Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE
HABERLER
Hdnci Sıvas
olayları davası
• ANKARA
(Cıımhuriyet Biirosu) -
Eski Sıvas Belediye
Baskanı Temel
Karamollaoğlu'nun da
araiannda bulunduğu 11
saruğın, 37 kişinin
ölümüyie sonuçlanan
katliam sırasında valiliğin
emrini yerine
getırmeyerek, görevlerini
kötûye kullandıklan
gerekçesiyle açılan davaya
devam edildi. Ankara 4.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü
duruşmasında, mahkeme
yargıcı, son genel
seçimlerde RP'den Sıvas
milletvekili seçildiği
bildirilen sanık
Karamollaoğlu'nun.
milletvekili olup
olmadığına ilişkin TBMM
Başkanlığf na yazılan
yönergeye yanıt
gelmediğini söyledi.
CHP'ye iş
müfettişi tokadı
• ANKARA (ANKA) - İş
müfettışleri, SHP-CHP
birleşmesinden sonra CHP
yönetitni tarafından
uygulanan toplu işten
çıkarmalarda CHP
yönetimini "kötü niyetli"
buldu ve işten
çıkanlanlara kötü niyet
tazminatı ödenmesini
istedi.
Parsadan'ın
karşılıksa çeki
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Çok sayıda dolandıncılık
olayına katıldığı iddiasıyla
hakkında çeşitli davalar
açılan Celalettin Selçuk
Parsadan, bu sefer de
karşılıksız çek vermek
suçundan hâkim karşısına
çıktı. Ankara 8. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde 5
yıla kadar hapis cezası
istemiyle yargılanan
Parsadan, davaya konu
olan çeki
hatırlayamadığını söyledi.
Petkim, KİT
Komisyonu'nda
• ANKARA
(Cumhurivet Bürosu) -
TBMM KİT
Komisyonu'nda Petkim'in
1993 yılı hesaplannın
görüşülmesine dün
başlandı. Petro Kimya
Holding A.Ş.'nin (Petkim)
Genel Müdürü Mehmet
Yılmaz. Petkim'in gerekli
yatınmlar yapılmaması
durumundâ mevcut pazar
payını korumayacağına
dikkat çekerek.
özelleştirmenin
fabrikalann büyümesini
sağlayacak şekilde
yapılması gerektiğini
kaydetti.
Çimento
fabrikası satışı
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Elazığ ve Van çimento
fabrikalanndaki kamu
paylannın satışına ilişkin
sözleşme imzalandı.
Başbakanhk Özelleştirme
tdaresi Başkanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre,
Elazığ Çimento
Fabrikası'ndaki yüzde
99.89 oranındaki kamu
payı 27 milyon 850 bin
dolara OYAK/GAMA
A.Ş.'ye satıldı. Van
Çimento Fabrikası'ndaki
yûzde 100 olan kamu payı
da 24.5 milyon dolara
Rumeli Çimento A.Ş.'ye
satıldı.
Hollanda ve
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Türkiye, Hollanda ve
Belçika yurttaşlanna yıl
sonundan itibaren geçerli
olmak üzere vize
uygulaması başlatacak.
Bakanlar Kurulu'nun
resmi gazetenin dünkü
sayısında yayımlanan
karannda uygulamanın 31
Aralık 1996 tarihinden
itibaren yürürlüğe gireceği
kaydedildi.
Çocuklanın
çalışma yaşı
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Türkiye, 15 yaşından
küçük çocuklann
çalışmasını engellemek
için, uluslararası düzeyde
harekete geçti.
Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO) Genel
Kurulu"nda, asgari
çalışma yaşına dair 138
sayılı sözleşmenin
onaylanacağı belirtildi.
Çiller, hükümet kurma görevinin kendisine verilmesinden sonra pazarlığa oturacak
Erbakan'a Ydmaz taktiünOSMANAYDOĞAN
ANKARA-TEDAŞ. TOFAŞ ihaleleri ve
kuşkulu malvarlığı konusundaki Meclis so-
ruşturmalarıyla Yüce Divan'da yargılan-
maktan kurtulmayı amaçlayan DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller, RP ile koalisyon kur-
ma yolunda grubunu büyük ölçüde ikna et-
tikten sonra başbakanlığı alabilmek için
strateji arayışına girdi. Çiller'in. ANAP li-
deri Mesut Yılmaz'ın RP ile koalisyon gö-
rüşmelerinde izlediği politikayı uygulaya-
rak dönüşümlü başbakanlık önerisini gün-
deme getirip RP ile kurulacak 1 yıllık se-
çim hükümetinde ilk 6 aylık dönemde baş-
bakanlığageçmeyiplanladığı belirtildi. RP
ve DYP kurmayları arasında yürütülen giz-
li temaslarda "ilke anlaşmasuıa vanldığı"
bildirilirken DYP Genel Başkan Yardımcı-
sı Hasan Ekinci, "RP üe seçim hükümeti ku-
ranz. Heniiz dönüşüm meselesi noktalann-
da konuşma olmamış" dedi.
DYP millet\ekillerinin RP ile koalisyon
Sağlar'cılan
tasfiye
operasyonu
ADANA (Cumhuriyet
Güney llleri Bürosu) -
ANAP'lı Kültür Bakanı
AgâhOktayGüner'in.'es-
ki kadrolandağrtma' ope-
rasyonu Içel Kültür Mü-
dürlüğü'nde de sürüyor.
tşten çıkanlanlarla halen
çahşmasına devam eden
bakanlık elemanlan, eski
Bakan Fikri Saglar ile es-
ki Kültür Müdür Vekili
aleyhinde ifade vetmeye
zorlandıklannı anlattılar.
Eski Içel Kültür Müdür
Vekili Hasan Şahin ve
Mersinli eski Bakan Fik-
ri Sağlar'ın döneminde çe-
şitli görevler üstlenen me-
mur ve işçiler. Içel ll Halk
Kütüphane Müdürlüğü gö-
revine atanan Mehtap Ak-
bahk. Içel Kültür Müdürü
Mustafa Yükset Gücek ve
mal alımlan ile ilgili soruş-
turma yapan Kültür Ba-
kanlığı Müfettışi HalitBoz-
kurt tarafından 175Okişi-
lik yeni açılan kadrodan
yararlanıp yeniden işe gi-
rebilmek için istekleri do-
ğultusunda ifade verme-
ye zorlandıklannı söyle-
diler. 15 kişi 'Atatürkilke
ve devrimlerine bağh ol-
duklaniçin' işten atıldık-
lannı öne sürdüler.
ANAP'ın RP-DYP koalisyonu yorumu
'Yolsıızhıldarı
örtme arayışı'
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet kur-
makla görevli RP Genel
Başkanı Necmettin Erba-
kan'a "Önce DVFyegit" di-
yen ANAP'ın. "beklegör"
taktiği izlediği bildirildi.
Erbakan'ın hükümet kura-
mamasının ardından, DYP
Genel Başkanı Tansu Çil-
ler'in de şansını tüketmesi-
ni bekleyecek olan
ANAP'ın daha sonra 45
günlük sürenin bitimine ya-
kın bir zamanda hükümet
kurabilmek için çaba gös-
tereceği kaydedildi.
ANAP'ın, Genel Başkan
Mesut Yılmaz başkan 11ğın-
da bır hükümet kurulama-
ması durumundâ tercihinin
seçimden yana olduğu bil-
dirildi. Hükümetin Tansu
Çiller tarafından yıkıldığı-
•Hakkında açılan Meclis soruşturmalanndan ve Yüce Divarfdan
kurtulmak için RP ile-koalisyon kurmamn zeminini hazırlayan DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller, Mesut Yılmaz'ın ANAREFAH
görüşmelerinde yürüttüğü politikayı uygulayacak.
ortaklığına giden yakınlaşmaya gösterdik-
leri ilk tepki, Çiller ve kurmaylannın ikna
turlanyla yumuşatıhrken olası RP-DYP ko-
alisyonu için pazarlıklar sürdürülüyor. RP
ile kurulacak koalisyona "hayır" oyu ver-
me konusunda yemin eden 22 kişilik grup-
ta, Yaşar Dedelek. Tevfik Diker, Rıfat Ser-
daroğlu, İrfan Demiralp gibi isimler katı tu-
tumlannı sürdürürken Çiller, millervekille-
rini ANAREFAH olasılığıyla korkutuyor.
Çiller ve kurmaylannın, milletvekillerinin
RP'li koalisyona karşı dirençlerini kırmak
için işledikleri görüsjer şöyle sıralandr.
"Laikliğin teminatı biz oluruz. Oy oran-
lannda yiikselme var. RP denenmezse ya-
püacak ilk seçimde tek başına iktidara ge-
lir. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi
var. Hükümette DYP'li bakanlar olacalt, is-
tedikleri gibi rahat hareket edemezler.
ANAP'ın içinde RP ile aynı düşüncelere sa-
hip çok sayıda milletvekili var. Biz değil de
ANAP kurarsa, RP tek başına iktidare gel-
miş gibi olur. Erbakan'ın iktidara gtlme
hırsı nedeniyle basbakanlık pazarlığnda
önceliği bi/ alabiliri/, Hükümet ancakseçi-
me gitme koşuluyla kurulabilir. Koalisyon
kurarsak, hükümet programında RF'nin
görüşlerine yer verilmesine izin vermeyiz."
RP'ye verilecek yamt şekillendi
DYP lideri Çiller ve kurmaylan ciğer
yandan da yann koalisyon önerisiyle gele-
cek olan RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan'a karşı verilecek yanıt ve izlenecek
ÇIZMEDEN YUKARI
stratejiyi şekillendirmeye başladı. Tansu
Çiller'in, Erbakan'a. "Genel Idare Kunı-
lumuzda vc grubumuzda bu konuyu karar-
laşnrmamız. en azından tartışmamız gere-
kijor" diyerek kapıyı kapatmayacağı belir-
tilirken, hükümet kurma görevinin kendi-
sine verilmesinin ardından ilk önce ANAP,
CHPveDSP ile 4'lü koalisyon modeliniya-
şama geçirmeye çalışacağı öğrenildi. DYP
yönetiminde, hiçbir şans verilmeyen bu for-
mülü zorladıktan sonra. "RP ile seçim hü-
kümeti kurmaktan başka çare kalmadı"
görüşünü işleyeceği ifade edilen Çiller'in,
Erbakan'la yapacağı görüşmede. Mesut
Yılmaz'ın ANAREFAH görüşmelerinde
izlediği politikalan uygulamayı planladığı
bildirildi.
Ağustos ayında toplanacak olan Yüksek
Askeri Şûra'yı da gerekçe göstererek dö-
nüşümlü başbakanlık ve ilk dönemin ken-
disine bırakılması önerisini götüreceği öğ-
renilen Çiller'in, Erbakan'a, Mesut Yılmaz
gibi "Size karşı çeşitli çevrelerden tepki ve
kavgüar var. İlk dönemi biz
alalun. Bu aynı zamanda bir
yumuşama dönemi de olur"
demeyi planladığı bildirildi.
DYP kurmaylan. 1997yazın-
da erken seçime gidilmesi
temeline oturttuklan strate-
jilerinde, 1 yıllık süreyi içer-
mesi öngörülen koalisyon-
da, dönüşüm sürelerinin 6'şar
aylık ya da 4'er aylık 2 dö-
nem. son dönem de 3. kişi-
nin başbakanlığı formülle-
rini değcrlendiriyorlar.
Çiller: Her şeye açığız
Türkiye-Hırvatıstan ma-
çını izlemek için gittiği In-
giltere'den dönen DYP Ge-
nel Başkanı Tansu Çiller ise
Istanbul Atatürk Havalima-
nı'nda gazetecilerin sorula-
nnı vamtlarken "Gelin, bir
hükümet kuralım. Bu hükü-
met yapabileceği icraatı \ap-
sın. Her şe>e açığız dıyoruz*
1
dedi. Dörtlü koalisyon for-
mülünü savunan Çiller, şun-
lan söyledi:
"DYP, bu 4 parti içinde en
büyük partidir. Buna rağ-
men ben uzlaşmacı tavnmı
devam ettiriyorum. Hatta ge-
nel başkanlan dışında bir
yaklaşım içinde olalım. Bü-
tün bunlar sadece Tiirki-
ye'nin önündeki fırsatlan
kullanması için vapıcı bir
tarzda yolumu/a devam et-
tiğimizin işaretidir. Buna de-
vam edecegim. Önümüzde-
ki günlerde gerektiği biçim-
de yetkili kurullar karan ve-
recektir."
nı savunan ANAP Genel
Başkan Yardımcısı tlker
Tuncay, RP-DYP koalis>o-
nuarayışının "şaibeleri ört-
me" amacına yönelik ol-
duğunu öne sürdü.
ANAP Genişletilmış
Başkanlık Divanı, dün ör-
gütten sorumlu Genel Baş-
kan Yardımcısı İlker Tun-
cay başkanlığında toplana-
rak son siyasi gelişmeleri ve
hükümet kurulması süreci-
ni değerlendirdi. RP ile
DYP arasındaki yakınlaş-
manın hükümet ortaklığıy-
la sonuçlanmasını isteyen
ANAP, bazı yolsuzluk ve
usulsüzlük iddialannın ört-
basedilmesıne yönelik pa-
zarlıkları ve bunun parti-
lerde yaratacağı sarsıntı ile
gelişmeleri izleme karan
aldı.
DSP'deEcevife isyan
Grupta ilk kez sesler yükseldi ve DSP milletvekilleri,
liderlerini eleştirdi: ANAYOL'a destek aleyhimize oldu
ANKARA(Cumhuri)«Bürosu)-DSP
grup toplantısında bazı millervekillerı
ilk kez Genel Başkan Bülent Ece\it'e
karşı seslerini yükseltirken "ANAYOL'a
çckimscr destek ale>himize oldu. ANAP
ileyakın politikalar izlediğimizgörüntü-
sü rahatsızedici'" dediler. Bazı milletve-
kıllen, RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan'ın malvarlığı ile ilgili soruşturma
önergesıne karşı oy kullanılması ve ay-
nı konuda bugüne dek araştırma önerge-
si verilmemesini de eleştirdiler. DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevıt. "yeni ANA-
YOL'a bazı koşullarla destek" mesaj ı ve-
nrken. CHP'nin sol blok önerisini son
kezreddettı.
Ecevit. partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada, hükümet arayışlan
sürecınde partisinden yetki almayı içine
sindiremediğıni, Grup Yönetim Kurulu
(GYK) raporu çerçevesınde, grubun eğı-
lımı belırlendıkten sonra bu çerçevede ha-
reket edeceğini söyledi. DSP lideri da-
ha sonra, GYK tarafından hazırlanan hü-
kümet seçenekleri ile ilgili raporu oku-
du. Bu raporda. 4'lü koalisyona karşı çı-
kılırken. CHP'nin de içinde ver alacağı
3 'lü koalisyonla ilgili otarak "Savın Bay-
kal'ın ifadesi ile 'ateşle barutun arasına
denız girse" bile yangın söndürülemez"
görüşü dıle getirildı.
Ecevit'e ilk tepki
Alınanbilgiye göre grup toplantısının
başına kapalı bölümünde koruşan bazı
milletvekillerinin dile getirdıkleri eleş-
tinler şöyle:
Hikmet SamiTürk:(Trabzon) Halk
hükümet içinde aktif olmamızı bekliyor.
gözlemci tavnmızı onaylamıyor. Hükü-
mette olmadan seçime gidersek. bunun
zarannı görürüz. Seçim hükümetinın sü-
resinin9ayaçıkanlabilmesiy;tkisiana-
yasaya uygun olmaz.
Hasan Gemici: (Zonguldak) Çekim-
serdesteği anlatmaktagüçlükçektik. Ya
ilkelerimizle hükümette olmalıyızyada
muhalefette.
Boray Bağcık: (Zonguldak) Erbakan
soruşturmasıyla ilgili tavnmızı Meclıs'te
öğrendik, istemeye istemeye retoyu \er-
dik. Biz hükünıete destek verdik, onlar
bizim belediyelerimize köstek oldular.
Bekir Yürdagül: (Kocaeli) ANAYOL'a
çekimser destek aleyhimize oldu. Seva-
bı zaten yok bu hükümetin, günahı da bi-
zeyüklendi.
Yavuz Bildik: (Adana) Vatandaş hep
RP'yi dışlıyorsunuz, fırsat verin, diyor.
HayatiKorkmaz: (Bursa) RP ile ilgili
Meclis araştırma önergesi bir an önce
verilmeli. Soruşturma hukuki değil
tamam, ama araştırma önergemız nerede?
Hakan Tartan: (Izmir) DSP'nın yük-
selişinden rahatsız olan bazı çevreler.
sağdakı ıkı liderin kavgası içine bizı de
çekmek istiyor.
Bülent Tanla: (Istanbul) Cumhurbaş-
kanı Meclis'i feshederse. politikacıya
ve Meclıs'e olan saygı iyice zedelenir.
Merkez oylar küser, sandığa gitmez.
radikal oylar artar.
SIFIR NOKTAS11 ORAL ÇALIŞLAR
'İran'da Bilim Ölüyor, Barbarlık Yükseliyor'
Bu sözler bana ait değil. Şu
anda Iran'da yaşayan, uluslara-
sı düzeyde tanınan İranlı bir bi-
lim adamı bunlan söylüyor. Pro-
fesör Abdulkerim Suruş, 6a-
tı'da "İslam'm Martin LutherV"
olarak anıhyor.
Profesör Suruş'la bundan kı-
sa bir süre önce konferans için
geldiği Türkiye'de uzun bir söy-
leşi yapmıştım. Suruş, Iran'ın çe-
şitli üniversitelerinde dersler ve-
riyordu. İslam dünyasının de-
mokrasiyeveinsan haklanna da-
ha duyarlı olması gerektiğini dü-
şünüyordu. Batı'daoluşmuş ba-
zı evrensel değerlere sırf Batı'dan
geldiği için karşı çıkmanın an-
lamsızhğını vurguluyordu.
Suruş'un en dikkat çekici yak-
laşımı ise Islamiyet'in çağdaş
dünyanın yeni ölçüleri içinde ye-
niden yorumlanması ve mcxiem-
leştirilmesini savunmasıydı. Yüz-
lerce yıl önce yapılmış ve günü-
müz gerçekleri karşısında eski-
miş yorumlarla İslam dünyasının
ayakta kalamayacağı endişesini
taşıdığını açıkça beîirtiyordu.
Suruş, çağdaş bir İslam aydı-
nı. İyi eğitim görmüş, kendisini
uluslararası bilim dünyasında ka-
bul ettirmiş cesur ve alçakgö-
nüllü bir bilim adamı. Düşünce-
lerini Iran'da verdiği derslerinde
anlatıyor ve iran entelektüel çev-
relerinde büyük etki yapıyordu.
Ona, görüşmemiz sırasında,
düşünceleri nedeniyle İran'da
başının derde girip girmediğini
sormuştum. Bazı saldınlara uğ-
radığını söylemişti. Birkeresinde
bu saldınlarda gözlüğünün kınl-
dığını anlatmıştı. Kendisine kar-
şı çıkanlar olduğu gibi destekle-
yenlerin de bulunduğunu beîirti-
yordu. Hatta, yönetim içinde ken-
disi gibi düşiınen bir ağıriık oldu-
ğundanbilesözediyordu. Bual-
çakgönüllü bilim adamı yine de
endişeliydi. Bir gün ders vere-
mez hale geleceği kuşkusunu
taşıyordu. Suruş'tan o zaman-
dan bu yana haber alamamış-
tım. Bundan birkaç gün önce in-
giliz Guardian gazetesinde (7 Ha-
ziran 1996) yayımlanan mektu-
bu, başına neler geldiğini çok iyi
anlatıyor.
Suruş, İran Cumhurbaşkanı
Haşimi Rafsancani'ye içinde
bulunduğu koşullan anlatan bir
açık mektup yazmıştı. Bu mek-
tubunda, cumhurbaşkanından
koruma talebi de yer alıyordu.
Mektuptan anlaşıldığı kadanyla
son aylarda Abdulkerim Suruş'un
koşullan daha da ağırlaşmıştı.
Suruş'un ibretlerie dolu mek-
tubundan bazı bölümleri aktar-
mak istiyorum. Sayın Cumhur-
başkanı'na diye başlayan mek-
tup şöyle sürüyor:
"Yaklaşık bir yıldır bazı baskı
gruplarının veyayın organlannın
tehdit ve baskılanna hedef ol-
duğumu, kuşkusuz biliyorsunuz.
Buna ek olarak Enformasyon Ba-
kanlığı, tehditler savurarak kısıt-
lamalar getirerek ve celpname-
ler çıkararak beni köşeye sıkış-
tırıyor ve düşmanlanma destek
o/uyor.
"Şiddet tehditleri öylesine yo-
ğunlaştı ki artık bana ders verdi-
rilmiyor, bütün kapılar yüzüme
kapatılıyor.
"Bu ders yılının başında Tah-
ran Üniversîtesi'nde sadece bir
ders vermem istendi. Bu derside
çeşitli defalaryanda kesmekzor-
nuda kaldım. Bu üniversitenin
doktora öğrencilerine felsefe ve
sosyal bilim okutmak durumun-
dayım. Ne var ki Sosyal Bilimler
Fakültesi'ne gitmek üzere her
yola çıktığımda ciddi tehditlerle
karşılaşıyorum. Üniversiteye gir-
memi engelleyen kalabalık bana
küfüriersavuruyor $iddete baş-
vurmaya kararlı görünüyorlar.
"Üniversiteye çokerken ve giz-
lice gelmek zorunda kalıyorum.
Birçok defalardersiyanda kese-
rek korku içindeki cğrencilerimi
terk etmek zorunda kaldım. Ba-
zen üniversiteye giremediğim
için derslerim iptal oluyor...
"Sayın Başkan, hiçbir şekilde
kanunu ihlal etmekya da kanşık-
lık çıkarmak amacmda değilim.
Siz kalemiyle yaşayan/ann say-
gı ve güven içinde yaşamalannı
pek çok defalar vurguladınız. Si-
ze şunu sormak istiyorum: Bu
ülkedeki bilim adamlan daha ne
kadarsorumsuzgruolann ahlak-
sız ve kanunsuz davranışlarına
hedef olacak?"
Yürekli bilim adamı, islamcı
aydın Profesör Abdulkerim Su-
ruş'un, Milliyet gazetesinin "En-
tellektüel Bakış" süiunlannda da
yayımlanan uzun ve etkili mek-
tubundan kısa bir bölüm aktar-
dım. Suruş, mektubunu şu yaka-
nşla bitiriyor: "Sayın Başkan, be-
lirli bir grubun bilirnin ölümünü
ve barbariığın yükselişini kutla-
dığı bir üniversitenin yasını tutu-
yorum... Bu yalnızca benim şah-
sımın değil, ülkenin kültürünün ve
umudunun öyküsüdür."
Suruş, Türkiye'deki İslam dün-
yasının da yakından tanıdığı bir
isim. Türkiye'ye defalarça geldi
ve konferanslar verdi. İstanbul
Belediyesi'nin geçen aylarda is-
lami düşünce üzerine düzenledi-
ği bir konferansın da konuşma-
cısıydı.
Suruş'un Iran'da ciddi şekilde
tehdit altında olduğu anlaşılıyor.
Türkiye'deki islamcılar, islami-
yetin düşünce ve inanç özgüriü-
ğünden yana bir ideoloji oldu-
ğunu öne sürüyorlar. Yıne aynı İs-
lamcı dünya, İran'ı savunmak-
tan da geri durmuyor.
Şimdi somut bir durumla
yüzyüzeyiz. Suruş, düşünceleri-
ni savunabilmek ve yaşama hak-
kını koruyabilmek için kendisine
sahip çıkılmasını istiyor. Onun
Türkiye'deki İslamcı dostlan açık
bir görevle karşı karşıya. Ya Su-
ruş'a sahip çıkacaklar ve İran'da-
ki baskıcı anlayışı eleştirecekler
ya da susarak bu duruma seyir-
ci kalacaklar.
Türkiye'deki Islamcılara,
Suruş'a sahip çıkmalan çağnsın-
da bulunuyorum.
Nasıl bir tutum alacaklarını
merakla bekliyorum.
PERŞEMBE
ORHAIV BURSALI
Devletin Hangi Gücü?
Devletimizin güvenlikten sorumlu Türk büyükleri
yine "Eyvah, sosyal uyanış ekonomik gelişmeyi
geçti!" saptamasını yaptı anlaşılan.
Her türlü sosyal, ekonomik, sendikal ve yasal
hak arayışlanna karşı polis coplan devreye sokulu-
yor.
Binlerce polis copu gökyüzüne kalkıyor ve kafa-
lara iniyor.
Çoluk çocuk, yabancı, kadın, erkek, genç deme-
den...
Suçlu suçsuz bakmadan.
Siyasi parti binalannı basarak...
Yasal hak ve özgürlükleri çiğneyerek...
"Yasalann koruyucusu" polis, yasal olmayan ey-
lemleriyle, yasadışılığa ve hukuksuzluğa çağn yap-
mıyor mu?
• ••
Devletin "sosyal uyanışa" karşı hazırlığı epey bir
süredir devam ediyor.
Ekonomik, sosyal, kültürel.. hemen her şeye gü-
venlik açısından bakan; gözleri sadece güvenlik
gören devlet güçleri, özellikle kadın başbakan dö-
neminde hızla yükseldiler.
Önce milletvekillikleri...
...Ve derken bir polis şefi Adalet Bakanlığı koltu-
ğuna oturtuldu!
Hiçbir demokratik ülkede hiçbir siyasi lider, yö-
netimleri döneminde yoğun yargısız infaz iddialan,
şüpheli ölümler ve kayıp insan olayları bulunan po-
lis şeflerini ellerinden tutup böylesine yükseltemez.
Ama Türkiye'de olur.
Son gelişmeler gösteriyor ki bundan böyle Tür-
kiye adı ile polis devleti sıfatları giderek daha çok
yan yana gelecek.
• • •
Devletimiz, gücünü göstermeye pek meraklıdır.
Ancak gücünü genellikle hep yanlış yerlerde gös-
terir.
Bizim büyüklerimiz "Devletimiz güçlüdür" dedik-
lerinde genellikle polis ve asker gücünü kasteder-
ler.
Çağdaş dünyanın devlet büyükleri ise "güçlü
devlet" sözünden başka güçleri kastederler.
Çünkü devleti güçlü kılan "ekonomik güç"tür.
Sanayidir, üretim fazlalığıdır, parasal ve finansal
güçtür.
Kaliteli insan gücüdür.
Bilim gücü.. kültür gücüdür.
Insanlarının yaratıcılığıdır.
Devleti güçlü kılan en büyük etken ise ülkede ya-
şayan mutlu insanlar çoğunluğu"dur.
Insanlarının satın alma güçlerinin yüksekliğidir.
Tıkır tıkır işleyen bir örgütsel ve toplumsal sis-
temdir. Halkının hızmetinde bir devlet mekanizma-
sının olmasıdır
Demokrasinin sarsılmaz varlığıdır; insan hak ve
özgürlüklerinin dokunulmazlığıdır.
Devleti güçlü kılan, yurttaşlarının "yaşama öz-
gürlüğü'"dür.
•••
Sayın büyüklerimiz...
Acaba yurttaşlarımız, "devletin gücü" olarak yu-
karıda saydıklanmızı mı görmek istiyor...
Yoksa sizlerin kastettiği polis copunu, asker dip-
çiğini mi?
DYP - Refah görüşmeleri
Pazarlık >
Başbakanlık'ta
kilitlendi
ERGÜN AKSOY
ANKARA-RP ile DYP'li
üst düzey yöneticilerin hü-
kümet kurmak için sürdür-
dükleri görüşmelerin. baş-
bakanın kım olacağı konu-
sunda tıkandığı bildirildi.
DYP'li Sanayi ve Ticaret
Bakanı Yalıni Ereaan. "İlk
6 a> başbakanlık bizde ol-
sun" önerısine. RP'li üst
düzey yöneticilerin "ret"
yanıtı verdikleri kaydedildi.
Başbakanlık sorununu aşa-
mayan taraflar, bu konunun
çözümünü, yann bır araya
gelecek olan RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan ve
DYP Genel Başkanı Tansu
ÇUler'ebıraktılar.Çiller'e.
"donarumlı başbakan yar-
duncılığı" önerisinde bulu-
nacağı bildirilen Erbakan'ın.
DYP liderinin bunu geri çe-
virmesi durumundâ
ANAP'la masaya oturaca-
ğı ifade edildi.
DYP'li Yahm Erez. Ha-
san Ekinci, Necmettin Cev-
heri ve Mehmet Gölhan'ın.
RP ile sürdürdüklen koalis-
yon pazarlığmın başbaka-
nın kim olacağı noktasında
kilitlendiği öğrenildi. Ta-
raflann, bakanhklann adıl
bir şekilde dağıtılması ko-
nusunda mutabakata \ar-
dıklan bildirilirken. D\'P'lı
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Erez'in. dün RP'li üst dü-
zey yöneticilere "İlk 6 ay-
lık dönemde başbakanhk
bizde olsun" önerisinde bu-
lunduğu belirtildi. RP'lile-
rin, "Bu önerrvi kabul etme-
miz mümkün değU" diye-
rek ret yanıtı v erdikleri, ku-
lislerde dile getirildi. RP'li
üst düzey biryönetici, "Baş-
bakanlık sorununu çöze-
medik. Taraflar. bu soru-
nun çözümünü yann bir
araya gelecek olan liderle-
re bıraknlar" dedi.
RP'liler. "Hoca görevi
hemen iade etmez.lkinci
turu yapar. DYP'den sonra
AX\P"tan sonuç alınamaz-
sa. o zaman hiç bekletme-
den görevi iade eder" dedi-
ler.
RP grubu, Genel Başkan
Necmettin Erbakan'ın ka-
tılmadığı dünkü toplantı-
da, hangi partiyle koalis-
yon kurulursa kurulsun, so-
ruşturma önergeleri ve baş-
bakanlık konusunda geri
adım atılmamasını benim-
sedi. Hakkmdaki soruştur-
ma önergeleri nedeniyle
ANAYOL koalisyonunu da-
ğıtan DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'in, RP ile kur-
ması olası bir hükümeti de
bozabileceğine dikkat çekil-
dı. RP'li milletvekilleri,
"Halka verdiğimiz sözleri
unutmamalıyız. Seçim be-
yannamemizden de taviz
vermemelrviz'' görüşünü di-
le getirdiler.
TBMM'de dünbirbasm
toplantısı düzenleyen RP
Grup Başkanvekili Şevket
Kazan da. soruşturma öner-
gelerinin artık Meclis' in işi
olduğunu. DYP lideri Çil-
ler hakkında verdikleri 3
soruşturma önergesinin ka-
bul edildiğini anımsattı. Ka-
bul edilen 3 önerge ile ilgi-
li komisyonlann kurulduğu-
na da dikkat çeken Kazan,
"Bundan sonra soruştur-
ma komisyonlanıun alaca-
ğı kararlara herkes saygılı
otanahdır. Soruşturmaöner-
geleri bizim inisiyatifımiz-
den çıktı. DYP ile veya
ANAP'la bir koalisyon ku-
rarsakhükümet programı-
na, kişiler hakkında renci-
de edici. dedikodulara da-
yalı iddialarla soruşturma
açılamayacağı maddesini
ekleyeceğiz'' dedi.
RPTi hükümetin progra-
mında köklü çözüm öneri-
lerine yer verileceğini vur-
gulayan Kazan. "RP'li hü-
kümet yeni bir vergi düşün-
müyor. Tam tersi, kaynak
yaratarak \atandaşın sır-
ündaki vergi yükünü azalt-
mayı hedefliyoruz" diye
konuştu. Kazan, de\ letteki
israfın da önlenecegini de
belirtti.