Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYTA CUMHURİYET 25HAZİRAN1996SALI
HABERLER
Cezaevleri
genelgesine iptal
istemi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Danıştay 10. Dairesi. terör
suçlanndan tutuklu ve
hükümlülerin banndınldığı
cezae\ lerinde yeni
düzenlemelere gidilmesini
öngören genelgenin iptali
ve "yürütmenin
durdurulması" istemiyle
açılan da\ada. Adalet
Bakanhğı'ndan savunma
isteminde bulundu.
Istanbul Barosu. söz
konusu genelgenin iptali
istemiyle Danı$tay"a
baş\uruda bulunmuştu.
Yenişen'e
soruşturma
• ANKARA
(Cumhuri)et Bürosu) -
İçişleri Bakanı Ülkü
Güney. ! Mayıs olaylan
nedeniyle hakkında
soruşturma başlatılan
Istanbul Vali Rıdvan
Yenişen'le ilgili bilgilerin
kendisine geldiğini
bıldırdi. Güney,
müfettişlerin Yenişen
hakkında hazırladıklan
raporun kendisine
iletildiğini. ancak bu
konuda bazı eksikliklerin
bulunduğunu söyledi.
Bakan Güney. Yenişen
hakkında son günlerde
basında çıkan bazı haberler
nedeniyle de gerekli
soruşturmanın
başlatıldığını kaydetti.
'AB'yetaviz
yanlış'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Çankırı Milletvekili
veAYTAÇEt'insahibi
Mete Bülgün. Türkiye'nin
tarını ürünlerinde Avrupa
Birliğı'ne taviz \ermesinin
"büyük yanlış" olacağını
savundu. Bülgün, dış
ticaretten sorumlu Devlet
Bakanı Yaman Törüner'e
gönderdiği faks mesajında.
gümriik birligi anlaşmasına
tarım ürünlerinin dahil
edilmediğini, ancak tanm
ürünleri ticaretinde
karşılıklı tercihli rejimlerin
aşamalı bir biçimde
geliştirilmesinin
öngörüldüğünü
anımsatarak bu kapsamda
tarım teknik komitesi
toplantılannda. AB'nin
Türk tarafından önemli
ta\ izleri istediğini kaydetti.
Gümrüklepin
işlevi
• AIMKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Fikri \e sınai mülkiyet
lıaklarının korunmasında
"gümrüklerin rolünün"
tartışılacağı uluslararası
toplantı ve 3 günlük eğitim
•semineri. bugün Ankara'da
başlayacak. Dünya
Gümrük Örgütü ile Türk
Gümrük Müsteşarlığı'nın
birlikte düzenlediği
toplantıda. Türkiye'nin ve
diğer ülkelenn fikri ve
sınai mülkivet haklannın
korunmasında aldığı
önlemler ile Türk Gümrük
Müsteşarlığf nın rolü
tartışılacak.
Demirel, Yılmaz
göpüştü
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. dün akşam
Başbakan Mesut Yılmaz
ile Çankaya Köşkü'nde bir
araya geldi. Demirel-
Yılmaz görüşmesinde,
Türkiye'deki önemli iç
gelişnıelerin ele alındığı
öğrenildi. Başbakan Mesut
Yılmaz'ın. Floransa'da
yapılan Avrupa Birligi
(AB) toplantısı
kapsamında vaptığı
temaslar hakkında da bilgi
\erdiği kaydedildi. 45
dakika süren görüşmenin
ardından herhangi bir
açıklama yapılmadı.
Temiz bip
hükümet
kurulamaz
1
• Haber Merkezi - Yeni
Demokrasi Hareketi
(YDH) Genel Başkanı
Hüseyin Ergün. temelinde
kirlilik bulunan
davranışlarla temiz bir
hükümet kurulamayacağını
bildirdi. Ergün. yaptığı
yazılı açıkiamada.
"Türkiye'nin Meclis'teki
siyasal partilere mahkûm
gözükmesi. hem çok
üzücüdür hem de bir
aldatmacadır. Meclis'teki
partiler, kabına sığmayan
Türkiye'yi değil;
değişimden ürken
Türkiye'yi temsil
ediyorlar. Onun için de
çırpındıkça batıyorlar"
dedi.
Alındığı söylenen önlemlere karşın ÖmerliBarajı çevresindeyapılaşma sürüyor
Ömerli Barajı çe\ resindeki ormanlık alanda ağaç kesimi >apılı>or. Buna karşılık hiç bir kurum ağaç kesenlerden hesap sormııvor. (Fotoğraf: MEHMET DEMlRKAYA)
Baraj havzaları konınmuyorİstanbul Haber Servisi-İstanbul'un ıçme
suyu havzalarındaki "koruma",
göstermdikten öteye geçemiyor.
Istanbul'un en önemli su kaynaklanndan
birini oluşturan Ömerli Barajı
çev resindeki yapılaşma sürüyor.
Yapılaşmanın yanı sıra barajın yakın
çev resindeki ormanlık arazide de ağaç
kesimi sürüvor. Baraj havzalarının
korunması için uzun süredir hukuk
mücadelesi veren MımarlarOdası
İstanbul Büvükkent Şubesı. Elmaiı
Barajı havzasında "Çavuşbaşı
Belediyesi" kurulmasına izin veren
İçişleri Bakanlığı kararının iptal edilmesi
için Danıştay'a başvurdu.
Su havzalannın korunması için alındığı
söyknen bütün önlemlere karşın
• Daha önce İSKİ Yönetmeliği'nde yapılan \e su havzalannda yapılaşmayı
arttıracak olan değişikliğin iptali için yargıya giden Mimarlar Odası, şimdi de
Elmaiı Baraj Gölü havzasının mutlak \e kısa mesafeli koruma kuşağı içinde
"Ça\uşbaşı Belediyesi" adıyla birbelediye kurulmasına ilişkin içişleri Bakanlığı
kararının iptali için Danıştay'a başvurdu.
buralardaki yapılaşma de\am ediyor.
Havzaların korunması konusunda
duyarlı olan birçok vurttaş, piknik için
gittikleri su havzalarında gördükleri yeni
inşaatları şjkâ>et konusu ediyor artık.
Özellikle Ömerli \e Elmaiı barajlan
çe\resiyle ilgili şikâyetler yoğunluk
kazanıyor.
Ömerli Barajı ha\zasında yapılacak olan
küçük bırgezinti ile vapılaşmanın
de\am ettiğini görmek mümkün.
Yapılaşmanın yanı sıra büv ük bir alanda
ağaç kesimi yapılıyor. Ormanın birçok
bölgesinden ağaç kesme motorlarının
seslerı duyuluyor. Ormaıı içerisinden
traktörlerfe odıın taşıyanlara da hesap
soran >ok.
Su ha\zalannın korunması konusunda
önemli hukuk mücadeleleri \eren
Mimarlar Odası Istabul Büvükkent
ŞubeM. yeni bir hukuk mücadelesine
başladı. İSKİ Yönetmeliği'nde yapılan
ve su ha\zalarında yapılaşmayı
arttıracak olan değişikliğin iptali için
25 gözaltı
Ağar'a
molotoflu
protesto
İstanbul Haber Servi-
si - Adalet Bakanı Meh-
met.Ağar'ı protesto etmek
ve cezaevlerındekı açlık
grev lerine destek olmak is-
teyen bazı gruplar. önceki
gece Bahçelievler. Şişlı.
Beyoğlunda gösteriler
yaptı. Yenibosna Yıldırını
Beyazıt Caddesi Çakmak
Durağı'nda 50 kişilik mas-
keli bir grup. yola barikat
kurup lastik yaktıktan son-
ra yürüyiişe ueçti. Yol üze-
rindekı"34JMJ97plaka!ı
bir aracı ateşe veren gös-
tericiler. 3 işyerine molo-
tofkoktevli artıktan sonra
kaçtı. Şişli Feriköy Mah-
mut $e\ ket Paşa Mahalle-
si'nde toplanan 30 kişilik
bir grup. sloganlar atarak
Kasımpaşa'vayiirüdü. Yol
üzerine molotofkokteylle-
ri atan grup. daha sonra ara
sokaklara dağıldı.
Beyoğlu. Hacıhüsrev
Mahallcsi Ali kabili So-
kak'ta lastik \ akıp yola ıno-
lotofkoktevİi atan 25 kişi-
lik bir grup. Feriköv "e ka-
çarak izlerini kaybettirdı.
Beyoğlu Piyalepaşa Bul-
varı'nı kesen 40 kişilik
grup. trafiği 10 dakika en-
gelledikten sonra caddeye
molotofkokteyli attı. Gös-
tericiler. 2 beledive otobü-
süne binerek olay yerın-
den uzaklaştı.
Polis tarafından Şişli
Merkez Karakolu'na çeki-
len otobüslerdeki eylem-
cilerin, Okmeydanı Şark
Kahvesi'nde ındikleri an-
laşıldı. Polis. korsan gös-
terilere müdahale edemez-
ken olaylardan sonra ara
sokaklardan vaklaşık 25
kişivi gözaltına aldı.
'Refahlı Üsküdar Belediyesi, semtimizi yağmalamak istiyor'
Çengelköylülerden protesto
XJORUŞ
• Çengelköy'de bir
araya gelen 100
kişilik bir srup,
RP'li Üsküdar
Belediyesi'nin
yaşadıkları çevreyi
yok etmek
istediğini öne
sürdü.
İstanbul Haber Servisi-
Üsküdar Çengelköy Ilçe-
si sakinleri. Rcfah Partili
Üsküdar Belediyesi'nin
göreve geldikleri günden
itibaren. tarihi "Çınaral-
tı" ıneydanı da dahil kanıu-
>a ait bazı alanlan kendi-
lerine yakın kişilere usul-
süz olarak kirayaverdiği-
ni ileri sürerek belediyenin
bu tutumunu protesto et-
tiler.
Çengelköy'de Ha\ uzba-
şı semtine adını veren üç
havuzun. RP'li beledive
tarafından kaldırıldıktar
sonra etrafının tel örgülcı -
le çe\ rilip iki başına poi.
konduğunu belirten seııv
sakinleri. yaşadıkları çe\ -
renin yok edilmek istendı-
ğini söylediler.
Çengelköy Kültür ve
Davanışma Derneği çatı-
sı altında dün sabaTı saat-
lerinde bir ara> a gelen yak-
laşık \(H) kişilik bir grup.
Refah Partili beledivenin
göreve başlamasından iti-
baren Çengelköv "ün yağ-
malanmaya çalışıldığını
öne sürdüler.
Dernek üyeleri. tarihi
Çınaraltı'ndaki parkın çay
bahçesi yapıldığını ve etrafının de-
ınir parmaklıklarla çev rilerek bu ye-
rin Havuzbaşı Mahallesi Muhtarı
"Fikret MorgüPün akrabası İsmet
Morgül'e usulsüz olarak kiralandı-
ğını ılen sürdüler.
Semt sakinleri. tarihi Çınaraltf na
Çengelköv lüler. beledivenin kamuya ait bazı alanlan kendilerine yakın kimselere ki-
ra>a verdiğini söylüyorlar. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
dığını belirten \atandaşlar. -Refah
Partili beledive geldiği günden itiba-
ren kendi kimliklerini Çengelkö\ "e da-
vatmayaçalışıyorlar. Kendilerine ya-
kın olan insanlara. bi/im vergilerimiz-
yapılan çay bahçesinin gelirlerinin.
Milli Gençlik Vakfı. Kerime Hatıın
Kuran Kursu v e kendi aralannda pa\ -
laşıldığını öğrendiklerini söylediler.
Avrıca. Morszül ailesinin. RP'li be-
ledive ile olan ılışkilennı kullana-
rak kamuya açık bazı yerleri kirala-
le vapılan \erieri kira\a veriyoriar
diye konuştular.
jargıya giden Mimarlar Odası, bu kez de
İçişleri Bakanlığı aleyhinde Danaştay'a
başvurdu.
Mimarlar Odası. Elmaiı Baraj Gölü
havzasının mutlak \e kısa mesafeli
koruma kuşağı içinde "Çavuşbaşı
Belediyesi" adıyla bir beledive
kurulmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı
kararının iptal edilmesini ve öncelikle
yürütmenin durdurulmasını istiyor.
Danıştav Başkanlığı'na sunulmak üzere
avukat Deniş, Parlak tarafından İstanbul
idare Mahkemesi Başkanlığı'na sunulan
başvuruda. belediye kurulması kararının
ay nı zamanda bir "bölgesel imar aflT
anlamına geldiği vurgulandı. Yasama
organının af kanunlarıyla bile
affedilemeven yerleşim alanlannın. idari
kararlarla örtülü
biçımde affedilmesini.
hukuk devleti ilkeleriyle
bağdaştırmanın
mümkün olmadığına
dikkat çekilen
başvuruda şöyle
denilıvor:
"Belde beledhesine
dönüştüriilen Çavuşbaşı
Kö> ü \ e çe\ resi, da\ a
konusu karardan önce
zaten Be> koz
Beiedhesi'nin mücavir
alanı içerisinde ve avnı
zamanda İstanbul
Büyükşehir Beledhesi
sınıriarında
kalmaktavdı. Ancak
3030sa\ıbBü>ükşehir
Beledi>elerinin Yönctimi
Hakkında Kanun'un
> ürürlüğe girmesinden
sonraki \ıllarda.
büyükşehirlerimizde \e
özellikle İstanbul'da
adetabir" belde
belediyelen kuruluş
furyası' başlahlmış \e
büyükşehir sınırları
içinde bü> ükşehir
belediveterince
denetlenmesi istenmeyen
alanlarda belde
belediveleri kurularak
büyükşehirierin
bütünlüğü bozulmuş ve
büyükşehirierin önemli
zaaflanndan olan
düzenli \e kontrollü
büyüme ve gelişme,
sorunları daha da
çözümsüz bir duruma
getirilmiştir."
Çavuşbaşı belde
belediyesi kurulması
kararıntn. Elmaiı Baraj
Gölü'nü zamanla yok
edeceği. zaten havza
içindeki vasadışı
yerleşme \e tesisler
nedeniyle tehdit altında
bulunan su
kavnaklarından biri
olduğu vurgulanan
dilekçede "Budurumu
kamu sağlığına ilişkin
üstün kamu \ararlan ile
bağdaştırmak olanaklı
değüdir" görüşüne \er
\erili\or.
Cörevinden alınmıstı
Bürokratmdan
Çalışma Bakanı'na
hakaret davası
• Çalışma Genel Müdür \ardımcılığı görevinden
siyasi nedenlerle alındığını ileri süren Perihan San,
Çalışma Bakanı Emin Kul hakkında 100 milyon liralık
manevi tazminat davası açtı. Perihan San, açtığı
tazminat davasında. Emin Kul'un. "kişisel \e meslek
onuruvla ovnadıĞını" ileri sürdü.
GÜNEŞGÜRSON
ANJC-\R.A - Çalışma \e
Sosval Güvenlik Bakanı
Emin Kul hakkında, sivasi
nedenlerle görevinden aldı-
ğı bürokratı tarafından. "mes-
lek onuruyla o> nadığı" gerek-
çesivle 100 milyon liratuta-
nnda ınanev i tazminat dava-
sı açıldı.
Kul'un. "«orvvindegerek-
li uvum \t koordiney i sağla-
vamaması \e hizmet verimi-
nin düşmesi" gerekçesiv le
görevinden aldığı Çalışma
Genel Müdür Yardımcısı Pe-
rihan San, kişilik haklanna
saldında bulunulduğunu ile-
ri sürdü.
Avukat Şahin Mengü'nün
hazırladığı da\a dilekçesin-
de. Sarı'nın siyasi nedenler-
le göre\den alındığı ileri sü-
rülerek "Nitekim bunun açık
delili. Çalışma ve Sos\al Gü-
venlik Bakanlığı Müsteşar
Vekili Çalışma Genel Müdü-
rüAlı Toptaş'ın,4Nisan 19%
tarihinde Sivah Beya/ adlı
gazeteve verdiği demeçte.
'Görevden neden alındığını
ben bilemem. onu bakaııa
sorun.
Bu kişilere nişe bu kadar
önem v eriv orsunuz anlama-
dım. Moğultay ve Halisdö-
neminde. ben 4 sene o kadar
süründünı. Kımse. siz nive
Doğu'ya gıttinız. demedi'
di\erek müvekkilcmle ilgili
işlemin tamamıv la sivasi kin
ve garez nedeniv le \ apıldığı-
nı açıkça ortava ko> nıuştur"
denildi.
Görevden alma işleıninin
hukuken geçerli olmadığını
savunan Mengü. bu neden-
le San hakkında "düzmece
birsonışturma" başlatıldıgı-
nı ve TBMM'de geçici ola-
rak görevlendirilmesi iste-
miyle vapılan başsurunun
reddedildiğini vurguladı. Sa-
n hakkında bakanlık ile L'lus-
lararası Çalışma Örgütü'nün
(1LO) birlikte vürüttüğü bir
ara^tı rmada v apı lan ödeme-
deki uMilsüzlük iddiasıyla
başlatılan ^oruşturmanın
"geryek olmadığını" kayde-
den \1ens;ü. dilekçede şöy-
le dedi:
"Sonuçlanmamış soruş-
turmalar \e gerçek olmayan
soruşturma konulan ile ilgi-
li açıklaması nedeni> le mü-
\ckkilemin kişisel \e meslek
onuruvla ovnandığı açıktir.
Da\alının müvekkilem hak-
kında, üçüncü kişiler indin-
de suç işlemiş bir de\ let me-
muru i/k'nimi \ aratnıava dö-
nük \ aklaşıınını. i> i nivet ku-
ralları \ e dav alının > ürüttü-
ğii «öre\ inin ağırlığı içinde
değerlendirmek olanağı ol-
madığı gibi tam aksine bir
üst düzev bürokratı tasfiye-
> i gerçekleştirmek için de her
türlü çirkinliğe başvuruldu-
ğunun göstergesi olduğu ka-
nısındavız. Da\alı. bu gerek-
siz \e >ersiz açıklaması ile
müvekkikmin kişilik hakla-
rına saldında bulunduğun-
dan işbu davanın açıiması su-
reti hasıl olmuştur."
Çalışma Genel Müdür Yar-
dımcısı Perihan Sarı. bakan
tarafından. 4 Nisan I W6'da
verim diişiiklüğü. uyum ve
koordinenin sağlanamaması
gerekçelerivle bu görevin-
den alınarak Erzurum Bölge
Müdürlüğii'ne müfertış ola-
rak atanmı^tı. Bu atamayla il-
gili olarak Sarı'nın açtığı da-
\ada. yürütmeyı durdurma
kanırı verılmişti.
Danıştay'a dava açılacak
'tlaçtareklama .,,-
hayır' kampanyası
AıN'KARA (Cumhurivet
Bürosu)'Türk Eczacılan
Birhğı(TEB) Merkez
Heyetı Başkanı Mehmet
Domaç. reçetesiz ılaca
reklam serbestisi getiren
yönetmelığin. fiyat artışina
\e yanlış. ilaç kullanımı
nedeniv le ölümlere neden
olabıleceğıni söyledi. Türk
TabiplerfBirliği'(TTB)
Merkez Konsev ı Başkanı
Dr. Özen Aşut. ılaç
reklamını serbest bırakan
yönetmelığin iptali için
Danıştav 'a başvuracaklarını
bildirdi.'TEB. TTBve
Ankara Eczacı OdaM. dün
Türkiye genelinde "İlaçta
reklama hayır" kampanyası
başlattı. Kampanya
nedeniyle düzenlenen basın
toplantısında konuşan TEB
Başkanı Domaç. "27 Nisan
1996" günve "2261T sayıh
Resmi Gazete'de
yayımlanarak yünirlüğe
giren "Reçetesiz İlaçta
Reklam Serbestisi Getiren
Yönetmelik"e göre ilaç
reklamı yapılmasının
serbest bırakıldığını
anımsattı. Domaç.
"Reklamın amacı. reklamı
>apılan ürünün tiiketimini
arttırmaktır. Tüketicivi o
ürüne > önlendirmektir"
dedi. Reklamın toplumdaki
/ SÖNMEZ TARGAN
HABITAT II kent doruğunun resmi
konferansında konuşan Alman dele-
genin de vurguladığı gibi. HABITAT et-
kinliklerinin üç aşaması bulunmakta-
dır.
Birincisi hazırlık aşamasıdır ki, bu
ta 1992 yılında Rio'da yapılan "Dün-
ya Çevre ve Kalkınma Konferansı"n6a
alınan HABITAT ll'yi yapma kararıyla
başlayıp ilki Cenevre'de. ikincisi Na-
irobi'de ve üçüncüsü New York'ta
gerçekleştirilen toplam 3 hazırlık top-
lantısından sonra 30 Mayıs 1996'da
Istanbul'da noktalanan birsüreci kap-
samaktadır.
İkincisi, 3-14 Haziran 1996 günle-
rinde Istanbul'da yaşanan doruk top-
lantılarının gerçekleştiğı aşamadır.
Üçüncüsü ise asıl üzerinde durul-
ması ve izlenmesi gereken aşamadır
ki, o da doruk konferansının kapan-
dığı ve 15 Haziran 1996 günüyle baş-
layan ve yaşanacak olan yeni bir sü-
reçtir. Önümüzdeki uzun yıllan kap-
sayacak bu süreçte. HABITAT II kent
doruğunda alınan ortak kararları. ge-
zegenimiz ölçeğinde yaşama geçir-
mek, uygulamaya koymak için olanak-
lar ne ölçüde seferber edilecek ya da
nasıl edilecek?.. Bu sürecin günde-
mini hep bu sorular işgal edecek.
Her biri ayrı ayrı bir yatırım ve finans
'Piyasaya Bağlı Yurttaş Tipi'
konusu nice kararlar kâğrt üzerinde kal-
maya, raflarda sararıp solmaya terk
edilmeyecekse asıl bu süreci daha
da örgütlü ve bilinçli yaşamamız ge-
rekecektir.
Çünkü tüm eksikliklerine ve olum-
suzluklarına karşın Istanbul doruğun-
da alınan kararlar, bir ölçüde de olsa
insanlığın geleceğine umut ışığı yakar
niteliklertaşımaktadır. Ömeğin. geliş-
miş ülkelerin açık ve örtülü tüm diren-
melerine karşın. özellikle 3. dünya ve
gelişmekte olan ülkelerin yakıcı bir is-
temi olarak gündeme gelen kimi in-
san haklannın yanı sıra konut hakkı da
bu dorukta temei bir insan hakkı oia-
rak benimsenmiştir. ICA (Uluslarara-
sı Kooperatifler Birligi) başta olmak
üzere, dünyanın çeşitli ülkeîerinin de-
legelerini, yer yer de eylemlere dönü-
şen çetin savaşımları sonucunda bu
hak, HABITAT belgelerine geçirilebil-
miştir. Zaten bu ve buna benzer hak-
ları tanımama konusunda direnen
dünya devlerinin devlet başkanların-
dan hiçbiri HABITAT'a gelmek ince-
liğini bıle göstermemişlerdir. Doruğun
finalinde Fidel Castro'nun gelmesiy-
le HABITAT II. adeta yoksullar platfor-
muna dönüşmüştür.
Katılan ülkelerle ilkelere bağlanan
diğer önemli bir konu ise önümüzde-
ki yüzyılda yoğun bir biçimde yaşa-
nacak olan kentleşme ve bunun ya-
ratacağı altyapı, çevre, beslenme,
sağlık gibi nice sorunlar, sürdürülebi-
lir insan yerleşmeleri bağlamında "or-
taklık" ilkeleri temelinde çözüme ulaş-
tınlacaktır biçiminde özetlenebilmiş-
tir.
Daha da ötesi Birleşmiş Milletler'in
tarihinde ilk kez ortaklık ilişkileri kap-
samında her üikenin NGO'iarına (Si-
vil Toplum Örgütleri) daha etkin roller
biçilmektedir. Bu roilerin nelerolaca-
ğının tanımında açık ve saydam an-
latımlar bulunmamakla birlikte, yine de
bu konuyu biraz daha açmanın yarar-
lı olacağı kanısındayız.
Anımsanacağı üzere, özellikle Tür-
kiye gibi, hem de yasalardan kaynak-
lanan baskıcı rejimlerin egemen oldu-
ğu ülkelerde NGO'lar ne denli özgür
ve etkin bir biçimde bu süreçte birer
baskı öğesi olabileceklerdir? Bu so-
ruya olumlu yanrt vermenin zorluğu bir
yana, hâlâ bir yığın belirsizlikler taşı-
dığı da ortadadır.
HABITAT'a gelmeden ve HABITAT
sürecinde Türkiye sivil toplum örgüt-
lerinde yaşanan karmaşayı anımsar-
sak bugün bile aydınlanamadığımız bir
yığın bilinmeyenle karşı karşıya kal-
dığımızı görürüz. Bunlardan tam sa-
yısını ve kimliklerini öğrenemediği-
miz, amaTürkiye'deki sivil toplum ör-
gütlerini temsil etmek için resmi top-
lantılara seçilmiş NGO delegelerini,
kimlerin, hangi yöntemle seçtiklerini
bir bilen varsa iütfen açıkiasın. Seçi-
lenlerden kimilerinin kamu görevlisi
olduğu ve seçimlerine devlet gölge-
si düştüğü endişeleri sürerken önü-
müzdeki süreçte bu gibi NGO'ların
gelişmeleri disiplini, baskı öğesi olma
kararlılığı, özgür ve bağımsız karar al-
ma yeteneği olup olmadığı hep tartı-
şılacaktır kanısındayız.
13 kooperatif birliğinin oluşturduğu
kozanın düzenlediği ve HABITAT sü-
recinde gerçekleştirdiği bir forumda
konuşan ve HABITAT II belgelerini yo-
rumlayan konuşmacılardan Prof. Dr.
Bilsay Kuruç'un betimlemesiyle "pi-
yasaya bağlı yurttaş tipi" yaratılmak
istenmiyorsa Türkiye'de HABITAT'a
katılmış ve akredite olmuş bütün si-
vil toplum kuruluşlarının dönüp ken-
dilerine bir bakması ve Türkiye'de si-
vil toplum kuruluşları adına yapılan-
lan ciddi bir biçimde sorgulaması ge-
rekecektir. Bunu sağlıklı bir biçimde
yapabilirsek kimi konularda aklımızın
başımızagelmesi için Fidel Castro'nun
yeniden Türkiye'ye gelmesine gerek
bile kalmayabilir.
Değilse, öznel niyetimiz ne olursa
olsun, nesnel olarak birileri ya da dev-
letin uzantıları bizim adımıza. NGO'lar
adına yine bir takım işleri yapacak ve
yönlendirecektir. HABITAT H'nin kazan-
dırdıgı deneyler ışığında, akredite ol-
muş NGO'ların delegelerinden olu-
şacak bir izleme komitesi oluşturula-
rak vurgulamaya çaiıştığımız bu yeni
süreçte daha derli toplu ve etkin bir
baskı grubu yaratılabilir. Çünkü sivil
toplum örgütlerinden beklenilen asıl
işlev de hiçbir odağın kuyruğuna ta-
kılmadan; her biri kendi alanlannda öz-
gür, bağımsız ve demokratik birer
baskı öğesi olabilmelerinde aran-
malıdır.
etkısinin. eğıtım düzev i ile
ilgili olduğunu \e
Türkiye'de okur-vazarlann
yüzde 59'unu ilkokul
niezunlarının
oluşturduğunu kaydeden
Domaç. "\apilacak reklam,
ilacın gereksiz ve fa/la
tüketimi açısından son
derece etkili olacakhr.
Reklamın albenisine
kendini kaptırarak alınacak
bir ilaç. hırakın vanlı tedavi,
teda\ inin gecikmesine, hatta
hastanın ölümüne bile
neden olabilecektir. Henüz
ilaç reklamı başlamadığı
haldeTürkive'de
zehiıienmeve neden olan
maddelerin başında > üzde
70 oranıv la ilaç birinci
sırada gelmektedir. Reklam
sonrası bu oranın hangi
rakamlara ulaşacağını
tahmin etmek hiç de zor
değildir" dıve konuştu.
İlaç reklamını. çokuluslu
ilaç firmalan. patent süresi
dolmuş ilaçları daha uzun
sürede tutmak isteyen
uluslarüstü sermaye. medya
kuruluşları \e reklam
^irketleri ile sağlıkta
özelle'ıtinTie yanlılannın
istediğini söyleyen Domaç.
reklamın ilaç fiyatlannı
arttıracağını. tedavinin
denetlenemeyeceğini.
gereksiz ilaç tüketimine
neden olacağını \ e kamu
kuruluşlarının. bu ilaçların
bedellerini ödemeveceği
için dar gelirlilerin zor
durumda kalacağını ;
ka>detti. Domaç. "Birileri
para kazanacak dive
insanlann ilaçlannı
ceplerinden ödetmeje
kalkmak. hiçbir sosval
de\ let anla\ ışıv la
bağdaşmaz. Yasava aykın
olması. halk sağlığını
olumsuz vönde etkilemesi ve
toplunıun çıkarlanna ters
düşmesi nedeniv le
vönermeliğin iptalini
istivoruz" dedi. TTB
Başkanı Özen Aşut da
sağlık \e ilaç alanında
vapılacak çok şev varken
ılaç reklamının serbest
bırakılmaMiu aklı ,
almadığını belirterek ,
vönetmeliğin iptali için
önümüzdeki günlerde
Danıştay'a dava
açacaklarını bildirdi.
Basın toplantısının ardından
Domaç. Aşut \e Ankara
Eczacı Odası Başkanı CMcay
Seles ile bir grup eczacı.
Meşrutiyet Caddesi
üzerindeki eczanelere
"İlaçta reklama hayır"
vazılı afışler a>arak
vurttaşlara el ilanları
daSıttılar