Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 HAZtRAN 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Dünyanın yaşayan en büyük sanatçılanndan, Amerika'da pop art akımının babası Robert Rauschenberg (1)
Giiıılük yaşamı sanata taşıdı
AMJA!NTMEN
Andy Warhol'un, "Pop art, sanatuı içini
dışına çıkardı, dış dünyayı sanatın içine taşı-
dı" tanımı, 1950 liyıIlardaLondra'dadoğan
ve büyük ölçüde günlük yaşamdan beslenen
pop sanatı akımını çarpıcı bir biçimde orta-
yakoyuyor. Günlük nesneler. günlük konu-
lar, günlük değerlerden oluşan, endüstri top-
lumlannın çılgın tüketim hastalığım kitle
iletişim araçlannın yüzeysel tekniğiyle ifa-
de eden pop art, bir dönemin görsel aynası
oldu.
Avrupa'dan sonra Amerika'ya sıçrayan
(kimi kaynaklara göre Amerikada aynı dö-
nemde kendiliğinden ortaya çıkan) pop art,
bu ülkede soyut dışavurumculuk akımına
tepki olarak doğdu ve hiçbir Avrupa ülke-
sinde olmadığı kadar gelişti. Soyut dışavu-
rumculuk akımının (bir kanadının) önde ge-
len sanatçılanndan Mark Rothko, 'yeral-
tı'ndan yavaşyavaşen seçkin galerilere. hat-
ta müzelere gıren bu yenı akımın temsılcı-
leri için, u
BugençJerbtaü4dürecek!"dem^
ti.
19501i yıllarda Amerika'da sanat ortamı-
na bomba gibi düşen, Rothko'nun kaygıla-
nnın da boş olmadığını kanıtlayan o genç-
lerin başını çekenlerden biri de bir süre bü-
tünüyle beyaz ve siyah monokromlarla de-
neylere gıriştikten sonra günlük yaşamda
her an iç içe bulunduğumuz sandalye, bat-
taniye, düğme gibi nesneler, fotoğraf ve ga-
zete kupürleriyle kolajlar ve üç boyutlu nes-
neler oluşturan sanatçı Robert Rauschen-
bergMİ.
Yaşama yeniden bakmak
Rauschenberg'in 1958 yılında dünyaca
ünlü Leo Casteffi galerisinde açtığı sergi olay
haline geldı. Aynı dönemde, yakın arkada-
şı Jasper Johns Amerikan bayrağı resımle-
riyle kendileriyle alay edildiğini düşünen
Amerikahlan şaşkınlığa ugratırken, Rausc-
henberg içi doldurulmuş kartallar, aynalar,
mendiller; kısacası, günlük yaşamda her gün
gördüğümüz (ama belki göremediğimiz),
her gün dokunduğumuz (ama belki dokuna-
madığımız), duyduğumuz (ama belki duya-
madığırruz) her tiirlü ıvır zıvın resimlen ara-
cıiığıyla izleyicinin dikkatine sunuyordu.
Beyaz resimlerindeki duyarlılığı, siyah
beyaz fotoğraflanndaki keskin gözlem ye-
tenegi, onun 'neo-dadaist' olarak algılanma-
sına neden olan pop art dönemi resimlerin-
deki keskin mizahı, alaycılığa kaçmayan şa-
kacılığı, dünyanın yaşayan en büyük sanat-
çılanndan biri sayılan 71 yaşındaki Rausc-
henberg'in kişiliğiyle bütünleşmiş özellik-
leri. Gençliğinden belki, ama 'gençlikateşin-
den' hâlâ hiçbir şey yitirmemiş olan Robert
Rauschenberg, sorulanmızı yanıtladı...
- Resim ve Heykel MüzesTndeki toplanb-
da kısa ama öz konuştunuz: 'Neyaptıysam,
sizler için yaptım'...
