Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ESKİM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çifftçi için
Meclis
araştırması
• ANKARA (AA) - ANAP
TBiVlMGrubu. Türk
;çiftçrisinin durumu
hakkında Meclis
araşttırması önergesi
ivere«cek. ANAP'ın dün
iyapı'lan TBMM Grup
; Yön^etim Kurulu
toplantisında. öneraeye son
şekli \enldi. ANAP Grup
iBaşkanvekıli Murat
' Başe-ssioâlu. önereeyi yann
;TBVlMBaşkan]ığ\î'na'
f vereceklerini bildirdi.
Başe-sgioğlu, ANAP
• Manssa Millenekili Te\fik
. Diker'in. Atatürk
' LJIusiIararası Banş
Ödülü'nün heryıl yerine.
•beş yılda bir verilmesi
volundaki yasa teklifinin de
T B M M Başkanlığı'na
'sunuJmasının
Ikararlaştınldığını söyledi.
Adnan Giingör'e
şarıtaj olayı
• İstanbul Haber Servisi -
(8. Cumhurbas.kanı Turgut
'ÖzaFın eski damadı Adnan
•Güngor'e. manken Deniz
• Pulaş'la sevişirken
•çekildiği öne sürülen bir
Ikasetl»; şantaj yaptıkları
ıiddia edilen 5 kişi, önceki
Igün Şişli Adliyesi'nde ifade
\erdi. .Nöbetçi Mahkeme
tarafından sorgulanan polis
rnemıjru Ruhi L'zun ve
!itirafçı Atilla Uğur
,'tutuklanarak cezae\ine
Igönderildı.
Kupucularından
DYP'lilere çağrı
; • ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP kurucusu
Sezar Aygen. 42 kurucu
adına yaptığı açıklamada.
DYP arubunu
"REFAHYOL hükümetini
destekleme hatasından
dönmeye" çağırdı. Aygen,
birçok milletvekilinin
hükümete güvenoyu
verdikleri için "sıkıntı
içinde kıvrandığını"
belirterek "Bu ayıplı
hükümeti düşürmenin
kutsal bir görev olduğunu
artık görünüz" dedi.
RP'de kongre
hazrlığı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ref'ah Partisi'nin
(RP) 13 ekimde yapılacak
5. olağan kongresi için
hazırlıklar sürerken.
kongreye çeşitii ülkelerden
320 yabancı konuğun davet
edildiği bildirildı.
Kongreye Libya. Suriye,
Filistin. Cezayir gibi
ülkelerden konuk
çağnlmazken ABD'den. bu
ülkedeki Müslümanlann
lıderi olarak tanınan Lois
Farrakhan, Bosna-
Hersek"ten Süleyman
Uklamin. Afganistan'dan
de\rik başbakan Gulbettin
Hikmetyar'a davetiye
gönderildi.
Danıştay'dan
açıklama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Danıştay.
gazetemizin önceki günkü
say ısında yayımlanan
"Gökçek'in dosyalan
kayıp" başlıklı haber
üzerine yaptığı açıklamada.
Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih
Gökçek'ie ilgili
dosyalardan ~3' ünün
Danıştay 2. Dairesi'nde,
l'inin de İdari Işler
Kurulu'nda bulunduğunu
\e dosyalann işlem sırası
geldiğinde inceleneceğini
bildirdi. Düzeltir, özür
dileriz.
Olaylı cuma'ya
gözaltı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara De\ let
Güvenlik Mahkemesi
(DGM) Başsavcısı Cevdet
Volkan, geçen cuma günü
•öğle namazından sonra
İKocatepe Camisi çıkışında
,ve aynı saatlerde Sincan'da
yapılan şeriat yanlısı
gösterilerle ilgili olarak
>başlatılan soruşturma
,'çerçevesinde.
,operasyonlara başlandığını
bildirdi. Ankara Emniyet
Müdürlüöü Terörle
Mücadele (TEM)Şubesi
yetkilileri de,
'operasyonlarda şimdiye
kadar Î0 kişinin
yakalanarak gözaltına
•alındıfiını belirttiler.
Nüfus cüzdanımı
kaybettirn. Hükümsüzdür.
'KADİR CA\ TEZl\f
Nüfus cüzdanımı ve
öğrenci kimliğimi
kaybettim. Hükümsüzdür.
GÖS'C'L TEZtM
Baykal, Başbakanlığın, Islam dünyası yeraltı çalışanlarmm ziyaretgâhı haline geldiğini söyledi
Çiüer'e rağmen laildikA\TCARA(CumhuriyetBürosu)-CHPGe-
nel Başkanı Deniz Baykal. Türk dış politika-
sınırı Müslüman ülkeler arasmda da marjı-
nalleştığıni, şizofren bir yapıya girdiğini vur-
gulav arak "Dtşişleri Bakam'nın güeü büyükeJ-
çiyigeri çağırmaya yeti>or. Başbakan'a yetmi-
yor, onu hazmetmek zorunda kahyor" dedi.
Çillerın "hafif bir laiklik sendromu" vaşadı-
ğına dikkat çeken Bay kal. "Kendisine, Cum-
hurbaşkanıdışuıda birilerininlaikiiğin ihlal edil-
mesinin kanunla. kararnamevle olmayacağı-
nı anlatması ihtiyacı var. Laiklik koranacak-
un ÇiUerteminaüolduğu için değiLÇiller'e rağ-
men" dıye konuştu. Baykal. bunalımdan çı-
kış için '•DSP'nin katılacağı ANAYOL-SOL
veya sol bJok oluşturularak bir sosyal demok-
rat hükümet" kurulabüeceğini. aksı halde
meydanın RP"\e kalacağını söyledi.
CHP lideri Baykal. partisinin grup toplan-
• Baykal. partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada,
Çiller'in "'laiklik sendromu"na girdiğini söyledi. Baykal.
"Cumhurbaşkanf na mektup yazıyor, 'laikliğe aykın ne var' diye.
Cumhurbaşkanı dışında birilerinin laikiiğin ihlal edilmesinin
kanunla. kararnameyle olmayacağını anlatmasına ihtiyacı var" dedi.
CHP
tısında yaptığı konuşmada. ^on vaşananları "bi-
rileri için Türkiye'ye çokpahalıva mal oian bir
staj dönemi" olarak değerlendirdi ve > arının-
dan y ly en ülkenin "sorumsuzyöneticilerelin-
de. rotası belli olmayan bir istikamete gittiği"
yorumunu yaptı. Tiirkıve'nin sahte peygam-
berlere takılarak mucizev ı çıkışlara mecbur ol-
madığını bildiren Baykal. lOOgünlük hükü-
metin başbakanının 20 gününü yurtdışı gezı-
lerde geçirmesinm uygun olmadığına dikkat
çekti. Baykal. Türkiye"nin sadece Batılı ülke-
lerdeğıl. "peşimizetakmayaçalıştığımız.Müs-
lüman ülkelerarasındada" marjinalleştiğini.
başbakanlığın İslam dünyasında yeraltında
çalışanların ziyaretgâhı haline geldiğini söy-
ledi.
Bugüne dek gelmış geçmış 53 hükümetin
hiçbir başbakanının Libyadakine benzer bir
hakarete maruz kalmadığına dikkat çeken
Baykal. "Bütün Türkiye uyardığı halde Kad-
dafi'nin huzuruna gidivorsunuz. Niye fran'a
gidivorsunuz? İran, Çetin Emeç'in katilleri-
ninsuçortağı. L'ğur Mumcu'nundemiyorum.
çünkü delil >ok. Ama Irfan Çağıncı. 'İEmeç'ı
Iran"ın desteğışle öldürdük" dhor. İran'ın
hazmedemediği Emeçdeğil, laiLdemokratik
cumhuri>ettir. İlk iş olarak. Kâbe'ye gider gi-
bi İran'a gitme ihtiyacı duyuyonunuz"dedi.
Başbakan Erbakan'ın Kaddafi'yeteşekkür
ederken Dışişleri Bakanı'nın oradaii büjükel-
çiyi geri çağirdığını anımsatan Baykal. bu çe-
lışkıyı "ŞKofreni" olarak nitelen'dirdı. Bay-
kal, dış politıkadakı keşmekeşten duyduğu
rahatsızlığı dile genrirken. **Bu böylegitmez,
en kısazamandagereği\apılır''dedı. Kişilik-
li dış politıka konusunda kendı hükümet dö-
nemleri seÖmerSeyfettinın "İnciliKaftan"
öv küsünü anJatarak çeşitlı örnekler \eren CHP
lideri. "*Bu tşlere meraklıdır Erbakan. Bu ha>-
siyet örneklerinden ders alsın" dedi. Baykal,
KaddatVnın RP ıle ilgili sözleri \e RP söz-
cülerinin Lıbya gezisi ıle ılgılı açıklamaları-
na dikkat çekerken de "RP ile Kaddafi ara-
sında gizli bir bağ var. Birbirlerine gizli gizli
özeniyorlar" dıye konuştu.
Tansu Çiller, Marmara Grubu'nun konuğu olarak konuştu
İ veSuıiyetemnstİstanbul Haber Servisi- DYP Ge-
nel Başkanı \e Başbakan Vekili Tan-
su Çiller; Libya. İran ve Surıye'nın
Türkiye'deki terörü destekledıkle-
rinı söyledi.
Marmara Grubu Stratejik ve Sos-
yal Araştırmalar Vakff nın davetli-
sı olarak önceki gün Istanbul'a ge-
len Çiller. Dedeman Otel'de "Dün-
yada ufuk nıru" başlığını \erdiği
konuşmasından sonra. ızleyicilerin
sorulannı yanıtladı. Lıbya lideri
Kaddafi'nın son derece "densiz"
da\randığını belırten Çiller. Türkı-
ye'nin. tarihinde 400 yıl boyunca
Libya'nm da içinde bulundufu top-
raklara hizmet ettiğini anımsatarak.
söz konusu topraklardan 35 ülkenin
çıktığını. bunlardan bırinin de Lib-
ya oldugunu belırttı ve "Herkeshem
tarihini hem de haddini bilsin" de-
di. Erbakan'ın olaylı Afrıka gezısı-
ne atıfta bulunan Çiller. kımsenın
dış polıtıkada bir değışiklik olaca-
ğını düşünmemesi gerektığıni \ur-
gulayarak, "Bunun teminah binz"
diye konuştu.
Lıbya olayının nihai olarak ıyi bir
amaca hizmet ettiğinedegınen Çil-
ler. "Türkiye'nin dış polirikasında,
İslam düma.sına gereken önem \t-
rilmediğini düşünenlerin Libya ola-
yından sonra gerçekleri görme im-
kânına kavuştuklaruıı" söyledi. Ge-
rek Libya. gerek İran v e gerekse Su-
riye'nin Türkiye"de terörü destekle-
digini öne süren Çiller. Libya Iide-
rinin bunu açıkça doğruladığını.
İran'ın her gün sınırdan içeriye te-
rörist yolladığını, terör örgütünün
başının da Suriye'de saklandığını
söyledi.
55 ülkede. 1.5 milyarlık Müslü-
man düny asından oluşan büyük kıt-
lenın. aynı şekilde düşünmesinın
mümkün olmadığını belirten Çiller;
DYP Genel Başkanı Çiller, Libya olayımn birtakım gerçekleri görme olanağı sağladtğını ileri sürdü.
Libya. İran ya da Suriye ile dostlnk
yapılacak diye. ülkenin bölünmez
bütünlüğünün tehlikeye atılamaya-
cağını söyledi. Tüm bu gelişmele-
rin. Türkiye'nin. cumhuriyetin ku-
ruluşundan bu yana izlediği politi-
kanın haklılığını ortaya koydugunu
anlatan Çiller. kendilerinin laikiiğin
ve demokrasinin teminatı oldukla-
rını. koalısyon protokolüne aykın
tutumîarın hükümeti sona erdırece-
ğinı kaydetti. İkinci ANAYOL hü-
kümetinin kurulması ile ilgili bir so-
ruyu yanıtlayan Çiller, "Böyle bir
ihtimali görmüvorum. Biz bu fllnıi
daha önce izledik" dedi. Kurulan
ANAYOL hükümetinin çöktüğünü
anımsatan Çiller. sözlerinı şö\ le »ür-
dürdü: "Bizecamuraüldıu'iftiraedil-
di.Şimdirüş>et*erircesine Bu dos-
yaları unutahm. ıkincı ANAYOL'u
kuralım' demekteler. Benim dosva-
lan unutmam mnmkün değil. Bu
dosvalar teker teker Meclis'in gün-
deminegelecek. Büfün gerçekler ka-
muo\ unun önüne çıkacak. Ben bu-
nunladavetinmeyeceğim. Bağımsız
yargıva da götürmek için her türlü
şeyiyapacağım."
ANAYOL'un birazınlık hüküme-
ti olduğunu belırten Çiller. "Keşke
o tarihi l'ırsat kaçmasavdı. ama kaç-
mıştır*'dı>e konuşu.
ANAP lideri, Meclis'in Libya rezaletiyle ilgili sınav vereceğini söyledi
'Muhalefet hesap soracak'
OMER YURTSEV EN
DENİZLİ - ANAP Genel
Başkam Mesut Yılmaz.
Başbakan Necmettin
Erbakanın Libya gezisınde yaşananlann
cumhuriyet tarihinin en büyük 'rezaleti*
oldugunu belirterek "Muhalefet bunun
hesabını soracak. İktidar millervekillerinden
de bu hakarete cevap verecek oianlar
çıkacak" dedi.
ANAP'ın grup toplantısında karar verilen
dış politikayla ilgili araştırma önergesinin
gensoruya dönüştürüleceğini dile
getiren ANAP lideri Yılmaz.
konuya ilişkin sorulan yanıtlarken
"Önümüzdeki hafta Meclis bu rezalet ile ilgili
önemli bir sınav verecek" diye konuştu.
Libya gezisini başanlı gören Necmettin
Erbakan'ın hiçbir konuda ciddiye
alınabilecek biri olmadığını savunan
Yılmaz, daha sonra şunlan söyledi.
"Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar böyle
bir rezalet görmedi. Bunu millete yaşatan ne
yazık ki şu anda başbakandır. Buna karşın
çarvsizlikten. pişkinlikten hükümete devam
ederlerse Türkiye'de çoğulcu demokrasi
henüz ofgunlaşmamış demektir. Milletine bu
rezaleti yaşatanlar. çoğulcu demokrasinin
verleştiği ülkelerde işbaşında kalamaz.
Muhaletet bunun hesabını soracaktır. İktidar
millervekillerinden de bu hakarete cevap
verecek oianlar çıkacaktır. Onlann da hesap
soraeaklarına inanıvorum. En geç
önümüzdeki hafta Meclis'te bu
vurdumduvmazlığın muhasebesi
vapılacaktır. Çünkü aklı başındaki hiçbir
başbakan gördüğii bu hakaretler karşısında
sessiz kalamazdı."
Denizli'de bazı tesislerin açılış ve temel
atma törenlerine katılan ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz. pamuk tarlasında
üreticilerle. çarşıda da esnaflarla görüştü.
Türkiye'nin siyasi değişimlerin eşiğine
geldiğini anlatan Mesut \ılmaz.
toplumların doğruyu bulabilmesi için bazen
çok zaman yitirildiğini, bunu yakalamak için
deyanlışlara katlanılabildiğini söyledi.
Türkiye'de gelişme ivmesinin devam
ettirilememesinin yönetim anlayışında
yaşanan erozyonun bir sonucu olduğunu
kaydeden ANAP liden, artık ülkenin
zaman kaybına tahammülünün
kalmadığını ifade erti.
Yılmaz. üreticilerle konuşurken pamuk
fiyatlarına da değinerek pamuğa bu yıl I
dolar karşılığı değer ödenmesi gerektiğini.
ancak üreticinin geçen yıl 50 bin liradan
verdiği ürününü bu yıl 60-65 bin liradan
satabildiöini sövledi.
Prof. Cünday
'Geziye
vekil
imzasıhile'
A.NK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Necmettin
Erbakan'ın Lıbya gezisine
ılişkın Bakanlar Kurulu
karamamesını ımzalamavı
reddeden ve Portekiz'ın
başkentı Lızbon'a giden Içişleri
Bakanı Mehmet Ağar'a vekâlet
eden bakanın imzasını alma
formülü. "hukuka karşı hile"
olarak nitelendi. tdare Hukuku
Profesörü Metin Cünday.
"bulduklan fonnül. hukuka
karşı hiledir" dıyerek A^ar'ın.
Portekız gezisi boyunca Içişleri
Bakanlığı'na vekâlet edecek
bakanın "geçmişe dönük" imza
vetkisi olmadığını \urguladı.
Gündav. vekıllenn göreve
geldikten sonrakı ışlemlerde
yetkıli olduğuna dikkat çektı.
Başbakan Erbakan'ın.
cumhuriyet tarihinin en büyük
skandallanndan birisıne sahne
olan Lıbya gezisınin "resmi
riyaret" sayılması için
çıkarılması zorunlu olan
Bakanlar Kurulu
kararnamesınin dün yurtdışına
çıkan lçişlen Bakanı Ağar
taranndan ımzalanmama»ı.
'•\ekil bakanın ünzasının
alınması" formülünü gündeme
getırdi. AÜ Hukuk Fakültesi
öğretim üvelerınden Prof. Dr.
Gündav. "Asilin yokluğunda
vekile, asilin iradesi aksine işlem
yapnrma formülleri hukuka
karşı hiledir" dıyerek 2 ekim
itıbarıv la ımzaya açılan gezı
kararnamesini Ağar'a vekâlet
eden bakana imzalattırmanın
hukuken geçersiz olduğunu dile
getırdi. "Asil imza etmediği için
oluşmamış olan kararnanıev i.
sonradan. asilin yokluğu nrsat
bilinerek ve gezi devam ederken
imzalatmak hukuksaJ hiledir"
di>en Gündav. gezı
kararnamesınin geziden sonra
hazırlanamayacağına dikkat
çektı. Gündav. ~\ekü bakan
çoktan başlamış Libya gezisinin
geçmiş tarihli karamamesine
imza koyamaz. \ekilin geçmiş
işlemlere ilişkin yetkisi voktur"
dedi.
'Anlaşmalar da geçerstz'
Erbakan *turist"olmadığı için
dış gezilerde Bakanlar Kurulu
kararnamesinin zorunlu
olduğunu dile getiren Gündav.
"Yapılmış olan bir gezi için
sonradan kararname
ayarlamava çalışıyorlar.
Bakanlar Kurulu kararnamesi
olmadan gidildiği için Libya
gezisi de\ let nezdinde vok
hükmündedir.
Orada vapılan anlaşmalar da
hükümsüzdür" açıklamasını
yaptı.
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
"...çölün çok yıldızlı karanlığmda bü-
yük bir ateşin çevresinde toplanmış
adamlarsözün noktasını koydular. Sus-
kun ve ağırayağa kalktılar. Ertesi sabah
Cezayir kentinde yüz binler sokaklar-
daydı. Fabrikalarda çarklar durdu. Ula-
şım durdu. Kışlalar, okullar, dükkânlarbo-
şaldı. Cezayir sokaklarında insan selle-
ri akıyor. Cezayir'e özgürlük isteyen in-
san selleri..."
Anımsadınız mı? Yaşadığınız ya da
okuduğunuz o umut dolu günleri anım-
sadınız mı?
50'li yıllann sonları ve 6O'lı yılların tü-
mü... Güneydoğu Asya'da, Kara Afri-
ka'da, Ortadoğu'da, Afrika'nın boylu bo-
yunca Akdeniz kuşağında ulusal kurtu-
luş ateşlerinin yandığı o güzelim, o şan-
lı, o umutlar saçan günleri...
Kara Afrika'nın göbeğinde Nkrumah,
Gana halkının kaderini değiştirmek için
kitleleri ayağa kaldırmıştı. Çok uzaklar-
da. Sukarno, bir Asya yoksuluna, En-
donezya'ya bir gelecek vaat ediyordu.
Mısır'da Albay Nasır, Arabı ve Fellahı her
anlamda çürümüş krallığın zindanından
çekip çıkarıyor ve Nil kıyılannda bildiği
gibi at oynatan Ingiliz sörnürgeciliğine kar-
şı ayaklandırıyordu. Bin Bella ve arka-
daşlarının tutuşturduğu ateş, özgür ve
bağımsız Cezayir'ie taçlanmıştı. Irak'ta,
Ulusal Kurtuluştan Karanlığa...
Suriye'de başını genç subayların çekti-
ği yurtseverler, emperyalizmin kuklası-
na dönüşmüş rejimleri devirip ulaştıkla-
n iktidarda, siyasi çizgilerini "Iştirakiyyun"
olaraktanımlıyoriardı (zengin Arap dili sos-
yalizm kavramını bu sözcükle karşılar).
Tunus'ta Burgiba. bir başka yoksul Arap
kavmini çağdaş bir topluma dönüştür-
me umutlarını yeşertiyordu. Bitmedi...
Türkiye'de Yön dergisi çevresinde hal-
kalanmış yurtsever aydınlar, Doğan Av-
cıoğlu, llhan Selçuk, Mümtaz Soysal,
İlhami Soysal Missouri Zırhlısı'nın ziya-
reti ile başlayan Amerikancılaşma eğili-
mine karşı Türkiye'de antiemperyalist
bir manifestasyon'la çıkıyorlar ve ülke-
nin yurtsever aydınlarını sarsıyorlardı...
Birdönemdi. Yoksul halklara umutlar
veren bir dönem. Geleceksiz halklara
gelecekler vaaf eden bir dönem.
Bu büyük silkinişin son halkası Libya
oldu. Yüzbaşı Kaddafi, yüzbaşı Callud
-ve arkadaşları, taa Osmanlı sömürgeli-
ği döneminden kalma hanedanı devir-
di. Ulusal kurtuluş hareketlerinin fışkır-
dığı topraklarda şimdi de Libya çiçeği
açtı...diye yazıldı. Aynen böyle yazıldı.
Peki sonra?
Sonrası elbette bir gazete yazısının
sınırlarını ve haddini aşar.
Belki şu kadarı söylenebilir: Sosyalist
sistemin önce bölünmesi. sonra çözül-
mesi ve sonunda dağılması. dünya işçi
hareketinin sendikal düzeyde bile sü-
rekli birgerilemegirdabınadüşmesi, sö-
zünü ettiğimiz "sonra "nın belirleyicileri,
dış dinamikleri.
Ama bir de iç etmenler, iç dinamikler
var. Çok daha önemli, çok daha belirle-
yici olan iç dinamikler.
Salt coşkuyla ve devrim türküleri ile
yoksulluk çemberinin kınlamayacağı ça-
bukanlaşıldı. Ulusal kurtuluş için birara-
ya gelen toplumsal sınıf ve katmanlann,
ulusal kurtuluştan sonra izlenecek yol-
da hiç de kolayca bir arada duramaya-
caklan çabuk anlaşıldı.
Ulusal kurtuluş hareketini sosyalizm-
letaçlandırmak isteyen güçler, geri, çok
geri. sanayileşmenin ilk basamaklannı bi-
letırmanmamış ülkelerde sosyalizm kur-
manın mümkün olmadığını biraz geç de
olsa anladılar. Ulusal kurtuluşu, bağım-
sız bir kapitaltst ülkeye sıçramanın kal-
dıracı olarak kavrayanlar, kapitalist sis-
temin dışında bir kapitalizmin kısa sü-
rede boğulacağını bıraz geç de olsa an-
ladılar.
Umutçiçeklerisoldu. Umutsuzluk ça-
resizliğe, çaresizlik karamsarlığa dönüş-
tü. Karamsariık kitleleri dine sığınmaya,
yöneticı elitleri ise dinsel içerikli teoriier,
ideolojiler icat etmeye sürükledi.
Bu yürekleracısı gidişin en yürekler acı-
sı örneği galiba Lıbya'da yaşandı. Kad-
dafi'nin ataklığı delidoluluğa, gururiu ç'tz-
gisi kof bir kibire. anlamsız bir küstahh-
ğa dönüştü. Kitleleri kucaklayan ulusal
kurtuluşçu çizgi, daracık. kör şiddete
tapan terorist örgütlerle omuzdaşlığa,
Yeşil Kitap'tu ifadesini bulan. islamla
sosyalizmi birleştirmenin beyhude çaba-
sına indirgendi.
Libya halkının koyu yoksulluğu, kısa
süreli petrol refahının ardından üretme-
den tüketmenin çürütücü tembelliği ile
pekişti. Demokrasi çağrıları kanla bas-
tınlıroldu. Ulusal kurtuluşçu Kaddafi bir
Doğu despotu artık. Ruhsal dengesi
kuşkulu bir Doğu despotu. Antiempet
yalist söylem eğreti bir elbise gibi duru-
yor üstünde.
Ne Erbakan'a öfkelenmek ne de Kad-
dafi'ye... Kara kaderini yenememiş Lib-
ya halkına. Başbakanı Erbakan, Dışiş-
leri Bakanı Çiller olrnuş Türkiye halkına
kederlenmek varken...
POLfTİKA GUNLÜGÜ
HÎKMET ÇETİNK4YA
Üç Kafadar...
Üç belediye meclis üyesi...
Haluk Turgut Bilgehan ANAP'lı, Haydar AKun-
taş DYP'li. Mürşit Gürçay RP'Iİ...
Ustelik üçü de partilerinin belediye meclisi grup
sözcüsü...
Bu üç kişi, sevgili Uğur Mumcu'yu 'vatan haini' ilan
etmişler...
Türkçe yazma özürlü üç kafadarın, Balıkesir Bele-
diyesi Meclis Başkanlığı'na, 'yazım yanlışlıklan'yla
dolu başvurularını okuyalım önce:
"Devlete karşı suç işlediği için hakkında yüzlerce
soruşturma yapı/an, onlarca dava açılan, bir çoğun-
dan tutuklanan ve mahkum olan, 1803 sayılı Afya-
sasından yararlanarak sabıkalı olmaktan kurtulan sa-
kıncalı kimliğinden dolayı Askerliğini er olarakyapan,
trajı 80 bini aşmıyan bir gazetede köşe yazarı olarak
gazetecilik yaparken sol idolojiyı savunan, devrimci
ve ülkücü kamplarının oluşmasına yazılan ile katlı
sağlıyan, bu günkü kanlı terörörgütü THKPC 'nın mü-
vesi Sosyalist Fikir Kulübü ve devamı DEV GENÇ ör-
gütlerinin gelişmesine ve büyümesine idolojik açıdan
düşünce düzeyinde yardımcı olan, demokrasimiz ile
alay ederken Devleti ve Orduyu faşistlikle suçlayan
ordu mensuplarını aşağılayan ordunun ve hükümet-
lerin manevi şahsiyetlerini tahkir ve tezyif ettiği için
bir çok defa bağımsız mahkemelerdeyargılanan, türk
demokrasisıne, Bilim hayatına, edebiyat dünyasına
ve gazetecilik mesleğine ne gibi katkılan olduğu bu
gün bile anlaşılamıyan, aş/n solcu olduğu sağ iktidar-
ları eleştirdiği, kominizm felsefesini yerleştirmek için
mücadele ettiğinden radikalsolcular tarafından tak-
dir edilen, Hükümeti küçülten orduyu tahkir eden
polisi yargısız infazla suçlayan, askeri kurum ve ma-
kamları mizahi uslubun arkasına gizlenerek alay ko-
nusu yapan Devleti yönetenleri ve gözbebeğimiz si-
lahlı kuvvetleri faşistlikle suçlayan tüm yaşamı boyun-
ca Demokrasiyi ortadan kaldırarak işçi köylü diktası
olan Kominizmi illegalyollardan iktidara taşımak için
mücadelesinı sürdüren, tek partili dönemlerdahilhiç
bir zaman çoğunluk oyları ile sola oyvermeyen Balı-
keşır ili ile uzak yakın hiç bir ılışkisi bulunmayan,
UĞUR MUMCUNUN anısını yaşatmak için Doğum
Evi önündeki kavşağa verilen ismının kaldırılarak ye-
rine Güneydoğuda bölücü Vatan hainı Terör örgütü-
ne karşı mücadelede şehit düşen Jandarma Genel
Komutanı EŞREF BİTÜS adının 1580 sayılı yasanın
15 nci maddesinin 31 nci fıkrası uyarınca verilmesi
amacı ile hazırianan önergemizin aynı yasanın 57 nci
maddesinin ikinci fıkrası doğrultusunda gündeme
alınarakimarkomısyonunahavalesinitakdirierinizesay-
gı ile arz ederiz."
* • •
Bu Türkçe yazma özürlü üç kafadar, Balıkesir gibi
çağdaş, demokrat bir kentte mı yaşıyorlar yoksa or-
manda mı bilmıyorum. Ama görülen gerçek o ki ya-
şamları boyunca ne bir kitap okumuşlar ne de Türk-
çe yazmayı öğrenmişler...
Aslında üçü de bırer zavallı...
Şimdi şu soruyu sorabilirsiniz:
"O zaman niye ciddiye alıyorsunuz?"
Alıyorum çünkü üçünün de siyasal kimliği var ve Ba-
lıkesir Belediye Meclisi üyesi bu Türkçe yazma özür-
lü kafadarlar...
Türkiye'de bu tiplerin uzantılan Meclis'te ve devlet
içinde de bulunuyor. Kimileri yakalanna at nalı gibi Mus-
tafa Kemal Atatürk'ün rozetini takıp defilelere çıkıyof,
kimileri sarık ve şalvarla sokakları arşınlıyor...
Evet bunlar bir tek noktada birleşiyor:
"Bu vatanbizim..."
Ya biz, ya sizler?
Onlara göre bu vatan, babalannın tapulu malı yani
çiftliğıdir... Demokrasiyi, insan haklarını savunanlar
ise vatan hainidir. Onlar vatan, millet, Sakarya gibi kav-
ramlarla demokrasiyi bir yaşam biçimi değil araç ola-
rak görürler...
Balıkesir'de DYP'li. ANAP'lı ve RP'Iİ üç belediye mec-
lisi üyesi acaba yaşamları boyunca Uğur Mumcu'nun
yazılarını, bir tek kitabını okumuşlar mıdır, 80 bin traj-
lı dedikleri Cumhuriyet gazetesinin laik, demokratik
Cumhuriyetle yaşıt oldugunu bilirler mi?
Bilmezler...
Uğur Mumcu: yazılarıyla her türlü yolsuzluğun, rüş-
vetin, soygunun üzerine gitmiştir yaşamı boyunca. O
laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerine dü-
şen gölgeleri aralamıştır yazılarıyla. Yine yaşamı bo-
yunca hep emekten yana olmuş, demokrasiyi, insan
haklarını savunmuş, ırkçılığın hertürlüsüne karşı çık-
mıştır:
Türkçe yazma özürlü üç kafadar, teröre kurban gi-
den sevgili Uğur Mumcu'ya niçin saldınyor acaba?
Araştırıyorum bu üç kafadan: kim bunlar, ne iş ya-
parlar ortaya çıkaracağım...
• • •
Uğur Mumcu'yu katledenler bugüne dek niçin ya-
kalanmadı? Muammer Aksoy, Bahriye Üçok'un
katilleri neden yakalanmadı? Hasan Ocak, Turan
Dursun, Metin Göktepe'nin katilleri nerede? Türki-
ye'de böyle kafalar olduğu sürece insanlar öldürüle-
cek, katiller bulunmayacak. Çünkü öldürülen işçiler,
aydınlar, yazarlar, bilim adamları onlar için vatan ha-
inidir.
Bugün yüzlerce failimeçhulcinayetaydınlanmıyor,
Diyarbakır'da 25 günde 14 kişi öldürülüyorsa, şeriat-
çı tosuncuklar istediğini yapabiliyorsa oturup düşün-
mekte yarar vardır...
DYP'li, ANAP'lı ve RP'Iİ üç Türkçe yazma özürlü be-
lediye meclisi üyesi...
Düşünceleri aynı ama partileri farklı... Üçü de de-
mokrasi düşmanı.
Balıkesir'deki demokratik, dinamik güçler uyuyor
musunuz?..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet Cetinkaya w Planet.com. TR
Balıkesir Belediye Meclisi
Mumcu 'ya çirldn saldın
COŞKUN VAMAN
BALIKESİR-Balıkesir Be-
ledıye Meclısı'nin ANAP.
DYP ve RP'lı grup sözcülerı.
bombalı bırsuıkastsonueuva-
şamını \ ıtıren v azınmız L ğur
Mumcu') a karşı çırkin bir sal-
dın başlattı. L'ğur Mumcu'nun
adını taşıvan ka\şağın E$ref
Bitlis olarak değıştinlmesını
isteven mecjıs inelennin ver-
dığı önergede. Mumcu'nun
'De\ lete karşı sürekli suç işle-
diği". "Sol ideolojiji savuna-
rak.dorimci\eülkücü kamp-
ların oluşmasına vazılamla
katkıda bulunduğu". "Ordu-
nun ve hükümetlerin manevi
şahsiyetlerini tahkir \e tezvıf
ettiği" ılerı sürüldü. Meclis
üyelen. Belediye Mechsı'nde
oybırlığivle kabul edilen \e
Imar Komısjonu'na havale
edilen öntrgedekı çırkın sal-
dmlarmda Mumcu'yu "vaşa-
nu bov unca demokrasiyiorta-
dan kaldırmak için mücadele
etmekle"desuçladılar.
ANAP. DYP ve RP grup
sözcülerı. bozuk bir Türkçe
ıle yazım hatalarn la dolu öner-
gelerınde Mumcu'ya yönelık
suçlamalannı ağır bir dille sür-
dürdüler.
Çağdaş Gazeteciier Derne-
ği Güney Marmara Şubesı ıle
Balıkesir Gazeteciier Cemı-
veti. önergede L'ğur Mum-
cu'ya hakaret edümesine tep-
kı gösterdı.
Balıkesir Gazeteciier Ce-
mıyet Yönetım Kurulu tarafın-
dan vapıian açıklamada da.
Mumcu'nun anısına saygısız-
lık edenlerin şiddetle kınandı-
ğı belırtıldı. Anadolu Spor Ga-
zetecılerı Derneğı Balıkesır
Şubesı de Mumcu'ya hakaret
edıfmesını "cahillik" olarak
nıtelendırdi veönergeningeri
çekılmesini istedı.