Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 HAZİRAN 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Moda dünyasına bakan ilginç bir belgesel: Unzipped
Fermııarı açık bir aleııı lıakknMlachr
Genel me\sım sonu bıkkınlı-
ğına, yorgunluğuna ve gitgide sı-
caklığını hissettıren yaza karşın.
ortalık ilginç filmlerden geçilmi-
yor şu hazıran günlerinde. Bir
yanda Beyoğlu Alkazar'daki 'Be-
yazperdenin Ardındaki Kentler'
altba^lıkh 'Habitart Uluslarara-
sı Film Festivali' filmlen, öte yan-
da Beyoğlu Beyoğlu'ndaki biri
dışında, ülkemızde göstenlme-
mış eserlerden oluşan 'Çağdaş
Fransız Sinemasına Bakış' topiu
göstcnsı. bırde mevsim sonu çe-
şitlilığinı arzeden vizyondaki ye-
nı Amerikan yapımlan... Seç seç
gir \e seyret! Beğcn beğenme. farklı
kadraj ve tavırlardan, değışik titreşim ve
renklerden çeşıt çeşit ve her zev ke hıtap
eden vığınla fılm göstenmde. Üstelık
eşıkte bir de mevsim ıçınde kaçınlmış
kımı önemlı filmi seyırciye bir kez da-
ha sunan, artık gelenekselleşmiş 'Sine-
ma Ya/arlannın SeçtikJeri' programi v ar,
bugünden itibaren yine Beyoğlu Beyoğ-
lu'nda.
Ne var kı mevsim sonunun bunca yo-
ğunluğu ıçin zamanlama biraz körü as-
lında. Şımdıden ister ıstemez yaz reha-
vetıne gömülmüş sinemascverlerin her
zaman rastgelip yakalanmaz
cinsten bu filmlere pek rağbet
etmemesi kuşkusuz mevsim
gerekçesıyleaçıklanabilırbel-
ki. Zaten özellikle son 7-8 yıl-
dir. o eskı, alışılmı^ mevsim
başı-mevsim sonu olayı da ta-
nhe kanştı çoktan. sinemalar-
daki mevsim kavramı değışti gıderek.
Pınltılı Dünyalan
Unzipped Yönetmen:
Douglas Keeve Kamera: EllenKuras ' Montaj:
Paula Hcredia / Oyuncular: Isaac Mizrahi, Sandra
Reenhard. Cındy Cravvford. Linda Evangelista.
Naomı Campbell, Eartha Kıtt, Kate Moss, Christy
Turlington ' 1994 ABD (Film Pop, WB), Beyoğlu
Emek, Harbiye As, Kadıköy Kadıköy. Erenköy
Apollon. Etiler Akmerkez, Bakırköy 74, Istanbul
Princess, Ortaköy Princess, Altunizade
Capitol sinemalannda.
Eskıden, nisan-mayıs aylanndan ıtıba-
ren ikinci gösterimlerle tekrarlara başla-
yıp sonbahara kadardurumun idare edil-
diği sinema mevsımi, şimdı yaz da da-
hil. bütün bir yıl boyunca kesintisiz sü-
rüyor, sıkıysa tatıl yap!
Dıyeceğim bu haftanın salık verilebi-
lecek ilk filmı, modadan pek hazzetme-
senız de uçan ve enerjik bir sinema an-
latımıyla bezeli, eğlenceli, özgün ve be-
ccriyle çekilmiş birbelgeselniteliğinde-
ki 'l 'nzipped'. 'PınKılı Dünyalar' adıyla
gösterilen ve doğma büyüme New York-
lu. günümüzün ünlü vc uyanık bir moda
dizavnırının öyküsü aracılığıyla göz ka-
maştırıcı moda âleminin fermuarlannı
çözmeye sıvanan bu belgesel. şaşırtıcı
bir mevsim sonu sürpnzisayılabilir. Ma-
demoiselle, Intervıevv. Vogue (Italyanca
edisyonu), GQ gibı mcxia dergılennde
tbtoğrafçılıktan gelme, bu âlemi içınden
tanıyan. 1956 Santa Monıca doğumlu
Amerikalı Douglas Keeve'in ilk yönet-
1994 İstanbul Film Festivali'nin açılışını yapan 'Baraka
1
gösteriliyor
Karşımızda yaşamın solıığu
Haftanın. bey lik deyışle
kaçırılmayacak nitelikteki
ikinci belgeselı de iki yıl
öncefestıvalımızdegöste-
rilmiş ve özel havranlar
edinmiş 'Baraka'
1983'te. seyirciye mistik.
egzotik ve baştan sona
uyumlu. olağanüstü bir
görüntü ve müzik bindır-
mesi yapan, soluk kesicı
belgesel türünün yolunu
açan, ünlü 'Koyaanisqat-
si' filminin kameramanı
Ron Fricke'nın, Amenka-
lı filozof Joseph Camp-
beU'in 'The Power of
Myth' adlı eserindeki fi-
kırlerinden yola çıkarak
yönetmenlığe soyunduğu
5 yılda. 24 ülkede, 70 mm
çekilmiş. nefis görüntüler-
den oluşturduğu 'Baraka'.
ınsanoğlunun yeryüzün-
deki evrimı, binkimı ve
doğayla özleşmesi. çev-
reyle kaynaşması üstüne
eşsiz bir görsel meditasyon, baştan be-
lirtmek gerekirse.
Daha sonra dünya halklannın pek bi-
linmedık çalgılanyla müziklen üstüne
uzmanlaşmış. benzersız grup Dead
Can Dance'le, meraklısının yine Istan-
bul Fılm Festıvah'nden keşfedıp mim-
ledığı 'Dead Can Dance' konser Fılmı-
ni Ron Fricke'den oldukça etkilenerek
yönetecek olan montajcı MarkMagid-
son'un yapımcılığında gerçekleştınl-
miş 'Baraka'. yeryüzünün ve ınsanlık
tarihinin. bırtakım gizemli, efsanevi
mekânlannda çekilmiş binbir zorluk-
larla. Çağlar boyunca, karşılıklı birbir-
lennden etkilenen insanla doğanın
uyumu \ e bereket üstüne düşündürücü
bakışlar atan. müzik eşliğınde. baştan
sona "akan' bu hanka görüntü şöleni,
seyırcısini dünyanın bilinmedik dört
köşcsine götürüyor 1.5 saatliğine, lüks
baskılı. şık bırNatıonal Geography der-
gısınin çarpıcı fotoğraflarla bezeli say-
falannı kanştınrcasına.
Nepal'den Galata Mevlevihanesi'ne,
Bali'den Mekke'ye, Arizona'dan Aya-
sofya'ya, Giza piramitlerinden Eve-
rest'e. Brezilya'daki yağmurormanla-
nndan Pekın'dekı Tıananmen meydanı-
na \e Ekvator"daki Galapagos adalan-
na kadar uzanan bu görkemli epik bel-
gesel. seyircisinı beyaz perdede eşi en-
der görülür. olağanüstü bir yolculuğa
davet edıyor. Belgeselın gizil gücüyle
yüklü, çeşıtlı düşüncelere sevk ettığı
sevircisini koltuğunda alışık olmadığı.
sarsıcı bir görüntü ve ses (müzik) bom-
bardımanına tutan, diyalogsuz bu unu-
tulma7 belgesel senfonı, yaşamın solu-
ğunu estıriyor üstümüze.
Kabaca. ınsan soyunun bınlerce yıl-
dır çeşıtlı aşamalardan geçerek varola-
geldıği dünya gezegenindeki evrimi-
nın ve bunun yeryüzü üstündekı etkı ve
izlerinın öyküsü olarak özctlenebile-
cek 'Baraka'da. insanla doğanın birbı-
rine bağımlılığını ve uyumunu vurgu-
luyorkameraman-yönetmen Ron Fric-
ke.
TV ekranlanndanbellenmiş, sıradan
\ e yavan gezi-doğa-çevre belgesellen-
nin boyutlannı kat kat aşan. düşündü-
rücü. anlamlı. esinlendincı ve yoğun.
70 mra'lık bu süper dokümanter. yaşa-
mın özünü göriintülere dökmeye giri-
şıyor. özgün bir görüntû ve ses bireşi-
nıi halinde.
Yönetmen.
Kamera: Ron
Fricke / Senaryo:
R. Frıckc, Mark
Magidson. Bob
Green ' Müzik:
Mıchael Stearns.
Dead Can Dance,
David Hykes;
Montaj: R.
Fricke, M.
Magidson. David
E. Aubrey, 1992
ABD(Rüya
Film) Beyoğlu
Fıtaş. Kadıköy
Broadway,
Bakırköy Avşar
sinemalannda.
New Age bestecisi Michad Ste-
arns'ün dünyanın dört bucağından der-
lenmış. yerel. bölgesel müzikleri, akus-
tik ve elektronik kompozısyonlara dö-
nüştürdügü özgün müziğinm eşlik et-
tıği bu çok farklı kuKarlarda seyreden,
eşsi7 ve yoğun görüntü sağanağını vak-
tinde seyredememış sinemaseverlerin,
ya7a rağmen bu ke? önlerine gelen fır-
satı kaçırmayarak kendilerini benzersiz
'Baraka' zevkinden yoksun bırakma-
yacaklan umulur. Sonuçta. teknolojıye
tutsak olmuş. modern uygarlık mensu-
bu 'Me>iciyi sa\aş, şiddet ve kıyasıya re-
kabet görüntiilerinden uyum vedoğal-
Itğa. dünya üzerindeki eıı esin > e huzur
verici manzaralardan en feci ve harap
olmuşlanna taşıyan' bu görkemli epik-
ten hoşnut kalacaklan muhakkak.
menlik denemesı olan 'Unzip-
ped\ siyah-beyazdan renklıye,
belgeselden ışinı bilir bir moda
yaratıcısıyla yapılmış bir röpor-
taj filmıne gidıp gelen, kadın ka-
meraman Ellen Kuras'ın sürek-
li dönenen. kıpır kıpır. hareketh
kamerasının saptadığı. yer yer
deneysel tatlar da içeren, cıvıl
cıvıl görüntüleriyle Cınema Ve-
nte tarzı birüslup tutturmuş. ol-
dukça parlak, sürükleyıcı ve ot-
kileyici bir dokümanter gerçek-
ten. Aynı zamanda dünyaca ün-
lü top modeller resmi geçidi gı-
bi filmde, Cindy, Linda, Naomi,
Kate Moss ve Christy Turlington gibı sü-
per fıstıklar, kendilerini oynayarak boy
gösterirlerken öyküsünü seyrettiğimiz.
New York '94 güz moda şovuna hazırla-
nan, pop kültürünün çocuğu CaKin Kle-
in'lann, Perry Ellis'lerin çıraklığından
yetişme, erkek giyimıne yeni bir soluk
getirdiği bildirilen, Bropklynli Yahudı
moda tasarımcısı Isaac Mizrahi de kırk
yıllık deneyımli aktör gibı kendını oynu-
yor başrolde.
Ikı yıl kadaröncemodadünyasını çal-
kalandıran. hatta kimilerini filmi yasak-
latmaya gıdecek kadar öfkelendırip kız-
dıran Robert Altman yapıtı 'Pret A Por-
ter'dan sonra, Mizrahi'nin de kişisel
dostu olan. deneyımli fotoğrafçı Doug-
las Keeve'in bu röportajımsı belgesel fil-
mi panltılı modaâlemine, podyum gerı-
sinde olan bıtenlere oldukça nesnel ba-
kıyor. yargılamaksızın ve yüceltmeksı-
zin. Bağımsızlann kalesı Sundance Fılm
Festivalı'ndc geçen yıl, belgesel turun-
de verilen seyırcı ödülünü kazanmış 'Un-
zipped'' sıkı bir genlım vc heyecan filmi
seyredilircesine tüketiliyor bir çırpıda.
Yaratıcı esinini Yahudi annesinden almış.
Bette Davis, Loretta Young gıbi eski
Hollyvvood tannçalanna vurgun. sinema
tutkunu, zekı. tutkulu, hırslı, moda 'de-
signer'ı Isaac Mizrahi, konuşması, esp-
risi. cın gibı halı tavn ve enerjisiyle gös-
tenşçi ve şovmen özellikleriyle fılmin
sürekli mcrkczinde ve kameranın objek-
tifınde. işi götürüyor doğrusu.
Işbaşmda. çalışırken. tartışırken. ya-
ratma sancılan çekerken. sempatik ya da
antıpatik Mızrahf nın koleksıyonunu scr-
gileyen bir moda Show'unu tezgâhlayı-
şını ve hazırlıklannı, podyum öncesi ve
sonrasıylaanlatıyor Douglas Keeve. Bro-
advvay sahnelerindekı bir açılış gecesın-
den farksız bir yaratış, telaş, sınir, endi-
şe, hcyccan vc stres sclinc garkolmuş bir
moda sanatçısının portresini çizen bu
belgeselde Mizrahi. sektörün önemlı der-
gilerinin editörlennı, moda basınının bü-
yük hanımefendilerini filan kafaya alı-
yor; Paris'e uçuyor. ünlü modellerle gö-
rüşüyor ve koleksiyonun scrgilcncceği
show zamanı gelip çatıyor sonunda.
Moda âleminin çılgin ınsanlannın ge-
lip geçtiği filmin finalındeyse hakkında
çıkan eleştirileri okumak üzere gazete
bayıınin yolunu tutuyor ztllı üstat Mizra-
hi... Akıcı, oldukça deneysel bırbelgesel
havasında. üstadın kuafbrlennden, mak-
yajcılanndan modellerıne ve vaktıyle
tombulca, şabalak bir çocuk olan oğlu-
nun mahrem yanlannı kamerayaanlatan,
Yahudi leydisi. yaşlı ve tonton annesine,
yakın çevresine dek bütün özel ve genel
dünyasını aktaran filmin sınemasal özel-
likleri denlı, kendilerini canlandıran yı-
ğinla ünlü modeli banndırması da popu-
ler kılıyor 'Pınltılı Dümalar'ı
Afet Cındy ve şürekâ.si. birer ıkişcr bu-
tün podyum becerilennı \e cazibelerinı
ortaya seriyorlar, modaya eğlenceli, fark-
lı, özgün ve kışkırtıcı bakışlar fırlatan.
özel bir belgesel konumundaki bu film-
de. Daha da matrağıysa filmde rol ;ılan.
bizim 'Safıye Ayla'mız gibı > ıllara mev-
dan okuyan, 'çukulata renkli, sempatik
şarkKf Eartha Kitfın. kulağa Eskimo-
ca gibi gelen. çarpık çurpuk bir Türkçey-
le, 1950'liyıllardaziyaretettiğı ülkemiz-
de öğrenip hâlâ unutmadığı 'Çadınmın
Üstüne Şıp Dedi Damladı'yı söylediği
sahne...
Bır Amerikan yoı^aıu nasd yapılır?Yaklaşık on yıldır perdede büyü-
mesini. gelişmesini izlediğım. günü-
müzde Hollyvvood'un en tatlı ve akıl-
lı genç kadın oyunculannın başında
gelen güzel VVınona Ryder'ın hatın-
na, ıkı değişik belgeselden sonra bır
de "Yorgan Hikâyesi'nı gittım sey-
rettim bu hafta. "Hov* To Make An
American OuiH-\'organ Hikâyesi".
Berkeley öğrencisi, habıre konusunu
değıştirdiği ıçın birtürlü tamamlaya-
madığı bitirme tezleri yazan. sevdiği
marangoz delıkanlı Sam"ın (Dermot
Mulroney), bırlikte oturduğu evi
onarmasım fırsat bılerek şinn, küçük
bır Californıa kasabasında yaşayan
yaşlı anneannesi Hy'la (Ellen
Burstyn) büyük teyzesi Glady
Joe'nun (Anne Bancroft) \anına. bu
kez tezini de bıtirmeye kararlı ve
azimlı olarak postu seren. daha haya-
tının ılkbahanndaki. güzel bir genç
kızın. Hıppi ısmi taşıyan Finn'ın(VVi-
nona Ryder) öyküsü. Sürekli sorun-
lu annesıyle babasının aynlıp yenı-
' den bır araya gelışlenyle hıppi jene-
rasyonundan, bıraz uçuk. aşın ser-
• best ta\ırh. gamsız annesı Sally'nın
(Kate Capsham) "Erkekler kötüdür,
. evlilik boktandır" mavallannı dınle-
ye dınleye büyümüş. sözlüsü Sam'la
ufuktakı eviiüği hakkında şımdiden
bırtakım endışelere kapılmış. çocuk
• doğurmaktan korkan. nazenin \e kı-
nlgan Fınn, tezını rahatça yazabıl-
mek amacıyla yaşlı yakınlannın sev-
gi ve muhabbet dolu. aıle evine pos-
tu senyor. Tabiı erkeklere hizmet ede-
rek ömürlerini tüketmiş bütün bu >a^-
lı, feleğin çembennden geçmiş, ton-
ton kadınlann, erkeklere ilişkın ken-
di özel aşk ve yaşamöyküleri vardır
ve Fınn'e anlartıklan. yüzyıl başın-
dan günümüze kadar gelen. üç kuşa-
ğa yayılmış bu v aşanmış. gerçek öy-
küler. giderek masum genç kızın ha-
yata bakışını da etkjlevecektir kaçı-
nılmaz bıçimde...
1992 tstanbul Film Festıvalınde
ilk filmı "Proof-Kanıt'"ı göstenlmiş.
Amerika'ya uçup Holl\"vvood'u mes-
ken tutmuş A\ ustralyalı sınemacılar-
dan, senanst ve yönetmenliğinin ya-
nı sıra romanlar da yazıp yayımla-
yan, nerdeyse Jane Campion av ann-
daki Jocehn Moorhouse'un yönettı-
ğı "Yorgan Hikâyesi"nde. merkezin-
sıcak. yakın bır ılışki kurmuş teyze-
sı ya da klınik vaka annesinin öykü-
len kadar. jeolog kocasının 3 çocu-
ğuyla birbaşına bırakıp çekip gittiği.
suya. yüzme ve dalmaya tutkun Sop-
hia'nın (gençlık halini Samantha
Mathis ov nuyor). gözü hep dışanda-
kı ressam kocasını (Derrick O'Con-
nor) ömür boyu. kahırla hep sineye
çekmiş. tevekkülleolgunlaşmış. eski
modeli Emma (JaneSimmons) ya da
Paris'te takılıp Fransız kültürüyle er-
keklerinden nasıbine düşeni almış.
özgür bır genç kadın Marianne'ı(.\M'-
re Woodard) yetıştırmiş. temizlıkçi-
Yorgan Hikâyesi
How To Make An American Quilt Yönetmen: Jocelyn Moorhouse
Senaryo: Jane Anderson. Whıtney Otto'nun romanından Kamera: Janusz
Kamınskı Müzik: Thomas Newman Oyuncular. Wınona Ryder, Kate
Capshavv. Dermot Mulroney. Ellen Burstyn. Anne Bancroft. Jane Simmons,
Lois Smıth, Samantha Mathis, Loren Dean. Maya Angelou, Alfre Woodard
Kate Nelhgan, Rıp Torn 1996 ABD (L'IP) İstanbul Pnncess. Beyoğlu Fi-
taş. Teşvıkıye AFM. Altunizade Capitol. Bakırköv Incırlı sinemalannda.
de Fınn'ın yer aldığı. hayatın ve kar-
şı cınsın üstlennden silındırgıbı geç-
tiği tüm bu kocamış. şınn kadınlann
dramatik aşk hıkâyelennı izlıyoruz
geriye dönüşlerle anlatılan.
Beylikdeyişle. sevımlı.duyarlı bır
kadın filmı ızlenımı \eren ve kadın
yönetmen, senanst ve eskı-yeni. çok
sayıda kadın ovuncunun elınden çık-
ma fılm. yakınlannın kuşattığı genç
kıza aktanlan geriye dönüşlerden bü-
tünlenıyor Fınn'ın. \aktı\le ölüme
mahkûm kendi kocası hasta yatarken,
kocasıyla bır kaçamak yaptığı abla-
sına sığmmış anneannesi. yeğeniyle
likten yorgancı ustalığınaterfı etmış,
azımlı. zanaatkâr. yaşlı zencı kadın
Anna'nın (Maya Angelou) öyküleri
de etkilıyor dennlcmesine.
Hayatlannm son demlerindeki, un-
lannı elevıp eleklerinı asmış. bıraz
crerek huzura ka\ uşmuş ve olgunlaş-
mış. Finn'ekucakaçmışıkı yaşlı kız-
kardeş \e şakındostlanndan oluşan.
kendi aralarında sürekli muhabbet
halındekı. yaşlılık günlerıni geçire-
rek vaşa> ıp giden bu kocamış kadın-
lar grubu beraberliğinın tadı tuzu da.
ortaklaşa. ımece usulü diktiklen cıcı
bicı yorganlar. Hepsınin yaşamında
iz bırakmiş olaylann. acı-tatlı anıla-
nn sindiği kumaş parçalanndan oluş-
turulup folklonk motiflerle işlenmiş
hayat hikâyelenne dayanan naif bir
şeİcilde. özenle dikılmış bu yorgan
üretimi ögesiyle çekici kılınmış fılm,
bütünüyle kadınsı duyarlıklara yasla-
nan öyküsü bır yana, çok zengin
oyuncu kadrosuyla da göz al ıvor. Ge-
riye dönüşlerle şimdiki zaman ara-
sında gıdip gelen bir yapıda kurul-
muş filmde. yaşlı kadınlar, kendi ya-
şamlannın da yansıyacağı. Finn'in
çeyızı olacak. resım gibı tasarlanıp
dikılmış bır evlılık yorganı da dıki-
yorlar kıza, tabii.
Farklı bir rahatlama yolu olarak,
yeğenleriyle birlikte marıhuana jo-
mt'len de tüttürüp kafa bularak kaka-
ra kikın yapan iki yaşlı kızkardeşı
oynayan Ellen Burstyn'le Anne
Bancrof'tan eskı toprak Jane Sim-
mons \ e Spielberg'ın gönül düşürdı
ğü Kate Capshaw'a kadar yığınla ün-
lü kadın ovuncunun rol aldığı u
Ho»
To Make An American Quilt- Ame-
rikan Ybrganı nasıl yapılır" ya da
•'Yorgan Hikâyesi", çok önemlı bir
film değıl. Bilindık duyarlıklara. er-
keklere ilışkin görüşlere yer vererek
malum mutlu sona bağlanan bu dü-
zevlı kadın filmı, her nc kadar **De-
javu" ızlenimini versede, kadın gö-
zünün sıcak ve sevecen bakışına sa-
hıp ve oyunculuğuyla. olağanüstü
ovuncu kadrosuyla ilgi çekiyor so-
nuçta. Tabıı bır de parlak gözlen, du-
ru teni. çıtı pıtı halleri vc melek saf-
lığıv la ha\ ranlannı memnun bırakan.
çocuksu kadın VVinona Ryder faktö-
rü var "Yorgan Hikâyesi"'nı çekıcıleş-
tıren.
KEDI GOZU
VECDİ SAYAR
İstanbul Bir Şenliktir!
"Kedıler kırmızı alevler halinde koşuyordu" deme-
mış miydı Edip Cansever...
1996 Hazıran ayında yaşadıklarımızı anlatmak ıçın
yazmış sankı bu dızeyı. İstanbul kedilerinin şaşkınlığı-
nı anlatamam. Birkoşuşturmadırgıdıyorkentte. Polis
sirenleri, ambulanslar, bordo-lacıvertli hostesler, Birieş-
mış Milletler polıslerı, ınsan hakları savunucuları, bo-
yunlanna kımliklen asılı dıplomatlar, HABITAT'çılar, an-
ti-HABITAT'çılar...
Bir yanda konferans vadisındekı resmı delegelerin
ve Taşkışla'daki Sivil Toplum Kuruluşları Forumu katı-
lımcılarının (bunlara kısaca STK dıyoruz aramızda) ko-
şuşturması, öte yanda kültürel etkınliklerın bırinden di-
ğerine yetişmeye çalışan sanatseverlerin koşuşturma-
sı...
istanbul'da iki haftadır yaşananlan herkes kendince
yorumladı. Kımılerı pemue kaldırımlara taktı, kimilerı
köprünün, kapanış şenlığı nedenı ıle ıkı saatliğine ka-
patılacak olmasına. Bazıları, bız kedılerin ve de köpek-
ierin yaşam hakkını savunmak adına gösterıler yaptı.
HABITAT'ı vesıle bılıp bızlerı toplayan, zehırleyen be-
ledıye görevlılerını görmezlıktan gelıp, suçu HABI-
TAT'çılara atıverdıler. Oysa. konferans vadisındekı hay-
vanları beslemek ıçın vadıye gıriş kartı ısteyenlere bı-
leolumlu yanıt vermıştı Yiğrt Gülöksüz. Doğrusu, hak-
sız suçlamalar karşısında tepkısız kalamıyorum. HA-
BITAT'ın temel sorunsalının "yaşanabılir" bir çevre ya-
ratmak olduğunu, bu konferansı düzenleyenlerın tüm
yaşamlarında "insanı" değerlerın savunuculuğunu
yaptığını, bu çerçevede hayvan haklarının da en inanç-
lı savunucuları olduğunu bılmez mı, bu eleştirileri ge-
tırenler? Bal gıbi bilirlerama, bu msanları yıpratmak ıçin
her fırsatı değerlendırmekten de geri durmazlar.
Gene de, HABITAT'ı fırsat bilıp seslenni duyuran hay-
vanseverlere teşekkur etmeliyız. Sayelennde, bırsüre
için de olsa dokunulmazlık kazanmış bulunuyoruz.
Taksım'ın göbeğınde, hatta konferans vadisınde göğ-
sümüzü gere gere dolaştık. Bızlere bakıp, dışlenni gı-
cırdatanlar olduysa da, "Hangı beledıye memuru ba-
na dokunacakmış şaşanm" gıbısınden bır bakışımız
yetti!
istanbul, gerçek bir şenlıkti doğrusu. Hele, Taşkış-
la'daki STK Forumu. Islamcısı. eşcınselı yan yana ger-
çek bır demokrası tablosu sergıledıler. Çolde yaratıl-
mış bir vaha gibiydı Taşkışla. Ifade ozgürluğünün kı-
srtlanmadığı, kımsenın kımseyle kavga etmedığı bır
ortam. Bızlenn hakkını savunan çeşitli kuruluşlar da ye-
rini almıştı bu çok renklılik ıçınde (yerı gelmışken hep-
sıne teşekkürlenmızı ıletelım).
Bir de sanatsal etkınlıklerdekı coşkudan soz etme-
liyim. Yedikule zındanlanndakı Idil Biret konsennı, Prof.
Nurhan Karadağ'ın yonettiğı iki oyunu. "Kardeşlık
Turkusü" ve "Köy Seyırlık Oyunlan"n\. Tuncel Kur-
tiz'den "Şeyh Bedrettın Destanı "nı, Genco Erkal'dan
"Insan Manzaraları"n\, Şefika Kutluer'ı. Esin'ı, Ay-
la'yı çağdaş dans gruplarımızı, Alkazar'da Ferıye'de
"Beyazperdenın Ardındaki Kentler'i izleyenlerin coş-
kusundan.
Bu coşku, bu gece Boğaz kıyılarına taşınacak. Bo-
ğaziçi, havaifişek patlamalan ile yankılanacak. Köpru
bir ışık şelalesine dönüşecek. Biz, şimdıden Boğaz'ın
iki yakasındaki yüksek duvarlara rezervasyonlanmızı
yaptık. Sizi de beklıyoruz: Ortaköy'e, Beşıktaş'a, Çen-
gelköy'e, Sarayburnu'na, Ulus sırtlarına...
Bu etkinlikleri "rnakyaı" diye nitelendirenler var. Sa-
natsal etkinlıklerin zenginliğı "rejım"in değil, bir ülke-
nin insanlarının onurunu kurtarır oysa. Böylesıne zen-
gin bir kültürel birikime sahip bir ulusun, insan hakla-
rı açısından "noksansız" olması gerektiğı bir kez daha
vurgulanır. işte bu yüzden, Istanbui'u bir kültür kentı
olarak dünyaya kabul ettırmek ıçın çalışmaya değer.
işte bu yüzden, İstanbul bır şenliktir. Tıpkı Paris gi-
bi. Tıpkı sinema gibi...
Ben, şimdi "Habi-cat") düşünüyorum. Lütfi Kırdar
Salonu'ndaki inşaat sırasında sıcak bir köşe bulup,
oraya yerleşen, inşaat bittikten sonra da bir yolunu bu-
lup dışan çıkamayan arkadaşımı. Duyduğuma göre,
herkes onun orada olduğunu bıliyormuş, ama henuz
kimseler görememiş. Yalnızca sesını duyabiliyorlar-
mış. Ne yapsın zavallıcık, o kadar polisın ve o kadar
labrador köpeğinin arasından sıynlıp nasıl çıksın dışa-
nya?
Bu geceki gostenyı izlerken, "içerdeki" arkadaşım
akhmdan çıkmayacak.
Tan Oral'dan karikatür sergisi
Kültür Servisi- Kankatünst Tan Oralın. 'ısTANbul'
adını verdiği karikatür sergisini bugün saat 18.00'de
Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Sıtesi B Blok'ta
açılıyor. Tan Oral'ın büyük panolara hazırladığı
sergide Istanbul'un kent. konut. yerleşim sorunlan
çizgilerle anlatılıyor.
HABITART'TA BUGUN
Kültür Servisi - 3-14
hazıran tarihlen arasında
gerçekleştınlen BM Insan
\erlcşimleri Konferansi,
bugün yapılacak kapanış
şenliğı ile sona eriyor.
Şenlik, Boğaz'da
yapılacak bır gcçitlc ışık
ve havaı fişek
gösterilerinden oluşuyor.
Boğaz'ın iki yakasından
izlenebilecek gösteriler.
iki ana bölümde
toplanıyor.
Uluslararası İstanbul
Müzik Festıvalınde
bugün saat 19.00'da Ava
Irini'de The Hannover
Band klasik müzik
konseri yer alıyor. AKM
Konser Salonu'nda ısc
saat 19.00'da Münir
Nurettin Beken'in ut
resitali ızlencbilir. Mark
Morns Dans Grubu.
AKM Büyük Salon'da
saat 21 30 da son
gösterilerini sunuyor.
Uluslararası Yapı Kredi
Gençlik Festivali'nde yer
alan Montreal Caz
Balesi'nin son gösterisi
ise Darüşşafaka Lısesi
Ayhan Şahenk Spor
Salonu'nda saat 21.30'da
izlenebilir. De-Se
Doğaçlama Grubu'nun
'İnsan ve Yaşam1
tıyatro
göstensı, Aksanat'ta saat
İR.OO'deyeralacak
NGO'lann kültür ve sanat
etkinlikleri, bugün saat
20.30'da Taşkışla
Çadın'nda 'Fun Fair'
etkınliğiyle sona eriyor.
HAB1TAT kapsamında
Toplu Konut Idaresi
BaşkanlığıveTÜRSAK
ı^bırlığıvlc düzcnlenen
'Beyazperdenin
Ardındaki Kentler' film
festivalınde bugün.
Beyoğlu Alkazar
Sınema.sı'ndasaat 12.00
vc 19.00'da Chantal
Akerman'ın 'Tüm Bir
Gece*. saat 15.00 ve
21.30'daMerzak
Allouache'nın 'Bab-EI-
Qued City" adlı filnıleri
izlenebilir Beyoğlu
Avrupa Sineması'nda ise
saat 12 00'de Kutluğ
Ataman'ın "karanlık
Sular\saat 15.00 ve
21 30da VVoddv Allen'ın
'Sevimli Fahişe", saut
19 15 te Hclma Sanders
Brahms'ın 'Elma
Ağaçlan' filmleri
gösterilecek. Fenye
Ortaköy Sineması'nda
saat 12'00-18 00\c saat
21 OO'de Carlos Saura'nın
'Ay Carmela', saat
15".00'te Krzystof
Kieskmski'nin ' İ ç Renk
Mavi'si izlenebilir
\lman Kültür
Merkezinde ise 19 00'da
Göksel Gülensoy'un
•Ayasofya
1
, Kaan
Şensov'un "TathSular
Vadisi' ve Bir Dakikalık
Ödüllü Kent Filmleri'kısa
filmleri tıösterılecck