- Tabii, yalnızca kendim için ürettiğimi
söyleyemem, yapügım işlerle izleyicinin
dünyayı ya da yaşamı kavrayış biçimlerine
farklı birbakış açısı getiriyorum, izleyicide
bir farklılık yaratmak umuduyla üretiyorum.
- Bu soruyu sontıamın nedeni, üpkı John
Cage gibi sizin de "kapalı' işler üretmekten-
se, izleyiciye yaşadığı ortam ya da kendisiyle
ilgili bir bilinç kazandırmayı amaçlamış o\-
nuuuz_
- Benim işlerim, insanın kendisine, yaşa-
mına ya da deneyimlerine yeniden bakma-
sı için bir tür davet. Yaşamı yapıtlanmla ye-
niden kurgulandığımda, ızleyici kendisine
çok tanıdık olan sıradan şeyleri yepyeni, ta-
ze bir bakışla görebiliyorsa, o yapıt işlev inı
yerine getınyor demektir.
- Amerika'da pop art'ın tam anlamıyla
bentansenmesi Avrupa dan epeyce sonraolu-
yor, sanınm 6O'lı yıllarda_
-Bilmiyorum .. Bana önce pop art'ın ba-
bası diyorlardı. Derken pop art büyüdü, ben
de pop art'ın büyükbabası oldum. konuyia
pek ilgisi olmayanlar için de zaten *pop
art'ın kendisiyim, 'pop art' benim. Olayın
nerede ortaya çıktığına, babasının kim oldu-
ğuna bakılacaksa o zaman Sclmitters, pop
art'ın büyük büyük büyükbabası sayılmalı'
Scwitters çok önceden işlennde kâğıt par-
çalan, popüler ımajlar kullanıyordu. Ve ta-
bii Pkasso
O kadar utanmıştıın kL.
- Zaten sizin için 'soyut dışavurumculuk
deneyimınden geçmiş Scfnvitters' da deni-
liyor. Birçok pop art sanatçısınıo.soyut dışa-
vurumculuğun önde gelen isimlerinden Wıl-
lcm de Koonıng'den etkilenmiş okluklanıu
söylemeleri bir rastlantı değil kuşkusuz—
- Bence Bill (WıUem De Kooning) genel-
de resım sanatını etkiledi. Onun resmınin
bir fizikselliğı vardı, onun için 'action pain-
ting' denilıyordu zaten, tuvalin önünde du-
rup resim yapmaya hiç benzemiyordu. Ta-
bii burada FoUock'u anmamız gerekıyor;
müzik eşliğinde dans ederek. tu\ale boy ala-
n püskürterek. damlatarak, sıçratarak çalı-
şırdı. Bence o dönemin de\ ressamlannın
çoğunun estetik ya da kavramsal etkileri pek
değıl de, resmin ne oiduğuna dair getirdik-
leri yeni anlayış önemli. O dönemde, Avru-
pa sanatı için söz konusu olduğu gibi resmin
bir pencere olduğu görüşü sarsıldı. Resim-
lere sokakta yürür gibi bakmak yaygınlık
kazandı, yani resme bakan kişinin varlığı
önemsendi. Pencere, sokağa dönüştü.
- 1950'li yıllarda yapbğınız ve izleyicinin
gölgesiyle adeta canlanan bürünüyle beyaz
resimlerink tam bu döneme rasttıyor.
O resimler kendı kendıme giriştiğim bir
deneydi, resmi resım yapan nedir düşünce-
sini sorguluyordum. Renksiz resimlerdi
bunlar. Amasonuçtabellibirboyuttaolma-
lan gerekiyordu ve sanat olmalan için de
tek sınırlama buydu. O resimlerde izleyici-
nin varlığı abartılmak durumundaydı; çün-
kü zaten son derece donuk resimlerdi, izle-
yiciyi eğlendirecek ya da herhangi bir biçim-
de meşgul edecek bir yanlan yoktu. Johns o
resimleri çok severdi. Onlara bakıp odada
kaç kişi oldugunu anlayabıldığini söylerdi.
Bense saate benzetirdim. onlara bakıp saatin
kaç oldugunu kestırebilirdi insan.
- Pop art sanatçılan De Kooning'in etki-
sinden söz ederken, siz o dönemde De Ko-
• Beyaz resimlerindeki
duyarlılığı, siyah beyaz
fotoğraflanndaki keskin
gözlem yeteneği, pop-art
dönemi resimlerindeki
keskin mizahı, alaycılığa
kaçmayan şakacılığı,
günümüzün yaşayan en
büyük sanatçılanndan biri
sayılan 71 yaşındaki Robert
Rauschenberg'in kişiliğiyle
bütünleşmiş özellikleri.
•'Benim işlerim, insanın
kendisine,
yaşamına ya da
deneyimlerine
yeniden bakması
için bir tür
davet. Yaşamı
yapıtlanmla
yeniden
kurguladığımda,
izleyici
kendisine çok
tanıdık olan
sıradan şeyleri
yepyeni, taze bir
bakışla
görebiliyorsa, o
yapıt işlevini
yerine getiriyor
demektir.'
oning'in bir resmini ete geçirip siidiniz, üze-
rtne kendi imzanızı attuuz» (Erased De Ko-
oningDnn\ing) Bir tür başkaldın mıydı bu?
- Beyaz resimleri yaptıgım döneme rast-
lıyor bu. Çizim de yapmak istiyordum. Be-
yaz bir çızim... Nasıl olacaktı? Beyaz kâğıt
sergilesem. sanat olmayacaktı. Aklıma bir
fıkir geldi. Zaten sanat yapıtı olan bir şeyi
alıp silersem o zaman sanat olabilirdi. Bill
De Kooning, dönemin önde gelen Amerika-
lı sanatçısıydı.
Ondan silebileceğim bir resmini ıstedim.
Ne yapmak istediğimi kavradı, ama hiç ho-
şuna gitmedi. Yine de verdi bir çizımini.
Ama ben böyle bir talepte bulunmuş olmak-
tan o kadar utanmıştım ki keşke hayır dese
diye düşünüyordum...
-Clement Grcenberg yada Harold Rosen-
berg gibi eleştirmenler olmasaydı, Ameri-
ka'da soyut dışavurumculuk akımı odenüet-
kili olabülir miydi sizce?
- Clement, Pollock'u; Rosenberg De Ko-
oning'i destekledi. Her kavramın usta bir
yazan vardı. Doğrusu ben ne Pöllock'un ne
De Kooning'in kendileriyle ilgili yazılanla-
ra katıldığını sanmıyorum. Greenberg epey
bir diktatör oldu sonunda. Hamtuval kullan-
mayan sanatçılara baştan olumsuz yak-
laşıyordu. Bundan ona neydi ki! Ressam
sankı kendisi!..
Avrupa'nın en genç bienali Manifesta 1 açıldı
HALDUN POSTOĞLU
Avrupa'nın en yenı bienali olan
Manifesta 1, Rotterdam'da 9 hazı-
randa açıldı. Farklı ülkelerden 5 kü-
ratörün 25 Avrupa iilkesinden seçti-
ği 72 sanatçının yer aldığı bıenalde
Türkıye'yı Ayşe Erkmen ve Hale
Tenger temsıl ediyor. Rotterdam'ın
müzeler bölgesinde 12 ayn mekân-
da düzenlenen sergınin küratörlen
şunlar: Budapeşte'den Katalin Ne-
ray, Barselona'dan Rosa Martinez,
Moskova'dan YTktor Misiano, Lond-
ra'dan Andre» Renton ve Pans.Vı-
ana'dan Hans-l Irich Obrist
20. yüzyılda uluslararası düzey-
de bilgı alışvenşınin hızla artmasın-
dan sanat ortamı da etkilendı. Sa-
natçılar, sanat dünyası içindekı çe-
şitli meslek adamlan ve kurumlar
arasmda iletişim ve işbirliği zama-
nmm geldiğıne karar venp çok kat-
h bırmodel oluşturmak isteyen Ma-
nifesta Danışma Kurulu (Rene
Block. Anda Rottenberg, Els Ba-
rents, Henry Meyric, Hughes Sven-
robert Lundquist ve Lilijana Ste-
papck) 1993 ve 94 yıllannda arala-
nnda yaptıklan tartışmalarla Mani-
festa fıknnı oluşturmuşlar. Manı-
festa'yı bir ağ ve bir süreçtir dıye ta-
nımlayıp, görsel sanatlarda iletışı-
min yeni araçlannı yaratmayı amaç-
ladığını söylüyorlar.
Avrupa" mn farklı coğrafya ve
farklı kültürel ortamlanndan bir
araya gelen küratörler, başlangıç
toplantılanndan sonra Manifesta
l'in temel ftkirlerini şöyle sapta-
mışlar: •'Manifesta; Avrupa'nın to-
pografik ve zihinsel mekânının keş-
fidir. Manifesta; sanat, febefe ve tek-
notoji yoluyla iletişim imkânlannı
araşoracakbr. A\ rupa'yı harita üze-
rinde aruk tarif edemeyeceğjmiz gi-
bi bugünkü sanatuı durumu da nes-
ne ve türierie ifade edilemez. Avru-
pa'ya ait sınııiar delik deşik ofanuş,
eleğe dönmüştür. Dolayısıyla keşif
süreci birçok kez tekrartanan bölge-
sei vebireysel gidişgelişleri, hareket-
leribesabakatmakzorundadır." Av-
rupa'nın dtkkat çeken, ama çok da
fazla tanınmayan genç sanatçılan-
na. kıtanın çağda-ş durumu hakkın-
da dıyalog platformu yaratmak ıçın
• Rotterdam'da
açılan
Vlanifesta 1 cle.
farklı
ülkelerden 5
küratörün 25
.\\rupa
iilkesinden
seçtiüi 72
sanatçının yer
aldığı bienalde
Türkiye"\i
A\şo Erkmen
\e Hale Tenger
temsil edivor.
Hale Tenger'in "Kesit". 1996 \ideo \e aııdio<ses).
Manifesta 1, Çağdaş Sanat'ın yeni Avrupa Bienali'nin küratörleri, (soldan sağa) Hans-L'lrich Obrist,
Katalin Neray, Vlktor Misiano, Rosa Martinez ve Andrevv Renton.
tasarlanan Manifesta 1 küratörlen
için. seçılen sanatçılann ticari. po-
litik ve ulusal zorlamalar dışından
seçılmış olması önemlıvdi.
Açılış günii sabahı yapılan basın
toplantısında sergmın küratörleri ta-
rafından Manifesta l'ı dığer tüm
benzerlerinden ayıran özelliğın, on-
daki katılımcı ve ışbırlıkçi kavram
olduğu ıddia edıldı. Özellikle And-
rev* Renton ışbirliği, katılım ve kar-
şılıkh diyaloğun gerek küratörler ve
gerekse sanatçılar arasında süreklı
sürdürüldüğüne dikkatı çekerek bu
Bienal'ın diğer bıenallerden farklı
olarak, ülkelerın temsilıyetı yerine
doğrudan sanatçılann temsiliyetinı
esas aldıklannı söyledi. 4. Istanbul
Bienali'ndeki aynı tavnn gözünden
kaçmış olacağını tahmın ediyorum.
Açıhş. konuşmasını yapan Mani-
festa l'in Ulusal Komıtesı Başkanı
Joopvan Caldenborgh'ın konuşma-
sı sırasında bienale davetlı olmayan
Rus sanatçı Alexander Brener tara-
fmdan bir performans gerçekleşti-
nldı. Caldenborgh sunuş konuşma-
sına başlar başlamaz sahneye fırla-
yan Brener, konuşmacınm hercum-
lesının sonunda •Doğru" ya da
"Yanlış" dıye yorumda bulunuyor-
du. Bu müdahalelerin arası sıklaşıp
Caldenborgh neredeyse konuşamaz
hale gelince polis müdahale edip
Brener'ı yaka paça sahneden indir-
dı. Alexander Brener, buyılınşubat
ayında Stockhohn'de düzenlenen
"Interpol" adlı sergide de benzeri
bir performans yapıp, bir sanatçı-
nın yapıtını tahrip etmiş ve sanat
dünyasından geniş tepkiler aimıştı.
Manifesta'nın paylaşımcı yar-
dımlaşrnacı ruhu yerel düzeye de
yansımış ve Rotterdam'ın müzeler
bölgesındekı tüm kurumlar(Kunst-
hal Rorterdam. Natural History Mu-
seum Rorterdam, Netherlands Arc-
hıtecture Instute. Museum Boıjmas
Von Beunıngen, Chabot Museum,
Villa at Museumpark 9. Rotterdam •
Centre for the Arts, Witte de With
Center for Comtemporary Art. ve
dığerlen) bu organızasyonun ger-
çekleşmesı için hepbırlıkte katkıda
bulunmuşlar.
Hale Tenger, vıdeo enstelasyonu-
nu VVitte de Wıth Çağdaş Sanat
Merkezi'nde diğer 7 sanatçı ile bir-
likte "göç" temasını ele alarak ser-
gılıyordu. tt
Kesk"adını verdiği işin-
de, aynı anda ikı vıdeodan, mekânın
tam ortasındaki bir duvara kendi
portresinın önden ve arkadan yan-
sıyan görüntüsünün yanı sıra ses dü-
zeneğinden, hazırladığı metni oku-
yordu. Birkonudan dığenne geçtik-
çeduvardaki yansımadabırmekân-
dan diğerine sesle birlıkte yerdegış-
tınyordu.
Metnine, kendisinin Batı tarafın-
dan potansiyel bir göçmen olarak
görüldüğünü dile getirerek başla-
yan Tenger, yurtdışma gitmek için
her sefennde nasıl vize kuyrukla-
nnda bekledığıni, hangı doküman-
lan nasıl sağladığını anlatıyor. C«-
valli Sforza'dan aktardığı bir alıntı-
da da "Asya'nın bir yanmadası oian
Avrupa'nın bir kıta olma statüsüne
eriştirilişinin aslında coğrafı neden-
lere değil, tarihsel nedenlere dayan-
d^uu"belirtiyordu. lstanbul'ungü-
nümüzde göç için nasıl bir cazibe
merkezi oldugunu dile getiren, da-
ha sonra Mısır'dan Şam'a, Sela-
nık'ten Mekke'ye ve Balkanlar'a
uzanan aile geçmişini anlatan Ten-
ger, Murat Belge'den aktardığı bir
soncümle ilebitınyormetnini: u
\\-
kokulda bize Türkierin nasıl Orta
Asya'dan Batı'ya göç ettiği anlablır-
dı. Işteogün bu giindür bizim yüzfl-
müz hep Bad'ya dönük olmuşrur ve
belki de göç ettiğimiz topraklar za-
ten Doğu RomaTmparatorluğu ola-
rak adlandınimışolduğundan bizler
hep Doğulu olarak kakuk."
Yapıtını Villa Museumpark 9'da5
sanatçı ile bırlıkte "Her düş evinde
bir kalpagnst" başlığı altında sergı-
leyen Ayşe Erkmen, villanın dışına
astığı ve bir masal kitabından alın-
mış yapıtında şöyle diyordu: "Oh
ne gü/el bir ev! Kim bilir kim yay-
yor? Girip bir bakmalryım!"
Çağdaş
Sanatlar
Müzesi
Kampanyası
Rauschenberg: Ben
'Öteki'yim...
HAB1TAT nedeniyle
tstanbul'a gelen
Rauschenberg, geçen
yıl 4. Uluslararası
Istanbul Bienali'nin
gerçekleştirildiği
mekânlardan biri olan
Salıpazan Antrepo'da
Plastik Sanatlar
Derneğf nce
düzenlenen "Öteki''
başlıklı sergiyi gezdi.
Rauschenberg'in
perşembe günkü
ziyareti, Plastik
Sanatlar Derneği'nin
"Çağdaş Sanat
Müzesi'ni Kendimiz
Kunüun"
kampanyasını başlattığı
güne denk geldi.
Sanatçılann olası bir
müzeye birer
yapıtlannı hediye etme
sözüyle de desteklenen
kampanya
çerçevesinde,
'günümüz görsel
tarihinin katıcı bir
mekânda geleceğe
aktanlabilmesi için'
siyaset adamlanna,
merkezi ve yerel
yönetim yetkililerine,
işadamlanna,
sanatseverlere ve 'sanat
gereksinimi oian
herkes'e çağnda
bulunuldu.
Rauschenberg' in
ziyareti bu açıdan
sanatçılan
umutlandırdı. "Öteki"
sergisini gezerken
sanatçılarla da tanışan
Rauschenberg, sergide
yer alan yapıtlarla ilgili
olarak "Son yıllarda
gördüğüm en iyi
tşlerden" dedi.
Rauschenberg,
sergideki yer alan
200'e yakın işi
gördükten sonra, "Ben
ötekiyim" diye espri
yaptı. "Öteki"
sergisiyle birlikte
Türkiye'de artık
eksikligi
hissedilmekten öte,
yokluğu sanat ortamını
'acrtan' bir çağdaş
sanat müzesinin bu kez
bir kampanya
çerçevesinde yeniden
gündeme gelmesi
sevindirici. "Benyanlıs
anlasılan işleri görmek
istiyonım'' diyen
Robert Rauschenberg.
(ya da herhangi bir
başka izleyici) bu sergi
olmasaydı TÜTkiye'de
üretilen çağdaş
sanattan nasıl haberdar
olacaktı?
Türkiye'nin
kültür yaşamı
Internet'te
Kültür Servisi- Dünyanın dört kıtasından bırden. Avru-
pa, Amerika, Asya \ e Afrika'dakı ana bıigısayarlan ile Bos-
ton, San Jose, Italya, Malta, Varşo\a. Prag. Madnd. Sınga-
pur, Johannesburg ve tstanbul'da etkınliklerını sürdüren
Pnzmanet-Video On Lıne Türkiye, bu aydan başlayarak ül-
kemızde ve yurtdışında yaşayan .sanatçı ve sanatseverlerın
kültür ve yaşamına farklı bir boyut getırecek, büyük katkı
sağlayacak yenı bir servısı hızmete sundu.
Pnzmanet Vıdeo On Lıne I urkıye, bu amaçla, Mayıs
1996 başından önce 32, bugün ise ülkemızdekı 49 seçkin
yayınev ı ve Toplumsal Araijtırmalar \e Sanat ıçın Vakıf ile
işbirlığı yaparak. bu kuruluşlann ürettığı kültür ve sanat
ürünlermı ınternete, uluslararası bılgı otobanına çıkardı.
"Kitap Kurdu" adını taşı\ an serv ıs ile Pnzmanet Video
On Lıne Türkiye, işbirlığı yaptığı 49 yay ınev ının roman ve
öykü, şıır. tıyatro, çızgı, deneme, mektup, anlatı, bılım ve
teknolojı, tanh. anı, ınceleme, hıcıv ve mızah. sanat bıyog-
rafı, ev, aıle, toplum. moda, hobı, sağlık. :>por. bulmaca tü-
ründekı
ansıklope-
dt, sözlük,
rehber gı-
bı başvuru
kıtaplan
ile klasık,
dını, ya-
bancı dil-
dekı ya-
yınlarını,
kısacası
çıkardıklan en son kıtapların lıstesını, her ay yenıleyerek
ınternet'te yayınlacak. Toplumsal Araştırmalar ve Sanat
ıçın Vakfı ile yapılan işbirlığı çerçevesinde, Istanbul Kül-
tür ve Sanat Haritası, elektronık bir ortam ıçınde yeniden
dızayn edıldı ve ınternet ıçın özel olarak hazırlandı. Böy-
lece lstanburuncanlı vehareketh kültür yaşamı en hızlı ve
en kolay bıçımde ızlenebilecek.
Bu dünya network'ü hakkında daha aynntılı bılgı almak
ya da hızmetlennden yararlanmak ısteyenler. Pnzmanet-Vi-
deo On Lıne Bılgı Hattı'nı, mesaı saatlan ıçınde 0212-227
98 60-61 nolu telefonlardan arayabilir >a da Türkıye'dekı
anamakınabaglantılı Internet adresı http: www.vol.com.tr.
ya da Italya'dakı yansıtıcının adresi olan http://w ww.vol.ıt'
prizmanet'ten ulaşabılırler.
Masaracı ve
Poroy'un sergisi
Almanya'da
Kü I tö r
Servisi- Ga-
zetemiz çı-
zerlennden
Kamil Ma-
saracı ve Se-
mih Po-
roy'un karı-
katür sergısi
Almanya'da
a ç ı l d ı .
DGB(A1-
man Sendı-
kacılarBirlı-
ğı) organizasyo-
nuyla 3 hazıranda
açılan sergi, Lud-
wıgshafen Şehir
Kütüphanesi'nde
yer alıyor. "Tür-
kiye Kitap ve Ka-
rikaturler" baş-
lik.li sergi, her tür-
lü yabancılaşma-
ya karşı savaşı
amaç edınen
DGBnın,"Çalı-
şanın kültürel in-
siyatifini gdiştirme ve onlara kültürel havata katılrna «lana-
ğını sunma"bıçımındekı kültürel polıtıkaM dogrultusunda
bir başlangıç nitelıği taşıyor. Sergının bvoşüründe savaştan
sonra sendikaların sürdürdüklen ücret görüşınelcri ve ış ko-
şullannın iyileştınlmesı gıbı konular üzenndekı mücadele-
nın bugün artık yeterlı olmadığına değınılerek, gıderek ar-
tan serbest ve iş dışı saatler karşısında. ışın yaşamın en
önemli konusu olmaktan çıktığı vurgulanıyor. Boş zaman-
lann da sanayı tarafından kullanılmaya başlanarak. gerçek
anlammı yitirdığı dile getınlerek çalışanın yeniden bir
yabancılaşmayla karşı karşıya bulunduğu belırtılıyor. Bu
yabancılaşmaya karşı Kamil Masaracı vc Semih Poroy'un
kankatürleriyle kültürel yaşama katılmaya, fantezılen daha
da gelıştirmeye çağnlıyor izleyıciler.
9. U L U S L A R A R A S I
YAPI KREDİ GENÇLİK FESTİVALİ
1 9 M A Y I S - 1 9 H A Z İ R A N 1 9 9 6
Stars of Faith Gospel Topluluğu
Antalya'da.
9. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali çerçevesinde,
Istanbul'da sahneye çıkan Stars of Faith Gospel Topluluğu.
muhteşem konserini Antalya'da tekrarlıyor.
Tüm sanatseverleri bekliyoruz.
Stars of Faith Gospet Topluluğu
Kendilerine has stillen ve çok yönlülüklerıyle tum dunyada
seyirciyi kendine hayran bırakan ünlü grup, festivalde
gospel repertuvarının en ünlü eserlerini seslendirecek.
21 Haziran 1996 Cuma
Konyaaltı Açıkhava Tıyatrosu, Saat: Z1.30
Bılet fıyatları 500.000 TLdir, Bıleüer, 14 Hazıran'dan ıtıbaren cumartesı. pazar ve gosterı gunlerı
dahıl her gûn saat 10.00-19.00 araa, Konyaaltı Açıkhava Tıyatrosu gışelerınden temın edılebılır
Antalya Aitın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı ışbırlıgıyle gerçekleştınlmektedır
YAPI <C KREDİ