Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 1996 PAZARTESİ
10 DIŞ HABERLER
Camgözyaşı
döken kıza
yardım eli
• BE\ RLT (AA) - Suudi
Arabistan Sav unma Bakanı
Emir Sultan Bin Abdül Aziz.
gözlerinden yaş verine cam
parçacıkları dökülen 12
>aşındakı Lübnanlı kızı
tedavi ettirecek. Lübnan
TV'sinin haberine göre,
küçük Hasna Müselmani'yi
Suudi Arabistan'da teda\i
ettirmek amacıyla Lübnan'a
askeri uçakla bir tıp heyeti
gönderildı. 6 avdan bu yana
gözlerinden yaş yenne
mercimek. bazen de bezelye
tanesi büyüklüğünde cam
parçalan dökülen küçük
Hasna'nın bu ilginç ve fakat
açıklanamavan özellıği.
hemen tüm dünya
tele\ izyonlarında gösterildi.
Hasna \e ailesinin e\ i. bu
nedenle her gün meraklılarla
dolup taşıvor.
Yemen'de
çadın kavgası
• ADEN (AA) - Yemen'de.
iki rakıp kabile arasında
çadır yeri vüzünden çıkan
çatışmalarda 12 kişi öldü.
Sana'nın dogusundaki Harib
kasabası vakınlannda
tartışmalı bir araziye çadır
kurulmak istenmesi üzerine.
El Akil ve Bu Tayf kabileleri
arasında çatışma çıktı.
Çatışmalarda 12 kişi
ölürken, 40 kişi de varalandı.
Hizbullairtan
karşı saldırı
• MARJAYOl N (AA) -
Iran yanlısı aşırı dincı
Hizbullah örgütünün. tsrail
yanlısı Güney Lübnan
Ordusu'nun bir bırliğıne
saldırdığı bildirildi. Israil
savaş uçaklannın önceki
aün. Güney Lübnan'dakı
fklim El-Tuffah daglık
bölgesinde mevzilenen
Hizbullah militanlarını
bombalamasına karşılık
olarak gerçekleştirilen
saldınnın can kaybına yol
açmadığı bildirildi. Güney
Lübnan Ordusu tarafından
yapılan açıkiamada. havan
toplanv la gerçekleştirılen
Hizbuilah saldırısında. bir
cephanelik ile vakıt
deposunun isabet aidığı
kaydedildi.
6. Afpika'da
trafik kazası
• PRETORIA (AA) -
Günev Afnka'da biryolcu
otobüsünün. otoyolda
durmakta olan bir petrol
tankerine çarpması sonücu
23 kişi öldü. 26 kişi de
yaralandı. Polis yetkililen.
çarpışma üzerine petrol
tankerinde patlama
olduğunu ve otobüste yangın
çıktığını bildirdiier.
Yetkililer, ola>da ilk
belirlemelere göre 23 kişinin
hayatını kavbettığini. ölü
sayısının artabileceğini
söylediler.
Hava kipliliğine
çocuk protestosu
• TAHRAN (AA) - Iran'ın
başkenti Tahran"da dün. kreş
çocuklan lîava kirliliğini
protesto ettiler. Çoğu
ağızlannı maskelerle
kapatmış 300 kadar çocuğun
Tahran Beledıyesi ne ait
Trafik \e Taşımacılık
Kuruluşu'na kadar
yürüdüğü protesto
gösterisinde.
"Arabalannızın dumanı
bizim havatımızı
karartıyor". "Mavi
gökyüzünü sevivoruz"
sloganlan atıldı. "Çevre
Kirliliği ile Mücadele İçin
Kadınfar Derneği"
tarafından düzenlenen
gösteride okunan bildiride.
geçen sene yapılan benzer
bir gösteriden sonra \erilen
sözlerin yerine getirilmediği
belirtilerek "Geçen bir sene
de zehirli gazlar ve
dumanlar yutarak büyüdük.
Korna sesleri yerine kuş
sesleri duymak. egzoz gazı
yerine oksijen solumak
istiyoruz" denildi.
Iran'da1.5ton
uyuştumjcu
• TAHRAN (AA) - İrarTda
düzenlenen operasyonlarda
toplam l .5 ton uyuşrurucu
elegeçirildi. İRNA'nın
haberine göre. son birkaç
gün içinde İran'ın doğu
bölgesindeki çöllerde
yapılan operasyonlarda. 841
kilo afyon. 5 bin mermi. 20
RPG roketatar ve bir tüfek
ele geçirilirken. kaçakçılara
ait Tmotosiklet vebir
arabaya el konuldu. Horasan
eyaletinin Salihabad ve
Torbet-e Cam bölğelerinde
güvenlık güçlen ile
kaçakçılar arasında çıkan
çatışmada ise 690 kilo
uyuştunıcuya el konurken.
bazı kaçakçılann
yakalanarak tutuklandığı
kavdedildi.
İsrail Başbakanı, Arafat'la yaptığı zirvede el-Halil'den çekilme şartını yineledi
Netanyahu, güvenlîkte ısrark
Cündem
Dış Haberter Servisi - Ba-
sına kapalı tutuian zir\ ede şu
konulann ele alınması bek-
leniyon
EL-HALİL: Israil birlik-
lerinin mart aymda Batı Şe-
ria'daki el-Halil kentinden
çekilmesi gerekiyordu. An-
cak şubat ve mart aylannda
59 kişinin öfümüne yol açan
bombalı intihar saldırılann-
dan sonra dönemin başbaka-
nı Şimon Peres güvenlik ge-
rekçesiyle çekiimeyi ertele-
mişti. Başbakan Benvamin
Vtanvahu. İsrail'in el-Ha-
lil'den çekilmesi konusunun
da yer aldığı anlaşmavı luta-
lı olarak gördüğünü, ancak
uluslararası birtaahhüf oldu-
ğu için çekilme konusunu ele
alacağını açıklamıştı. Filis-
tinliler ve ABD, İsrail'den çe-
kilme konusunda birtanh be-
lirlenmesini talep ederlerken
İsrail bunu reddedivor.
GİVENLİKDİJZENLE-
MELERÎ: Geçen ay sonun-
da İsrail ve Filistin arasında
çkan çatışmadan sonra İsrail
yeni güvenlik anlaşmalannın
tanzim edilmesinde direni-
yor.
SINJRIN KARATILMA-
SI: Filistinliler Israil"deki iş-
lerine gidişlerindeki smırla-
maların daha esnek hale ge-
tirilmesini istıyorlar. Netan-
yahu işçi girişini kademeli
olarak arttırmış. 22 binden
önce 37 bine, daha sonra ise
50 bine çjkarmıştı.
KIDISTEKİ TÜ.NEL:
Filistinliler iki toplum arasın-
da kanlı çatışmalara neden
olantünelin kapatılmasını is-
tiyorlar. fsrail ise bu konunun
gündem maddesi olmadıgını
savunuyor.
GAZZE HAVAALANI:
Filistinliler Gazze bölgesin-
de bir havalimanı kurmak is-
riyorlar. Israil isekonuyutar-
tışabileceklerini. ancak gü-
venliğin İsrail tarafından sağ-
lanacagını ileri sürüyorlar
STATL1
: Filistin. banş gö-
rüşmelennın 4 Mayıs 1999
tarihinde tamamlanması ge-
reken son turu ile ilgili gö-
rüşmelere başlama tarihinin
belirlenmesini beklivor.
Dış Haberler Servisi - Israil Baş-
bakanı Benyamin Netanyahu. Filis-
tin Devlet Başkanı Yaser Arafafla
dün gece yaptığı ziA e toplantısı ön-
cesinde sorunlann bir an önce çö-
zülmesini istediğini belirtirken Ara-
fat. zirvede özerklik anlaşmasının
uygulanmayan tüm maddelerini ele
alacağını söyledi. Zirveden önce
ABD Dışişİeri Bakanı VVarren
Christopher ile AvrupaBirliği(AB)
Dönem Başkanı Irlanda Dışişleri
Bakanı Dick Spring bölgeve geldi.
Zine toplantısına. ABD Dışişle-
ri Bakanlığı Ortadoğu Koordinatö-
• Basına kapalı zine öncesinde Netanyahıf nun
öncelik verdiği konulara karşılık Arafat, özerklik
anlaşmasının uygulanmayan tüm maddelerini
gündeme getireceğini bildirdi.
rü Dennis Ross da katıldı.
Netanyahu, partisi Likud"un üye-
leri için yayımladığı bildiride. so-
runlann bir an önce çözülmesini is-
tediğini bildirdi, ancak el Halil'den
çekilme konusunda yine birtakv im
belirlemekten kaçındı. Netanvahu.
görüşmelerde iki konuyu ele alaca-
öını. bunlann da el-Halil ve uüven-
lik sorunu olduğunu kavdederek.
* Bu konuda uzlaşma sağlanırsa an-
laşma imzala>acağız" dedi. Netan-
vahu. Israil ışgalı altındaki son Fi-
listin kenti olan el-Halıl'den çekil-
mek için daha önce de güv enlik i>ar-
tmı öne sürmüştü.
Arafat ise görüşmede. özerklik
anlaşmasının uvgulanmavan tüm
Netanyahu yine güvenliği öne çıkanrken Arafat tüm sorunlann görüşülmesini isriyor.
ABD, AB'yi devreden çıkardı
Dış HaberterSenisi- İsrail ve Filistin liderleriyle
görüşmek üzere bölgeye giden ABD Dışişleri Bakanı
WarrenChristopher. Avrupa Birlıği'nin (AB) banş
görüşmelenne katılmasının söz konusu olmadığmı
sö> ledi. AB'nin banş sürecindeki rolünü arttırmak için
Ortadoğu'ya birdaimi temsilci atama karan almasına ve
dönem başkanı Irlanda Dışişleri Bakanı Dick Spring1
!'
bölgeye göndermesine karşın Christopher, gazetecılere
İsrail'egiden uçakta yaptığı açıkiamada. AB'nin
Filistine mali desteğinin yeterli olduğunu söyledi.
Chnstopher. ~A\rupalılar. Filistinliler'in en büvük mali
destekçisi. Bu nedenle oörüşmelerden önemli \e meşru
çıkarian bulunu\or. İsrailli \e Kilistinli liderierie
göriişmeleri olumludur, ancak İsraH-Kîlistin görüşmeleri,
ikili toplanhlardır" dedi.
Christopher. ikıli olduğunu sövlediği toplantıva ABD
Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Koordinatörü Dennis
Ross'un da katılacağının hatırlatılması üzenne. ABD'nin
taraflara uzun süredir vardımcı olduğunu sövlemekle
vetindi.
maddelerini gündeme getireceğini
söyledi. Filistin lideri. Gazze'dega-
zetecilere yaptığı açıkiamada.
özerklik anlaşmasının tümüyle uv-
gulanması için bastıracağını belirte-
rek. "el-Halil, Kudiis Tüneli. İsrail
askerierinin çekilmesi, Batı Şeria'ji
Gaae'ye bağ^a>an >oüar, Gazze Ha-
\aaianu hepsini göriişeceğim'" dedi.
Arafatın danışmanı Saifa Erakat
da. özerklik anlaşmasının yeniden
gözden geçirilmesini ya da değişti-
rilmesinin hiçbir zaman kabul et-
meyeceklenni bildirdi.
Clinton'dan Arafat'a nıesaj
ABD Başkanı Bill Clinton, Ara-
fat'a bir mektup göndererek. özerk-
lik anlaşmasının uygulanması ko-
nusunda kendisini destekledigini
bildirdi.
