27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-28 HAZİRAN 1996 CUMA CUMHURİYET' SAYFA EKONOMI 1994'te Latin Amerika'da esen kriz rüzgârlan, sancılı bir süreçten geçen Balkan ülkelerinde de kendisini gösterdi BaJkanLarMa ekonomik krizÖZGÜR LLLSOV 1994'te Latin Amerika'yı sarsan bölgesel kriz. etkisi- ni şinıdi de. serbest piyasa ekonomisine geçişte sancılı bir süreç yaşayan Balkan ül- kelennde gösteriyor. Latin Amerika'da yaşanan kriz. *s- cakpara"nm ülkeden kaçma- sıyla açıklanırken. Avru- pa"nın yükselen pazarları arasında sıralanan Balkan ül- kelerinde kriz. ulusal eko- nomilerin aksartıasına bağla- nıyor. Balkan İş Konsev leri Baş- kanı Prof. Dr. ÇeükKurdoğ- lu, krizin her ülkede farklı nedenlerden kaynaklandığı- nı belirterek. şunlan söyle- di: "Serbest piyasa ekonomi- sini hale yerieştirmeve çalışan Romanva. bir seçim ekono- misi atlattı. Bulgaristan'daki olay yönetimden kaynakla- nıyor. Sosyalist >onetinı. bir miktar eski sistemi kurma çabasındavdı. Makedonya. Bosna ve Hırvatistan sa> aşuı etkisiyle sıkışan ülkeler." Romanva'da yerel seçim- lerle parlamento seçimlerinin üst iiste geldiğine dikkat çe- ken Kurdoğlu, seçim ekono- misi yaşayan ülkede dövız rezervinin de henüz yeterin- ceoluşmadığını kaydediyor. Kurdoğlu. dört bin şirketin • Balkan İş Konseyleri Başkanı Prof. Dr. Çelik Kurdoğlu. krizin her ülkede farklı nedenlerden kaynaklandığını belirterek. şunlan söyledi: "Serbest piyasa ekonomisini hale yerleştirmeye çalışan Romanya, bir seçim ekonomisi atlattı. Bulgaristan'daki olay yönetimden kaynaklanıyor. Sosyalist yönetim, bir miktar eski sistemi kurma çabasındaydı. Makedonya. Bosna ve Hırvatistan savaşın etkisiyle sıkışan ülkeler." özelleştirme kapsamına alın- dığı Romanya'da. özelleştir- me programının piyasaya bir hareketlilikle birlikte kan- şıklık da getirdigini ifade ediyor. Kışın etkisi Uzun süren kış ve petrol ıt- halatının da önemli bir et- Kapımızdaki kriz bölgesi 'HIRVATİSTAN BOSNA HERSEK Hırvatistan 'us 4 8 Tiıl'^cn Devlet Başkanı Franıo Tudjman GSYİH (Buyume hızıj. % 5.7 Enflasyon: % 2.4 Işsızlık: % 17 GSYİH (Kışı başına) (94): 3.524 S Dış borç stokui'94)- 1 mıiyar S Ihracat hacmı: 10 milyar 9 mılyon S Ithalat hacmı: 12 nilyar 4 milyon S Romanva Nufus' 22 7 mılyon Igj Devlet Başkanı: llıon llıescu GSYİH (Bıiyume hızıj. % 3.8 Enflasyon: % 35 Işsızlık: % 9 2 GSYİH (Kışı başına) (95). 1.380 S Dış borç stoku: 1 mıiyar 800 milyon S | Ihracat hacmr 7 mıiyar 100 mılyon S Ithalat hacmı. 7 mılyar 700 mılyon S Bulaaristan Nufus' 8.5 mılyon Devlet Başkanı Zhan Vıdenov GSYİH (Buyume hızı). % 2.8 Enflasyon: % 68 Işsızlık: % 11.5 GSYİH (Kışı başına) (94): 1.176 S Dış borç stoku: 800 mılyon $ Ihracat hacmr 4 mıiyar 400 mılyon S Ithalat hacmı 4 mıiyar 400 mıiyon $ Bosna-Hersek Nufus. 2.9 mılyon Devleî Başkanı: Alıya Izetbegovıç (Hükumet. uzun stiren savaştan sonra ekonomik sorunlara yenı ve eğılmeye başladı Ulke bolunmuş olduğj ıçın gereklı ıstatistıkler henuz oluşmadı.) Makedonva Nufus: 1.9 mılyon Devlet Başkanı: Kıro Glıgorov GSYİH (Buyume hızı): % 1 Enflasyon' % 18 Işsızlık: % 15 GSYİH (Kışı başına) (93): 1.600 S Dış borç stoku: 60 mılyon $ Ihracat hacmı: 1.1 mıiyar S Ithalat hacmı: 1.3 mıiyar S ken oldugunu belirten Kur- doğtu, sanayisi işlemez du- rumda olan ülkenin, pazar ekonomisine geçme sancı- lan yaşadığına işaret edivor. Romanya'da bu yıl yaşanan bir sorun da. yılın ilk çeyre- ğinde borsada işlem gören şirketlerin bılanço verme- melerinin tespit edilmesi üze- nne ısjemlerine son venlme- si oldu. Yılın ilk dört ayında enf- lasyonun üç misline çıkan Ronıanya'nın bu koşullarda. Uluslararası Para Fonu ile yaptığı anlaşmadaki yüzde 20'lik enflasvon oranını tut- turması oldukça uzak bir ola- silık olarak ııörülüvor. Mayis a\ ında enflas\ onda gerçekleşen artış biiyük öl- çüde. de\ letin et. süt \e mar- garine uyguladğı sübvansi- yon destegini çekmesiyle. fi- yatların yüzde 60 oranında artmasınabağlanmıştı. Mer- kezBankası'nın dolar kuru- nu 3 bin 6 le> olarak belirle- diği haziran a\ ı başında. do- lar ilk kez. psıkolojık smır olan 3 bin leyi aşmış oluyor- du. Çelik Kurdoğlu. Bulgaris- tan'daki ekonomik krizin. pa- zar ekonomisine geçme san- cısı yaşayan Roman\a'nın aksine. ekonomideki kapalı- lıktan kaynaklandığını söy- lüyor. Başta Yunanistan olmak üzere AB'nin etkisiyle Bul- garistan'da önce bir ekono- mik kıpırdanmanın yaşandı- ğını. özel bankaların kurul- duğunu ifade eden Kurdoğ- lu. daha sonra yönetimin et- kisiyle. ekonominin ıçe ka- pandığını \e çok ciddi bir krize gelındiğini belirtiyor. Son yiızyılın en büyük ekonomik krizini yaşayan Bulgaristan, geçen aylarda dış borçlannı ödemeyeceği- ni açıklamıştı. Bankaların birbiri ardına iflas ettiği ül- kede. halk yükselen fiyatla- n protesto için sokaklara dö- külürken. hükümet krize ön- lem olarak kamu kuruluşla- nnda 30 bin kişinin işten çı- karılmasına. KDV oranlan- nın yüzde 22'ye yükseltil- mesine karar \ermişti. Savaş ekonomisi Çelik Kurdoğlu. Bosna \e Hınatistan"da ekonomik du- rumun kötüye gidişi için. "Bu ülkeler zaten savaşa ta- raftT yorumunu yapıyor. İki ülkede de savaşın sancılan sürerken, Bosna"dan sağlık- lı ekonomik \enler elde et- mek mümkün olmuyor. Ku- zeyinde savaş ve güneyinde Yunan ambargosuna maruz kalmış olan Makedonya ekonomisi de sancılı bir dönem geçiriyor. İstenen bicim verilemedi Zorunlu tasarrufta geri adım ANKARA (ANKA) - Tasarrufu Teşvik Fonu"nun kaldırılmasını isteyenlere birikmiş paralannın nemasız ödenmesini. istemeyenlere emeklilikte nemalı ödeme yapılmasını öngören tasanyı hükümet geri çekti. Tasannın görüşülmesine. TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komısyonu'nda geçen hafta başlandı. Yapılan ilk toplantıdaağjrlıkla DSP ve RP'li milletvekilleri. tasannın aslında fonu kaldırmayı hedeflemediğini. içerdiği ağır eşitsizliklerle toplumsal çalkantılara yol açacağım sasundular, sistemden hemen çekilmek isteyenlere nemasız ödeme vapılmasının "haksızlık" olacağına işaret eden milletvekilleri. emeklilikle beraber çekilecek olanlara yapılacak nemalı ödemenin fonda kalmayı özendiricı nitelik içerdiğini kaydettiler. Milletvekilleri. fonun hemen tasfiyesini ve herkese nemalı ödeme yapılmasını beraberinde getirecek bir düzenleme istediler. Komisyon toplantısında tasannın iktidar partilerine mensup milletvekillerince de sav unulamaması. bir alt komisyon kurulması ve bu komisyonda tasannın yeniden düzenlenmesi talebini beraberinde getirdi. Oluşturulan alt komisyon ise fasanya DYP ve ANAP'lı milletvekillerinin çekinceleri nedenıyle istenen şekli veremedi. Tasannın ilk biçiminde komisyonca onaylanmayacağının anlaşıİması üzerine. hükümet tasanyı komisyondan geri çekti. Tasanya, işçi konfederasyonlan da şiddetle karşı çıkmış, yasalaşması halinde eylemler yapılması yönünde kararlar alınmıştı. Ekonomi çevreleri hazırlıklan süren koalisyondan farklı bir yaklaşım beklemiyor Refah sisteıııiıı chşına çıkamazEkonomi Servisi- Ekono- mi dünyası Refah Partisi'nin ik- tidar ortağı olması ve ilgili ba- kanlıkların önemli bir bölü- münü alması halinde mevcut politıkalarda önemli bir deği- şiklik olacağına inanmıyor. DYP ile sürdürdüğü görüşme- lerde Maliye. Ulaştırma. Ener- ji. BayındırJık ve Tarım gıbi önemli icra bakanlıklarını ala- cağı belirtilen Refah Partisi'ni. sermav eden kopuk ve ekono- mik dengelerin dışında gör- meyen iş çevreleri, Meclıs te- ki sandalye sayısının da parti- nin farklı politikalar üretmesi- ne imkân vermeyeceğini kay- dettiler. Refah Panisi'nin de serma- >eye di>et borcu bulunan. eko- nomik düzen içindebirparti ol- duğunu belirten Türkiye Ser- best Muhasebeci Mali Müşa- v irler ve Yeminli Mali Müşa- virler Odaları Birliği Başkanı Mustafa Öz> ürek, RP"nin ön- derliğinde kurulacak bir ko- alisyonun da vergi politikası- nı değiştirecek yasal değişim- leri için gerekli si\asi iradeye sahip olmadığını kaydetti. İstisnalardan kaynaklanan v ergi rantı, faize vergi ve kent- leşmeden kaynaklanan ranta da RP'li birkoalisyonun fark- lı yaklaşımlar getiremeyece- gini iddia eden Özyürek. "Yüksek iç ve dış borçların neden olduğu ekonomik or- tam beili politikaları dayatı- yor. Ekonomi otomatik bir pi- • DYP ile sürdürdüğü görüşmelerde Maliye, Ulaştırma. Enerji, Bayındırlık ve Tarım gibi önemli icra bakanlıklannı alacağı belirtilen Refah Partisi'ni, sermayeden kopuk ve ekonomik dengelerin dışında görmeyen iş çevreleri. meclisteki sandalye sayısının da partinin farklı politikalar üretmesine imkan vermeyeceğini kaydettiler. lota bağlanmış gidiyor. Kap- samlı değişimler yapacak bir siyasi irade ğöremiyorıım. \leclis'te de ufukta görünen koalisvona karşı cephe olu- şacağı muhakkak. İsmi geçen bakanlıkların Refah'ta ol- masının da politikalar yö- niinden değil ancak kadroîaş- nıa yönünden değişimlerin işaretini verebilir" dive konuş- tu. Beklemek gerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Fuat Miras ise icraatın neler olacağinı bek- lemek gerektiğıni belirterek şöyle konuştu. •'Önemli ba- kanlıkların RP'ye geçmesi ekonomiyi nasıl etkiler bile- miyorum. Ekonominin bir gidişatı \ar. RP'nin seeim be- YORUM Fuat Miras: İcraatı görelim. Öz\ürek: Değjşimoltnayacak. Altuğ: Çöziim\ergi reformu. vannamesinde ne olursa ol~ sun. sistemin dengelerini de- ğiştirmeye kalkarlarsa tiim örgütümü/le şiddetli biçim- de karşı çıkarız. Örneğin PTT'nin T'si başta olmak üzere özelleştirme uygula- malarına da sürat verilmesi lazım. Engel olurlarsa tepki gösteririz." "Adil düzeni göreceğiz" diyen Türkıve Ziraat Odaları Birliği Başkanı Faruk Yücel ise özellikle tanm politikaları konusunda bugünkü şartlar- dan daha kötüsünü düşüneme- diklerini vurguladı. Çiftçinin geçen aralık ayın- dan beri yaklaşık 9 trilyonluk Katma Değer \ ergisi alacağı- nı alamadığına. 1993 yılından bu yana da kamulaştırma be- deli olan 13 trilvon liravı tah- sil edemediğine dikkat çeken Yücel. "Gazetelerin yaptığı promosyondan tahsil edil- meven KD\ tutarı 12 trilvon lira. Aylardırödenmeyen ala- cağımız promosyondan bile çıkarılabilir. Ancak hükü- metler tercihini bizden yana kullanmıyor" diye konuştu. Tanm politikalarının ancak 10'da l'inin Tarım Bakanlığı tarafından belirlendiğine de dikkat çeken Yücel. bu neden- le bakanlığın RP'de olmasının çok fazla bir şey kaybettirme- yeceğini ifade etti. Yücel. "Bi- zi Sanayi Bakanlığı ile Hazi- ne ilgilendiriyor. Çünkü ta- rıma ayrılan kaynağı onlar belirliyor" dedi Türkiye "de yıllardır kamu finansmanının iç v e dış borç v e- renler ile merkez bankası tara- fından sağlandığını vurgula- >an Prof. Dr Osman Altuğ da geçmiş hükümetlerin pıya- saya 1 günde 9 trilyonluk pa- ra basabildiklenni belirterek şöyle konuştu: " Emisyon de- vamlı vergi voluvla halktan çıkartılıyor. 24 Aralık seçim- lerinde bunu DY P'de ANAP'tagündemegetirme- di. Ancak iktidara geldikle- rinde şikayet edivorlar. RP'den de farklı bir finans- man yöntemi beklememek lazım. Kamuy u fınanse eden- ler daima haklıdır ve onların borusu ötmektedir. RP'nin de a\ nı politikaları gütmesi- ni v adırgamamak lazım. Sis- temi kısa vadede değiştire- mezsini. Kesin çözüm her ke- simi \ergi mükellefı \apmak- tır." ÖZTİNAKGÜÇ Kriz Olası mı? En azından bazı çevreler, yazar ve yorumcular, güz aylarında 1994 yılı başlannda yaşanan benzer bir ekonomik bunalım bekliyortar. Bu beklentinin kuram- sal açıdan da haklı oldugunu savunuyortar. Kişisel ola- rak, bundan sonra önemli hatalar yapılmaması ko- şuluyla gelecek güz aylarında 1994 benzeri bir bu- nalımı öngöremiyor, bunalım beklentılerine katılmıyo- rum. Bunun nedenlerini kısaca ortaya koyahm. 1996 yılında ekonomimizin büyüme hızı belirgin bir şekilde yavaşlayacaktır. Yılın ilk üç aylık dönemine iliş- kin GSMH (gayri safi milli hasıla) tahmini henüz açık- lanmamıştır. Yılın ilk üç ayında aritmetik olarak bü- yüme hızı, bir önceki yılın eşdöneminde büyüme ek- si olduğundan yüksek görülebilecektir. Ancak yılın ilk üç aylık dönemine ilişkin veriler bizi yanıltmasın. Ikin- ci, üçüncü ve dördüncü üç aylık dönemlerinde, baş- ka bir deyişle yılın geri kalan döneminde büyüme hızları göze çarpıcı biçimde yavaşlayacaktır. 1996 yılına ilişkin dış ticaret ve ödemeler bilanço- su rakamlan, yılın ilk altı ayının sonuna yaklaşmamı- za karşın henüz açıklanmamıştır. Ithalde alınan KDV tutarına dayanılarak yılın ilk aylarında bir dışalım pat- laması yaşandığı tahmini yapılmaktadır. Yılın ilk üç ay- lık döneminde ekonomi canlılığını yitirmemiş olduğun- dan ve gümrük birliğine girişin psikolojik etkileriyle dı- şalım önemli ölçüde artrmş olabilir. Ancak tüm yıl bo- yunca dışalımın aynı hızla artacağı beklentisi ger- çekçi değildir. Ekonominin büyüme hızında yavaşla- ma, dışalımımızın yaklaşık yüzde 60.0'ını oluşturan hammaddealımındaduraklamayayol açacaktır. Bü- yüme hızının düşmesi, kuşkusuz dışalım akışını da bir önceki yıla göre yavaşlatacaktır. Ekonomide yavaşlamanm belirtileri, işaretleri gö- rülmeye başlanmıştır. 1996 Nisan ayında sanayi üre- tim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.6 oranında gerilemiştir. Anılan ayda imalat sanayiinde gecikme yüzde 3.0 oranına ulaşmıştır. Banka kredi- lerinde artış hızı ciddi biçimde yavaşlamıştır. Mayıs 1996 sonu verilerine göre, yılın ilk beş ayında banka kredilerinde artış hızı, bir önceki yılın eşdönemine göre yüzde 37.9'dan yüzde 28.9'a gerilemiştir. Mev- duat (ticaret) bankalar olarak nitelendırilen grupta kredi artış hızında yavaşlama daha göre çarpıcıdır. Söz konusu mevduat bankalannın kredilerinde artış hızı yüzde 39.5'ten yüzde 27.9'a düşmüştür. Buna koşut olarak parasal genişleme hangi boyutta ve kapsam- da (MO, M1, M2y, M3) alınırsa alınsın bir önceki yıla göre yavaştır. Bankaların dövizde mark pozisyonları 1994 yılı ba- şında olduğu kadar tehlikeli boyutla olmadığı gibi, TCMB'nin kullanılabilir döviz rezervi de önemli tutar- dadır. Bankacılık sektörünün 1994 yılı başında pozis- yon açığı 5.0 milyar USD dolayında iken, 1996 yılı başın- da bu tutar 3.0 milyar LJSD'ye gerilemiştir. TCMB'nin kullanılabilir rezervi Haziran 1996 ortası itibarıyla 17.3 milyar USD'dir. Ayrıca TCMB'nin 1995 yılı sonunda 2 milyar USD net döviz poziyon açığı varken, günümüz- de bu açık 375 milyon USD gibi sınırlı boyutta da ol- sa artıya dönüşmüştür. Yukarıdaki çözümleme ve saptamalar geçerli ise Türkiye'de hükümet kurulsa da kurulmasa da, hatta Erbakan-Çiller ittifakı gerekleşse de yeni ve teh- likeli hatalar yapılmadığı sürece, güz aylarında bir bunalım beklenmemelidir. OTV sonıında Meclis'in önünde ANKARA(AA)-Maliye Bakanı Lütfullah Kayalar, Özel Tüketim \ergisi ile ek bir vergi yükü oluşturulmak- sızın, uvgulanmaktaolan birçok vergi, fon vepayın kal- dırılarak sistemin basitleştirilmesi ve Avrupa Birliği'ne uvumun sağlanmasının amaçlandığını bildirdi. Bakan Kayalar. vergınin yerli sanayi aleyhine sonuç doğurma- yacağını da kaydetti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda. Özel Tüketim Yergisi Yasa tasansf nın görüşülmesine başlandı. Ko- misvonda vaptığı konuşmada, tasan hakkında bilgi ve- ren Bakan Kayalar. dağınık bir mevzuat çerçevesinde uygulanan vergi. fon ve paylann tek bir vergi çatısı al- tında toplanması ve gümrük birliği sonrası ithalartan a!ı- nan kamu geiirlerindeki azalmayı giderme gereksinimi oldugunu sövledi. Kayalar. tasan ile "akaryakıt ürünleri ve solventler, otomobil, motosiklet. helikopter. uçak, tekne, yat ve kotralar. tütün mamullcri, alkollü içkiler ve kolalı içecekler, bazı lüks mallar. ovun makineleri, taban- calar \c a\ tüfekleri ile bazı davanıklı tüketim mal- ları. piyanolar ve cep telefonlarmın" vergilendirilme- Mnin amaçlandığını bildirdi. Türkiye AB'nin tanmsal ürünlerde istediği ayncalığı vermek üzere AB üretti, Türldye tüketecekEkonomi Ser\ isi - Türkıv e Av ru- pa Birliği (AB) üyesi ülkelerin ken- xli üreticilerini desteklemek amacıy- ,la stokladığı tanm ürünlenne pazarolu- yor. AB için stratejikönem taşıyan ba- ,zı tanm ürünlerinin gümrüksüz gir- mesini talep eden AB bu tavizi almak üzere. 31 mayısta gerçekleştirilen Tür- kive-AB Tanm Teknik Komıtesi top- lantısında domates salçası ve fmdık- ta tarife kontenjanlannın arttınlması- nı ve gümrük vergisinin fındıkta yüz- de 3"eçekilmesini isteyen Türk tara- fı. karşılığında. süttozu. şeker. canlı hayvan. et ve dondurulmuş et gibi ürünlenn gümrüksüz girişi konusun- da olumlu yanıt verdi. AB'nın tere- yağ peynir. süt tozu. şeker ve et gibi ürünlerde kendi üreticısini koruya- bilmek için müdahale stoklan yaptı- ğını belirten Türkiye Süt. Et. Gıda Sanayicilen ve Cretıcilen Birliği Baş- kanı Ahmet Arsan. "Üreticirerinin elinde mal kalmaması \e fiyat istikra- n için söz konusu ürünler dev let tara- nndan alını>or. AB'nin Türkive'den is- tediği tavizlerin nedeni bu ürünleri satmak" dedı. ABnın Türkiye'ye ta- nıdığı fmdıkta 34 bin 60 ton ve do- mates salçasında 38 bin 400 tonluk kontenjandan fazlasını vermediğinı belirten Arsan. birliğin bu ürünlerde yüzde 1 "den fazla büyümeyi de kabul etmediğini belirtti. Arsan şöyle konuş- tu: "Birlik bu tarife kontenjanın 5 bin tonunun dilimlenmiş domatese av nl- mış olduğunu, salça \e dilimlenmiş (lomates avnmını kabul etmeveceği- ni belirthor. Buna karşılık Türkhe'den bavvansal ürünlerde tarife kontenja- nı isteklerini venfliyor. Türkiye'nin bu ödünü vermesi hav v ancılığına büyük darbe olacaktu-." Şap hastalığı nede- niyle Türkiye'nin hâvvansalürün sat- ma imkânı bulunmadığını belirten Arsan. AB'nin tek taraflı tav iz peşin- de olduğunu belinti. Tarife kontenja- nı bir kez verildiğinde AB'nin bunu sürekli arttırmak isteyeceğine dikkat çeken Arsan, "Korumanındaindiril- mesini sirsecekler. Tarife kontenjanı oluşturulduğunda gümrük koruma- ları sübvansiyonlann da altına ine- cektir. Şu anda bile bazı ürünlerde AB'nin sübvansivonlarından çok da- ha az gümrüklerle korunan Türkive güçlükle karşılaşacaktır. Fındık tonu 200-300 dolar. salça ise tonu 600-700 dolarolan ürünlerdir. Ha>~vansal ürün- ler ise ton fıvatı 2000-4000 dolar sevi- yesinde olan ürünlerdir. Aradaki bü- vük fark da AB'nin ne vapmak istc- diğini ortaya çıkarmaktadır" dedi. Tanmsal ürünler konusunda asıl yapılması gerekenin tanmın gümrük birliği kapsamına alınmasını sağla- mak olduğunu belirten Arsan. bunun için de tanmsal sistemin AB stan- dartlanna getirilmesı gerektiğiiıi söy- ledi. Arsan. "Şimdi vapılan kota pa- zartı0. Onlar birtakını ürünlerde kar- şdıklı kota ko> ulmasmı istivoriar. Tür- kiye kota kov duğu zaman gümrükleri asağıva indirnıck zorunda kalacak- tır"dedi. Deli inek tartışması AB, Ingiltere'yi dışlamak istiyor NLRTEN VALÇIN 22-23 temmuz tarihlerinde Ital- ya'nın Floransa kentinde gerçekleş- tirilen Avrupa Birliği zinesinden "deli dana krizine son verme" ka- ran çıkmasına rağmen deli dana tar- tışması bir türlü bitmiyor. Avrupa ülkeleri ile lngiltere"nin önde gelen gazete ve dergilerinde zirve öncesin- de birlikle kopma noktasına gelen iliş- kileri değerlendirilirken. İngiltere'nin birlikten kendi isteği üzerine aynl- ması ya da ihracı olasılığı üzerine de senaryolar kuruluvor. Fransa'da >ayımlanan "Courri- er International" adlı derginin son sayısında tngiltere'nin özeîlikle son dönemdeki deli dana hastalığında takındığı "umursamaz" tavn ne- deniyle Av rupa Birliği Floransa zir- vesi öncesinde kopma noktasına ge- len ilişkileri diğer Avrupa ülkeleri- nin basın yayın organlannda çıkan değerlendirmelerışığındatartışıldı. Belçika'dayayınlanan "Le Soir" gazetesinde. İngiltere'nin deli dana hastalığındaki inatçı ve uzlaşmaz kimliğe karşın Avrupa ülkelerinin ortak tepkisine dikkat çekıldi. Londra'da \ayınlanan "Financi- al Times" gazetesinde de Ingılte- re'nin Avrupa'daki her kanşıklıkta kışkırtıcı rçlünü üstlenmesıne dikkat çekilerek Ingiltere yönetimi dikka- falı olmakla suçlanıyor. Tekstil lobisinin etkisiyle Pamuk İstişare Komitesi feshediliyor Tekstilci üreticiyi dışlıyorMERİH AK İZMİR- Tanm ve Köyiş- leri Bakanlığı. tekstil lobi- sinin baskısı sonucu. hazi- ran ve ekim aylarında pa- mukla ilgili tüm rakamian açıklayan Pamuk Milli İsti- şare Komitesi'ni feshetme- ye hazırlanıyor. Bakanlık bünyesinde bu amaca yönelik ilk adım atı- larak Pamuk Komitesi ku- rulduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'nın temsilcisinin bulunduğu komiteye üreti- ciler alınmadı. Pamukta. üretici ve teks- tılcilerin başlattığı kavga gi- derek büv üv or. Pamuk ihra- catına 3 yıl önce fon. Güm- rük Birliği Anlaşmasf nın ardından da kota koyduran tekstii lobisi şimdi de üre- tim. tüketim, ihracat. ithalat rakamlannın açıklandığı Pa- muk Milli İstişare Komite- si'nin kaldınlması için ba- kanlığa baskı şapıyor. Tanm ve Köyişleri Bakan- lığı'nın ilk olarak haziran ayında topladığı komite ta- rafından. ekim alanları mik- tarı v e ürün rekoltesi: ekim- deki toplantıda ise Türkı- ye'deki pamuk üretimi. ih- racatı. ıthalatı. dünyadaki pa- muk üretımleri açıklanıyor- du. Konuya yakın çevreler. tekstilcilerin üretim rakam- Itkstikinin baskı vapması sonucu üretici komiteve alınmadı. larının açıklanmasını ıste- medikleri için bakanhğa bas- kı v aparak komitev i kaldırt- mayaçalıştıklannısavlıyor- lar. Bakanlığın da bu amaç- la haziran toplantısmı iptal et- mesi. ekimde yapılacak ikin- ci toplantıyı da eylüle alma- sına dikkat çekiyor. Bu arada Tarım ve Köyiş- leri Bakanlığı. Pamuk Milli İstişare Komitesi'ni feshet- mede ilk adımı attı. Bakan- lık bünvesinde HDTM. Ta- nm ve Köyişleri Bakanlığı. Sanayicı ve Ticaret Bakan- lığı. TOBB ile Dışişeri Ba- kanlığf nın katılımıyla bir Pamuk Komitesi oluşturul- duğuöğrenildi. İlgilıler. ko- mitede Dışişleri Bakanlı- ğı'nın bulunmasına anlam veremediklerini belirtirken, üreticinin komite dışında tu- tulmasına sen tepkiler geli- yor. Tekstil lobisi parmağı Pamukla ilgili çevreler, Tanm ve Köyişleri Bakanlı- ğfnın bu yoldaki çalışmala- rını tekstil lobilerine yaptır- dığını savundular. Çevreler, "Bugün sadece Kahramanmaraş'taki iplik fabriklannın kapasiteleri300 bin tona çıktı. Türkiye'nin 900 bin ton pamuk üretimi vaptığını kabul edersek 3'te birini Kahramanmaraş tüke- tivor. Tekstilciler. çıkıp bu üretimleri söylemi>oriar. Ne- den? Yüzdt 80 faturasız ça- lıştıklan için. Teksn'lcileri tek- nik olarak üretim kapasite- lerini. >ıl tüketim vermeye çağırıyoruz. Geçen seneyle bu sene arasında iplik üreti- minde büviik bir artış var. Ama bu artışın karşısında ne kadariık tekstil üretimi yapıldığı bilinmiyor. Bu ra- kam da kasri verilmiyor. Üre- tim rakamlan yok edilirse rahat edecekler" dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle