27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ALLECRO EVİN İLYASOĞLU IstaıılnılMa yaşanatı müzik coşkusu Geçen hafta lstanbul"da her biri birbi- rinden görkemli, her bin birbirinden da- ha etkileyici konserlere tanık olduk. An- cak genç bariton Terfel, dinleyenleri alıp bir başka dünyaya götürdü. Yapı Kredi Gençlik Festivali'nde Is- tanbullusanatseverler harika bir sanatçı- yı dakikalarca alkışladı. Bariton Bryn Terfel. kompaktdisklerinden. televizyon yayınlarından biraz tanışıklığımız olsa da onu sahnede canlı izlemek olağanüs- tübirduygu idi. Schubertliedlenn ardın- dan Jibert'in ve V'aughan \Villiams'ın ezgilerini seslendirdi. Kuzey Galler'de doiğan ve artık dünya sanatçısı olan Ter- fel henüz otuz yaşında. Oysa sanatı, yıl- lann binkimini nice yaşlı başlı sanatçı- nın deneyimıni sergiliyor. Sesini kullan- madaki ustalığı, küçücük panıssimolar- dan kocaman fortelere dek her türlü di- namiği aynntısıyla duyuruşu. 1<usursuz artikülasyonu ve her sözcüğü yaşayarak müziğe aktarması büyüleyiciydi. Yapı Kredi Festivali yönetimine teşekkürler bu sanatçıyı istanbullulara sanduğu için. Keşke bir olanak yaratılsa da gelecek yil- ki Gençlik Festivali Bryn Terfel ile açıl- sa. Onu bu yıl kaçıranlar çok dövündü, gelecek yıl dinleyebılseler.. Yapı Kredi Gençlik Festivali'nin izle- yebildiğimizkadanylaniteliklibirprog- ram oluşturduğunu görmektev iz. Ne ya- zık ki aynı titizlik programların ve bro- şürlerin basımına gösterilmemiş. Örne- ğin salonda dağıtılan programa Terfel'a eşlik eden son derece yetenekli piyanist Makolm Martineu'nun adı yazılmamış- tı. Oysa lied türünde piyanoya ne çok iş düşer! Festival kitapçığında da nedense aynntıdan kaçınılmış. Ne olurdu gençle- re biraz daha açıklama yapılsaydı? Ör- neğin Franz Schubert'in hiç opera yaz- madığı, 600'den fazla liedinin her biri nin ayn bir dramatik kimlik taşıdığı, li- ed sözcüğünün şiirle müziği birleştirdi- ği. Enkonig'de at nallanyla kalp atışlan- nın piyano tuşlanna nasıl yansıdığı, Jac- ques Ibert ile Ralpg V'aughan VViUi- ams'ın (soyadı Vaughan \Villiams) yir- minci yüzyılın ilk varısında yaşadıkları belirtilebilirdi. Bu tür avnntılar özellik- le gençlik festivali çerçevesinde çok önemli. Nice genç tanıdım festi\al ki- tapçıklannı kıtaplıklannda birer başvu- ru kaynağı olarak saklayan. Söz festival kitapçığından açılmışken, lstanbul Festivali'nin kitapçığındada bu vıl bir gariplık \ar. Nedense celeneksel bölümlemelerden kaçınılmış.lçerik ola- rak İrkin Aktüze'nin titiz bilgilerinde bir değişiklik yok, ancak sunuş sırasında ne- dense orkestralar, oda müzikleri. resital- • İstanbul"da görkemli bir konser mevsimi yaşanıyor... Geçen hafta içinde bariton Bryn Terfel müzikseverleri büyüledi. Trompetçi Ole Edward Antonsen ile orgcu Wayne Marshall, barok çağlarda ortaya çıkan org-trompet birlikteliğini yirminci yüzyıla taşıdı. Avrupa'da müzik Rönesansının filizlendiği yöreden gelen The Hanover Band de harika bir program sundu. en önemli özelliklerinden birisi. kişile- rin giderek birbirini daha iyi tanımasına bağlı. Ülkemizdebirkurulupbirdağılan. aynı adı taşıyıp tüm üyelerini durmadan değiştiren oda müziği topluluklan neden bir türlü başanlı olamıyor dersiniz? The Hanover Band'ın ikinci konseri. baştan sona Brandenburg konçertolanndan olu- şuyordu. Düşünün, tek bir plak içinde dahi dinlevemeyeceğiniz tüm konçerto- lan bir seferde tek bir konser halinde din- lettiler. Org ve trompetin buluşması Trompetçi Ole Edward Antonsen, kla- sik müzik eğitimli ve rock'dan müziğe kadar her türde çalan bir sanatçı. Orgçu Wayne Marshall ise katedrallerde eğitim gördügü kadar tngiliz Kraliyet Müzik Koleji'nin hem org hem de piyano bölü- münde okumuş, org dagarcığının tarih- sel,dinsel yapıtlan kadar doğaçlamalar- la ve caz müziği ile de ilgilenen bir sa- natçı. Org-trompet ikilisi barok çağda orta- ya çıkan bir birliktelik. llginç olan bu ikili için ya baroktan ya da yirminci yüz- yıldan yapıt bulabilmek. A>nca başka ikililer için yazılmış yapıtlan da Anton- sen ve Marshall org-trompet rengine uyarlıyorlar. Dinsel ve dünyasal ruh hali. aynı program içinde iç içe işleniyor. Sent Antuan Kilisesi'ndeki dinleti çok et- kileyiciydi. Yirminci yüzyılda bu iki ses birleşimini yeniden keşfetmenın coş- kusunuyaşadık. Marshall istanbul'unen iyi orgu olan Sent Antuan'da önce de çal- mıştı. Bu kez orgu daha kötü koşullarda bulduğu için üzgün. "Org çalındıkça yaşar, çalındıkça açılır" divor. Bizim de biraz org yorumcusu yetiştirmemiz gerekiyor anlaşılan. Gelecek konserier ler gibi bir aynm gözetilmemiş, tümü iç içe yer alıvor. Bir bakıma türler içinde zamandizinsellik olsa da düzen bozul- muş. Orkestra fotograflan da biri dige- rinin yerine basılsa fark edilmeyecek denli küçük tutulmuş. Sanatçılar kendi- lerini toplu iğne başı gibı görünce ne dü- şünüyorlar acaba? Oda miiriğinde iki geleneksel topluluk 24. lstanbul Festivali'nde geçen hafta çalan I Fiamminghi ve The Hanover Band, Avrupada müzik Rönesansının fi- lizlendiği yöreden gelen: uzunyıllarbir- likte çalmanın sağlam gelenegini duyu- ran topluluklardı. Sanatın her dalında Rönesans Italya'da başladığı halde. mü- zik rönesansının ilk temsılcileri Flaman- lardır. 1600'lerde İtalva'ya yayılan bu okul. Italya'dakı akımlarla karışarak ve- ni bir soluk bulur. İşte hâlâ Fransız - Belçika sanatçılan- nın vorum anlavışmı sürdüren I Fam- minghi'yi kuruculan şef Rudolf \Vert- hen yönetiminde ilk geceki konserinde dinledik. Daha ilginç olanı. bu yorum tarzı ile yirminci yüzyıl yapıtlarını ses- lendirdiler. Hem de Görecki( 1933) ve Ar\o Part (1935) gtbi günümüzün bes- tecilerini. Programda yeralan Verschb- raegen (1918-1981). Şostakoviç v e Dvo- rak'ın yapıtlannda da tümüyle bir ortak payda vardı. Her biri yöresel renklerı. halk ezgilerini kendi teknikleri içinde iş- leyen bestecilerdi. On altı kisjlik toplu- lıığun sarontesi seksen kişi çalıyormuş- çasına zengindi. Dinlevenlerin imge gü- cünü genişjeten harika bir program sun- dular. The Hanover Band ise bir başka gele- nek örneği idi. Carolyn Brcmn 1980'de kurmuş topluluğu. Amaçları özgün çal- gılarla barok dönemin seslerini duyur- mak. O günden beri hemen hiçbir üyesi değişmemiş topluluğun. Şimdiki başan- larını da bu aile havasına borçlu olduk- lannı söylüyorlar. Oda müziği yapmanın Tallis Oda Korosu ile başlayan ve Güher-Süherresitali ile süren bu hafta. Çilingiryan Dörtlüsü. Mkha Malsky re- sitali. BrunoCaninove SalvatoreAccar- do'nun muhteşem ikilisi ile sürecek. Bu arada lzmir Festivali de gün- demimize katıldı. Efes Antik Tiyat- ro"nun o eşsiz ortamında Rengim Gök- men yönetimindeki tzmir Devlet Sen- fonı Orkestrası. bir dünya prömiyeri ger- çekleştirdi. Hasan l'çarsu'nun Nejat Eczacıbaşı ödülünü kazanan yapıtı seslendirildi. Neyse ki aynı konser önümüzdeki hafta İstanbul'dayinelenivor. Genç kuşak bes- tecilerimizin artık ne denli uluslararası birdil konuştuğuna Uçarsu'yu dinlerken tstanbul'da tanık olacağız. KÜLTUR • SANAT CAKMKN AVIIKK* «,AHINt» MAl RA I'AIARES DIKGO CARI.OS SAURA AY, CARMELA! Ortaköy FERİYE (236 28 64) 1200-14 30-16 45-1900-2130 Ş. NILCUN YÖNTER ERCANTÜRK Kadın ve Ciysi Resimleri The Marmara Oteli Sanat Calerisi / Taksim 17-30 Haziran 1996 Kültür Sanat ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) TOBAV Prızeır hanç her f>cce Altanİrtel Dörtlüsü'mto Soft Jazz ıv tango daııs müzikleri (22."'-03'" arası) giriş + yerli içki 500 OOO TL Diğer içkiler (15O.OOOTL yerli duhle, yabancı içkiler ' 300 OOO TL) Rezenasyon Tel. (0212) 249 01 92 293 75 11 - 293 24 57 Taksim Mevdam Maksım Gaziuosıt üstii 9. U L U S L A R A R A S I YAPI KREDİ GENÇLİK FESTİVALİ 1 9 M A Y I S - 1 9 H A Z İ R A N 1 9 9 6 CAZ/GOSPEL İmer Demirer/ Stars of Faith Gospel Topluluğu İmer Demirer 1964 yılında Ankara'da doğan, eğitimini lstanbul Devlet Konservatuvarı'nda tamamlayan sanatçı, Herbie Hancock, Pat Metheny. VVynton Marsalis. Kirk Lighsey gibi ünlü ustalarla çaldı. Stars of Faith Gospel Topluluğu Kendilerine has stilleri ve çok yönlülükleriyle tüm dünyada seyirciyi kendine hayran bırakan ünlü grup, festivalde. gospel repertuvarının en ünlü eserlerini seslendirecek. Rumeli Hisarı Müzesi. Saat: 21.30 600.000 TL. 500.000 TL Rumeli Hisarı Müzesi: (0212) 287 31 45 YAPI^CKREDİ ESENYURT BELEDİYESİ KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ ETKİNLİKLERİ - 20 III. AMATÖR TİYATROLAR ŞENLİĞİ Tel.: 596 3019 - 59610 22 20 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE Grup Incı "Ah Şu Gençler" Yazan: Turgut Özakman Yöneten: Teoman Tunçdoğan Saat: 21.00 Yer: B.Ç.' Söyleşi: Erkan Can Saat: 21.00 Yer: B.Ç..* 21 HAZİRAN 1996 CUMA Tiyatro Merdıven "Savaş Oyunu" Yazan: Cıhangir Köse. Alpay Ekler Yönetmen: Cengız Canpolat Saat: 18.00 Yer: B.Ç.' 22 HAZİRAN 1996 CUMARTESİ Esenyurt Belediyesı Çocuk Tiy. "Barış'ın Çocukları" Yazan: Yücel Barut Yöneten: Nazım Yılmaz Saat: 15.00 Yer: K.M.S. Ortadırek Tiyatrosu "Carrar Ananın Tüfekleri" Yazan: Bertold Brecht Yöneten: Osman Genç Saat: 18.00 Yer. K.M.S. Söyleşi: Yavuz Şeker Saat: 20.00 Yer: B.Ç.' Tiyatro Kardelen "Düşümdeki Sevgı Canavara Mahkûm" Yazan: Kenan Çelik Yöneten: Ekip Çalışması Saat: 21.00 Yer: B.Ç.' .'B.Ç: Bağlarçeşme Amfi Tiyatro K.M.S.: Kültür Müdürlüğü Salonu Usküdar Imar ve Kültür Der. Genç Oyuncular Topluluğu "Kadıncıklar" v azan: Tuncer Cücenoğlu Yöneten: Muammer Baş Saat: 18.00 Yer: B.Ç.- Göç Tiyatro Topluluğu "Tek Kupona istanbul" Yazan: Ulvı Karakurt Yöneten: Ekip Çalışması Saat: 21.00 Yer: B.Ç.' Söyleşi: Suat Ülhan Saat: 20.00 Yer: B.Ç.* 23 HAZİRAN 1996 PAZAR Esenyurt Belediyesi Çocuk Tiy. "Barış'ın Çocukları" Yazan: Yücel Barut Yöneten: Nazım Yılmaz Saat: 15.00 Yer: K.M.S. Esenyurt Belediye Tiyatrosu "Evler, Evler" Yazan: Ismet Küntay Yöneten: Suat Ülhan Saat: 18.00 Yer: K.M.S. Birleşik Taşımacılık Sendikası Tiyatro Topluluğu "Yaşasın Kavuniçı ve Kaçak" Yazan: Azız Nesın, Özcan Yıldız Yöneten: Ali Karagöz, Özcan Yıldız Saat: 18.00 Yer: B.Ç.' Çağdaş Oyuncular "Deli, Deli" Yazan: Dr. Nago ve Ergun Sav Yöneten: Faruk Sağlam Saat: 21.00 Yer: B.Ç.' Söyleşi: Nazım Yılmaz - Saat: 20.00 Yer: B.Ç* OYUNU\RIMIZ ÜCRETSİZDİR "HAYIR ALIŞMAYACAĞIZ" Bir kişmin bile özgür olmadığı bir toplumda özgürlükten söz edileınez. Günümüz Türkiyesi'nde. vargısız infazlar. gözaltında ka\ıplar \e hatta siyasi \e ekonomik çı- kar uâruna Güneydoğuda her aün onlarca insanın ölmesi, sıradan haberler haline dönüştürül- dü. Bu duruma alıştınlmak istenıyoruz. HAY1R ALIŞMAYACAĞ1Z! Bız sanatçılar. avdınlar \e esas olarak da akli düzeneklerini. duvarlılığını korumaya çalışan in- sanlar olarak. devletin >ıllardır sürdünnekte olduğubaskı. siddet ve savaş polıtıkasını reddedi- yoruz. Cezae\lerındekı ölümlerin önüne geçmek \e o insanlann haklı direnişine destek \erme çaba- mız. de\ letın şıddetıyle karsılaşmaktadır. Oğullan. kızlan. karde^leri de\ let tarafından ka>bedilen insanlann bir >ılı askın süredir sürdür- mekte oldukları Galatasaray Kavıplara Karşı Oturma Eşlemı. bü\ük birpolisgücüvleengellen- mis \e sanatçılann içinde bulunduğu yüzlerce insan gözaitına alınmıştır. İNSANLARINCEZAEN'LERINDEÖLDÜRÜLMEDİĞİVEKAYBEDİLMEDİÛİBİRÜLKEİCİN PROTESTOMUZU SLRDLRECEGİZ. HALİL ERGÜN. ORHAN AYDIN. OM'R AKIN. ÇEZMİ ERSÖZ, JÜLİDE KUR4L. ZE- Kİ DEMİRKUBUZ, YAVLZ BİNGÖL. MAHİR GÜNŞİRAY. NECMETTİN ÇOBANOĞ- LU, NEDİM SABAN. NEŞE YAŞtN, M R SÎRER. ARİF DAMAR, İLKAY AKKAYA. ÖMER LĞLR. ALİ TLTAL. DENİZ TÜRKALİ, EFKAN ŞEŞEN. GÜLSÜM AKYÜZ, NÜKHET EGELİ, TEKİN ÖZOĞLU, \E\ ZAT ÇELİK, ŞABAN DA^ ANAN, AHMET TELLİ, MAHML'T KLRDOĞLl. MEHMET ÇETİN. ATİLLA İPEK, A. HALLK Ü\AL, EDİP AKBAYRAM, SUNA ARAS. CAN YL'CEL, FERHAT TUNÇ, SEZAİ SARIOĞLU, MENDERES SAMANCILAR. YLSUF ÇETİN, TLNCER NECMİOĞLL. ALİ YAYLI, MLSA AĞACIK, CENGİZ SEZİCt, FÜSL N DEMİREL, TUNCAY AKDOĞAN, AHMET SONER. ORHAN ALK.AYA. MAZLUM ÇİMEN, LEYLA ERBİL, ORHAN KAHYAOĞ- LU, DERYA KÖROĞLt, MEHMET ÖZER, SERHAT KARATAŞ, CANAN ÖZDEMİR, ÖNDER KIZILKAYA, BURHAN ÖZKAN. NAMIK KLYLMCU, TUĞRUL KESKİN. YALÇIN ÇAKMAK. DİKK.AT! Çocuklarınızın bılgısız. cahil \e işsız kalmasını istemiyorsanız, ödünsiiz • koşulsuz 8 yıllık TEMEL EĞİTİM isteyiniz.' ÇYDD İSTANBUL 5. AŞLİYE HUKUK HÂKriSILİĞİ'NDEN DAVALI NEDRET AKDAMAR'A DUYLJRL 1995 238 Davacı Orman Genel Müd. ızafeten lstanbul Orman Işletmesi Müdürlüğü vekili A\. Bırsen AN an tarafından davalı Nedret Akdamar aleyhine açılan tapu iptali - müdahale- nin men"i - kâl - tescil davası sebebiyle: Da\acı vekili tarafından tapu iptali - müdaha- lenın men'i - kâl tescil davası ıkâme edilmiş, davalı Nedret Akdamar'ın adresinin zabı- ta tahkikatına rağınen teblıgata sarih adresi tespit edıletnemesı nedeniyle dava dilekçe- sinı ve durus,ma gününün kendisine gazete marifetıyle ılanen tebliğine karar verilmiş olup. 25.6.1996günü saat 10.35'temahkememızdekı duruşmadahazırbulunmadığı, ken- disını bırvekil ile temsil ettirmediği takdırde HUMK'nın 213-377. maddeleri uyannca duru^ma\a vokluğundade\am olunacağı. davadılekçesininözetı yerine kaım olmak ve ilan tarihinden 7 aün sonra tebligat yapılmış sayılacaâı üzere ilanen tebliğ olunur. 29.5.1996 Basın: 89644 İSTANBUL 5. ASLİV E HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DAVALI FİLİZÇtĞDEM'E DUVURU 1995,534 Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili A\. Refik Hansoy tarafın- dan davalı Filiz Çiğ- dem aleyhine açılan alacak davası sebebiy- le: Davacı vekili Av. Refik Hansoy tarafın- dan alacak davası ikâ- me edilmiş. davalı Filiz Çiğdem'in adresinin zabıta tahkikatına rağ- men tebligata sarih ad- resi tespit edilememe- si nedeniyle dava di- lekçesini ve duruşma gününün kendisine ga- zete marifetiyle ilanen tebliğine karar venlmiş olup. 5.7.1996 günü saat 09.30"da mahke- memizdeki duruşmada hazır bulunmadığı. kendisini bir vekille temsil ettirmediöi tak- dirdeHUMK"nin213- 377. maddeleri u>arın- ca duruşmaya yoklu- ğunda devam olunaca- ğı dava dilekçesinin özeti yerine kaim ol- mak ve ilan tarihinden 7 gün sonra tebligat ya- pılmış sayılacağı üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 90170 DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FUAT Orhan Pamuk'u Okumak Gerçek Yayınevı. eleştirilerımizdeki gelişmelerin ni- teliğini görebilmek açısından üstünde özellıkle durul- ması gereken bir kitap yayımladı: Orhan Pamuk'u Okumak. Kitabın yazan Yıldız Ecevit, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Alman Dıli ve Edebıyatı Anabilim Dalı'nda öğretim üyesı. Oğuz Atay'da Aydın Olgusu (1989), Kurmaca BirDünyadan (1992) gibi ya- prtlarıyla eleştirmen olarak da yazınımızda saygın bir yeri var. Yıldız Ecevit'in Yeni Hayat'ı beş ayrı yöntemle ele alan bir kitabının yayımlanacağını Fethi Naci'den duy- muştum. Merakla bekliyordum. Genellikle eleştirmen- lerin belli bir yönteme bağlanıp öbür yöntemlere du- dak büktüklerini bildiğim için, bir eleştirmenın bir ya- pıta birkaç yöntemle yaklaşması. bence doğru olana ulaşma yolunda önemli b*r atılımdı. Kitap elime geçince gördüğüm şu oldu: Büyük emek ürünü olan bu çalışma, umduğum gibi. kapsa- yıcı değildi, gerçekten çoğulcu bir yaklaşımı sergile- miyordu. Tersine, süriıp giden bir tartışmada yan tu- tuyor, yazarın "Türk edebiyat eleştirisinde uzun süre egemen olan 'toplumcu' içerikli 'izlenımci' eğilim" (s. 215) diye tanımladığı bir eleştiri anlayışına karşı çıkı- yordu. Yapıtta yer alan "yapısalcı", "biçimci", "alımlama- cı", "toplumcu", "izlenımci" (s. 9) eleştiri yöntemie- rinden dördüncüsü "toplumsal gerçeğin romandaki bileşenlehnı sosyolojik bıreğılımle (s. 188) incelıyor- du. Beşincisi ise karşı çıkılan eleştiri anlayışını gülünç- leştırmek için yazılmış bir "parocf/"ydi. Üç sayfahk bu "parodi" için yazar şöyle diyor: "Aşağıdaki eleştiri yazısı her ne kadar abartı öğesi içeriyor gibi görünse ae, metınde yer alan eleştirile- rin tümü, yazannın çevresindekı kımı okurların tepki- lehnden ya da basından derlenmiştir." (s. 216) Yeni Hayat'\ bilimsel bir yöntem kullanmadan eleş- tiren kimi "izlenımci" eleştirmenler böylece kitabın so- nundaki "parod/"nin ereği durumuna getirıliyorlar. Açıkça tartışmaya çağrı çıkarılıyor. Aynca çoğulculuktan yana olan. bilimsellıği savu- nan Yıldız Ecevit, onca emek verdiğı çalışmasının te- meline dinamiti de kendi elleriyle koymuş. Başka bir söyleyişle, baskıcılığa duyduğu öfke onu baskıcılaş- tırmış. Neye ya da kime karşı? "Gerçekçı edebiyat geleneğinin uzantısı" (s. 22) di- ye nıtelediği biranlayışa, yazarlarda "birsosyolog, bir psikolog, biryol gösterici, giderek bir militan arama- yı" sürdüren okurlara... (s. 23) Bıraksak, o okurlar da kendi kafalarına uyan yazar- ları bulup okusalar olmaz mı? Yazann bilgi vermesini, yol göstermesim, toplum- sal ya da bireysel sorunlara çozüm aramasını ısteyen okurlar eskiden de vardı. bugün de var... Yazarlarda öyle... "Sen sanatından başka şeyle ilgilenme" deyin is- tediğiniz kadar, dinletemezsiniz... Bu yolda nice acılara katlanıldı... En baskıcı devletler bile soz geçiremedi bu düşün- cede olanlara... Bilimsel yöntemler uygulayan bir eleştirmenin "pa- rodi" yazıp şu ya da bu anlayışı gülünçleştirmeye ça- lışmasına bir anlam vermek çok güç... Çoğulculuktan yanaysak yazarın da okurun da her türlüsüne katlanmak zorundayız... Bu temeldeki yanlışına karşın, ben Yıldız Ecevit'in kitabını, beğenerek okudum. Saygı uyandıran bir ça- lışma, ama çoğulcu değil... Takıldığım yerleriyle ilgili düşüncelerimı genel konu- lar olarak ele alıp kimseye karşı çıkmadan yazmak is- tiyordum. Ne var ki yazar da yayımcısı da yapıtı ay rın- tılarıyla bildiklerı için daha ilk adımda yakalandım. Yıldız Ecevit bir not göndermış Turhan Günay'la, Fethi Naci de Cevat Çapan'a söylemış telefonda... Anlaşılan bundan sonra "Orhan Pamuk'u Okumak'ı Okumak" diye yazacağız... Bitirirken şunu söyleyeyim: O kitapta beş değil. al- tı okuma yöntemi sergileniyor, ama en baştakı yönte- mi yazıya geçirmek olanaksız. Yazar önce öznel eleş- tiri yöntemiyle Yeni Hayat't okumuş. değerlendırmiş, "çalışmanın örnek romanı"{s. 8) olarak seçmış... "Bana eleştirınin resmini yapabılir misın?, Abidin?" Ismet Küntay Tiyatro Ödülleri açıklandı KültürServisi- 1995-1996 Ismet Küntav Tivatro Ödülleri açıklandı. Hayatı Asılyazıcı. Sibel Aslan. Doğan K.oloğlu, Nadide Küntav ve Sevgi Şanlfdan oluşan seçici kurul. 1995-96 döneminde sahnelenen yerli oyunlan değerlendirdi. Bu yılın "en iyi oyun vazan' ödülü. İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği Civan Canova'nın "Kıyamet Sularında" adlı ovununa; en ivi vapım" ödülü. Ankara Devlet Tiyatrosunda Yücel Erten'in tiyatroya uyarlayıp yönettiği 'Azizname 95" adlı oyuna: 'en ivi yönetmen" ödülü. "Kıyamet Sularında' oyunundaki çalışmasıyla Kenan Işıka. "en iyi kadın ovuncu" ödülü. "K.ıyamet Sularında' adlı oyunundaki rolüvle Gılman Peremeci'ye: "en iyi erkek ovuncu" ödülü. Melih Cevdet Anday'ın İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenen "İçerdekiler" oyunundaki rolüvle Uğur Polat'a verildi. Edebiyat ve Eleştiri'nin haziran sayısı Kültür S«rvisi- Ankara'da yayımlanan Edebiyat ve Eleştiri Dergisi'nin haziran sayısı edebivatseverlerle buluştu. Dergide Ahınet Yıldız "Orhan Pamuk: Türk- tslam Sentezinden Postmodernizme Lzanan Bir Fenomen". Taner Av 'Theodore John KLaczyinski Aslında John VVavne'dir": Güler Ülkü "»'alçın. Haldun Taner'in biröyküsünden vola çıkarak vazdığı 'Bir Öykünün Şematik \'apısı Bakımından Anatomisı'. Muzaffer Buyrukçu. Ova Avdoğan. Melisa Gürpınar. Füruzan. Füsun Erbulak'la beraber vaptıkları ımza günlüğüyle. Nil Kara. Oğuz Atav üzerine "Korkuyu Beklerken" adlı vazılanvla ver alıvor. BUGUN 24. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında bugün saat 19.00'da AKM Konser Salonu'nda Bosphorus grubunun konseri ızlenebilir. Ava Irini'de ise >ine saat 19.00'da Chilingrian Yaylı Çalgılar Dörtlüsü'nün konseri ver alıvor. 9. l luslararası Vapı Kredi Gençlik Festivali kapsamında bugün saat 2! 30'da Rumelihisan Müzesi'nde Gospel topluluğu ızlenebilir. Aksanat ta bugün saat 12.30 ve 17.30"da yönetmenliğini H. Koster'ın yaptığı '100 Men and a Girl' adlı film. İngilizce orijinal seslendirmesiyle v ideodan gösteriliyor. Enka Vakfı sanat etkinlikleri kapsamında bugün Sadi Gülçelik Spor Sitesi'nde, saat 21.15"te Dersaadet Oda Müziği topluluğu konseri veralıvor. E%rensel Kültür Merkezinde bugün saat 19.00'da •Serseri Aşklar' adlı film izlenebılır. Fenervolu \akifbank Sanat Galerisi'nde 'Beş Yorumcu'nun karma resinı seruisi ııezılebılır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle