19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 1996 CUMA 14 KULTUR Erdağ Aksel'in 'Gücün Geriye Dönüşü' isimli sergisi İngiltere'de Delfina Trust galerisinde açıldı Heykeflerle insanlann ilişkisiHAS\N BILENTKAHRAMVS - Gtrilim nesnelerinden bu \ana \apıt- lanıun hemen tümunun arkasımla \aşa- mm tıını ilişkilerini kucakla\ an bir anla\ LŞ- la ele aiınniüj bir "snaiar >aklaşım \ar. Hele gunluk\a$anıın dokunulmazlıkla ko- runmak istcncn ilişkilerini tartıştığında bu snasalm do/u artıvor. Ne dersin? ERD\Ğ \KSEL-Doğıuherhalde ku- çuk bir anekdot Bundan I6-1"7 \ıl once bırlıkteçalı$tığımhocamı bulupkataloğu- mu kenditine gonderdığımde bana \az- dığı mektupta "Sen her zaman bir politik harvandın" demı^tı Demek kı dıvorum o zaman da \aptıgım ı>lere sıçramı^ bo>- le bırbovut \ardı Sı\a»al ka\ramının ıçı- ne kadın-erkek ılı^kısı dahıl heı $evı ko- yarsak. e\eı bo\le bir olgudan ^ z açıla- bılır BuriLin gıderek bıraz daha sertleştığı- nıdu^unuvorum Bu son sergı ozellıklebı- ıazbo\leoldu Fakat bırtek kodlu tek bn anlamlı tek bir mesaılı bir tanımlamadan da kaçmnorunı tabıı Bunun kı^iselle ke- M>en bir sıya^al olmaM gerekır -Eduard Lucıe-Smıthsonkitabındast- ni değerlendirirken, arto po\cra nın bir uzaııtısı olarak gordüğünü sojlüyor. Bunu ne kadar kabııl edhorsun? AKSEL-kendırm bo\letanhlebır\er- le oturtmasa genc kendımı \eıkılı gormu- vorum ama. \apilan ısin doğaM\la \anı kendı kendıne a\akta duran bıı \apıdan Mzedı\orum Burada reMmden çok. temel bır rarklılık soz konusu Cunku he\kel kendı ıçınde avakta durabılmek zorunda \ e bunun ıçın de mutlaka bır \apı\a gerek>ı- nımı \ar \e bo\le bır >e\ kesinlıkle once- den planlamavı gerektınvor Bu nedenlede dışa\urumu malzemedcn ba>ka bır vcrde aramak gerekır Buna kar^ılık da bu ıhtı- \açladı>a\urumun engellenmeMiıın orta- \a çıkardıgı bır genlımle ba^lanıvor ışe Kendılığınden (-.pontan) ıtade\le planla- nan ıfade arasındakı genfrmdır bu - \alnız son olarak şimdi İngiltere">e gö- furdüğun \e ılk kez Shah-Be\az"da açılan sergi>igörduğumdeikişe\ duşunnıuştüm: Birineisi. kla->ık' birhe> kelanla\ışındadi- rendiğini de gordum. Sen. hasba\ağı. bir kurgu>a, plana, tasanma \e surece da\alı bir he\ kel orta> a ko\ u> orsun. Bu ikisi ara- smdaki ili')kı\i nasıl kurmorsun? İkincisL bununla birlikte bır t,c\ re oluştıırma\a da>anan işlerin \ar \e anianıı bir kurgunun içinden geçirerek ofuştunnorsun. AKSEL -Bu deta bu avakta dıırma \e İşlerin mekanla kuracağı ilişkn i sadece o o/.gul mekânın fi/iksel oğelerine daıandırmanın sınırlaucı \esığ olabileceğini duşundum. Bunu nasıl \aptım? flkin he\ kele dönuşturerek \aptım: \ani. 'o' mekânın fiziksel (izelliklerinden pkanlıp taşınabiür. u mekânın içinde \er değrçtırebılir. M>s\<Hojık. psikolojik. shasal mekânlanıı butunu ulan nıekâna dair olsun istedım. İlişkni \alnizca mekânla değil ınsanlarla kurmaliMm dedim. \apı sorunlannı bıraz gerıve <,ektım Bu- nun ılk nedenı bu sergının tarklı tek tek heşkellerden oluşmasına kar^ılık tek bır hevkel olarak du^ıınulmesi Dola\iM>la bu.sovledıöıngıbı bırenstalaN\on Fakat bu herlıalde <,ok kı^isel kaşgılardan ka\- naklanan bır sonuç Ben butun eğıtımımı enitalasvonun (,ok moda olduğu "sıcak" \ a^andığı \e o\ le vapıldığı bır donemde \ e ortamda tamamladım Bu anlamda bol mıktarda ı^ler urettıkten sonra doğrudan mekanla ılı^kılı. hatta daha nıınımal mal- zeme\ le bura> a geldım \e burada tarklı bır çe\re\leılı^kı\egırdım Eger>aptıgım ı^- ler çevrevle ılı^kılıv'.e \a>adığım çevrevı bunun dı^ında\mış gıbi tutamıvorum Ben ı^lenmın he\kel olmalannda. ta- sarlanniı^ olmalannda ısraredıvorum hat- ta. henı du^unsel hem fiziksel çaba gerek- tırmelennınonemlıolduğunudu^unmeye baijladım Bunun da gene ya^adığım or- tamlabırılışkisı \ar Sonuç olarak. he\ke- lınçe\reM\leolan ılüjkisının sadecetızık- sel olmadığını du^unuyorum Fızıksel me- kânlar zaten dış gorunumle benzerdırler ınsanın elbısesı gibıdırler Ama. o meka nında n,ınde olduğu daha genı^ bır mekan- dan •-oz edebılırız kı. he\keller orasisla ılı^kı kursun ve orava gondernıede bıılun- ^,un ı>tıyorum. bu psikolojik bır mekân ola- bılır. sıyasjl mekânolabılır "'O'lerden, hat- ta 6<)'lardan ben ınsanlar fizık mekana mu- dahaleedıyorlarvegoriel sanatla uğra^an bınsı ıçın bu çok heyetan \encı ama bu- nun sınırları oldugunu da du^unu\orum - Mekâna mudahale etmek o mekânın oluşturduğu ıktidan da parçalayan. o ikti- dara mudahaley i de getiren birşeydir. Do- layısıyla mekinı kıırup çozduğun zaman yeni bir iktidar da oluşturnuış oluyorsun. \zönce bu serginle iiişkili olarak "Sıy asal bırboyutu >ardedimama.unuaçnıak\e bir"ıktıdar"sonııısalıolduğunadeğinmek istiyorum. Gücün kendısı aslında \eryüzü kurulalı beri kurucu öğesi hem de ikfkJa- nn temel sonucudur."GucunGenvedonu- >u isimli bir sor^i iktidarla doğrudan iliş- kileniyor. Bu olçekte duşumılduğunde me- kân kurmak. çö/mek nasıl bir aıılam ifa- de ediyor sana? \KSEL - Turkıye'ye donıneden once \ aptığım ışlerde bu sorunsal gundenıe gel- mı^tı Turkıye'ye donunce mekanla ılgılı dramatık bırdeğı^ım oldu. ba^ka bır kul- turde ya^amaya ba^ladım kı. o da bennn mekanımdı B'ıranlamda -Nmerıkan ıneka- ııının kar^ısına geçmı? bır Tıırk mekânı soz konusuvdu Mekân benım ıçın galen- ler \e kondorlar olmaktan ote anlamlar dolayısıyla da ba^ka ıktıdarlar ıçınde ba- rındıran bır ^ey oldu l^lenn mekanla ku- racağı ılıijkıyı sadece o ozgul mekânın tı- zıksel oğelenne dayandırmanın binırlayı- cı \e Mg olabıleeeğın? du^undum Bunu nasil yaptım ' Ilkın heykele do- nuşturerek y aptım. \ anı 'o' mekânın fızık- sel ozellıklerınden çıkanlıp ta>ınabılır o mekânın ıçınde yerdeğı^tırebılırozgul ola- rak herhangı bır galende değıl de buıa\a !>os.yolojık. psıkoloıık sıvasal meknların butunu olan mekaıu daır olsun istedım Bunu yaparken ku^kusuz fiziksel bazı nes- neleruretıyorsun Bunesneleı sergılendık- len mekanla bır ılı^kıye gırıyorlar Onu da gozardı edemezdım O zaman »oyle bır çozumegıttım kı. halâ suruyor \ladem kı bu nesneler bır mekânda sergılenecekler \e ınsanlar tarafından ızlenecekler ohal- de ben ılı^kıv ı yalnızca nıekânla değıl ın- sanlarla kurmaliYim dedım Genellıkle sergı mekânlan avaktadola^an ınsanlarta- rafından gezılıyorlar Benım ı^te bu tote- ınık antropomorfık dıyebıleceğımız. se- nın mınımal dedığın ınce. uzun ı^lenm bu bağlamda pratık bır çoziım oldu. Onlan verle^tırme sırasinda o fiziksel mekanla ılgılı bır takım kararlar \enyordum ama. he\ kellenn v apımında oncelık bu kararlar değıldı Onlar ıkıncı derecede bır onem arz edı- vordu >alnızca hevkellerle insanlann na- sıl ılii,kı kuracağın bes, ai}ağ! be!> yukan. heykellenn formunu belırlıyordu - Bu ser«i\ i «e/ip çıkan insan \arolan ik- tidarın getirdiği ılişkilerin sarsıldığı. parça- landığı, yeniden kurulduğu bir alanı terk ediyor ama. bu. sanafın içinden yapılıyor. Sanatın kcndisi de bir iktidar oİuşturma duzlemi değil mi? \KSEL - kesin kesın zaten buıadakı iktidar "retour de force"dakı iktidar an- lamları ıçınde kesinlıkle benım ıktıdanm da soz konusu Bunu hıç gızlemenın. sak- lamanın alemı vok Ben bu tanımı kullan- dım Oradakı "fors" kelımesi çe^ıtlı guç- lere isaret ederken onian n bır tanen de be- nım ıktıdanma ışaret ediyor - O zaman bu yalnızca. eski tabirleıie, on- lann yalnızca tt-Npitu tasv iri, te^hiri mL yok- sa ay nı zamanda da tcjnhi mi (kesilip bı- çilnıesi mi)? ama. şimdi bır iktidar işareti- ni soz konusu ettiğimizde, bu bir iktklara karşı bir başka iktidar onermek mi olmak- tadır? AKSEL-Hayır, senın sozettığıntespıt. tesnh \e teshın aslında ıç ıçe orgulenmiş. uçlu bır saç orgıisu seklınde goruyorum Aslında bır tanesi kesinlıkle değıl, hepsı bırden. hatta fazlasıy la ba^ka !>ey lerde \ar. ama ben kendımı bır şeyı gostermek gıbı bırmisyonla sinırlamıyorum Oyle bırid- dıanı yok - Gerçi sen farklr mekânlar için iş yap- mıyorum dedin ama. bu işlerin içinde ya- şanan ülkenin iktidarlany la \e onlann e\- renselliğiyle bir ilişkisi \ar. Onlan İngilte- re'ye taşıyıp orada baktığın zaman nasıl bir şe\ ortaya çıktı? AkSEL-Farklı bırsey çıktı Bırazken- dımı buranın ılişkılerı oraya tasinmışgıbı hissettım Tabıı. beyaz kutu ıçınde. bırızo- Lis\on ıçınde sergılendığınden çok garıp olmuyor Bırdenbıre baska bır dunyanın ıçıne gınvorsun ama. kapıdan çıktıktan sonra işler bıraz kanşnıaya ba^lıyor Ger- çı i'jlenn ıçındekı iktidar yalnızca Turkı- ve'nın çok ozgul ıktıdanna ı^aret etmedı- ğı ıçın İııgıltere'dekı çevreyı elleyen yan- ları da \ar Gene de kesinlıkle ba^ka bırye- redegondenneyapıvor\ebırolçudeTur- kı\e"yıtasimak gıbı bırse\ededonuş,uyor Aldo Mondino: Bir ressam, Mevlana gibi olnıalı' SEZA SİNANLAR Italyan ressam Aldo Mondi- no'nun sergisi. Topkapı Sara\ı Ala\ kosku'nde de\am edıyoı H ABITART etkınlıklerı ıçınde'yer alan sergılerden bın olan Mondi- no nun sergisi. 16 hazıran tanhıne kadar surecek -1980 Mhndan beri Doğu \e Do- ğu'nun oğelerı uzerinde çaiışıyo- runı. Sanırım bu ilgi 1800'lerin so- nu ile 1900'lerin sonunda yani şim- dilerde yaşadığımız yönelimle de bağlanhlı" sozlerıyle bu sergisin- dekı resımlerı hakkmda bır yerde ıpucu \eren sanatçı çeijitlı yolcu- luklaryapank Doau'ya ılı^kın bıl- gılerını aıttıtmis Ilk olarak Fjs a sonra Fılıstın'e ve Kudus e gıtmis son olarak da Turkıye'ye gelerek çalısmalannı burada surdurmuş. Bu sirada buyukbabasının bır sure ıçın tstanburdayasadığım oğrenen Mondino. Turkıye uzerıne daha fazlayoğunla^mayı ısteyerek Iznık çınılennden. Me\ le\ ı semahlanna mınyaturlerden padışahiarın ozel hıkâyelerıne kadar bırçok konuyu arastırmis "Resim yapmak benim için bir ibadet. Ruhun annması >e boşal- ması. Bu. \le\ lana dada\ar.Z^ıten beni en çok etkileyen de onun dan- sı \efelsefesidir" dı\en sanatçı sa- dece Osmanlı değıl bır çok mıstık kulturden etkılendığını belırtıyor Ozellıkle ılaılendıöı \le\ le\ ı sc- mahları ıçınse "Tam bir trans anı oluşuyor. Bir el açık ha\ada. bir el yeredoğru.aşağıda. Birahp-\erme hali \ar. \e zinin. ne kadar boşolur- sa o olçude gıiçlu bir aktanm >aşa- nı\or"dıyor Semahta dans eden kisinın ruh halının \e yarattığı ha- \anın.oanda hemen ızleyıuye bu- laşmasının resinı ıçınde mumkun olabileceğini duşunen sanatçının ağırlık verdığı konulardan bın de padı^ah portrelerı Mondıno'nun sergisinde en dık- kat çeken çahsmasi. uzaktan bakıl- dığında herhangı bır halıdan avır- manın mumkun olmadığı suntadan bıryapıt Gozbozukluğuolan(mı- \opı sanatçı. bırgun yolda bırhalı parçasi goıuı >aklasip baktığında ıse gorduğunun bıı suııta parçası olduğu anlar Bu yanılsamadan al- dığı ılhamla da sunta uzerıne yıne sunta \e tala^ parçaları yapıştıra- rakpuruzlubıryuzeyeldeeder Çe- sitlı Turk halılarından motıtler çı- zıp bunları boyayarak uzaktan ba- kıldığında halı hissını \eren bu ya- pıtı hakkmda bır anısını da anlatan sanatçı. bu kez eserı sergılendığı galende gorup halı zannedeıek al- mak ıçın fıyatını sormak nıyetıyle galenyegelen bır Ingılız halı kolek- sıyoncusundan sozedıyor Son olarak ly ı bır ressamın tanı- mını \apan sanatçı. ressamı Me\- lana'ya benzeteıek~Bence bir res- sam. yeteneğe >e konsantrasyona sahip olmalı. Me\lana gibi" dıyor BEYAZPERDENİN AROINDAKİ KENTLER HABITART ULUSLARARASIFİLM FESTİVALİ BEYOGLU ALKAZAR SINEMASI / 245 73 83 7 HAZİRAN CUMA 8 HAZİHAH CUMAKTESİ 12.00 HİÇDERTDCĞİL 12.00 ELDORAOO 15.00 lAŞKAUtMIN AMERKASI 15.00 ERKEĞIM 19.00 HİÇDERT DEĞİL 19.00 ELOORADO 21.30 TANGO ARGENTINO 21.30 ERKEGIM 24.00 Ge<eytınsı Sınemosı KENT YASAMI BEYOĞLU AVRUPA SİNEMASI / 245 73 83 7 HAZİRAN CUMA 8 HAZİRAN CUMARTESİ I 12.00 BULUTTAN CENNET 12.00 SEVİMU FAHİŞE 1 5 . 0 0 SEVİMU FAHİŞE 1 5 . 0 0 AMERIKAU ARKADASIM | j 19.15 BULUTTAN CENNET 19.15 SEVİMU FAHISE I 21.30 SEVİMU FAHİŞE 21.30 AMERIKAU ARKADASIM I ORTAKÖY FERİYE SİNEMASI / 236 28 64 7 HAZİRAN CUMA 8 HAZİRAN CUMARTESİ 12.00 YAŞAAUN İÇİNDEN 12.00 SONUN BA5LANGKI 15.00 GÜZELUKÇAĞI 15.00 SEVGININ GUCU 18.00 SEVDİĞIM MEVSİM 18.00 SEVGININ GUCU 21.00 UCUZROMAN 21.00 YASAMIN İÇİNDEN AJLMAN KÜLTÖR MERKEZİTEUT0P11A SAUMIU (249 45 82) 7 HAZIUN CUMA< 14 00 Ankonı r Seviycnıın Cet> Uk Tonhe Gomuluytmı. 19 00 Koyokoy larlabaıı Tarloba)''Bır Dakıkalık Odûllû Kenl Fılnlcrı Abnan KMUUT Merkezı Teutonm Saionu'ndah gastenler ucre*ızdiT TOPCU t ü r s a k 'JİİİIÛBJÎİ SANATODASI VİTRİN GÖSTERİSİ 4 • 14 HaztTun 1996 İSTANBUL URBAMİZM Proje (Berna Erkün) Cemnl NKJMtHn Öktt» Sk Nol3/I CrenkiyTet: (0216) 3SS 35 87 Dunfcu lonöo yofMİan Mnrtfi bin' w« b n ı ARES DEVRIM ERBIL Sergisi 6- 30 Hazıran 1996 lenp Sok No 24 Tenerbahı.e Tel 11 62 AKSANAT PRODUKSIYON TIYATROSU ABEIARD VE HELOISE Yazan Ronald Duncan "Benzersız bır sevda oyküsü" Çevırı Zeynep Avcı Yoneten Işıl Kasapoğlu Çevre Duzenı Duygu Sağıroğlu Muzık Joel Simon Oynayanlar Tilbe Saran, Cüneyt Türel 15 Hazıran'a kadar Salı ve Cuma 19 30 Cumartesı 15 00 ve 19 30 Bılet fi/atları 300 000 TL (AMort Exua «» J. Kart sttuplen ıçn ZOILOOOTLıir) AKSANAT knkUI Cadd«s> Bevoftu tsanbut T t (H 12) 252 35 OM141 ERSOY AYYILDIZ RESIM SERGISI 5 -22 Haziran 1996 Şehıt Adem Ya\ u/ Sok 12 Ki7ilay/A.\KARA Başak Sıgorta Sanat GaleriM Ba^ak Sıgorta nın bır kultur hı/metıdır SELDA BAGCAN AKBAIMK HHBITflT'R HflRŞI DflH BRHIŞS v1 <.,BUU$IA(! D Habıfof II. ınsan gaşamında uerleşım boyuflonnı. sıvıl huruluşlarla bülDnleşereh farhşıııor FOTOGRflFLflRLfl DÜNOEN BUGÜNEİSTHNBOL HENT VE VHŞRMfl KÜLTÜRÜ "Bır HenHflsıl Bızım Olur?" Bu soruuu bırçoh ınsan degışıh nedenlerie sorabılır flma henhn asıı sstııplen hımlerdır htm hımlerden neler behier? Çozume lionelıH p ı onerıler ııeuı fıtorlef M\ ve Vaşama Hulfuru panelınde fartışılıııof Pfof Of Unsal OSHflV - Cengız BEHTflŞ - Buhef UZUHER - lan ORBL - Muraî ÇELIHHHN honuşmacı olarrjh hahlacah Von EnverERCflN Muıdaf Gezen îınafıosu 8 Hazıran 1996 Cumaffesı saaf 15 00 Heı an degısen Isfatıtıul un değışımınf guzellıhlennı saşKfıcılıliiafinı hâre hare ızleyelım 3-14 Hazıran 139G tarıHlen arasında sınema hahnda (ÂpiTOL 12 Maymun ,3naT^z *ıa.e jer rer CXJ,^k Dır te akefen sonra Dunya njijsunun (jzae 99 u yo* ofmuş ve ge'iye Kalanlar da karandk ve penceres^ Dir yera lı sıgıra^nda yaşarnaK zo unda ha m şfardır !"sanDgfunur -adert belrsızdtr amk Kddefter n degıçtır^ıek ıv ın nsan af îen umutlar ofan zaman a sk sik r q sadd'îar insanoğiunun geıecear ^urfjraü !mek tc n geTmı$teı v t dtrr a^naya t'arar '.efeo bif orjp L umadanu ly96 yıt«na gen oont: -+ dö'ievJt!İ DM- yolcuii* yapac t* r gon^Hu rtrjyışım gtre'ier S f i jTidifar m^onhfca nsan m J t . uıg Pnıfadetphta keniıntn aRr-Ja iv*üi l-rf »tt suruurer D»İT" I Ü Ö ^ ıt (liiıkidrı gnn !]•• z ~)">"< J yli I I K"i tUfjrldî - * ' » çjfu i , ıpmaKt^ oWugu çaiıçnH ^ , ıf i ı*k a c ık , e oel4 " !^ ruuf i tKf r : Kültür ? * Sanat £ •; ılanlarınız ıçın >] İ 293 89 78 ? 5 (3 hat) >; KASET ve CD ÇIKTI KIZILOERE Niye Çottın Kaşlannı MEHMET EMMİ Yaylalar İnceincebirkaryağar Gitme Dost Uyan Yine haber gelmiş <uio Meydan Sizindtr Vaz gazeteci yaz Bilgi için Tel: 0212 / 527 61 28 M 4 U Ö R AYDINLANMA EMRE KONGAR 'Köşe Yazarlığının İşlevi' ve 12 Maymun' "Koşe yazarlığının ışlevı", TUYAP'ın Ankara Kıtap Fuan programı ıçınde duzenlenmış bır "panel" "12 Maymun" ıse şu sıralarda sınemalarda oyna- yan bır fılm. ilhan Selçuk ıle Fikret Bila'nın katıldığı panelı ben yonettım "Panel"den kısa bır sure sonra da "12 Maymun"u ızledım Bence, panel muhteşem, fılm de muthış ıdı. • • • Fikret Bıla, konuşmasında, basındakı sermaye te- kelleşmesı ıle sıyasettekı lıder hegemonyasını dıle getırerek bu ıkı oluşumun "bırbırlennı destekleyıcı" sureçtekı korkutuculuğa dıkkat çektı Bila'nın uzerinde durduğu tehlıke, bu ıkı oluşumun "ıttıfak etmesı" halınde toplumda ortaya çıkacak (ya da çıkmış) olan buyuk gucun. 'yonlendıncı' etkısıy- dı ilhan Selçuk, koşe yazannın ışlevının, toplumu ha- berler konusunda bılgılendırmek. ahlak konusunda aydınlatmak, bu amaçlar ıçın durmadan çalışmak ve tekelleşmeye karşı bıreysel ozgurluğun aydınlığını ın- sanlara taşımak olarak anlattı Ozellıkle vurguladığı konu, koşe yazannın sadece "doğrulardan" ve "gerçeklerden" yana tavır koyma- sının yetmeyecegı, bu tutumunu gece gunduz suren, bıtmez tukenmez bır çalışmayla desteklemesı zorun- luluğuydu Ben, açış konuşmamda Amerıkalı ıkı araştırmacı- nın, Katz ve Lazarsfeld'm buldukları bırgerçegı, kıt- le ıletışım araçlannın (medya) topluma yayımladıkla- n bıldırılen, bazı kamuoyu lıderlennın yeniden yorum- layarak halka aktardıkları bulgusunu dıle getırerek koşe yazarlığının "evrensel" ışlevıne ışaret etmıştım "Panel"m sonuna doğru yaklaşık 400 kışılık ızleyı- cı kıtlesı ıle yuz yuze muhteşem bır etkıleşım kurul- du. Ben ızleyıcılerın çeşıtlı eğılımlennı ve duşuncelen- nı soruyordum Onlar da el kaldırarak sayısal gerçek- ler bıçımınde ıfade edılebılecek yanıtlar verıyordu Bu muhteşem etkıleşımde hıç kuşkusuz Fikret Bı- la ve ilhan Selçuk'un ızleyıcılen çok etkıleyen konuş- maları kadar, salonu dolduran insanlann duyguları, yanı sevgı ve guvenlen onemlı bır rol oynamıştı Katıiıcıların çoğunluğu, Cumhurıyet okuru (sevgılı Deniz Som'un deyışıyle CUMOK) ıdı ve ilhan Sel- çuk'u dınlemeye geldıklerı anlaşılıyordu • • • "12 Maymun" Terry Gilliam'ın muthış bır fılmı Bır "bılımkurgu" Her fılmın bır "kendı gerçeğı" vardır bır de "top- lumsal gerçek" Bır sanat yapıtının "gerçeğı" ıle bı- zım toplumsal olarak, çevremızden algıladığımız ve "en doğru gerçek" sandığımız gerçeklık her zaman çakışmaz Bu bırbırıne "çakışmayan" gerçeklık sendromu en belırgın olarak "tarıh" ve "bılımkurgu" filmlerınde or- taya çıkar Terry Gıllıam kendı filmının "gerçeklığı" konusun- da bıle ızleyıcıyı nefes nefese bırakıyor Fılmın gerçeklığı acaba bızım toplumsal gerçeğı- mızı yansıtan ve "paranoıd şızofrenı" ıle açıklanabı- lecek bır temel uzerıne mı oturuyor, yoksa zaman ıçınde seyahat etme gıbı, tumuyle çevremızdekı ger- çeğe aykırı bır başka gerçeklığe mı'' Bu soru bana, gunumuz Turkıyesı'nın sıyaset are- nasında yaşananları ve onu ızleyenlerın ıkılemını çağ- rıştırdı Izledıklerımız gerçekse, toplumsal bır şızofre- nıye mı tutulduk"? Yoksa, bır başka zamanın ve me- kânın olaylarına mı tanık oluyoruz 9 izleyıcı zaman zaman. fılm gerçeğının egemen ol- masını arzuluyor Aynen Turkıye Cumhurıyetı seç- menlerının. son aylarda tanık oldukları sıyasal olay- ları "hıçyaşamamış" olmayı ıstemelen gıbı Fılmı ızlerken, yanımda, hem benden daha keskın gorsel-ışıtsel ozellıklere sahıp hem de fılmı algılama gucu benımkmden yuksek bır arkadaş gereksınme- sı duydum Izledığım sahnelerı kendısı ıle konuşup tartışmak ve hangı gerçeklığın geçerlı oldugunu da- ha lyı anlayabılmek ıçın • • • Tum değerlerın altust olduğu, çevremızde olup bı- tenlerı sankı bır "bılımkurgu" fılmı gıbı dehşetle ızle- dığımız gunumuzde, hangı gerçeklığın geçerlı oldu- gunu yanı neyın doğru neyın yanlış oldugunu bıze kım gosterecek? Sanıyorum. anlık ve evrensel gerçekhkler arasında- kı çatışmanın doğru çozumunu bulan koşe yazarları yarına kalacak. bulamayanlar ıse gunluk "koşelerın- de" sıkışıp kalarak tarıhın karanlıklarında yok olup gı- decektır Her hafta. "ekran "da gozume ve kulağıma çarpan yanlışlıklarla ılgılı yazdığım "nof'u, bugun "beyazper- cfe"ye aktarıyorum "12 Maymun" filmınde Ingılızce "addıctıon" sozcuğu altyazıda, "bağışıklık" dıye çev- rılmış Oysa anlamı, çevırının tam tersı olan bağım- lılık" ya da eskı deyışıyle "muptelâ" kelımesının ture- tıldığı "ıptılâ" Boylece, filmın çok onemlı bır olayı, ız- leyıcıye tumuyle yanlış aktarılıyor Ayrıca fılmın gaze- telerdekı ozetı de fılmden alınacak olan keyfı engel- leyıcı bır uslup ıle yazılmış Ithalatçı fırmanın dıkkatı- ne1 K Ü L T Ü R • Ç İ Z İ K K A M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle