24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HA2İRAN 1996 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Kopuş ve Süreklilik-II Prof. Dr. ERENDİZ ATASİ) O smanlı kulturu, kendı ıçınde -mıma- nsıyle, muzığıyle, şıınyle- bırtumluk oluştursa da bır azınlık kulturu değıl mıydı'7 Anadolu'nun kırsal alanına ulaşamadığı gerçeğını bıryana bırak- sak bıle Edırne, Bursa, Istanbul dışın- dakı kentlerde ne derece var olabılmıştı7 İnsanlan kavuşturan yollann ılkellıgı ve yetersızlığı, bırbın- ne alıştıran tıcaretın zayıflığı ve ınsanlan kaynaştı- ran ortak çalışma alanlannın -orneğin fabnkaların- neredeyse tumden yokluğu, savaşlar. goçler, ısyan- lar Osmanh kultunınü ulusallığa ve- ya da kentlılı- ğe pekışemeden, sıs bulutu gıbı dağıtmıyor muydu1 Nufusun yansını, vanı kadınlan ev ıçıyle sınırlandı- ran bır kent kulturu olanaklı mı zaten tmparator- luğu oluşturan etnık gruplar alıştıklan bolgesel ya- şama bıçımlennı yan yana sergılemıyorlar mıydı, mutfak tezgâhının ustunde bırbınne değmeden bek- leşen aşure malzemesı gıbı9 Osmanlı kulturünun tum ulkeyı kapladığı yalnızca bır varsayım Pekı, bu varsayım nıye bunca çekjcı kımı aydınlar ıçın' Karacaoğlan'dan Nedim'e, koçek havastndan bozlaga, bulgur pılavından mıdye dolmasma sürup gelmış kulturun çok parçalılığını gormek bu kadar mı zor9 Turk koylusune Fuzuli'nın Shakespeare ve Racine kadar uzâk olduğunu kabul etmek bu kadar mıacı7 19 yuzyıldabırlngılızmadenışçısıShakes- peare'ın hıç olmazsa bırkaç dızesını okuyabılır, yok- sul ve eğıtımsız bır Sıcılyalı köylu Verdi'nın bır ar- yasını mınldanabılırdı Osmanlı donemınde kultu- mmuz, kuşkusuz bır zcngınlık olan farklı oğelerden bır yapı yaratacak harçtan yoksun kalmıştır, yanı or- tak dılden Osmanlıcanın toplumda gerçek bırıletişım sağla- maktan yoksun, seçkınlere ozgu olu bır dıl olarak doğduğunu gorelım lutfen Bızler, Türkıye Çumhu- nyetı'nın bugun yaşayan yurttas,lan, hem Anado- lu'nun Urartu'dan lyon'a gelmış geçmış tum halk- lannın (bugunku yaşantımızın kımı koklennın nasıl da Anadolu'nun ılkçağlar uygarlıklanna dayandığı- nın buigulannı. arkeolojı ve antropolojı her geçen gun bıraz daha açıklıkfa sergılıyor) hem goçmen TuTk boylannın torunlanyız Aslımızı yadsımayalım (ınkâretmeyelım), geçmışımızı ne Osmanlılıkla sı- nırlayalım ne de Osmanlılığı tapılacak ya da yıkıla- cak bır put olarak gorelım Ve bugun konuştuğumuz Turkçe ıle Osmanlıca ve yuzyılın ılk yansında kul- lanılmış Osmanlıca golgesındekı Turkçe arasındakı duğumu çözelım Turk dılının bır yazan olarak ne Haüt Ziya'dan vazgeçebıhnm, ne AbduIhakŞinasi Hisar'dan, genç kuşağın Reşat Nuri'nın gorelı duru dılını bıle anla- makta zorlanmasından acı duyuyorum Neyleyelım kı batan gemıden yukselen sarkılar boğulmaya yar- gılıdır. yaşamın acımasız yasası1 Turkçenın anlaş- ma yolunda kendını gurul gurul yenıden yaratması durdurulmaz bır sel gıbı buyuyor 80 sonrası tersıne yonde tum sıyasal baskılara. çeşıtlı nedenlerle dıle bulasan pıslıİclere karşın, sozcuklenn yenıleşmesı zengınleşerek suruyor Bılınce doğrudan çagnşım- lar gönderen sozcuklenn yenne, olu bır kalıp gıbı ku- lağa vuran sozcuklen kullanmaiannı gençlere kım dayatabılır7 Doğurmavı çağnsnran 1 *doğa"sozcuğu- nunvennekım "1abıat"sozcugunebaşvurur'"*Ozü- nünditediğincegurlemesini" ıleten "özgürlük" soz- cugunu bırakıp kım "hürriyet'' der bundan boyle9 Hekimlik, Cerrahlık Üzerine Söyleşi Dr. MUSTAFA ŞERİF ONARAN 0 zmır'de'47 yazmda olmuştu agabevim Top- I çuteğmenıydı,sınmgıbıbırdelıkanlı De- nızde yuzerken apandısıh delındı Koca Iz- mır'de cerrah bulunana, amelıyata alınana değın çok zaman yıtınldı Oyıllardayeter- lı antıbıyotık de yok Yaygm pentonıtten kurtanlamadı Bılmem hekım olmaya, dahası cer- rah olmaya karar venşımde bu olayın da payı var mıdır' Çagdas hekımlığe yenı geçtığımız o yıllarda cer- rdhının buyuk ustalan hocalanmızdı Kazun İs- mail Gürkan. Şinasi Hakkı Erei, Kemal Atay gıbı nıce usta cerrahlar, adı so> lencelere kanşmış ho- calardı Gızemlı bır dağa bakarcasına, hayranlıkla ızlerdık onlan Sınıf arkadaslanm arasında, meslek yaşamında doruğa ulaşanlar oldu Güngor Emn Ertetn, aruz olçusuyle rubaıler de yazan zanfbır ınsandı Daha ogrencıyken stajyer doktor dıye kartvızıt bastıran, bu yüzden adı stajyer doktora t,ıkan, ınce dantela- lar örer gıbı ustalıkla konuşan Ayduı \vtaç'ı unut- madırn Gerçek bılım adamı Kenan Buıak'ın Şehır Tıyatrosu gunlennı de anımsanm Amenka Bırie- şık Devletlen nde daha çok une kavuşan Ümit Afcer'ı ozellıkle anmalıyım Meslek yaşamında zırveve vükselenler arasında sevgılı arkadajlanm Rauf SeiKr, Aü Nıhat Mındı- kogiu, Metin Ozgün Gunduz Gedikoglu. Vlurtabp L nai Erdoğan Vaiav, Sedat Kaorcıoğlıı aklıma ılk gelen unlu hekımler araiinda Bır de esım Leziz Onaran'ı bunlann basında ozellıkle anmak ıste- nm Aynca ı> ı hekım olmanın otesınde başka ozei- lıklenyle de toplumumuzda yukselenler var Erdai \tabek, bılge kışılığıyle denn ızlerbırakan bırya- zar Vefa Tanır adına yaraşır bır bıçımde sevgı ba- ğı olan, sıyasetmde rutarlı, guvenılır bır dost Yıl- dırun Aktuna, Asken Tıbbıye gunlenmızden bu vana kendını venılemesını bılen, renklı bır sıyaset- çı Rahmetlı Mecrt Ooğru, dağ sporunun ustası bır cerrah Sınıf arkadaşlanm arasında bunlardan çok daha onemlı, çok daha saygın kışılıkte nıce hekımler var Bu yazıyı onlann adıyla doldurmak ıstemem * * • Kuşku yok kı ulkemızde en yaygın une kavuşan hekım, sınıfarkadasım KemalBayazrt'tır Kafaçıft- lennı ezberleme telası ıçındeyken ona "Kü(a Ke- mal" dedıler Kafasını ıyı kullanmasını bıldığı ıçın bu lakap ona yakıştı denebılır Kemal Bayazıt'la uzun yıllar Türkıye Yuksek Ihtısas Hastanesı'nde bırlıkte çalıştık Daha başa- sıstanken ustün yeteneğı nedenıyle bakan oluruy- la klınık şefiığıne atandığını anımsanm Açık kalp cerrahısının, Yuksek ihtısas Hastane- sı'nde yerleşmesını sağlayan çalışkan bır hekımdı Yetıştırdığı hekımlenn "akademik kariyw" yap- masınayardım ettı Kendını buçalışmalanndışın- da tuttu Ulkemızde ılk kalp naklı amelıvahnı vap- tı Üstelık -koşutlanıı uygıuı oimadığı, satt gösteriş olsun diye yapüdığı'' suçlamasıyla mahkemelerde hesap vermek zorunda kaldı Cerrahıde başan çızgısını korumak kolay değıl- dır Başanlı olmak, hekımın yalnız kendıne kalmış bır olav da değıldır "Hoımıs homini lupus" sozu- nu "Hekım hekımin kurdudur" dıye değıştırmek gerekır Kamuoyunda hıçbır hekım, Kemal Bayazıt ka- dar une kav uşmadığı gıbı, Kemal Bayazıt kadar da lekelenmek ıstenmedı Endıkasyonsuz amelıyat, fatura sahtecılığı uygunsuz ölu açma. rusvet dedı- kodulan, yakınlanna çıkar sağlama gıbı suçlama- lann une kavuşmuş hekımlen yıpratmaya yonelık suçlamalarolduğubılınır Kemal Bayazıt ınparlak hekımlık yaşamında bu suçlamalan hak ettığıne ınanmıyorum Yuksek ihtısas Hastanesı'nde uzun yıllar bırlıkte suren çalışmamızda, ben Gastroen- terolojı Cerrahısı Klınığrnın şefi, o, Kardıyovas- küler Cerrahı Klınıgı'nın şefi, aynı zamanda has- tanemızm başhekımı olarak gorev yaparken zaman zaman bırbınmıze ters dustuğumuz, zaman zaman kımı öne surülen sa\lara kuşkuyla bakmayı duşun- dürecek tartışmalara gınştığımız oldu Bunlann ay- nntısına gırmek ıstemıyorum Bılımsel gerçekier- le bağdasmayan, hastane enfeksıyonuna yol açan kımı yanlı^ uygulamalan eleştırmenm yen de bu yazı değıl Butün kusurlu gorunen yonlenne kar- şın, Kemal Bavazıt'ın ulkemızın onemlı hekımle- nnden bın olduğunu belırtmekle yetıneceğım • • • Hekımlık mesleğınde cerrahının ozel bır yen vardır Cerrahıye yenı başladığımız yıllarda kûçük kesıyle amelıyat yapmak hüner sayılıyordu He- kımlık ılerledıkçe, endıkasyon dedığımız amelıyat yapılması gereken hastalık durumlan çok değıştı Çagdaş cerrahı, yenı yontemlerle gelı^me goster- dı Ama cerrahının el hunen olduğu anlayışı değış- medı Hocam Necmi Ayanoğlu, bır kuyumcu oze- nıyje amelıyat yapan usta bır cerrahtı Ulkemızde çağdaş cerrahının yerleşmesıne bü- yuk emek veren rahmetlı hocam Hihni Akın unu- tulmamalıdır Çunku Hılmı Akın, dolaylı olarak bütun çagdaş cerrahlann hocasıdır Günömuzde bır "virtüöz cerrah" olarak emek- lılığe ulasan Tank Minkan \azar kımlığıyle de kendını kanıtlamıştır Kendı alanının büyuk cerra- hı Prof Dr Hüsnü Gökset saygın davranışlanyla. toplumun önunde gıden onemlı bır kışılık göster- mıştır Kuşku yok kı cerrahıde onemlı yen vardır kışı- lenn Gene de cerrahlar, kendı özel yalnızlıgında esennı yaratan edebıyatçılara benzemez Çünku, bır takım ışıdır cerrahı Daha da onemlısı cerrahı, belırlı ılkelenn, belırlı dızgelenn sılu dûzenı ıçın- de gelışme göstenr Ulkemızde bekunlığın kurtuluşuna olanak sağ- layacak ıkı onemlı yasa sıyaset çıkmazı ıçındekı unutulmuşluga bırakılmıştır Durum boyleyken, hekımlığın kurtuluşu ıçın değıl, bır hekımın emek- lılığını kurtarmak anlamına gelen. yetersız bır Ba- kanlar Kurulu karamamesıyle, yalnızca Yuksek İh- tısas Hastanesfne ozerklık kazandtnlmıştır Bu du- rum, hekımlığın yaranna olmamıştır Ustelık bu güzelım sağlık kuruluşunda çalışma banşı da bo- zulmuştur Kemal Beyazıt, ıçınde kendısı bulun- mazsa hıçbır çalışmanın yapılamayacağı yanlışına duşmuştûr Bu yanlışlann a>nntısı uzennde dur- mak gerekecek • • • Kardeşım gıbı sevdığım bır yayıncı arkadasım kalp hastasıydı Hemen hastaneye kaldınlması ge- rekıyordu O sıralar Yuksek İhtısas Hastanesı'nde yıne bır hastane enfeksıyonu vardı Kardıyolojı he- kımlen de bır bılımsel toplantı ıçın Ankara dışın- daydı Arkadaşımı, kalp hastalıklanna en ıyı ola- nak lar ıçınde bakılan en ılen cerrahı yontemle- nnın uygulandığı bırozel hastaneve>atırdım Ora- da ınandığım güvendığım ıvı hekımler vardı Gereklı ıncelemelerden sonra amelıyata alındı ı>ıleştı Yazdınlencesınde olan eşı de kocasının zor günlenne yetıştı Ama bana hışım gıbı çıkışmasını unutamam, "Kocanu voJdurmak icin mi bu hasta- neye yaürdınız" dedı Benı azarlayan bu hanım kendı sağlığı ıçın bır- kaç kez Isvıçre've gıtmıştı Ince bır huzunle gulum sedım Hekımlenn yaşamı boyledır ışte' Kımı zaman hastalar, kımı zaman yakın arkadaşlar onlan yara- lar Hıçbır çalışmada önde görunmek göstenşlıçı- kışlar yapmak ıstemedım Gulumseyerek susması- nı bılmek duşmelı hekımlere Hekımlık zor zanaat' Sınamayı-yanılmayı çağnştıran "sınav" dururken "imtihan"ın yuzune kım bakar9 Şımdıkı ve gelecektekı Türkıye'yı bıçımlendır- mekte çok etkılı bır oğedırgecekondu gençlığı He- def kıtlesını bu gençlığın arasından seçen uç sağcı (dıncı) polıtıkacı. bakınız nasıl da an Turkçe konu- şuyor' Orta sağ polıtıkacılann Osmanlıca sozcukle- re tutkunluklanyla ne ılgınç bır zıtlık' Çok daha ger- çekçı olan dıncı polıtıkacı, Osmanlıcadan hıç nası- bını alamamış kırsal atalann torunlanna seslenırken eskı sozcuk kuljanımmın abeslığının bılıncındedır Pekı, dıl konusunda ne yapmalı7 Yaşamın acıma- sız yasasına boyun mu eğelım7 "Hayır" denm Ölu Osmanlıcanın artıklannı tıtızlıkle koruyalım mı9 Ona da "hayır". Türkıye Cumhunyetı'nın -tum bozulmalara kar- şın- bugun hâlâ kımlık bunalımlannın ıçınde kendı- nı yıtırmemış bır msan gızılgucu (potansıyelı) var- sa -kı vardır- bu gızılgucun harcında ıkı onemlı kul- tur etkınlığının sağlamlaştıncı katkısı yadsınamaz Yûzyıl ortalanna dek surmuş resmı bır çaba Mıllı Eğıtım ve Kultur bakanlıklannın dunya edebıyatı- nın ve bılımın pek çok değerlı yapıtını Turkçeye ka- zandırması Oburuıse, 1%0'lannozgurlukortamın- da ozel yayınevlennın çabasıyla pek çok sosyolojı, ekonomı, tanh felsefe yapıtının Turkçeyeaktanlma- sı Güçlu bırer aydınlanma dalgası gıbı yukselen bu ctkınlıklenn gundelık yasama donûk ortak yanlan, ucuz kıtap sağlayabılmelen, boylece kıtleye mal ola- bılmelenydı Bu "eğitiıni'' özumseyenler bolgesel kökenlenne hapsolmamayı, yurt ve toplum sevgısı- nı unutmadan yüzlennı dunyaya donebılmeyı öğren- mışlerdı Bugun, kâr amacı gutmeyen boyle coşkulu ve bı- lınçlı bır akıma kendı dılımızın ıçınde gereksınım var Yuzyıl sonunun Turkçesıyle anlamakta zorlan- dıgunız yapıtlan günumuz Türkçesıne sûratle ve he- men aktarmak zorundayız Bu gorev Turk dılının günümuzdekı yazarlanna, yayımcılara ve elbette Mıllı Eğıtım ve Kültur bakanlıklanna duşer (Bu alanda henuz sayıcayetersız kımı degerlı çalışmala- nn yapıldığını bılıyorum ) Parasal desteğın sağlan- ması Türkıye kentsoylulannın (burjuvazısının) do- ğal ışlevı değıl mıdır'' Acele etmek zorundayız, çunku bugunun ortayaş ıle yaslılık arasında sıralanmış yazarlan yuzyıl ba- şında kullanılan Turkçeye yonelık dılsel bılınce ve duyarlılığa sahıp son kusaktır Acele etmek zorun- dayız, çunku geçmışımızı yetennce bılememek genç kuşaklan aşagılık karmaşası-megalomanı çelışkısı- ne kıstırmıştır Geçmışımızı bılelım kı ustünde var olduğumuz yen tanıyalım, ne boş yere ozguvensız- lıklere sürukleneltm ne de kendımızde olmayan nı- telıklen hayal edelım Abdulhak Şınası'yı okuyan, onun yapıtlannda yalnızca buyuleyıcı (sıhırlı) bır doğanın dıngınlığınde akıp gttmış geçmış gunlenn ozlemını bulmaz. Abdulhamıt -ıstibdadının" saçma ve korkunç yuzunü de keşfeder Cennet Istanbul'un zanf köşklennde kadınlann ne kadar ezıldığını fark eder, toplumun nerelcrden bugüne geldığmı kavrar Kulturel etkılenn sonuçlan hemen sezılmez Turk- çemızın yapıtlannı yenıden kazanabıleceğımız şu yıllan boşa harcarsak bunun gerçek zarannı bırkaç on yıl sonra dehşetle goreceğız Türkiye'nin >iiz>ıl sonunda vaşadığı çok katman- lı bunalımu cumhunvet oncesi sanal kulturun kaybı- na bağlavaniardan değılim. üun>anın suruklendıgı ekonomık ve sıyasal çıkmaz bıze özgû toplumsal ve ekonomık bunalımlarla örtuşünce boylesı hastalıklı bırortamdabuldukkendımızı Ancak ha.stalığın ağır- laşmasının köku, bana kalırsa, II Dünya Savaşı son- rasındave 1950'lerdeyatıyor Türkıye Cumhnnyetı devnmcı on yıllannda buyuk bır kulturel atılımı ger- çekieştırmeye koyulmuştu Çok parçalı kulturumü- zün dağinık oğelerını yapısal bır tumluğe kavuştur- maya çahşıyordu Ancak 2 Dunya Savaşı ve onu ız- leyen polıtık akımlar bu atılımın onünu kestı Yuzyılın ıkıncı yansındakı hukumetlenn cıddı kültur polıtıkalanndan yoksun uygulamalan, doğa- sı gereğı Doğu-Batı kanşımı olan kultürûmuzün bu özellıgıne "popüfist" yaklaşmalan (Bu populızm ba- zen yerel-bolgesel yasama bıçımlennın abartılması, bazense zıhınlerdekı "sanal Dogulu" ya da "eski" kulturun ırkçı ve dıncı çağnşımlara ve kotu kullanım- lara açık yorumlanması bıçımınde belırmıştır) ve ya- kın zamanlara dek "burju\ r azi"nın -sınıfının doğal özellığı olması gereken- kulturel etkınlıklere duyar- sız ve yabancı kalması, 12 Eylul baskı donemının toplumda açtığı yaralar bugunkü denn ekonomık bu- nalımm yapay bır kımlık bunalımına donuşmesıne katkıda bulunmuştur Bunahmın yapaylığı -tıpkı gro- tesk bır maske gıbı- gerçek bunalımı kıtlenın usun- dan ve duyuncundan (vıcdanından) gızleyebılmesı- nı ve çıkardığı gurultüyle ortalığı, kulaklan busbu- tun sağırlaştıran duyarlık ve gûzelduyu yoksulu ce- hennemsel bırpanayıraçevırebılmesını engelleyemı- yor ne yazık kı Işte bu korkunç panayınn tepınıp durduğu yerde (zemınde) tanhsel malzeme tüm zengınlığıyle ve çe- lışkılenyle hâlâ durup duruyor Kımlık bunalımlann- da şaşalamak ya da ozgün bıreşımlenmızı yaratmak bıraz da kendı ellenmızde Yaşamı bır kopuş ya da sürekJıhk olarak algılamak, bulunmayı seçtığımız konuma ve bakış açımıza bag- lı değıl mıdır7 PENCERE Utopia Adası mı?.. Utopıa sozcuğunu I S. 1516'da Thomas More uy- durmuş, 'hıçbır yer' ya da 'olmayan yer' anlamına gedyor Utopıa bır ada Nasıl bır ada' Insanlann yaşam duzeylen arasındakı uçurumla- rın yarattığı ahlaksızlık kalkmış Hıçbır evın kapısın- da kılıt yok. Mulkıyette ortaklık geçerlı Gunluk ça- lışma suresı 6 saat Insanlar bu saatler dışında okur- lar, derslıklere gıderler, eğlenırler Ana, baba, ço- cuklaryemeklennı ortaklaşa yemekhanelerde yerler Her dınden ınsanlar bırlıkte ve hoşgoru ıçınde ya- şariar Temel kural, başkalannın ınancına saygılı ol- maktır Kışı alçakgonullu olmalı, kendını buyuk gor- mekten kaçınmalıdır Utopıa'da herkes tekomekgı- yınır Sus takılarına onem venlmez Suç ışleyenlenn cezası toplumda kımsenın yapmak ıstemedığı ışler- de çalıştınlmaktır Utopıa 'da ahlakın amacı mutluluk- tur Thomas More 16'ncı yuzyıldakı Hırıstıyan Avru- pa'nın akıl dışı duzenıne karşı 'Utopıa'yı yazdı More bır Ingılız hukukçusuydu, ondan sonra 'hak- ça duzen' konusunda, çoğu duşunur, yenı seçenek- ler urettıler Campanella'dan VVells'e değın nıcele- nnın yazdıklarından bır 'Utopıa yazını' oluştu; ama butun bunlar kâğıt ustundeydı • Fidel Castro Turkıye'ye geldı HABITATII toplantısında konuştu... • Ne dedı? Castro'nun konuşmasında altını çızdığım satırlan aktarıyorum "Bız dunyayız ve dunya ne efendılere ne de ıntı- har polıtıkalanna boyun eğecektır Dunya, egoıst, çılgın ve sorumsuz azınlığın bızı yok etmesıne ızın vermeyecektır Sozde tuketım toplumları, gen kalan ülkelerde dunya nufusunun dortte uçunu oluşturan ınsanlar ıçın bır utançtır Çunku bu toplumlar yap- tıklannı kan ve ter uzenne kurmuşlardır Gezegenı mahvedenler; havayı, denızlen, nehırten ve toprak- lan kırletenler, şımdı msan soyunu kurtarmak ıçın çok az kaygı duyuyorlar lleriemış kapıtalıst ulkeler- dekı teknolojık gelışmeler ışsızlığın hızla tırmanma- sına neden oluyorsa, yeryuzunün unutulmuş çocuk- lan, bızler ıçın genye ne kalıyor? Yûz mılyonlarca emekçıye nasılış bulacağız? Bu kıtlelenn yaşam ko- şullan ne olacak? Çevrenın genye donulemez bıçım- de yıkılmasını nasıl onleyeceğız? Bu dev ve ığrenç metropollerde çocuklann kullanılmasını, uyuşturu- cuyu, suçlan, yığınlarda açlığın ve sefaletın yarata- cağı sorunlan nasıl engelleyeceğız?" Fıdel Castro'nun konuşması vırgulune değın ger- çeklen vurguluyor • Kuba, kuşatılmış bır ada Ambargo altında 'Yeryuzunün Efendılen' salt kendı duzenlenne karr şı hakça bır seçenek oluşturmasın dıye, on mılyon- luk Kuba'ya abîuka uyguluyorlar Tarıhın en buyuk cınayetlerınden bın sozde uygar dunyada ışlenıyor, 'Yeryuzunün Efendılen' Kuba'yı dıze getırdıkten sonra mazlum halklara dıyecekler kr - Bakın, gorun, hıç umutlanmayın 1 insan çıkara bır yaratıktır Toplumda ancak orman yasası geçer- lı olabılır, 'Koşeyı Donme Felsefesı' ınsanayakışır Kh şının kendı ozçıkartannı toplumsal adaletın bılıncın- de erıtmesı olanaksızdır Fıdel Castro'nun ozledığı duzen bır utopıa'dır Utopıa Hayır; Thomas More'un Utopıa'sı 'hıçbıryer'ûe ya da 'olmayan yer'ûe kurulmuştu, ama ınsanın aklın- da kurduğu duzen olçusunde gerçeklık var mO Tarıhte hakça duzenın ardına bır kez duşmuş ın- san Onu bu amaçtan kım ayırabılır? 'Yenı Dunya Duzenı' hem doğayı hem ınsanıyıkıp çuruttukçe, kışı kendını koruma ıçgudusuyle dogru- yu bulacak Fıdel'ın adası 'Utopıa' değıl Çunku, yaşandı bır kez KADIKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1995/504 Vesayet Bostancı Değırmen Yolu Kayalar Sıtesı B Blok Kat 3, No 77 Kadıköv-lstanbul adresınde ıkamet eden Zeynep ıle Şukru oğlu, 1952 dogumiu Erdal Turker'ın hukumluluğu nedenı ıle vesayet altına alınarak kendı- sıne Kılaviiz Cad No 14 14 Kuçukvalı-Istanbul adresınde ıkamet eden kardeşı Meral Özden'm vası tayın edılmesıne karar venlmıştır Ilan olunur Basın 92785 PARLIAMENTSÜPERBAND JAZZ FESTIVAL '96 PROGRAM V V A Y N E S H O R T E R g U I N T E T 2 0 H t ı ı t ı p 1 9 9 6 » 2 1 3 0 S A L I F KEITA LESTER BOMME'S BRASS FANTASY 2 1 H ı ı ı ı ı ı 1 9 9 6 » 2 1 3 0 A L J A R R E A U 24 H m r ı ı ı 1 9 9 6 « 21 30 D A V I D S A N B O R N 2 5 H a z ı r a n 1 9 9 6 • 2 1 3 0 BİLET FİYATLARI 1.250 000 TL • 900 000 TL • 600 000 TL "^ Wayne Shorter Quintet Lester Bovvie's Brass Fantasy Salif Keita Al Jarreau David Sanborn B İ L E T S A T I Ş N O K T A L A R I VAKKORAMA/Sutdıye (216) 350 87 42 (212) 234 42 81 (212) 251 28 88 (212) 559 54 44 VAKKORAMA/Kuraeh VAKKORAMA/Tıkııın VAKKORAMA/G.lUrı. VAKKORAMA/Akmerkez (212) 282 09 65 O R G A N I Z A S ( O N ŞİLEASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN DosvaNo 1996'16 Davacılartsmaıl Çağ- lavan Mustafa Çağla- yan, Omer Çaglayan, ta- rafindan davalı brman Genel Mudurlugu ve Malıye Hazınesı aleyhı- ne açmış olduğu tescıl davasının mahkeme- mızde yapılan vargıla- masında venlen ara ka- ran gereğmce, Şıle nın Alacalı koyunde kaın ve tapuda 10 pafta 547, 548, 549 parsel sayılı ta- şınmazlara komşu bulu- nan, vapılan keşıfte krokıde (A) harfı ıle ışa- retlenen 6885 00 m2 \uz olçumünde olup, 3116 sayılı Orman Ka- nunu na gore 1940 vı- lında belırlenen ve 878 879 880 nolu orman tahdıt roper noktalannın belırledığı orman tahdıt sınınnın dışında \e do- ğusunda kalan arç par- çasının davacılar adına tapuyatescılını ıstemış- lerdır Bu arz parçası, uzennde başkaca hak ıddıa edenler var ıse bu ıddıalannı delıllen ıle bırlıkte mahkememızın 1996 16 esas sayılı ışle ılgılı dos>asına başvur- mak suretıvle ılanın ya- yımı tanhınden ıtıbaren 3 ay ıçensınde bıldırme- len ılan olunur Basın 90181
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle