Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 1996 CÜMA
HABERLER
Başbakan
Yılmaz'dan dava
• ANKARA(AA)-
Ekşbakan Mesut Yılmaz.
yayımlanan bir köşe
yazısında "yolsuziuk
yapmakla" suçlandığı
gerekçesiyle. Türkiye
gazetesi ile köşe yazan
Yalçın Özer hakkında. l
milyar liralık tazminat
davası açtı. Avukat Erden
Ansoy tarafından
hazırlanan dava
dilekçesinde. Türkiye
gazetesinin 8 Haziran 1996
tarihli nüshasında. davalı
Yalçın Özer'in. "Yorum"
adiı köşesindeki yazısında
"Yılmaz'ın yolsuzluklan
ayyuka çıktı" şeklinde
büyük bir ara başlık
atıİarak Yılmaz'm
"yolsuzluklar yapan kişi'
olarak tanıtıldığı %e
kamuoyunun yanıltıldığı
vurgulandı.
HABITAT'a emeği
geçenlere ödiil
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel. 2-14 hazıran
tarihlerinde Istanbul'da
gerçekleştirilen Birleşmiş
Mılletler tnsan Yerle^imleri
KonferansıHABlTATII'ye
emeği geçen yaklaşık 300
kişiyi ödüliendirecek.
Cumartesi günü saat 10.00
- 11.00 arasında Çankaya
Köşkü'nde resepsiyon
verecek olan
Cunıhurbaşkanı Demirel.
Toplu Konut İdaresi.
Dışişleri Bakanlığı
mensupları ile sanatçıların
da yer aldığı yaklaşık 300
kişiyi takdır belgesi ile
ödüliendirecek. Toplu
Konut İdaresi Başkanı ve
HAB1TAT II Ulusal
Komıte Başkanı Yiöit
Gülöksüz. HAB1TAT II
Kordinatörü Lğurtan
Akıncı ile zirvenin
görkemli açılış töreninin
sanat danışmanı \e
yönermeni Yekta Kara'nın
da aralannda bulunduğu 10
kişi ise
Cumhurbaşkanı'ndan
takdirbelgesinin yanı sıra
özel bir armağan alacak.
Vatandaşlıktan
çtkarıldılar
• ANKARA (AA)-
Bakanlar Kurulu. 2 bin 220
kişi\i Türk
\atandasjığından çıkardı.
Resmi Gazete'nin bugünkü
sayısında yayımlanan
Bakanlar Kurulu karannda.
403 sayıh Türk
Vatandaşhgı Kanunu'nun
20. maddesine göre. 2 bin
220 kişinin Türk
vatandaşlığından
çıkanldığı bildirildi.
AkıntÜPk'e
alacak davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM
Başkanlığrnın, son aldığı
maaşı hak etmeden işten
aynldığı \e gen vermesi
gereken giyim yardımını
iade etmediği gerekçesiyle
eski DYP Samsun
Millenekili İlyas Aktaş'ın
sekreteri Fatma Akıntürk
hakkında açtığı 24 milyon
327 bin liralıkalacak
davasına devam edildi.
Ankara 17. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde gürülen
davaya taraf avukatları
katıldı. Duruşmada söz
alan davacı a\ukatı.
dosyayı inceleyip beyanda
bulunacağını söylerken
davalı avukatı ise
TBMM'nın istediği bu
parayı daha önceden
ödediklerini öne sürdü.
Mahkeme hâkimi. davayla
ilgili davacı av ukatının
beyanda bulunması \e
dosyadaki eksik belgelerin
tamamlanması amacıyla.
duruşmayı başka bir güne
bıraktı.
'Hasta' vekillene
uyarı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milletvekillerinin
milyonlarca lirayı bulan
sağlık harcamalan. TBMM
Başkanlığı'nı harekete
geçirdi. TBMM Başkanlık
Divanı, sağiık
harcamalannda "tasarrufa"
gidilmesi için önlem
alınması karan aldı.
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli. Meclis dışındaki
^•glık kurumlannda
muayene ve teda\i
masraflannın azaltılması
için TBMM Sağlık
Merkezi'ne röntgen \e göz
hastalıkları bölümünün
açılması. mobil sağlık
sisteminin devreye
sokulması kararlaştınldı.
Alınan karar uyannca,
TBMM Sağlık
Merkezi nde \erilebilen
teda\i hizmetlerini. Meclis
dışındaki sağlık kurumuna
yaptıran millenekillerinin
faturalan ödenmeyecek.
Usulsüz ihale alan 13 şirkete toplam 35 milyar lira ödendiği öğrenildi
TEDAŞ'ta vurguna izinAV ŞE SAYIN
ANKARA - Enerjı \e Tabii
Kaynaklar Bakanlığf nın. Türki-
ye Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TE-
DAŞ) 32 yerleşim biriminin elekt-
rifikasyonu ile ilgili ihalelerinin
iptal edilmesine ilişkin karannın
uygulanmadığı belirlendi.
Bakan Hüsnü Doğan tarafından
yaptınlandenetimsonucuihalele-
rin iptaline karar verilmesine kar-
şın TEDAŞ Yönetim Kuru-
lu'ndan bu yönde bir karar çıkma-
dığı için usulsüz ihale aldıkları
bildirilen fırmalara. mevzuataay-
kın bulunan işleri karşılığında ön-
görülen ödemelerin sürdürüldügü
saptandı. Bakanlık. TEDAŞ Yö-
netim Kurulu hakkında suç duyu-
rusunda bulunma karanndan da
şimdilik \azgeçti.
Enerji \e Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı Teftiş Kurulu'nun, TE-
DAŞ"tan usulsüz ihale aldıkları
İptal kararilia karşin Ödeme: Enerji Bakanhğrnın iptal karanna karşın.
TEDAŞ Genel Müdürlüğü'nün, usulsüz ihale aldıklan belirlenen şirketlere iş
yaptırmaya ve hakedişlerini ödemeye devam ettiği belirlendi. Bakanlık, TEDAŞ'ta
usulsüz ihale verilmesinden soruralu olan yöneticiler hakkında yargıya
başvurmaktan vazgeçti.
belirlenen 13 şirkete \erilen iha-
lelerin iptali ve bu firmalann iha-
lelere girmelerınin 1 yıl boyunca
yasaklanması istemi Bakan Hüs-
nü Doğan tarafından onaylaması-
na karşın bu istemlerin uygulama-
ya geçirilmediği ortaya çıktı.
TEDAŞ Yönetim kurulu'nun.
ihalelerin iptali yönünde bir kara-
n oimadığı için "eksik. yanlış ve-
ya gerçekdışı belgelerle" ihale al-
dıkları resmi raporlara yansıtılan
Enerji Inşaat. Sebil. Demircan
Ltd. Demircan AŞ. Çağrı. Leba.
Elso, Örnek. Akay. İntes. Musa
Özkal, EMİTAS \e Eltes adlı şir-
ketlerin. kuruma hâlâ iş yaptıkla-
rı belirlendi. Kurumun. bu şirket-
lere. bakanlığın. ihalelerin iptal
edildiğini açıkladığı tarihten son-
ra. şiındive kadar 35 milyar lira
dolayında "hakediş" ödediği bil-
dirildi. Cumhuriyet'ın görüştüğü
TEDAŞ yöneticileri. ihalelerle il-
gili iptalin söz konusu olmadığını
belirtirken iptal için kurum yöne-
tim kurulunun onayı olması ge-
rektiğini bildirdiler.
Alınan bilgiye göre TEDAŞ
Yönetim Kurulu'ndan da şimdiye
kadar böy le bir karar çıkmadı. TE-
DAŞ'tan bir yetkili. "İhale iptaü
için yönetim kurulunun kararı ge-
rekir,ama böyle bir karar yok. Ba-
kanlığın "Durdurdum'demesi de
bu anlamda bir şey ifade etmez.
Yönetim kurulundan da karar
çıkmadığı için biz. şirketlere yap-
tıklan işlerin karşılığı hakedişleri-
ni ödemeye devam ediyoruz" de-
di.
Ortbas etme gjrişitni
Öte yandan. ihalelere fesat ka-
rıştırdıklan. usulsüz ihale verdik-
leri belirlenen yönetim kurulu
üyeleri hakkında sa\cılığa suç du-
yurusunda bulunma kararı alan
bakanlık. son anda bu girişimden
vazgeçti.
Bu karar değişikliginde. Turgut
Özal'ın başbakanlığı döneminde
Enerji \eTabii Kaynaklar Bakanı
olan \e TEDAŞ'tan usulsüz ihale
aldığı saptanan EMİTAŞ'ın sahi-
bi Togay Gemalmaz'ın devreye
girmesinın etkili olduğu öne sü-
rüldü.
Gemalmaz'ın. ihalelerin iptal
edildiği karannın açıklanmasın-
dan sonra bazı ANAP'lı yönetici-
lerle görüştüğü kulislerde konu-
şulurken bu konuda uzman hukuk
profesörlerinden görüş istenilme-
si kararlaştınldı.
Enerji \e Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı Teftiş Kurulu tarafından
y apılan incelemeler sonucu hazır-
lanan \e Hüsnü Doğan tarafınd3iı
da onaylanan raporda. TEDAŞ
Yönetim Kurulu Başkanı ve Ge-
nel Müdür İsmail Ayvalı. Genel
MüdürYardımcılan HasanTüzü-
ner, Necdet Kayıhan ile Satınalma
\e İhale Komisyonu üyeleri hak-
kında memuriyetten çıkarma ce-
zası istemiyle savcılığa suç
duyurusunda bulunulması istenil-
mişti.
'Güven vermese de RP ile kurmalıyız' diyen Çiller, RP için zemin hazırlıyor
4
REFAHYOL daha iyi'• ANAP ve RP ile ayn
ayn pazarlıklan sürdüren
fansu Çiller, 1964
yılında Süleyman
DemireFin başbakan
yardımcılığını kabul edip
CHP ile koalisyon
kurmasını örnek *
göstererek. RP ile
koalisyon kurmalan
durumunda ilkelerinden
ödün vermeyeceklerini ve
denge unsuru
olacaklannı öne sürdü.
ANKARA (Cumhurhet
Bürosu)- DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller. hakkındaki mec-
lis soruşturmalanndan kurtul-
mak için RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan'a başba-
kanlığı bırakma>a hazırlandı-
ğı DYP-RP koalisyonu için
partisini ikna etmeye çalıştı.
RP'nın ANAP'la ya da DYP
ile koalisyon kurmasından
başka yol kalmadıgını savunan
Çiller.*ANAP"ın laiklik ilkesı-
ni DYP'den daha iyi savuna-
mayacağını öne sürerek. "RP
ile biz olursak denge unsuru
ohıruz" dedi. Çiller. tepki gös-
terılen Erbakan'ın başbakan-
lığını kabul ettirebılmek için
de. SülevTnanDemirel'in 1964
yılında CHP ile koalisyonda
Başbakan Yardımcılığrnı ka-
bul etmesini örnek gösterdi.
Çiller. "RP'ye güvenilenıeye-
ceğT görüşüne katıldığını. an-
cak ANAP yerine DYP'nin RP
ile koalisNonkurmasının daha
dogru olacağını söyledı. Ay-
D\P Genel Başkanı Çiller, grup toplantısına katilmak için gelirken nıilletvekillerince hararetle karşılandı
dınMilleUekılı İsmetS€zginıse"Er-
bakan'i başbakan >apmak DYP'ye
yakışma2. Bırakın millet \apsın. biz
nhejapıyoruz?" dedi.
RP'nin sanı sıra ANAP'la da ko-
alisyon pazarlıklannı sürdüren Tansu
Çiller. başbakanlıkta önceliği Erba-
kan'a \ermesine karşı yükselen tep-
kileri gidernıe çabasına girdı. Önce-
ki aece uyumadığı öne sürülen Çiller.
dün saba'h 06.30"da DYP Başkanlık
Di\anı"nı Bilkent'teki e\ inde toplan-
tıy a çağırdı.
DYP'den istifa edeceklen de belir-
tilen bazı millenekillerini RP ile ko-
alisyon kurulması durumunda karşı
çıkmamaları konusunda da iknaya
çalışan Tansu Çiller, dün Ca\it Çağ-
lar ve Rıfat Serdaroğlu gibi muhalif-
lerin katılmadığı DYP grubunda ik-
na çabalannı sürdürdü. Mehmet Sağ-
lam, Ergun Özdemir. Necati Çetinka-
>a \e Doğan Baran. RP-DYP koalis-
yonunun kurulmasından yana olduk-
lannı bildirdiler.
ANAP'ın RP'den bir farkı olmadı-
ğını ve kendilerine RP'li koalisyon-
dan başka seçenek bırakmadığını sa-
\unan Zeybek. "ANAP da RP gibi.
İki RP'yi iktidar >apacağımıza. ko-
alisyona biz girelinı. Biz RP"\i denet-
leriz'dedi. Necati Çetinkavada. "ko-
münizm tehlikesi" \arken ise AP ve
CHP'nin 1%4'de koalisyon kurdu-
ğunu ve 1%5 yılında AP'nin giiçle-
nerek tek başına iktidar olduğunu
söyledı. RP-DYP koalisyonu kurul-
ması durumunda güvenoylamasında
"hayır" oyu kullanacağını açıklayan
Aydın Milletvekili Ismet Sezgin ise,
geçmişteCHP\e AP'nin Erbakan'la
koalisyon kurduğunu\e sikmtılarva-
şandığını sö>ledi. Sezgin. "Erba-
kan'a güvenilmez. Erbakan'ı başba-
kan yapmak DYP'je >akışmaz. Niye
biz Erbakan'ı başbakan yapıyoruz?
Bırakalım millet>apsın" dedi.
*RP ile koalisyon mu yaptık
canım?'
Milletvekillerinin konuşmasından
sonra kürsüye çıkan Tansu Çiller.
ANAP'la koalisyonuıı bozulmaMiı-
dan yakınırken. "ANAPyöneticileri-
ni uyardım. Başanlı olamazsak. RP
> üksdir.dedim. Koltuktan feragat ct-
tikanıayürümedi" dedi. 41ü \e 3'lü
koalisyon önerilerine de ~haw" \a-
nıtı aldığını bildiren Çiller'in. "G«ü-
nen noktada Mesut \ ılmaz'ın başba-
kanlığını kabuledebttir mi>iz?" soru-
suna.mılletvekillen "haMr*"dı\ekar-
şılık\erdiler. Mesut Yılnıaz'ındiğer
koalisyon önerilerine de karşı çıktığı-
nı ve RP'li koalisyondan başka seçe-
nek kalmadığını söyleyen Çiller. mil-
lenekillerine. -\1uhalefette\ken sı-
kıntilanmız >ar mı, >ok mu'.'lktidar-
da> ken neoldu? RP-ANAPolursa ne-
>i sa\unacaklar? Biz Avrupa Biıii-
ği'ni. gümrük birliğini Lstivoruz. İkri-
darda mu yoksa dışarda mı olmalı-
>ız?" sorulannı yönelttı.
RP ile koalisyon kuımayacakları-
nı açıkladıklannı. ancak bugün gaze-
telerin "RP Ue kunıyorlar""di> e > az-
dığını belirten Çiller. "RP ite koalis-
yon yaptık mı canım? Yapmamakiçin
herşe>i yapan biz değil miyiz?" dedi.
Bu sözlerinin ardından. RP ile koalis-
yon için zemin hazırlamaya başlayan
Çiller. ilkelerinden. DYPprogramı \e
tüzüğünden taviz vermeden bir ko-
alisyon kurulması gerektiğini söyle-
di. "RP ve DYP'nin bundan sonra
Türkiyeiçin >apacağı şe>lernelerdir?
Doğru sorulara doğnı >anıtlar ara-
malıyız" diven Çiller. şu görü^leri dı-
legetırdi:
•'RP'ye güvenemeyiz, korkuyoruz,
deniyor. Bu doğmdur. Ama kimliği-
mizden ta\ i/ vermeden çok çalışaca-
ğız. Kendi kimliğimizden ta\iz>ererek
değil, o kimliğimizi halka anlatarak
bir şolcr \apmalı\iA Sadece şimdi
değil. Demirel döneminde de Erba-
kan'la kurduk. SH P ile kurduk. Kim-
liğimizi, ilkclerimizi ortaya koyarsak
bize zarar geünez. Demirel geçmişte
çok sıkışık bir dönemde başbakan
yardımcılığını alarak koalımon kur-
madı mı? ^a DYP-RP \a da RP-
ANAP başka >ol kalmadL AX\P. RP
ile olursa bu ilkelerimizi daha mı i\i
sa\ unacak? Ha> ır. RP'nin bizimle ol-
ması nıemleketin \aranna olur. RP ile
biz olursak denge unsuru oluruz."
Çiller'in konuşmasını dinleyen
Doğan Güreş \e Ismet Sezgin grup
toplantısı sona ermeden sinirli biçim-
de TBMM'den ayrıldılar. Sezgin.
"Ben görevimi yapüm. CMmaması için
u\ardım"dedi. Muhalifler. YaşarDe-
delek, Te\fik Diker, Şinasi Alüner ve
İrfan Demiralp'in istifa etmeleriyle
ertelenen RP ile koalis^on karşıtı
deklarasyonun >eniden gündeme gel-
dıği bildirildi.
Doğan Gürev deklarasyondan ha-
beri olmadığını belirtirken. güvenoy-
lamasına katılmamayı v e "hayır" oy u
vermevi planlayan millenekillerinin
Çilleri uyarmak için metni açıklaya-
cakları bildirildi.
Soysal uyardı
'Laik
cumhuriyet
tehlikede'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAYOL azınlık
hükümetine dışandan des-
tek veren DSP'nin Grup
Başkanvekili Mümtaz Soy-
sal, "Türkiye\i bu hale ge-
tirenlere bir daha destek \«-
rilemeyeceğini" açıkladı.
Özelleştirmeye karşı müca-
delede yargı mensuplarının
da "\icdanlannm sesini din-
leyerek talanı durduracak
sonuçlara varmalan gerekti-
ğini*' \urgula\an Soysal.
"Kimsenin kimse>i oyala-
maya. halkı aldatmaya hak-
kı yoktur. Türkiye gidiyor.
laik cumhuriyet gidiyor.
Türkiye, sonu karanlık bir
talana sürüklenivor" uyan-
sında bulundu.
DSP Grup Başkanvekili
Mümtaz Soysal ve bazı mil-
letvekilleri. özelleştirilen
ORÜS'e bağlı işyerlerinde
çalışan işçiler ve Ağaç-lş
Sendikası yöneticileriyle
dün bir toplantı yâptı. Soy-
sal, satışlar karşısında Tür-
kiye solunun yeterince dire-
niş göstermediğinı v urgula-
yarak şunlan söyledi:
"Bu görüntüden cesaret
alanlar da satışa de\am edi-
yor. Hükümet arayışı >ar.
Türkiye'nin bundan sonra-
ki gidişine, şimdiye kadar-
kinden farkh bir y ön bulma-
sı gerekir. Türkiye bu zillete.
bu kargaşa ve yönsüzlüğe la-
yık değildir. Bu gidişatı de-
ğiştirecek olan da soldaki
milletvekilleridir. Türkiye.
hükümetsiz kalmasın diye
bugüne kadar >erdiğimiz
görüntü dedeğişmelidir. Biz
bu gidişat durur umuduyla
destek verdik. Türkiye'yi bu
gidişata götürenkre bir da-
ha destek verilmez."
Gidişatı durdurmanın sa-
dece politikacıların ışi ol-
madığını \urgulayan Soy-
sal. Kamu İşletmeciliği
Merkezi'nin (KİGEM) e"t-
kinliklerini anlattı. Artık
yargıya. hukukçulara da gö-
rev düştüğüne dikkat çeke-
rek "Hukukçuluklarmı or-
taya koy up, v icdanlannın se-
sini dinley ip bu talanı durdu-
racak sonuçlara varmaiıdır-
lar"diyen Soysal. sözlenni
şöy le sürdürdü:
"Kimsenin kimseyi oyala-
maya, halkı aldatmaya hak-
kı yoktur. Türkhe gidiyor,
laik cumhuriyet gidiyor.
Türkiye, sonu karanlık gö-
züken bir talana sürükleni-
vor. Bunun engellenmesi için
siyasetçilere, partilere, bası-
na, sendikalara ve yargıya
düsen öde\ ler \ardir."
UZ YAZI / ORHAN BİRGİT
Birkaç günden beri Antal-
ya'dayım. Türk turizminin bu
önemli kenti ne yazık ki sektö-
rün kırmızı ışığını yansıtan bir
görünüm içinde.
En hareketli günleri geçirme-
si gerekirken, oteller ve tatil yö-
releri belirgin bir boşluğu gös-
teriyor. Talih oyunlarının, yöreye
çektiği İsrailli turistler de deniz
ve güneşe gelen Almanlar da
çevrenin yeni müşterileri Ruslar
da geçen yılki sayılarını doldur-
mamışlar.
Israillilerin ilgisizliği, Hizbullah
örgütünün "Türkiye'ye giderse-
niz yapacağımız eylemlere he-
def olursunuz" tehditlerine
bağlanıyor. Almanların gözünü
PKK korkutmuş, Ruslar ülkele-
rindeki genel seçim nedeniyle
bu yıl programlarını ertelemişler.
O neden. bu neden derken
turizm sektörü bu yıl Türk eko-
nomisi için altın yumurtlayan ta-
vuk olmaktan çıkmış.
Dün yeniden operasyon
Han ve Yolcuları...
amacıyla Kuzey Irak'a girdiği
bildirilen Türk Siiahlı Kuvvetle-
ri'ne rağmen yörede Ankara'nın
siyasal etkisinin giderek azaldı-
ğı biliniyor. Birkaç gün önceTa-
labani de Barzani de bir Türk
televizyonuna verdikleri de-
meçlerde bu olgunun altını çi-
zerken, Ankara'nın yöre Türk-
menlerine bile sahip çıkmadı-
ğını söylüyorlardı.
Türk Dışişleri Bakanı, Pa-
pandreu'nun cenaze îörenin-
de kortejde PKK heyetiyle bir-
likte yürürken Ankara'dakiler bir
Refah-DYP ittifakı için, ilk iki yı-
lı Erbakan'a mı, yoksa Çiller'e
mi vermekte henüz anlaşama-
mışlardı.
Yüce Divan'a gitmekten çok
korktuğunu söyleyen Tansu
Hanım'ın. parti içi karşıtlarını
güvenoyunda yanına almak için
makam dâğıtmaya hazırlandığı
anlaşılıyor. Bakalım Tansu Ha-
nım'ın gönül hazinesinde İsmet
Sezgin ve öteki DYP'liler han-
gi "avantalarla" kırmızı oyları
caydınlmak istenecek.
Bütün bu olan bitenden Erba-
kan'ın da Çiller'in de haberi ol-
duğunu sanmam.
•••
Basın. bu türolayları yazarak,
başbakanlığına çomak soktu-
ğu için Erbakan'ın hemen tek
korku kaynağı oldu. Refah lide-
ri oldum olası özgür medyadan
hoşlanmaz.. özgür medya tek
boyutlu "milli görüş" ile bağ-
daşmadığı içindir ki Erbakan
kendi açısından pek de haksız
sayılmaz. 1974 hükümetinde
ben Basından Sorumlu Bakan
iken, TRT ve Anadolu Ajansı'nı
MSP'ye bağlatmak. Basın Ya-
yın Genel Müdürlüğü'nü üstlen-
mek için hoca ve arkadaşları az
çaba göstermediler.
Kıbrıs Barış Harekâtı ile birlik-
te hükümet bütün ülkede sıkı-
yönetim ilan etmek zorunda
kalmıştı.
Başbakan Ecevit bu kararın
alındığı kabine toplantısında bir
Yunan saldınsı olasılığı karşısın-
da alınan bu sıkıyönetim kara-
nnın kişi özgürlüklerine dokun-
mayacağı güvencesini vermiş-
ti.
Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan, Başbakan'ın Cumhyrbaş-
kanı ve komutanlarla toplantıda
bulunduğu bir sırada Hürriyet
ve Günaydın gazetelerinin ka-
patılmasmı sıkıyönetime telkin
edilmesini istedi.
Perde önündeki gerekçesi de
bu iki gazetenin çıplak kadın fo-
toğrafları basmasıydı. Bilinçal-
tında ise MSP'Iİ politikacılarla
öteden beri süren hesaplaşma
yatıyordu. Hükümet çoğunluğu
bu önerileri geri çevirdi. Cum-
hurbaşkanı'na harekât ile ilgili
bilgi vermek için kısa bir süre
toplantıda bulunmayan Başba-
kan, Şevket Kazan'ın önerisini
öğrenince adamakıllı kızmış ve
söylenmişti.
Şayet Çiller'in dosyalarını ört-
türme pahasına Erbakan dün
akşam, kesin sonuca ulaşır ve
bir Refah Partisi artı DYP ko-
alisyonu kurulursa, öylegörülü-
yor ki adil düzen adına yazılı ve
görsel gazeteciliğimiz, gelenek-
sel basın özgürlüğü savaşına
yeniden hız verecek.
Basınla uğraşan hiçbir siya-
setçinin başarıya ulaşamadığı-
nı ben elli yıllık meslek yaşa-
mımda izledim.
Bakalım bu "han"\n yeni yol-
cuları hangi değirmen savaşla-
rı için yeni Don Kişot öyküleri-
ne malzeme vereceklerdir?
Tel.:(0.212)65598 71-Faks:
(0.212)655 68 10
BIRBAKIMA u i
SERVER TANİLLİ
Bilimsel Devrimlerin Yapısı...
Şu satırları okur musunuz lütfen?
"Ama, bir yandan halka sırt çevirip öte yandan bi-
lim adamlığını sürdürmek, olabilir mi? Bence bilimin
tek amacı insanoğlunun yükünü hafifletmek, acılan-
nı dindirmek olmalıdır. Eğer bilim adamları bencil
efendilerine boyun eğer, yalnızca bilmış olmak için
bilgi biriktirmekle yetinirlerse bilim sakatlanır, yeni
bulunan makineler de ancak insanlığın ezilmesine
yeni yollar açmaya yarar. Belki zamanla bulunabile-
cek her şeyi bulursunuz, ama bu yolda ilerledikçe in-
sandan bir o kadar uzak düşmüş olursunuz. Arada-
ki uçurum zamanla öylesine derinleşir ki bir gün ba-
karsınız. bilim adamlarını sevince boğan bir başarı,
yeni bir buluş, öte yandan bütün dünyayı saran bir
korku çığlığıyla karşılanır."
Bilim-toplum ilişkilerı üstüne bu sarsıcı sözleri, Ber-
tolt Brecht, Galileo Galilei adlı oyununda söyletir ün-
lü bilgine. Ve yukarıdaki satırları da. o oyunun Ada-
let Cimcoz'la Teoman Aktürel'ce yapılmış -o güze-
lim- çevirisinden aldım.
Galilei, bilimde devrim yapmış bir adam. O yüzden
başına neler geldiğıni okuyuculara anlatmak gerek-
siz. Bilim adamı olmak ne denli güçse, bilimde dev-
rim yapmak da o denli çetin; daha doğrusu pek sa-
yılı böyleleri.
Ama ne anlıyoruz "bilimde devrim" derken?
Mutlaka sizin aklınızı da kurcalamıştır: Ünlü astro-
nom, matematikçi ve coğrafyacı Ptolemaios'un -
dünyayı merkez alan- sıstemi, tersine düşuncelere de
rastlansa, nasıl olmuş da ta Rönesans'a değin ege-
menliğini sürdürebilmiş? Kopernikus'un, arkasından
Galilei'nin ve sonra başkalarının, bu arada Newton'un
gerçekleştirdiği devrimin altında yatan ne?
Ya oradan gelişmelerin gelip Einstein'a varması?
Nasıl açıklayacağız bu olguları?
Şimdi gözümüzde neredeyse doğallaşıp çıkmış
olan bu olguların altında pek karmaşık bir dünya ya-
tar. Hatta diyebiliriz ki yakın tarihlere kadar çok da ay-
dınlıkta olan bir konu değildi bu.
17 haziranda ölen Thomas S. Kuhn'un önemi bu-.
rada.
Gerçekten. bu Amerıkalı fizikçi ve bilimler filozofu,
1962 yılında yayımladığı Bilimsel Devrimlerin Yapısı
adlı eseriyle, konunun üzerine eğilmiş; bu arada, do-
ğa bilimlerindeki ilerlemelere bakışımızı değiştirmiş ve
üzerinde pek durulan. büyük tartışmalara da yol açan
bir görüş getirmiştir.
Nasıl mı?
Kuhn'a değin geleneksel bakış, bilimsel gelişmeyi
"düzenli bir süreç" olarak görmüştür: O süreçte, bu-
luşlar birbirini izlemiş ve düşünceler de, kesintisiz ola-
rak ve aralannda bileşımlere de giderek, çoğalmış
durmuştur.
Kuhn, sarsar bu görüşü ve daha dinamik bir açık-
lamaya gider.
Ona göre, buluşların arta çoğala gelip vardığı bir
"olağan bilim" durumu görülür zaman zaman tarih-
te. Bilimsel etkinük, temel varsayımiarın altını eşele-
meden o çerçevede yürür gıder bir süre. Var olan ve
çarpıcı bir başarı sağlamış olan kuram, Kuhn'un de-
yişiyle "paradigma", belli bir çağın bilimsel yöntemi-
ni biçimlendirir ve bilim kadroları kadar, ta okul kitap-
lârına değin siner kahr.
Ne zamana değin?
Söz konusu kuram bunalımlar içine düşünceye ka-
dar.
Gün gelir, yeni sorulara yanıt veremez hale gelir o
kuram. Tşte, yeni kuramların ortaya çıkışını hazırlayan,
bilgidekı bu bunalımlardır. Egemen kuram yetersizol-
duğunda, yeni temellere dayanan "olağanüstü bilim"
gelir ve eskisini değiştirerek kendi "paradigma"s\r\\
kurar.
Bunalım da böyle çözülmüş olur.
Yukarıdaki örneği alalım: Kopernikus'un kuramı
Ptolemeios'unkınin yerine, bunalıma son verecek bi-
çimde geçmiştir; çünkü. doğrudan bir yanıt getiriyor-
du söz konusu bunalıma. Ptolemeios'un tersine,
"Dünya güneş ve kendi çevresinde dönüyor" diyen
Samoslu Aristarkhos, Kopernikus'tan çok önce ya-
şamıştı, ama hiç de başarı sağlamamıştı; çünkü o
çağda "yer merkezli sistem" hiçbir boşluk içermiyor
ve öyle olduğu için de, bilgide hiçbir bunalıma yol aç-
mıyordu.
Böylece bunalımlar, yeni bir modelin temelindedir
ve "bilimde devrim" bunalıma yanıttır.
Önemli bir görüş. ama pek kabataslak özetledim.
En iyisi filozofla bizzat baş başa kalmanız. Onun yu-
karıda sözünü ettiğim kitabını. Nilüfer Kuyaş dilimi-
ze de çevirmiştir ve Alan Yayıncılık'ta 1982'de çıkan
eser, basım üzerine basım yapmıştır.
Doğrusu. mutlaka okumanızı isterim... -
Çağlar'la görüştüğü savlanıyor
Kulislerde Koman
Paşa merakı
ANK\R.\ (Cumhuriyet
Bürosu) -DYP'li
muhaliflerden Bursa
Millenekili Cavit
Çağlar'la görüştüğü
savlanan eski Milli
Istihbarat Teşkılatı (MİT)
Müsteşan. Jandarma
Genel Komutanı
Orgeneral Teoman
Koman'ın temaslan
kulislerde merak konusu
oldu. Koman'ın. 24 Aralık
seçimlerinin ardından
' yürütülen ANAP-RP
pazarlıklan sırasında da
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'la
görüştüğü ammsatılırken
şeriatçılan ayağa kaldıran
"kışlalarda ibadet
genelgesi"nin Koman
tarafından yayımlandıSına
dikkat çeki'ldi. DYP ile"RP
arasında yürütülen
koali:>yon pazarlığının
sürdüğü sırada. Jandarma
Genel Komutanı
Orgeneral Koman ile DYP
Bursa Milletvekilı
Çağlar'ın görüştüğü
öğrenildi. Askeri
kaynakların
yalanlamadığı. ancak
içeriğine ilişkin bilgi de
\ermediği görü^me. siyasi
kulislerde merak konusu
oldu. Cumhuriyet'e bilgi
\ eren asken çe\ reler.
Koman'ın. mart avında
Jandarma Genel
Komutanlığı'na bağlı
birliklere gönderdiği J
"ibadet genelgesi"
nedeniyle RP\e ,.
Türkiye"deki şeriatçı
kesimin boy hedefı
olduğuna dikkat çekerek
Çağlar'a. -RP ile ortaklık
sonucu laik cumhuriyetin
zarar görnıesinden
duyduğu endişeter"
konusundaki görüşlerini •
aktarmış olabileceğini
iddia ettiler. Koman'ın. 24
Aralık seçimlerinin
ardından RP ile ANAP
arasında yürütülen
koalisyon görüşmeleri
sırasında. ANAP lideri •
Yılmaz'la da bir görüşme
yaptığı anımsatıldt.
Ordu-RP gerginliği,
Koman'ın birliklere
gönderdiği genelge ile ->
tırmanmıştı. Ordu
J
-
mensuplannm üniforma
ile camiye gıtmelerini ve
birliklerdeki camilerde (
Diyanetçe önerilenler J
dı^ında dini yayınlar
bulunmamasını da
öngören genelge
nedeniyle RP. orduyu "din
düşnıanlığıyla" suçlamıştı.
Komuta kademoinden üst
düzey bir askeri yetkili isç
" RP'nin din ticareti
yaptığı" açıklamasında
bulunmuştu.