Arafat'ın sözcüsü Nebil Ebu Ru-
dejna'nın bildirdiâine göre Clinton.
geçmişte imzalanan anlaşmalann
vürüriüğe konulması için elinden
geleni yapacağını da ifade erti.
Özellikle Israil yönetimi tarafın-
dan mayısavından beri dondunılan
Filistin özerk topraklarının nihai
statüsüne ilişkin görüşmelerde iler-
leme sağlanmasını ümitettiğini be-
lırten Clinton. çözümlerin en kısa
zamanda elde edilmesini istediğini
kayderti.
ABD ve AB bölgede
ABD Dışişleri Bakanı \Varren
Christopher. zirv e öncesi nde bölge-
>e gelerek Netanyahu ve Arafat'la
görüştü.
Netan>ahu ile birkaç saat süren
bir görüıjme yapan Christopher'in
kan dökülmesini önlemek için Ne-
tanyahu'ya ilerleme sağlaması yö-
nünde baskı yaptığı bıldiriliyor.
Christopher. Netanyahu ile gö-
cüşmesinden sonra Filistin"e geçe-
rek Arafat'la bir araya geldi.
Arafat'ın çağnsı üzerine dev reye
giren AB, Dönem Başkanı Irlanda
Dışişleri Bakanı Dick Spring'i böl-
geye gönderdi. Spring de Christop-
her gibi Netanyahu ye Arafat'la bi-
rer görüşme yaptı. İki bakanın te-
maslan hakkında bir açıklama ya-
pılmadı.
Filistin, Spring'in gelişini mem-
nuniyetle karşılarken. Israil Dışişle-
ri Bakanlığı Sö2cüsü. Spring'in
önerilerini dikkatle inceleyecekle-
rini söyledi. Ancak Israil kaynakla-
n. Avrupa'nın yetersizliğinin Bos-
na'da ortaya çıktığını, bu nedenle
Spring'in ziyaretine fazla önem ver-
mediklerini belirttiler.
Fransa Başbakanı'nıri başkanlığını sürdürdüğü Bordeaux Belediyesi'nde patlama
Juppe'yc bombalı uyarıDış Haberler Senisi - Fran-
sa'nın güneybatısındakı Borde-
au\da. belediye binası. avnı za-
manda Bordeau\ Beledive Baş-
kanı olan Başbakan Alain Jup-
pe'nin önceki gün kenrten avrıl-
masından kısa bir siire sonra
bombalandı.
Bölge vetkilılerinden Bernard
Landouz>. Juppe'nin öğleden
sonra zivaret ettıği belediye bi-
nasında gece varısı patla>an
bombanın. binanın giriş katını ta-
ınamen harap ettiğini ve ilk üç
katın tüm camlannın kınldığını
söyledi. Yetkilirer, patlamanın
can kav bına yol açnıadığını bildi-
rirken. hasar gören bölümlerin
kapatıldığı belirtıldi. Sa\ cı Patri-
ce Da>ost. saldınnın sorumlulu-
ğunu kimsenin üstlenmediğini
sö>ledı.
Patlamayı araştıran vetkililer
bombanın plastik patlayıcı va da
dinamirten ima) edilmiş olduğu-
nu. bu yüzden şüphenin bölgede
aktif olmalarına karşın genelde
eylemlerinı etrafına patlayıcı
bağlı tüp gazlar ile gerçekleştiren
BASK direnişçilerinin üzerinde
toplanmadığını belirtivorlar. Bu-
na karşılık saldında Korsikalı di-
renişçilerin parmağı olınası daha
güçlü bir olası lık olarak ortav a çı-
kıyor. Bordeau.\ kentinden aynl-
masından kısa bir süre sonra
mevdaııa gelen patlama ile ilgili
Fransa Başbakanı patlamadan sonra geri dönerek olay yerinde incelemelerde bulundu.
bir açıklama >apan Başbakan
Alain Juppe ise saldırıyı bir "te-
rör e>lemi" olarak tanımladı ve
patlamanın "kendisini hiç bir şe-
kilde yıldırmayacağını" belirtti.
Juppe olayı öğrenir öğrenmez
Bordeaux'ya geri döndü ve pat-
lamanın meydana geldiği beledi-
ye binasında incelemelerde bu-
lundu. Juppe daha sonra adalet v e
içişleri bakanlannın bugün acil
olarak toplanmalannı istedi.
Bordeaux kentinın banliyöle-
rinde geçen haftalarda da 2 el ya-
pımı tüpgaz bombası patlamış,
polispatlamalann Fransa'nıngü-
neybatısında bağımsızlık müca-
delesi veren Bask gerillalannın
oluşturduğu İparretarak örgütü
tarafında gerçekleştirildiğini
açıklamıştı.
Kuzey Kore
Amerikalı
casus
yakalandı
Dtş Haberler Serv isi - Kuzey
Kore. Güney Kore hesabına
casusluk yaptığı iddiasıyla bir
ABD vatandaşını tutukladığını
açıkladı.
Kore Merkez Haber Ajansı
(KCNA) tarafından yapılan
açıkiamada, F\an Carl Hunzike
adlı ABD vatandaşının. 24
ağustos günü, Kuzey Kore
topraklanna girdiği anda, Kuzey
Kore Güvenlik Organizasyonu
tarafından tutuklandığı belirtildi.
Açıkîamada. Kuzey Kore
Güvenlik Organizasyonu'nun.
Hunzike'yi, Aninok Nehri'ni
geçerek Kuzey Kore'ye izinsiz
girmek isterken yakaladığı
kaydedildi.
Yetkililere ABD vatandaşı
olduğunu bildiren Hunzike'nin.
siyasi bilgi toplamak üzere
Kuzey Kore'ye sızmak ıstedıği
iddiaedildi.
Güney Kore'nin başkenti
Seul'deki ABD büyükelçiliğı
sözcüsü. K. Kore haber ajansının
haberinden başka bir bilgisi
olmadığını, Hunzike'nin ABD
\atandaşı olup olmadığını da
bilmediâini sövledi.
TURNIKE
SEMİH GÜNVER
Kenteplep'le
Bir Akşam
Eskiden sinema ve tiyatroyu çok severdim. Si-
nema merakım Galatasaray'da yatılı okuduğum
yıllarda başladı. ilk sesli filmleri Beyoğlu'ndaki El-
hamra ve Melek sinemalarında izledim. Mauri-
ce Chevalier ile ilk defa "Parisli Şarkıcı" filmin-
de tanıştım. Fransızcaya duble edilmiş Amerikan
filmlerinin hayranı oldum. Tiyatro virüsü de o se-
nelerde kanıma karıştı. Çarşamba akşamları
okuldan izin alıp Darülbedai'deki temsillere git-
tim. Ertuğrul Muhsin, Galip, Bedia Muhiddin,
Şaziye, Hazım, Raşit Rıza, Vasfi Rıza, Cahi-
de Sonku, Muammer Karaca tiyatro sevgimin
gelişmesınde büyük ro\ oynadılar. Lise sıraların-
da yabancı eserleri Türkçeye çevırmeyi dene-
dim. Sınıf arkadaşım Hasan Esad Işık'la birlik-
te Jean Girodoux'nun "Troie Savaşı Olmaya-
cak" pıyesinin tercümesinı yaparken ne kadar
zorlanmıştık.
Senelergeçti. Dışişleri mesleğinin beni sürük-
lediği her ülkede sinema, tiyatro, opera ve bale
ile birlikte yaşadım.
Emeklilik yıllarım Ankara'da geçiyor. Akşam-
ları yoruluyorum. Sokağa çıkmak istemiyorum.
Televizyon, biz yaştakiler için tiyatro ve sinema-
nın en büyük düşmanı oldu. Sokaklann kalaba-
lığı, gecenin karanlığı, trafik kâbusu beni ürkü-
tüyor. Sinemaya hemen hiç gidemiyorum. Tiyat-
royu ise, Gencay Gürün'ün ve Ankara'dan es-
ki dostlarım Kenterler'in tiyatroları başkente ge-
lince, onlann nazik davetlerini seve seve kabul
ediyor ve oturduğum koltuğa yerleşerek dekor-
farın kendilerine has kokuları, projektörlerin uyuş-
turucu ve ılık ışıkları, sanatçıların hayal dünyala-
rındaki yaşantıları içinde kendimi unutuyorum. O
anlarda tiyatroyu yıllardır ihmal ettiğimiz sevgili
ve sadık birdost gibi birden karşınızda buluyor-
sunuz. Tiyatro size, lyiyi, güzeli, umut ve hayali
sunuyor. Günlük yaşantınızın artık monotonlaşan
sıkıntılarını bir kenara bırakıyorsunuz.
Geçen gün, Yıldız Kenter telefon etti. Bizi
"Ramiz ile Jülide''temsiline çağırdı. Hayret, ara-
dan bir seneye yakın zaman geçmiş. Geçen yıl
da Kenterler'in zarif bir komedisini başkenteki Şi-
nasi Tiyatrosu'nda izlemiş, sonra Yıldız ve Şük-
ran i\e birlikte yemek yemiştik. Geçen yıl eylül
ayındaki komedi, çok sevdiği kızının mutluluğu-
nu sağlamak için annesinin verdiği mücadeleyi,
çırpınışları anlatan tatlı biröyküidi. Çokgülmüş-
tük.
Değerli yazar Refik Erduran'ın "Ramiz veJü-
lide"s'\ hakkında hiçbir bilgim yoktu. Piyes baş-
layınca yatak odasının duvarında asılı Yıldız Ken-
ter'in yarı çıplak koca fotoğrafını görünce anım-
sadım. istanbul basını bu resimden ve Yıldız'ın
performansından uzun uzadıya söz etmişti. Sağ
ön sıradaki yerimden fotoğrafı, yanındaki yata-
ğı ve üzerindeki Yıldız'ın yüzünü iyi göremiyor-
dum. Sahnedeki yuvarlak bir masa ve iki iskem-
le görüş açımı kapatıyordu. Bu çok başarılı ar-
tistik fotoğraf, çok eğlenceli bir gelişmenin ilk
müjdesi gibiydi.
Biraz sonra yanıldığımı anladım. Refik Erduran,
güldürmekten fazla, düşünmeyi ve üzülmeyi he-
def tutan piyesinde, Türkiye'deki müzmin zaaf-
lan, insanların riyakârlıklannı, yolsuzlukları, ahlâk-
sızlıklan sergilemiş, yaşayanların vicdanına ger-
çekleri aksettiren "ayna "lan tutmuş. Komedi Ue
dram birbirine karışmış. Yaşamaktan bıktığımız,
usandığımız nayatın bütün çirkinliklerini ortaya
atmış. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş-
tum. Piyesi, Kenterler ailesi aralannda oynuyor-
lar. Daha doğrusu yaşıyorlar. Başarı için her yo-
lu denemiş ve dış görünüşüne rağmen temiz ve
dürüst kalmış bir kadın, kendisini içkiye vermiş
eski bir futbol yıldızı, sol bir ideolojinin hararetli
savunucusu iken çıkış yolunu üçkâğıtçı formül-
lerde arayan bir adam ve çirkinlikleri kabul etme-
yen isyankâr bir genç kız. Yıldız. Müşfik, Şük-
ran ve Melisa Kenter bu politik ve ahlâki eleş-
tiri dramını. izleyenleri inandırmaya, acı gerçek-
ler karşısında gülümsemeye sevketmeye çalışı-
yorlar ve bunda da gerçekten başarılı oluyorlar.
Yıldız her zamanki gibi bir volkan. Müşfik sakin
ve emin, Şükran tatlı ve sevimli. Melisa genç bir
fidan gibi. İnsanların hepsi kötü değil. Dış görü-
nüşlere de kanmamak gerek. Ramiz ile Jülide'nin
kahramanları "ayna "lar karşısında gerçekleşiyor
ve birbirlerini seven ve aniayan insanlar olduk-
larını ortaya koyuyorlar. Yıldız, siz, geçen uzun
yıllardan sonra, bir yandan "Sarah Bernard"\n
sanat düzeyine ulaşırken. öbür yandan, 1950'li
yıllann Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sanata ilk
adımlarını atan gencecik kızın dinamizmini ve
tazeliğini daima muhafaza ettiniz.
Piyesin sonunda, Şinasi Tıyatrosu'nun dar ko-
ridorlarında, sanatçıların odalarını boş yere ara-
dık. Onlarla öpüşmek ve onları kutlama olana-
ğından mahrum kaldık.
Bu arada, oyuna cıvıltılı katkısı ile renk veren o
güzel ve narin sarı kanaryayı da unutamıyorum.
ORÜŞ/ Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Başbakan Erbakan. Mısır'dan
Libya'ya geçti. Bu resmi ziyaret da-
ha Türkiye'den hareket etmeden
önce tartışma, hatta eleştirı konu-
su oldu. Ben özellikle biryönü üs-
tünde durmak istiyorum. O da Lib-
ya'nın Lockerbie olayından ötürü
terörist bir devlet olduğuna ilişkin
Amerika'nın ve ingiltere'nin iddiala-
rıdır. Bu ülkeye terörist devlet suç-
laması daha çok Lockerbie olayın-
dan kaynaklanıyor. Sekiz yıl önce
bir Pan-Amerikan uçağı, Iskoç-
ya'nın Lockerbie kasabası üzerin-
de patlamış. 270 kişi ölmüştü. Olay
terörist bir eylemdir, suçlu, bulun-
malı ve ceza görmelidir.
Nitekim, ilk üç yıl bir Filistinli ile bir
Suriyeli ve o yoldan iki Ortadoğu
ülkesi (Suriye ve Iran). doğru ya da
yanlış. suçlandı. Ancak, 1991 so-
nunda. ortaya hiçbir yeni kanıt çık-
madan bu kez Libya hedef oldu.
Ancak Lockerbie olayında Libya'ya
karşı göz göre göre bir dizi hukuk
dışı tavırve yaptırım söz konusudur.
Bence bu suçlamanın gerçek ne-
Erbakan, Libya ve Lockerbie
deni Libya'daki bugünkü iktidarın,
sayılan gitgide azalan bazı başka
hükümetler gibi Amerika'yı eleştir-
mesidir. Libya, bu yüzden, yalnız
ambargoya değil, Amerika'nın sal-
dırısına da hedef olmuştur. Ekono-
mik durumu kötüye gitmektedir, bi-
ze olan borçlarını ödemede daha
da zorlanmaktadır. Amerikan tavrı-
nın nedeni, Libya'daki iktidarın, bu-
günkü dünya düzenine ve bu dü-
zen içinde Amerikan öncülüğüne
karşı oluşudur.
Lockerbie olayında uzun süre bir
Filistinli ile bir Suriyeli ve o yoldan
başka iki Ortadoğu ülkesi suçlanır-
ken sonra yeni bir hedefin seçilme-
si arasında iki önemli olay var: Lüb-
nan'da bazı Amerikalıların kaçırıl-
maları ve rehine olarak kullanılma-
lan ile Irak'ın Kuveyt'e saldınsı so-
nucu çıkan Körfez Savaşı. Ameri-
ka hem reninelerin bulunmasında
hem de Irak'a karşı savaşta Suri-
ye'nin de İran'ın da desteğine ge-
reksinim duymaktaydı. Onları suç-
lamadan vazgeçip Libya'ya yönel-
di. Birden iki Libyalıyı suçlayarak o
kanalla Kaddafi yönetimine cephe
aldı.
Ancak Libya, uçaklarda terörist
eylemlere karşı 1971 MontrealAnr-
laşması'na harfiyen uymuş. Ameri-
ka'nın ve İngiltere'nin suçlamasının
hemen ardından söz konusu iki
Libyalıyı gözaltına almış, hukuksal
incelemeyi başlatmış ve suçlama-
yı yapanlardan gerekli belgeleri is-
temiştir. Suçlayan taraflar bu öne-
rilere beklenen yanıtı vermediler.
sanıkların kendilerine tesliminde ıs-
rar ettiler.
Terörist eylemin suçlusunu bul-
mak polis, savcı ve mahkemenin
görevidir. Ancak konunun hukuk-
sal ve siyasal yanları da var. Ame-
rika'nın ve ingiltere'nin, suçlanan-
ların teslimini ve Libya'nın hemen
tazminat ödemesini istemeleri hu-
kuka aykırıdır. iki sanığın suçluluğu
belirlenmeden ve terörist eylemle-
ri eğer doğruysa, Libya devletine
inandıncı kanıtlarla bağlanmadan
Libya'nın terörist bir devlet olduğu
ilan edilemez. Sanıklar yetkili bir
mahkemece suçlu bulunmamış.
Libya resmi çevreleriyle anlaşmalı
bir biçimde hareket ettikleri ortaya
konmamıştır. Suç kanıtlanıncaya
değin masumiyet hâlâ bir adalet il-
kesidir.
Libya, Latince "aut dedere aut
judicare" sözcükleriyle ifade edilen
"Ya sen muhakeme et, ya ben" il-
kesi çerçevesinde ikisinden birini
yapma hakkına sahiptir. Libya'nın,
Amerika ya da Ingiltere ile sanıkla-
rı iade anlaşması yoktur. Üstelik,
Libya Ceza Yasası (Madde 493).
Libya'nın kendi yurttaşını başkası-
na devretmeyeceğini yazıyor. Ame-
rikan anayasaları da aynı şeyi söy-
ler. Amerika'nın da sanıkları başka-
sınadevretmediğini gösteren olay-
lar vardır.
Söz konusu iki Libyalı, muhake-
meleri daha görülmeden suçlanı-
yorlar. Bunlann Amerika'da ya da
Ingiltere'de adil bir muamele gör-
meyeceklerı bellidir. Suçlu olmasa-
lar bile, onları Amerika'da idam. in-
giltere'de ömür boyu hapis bekli-
yor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon-
seyi'nin Amerikan baskısıyla aidığı
kararlar, hukuka birkaç yönden ay-
kırıdır. Bu organ, hukuk deyimiyle
"ultra virea" durumuna düşmüş,
yani yetkilerini aşmıştır. Sürekli üye-
lerden ve olumlu oy vermeyen
Çin'in çekimser oyu ile anlaşmaz-
lığa taraf devletlerden Amerika ile
İngiltere'nin oya katılmaları karşı-
sında kararların ne denli geçerli ola-
bileceği tartışma konusudur. Konu.
Lockerbie olayının da dışında, Bir-
leşmiş Milletler'in ve dünyanın ge-
leceğiyle ilgilidir. Birleşmiş Milletler
ve dünya tek süper gücün hege-
monyasına herhalde devredilme-
melidir.
Öte yandan Amerika. Libya'yı,
daha önce de inandıncı kanıt olma-
dan terorizmle suçlamış, hatta si-
lahlı eylemlere girişmiş, Libya'da ik-
tidarı devirmek ve Kaddafi'yi orta-
dan kaldırtmak gibi hukuk dışı yol-
ları denemiş, savaş uçaklarıyla evi-
ni bombalamış. bu arada manevi
kızının ölümüne de neden olmuştur.
Bu eylemlere neden olarak göste-
rilen bir Batı Berlin gece kulübünün
bombalanması olayında hiçbir Lib-
ya parmağının olmadığına ilişkin
Batı Alman hükümetı ve polisinin
açıklamalannı da anımsatmakta
yarar var. Türkiye de kendi tutumu-
nu saptarken gerçekle propagan-
dayı birbirinden ayırt etmelidir.