Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^~3EKİM1996PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
PB 22 Antalya A 26 Kars
Yurdun kuzeydoğu
kesımlerı parçalı çok
bulutlu, Orta ve Do-
ğu Karadenız ıle Do-
ğu Anadolu'nun ku-
zeyı sağanak ve gok-
gürültülü sağanak
yağışlı. ötekı yerler
az bulutlu veaçıkge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı yurdun doğu ke-
sımlennde bıraz aza-
lacak. Dığer yerlerde
değışmeyecek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madnd
Sofya
Brüksel
Y
PB
Y
PB
Y
PB
Y
PB
19
18
19
16
18
18
18
15
Budapeşte Y 18 Münıh
Atına
Milano
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Hb
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
23
18
17
10
15
22
17
14
PB 17
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahire
Y
A
PB
PB
PB
PB
Y
A
12
21
16
17
20
16
18
32
Şam 32
Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok buıukj Yagmurlu
C ^ U N C E L Cİ VEVTARCAYÜREK
•",WtkBLŞtcr-aft I. Sayfada
..pnay Saşonı Karadayı'nın anlayana sivrisinek saz
•.jgelmeyeT u/arıtarı mı? Hoca'ya bunlar ayrıntı.
-"•• Lıb^a 'Gehrsen. alacağın olan 300 milyon dola-
"rr -güv
a-hemen vereyim" demiş. Peşin parayı gö-
"rûJnce Hoca'yı tutabilene aşkolsun.
Lıb\a'rın jzerıne, demokrası fukarası yoksul Ni-
jerya'dar Türkıye'nın sağlayacağı yararlan koyu-
nuz lütfen.
Necrni Hoca, şu küçücük geziyle iki buçuk kat-
rityon açıt la "denk bütçe arayışını" bir hamlede çö-
1
Jzüveri/or Daha ne ıstiyorsunuz?
''.'-. Zater lejim açısından. dış dünyalar açısından
.'berhangı Dir sorunu dert etmesine ne gerek var, ne
. d e olanak Kırk bir kerre maşallah; öyle bir ortağı
j'Sahipleno kı... Giderayak derin ve serin nefes al-
. masmı sağlayacak guvenceli sözler ve davranışlar
-•Tansu cugundan. Ya partı içi oyunlarda "kratiçe"
roJüne sovunan Tansu'nun emrindeki üç silahşör-
'fer: Yahm Erez-Hasan Ekinci-Necmettin Cevhe-
ri\ Ve tam destek demeçleri.
",/ TürkveTürkiye'nin bütünlüğünedüşman Libya-
',1ı Kaddafi nin önemlı tepkilere yol açan hâlâduma-
,;Oi üstünde aşağılayıcı demeçlerini Tansu ya okuma-
,'irıış, ya ohuduğu halde anlamamış ya da küçüm-
-•seyip bir kenara atmıştır. Üç olasılık da geçerli.
• •• Hele laiklik konusunda çeşitli kesimlerden, son
•olarak Karadayı'dan gelen uyarıları Tansu;
r
'" "Türkiye'de laiklik konusunda ne olmuş? Kanun
~'ipu çıkmış yanı ne olmuş? Koalisyon protokolüne
K
'aykın ne yapılmış?" dıye karşılıyor.
RP'nın anti-laiklikte gün ve gün aldığı yolu bilme-
mezlikten gelmenin, kişisel yararlan korumanın bu
denlisine pes doğrusu!
Libya sorununda "kraliçenin silahşorlanndan"
Yalım Erez in yorumu ilginç:
';" Sankı ayetmiş gibi "Koalisyon 'protokolünde'
tBaşbakan Libya'ya gidemez diye bir hüküm yok"
^diyor.
. j, Necmettm Cevherı: (Gezi karamamesi çıkmazsa)
"Birşeyolmaz. Gereğineyse oyapılır" diye akılve-
-Tiyor.
•-
1
Devletimızin büyüklerinden Hasan Ekinci ise "RP
•ite laiklik konusunda birihtilaf/mızyok" diyerek kes-
"'tjrip atıyor.
",'(. Böylece, kraliçeyle üç silahşorlarının güncel ko-
''jjiulara ilişkin görüşleri tarihe mal olmuş bulunuyor.
denilebilir?
karlı jkar Gok gurultulu
Bütünüyle bu görüşler RP'nin duyarlı çevrelerden
de öteye laikliğe sahip çıktığına, Tansu'nun "ister-
se gider" dediği Libya gezisinin ise ülke açısından
onur kırıcı bir davranış olmadığına DYP'nin içten-
Iikie4nand*ğtnı^ kanttlamıyor mu?
-••; Bu arada "maarifimiz" eski YÖK'çü Mehmet
'Bey'in elinde giderek "sağlam "laşıyor.
:
"Sağlam maarifimiz" PKK'nin öldürdüğü dört öğ-
"retmen olayına sadece terör açısından bakıyor ve
şorunun -artık babalar TV'lerde yakınıyorlar- geri-
l'şine berisine el atmıyor.
.]] Tansu'dan aldığı direktifle Necmi Hoca'yı mem-
.rıun etme peşinde.
.. Kahramanmaraş'ta "şertatçı yetiştirdiği belirti-
-len" Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi'nden mezun
tolanlaraöğretmenlikizni veren Mehmet Sağlam, bu
çabayı "Ithalöğretmenler, 'şeriatçı' gibilaflarduy-
duk. Binlerce ilahiyat mezunu kendi alanlarında öğ-
r'etmenlık yapıyor. Bunlar da diğerleri kadar Ata-
türkçü ve laiktir" diye savunmuş.
^, "Sağlam maarifimiz" ımam - hatiplilere harp okul-
-Jarma gırme olanağını da sağladığına göre, eh ar-
. tik, Hacıbayram Camii vaızinin Genelkurmay Baş-
•kanı olmasında bir sakınca görebilir misiniz?
- Diyebilirsiniz ki "abartılı bir yakıştırma." Haklı da
oiabilirsiniz. Peki ama, ya şu örnek olaydan sonra:
•' "Cumhurbaşkanı Demirel'in TBMM'nin açılışın-
'da yaptığı konuşmayı sessız kalarak dinlemeyi ter-
_'cih eden (hele ülkenin laik kalacağını vurgulayan
bölümleri hiç ama hiç alkışlamayan) Başbakan Er-
bakan, akşam verilen resepsiyonda Demirel'i 'Ko-
nuşmanız nefisti' diye tebrik etti."
:'MGK toplantılarında dört komutandan gelen la-
İMikle ilgili eleştirileri "Çok doğru ifade ettiniz" diye
-fearşıladığını bildiğimiz Necmi Hoca'nın. bu son dav-
ranışına, doğrusu hiç şaşırmadım.
Zaten bu ikili sayesinde şaşırma niteliğimizi çok-
taaan yitirmedik mi?
Imaiîi-hatiplere
ordu yolu kapandı
ANKARA (Cumhuriyet
-Biirosu) - Mıllı Eğıtim Ba-
kanliğı. ımam-hatıp lısesı öğ-
'tencılenne harp okuîlar? yo-
lunu açan ~nakil>önergesi"ni
aen çekmek zorunda kaldı.
Mıllı Eğıtim Bakanı Mehmet
Sağlam. \önergenın kesınlık-
,le bö\ le bir amacının olmadı-
ğını sa\undu.
; Mıllı Eğıtim Bakam Meh-
ajet Sağlam. dün \aptığı ya-
zılı açıklamada. Cumhuri-
yet'ın dün \a>ımladığı "Mil-
B£ğitim Bakanlığı Ortaöğre-
tim kurumları Oğrenci Ge-
çiş\önergesi"nın yanlış anla-
râa \e_\orumlamalara yol aç-
maması içın yenıden ıncele-
rîfeceğini \e değerlendırmeye
âlinacağım bildırdi. Sağlam.
hazırlanan yönergenm geç-
miş yıllarda olduğu gıbı öğ-
rencılerın zorunlu hallerde
öîcuilar arası nakıllerını dü-
zenlemeyı amaçladığını sa-
\ıına"ak şöyle dedı: "Bu yö-
h'ergenin. imam-hatip lisesi
öğrencilerinin harp okullan-
na gjrişlerini sağlamak şeklin-
de Wr amacı bulunmamakta-
dır. Ancak jönergenin kastı
55an biçimde yorumlandığı
görülmektedir. Bu bakımdan.
yenideninceleme\edeğerien-
dirme%e alınacaktır."
Bakanlıkça yenıden ınce-
lenmek üzere gen çekilen yö-
nergede. meslek lısesı öğren-
cilennın ara \e son sınıftage-
nel iiseleregeçij\apmasıen-
gellenırken. ımam-hatıp lise-
leri öğrencıleri bu sınırlama-
nın dışında tutuldu.
Okullarında yalnızca "sos-
yal bilimler ve türkçe-mate-
matik" alanından nıezun oia-
bılen ımam-hatıp lisesi öğ-
rencılerıne, yönergey le genel
lıselere geçerek ıstedıklerı
alandan mezun olma hakkı
tanındı. Bu durumun. genel
lıselerde fen bilımlerı alanın-
dan mezun olabilecek ımam-
hatip lısesı kökenlı öğrencıle-
rın. fen lıselen ve genel lise-
lerin fen bilımlerı mezunla-
nndan öğrenci alan harp
okullarına gırmesı sonucunu
doğuracağı bıçımınde değer-
lendinlmişti.
Bu düzenlemeden. hükü-
metin laık-demokratık rejım
karşıti gırışımlerınden duyu-
lan rahatsızlığı yüksek sesle
dile getırmeye başlayan \e
hükümeti açıkça uyaran Ge-
nelkurmay Başkanlığı'nın.
Mılli Eğitim Bakanlığı yöne-
timinm dikkatını çekmesi
üzenne vazgeçıldıgı yorum-
lan kulislerde dıle getirildi.
RPTi bakandan laikliğe tepki 'Terör rant
Haber Merkezi - 1996-1997 öğre-
tim vılına başlayan üniversıteler dün
de laiklik ıçenkli konuşmaların coş-
kuyla aikışlanmasına tanık oidu.
Erzurum Atatürk Cnıversıtesı'nın
açılış töreninde konuşan RP'lı De\ let
Bakanı Lütfü Esengiii. "laiklikadı aJ-
tında insanlann üzerinde baskı kurul-
maya ç.alışıldığuıı" ileri sürerken ba-
kanın konuşmasını not alan Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel. bü\ük
Atatürk'ün adını taşıyan ünıversıtede
Atatürk'ün adını anmak ıçın 1350 kı-
lomerrelık yolu katedıp Erzurum'a
geldığini vurgulayarak "Türkiyeçağ-
daş bir ülkedir, çağdaş kalacaktır" de-
di-
Erzurum Atatürk Cniversitesı'nın
ögretıme açılışı törenine katılan De\-
let Bakanı Lütfü Esengül ıle Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel komışma-
larında laiklik tartışması yaptılar.
Esengül. Türkiye'de laiklik adı al-
tında insanlann üzerinde baskı kurul-
mayaçalışıldığmıönebürerek "insan-
lann inançlanna bağlı kalmalan için
bu baskılann kaldınlması gerektiğini'"
söyledı. Bakan Esengül. "İnsanlann
inançlanyla artık o\ nanmanıası gere-
kijor. Bazı kesimler son »ünlerde
amaçlı olarak fırtınalar kopanp Tür-
kiye'de farklı şey ler oluyormuş gibi gös-
termektedirler" dedı.
Konuşma> 1 dıkkatle dınley en \ e not
alan Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel de konuşmaMna. öğreneiler adına
konuşan BilginBaki'nın "Ben Atatürk
L nhersitesi'nde okuduğumdan dola-
yigumrduyujonım" sözlerını değer-
lendırerek başladı
"Bu söder bana güç \erdi. cesaret
verdi. Türki\e'nin çağdaş insanlannın.
Türkiye'nin karanlığa götürülmesine
engelolacağınıgösterdi"dıye konuşan
Demirel. Büyük Atatürk'ün adını ta-
şı\an ünnersitede. Atatürk'ün adını
anabılmek içın 1350 kılometrelik yo-
lu katederek Erzurum'a eeldieini söy-
ledi.
Demirel. Istanbul Lnnersıtesı'nin.
Fen Fakültesi konferans salonunda dü-
zenlenen açılış törenine de katıldı. La-
ikliğin değerinin herkes tarafından bı-
lınmesı \e sahıp çıkılması gerektiöinı
vurgulayan Demirel. "Dinin istismar
edilmemesi.siyasete aletedilmemesila-
/jm. Bu dinsi/lik değil. dinin korun-
nıasıdır. Türkiyt'nin >olu. büyük Ata-
türk'ün gösterdiği \oldur. Türkiye. uy-
gar dümanın bir parçası olacaktır.
Ikinci bir alternatifi yoktur" dedı
Istanbul Lnıversitesi Rektörü Prof.
Dr Biilent Berkarda da üniversıtenin
dogrnatıkgörüşlerınyeralmamasıge-
reken bir kurum olduguna işaret ede-
rek >eni açılan bazı üniversıtelerde
dinsel akımlann kadrolaşma çabasın-
da olmalarının kaygı uyandırdığını
sövledı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü-
rüz. Türkiye Cumhuriyett'nm temel
ilkelennin Türk üniversıtelerine ışık
tutacağını belirtti.
Ege Lnıversıtesi'nin öğretim y ıhna
başlaması nedeniyle düzenlenen tö-
rende konuşan Rektör Prof. Dr. Refet
Savgılı. Türkiye'nin bugün ıçınde
bulunduğu koşulların. dünyada mey-
dana gelen hızlı aelişmelenn. ken-
dilerıni her zamanİcinden daha hassas
ve dikkatlı davranmaya zorladığını
vurguladı. Saygılı. gençlerın. çağın
gerektirdiğı bilgı ve becerılerle do-
natılarak. Atatürk ilkelerıne bağlı. laık
ve demokratık hukuk devletı an-
lav ışını benimsemiş bırey ler olarak
vetiştirılmelerınde en büyük görevın
ögretim elemanlarına düştüğünü söy-
ledı. Gazı Cnıversitesı lletışim Fakül-
tesi ve Gebze Yüksek Teknolojı Ens-
tıtüsü de düzenlenen törenlerle yeni
öğretim yılına başladı.
kurumuna
dönüştü'
6
Aydınlıktan korkuyorlar'I Baştarafi 1. Sayfada
sajını verdi. Alpaslan. laiklik ve eğitimde birli-
ğin en önemli yapı taşları oîdugunu vurgulava-
rak "tğer bilim, laik diizen içinde eğitime temel
alınmazsa sonuçlar kaygı verici olur" dedi. Ge-
nelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir de.
başannın, Atatürk ilke ve de\ rimlerine sanlmak-
tan geçtiğini vurguladı.
GATA'da 1996-1997 eğitim-öğretım yılı. dün
düzenlenen törenle başladı. GATA Tıp Fakültesi
Dekan Yardımcısı Prof. Tuğgeneral Ahmet Dün-
dar'ın açış konuşmasının ardından. 1. sınıf öğren-
cilennin de ant içtikleri törende. Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral Bir ve diğer Genelkurmay il-
gılilerı hazır bulundular. GATA Komutanı Alpas-
lan. yeni öğretim y ılının başlaması nedeniy le yjp-
tığı konuşmada. "En büyükgöre\imiz. bilimselça-
lışma. bildiklerimizi aktarma. yönlendirme. moti-
ve etme ve denerimin vanında Atatürk ilkelerine
bağlı. a>dın. mesleğini vc ulusunu seven öğretim
üyeleri yetiştirmektir" dedi. Eğitimde temel ama-
ctn bılimsel araştırmalara yönelmek olduğunu v ur-
gulayan Alpaslan. "Eğitim birkez kiriendi mi. ala-
cağımızsonuçda kirtiolacaktır. Bunun için önceeği-
tim ve bilimde kendi göstergelerimizin saptanma-
sı, sonra çağdaş hedeflerin belirtenmesi gerekmek-
tedir" djje konuştu. Bılimın, teknolojik değerle;-
le her alanda yenilenmesi gerektığıni belırten Al-
paslan. şu görüşleri dile getırdı: "Çağa uyum sağ-
lamanın biUncinde olan toplum fertlerinin, değişik
grupların karanlık emellerini gerçekleştirmesine
se\irci kalması hoşgörüy le karş.üanamaz. Karanük-
tankorkanbirçocukafİedilebilir. Amaavdmlıktan
korkan bir \etişkinin bağışlanması, \atanse\erlik-
le bağdaştınlamaz. Karanlık kapımızı çaldıktan ve
iş i.-jten geçtikten sonra yakınmanın bir anlam ifa-
de etmeyeceğine inanıyorum."
"l nutulmamalıdır ki. her büyük de\ rimin fatu-
rasında. eski küçük tortulann. karşıt hareketlerin
bir gün güçlenebilecekleri de yazılıdır"dıyen Al-
paslan. bunun önlemınin "uyumamak \e daima
uyanık kalmak" olduğunu kaydederek sözlerını
şöyle siirdürdü' "Bir milleti geleceğe hazırlayan.
ulusal birlik \e bütünlüğünü sağlavan en önemli te-
mel >apı taşı, eğitim biıiiği \e laik de\rimlerdir.Eğer
bilim. laik düzen içindeeğitime temel alınnıa/sa so-
nuçlar kajgnericiolacaktır Bu bakımdan Atatürk
ilke \e de\rimleri doğrultusunda, laik düzen için-
de. bilimseldüşüncenin eğitime merkezalınması. ül-
kemLdn geleceği için bir zorunluluktur."
Alpaslan. Türkiye'nin kalkınması. bilimde. tek-
nolojide çağdaş ülkelerarasında yerini alması için
özgür. koşullandırılmamış. düşünebilen beyinlere
gereksınim duyulduğunu bildirdi. Öğrencilere.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin sarsılmaz temellerini
atan Atatürk'ün çağda; düşüncelerini öğretmek
için*" gerekli çalıs^na ve planlamamn v apıldıöını da
dile getıren Alpaslan. ~Bu eğitim yılında asıl ama-
cınıı/: birlik \e beraberlik ruhu içinde. Atatürk il-
kelerine bağlı. demokratik. laik ve çağdaş değeıier
doğrultusunda. > ücc ulusumuza ve şerefli Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'ne sağhk hizmetleri sunmaktır"
dedı.
Alpaslan'ın konuşmasından sonra. doçent ve
profesörlüğe yükselen bılım adamlarının "biniş
giyme" töreni yapıldı. Törenın ardından. Prof. Al-
bay Hikmet Bayhan tarufmdan "Laiklik \e Bilim"
konulu ılk ders verıldı. Laıklığin tarıhsel gelışımı-
ne değinen Bayhan. Atatürk önderliğindekı Türk
dev nminı "Türk Rönesansı" dıye tanımlayarak bu-
nun Batfdakt gıbı yüzlerceyılda değil. lOyılda 15
milyon laık insan tarafından gerçekleştinldığinı
vurguladı. Bayhan. Türk dev nmının amacının "ka-
derci Doğu uygarlığından akılcı Batı uygarlığına
geçmek" olduğunu da belırterek "Kurtuluşa kadar
zaman zaman bu çabalar olmasına karşın kökten
bir çözünı sağlanamamıştır. Türk devriminin mi-
marı Atatürk. dehası ile işte bu noktavı yakalamış-
tır" dıye konuştu.
Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir. törenin ka-
panı^ında yaptığı konuşmada. GATA öğrencileri-
nin Atatürk ilke ve devnmlerine bağlılığına olan
inancının tam olduğunu belirterek şunları söyiedi:
"Genç Gülhaneliler, ulu önder Atatürk'ün göster-
diği yolda. sevgi \e saygı değerieri. disiplin anlayışı
içinde çaiışacağınızı biliyorum. Çok iyi bifdiğiniz
giULAtatürk iJJke ve dev rimleri uv aariık. çağdaşhk.
başarı ve ileriemektir. Çağdaş vaşama ayak u> dur-
manın tek yolu Atatürk ilke ve dev rimlerine sıkı
sıkıya bağlanmaktır."
I Baştarafi 1. Sayfada
Koruculann gündüz devle-
te. gece kendilerine ve
PKK'ye çalıştıklarını ileri
süren yurttaşlar. koruculuk
sisteminin kaldmlması için
milletvekillerinden girişim-
de bulunmalannı istediler,
Orhan Veli Yıldınm da terö-
rün rant kurumuna dönüştü-
ğünü belirterek "Korucular
bölgey i ahtapot gibi sardu sö-
nıürüyor. Bu sistemin göz-
den geçirilmesi ve kaldırü-
ması gerekiyor" dedi.
Hakkâri'ye yaklaşık 5 ki-
lometre uzaklıktaki Otluca
Köyü'nde yaşayan yurttaş-
lar. güvenlik güçlerinin 6 as-
kerin şehit olduğu PKK ile
çatışma sonrasında yaptığı
operasy onlar sırasında 9 ço-
banı gözaltına aldığını. bun-
Iardan4'ünüserbestbıraktı-
ğını. ancak dığer çobanlar-
dan haber alınamadığınıbe-
lirttiler.
Alınan bilgiye göre kayıp
çobanlar şunlar:
Ahmet Bozkır. Halit Ar-
tuş. Lokman Kaya. Süley-
man Tekin v e Selahattin Aş-
kan.
Orhan Veli Yıldırım da
konuyu TBMM Başkanlı-
ğı'na sunacakları önergeler-
le Meclis gündemine taşıya-
caklannı söyledı.
Canan cinayetinde
dava iddiası
17 ocakta kaçınlmasının
ardından ölü olarak bulunan
Abdullah Canan'ın daha
önce Yüksekova Tabur K.o-
mutanlığı aleyhine dava aç-
tığı bildirildi.
Askeri. yetkililerin ;Ça-
nan'a davadan vazgeçmesi
için baskı yaptığı ileri süriil-
dü.
Abdullah Canan. 17
ocakta Hakkâri'ye gitmek
üzere yola çıktı. Yiikseko-
va'ya 25 kilometre uzaklık-
ta kayboldu v e bütün başv u-
rulara karşın bulunanıadı.
\'öre sakinlen. Abdullah
Canan ve 7 yakınının. köy-
lerine düzenlenen bir ope-
rasyon sırasında. evlerinin
tarandığı veeşyalarınazarar
verildiği gerekçesiyle Yük-
sekova Dag Komando Tabur
Komutanlığı aleyhine şikâ-
yet dilekçesi verdiğini be-
lirttiler.
Davadan vazgeçmesi için
baskı altında tutulduğu ileri
sürülen Canan'ın 17 ocakta
silahının ruhsatını yenile-
mek amacıyla Hakkâri'ye
gitmek üzere yola çıktığı
kaydedıldi.
Canan'ın Yüksekova'ya
25 kilometre uzaklıkta kay-
bolduğu ve beyaz renkli To-
yota marka arabasının 2 gün
sonra Güzeldere mev kiinde
sağlam birdurumdabırakıl-
dığı kaydedüdi.
\'akınlan. Canan'ın dava-
dan vazgeçmesi için döne-
min tabur komutanı Meh-
met Emin Vıırdakul tarafın-
dantehditedildiğıni ileri sü-
rerken Canan'ın kaçırılma-
dan I gün önce davasından
vazgeçtiğı yolundakı dilek-
çesinı hazırladığı anlatıldı.
Hakkâri-\'an-Yüksekova
yerleşim bınmlenni birbın-
ne bağlayan karayolu üze-
rinde seyreden araçların sü-
rekli olarak arandığını ve
kay ıtlannın y apıldığı belirti-
lirken asken kayıtlarda yapı-
lan araştırmalarda. Ca-
nan "ın adjna ve arabasının
plakasına ilişkin hiçbir kay-
dın bulunmadığına dıkkat
çekildi.
Yine de dönüyor.
Galileo
uçtur
Ecevit: Hükümet
Truva aü
ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu)
-DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit,
Türkiye'de Islamın çağdaşlık v e de-
mokrasiyle bağdaştığını gören Or-
tadoğu'daki bazı çağdışı ülkelerin
laikliği tahrip etmek için ellerinden
geleni yaptıklarını vurgulayarak.
"Bunun için Türkiye'de f ruva atia-
rı da bulabiliyorlar" dedi. Prof.
Hjkmet Şimşek. Atatürk'ün sözle-
rinden örnekler verirken. "Sayın
Erbakan, Mustafa Kemal sizsiniz"
dedı.
HacettepeÜniversitesi'nin 1996-
1997 akademik yılının açılış töre-
ni. laiklik içerikli konuşmalann
coşkuyla aikışlanmasına tanık ol-
du.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
katıldığı törende bir konuşma ya-
pan DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit. Atatürk dönemi Türkiye-
si'nin Afganistan ve İran gibi ülke-
lere örnek olduğunu ve çağdaşlık
yolunu gösterdiğini vurgulayarak.
"Oysa günümüzde, bu gibi ülkele-
rin çağdışı rejimlerineözenenler gi-
derek etkinleşiyor. Bu etkinliği kır-
manın başta gelen yollanndan biri-
si. yükseköğretim kurumlanna de-
mokrasinin gereği olan özgürlüğü
ve siyasete katılım hakkını sağla-
maktır" dedi.
Ecevit. Türkiye'nin dış gerçek-
lenni bilmeyen bazı dış güçler ve
ülke içindeki bazı kişilerin Ata-
türk'ün eseri olan laik-demokratik
cumhunyetle birlikte Türkiye'de dı-
ne bağlılığın zayıfladığını savun-
duklannı anımsatarak şöyle dedi:
"Oysa tam tersine, Türk halkı dine
biliiıçli ve bilgili olarak ulaşabilmc
olanağını Osmanlı döneminde değiL
laik cumhuriyet döneminde kazan-
mıştır. Cumhuriyet döneminde ca-
misiz köy kalmamıştır. Her eve
Türkçe Kuran girmiştir."
Türkive'nin demokrasivi benim-
seyen tek Islam ülkesi olduğunu
anımsatan Ecev it. şu görüşleri dıle
getirdi: "Bazıçevrelerbundankor-
kuyorlar. Eğer Türkiye'de Ata-
türk'ün kurduğu laik demokratik
cumhunyetle İslanıın çağdaşlık ve
demokrasiyle bağdaştınlabileceği
kanıtlanırsa kendi halklan da Tür-
kiye'deki düzene özenirler diye Or-
tadoğu'daki bazı çağdışı rejimler
kaygı duyuyorlar \e Türkiye'deki
laikliği tahrip etmek için ellerinden
geleni yapıyoriar. Bunun için Türki-
ye'de Truva atları da bulabiliyor-
İar."
Ecevit. Atatürk'ün ışığını sön-
dürmeye kimsenin gücünün yetme-
yeceğini vurgulayarak. "Aradan
bunca yıl geçti, Atatürk hâlâ yaşı-
yor"diye konuştu.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Süleyman Sağlam da. la-
ikliğin din ve vicdan özgürlüğünün
başlıca güvencesi olduguna işaret
ederek. "Üniversitemiz. Türki-
ye'nin temel direklerinden birisi
olan laikliğe. bugüne kadar olduğu
gibi bundan sonra da aynı kararlı-
lıkla sahip çıkacaktır" dedi
Hacenepe Üniversitesi Orkestra-
sı'nıyöneten Prof. Hikmet Şimşek.
konserden önce. Atatürk'ün "İki
Mustafa Kemal var. Birisi kandan
can ki, bu benim. Diğeri ise. ben di-
yerek ifade etmeyeceğim, tüm Türk
milletidir. Ben Türk milletinin rüya-
sını gerçekJeştirdim" biçimindeki
sözlenni okudu ve "Gençler, Mus-
tafa Kemal sizlersiniz, öğretim üye-
lerimiz Mustafa Kemal sizsiniz.
Devletimizi temsil eden sayın Erba-
kan. Mustafa Kemal sizsiniz" dedi.
Konuşmacıların laiklik içerikli
konuşmalannı alkışlamamasıyla
dikkat çeken Erbakan. Şimşek'i,
sözleri üzerine selam \ererek alkış-
lamak zorunda kaldı.
İGÖ üyesi 35 kişi yakalandı
KOCAELİ (Cumhuriyet) - İz-
mit'in Yuvacık kasabasına bağlı
Kazandere Köyü'nde. "Devrim
Yanlısı İslami Gençlik Örgütü" üy e-
si oldukları belirlenen 35 kişi yaka-
landı.
Sanıklarla birlikte 1 tabanca, 1
uzun namlulu silah, 1 kasatura. 1
sustalı bıçak ve 28 mermi ile bol
miktarda örgütsel doküman ele ge-
çirildi.
Kocaeli tl Jandarma Komutanlı-
ğı'ndan yapılan açıklamaya göre,
Kazandere'de yasadışı dini bir ör-
gütün eylem grubunun bulunduğu
yolundaki duyumlar üzerine. köy-
deki ikı katlı bir eve operasyon dü-
zenlendı.
Operasyon sırasında evde bulu-
nan ve binaya gelip girtikleri belir-
lenen. çoğunluğu farklı illerdeki
üniversıteîerde öğrenim gören 35
kişi ile köyün eski muhtan Ethem
Aydenizgözaltına alındı.
"Devrim Yanlısı İslami Gençlik
ÖrgüriT üyesi olduklan v e ay nı za-
manda "Müslüman Gençlik Örgü-
tü" adı altında bir aray a gelerek eği-
tim ve örgütsel değerlendirme ça-
lışması vaptıklan açıklanan sanık-
larla ilgili soruşturmanın genişleti-
lerek sürdürüldüöü bildirildi.