoks İslam anlayışı ile Batini duşunee anlayışı arasinda; ozelde, şeriatı temsil eden de\let güçleriyle halkı temsil eden \k\ iler arasındaki kavga biçiminde gun y u/une çıktı. Daha açık bir anlatımla sınıflar sav aşı, dev let gûçleriy le Ale> iler arasındaki mücadele biçiminde yaşandı." (Fotoürdf MEHMET DEMİRKAYA) 4 Mevsimin Hu?urla Yaşanacağı MEKÂNLAR l UZERİNDE VADEÜ SATIŞ Seçlvin \e -ayjjııı I»ir ortatııııı fiıi rine, sitenıizi gürdüğünü/cle karar \ere- cekMiıiz. ZE\TİY\L\M l RL VMa l <•- kııyıılara \H kııı. (»atlet-f 15 clakika) tri|>- lex ö oda, l MIIOII. ^öıııiııe, harİH-kü >s. Müracaat: 0.232.766 25 55 - 0.232.365 9714
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle