Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 1996 PA2AR
8 PAZAR KONUKLARI
'Tek başına kültürmirasını koruyorlar'Değirmendere Belediyesi
olarak ilçenizde dörtyıldır Ağaç Hey-
kelSergisi ve Ağaç Heykel Sempozyu-
ınu öüzenliyorsunuz. Böyle bir proje
nereden aklınıza geldi?
AKALLN-Göreve geldiğimizden be-
ri yaptığımız her işin bilimsel bir teme-
le oturması gerektiğine inanıyoruz.
Mesleğim kimyagerlik olduğu için be-
lediyeyle ilgili çalışmalar yaparken İl-
ler Bankası 'ndaki uzmanlara sık sık da-
nışırdık. Orada. Şehir ve Bölge Planla-
ma Bölümü'ndeki bir arkadaşımız Mi-
mar Sinan Üni\ersitesi"nden bir grup
arkadaşın şehircilik konusundaçahşabi-
lecekleri bir ortam aradıklannı. bunda
kendilerine yardımcı olabilecek bir be-
lediye bulmak istediklerini söyleyince
biz onlara seve seve kucak açabileceği-
mizi belirttık. Bunun üzerine o üniver-
siteden birgrup Degirmendere'yegele-
rek bazı çalışmalar yaptı. O arada da
iiniversitenin benzer her türlü etkinlik-
lerine belediyemiz kapısının açık oldu-
gunu. her türlü desteği her zaman sağ-
la>acağımızı sövledik. Birgün üniver-
sitenın heykel bölümünden aradılar. Gü-
zel sanatlarla ilgili çalışma yapabilecek-
leri bir mekân anyorlardı. Ben de eski-
den gitar çaldıgım için her türlü sanat et-
kinlığine. çalışmasına destek vermeye
hazınm. Kendilenne Değirmendere"de
bu tür bir heykel çalışması yapabilecek-
lerini söyleyince o zamanki bölüm baş-
kan! AliTeomanGermanerçok ilgilen-
di. "Bunubirsempozyum halindesuna-
biliriz" dedi. O zaman >öre ürünü kes-
tane ağacının heykel vapımı için çok
uygun olacağını düşündük. Orman sey-
reltme çalışmalanndan elde edeceğimiz
kestane ağaçları bu projede çok iyi kul-
lanılabilirdi. Böylesi bir proje dünyada
birkaç kez uygulanmaya çalışılrrnş, ama
hiçbir zaman bir süreklilık saglanama-
mıştı. llk sempozyumu düzenlediği-
mizde üniversite başanlı olup olmaya-
cağı konusunda ciddi kaygılar taşıyor-
du. Ama birincisi epeyce başanlı oldu.
(kincisindeyse, bunu artık uluslararası
düzeye taşıyabileceğimiz bize önerildi.
Yurtdışında tanıdığımız üniversitelere.
kültür ataşeliklerine katılım formları-
mızı gönderdik. Oralardan katılımlar
sağlandı.
Bövlece ikinci sempozyum uluslara-
rası düzeyde gerçekleştirildi. Üçüncü-
süne Japonya'dan. Fransa'dan. Alman-
ya'dan. Hindistan"dan, Finlandiya'dan
heykeltıraşlar katıldı. Bu yılki için ise
henüz jüri çalışmamız tamamlanmadı.
Şu ana kadar 25 sanatçı başv urdu. Bun-
lardan beş tanesi seçilerek Degirmende-
re'ye gelecek.
mmmt^ Proje nasıl gerçekleşiyor?
AKALIN - l -30 temmuz arasındaki
bir aylık süre içinde biz bu beş sanatçı-
ya. ikişertane kestane kütüğü veri>oruz.
Bu kütük!er30 santimetre çapında. Bu-
nun ardından Mimar Sinan Universite-
si'nde seçilen eserlerburaya getiriliyor
\e bu sanalçılar halkın gözü önünde
eserlerini uygulamaya koyuyorlar.
Ahşap Heykel Sempozyumu"nun he-
men bitiminde. bizim her yıl yaptığımız
geleneksel Fındık Festivalimizbaşlıyor.
Sempozyumun bitişiyle festivalin baş-
langıcını örtüştürmeye karar vermemi-
zin nedeni tam temmuz sonunda ödül-
lerin verilebilmesi. Bir de sempozyu-
ma katılan sanatçılara verdiğimiz bir
ödül var. Ödülün parasal bedeli 60 mil-
yon lira. Bunu. sanatçılann telif hakla-
n olarak düşündük.
ımm^m Değirmendere Belediyesi, ge-
çen hafta Henry FordAvrupa Koruma
Ödiilü 'nü aldı. Ödül alan projenin
sempozvıımla bir ilişkisi var mı?
AKALIN-Değirmendere'de. 15 ka-
dar eski Türk evi bir mahallede kalmış
durumda. Söz konusu alan eskiden be-
ri imar planlanmızda pazar yeri olarak
göründüğü için o yörede yapılanmaya
izin verılmemiş. Eski bir yapılanma
bölgesi olduğundan 100 metrekare yeri
olan insan orada vüz metrekarelik bir
yer yapabilmiş. Bugün yeni yapı yap-
maya kalksalar yüzde 20 lejand uygula-
ma koşuluyla 100 metrekarelik yere an-
cak 20 metrekarelik yer yapabilecekler
Dolayısıyla da eski yapılan yıkıp ima-
ra uvgun veni yapı yapamamışlar. Biz-
ce bu fevkalede de iyi olmuş. Biz bele-
diye olarak. "Bu iş böyle olmaz. Biz bu-
ralan kamulaştıracağız" dedik. Yerle-
rin sahipleri kamulaştırmayı engelle-
mek için oralan korumaya aldırdılar.
Deyim uygunsa. *Köristeditekgöz.AI-
lah verdi iİd göz" örneği oldu. Bizden
koruma amaçlı imar planı istendi. Bu-
nu seve seve üstleneceğimizi söyleyip
hemen Mimar Sinan Üniversitesi'nden
Prof. MuammerOnat'la temas kurduk:
bu göre\i ona verdik. Prof. Onat planı
hazırladı. Orada bir güzel sanatlar par-
kı oluşturmayı hedefliyorduk. Amacı-
mız hev kel sempozyumunu o alana ta-
şimak. Orada bir de amfiteatr yaptık.
Bu yaz orada bir yazlık sinema başlatı-
yoruz.
^•^•" Sinemayı kim işletecek?
AKALIN - İzmit'teki bir sinemayla
anlaştık. Onlar. bıze herhangı bir ücret
ödemeden yazlık sinema uvgulamasını
gerçekleştirecekler. Bizim bir de
1989'dan beri süren bir uygulamamız
var. "Film sinemada izlenir" sloganıyla
ortaya çıktıktan sonra her cuma akşamı
sinema izlemek isteyenler için İzmit'e
ücretsiz otobüs kaldınvoruz. Sinema-
dan gitmek isteyenlerin biletlerini. bel-
li bir indirimlı fiyatla alıvoruz.
sek...
Henry Ford Ödiilü 'ne döner-
AKALIN - Evet. Rastlantısal olarak
bir gün o ödülün bir broşürünü gördük.
Baş\ urduk. Bizim o korunan eski ev le-
rin bulunduğu mahalleyle ödüle layık
görüldük.
M H M M Bir de Değirmendere Beledi-
yesi 'nin toplum kalite çalışmalan
var...
AKALIN - Evet. Bence bu. belediye-
nin en önemli projelerinden biri. Toplam
kalite kontrolünü kamuda ve yerel yö-
netimlerde ılk uşgulayan belediye bi-
ziz. Beiediyemiz. kısaadı Kal-Derolan
Kalite Derneği'nin üyesi. Aynca bele-
diyemiz Ulusal Kalite Kongresi'ne bir
biİdiri de sundu. llk kez bir yerel yöne-
tinı Türkiye'de böyle bir şe> yapıvor.
E R T U G R U L
A K A L I N
1953. Değirmendere doğıımlu.
Yiikseköğrenimini Ankaru Devlet
Mimcırhk Mühendislik Akademisi
Kimya Mühendisliği Bölümü nde
tamamladı. 1980-8S arası Giilcük
Tersunesi nde askeri memur olarak
gürev yaptı. Değirmendere Belediye
Başkanlığı 'na adayhğını koymak için
mennıriyetten i.stifa etti. 19X9 belediye
seçinıleriııde Değirmendere Belediye
Başkanlığı nı SHPden adayhğını
koyarak kaıandı. 1994 seçimlehnde
ikinci dönem için Değirmendere
Belediye Başkanlığı 'na seçildi.
Önümüzdeki yıl Avrupa Uluslararası
Kalite Bölümü"ne baş\ uruyoruz. Ka-
muda kalite ödülü konuyor. Ona baş-
vurmajı hedeflivoruz.
•^••i Türkiye'de çok ciddi bir so-
rıııı yasanıyor. Yerelyönetimler tarih-
sel kültür mirasını korumakyerine bu
mirasıyıkıyorlar, yok ediyorlar. Yerle-
rine de beton yığınları, apartmanlar
dikiyorlar. Sizce bunun esas nedeni
nedir?
AKALIN- İnsanlar bir rant beklenti-
si içinde. Tanhsel kültür mirası da bu
yüzden >ok ediliyor. Dıyelim ki sizin
tarihi bir e\iniz \ar. Ama bu tarıhi e\.
hiçbir şekilde kann dovurmuyor. Bu ne-
denle o e\ i > ıktırıp size çok paralar ge-
tirecek pek çok daireli birapartman yap-
tırtıyorsunuz. Benimaklımatakılanso-
run Türkiye"deki miras hukuku. Bu çok
korkunç birşey. Eski bireviniz var. Ba-
ba öldüğünde bu e\ çocuğa kalıyor. Ya
da üç çocuğa kalıyor. Eskiden tek kişi-
nin sahip olduğu eve üç kişi sahip çık-
maya başlıyor. O üç kişi öldüğünde. her
birinin ıkişerçocuğu olsa. sahipler kat-
SUNUŞ_ BM İnsan Yerleşimleri Konferansı
HABITAT Il'nin yapıldığı şu günlerde Türkiye'de korumacılık ve
kültür mirasımıza sahip çıkma çok daha fazla önem kazanıyor.
Türkiye'de yerel yönetimler. kendi bölgelerindeki kültür mirasının
korunmasıyla ilgilenmedikleri gibi bu kültür mirasının yok
edilmesini özendirecek işler de yapıyorlar. Ancak, iki elin
parmaklanndan da az sayıda olan bazı belediye başkanlanmız var
ki onlar canlannı dişlerine takmış, korumacılıkla uğraşıyorlar; bu
iş için insanüstü çabalar harcıyorlar. Elde edecekleri toprak rantlan
uğruna bütün tarihi kültür mirasını yok etmeye uğraşanlarla
sa\aşıyorlar. Tek tabanca tabir edilebilecek bir çabayla bu işlerin
üstesinden de geliyorlar. Ama, onlan destekleyeceği var sayılan
devletten de en ufak bir destek görmedikleri gibi devlet onlara,
kendi deyimleriyle "köstek oluyor". Bütün bu sorunlan ve bu
koşullarda hâlâ korumacılığı nasıl başarabildiklerini Muğla
Belediye Başkanı Orhan Çakır ve Kocaeli'nin Değirmendere ilçesi
Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın'la konuştuk.
SÖYLEŞİLER LEYLA TAVŞANOĞLU
lanarak artıyor. Aslında bu rant furyası-
na, bu aşırı yapılaşmaya karşı çözüm
bulunması gereken sorun bence miras
hukuku. Böyle saçma bir şey olamaz.
Belki size sivri gibi gelecek. ama ben
toprak üzerinde mülkiyete de karşıyım.
Toprak üzerinde mülkiyet olursa sonuç
işte bu noktaya gelir. Bence toprak üze-
rinde kullanım hakkı verilmeli, toprak
dev lete ait olmalı. Kullanım hakkı birey-
lerinolabilır.
^ ı ^ " " " Bir deasıl Değirmendere ola-
rak bilinen dağın yamaandaki Yuka-
n Değirmendere var. Oranın otantik
yapısını yasatmak için ne gibiprojele-
riniz var?
AKALIN - Biz oradaki dokuyu ya-
şatmanın yolunu şöyle bulduk: tmarda
kısıtlamalar yapılmasının gerekliligi.
Orası da e.ski bir mahalle kalıntısı. Ev-
lerin hepsi iki katlı. üç katlı. Biz de ora-
ya iki kat. yüzde 20 imar lejandı verdik.
Bıze. "Başkan, şunlan altı kata çıkar-
sak"gıbi taleplergeliyor. Ama biz yüz-
de 20 ve iki katta ısrar ediyoruz. Şu an-
daki mevcudu ise yüzde 40. iki kat-üç
kat. Elindekıni yıktığında daha küçük
bir bina \apmak zorunda kalacağı için
bu işe hiç girnmor. O bölgede bu ne-
denleartıkyapılanmaolmadığı içinora-
yı bu $ekilde koruyacağımıza inanıyo-
rum.
^•^•" Bu sizce palyatif mi, yoksa
kalıcı bir önlem mi?
AKALIN - Hiç kuşkusuz kalıcı bir
önlem degil. Ama yasal haklanmızı kul-
lanarak ancak bu şekilde koruyabrliriz.
Benim hedefim aslında o bölgeyi koru-
maya almak. Ama bir anda birçok işe
birden girip hepsini yanm bırakmak da
istemiyorum. Bir işi bitirdikten sonra
bir başka işi başlatmayı amaçlıyorum.
Eski yalı projesinde iyice yol aldık. O
bölge tamamıyla özel mülkiyetteydi.
Orada e\ olma>an boş arazilerin hepsi
bugün belediye mülkiyetinegeçmiş du-
rumda. Evlerden ikisi deartık belediye-
nin malı. Hatta birtanesinde restorasyon
çalışmasını başlattık. Benim hedefim o
bölgedeki on beş evi. on beş ayrı ulus-
tan binlerine satmak. Uluslararası sa-
natçılar kolonisi ancak böyle oluşabilir.
Planım şu: Bir vakıf oluşturmak \e \a-
bancılann almış oldukJarı bu mülklerin
daha sonra bu vakfa girmelerini sağla-
mak. Yani bu. çokuluslu bir vakıf ola-
cak. Bu şimdılik benim ütopyam. Tutar
mı. bilmiyorum. Tutmazsa başka alter-
natiflerimiz de var. Bu projeyi Kanada-
lı Jed Irwin adlı bir profesör de çok des-
teklıyor. Geçen hafta Irlanda'da düzen-
lenen bir (oplantıda bu projeyi anlattı.
Türki>e'de korumacılık bayağı önem
kazanmaya başladığı için bazı sanayi
kuruluşları da projeyle ilgileniyorlar.
• • • ^ Bu projeleri HABITAT'a gö-
türüyor musunuz?
AK.ALIN - Ne yazık ki bazı şeylere
artık vetışememeye başladık. kilitlen-
dik. Bırilerinin de sahip çıkması lazım.
Bu projelerle bir tek ben ilgileniyorum.
Artık ilçe halkı benıınle şaka etmeye
başladı. "Başkan nerede" diye sorup
"Yok, İstanbul'da" cevabını aldıklann-
da. "Bir daha scfer onu İstanbul'a baş-
kan yapacağız" divorlar. HABITAT'la
da uğraşamadık bu voğunlukta. Ama
açıkçası bu HABITAT'la kimin uğraş-
tığını da pek çözebilmiş değilim. Bele-
diye başkanlanyla bir toplantı yaptılar.
"Herkesi bura>a almamız mümkün dc-
ğil" dediler. Vfarmara Belediveler Bir-
liği. bazı belediyeleri seçti. ama habe-
rimiz bile olmadı. Sadece Kocaeli Yük-
sek Öğrenim Derneği eski yalı projesi-
ni HABITATa sunacak. O kapsamda
birileri gelir, inceler mi. bilmiyorum.
HABITAT-II konferansı ön-
cesinde kentlerimizin tarihsel dokusu-
nun neden hızJayok olduğu sorıısu da
yeniden tartısılıyor. Siz ise bu dokuyu
yok etmeyen, tam tersine kent ölçeğin-
de korumayı başaran Muğla 'nın bele-
diye baskanısınız. Türkiye 'de böyle ö'r-
nekler çok az. Bu çabalarınız nasıl
basladı ? Ve bu basarıyı neye borçlusu-
nuz?
ÇAKIR-Türkiye'de geleneksel mima-
ri zenginliğin 'kentölçeğinde'korunma-
sı düşüncesi. Avrupa Mimari Miras Yı-
lı olarak kutlanan 1975 "ten sonra ancak
gündeme gelebildi. O yıllara dek koru-
ma kavramı tarihi camiler. saraylar, ki-
liseler. önemli köşk ve yalılar. köprüler,
türbeler ve benzerleri gibi anıtsal yapı-
larla antik kentler ve ören yerleriyle sı-
nırlı kaldı.
Aslında. Sayın Fikri Sağlar'm Kültür
Bakanlığı dönemini saymazsak bu an-
layış hâlâ sürüyor. O nedenle de o gün-
lerde ve yeniden bugünlerde bu yapıt-
lan 'yaratan' ve •yaşatan" tarihsel çev-
reler. yani eski kent dokulan \e bu ko-
kuları oluşturan eski e\ ler. sokaklar
meydanlar ve mahaleller 'imargörme'
adına sürekli yıkıldılar, modernleşme
adına da betonlaştılar.
Dahası. bu yıkım ve yokoluş süreci için-
de tek tek korumaya alınan anıtsal ya-
pılar da rant kuşatması altında yalnız
kaldılar. Ve sonunda daha fazla direne-
meyip yarattıklan tarihe gömüldüler.
Yetmışli yıllann sonlanna doğru koru-
mada tek yapı saplantısından kurtulu-
nup kentsel korumanın önemi ve evren-
selligi kavrandıgında aslında birçok ta-
rihi yerleşme için tren çoktan kaçml-
mıştı. Istanbul. Ankara. Izmirgibi kent-
lenn kültürel kimlikleri, imardenilince
salt geniş yollar açmayi anlayan politi-
kaların elinde paramparça edilirken yi-
ne imarla karayolunu ve apartmanlaş-
mayı eş anlamlı sayan 'bayındııiık' kö-
kenli imar planlan da Anadolu kentle-
rini 'yap-sat' ekonomisinin tahrip edici
kıskacınatutsaketmişti. Nitekim. Muğ-
la'da bu tuzağa düşen tarihsel kentlerden
birisi olarak yüzlerceyıllık kültürel zen-
ginliğin. üstelik yaşayan bir eski kent
dokusunun içerisinde geniş yollar ve
yüksek binalar öneren 1963 yılı onaylı
bir imar planının tehdidi altında, tam 20
yıl ölüm kalım savaşı verdi. Neyse ki
ne Muğlalılar bu yıkıma ragbet ettiler,
ne de yerel vönetim, imar adına tarihi
çiğnemeyi uygun gördü. 1975'lerde be-
lediyemizce üniversitelerle ilişki kuru-
larak kommanın ilk adımlan en son Is-
tanbul Mimarlar Odası Başkanı olan
yüksek mimar Oktay Ekinci ve mimar
Ya\
r
uz Gürtunca'nın imar müdürlükle-
ri döneminde atılmıştır. Işte, o günlerde
1963 planı vürürlükte olan, ama yürü-
tülemeyen bir imar planı durumuna dü-
şürüldü. Yetmişli yıllann sonlanna doğ-
ru kentte oluşmaya başlayan yap-satçı-
lık ise önce 1979 yılındaki kentsel SİT
kararıyla, ardından 75 hektarlık 'konı-
ma imar planfvle tarihsel dokunun dı-
şına. gelişme bölgelerine doğru uzaklaş-
tırılmaya çalışıldî.
Muğla'nın yaklaşık 4 bin evi. 296 tes-
cilli sivil mimarlık örneği yapısı. yüze
yakın sokağı. eski hanlan. şadırvanları,
zengin arastası. meydanları ve camile-
riyle bugünkü 35-40 binlik toplam nü-
fusun yaklaşık 20 bin kişilik kesimini
banndıran, yaşayan dokusuyla örnek bir
'kentsel SİT' olarak korunabilmesinde
ikinci önemli aşamayı koruma planının
yürürlüğe ginş dönemi oluşturuyordu.
Bugün Muğla Belediyesi imar Müdür-
lüğü'nün arşiv lerinde koruma imarpla-
nının onay tarihinden önce düzenlen-
miş, ancak 1962 planına göre degil, yi-
ne koruma planı koşullannı taşıyan çok
sayıda imardurumu belgeleri ve inşaat
ruhsatları bulunuyor. Koruma planı.
Anıtlar Kurulu'ndan onay için (1980-
82) tam iki yıl sırasını beklerken yürür-
lükteki imar planına göre inşaat izni is-
teyenler uzun süre bekledildiler. Ancak.
özellikle yap-sat ekonomisine bağımlı
çevrelerden baskılaryoğunlaşınca, bu-
rada Anıtlar Kurulu'nun da koruma pla-
nını inceleme ve onaylama süresi uza-
dıkça belediyenin duyarlı yöneticileri
onaya sunulan imar planına sahip çıktı-
lar. O günlerde Belediye Başkanı. en
son Bayındırlık Bakanı olan ErmanŞa-
hin'dı
"Koruma Planı onay aşamasında, artık
1963 planım uygulamavı/" deyip StT
bölgelerindeki apartman yapım istekle-
ri topluca geri çevrildi. O günlerde ben
de belediye meclisi üyesiydim. Bu ara-
da koruma imarplanı ise Muğla'nın ko-
runmaya başlanmasından iki vıl sonra,
1982'de. Anıtlar Kurulu'nca onaylanıp
postayla belediyeye ulaştınldı.
Bu onaydan önceki iki yılda ise Muğla
çoktan koruma planına göre yönlendi-
rilmeye başlanmıştı.
Bu anlattıklanm. Muğla'nın korumacı-
lıktaki ilk heyecanlı günleridir. Muğ-
la'da bu korumacılık bu heyecanla. yük-
sek mimar Oktay Ekinci'nin belediye-
mizde İmar Müdürü olduğu, benim be-
lediye meclis üyesi olduğum, Erman Şa-
hin'in belediye başkanı olduğu günler-
de başladı.
Bu başanyı da o günlerin bilinçli. duyar-
lı belediye yönetimine ve bu kadronun
öncülüğünde ortaya çıkan. yıllardır
Muğla halkında bulunan koruma bilin-
cine bağlıyorum.
^•••^ Muğla 'da korumanın kentsel
SlT kararıyla başladığı 19^8'den bu
O R H A N
Ç A K I R
1944, Muğla doğıımlu. ilk ve
ortaögrenimini Muğla da tamamladı.
1986 da îznıir Iktisat Fakültesi nden
mezıtn oldu. 1965 yılında haşludıgı
Siyasi yasanıında sırasıyla CHP ilçe
baskanhkları. il sekreterliği. il genel
meclisi ve belediye meclisi
üyeliklerinde bulundu. CHP 'nin 12
Eylül 1980 darbesi sonrası
kapatılmasıyla kurulan SODEP 'te
Muğla İl Başkanı oldu. Muğla da
serbest ımthaseheciiik ve nıa/i
miişavirhkyaptı. İki dönemdir de
Muğla Belediye Başkanlığı görevini
vürütiivor.
yana hemen tüm belediye başkanları,
bu çabayı sürdürdüler. Sizce bu bir
rastlantı mı, yoksa Muğlalı bilinçli
olarak mı korumacı belediye başkanı
seçiyor?
ÇAKIR- Muğla'nın kentsel ölçekte ve
planlı koruma dönemi. 18 yıllık bir de-
ne>imi geride bıraktı. Bu süre içerisin-
de birçok tarihi yapı eski kimlığine uy-
gun olarak yenilenirken boş parsellerde
yeniinşaedilenyapılannda Muğlalı ol-
malarına özen gösterildi. Yöresel mi-
marimizin özgün bira> nntısı olan Muğ-
la evi bacası, kentimızin simgesi kabul
edildi. Muğla'nın dışında bir başka yer-
de. bir kentin simgesinin belediyesin-
den ticaret odasına. Gazeteciler Cemi-
yeti'nden meslek odalanna. bütün sivil
toplum örgütlerine ve valiliğine kadar
kurum ve kuruluşlannda amblem oldu-
ğunugöremezsiniz. Bu dahi Muğla'nın
ve Muğlalının korumacılık anlayışını
çok güzel ortaya koymaktadır.
Bugün lzmit'te. İzmit Evlerini Koruma
Projesi (İZEYAP) adı altında kentin ta-
rihi evlerini koruma çabasını başlatan
İzmit Valisı Kemal Nehrozoğlu"nun
Muğla Valiliği sırasında başlayan v e ge-
çen yıl dokuzuncusunu yaptığımız ge-
leneksel kültür şenliklerimizde temel
konu hep demokrasiyle birlikte koru-
macılık oldu. Dokuz yıldan bu yana es-
ki evini en iyi koruyan Muğlalılara mi-
marlar tarafından ödüller veriliyor.
Bacalı (kirletici) sanayisi olmayan Muğ-
la'da bugün Muğlalı. bacalı (kirletici)
sanayi istemiyor. Kentin kimliği "kültür
kenti" olarak belirlendi. Bu kimliğin
üzerinde. sağcısıyla solcusuyla konsen-
süs sağlandı. Belediye. valilik vöneti-
mine kim gelirse gelsin Muğla'nın tari-
hi kent dokusunun korunması temel
amaçlararasında yeralıvor. Muğla Ev-
lerini Yaşatma Projesi'ni (ME\'AP)za-
manın yalisi Dr. Lale Aytaman ile baş-
lattık. Özellikle yerel seçımlerde halkı-
mız "Eski evleri vıkacağız. Muğla Ova-
sı'nı imara açacağız" diyenleri değil,
"Muğla'jı koru>acağız" diyenleri yö-
netime getiriyor. Övle ki son yerel se-
çimde bütün partilerin adayları. prog-
ramlannda Muğla'nın korunmasına yer
vermek zorunda kaldılar. Tabii yine de
Muğlalılar > ıllarca sosyal demokratla-
rın adayı Erman Şahin'e teslim ettikle-
ri kentlerini son seçimde ikinci kez ba-
na teslim ettiler. Işte. bütün bunlar Muğ-
lalının kentini korumadaki kararlılıgını
gösteriyor.
tm^amm Bildiğim kadarıyla bu çaba-
larımzda devlet size hiç yardımcı olma-
dı. Toplu Konut İdaresi'nin söz verdi-
ği kredi de sııya diiştü. Parasızlık bu
çalışmalarınızda bir sorun yaratmıyor
ÇAKIR-Parasızlıkelbettesorunlarya-
ratıyor. Son yıllarda Muğlalının sabnnın
tükenmekte olduğu sinyallerini alıyo-
ruz. Devletin bugüne dek dişe dokunur
hiçbir yardımda bulunmaması. Türki-
ye'nın en önemli orman bölgesi olma-
mıza rağmen tarihi evlerin restorasvo-
nu için ucuz kereste tahsisinin yıllardır
saglanmaması. Türkiye'de kent ölçeğin-
de koruma duyarlılığının eşi bulunmaz
ömeğini sergileyen Muğlalılarda gide-
rek düş kınklığı yaratıyor. Eknomik
güçlükler. ilgısizlik %e gelecek endişe-
lcri tarihi Muğla kentınin. sevimli e\ İe-
rinın, özgün sokaklannın ister istemez
yıpranmasına neden oluyor.
Böylesine hassas birdönemde MEYAP
projesinin hayata geçmesiyle coşku ya-
şadık. Bu coşkulu projeye İstanbul'da.
Mimarlar Odası'nda tarihsel çevrearaş-
tırmalan için bir araya gelen ve kendi-
lerine "Gaiata Grubu" adını veren mi-
marlık öğrencileri de katıldılar. İki yaz
belediyemizin konuğu oldular. Resto-
rasyon için her şey hazırdı. Sadece kay-
nak yoktu. Toplu Konut Idaresı'nden
beklenen kaynak 5 Nisan Kararlan'na
takıldı. Muğla"da bir Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu \eya şube-
si kurulması talebinde bulunduk. Kül-
tür Bakanlığı kabul ettı. Ama Başba-
kanlık Personel Daire Başkanlığı yine 5
Nisan Kararlan nedeniyle reddetti.
Yani dev let. destek olmadığı gibi köstek
de oluyor. Muğla'da korumacılığın baş-
ladığı daha ilk günlerde amaç. Muğla
evlerinin. içindeki, sokağındaki. mey-
danındaki vaşamın. kültürü. geleneğiv-
leyaşatılmasıydı. Onedenle\iuğlae\-
lerimn korunmasina yönelik çalışmala-
nnı adı "Yaşayan Muğla" adını taşıyor-
du. Bugün ise "cançekişen Muğla" var.
^ • ^ H Muğla 'daki koruma başarı-
nızı HABITA T-II konferansında tanıt-
mak için girişimlerde bulundunuz
mu?
ÇAKIR- Bugün koruma kurulları üze-
rinde ülkemizde terör estirilirken Muğ-
lalı. Muğla'ya kurul istiyor. Pek çok yer-
de imar planlan ortadan kaldınlırken.
tarihi yapılar tescilden düşürülürken
Muğlalı. tescilli yapı sayısının arttınl-
masını. yeni bir koruma imar planı ya-
pılmasını alkışlarla karşılıyor. ama dev-
lete sitemkâr. HABITAT: saygılı. adalet-
li. sürdürülebilir kentleri amaçlıyor. Bu
kentin Türkiye'deki en çarpıcı örneği
Muğla. Bugün artık ne îstanbul. İstan-
bul; ne Izmir Izınir ne de Muğla'nın
Bodrum'u Bodrum. Marmaris'i Mar-
maris. Ama Muğla halen Muğla. Kim-
likli. kişilikli. saygılı. adaletli. sürdürü-
lebilir bir kent. Muğla'daki çabalanmız,
Türkiye'nin HABITAT'a sunacağı 50
sayfalık Ulusal Rapor'dabirsatırolarak
ele alınmış. Sağ olsunlar. buna da te-
şekkürederiz. Ama Muğla'daki uygula-
ma sadece bizim değil. Türkiye'nin
onurudur. Bu çabayı o rapora her nasıl-
sa bir satırla aeçirenler telefon açıp da
"Gelin bu çalişmalan HABITATta ser-
gileyin"deme nezaketini bile gösterme-
diler. Duyduğumuza göre Istanbul'da
paralar kaldınmlara gömülüyormuş.
Oysa Muğla örneğınde olduğu gibi kent
bilincine dayalı projelere destek veril-
seydi. Türkiye. HABITAT'adahaonurlu
e\ sahipliğı yapmış olurdu.
ESKtŞEHİR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTIRMA ÎLAN
Dosya No: 1996 509
Hacizli olup satılmasma karar verilen Eskişehir merkez Karagözler köyü asfalt yolu üzerinde kain. tapunun, Eskişehir ili Karagözler köyü. Korukın mevkii. sahife 2232, pafta 1. parsel 2070'te 5020 m2 sahalı kâgir kümes ev ve bahçe cinsinden kayıtlı ta\uk çiftli-
ği haline dönüştürülmüş gayrimenkul Eskişehir 1. İcra Dairesinde açık artırma sureti>le satışı yapılacaktır. tınar Durumu: Eskişehir Tepebaşı Beledive Başkanlığı'nın dosyada mevcut 17.5.1996 tarih ve 4523-3080 sayılı imardurum belgesinden. satışı yapılacak olan
gayrimenkulun "imar planı haricinde. mücaviralan içinde" bulunduğu anlaşılmaktadır. Gayrimenkulün hali hazır durumu: Gayrimenkul üzerinde 2 adet tavuk kümesi ve 1 adet bakıcı evi mevcuttur. Bakıcı evi 56 m2 alanlı olup tek katlı yığma binadır. Bina mesken
olarakyapılmışolup 2 oda. mutfak. antre, WC bölümlerinden müteşekkildir. Soba ile ısıtılan meskenin içinde elektrik \e su mevcuttur. Binanın üstü ahşap çatı üzerine marsilya tipi kiremit ile örtülüdür. Binanın dışında üstü kapalı veranda mevcuttur. Bakıcı evi önün-
de su ihtiyacını karşılayan derin kuyu pompası ve bağlantıları mevcuttur. Binanın yanında 115 m2 alanlı tek katlı briket duvarlı yığma tavuk kümesi mevcut olup. binanın üstü çelik tek meyilli çatı üzerine galvanizli olukiu sac ile örtülüdür. Bakıcı evi arkasında bu-
lunan modern ve tek katlı 12.00 50.00 m. ebatlannda 600 m2 alanlı tavuk yetiştirme binası mevcut olup. binanın üstü çelik makaslı çatı üzerine eternit örtülüdür. Eternit altında cam yünü ve naylon örtü bulunmaktadır. Kümes içinde modern suluk sistemi ile sac yem-
likler vardır. Binanın bütün pencere ve kapıları demir doğranıadır. Binanın tam ortasında yem hazırlama odası bulunmakta olup, bu bölümde demir doğrama asma kat üzerine kümesin su ihtiyacını karşılayan. üç adet Fiber su depoları ve bağlantılan mevcuttur. Ta-
vuk çiftliğineana giriş kapısı yanında bulunan bahçede muhtelif ağaçlar mevcuttur. Bilirkişiler tarafından gavnmenkule 7.000.000.000.-TL kıymet takdiredilmiştir. Tapu kaydında rüçhanlı 5.000.000.000.-TL muhtelifderecede ipotekler mevcuttur. Satış Şartları: 1-
Satış 09.07.1996 günü saat 14.00 ile I4.30'da Eskişehir 1. İcra Dairesi'nde açık artırma suretiyle yapılacaktır Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle
birbedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 19.07.1996 Cuma günü aynı yerde saat 14.00 ile 14.30 arası ikinci artırmava çıkartılacaktır. Bu artırmada da bu miktarelde edilememişse gayrimenkul en çok arrtıranın taahhüdü sakh kalmak
üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki. artırma bedelinin tahmin edilen kıymetinin % 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka. paraya çe-
virme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış takbi düşecektır. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu veıme-
leri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istedığinde 20 günü geçnıenıek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi ve birikmış vergiler satış bedelinden ödenir. Resmi ihale pulu. Katma Değer Vergisi. tapu harç ve masraflan alıcıya ait olacaktır. 3- İpotek sahibi alacak-
lılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususivle faiz ve masrafa dair olan iddiaiannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacak-
lardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır.
ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesi için dairede açık olup masarfı verildiği takdirde isteyen alıcı-
ya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 1996/509 sayılı dosya numarasıyla müdürülğümüzebaşvurmalan ilan olunur. 21.05.1996 (*) ilgililertabirine irti-
fak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 89574