25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem: Ortaan Erinç # Gonel Ya\ın Koordinatörü Hikmet Çetinka>a# Yazıışlerı Mudurlerr fbrahinı Yıldız (Sorumiu). DinçTayanç # Haber Merkezı .Müdürıi" Hakan Kara # Görsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • l>tihbarat" Cengiz Yıldnım 9 Ekonomı Büleııt kı/anlık • Kultür Handan Şenköken • Spor Abdüikadir Yücelman 9 Makaleler: Sanıi Karaören 9 Düzcltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge- Edibeftıığra9 Yun Haberlcn: Mehmet Faraç Ytı\in Kurulıı İlha* nrHç Orhan Erinç. Okta> Kurfböke. Hiknul Çetinka> a. şükran Soner, Ergun Bakı. DinçTa>anç. Ibrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balha\. Hakan Kara. AnkarjTenı-ılcı-ı Mustafa Balba> •HjberMuduru Doğan Akın ALımrk Bukdrı N'o 125. Kal 4. Bakanlıklar-AnkaraTel 419502(1 ı" lut). Fak_s 419502" 9 Izmır Temsılcısı. Serdar Kı/ık. H Zna Bh 1352- S. 2 3 Tel 4411220. Faks 441^1 P 9 \jana Temsılcısr Çetin Yiğenoğlu. InonûCd. II9S No:l Kal I. Tel 3522550. Fak* 35225"O jMüessese Müdürü Erol Erkut 9 Koordınatör. Ahmet Korulsan 9 Muhasebe. Bûlent Yener 9 Idarc Husevin Gürer 9 l^letme. Onder Çelik 9 B.lgı-Işlem Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler MEDV \ C: • Yonetım Kunı) Ba>kanı - ü^nd Mudur Cülbiı Erduran • Koordınator Reh: Işıtman 9 Gcnet Mudur Yaniınıcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 5139580-5138460-61.Faks 51 "1 cnı Gu-: Haner -\)jn>j Bjsm \e Yj\tncü>k \ 5 uL'.lı<»lu'-4.V.4 I,ı PK 24fi l,unbul Tel 10 : IDl 512 05 05 |J!O hjn FaU 1(1 212) 513 S5 4 , 26EKİM 1996 İmsak:5.56 Güneş: 7.21 Öğle: 12.55 İkındı: 15.47 Akşam: 18.15 Yatsı: 19.35 Sînpson darasıntfa itfdia • \EW YORK (AA) - Amenkalı >ıldız O.J. Sinifsorfun. eski eşi Nicoe'ü. kontrolünü kaytem'ği ıçin öldürdüğü bil'di'ildi. Mcole'ün terk errne*iyle Simpson'ıın adeu kudıırduğunu söyieyen a\ukat John Kelly. Nicole'ü öldürmeyi kafaMna koyduğunu söylerken Sımpson'un avukıtı ise Nicole'ün uy gmsuz bır hayat vaşatıgını öne sürdü. Çalışan çocııklar • A.NTALVA(AA)- Tiirkıye'de 18 yaşın altmda 3.5 milyon çocuğun çalıştğı. büyük kısmmın da 12yaşında işe başladığı belirt îdı Akdeniz Ünivcrsitesi Halk Sağlığı Tip FakülteM Anabılim Dalı ı e Tıp Fakültesi öğrenjılerinın yaptıklan araştırmada. çocukların özelli^le oto tamircıliği. ağaç 15leri \e metal işlerirde çalıştıkları saptar.dı. Araştırmada görev 1 Dr. Le\ent Dönmez. çalışan çocuklann yiizde P'sinin 12 yaşin altında olduğunun. yüzde 52.9'unun ise en fazla 12 yaşınca işe başladıklannın behrlendiğını söyledi. Açlık tehlîkesi • İSTANBIL(ANKA)- Dünya genelınde bugün 1 milyar kişinin yetersiz besienme \e açlık tehlikesi ile kaı>ı karşıya oldıığu. bu rakamiann 2030 yılında I milyar 600 mılvona yükselmesinın beklendıği bildirildi. Bu tehlikenin önlenebilmesı içın tarını \e hay\an üretim alanlarıııın genışletilerek ko$ulların iyile$tırilmesı önensını gctıren uznıanlar. tanm ürünlerinin ithalat \e ihracatında uluslararası işbirliği saûlanması gerekıiöine dıkkat çckiyorlar Yılmaz Güney yaşıyor mu • ANKARA (AA) - Annesine ait \eraset ilaıııı çıkarılırken istenen nütus kay ıt örneğınde, 1937 doğumlu sanatçı N'ılnıaz Güney in lıâlâ sağ göründüğü ortaya çıktı. Normal koşullarda öliimün kay ıtlara ışlenmesı gerektiğinı belirten Yılmaz öüney'in ablası Leyla Denıirezen ile avukatı Adil Akyıldız. '"^ ılmaz Güney uluslararası iine sahip bir sanatçı \e ölümü de uzun su..' konuşuldu. Dünyada biüııen birdurumun Türkıyc'deki ilgılilerce bilınmenıesi mümkiin deöil" dedıler. 150.yıl kalemleri • İstanbul Haber Sen isi - Scnck^s Maden \e Plastik AŞ. kalem koleksıyonculan için yeni bir kalem dizisi ürettı. "Cross 150. yıl kalemleri" adı verilen yazım araçlan. 1930'larda üretilen \e dönemin Art Deco çizgilerinı taşıyan Cross dolmakalemden yola çıkılarak tasarlandı. El işçiliği ile sınırlı sayıda üretilen Cross 150. yıl kalemlerı. 'S karat altın dolmakalem. tükenmezkalem ve 0.9 mm versatil ile kristal mürekkep hokkasından oluşuyor Başkan ve meclis üyeleri sorgulanırken 'suç ürünü' inşaatlar çoktan tamamlandı Kıısaclası^ııcla ^imar lıııkııkır askıda • Aydın ll Idare Kurulu'nun yargılanmalarına onay verdiği Belediye Başkanı Engin Berberoğlu ve meclis üyelennin 1994ve 1995 yıllanndaki imar değişikliği kararlarıyla başlattıkları inşaatlar şimdi 'satış' aşamasında. OKTAY EKİNCİ îmar ^asasrnda belediyelere verilen planlama yetkilerinı belde ve toplum (kanıu)çıkarlan yerine u kişisel>arar- lar için" kullanan Kuşada^ı Belediye Ba^kanı mimar Engin Berberoğlu hak- kındaeski MimarlarOdasıGenel Sek- reterı OralAtaman'm Içişlen Bakan- lığı'na yaptığı suç duyurusu 16 Hazi- ran 1995tarihini tajıyor Aydın Valiliği İl Idare Kurulu'nun. aynı belediye başkanıyla birlıkte söz konusu imar suçlarına "beledûe mec- lisi karariamla" ortak \e destek olan 15 belediye meclis üyesi. 2 eneümen üye.si vebelediyebürokratları hakkın- daki 36 nolu ~lüzum-u muhakeme" (\aralanma »ereklilıSi) karannın ta- rıhi Ise 18 Eyİül 1996rYanı 1 yıl 3 ay sonra... Vağmaya dönük u\ gulamalar Yıne Mimarlar Odası'nca "meslek onuruy la bağdaşnıayan tutunılan" ne- denıy le mimarlık yetkileri askıya alın- mak üzere "*Oda Onur Kurulu"na da se\k edılen Belediye Başkanı Engin Berberoğlu ile bürokratları ve meclis üyeleri. şimdi bu il idare kurulu kara- nnagöresadece 1994\e 1995*in ilkya- rısında gerçekleştirdiklen ">ağmaya dönük" imar uygulamalan nedenıyle yargılanacaklar. MAHKEME YARGILARKEN "SAMKLAR" DAİRE SATACAKLAR 1995yılışubatayındabeledive meclisincevapılanimardeğjşikli^i için bay- kan ve üyeler hakkında suç duvurusunda bulunulurken. İmar Komisvo- nu Başkanı bu değişikliğe uygun inşaatina henüz başlamamıştı. İl İdare Kurulu av nı imar değişikliğinden Ötürii 1 yıl 3 ay sonra "lüzum-u muhakeme" karan aldığmda ise yine İmar Komisyonu Başkanına ait ar- sadaki 'suç ürünü' inşaat çoktan tamamlanmış ve 'satışa' çıkartılmıştı... Cünküaynı karardaki deyimle " kan ve arkadaşlan" ıçın odanın ba- kanlığa yaptığı 16.6.1995 tarihli suç du- yurusu, elbetteki "otarihtenönceki" uygulamalan içeriyor 3ö\lecehukuk sistemimızdekı "kamu>öneticilerinin vargılannıa olanaklarını engelleyen" kurallaryüzünden. ~imarsuçu"ı;ıbı bir kentin \e toplumun geleceğıni karar- tan uvgulamalarda bile yaptınm süre- cıııe ancak "iş işten geçtikten sonra" ula- şılabılıyor. O da eger Mimarlar Odası gibı duyarlı bir kuruluş \arsa ve bu suça müdahale etmek "isterse"... Engin Berberoğlu \e arkadaşları- nın. y asalara ve toplum yaranna ay kı- rı olarak sağladıkları ~a\ncalıkiı rant amaçir imar olanaklarına dayanarak -suç tarihi"olan 1994 ve I995yılla- rında başlanan yağma inşaatlan. Ku- şadasf nda çoktan yükseldıler. Her biri. kentin ve halkın sağlıklı ve planlı yaşama hakkına gıderilmesi ola- naksız zararlar veren bu inşaatlar sa- hiplerine milyarlar. belki de trilyonlar kazandırdılar. Bu vağmaya izın veren belediyeciler ise yargılama sürecı so- nunda suçlu görülüp cezalandırılsalar bıle. "o binalar ve \arattıklan imar tahribatı" Kuşadası'ndan artık sökü- lüpatılanıayaeak. Kınıbılirbelki deve- rilecek ceza. ay nı y agmay la elde edi- len y üksek kazançlanıı y anında da "de- vede kulak" kalacak... Sözgelimı. yine il idare kurulunun I y ıl 3 ay sonra aldığı yargılama kara- nnda yer alan lıukuk dişi imar uygu- lamaları ara>ındaki. "Türkmen Ma- haltesi-»«ada 1 parsel" ıçın 4 2.1995te alınan imar planı değişikhğı karan. bugün "de\ apartman blokları halin- de" kaba inşaatlan tanıamlanarak so- nuçlanmış durumda. Cstelik. Beledi- ye Mcclısı "İnıarKonıisyonuBaşkan- İığını"y apan Şükrü Karalı'ya ait "Ba- har İnşaat" tarafından gerçekleştiri- lenbuapartmanlariçin. 1995yılıbaş- lanndaki "imar hakkını 2.5 misliyük- selten"karar şimdi •*suç"kabuledilir- se ne olacak 1 Oysa ki Mimarlar Oda- sı suç duy urusunda bulunurken bu ara- da henüz temel bile atılmamış ve "bi- nasızarsanın"fotoğraflan. 16Hariran 1995tarihli ~KuşadasıGözlem"gaze- tesinde de yayımlanmıştı. Şimdi ise y ükselmesini tamamlayan inşaatın cep- hesindeki "Satılık dükkân daireler" yazılı tabela. olana bitene meydan okur- casınayağmacılann işineyarayan "hu- kuksal gerçeği" y ansıtıy or. KuşadasTnda. aslına bakılırsa 1995'ten bu yana da benzer "imarope- rasyonlan" sürüyor. \'ine Mimarlar Odası 'nın Aydın İdare Mahkemesi'nde açtığı başka imar degişikliğiyle ılgili üç ayrı iptal davasında şimdilik ancak "yürütmevi durdurma" kararlan ve- rilebildi. Bu örneklerde de kente ve toplumsal haklara saldıran yağma ya- pılaşması. yine "inşaataşamasında" ve ilen düzeylere ulaştılar. 'Başkan ve arkadaşlan' Son olarak "KuşadasıGönüllüleri" adıyla örgütlenen duyarlı kent sakın- lerinin 3 Ekim 1996 tarihinde bu kez Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları suç duyurusu dosyasında da aynı "belediyebaşkanı\earkadaslan- nın" 1996 y ılı ıçinde "yeşiJ alan ve rek- reasyon alanı" konumundakı Hazıne arazilerini "imara açmalamla" ilgili kararları şikâyet edilivor. Bu son şikâyerte dikkat çekilen "hu- kuksal durum" ise belediye meclis üyelerinin yargılanmalan içın il idare kurulunun "lüzum-u muhakeme ka- ranna gerek olmaması". Çünkü elde- ki Danıştay içtihatlarınagöredeyasa- larda sadece başkan "de\letmemuru" gibi sayılıyor. İmar suçlarına ortak ve destek olan meclis üyelerinin ise aslın- da "sade vatandaş" gibi hemen yargı- lanması gerekiyor... Bütün bu gelişmeler. Kuşadası"nı Türkiye'deki belediye ve imarmevzu- atını gerçekten a demokratikvebilim- sel kurallara ka\ uşturmak isteyenler" için çok yönlü bır laboratuvar haline getiriyor. Belediyelere tanınan imar yetkisinin belde ve toplum çıkarlanna kullanılabilmesi için mevzuatın nasıl olması gerektiğini merak edenler. KuJ- şadası'ndaki "imar yağması özgürlüf ğüne" bakarak kolaylıkla çıkış yolr bulabilirler... Parlamenter doçenderin profesörlüğüne tepki • Cniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Şenatalar. "Böyle bir konuda parlamento, üniversite yerine geçemez. Geçerse özerklik ilkesini açıkça çiğnemiş olur. Buna karşın bir crup parlamenterin bu girişimi sürdürmesini anlamak güçtiir'" dedi. İstanbul Haber Sen isi-Üniversite dışın- da görev yapan doçentlerin profesörlüğe yükseltılmelerineolanak verecekolan ya- sa tasansı. üniversite çev resinde büyük tep- kiyle karşılandı. Üniversite Öğretim Üye- leri Derneği Başkanı Prof. Dr. Burhan Şe- e-posta : tan (a vol. com. tr natalar. "Bu tasan, üniversite özerkliğine ay- kındır"dedi Prof. Şenatalar. yaptığı yazılı açıklama- da. özerkliğin temel taşlarından birinin. akademik yükseltmelerin üniversitelerin saptayacağıkural vekıstaslaragöregerçek- leştirilmesioldugunu vurguladı. Üniversi- telerin tasarıyla ilgili olarak olumsuz gö- rüş bildirdiklerine dikkat çeken Dernek Başkanı. şunları söyledi: "Tepkinin çok haklı iki nedeni vardır. Bi- rincisi. bu tasarının üniversite özcrkligine a> kın olnıasıdır. Bövle bir konuda parlamen- to, üniversite yerine geçemez. Geçerse özerk- lik ilkesini açıkça çiğnemiş olur. Buna kar- şın bir grup parlamenterin bu girişimi sür- dürmesini anlamak güçtür. İkinci nokta, bu tasan yasa- laştığı takdirde 13 parlamen- terin bu yasadan doğrudan vararlannıasının söz konusu olnıasıdır. Dolav ısıyla bu konuda gös- terilen çabanın doğrudan ki- şisel sonuçlannın önemli rol ovnadığı kuşkusu uyanmak- tadır ki, böv le bir olasılık da parlamentonun savgınlığını zedeler. Nitekim DSP Millet- vekili Sayın Gökhan Çapoğ- lu. bu gerekçelerle söz konu- su girişime karşı çıkmış vebu davranışı meslektaşlarımız arasında saygı u.tandırmış- tır. Şimdi aynı ilkeli davranı- şı diğer doçent paıiamenter- lerden beklemekteyiz. Cni- versite özerkliğine a> kın bir dvranışı üniversiteden çıkmış parlamenterlerden görmek, zaten sorunlarla dolu olan y ükseköğretim sistemimize yeni bir darbe olacaktır." Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ta- hir Hatipoğlu. "Her şevin yağ- ma edildiği Türkive'de aka- demik unvanlann da yağma- sının volu açılıyor" diyerek tepki gösterirken. ÖES Genel B"^L>rr. Prof. Dr. Atilla Er- den de bilimsel ölçütlerin po- litik çıkarlara alet edilmeme- si gerektiğini söyledi. Jvurtaj gogüs kanseri riskiııi arttırıyor Kanserle savaşta mankenler devrede Süper model Linda Evangelista, kadın konfeksiyonunun ünlü markası Kenar Givim'in Nevv ^'ork'ta açtığı mağazanın önünde poz veriyor. Kenar Givim, geçen av ABD'de başlahlan "Göğüs Kanserinde Erken Teşhis" kampamasına katkıda bulunmak amacıvla Evangelista ile birlikte diğer bir süper model Elizabeth Hurley'i de devreve sokmuştu. Ünlü modeller, geliri tümüv le Gögüs Kanseri Araştırma V'akfı'na kalmak üzere Kenar mağazalannda "pembe kurdele" sattılar. (Fotoâraf: REUTERS) Çeviri Servisi - Son ya- pılan araştırmalar. kürtajın göğüs kanserine yakalan- ma olasılığını yüzde 30 ora- nında arttırdığını ortaya ko- yuyor. Nevv svveek dergisinin son sayısında yer alan habere göre. göğüs kanserine yol açan etmenieri araştıran bi- lim adamiarı. kürtajın gö- ğüs kanseri riskini arttırdı- ğını belirtiyorlar. Endoknnoloji profesö- rü Joel Brind ve ekibi. bir grup kadın üzerinde araş- tırma yaparak sonuca var- mak yerine, I! ülkede, 61 bin kadın denek üzerinde sürdürülen 23 çalışmanın sonuçlanndan yararlanma yolunu seçtiler. Brind ve ekibi. geçen hafta bir bildi- ri yay ımiay arak araştırma- lannın sonuçlannı tıbbi çev- relere duyurdular. Kürtajın göğüs tümörle- rine yol açan önemli etmen- lerden biri olduğu iddiası- nın sağlam bilimsel temel- lere dayanması. tıbbi çev - releri bu görüşü kabul etme- ye zorluyor. Ergenlik ça- ğında ve hamileliğin ilk dö- nemlerinde östrojen düze- yinin yüksek olması kadın- larda göğüs hücrelerinin hızla çoğalmasına neden oluyor. Yeni hücreler, hami- leliğin son dönemine ka- dar kansere dönüşme eği- limi taşıyor. Yeni hücreler süt yapmaya başlayınca kansere dönüşme tehlikesi ortadan kalkıyor. Ne varki bilimsel vepo- litikçe\Telerbu iddiayı ken- di çıkarlan doğrultusunda kuJİanarak gerçekleri çarpıt- maktan çekinmiyor. Kür- taj karşıtı çevreler. kürtaj \e göğüs kanseri arasında- ki istatistiksel ilişkiye dört elle sanlarak güçlü bir si- laha kavuşmanın heyeca nınıyaşıyor. Bilimadamla- n ve gazeteciler ise gelenek- sel kuşkuculuklannın etki- siyle. söz konusu araştır- mada kullanılan yöntem- lerde hata arama yarışına girdiler. Bütün bu eleştiri- leri bilimsel gerekçelerle çürütmeye çalışan Brind ve • Ergenlik çağmda - ve hamileliğin ilk dönemlerinde östrojen düzeyinin yüksek olması, kadınlarda göğüs hücrelerinin htzla çoğalmasına neden oluyor. Yeni hücreler süt yapmaya başlayınca kansere dönüşme tehJikesi ortadan kalkıyor. ekibi. inceledikleri 23 çalış- madan 18'inde kürtaj ve meme kanseri arasında çok yakın bir ilişki olduğunu kesin olarak ortaya çıkart- tıklannı ileri sürüyor. Brind'in bulgulannı ye- niden değerlendiren Penn Devlet Üniversıtesi istatis- tikçilerinden VernonChinc- hiili de. kürtaj olan kadın- lann göğüs kanserine yaka- lanma riskinin yüzde 30 oranında arttığını belirti- yor. Istatistiksel olarak bu oranın çok yüksek olmadı- gını kaydeden Chinchilli. kalıtımsal faktörlerin de ya- bana atılmaması gerektiğj- ni öne sürüyor. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T^skımış mallan satamayan dük- JOJ kâncı vitrın değiştiripgözboya- maya sıvanır. \"itrini allar pullar ki görenler bıııada yeni mallar var san- sın. içeri gır= ; " İçerıde de türlü be- zirgânhkla akıl çelipeski mallan sa- tacağını hesaplar Peki bu hesaplar tutar mı? Adamına göre değı^ir. Saflık, ava- naklık. salakhk arasında deplasman yapan müşteriler bulursa mallan sa- tar da üstüne kaparo bile alır. Yok. "Ben ne istivorum, burası ne satıvor?" diye düşünüp merak edeni çıkarsa v itrin mıtrın para etmez. (şte bu •vit- rin değişrirme* işi de "değişim riiz- gârları'na tutulup kılık değıştirdi. imaj varatıcıhğı' diye yeni bir mes- lek öldu. İşte bu İmaj yaı^hcılığı'. önce kendi inıajını yaratıp pazarlamay- la başlıyor. sonra da ay nadaki görün- tiisünden hoşnut olnıayan firmaları. şırketlen buluponlara 'yeniimaj'sat- mayaçalışn 1. Son zamanlarda siya- sal partılerde. adaylarda bu "imajya- ratıcıları'na kulak veımeye başladı- lar. Biz de bu hafta *kendi imajını kendinyarat'prensibinegörehareket eden siyasal partileri ve siyasal kişi- likleri görelim dedik. Tansu Ciller ablamız... J~\ \'P'nin başına ağırca bir devlet LJ kuşu gibi konarken sunduğu •imaj" neydi? Genç, alımlı, modern, Boğaziçili profesör, hırslu karaıiı, Av - rupai bir kadın lider. İsmet abiyi itek- imajmı Sevsinler... leyip Köksal Toptan'ı dürtüklerken imajına yen. ışıklar da koyuyordu. Ne partiye emek v ermey i umursuyor ne de "Dürüstüm, beşparam yok" söz- lerine aldınyordu. Zengindi ve daha zengjn olmanın çiğ hırsını. DVP'li de- legelerin bilinçaltına sunuyordu. Ba- ba'yabileparmakısırtıp "Biznevap- tık _.ahu?" dedirten bir hızla hopla- yıp tepeye kondu. Bir de şimdiki "imaj'ına bakalım. Besmele çekip (Arapçası bozuk. ama Türkçesinden daha iyi) eline tes- pihi alınca. ınemleket yeni bir Tansu Çiller görüverdi. "Siyaset dinin eiıi- rindedir" gibi. "Laiklik sömürüsü >«.,•>!!»..,ar" gibi incilerini Doğan Gü- reş Paşa" nın ne düşündüğü bel1i oinıa- yan gözlerinin önünde. milletvekille- nnin boynuna gerdanlık yapıverdi. Avrupa'dan atılıyormuşuz. boşver. { r "A T \ Söz vermişmiş de tutmamışmış kim takar.. gibi tavırlarla yeni imajını pe- kiştirmeye başladı. Artık bu imajını da tanıyalım: Mal vepara vatırımını Amerika'v a yapan (ne olur neolmaz, dünvanın bin hali var), toprak ve ser- vet sahibi. ihtirası uğruna yapmaya- cağı olmayan,zaüm veacımasızbir Or- tadoğu hanımağası. Kendi nden baş- ka hiç kımseyi sevmeyen. kendini sev mey i de bilmeyen. doy umsuzluğu- nun kurbanı, gözünü kırpmadan her- kesi ve her şeyi hareayan yanlış ge- lişmi^ bir kişilik. \itrinde ne olursa olsun, mallar dükkânın içindedir. Necmed din Erbakan Hocamız... T/'ıllaröncesinın 'imajı'nı anımsı- 1 yormusunuz? Avaktatakunya, el- de tespih. başta sank. Hoca en geri- de. en sagu. laruy or. öteki geri ve sağ kesimlere "Bizö>legeridedeğiliz,biz dinci değiliz" diyecekleri bir eksen oluştııruyordu. Ama hoca zeki ve sa- bırlıydı. Uzun vadeli stratejileryap- mıştı. Stratt*''Mni hiç değiştirmiyor. ama taktiklerini sürekli değiştiriyor- du. Sadece taktiklerine bakanlar hep yanıldılar. Şimdi hiçbirinin söyleye- cek fazla bir lafı kalmadı. Hoca, tak- tiklerini değiştirip hepsiyle güzel gü- zel oynadı. Örgütlenme stratejisi -ne- redeyse- kusursuzdu. Uzun vadeli stratejisi. 'millet olmakta zorlanan toplumu adun adım cemaatyapmak'tı. Cok başanlı olduğunu göremeyenler yanılır. Tansu ablanın değişimi de bu 'cemaat'e seslenme fırsatçılığıdır, ama o daha da yanılır. Necmed din Ho- ca 'nın ustalığı yanında Tansu abla çı- rak bile sayılmaz. Öyle sonradan ol- ma tespih çekmelerle, ağızda eğreti duran besmelelerlecemaategirilmez. Neyse. 0 da onun derdi. Hoca buralara gelince sıra da •imaj'a geldi. Artık ayakta takunya değil. 'is- karpino' (İtalyan) ayakkabı var. Kra- vat Vercase'den. Bilgisayartespihten daha çok görünüyor. Baştaki sank imajını da Aczmendilere nakledince görüntüdeğişti. Sırayakayatakılacak Atatürk rozetine geldi. Istiklal Mar- şrnıdudaklannı iyice oy natarak söy- lüyor. laiklik konusunu da iyice ele al- dı. Artık yeni imaj: Müslüman de- mokraL milli muhafazakâr. bilimde ile- ri endüstri toplumunun dinine, mille- tine savgılı modern bir temsilcisi. Cemaatini "Merak etmeyin, bizde değişen bir şev yok" diye rahatlatıyor. Aspirini çikolata içinde vermeyi tav- siyeediyor. Takunyadan takıyyeye transfer olu- yor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle