Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sakibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan EnnçO
Genel Yayın K.oordınatörü Hikmet
Çetinkaşa # Yazıışlerı Müdürlerı
fbrahim Vıldız (Sorumlu), DinçTayanç
# Haber Merkezı Müdürü- Hakan kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • Knhbarat
Cengiz Yddırım • Ekonomı Bülent kııanlık
# Kültıır Handan Şenköken # Spor
Abdülkadir Yücelman 9 Makuleler Sami
Karaören 9 Diızeltme Abdullah ^ azıcı
# Fotoerat Erdoğan Köseoğlu • Bügı-Belge
Edibe Suğra 9 Yurt Habcrlen Mehniet Faraç
Yjvın Kurulıı tlhan Selçuk (
Orhan Erinç. OMa\ kurtbokt
HikmetÇetinka>a.ŞükranSoner.
Ergun Balcı, Dtnç Ta\anç, İbrahim
\ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
Halbav Hakjn Kara.
Aııkara Temsılcısı Mustafa Balba\ # Haber Muduru. Doğan
Akın Atalürk BuKan No: 125. Kaı 4. Bakanlıklar-AnkaraTel'
4195020 P hat). Faks -119502? • Izmır Temsılcısr
Serdar Kızık, H Zıva BU 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Faks 44191 P 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
InönuCd 119 S. No 1 Kaı 1. Tel. 3522550. Fak.> 35225T)
Muessese Müdiini Erol Erkut A
Koordınator Ahmet Korulsan 9
\fuhasebe. Bülent \ ener 9 Idare
Hüse>in Gürer 9 t^letnıe Önder
Çelik 9 Bılgı-lslem \ail İnal 9
Bjlghsavar Sısıem Mürihet Çüer
MED\ \ C: 9 >onetım Kurulıı
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran 9 Koordınator Reha
Işıtman 9 GCÎKI Mudur Yardımcısı.
Mine Akdağ Tel 514 0^ 53 -
5İ3 95SO-513 8460-61. fals-5118466
\ı>ımU)an *e BasM: \ fi Gjn Haber \un=ı. Ba-
TiAov.ciiL.-d ")J t a i . d'ı 34314 l.[ PK 246 I
jn \e 'l a>ıncıhk -\ Ş
tanbul f d ıll 212ı 512 <ı5 05 (20 hat) Falo 2 5 E K İ M 1996 İmsak: 5.55 Güne>: 7.20 Öğle: 12.55 İkindi: 15.48 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.37
Esenler'deki 'namus katliamı' üzerine kadın örgütleri yasalarda düzenleme yapılmasmı istediler
'Kacbna yönelik şiddet korunuyor'
Soğuk havalar
için giysiter
• Haber ıMerkezi - Escada
Sport'un 96 97 >onbahar-
kış için lıazırladığı
koleksıyonu. tiiketıcilerin
beğeni-.ine sunuldu. Giin
içinde çok amaçlı
kullanılabilecek. içleri
tüylendinlmıs pamuklar.
çift \ üzlü ha\ lu kazaklar.
jarse \ e angora \ ün ka$mir
dokulu trıkolar. ipek jarse
iistlerden oluşan
koleksiyonda rahatlığın
önplanda tutulduğu
bildirildi
ÖSYM Başkanı
istîfa etti
• ANKARA (Cumhurhet
Bürosu) - Öğrencı Seçme
\e Yerleştirme Merkezi
(ÖSVM)Prof. Dr Eres
Söylemez, göre\ inden
istifa etti. Sö> lemez'in
yerine eski ÖSY.VI
başkanlanndan Dr. Fethi
Toker atandı. ÖSYM
Başkanı Prof. Dr. Eres
Söylemez, 1 Kasım 1996
tarihınden geçerlı olmak
üzere göre\ ınden istifa etti.
Söy lemez'in yenne atanan
Fethi Toker'in. göre\ ı bu
tarihten ıtibaren
de\ralacagı belırtildı.
Söylemez. göre\ı süresince
öğrencilenn mağdur
olmama.si için ellerinden
geleni \aptıklarını
belirterek istıfayı
kendisinın ıstediğini
söyledı.
Bayram tatili
4gün
• ANKARA (Cumhuri\et
Bürosu)-Başbakan
Necmettin Erbakan. dün
yayımladığı genelgeyle
kamuda çalışan meınur.
işçi \e diğer personelin. 28
ekitn pazartesi günü yanm
giin idari izinlı
sayılaeaklarını bıldirdi.
Genelgede. bu >üre içinde
göre\li olanlara. herhangi
bir fazla ödemenin
yapılmayacağı kaydedıldi.
Öğretmenlikte
başvuru fazlası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Milli Eğitim
BakanlıgYnın açtığı lObin
öğretmen kadrosıı için
eğitim fakültelerinden
yeterli ba>Mirunun alındığı,
pedagojik formasyonu
olmayan iiniversite
mezıınlarının atanmasına
gerek kalmayacağı
bildirildi. Bakanlık
yetkililen. atamalarda
öğretmenlik bölütnü
mezunlarına öncelik
verileceğini kaydederek
"Şu ana kddar yapılan
işlemlerde eğitim fakiiltesi
mezunlannın aşağı yukan
kontenjanı doldurduğu
belirlendi. Bir değişiklik
olmaması durumunda.
diğer üni\ersite
mezunlannın atanmasına
serek kalmayacak" dediler.
Türk Kalp Vakfı
seçimleri
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Kalp Vakfı Mütevelli
Heyetı \e \'önetim Kurulu
Başkanlığfna Cetin
\'ıldınmakııı yenıden
seçildi. Çetin Yıldırımakin,
toplumun yüzde 11 'inin
derhal teda\ ı gerektirecek
ağırlıkta kalp hastası
olduğunu. ölüm
nedenlerinin yüzde 60"ının
genelde kalp
hastalıklanndan meydana
geldiğini sö\ ledi.
Ressam Erel'in
sergîsi
• Haber Merkezi -
Ressam İsmet Erel'in 15.
kişisel resım sergisi.
Beylerbeyi Akbank Sanat
Galerisi'nde busün
18.00'debirkokteylle
başlayacak. Sergi. \alıboyu
Caddesi 74 numaradaki
galeride 13 kasıma kadar
sürecek.
ECE TEMELKURA.N
ANKARA - İstanbui-Esenler'de 10
kişinin ölümüyle sonuçlanan namus
katliamr kadın örgütlerini harekete
geçirdi. Örgütler. olayı "klasik birai-
le içi şiddet vakası" olarak nitelerken
yasalann namus cinayetlerini ve kadı-
na yönelik şiddeti koruduğunu savun-
dular.
Kadın örgütleri toplantı düzenleye-
rek. Cumhurbaşkanı Sülevman Demi-
rel. Başbakan Necmettin Erbakan.
Adalet Bakanı Şevket Kazan ve Dev-
let Bakanı NamıkKemalZe>bek"e faks
çekip. kadına yönel i k şıddete karşı ye-
ni düzenlemeleryapılmasını istediler.
Abdullah Aydın'ın boşandığı eşini ve
e\dekidiğer9kişiyi. "âlem vapıldığı"
gerekçesiyle Kalaşnikof tüfekle tara-
ması. kadın örgütlerinin tepkisıne ne-
den oldu. İstanbul'da dün bir toplantı
düzenleyen Gaziantep Kadın Platfor-
mu, Eşitlik tzleme Komitesi. Kadının
tnsan Haklan Projesi \e MorÇatı Ka-
dın Sığınağı Vakfı temsilcileri. Cum-
hurbaşkanlığına ve hükümete faks me-
sajlan gönderdiler.
Hazırlanan metinde. "Hergecengün
artan namus cinayetlerini kadına öde-
ten bu toplumu kınıvoruz" denıldı.
Cumhuriyet'e aktanlan ıletide istem-
ler şöyle sıralandı:
~Kadına şiddet uygulayan kişinin,
birçok ülkede olduğu gibi, kadının evi
ya da işyerine yakJasmasını ve şiddete
yönelikdavranışlarda bulunmasını > a-
saklayan "Koruma Emri' uygulaması-
nın bir an önce başlatılmasını. kadına
şiddet u> gulanacağına dair ipuçlan bu-
• Kadın Dayanışma Vakfı Başkanı Meray Epikman, olayın
"Dul kadın orospudur" anlayışıyla ilgili olduğunu
vurgulayarak. "Böyle cinayetlerde kadınlar zaten baştan
'Dullar fuhuş yapar' damgasını yemiş oluyorlar" dedi.
nı yanıtlarken. katil zanlısı Abdullah
Aydın'ın eşinden ayrıldığına dikkat
çekti \'irmıbeşlıoğlu. "Erkek. kadını
kendisinın bir uzantısı olarak gördüğü
için aralanndaki sözde namus bağlan-
nsı boşandıktan sonrada kesilmiyor. Ka-
dın erkekten boşanmakla kurtulanıt-
yor, çünkü erkekler. kendilerinde ka-
dının hayatını sonuna kadar belirieme
hakkı görüyortar" diye konustu.
Kadının İnsan Haklannı Koruma
Projesi Koordınatörü Pınar tlkkara-
can da olayın "klasik bir e\ içi şiddet
vakası" olduğunu belirterek. "Anka-
lunduğu takdirde saldırgamn polis ta-
ranndan gözaltına alınmasını.aileiçi şid-
dette kadının sııçdu\ urusunda bulun-
masına gerek kalmadan savcılık tara-
fından suç du> urusunda bulunulması-
nı ve bunun bir kamu da\ ası olarak gö-
rülmesini talep ediyoruz."
k
Devlet, sorumluluğunu
kabul etsin'
Namus davaları konusunda araştır-
malaryapan Gaziantep Kadın Platfor-
mu Başkam Vildan Virmibeşlioğlu.
Cumhuriyet'ın olaya ilışkın sorulan-
ra'da kadınlann yüzde 2'si kocalan ta-
rafından ölümle tehdit edilmiş ve silah-
lı saldıma uğramış. Bu kadınlar belki
öldürülecek \e biz öklükleri zaman öğ-
reneceğiz. Burada önemli olan. de\ie-
tin sorumluluğunu kabul ernıesi. Çün-
kü yasalar \e devlet. kadının öldürüle-
ceği kesinleştiği zaman bile bir şe\ yap-
mıyor. Kadınlaröldürülünce de herkes
ayağa kalkıyor. Bu, ikiy ü/Jülüktür" de-
d'i.
'Dul kadın orospudur'
Kadın Dayanışma Vakfı Başkanı
Meray Epikman da. olayın "Dul kadın
orospudur" anlayışıyla ilgili olduğu-
nu v urgulayarak. tepkisini şöy le dile ge-
tirdi:
"Bu olaylar ve alınan tavır, kadınla-
nn kocalanndan orospuluk yapmak
için boşandıklan anlaj ışına davanıyor.
Bö>le cinayetlerde kadınlar zaten baş-
tan Dullar fuhuş yapar' damgasınıye-
miş oluyorlar."
Kadın örgütleri basının olaya karşı
tutumunu kınarken. dün bazı gazete-
lerin birinci sayfalanndaki "Bardağıta-
şıran son damla! Zaten eşleri hakkın-
da fuhuş dedikoduları ayyuka çıkmış-
tı. Bir de çocukiarının gözleri önünde
alem yapıldığını duyduklan an kan be-
\inlerine sıçradı. Silahlanarakyoia ko-
yuldular" ıfadeienne tepkı gösterdiler.
Kadın örgütleri. namus cınayetlerinde
katil erkeklenn yüceltildiklerini savu-
nurlarken. "Basın\aroşlardakiçarpık
ahlak anla> ışını besliyor. Gazeteler ar-
tık insan haklarının mı, yoksa \ahşetin
ıni yanında olacaklanna karar verme-
liler" dediler.
Dokuz Eylül
Üniversitesi'nde
dekanlar seçiliyor
İZ.MİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Dokuz Ey-
lül Üniversitesi'nde seçım-
le gelen yeni yönetimin oluş-
turdugu demokratık ortam-
da. fakültelerde dekanlık se-
çimlen art arda yapılıyor.
Bugüne kadar üniversıtenin
beş fakültesinde dekanlık
için seçim yapıldı.
Dokuz Eylül Üniversıte-
si'nde Demokrasi Platfor-
mu'nca gösterilen rektör
adayı Prof. Fethi İdiman'ın
seçımi kazanarak yönetıme
gelmesiyle başlayan dernok-
ratikatıİımlarsürüyor. Cni-
versiteye bağlı Buca Eğitim
ve Iktisadi İdan Bılimlerfa-
kültelerinde. süresi dolan
dekanlann yerine yeni dekan
adaylannın belirlenmesı için
seçim yöntemine başvurul-
muştu.
Y'ine istifayla boşalan Tıp
Fakültesi Dekanlıgı içinöğ-
retiın üyeleri arasındaoyla-
ma yapılmıştı. YÖK. oyla-
ma sonucu bildirilen üçer
aday arasından en fazla oy
alan Prof. Emin Ahcı'yı Tıp
Fakültesi'ne, Prof. Hüseyin
Alkan'ı da Buca Eğitim Fa-
kültesi'ne dekan olarak ata-
dı. İktisadi İdari Bilimler
Fakültesi'nde yapılan se-
çimde en çok oy alan Prof.
Meryem Koray'ın ise YÖK
tarafindan atanmasının bek-
lendiği belirtildi.
Öte yandan yöneticıleri-
ni seçimle beürlemek iste-
yen öf retim üyelerinin bas-
kısıyla bazı fakültelerde de-
kanİar istifa etmeye başladı.
Mühendislik Fakültesi'nde
istifa eden Prof. Kutlu Zo-
ral'ın yerine yeni dekan
adaylannın belirlenmesi için
yapılan seçimde Prof. Halil
Köse 49, Prof Ömer Alku
41, Prof Tülay Harzadın 34
oy aldı. Güzel Sanatlar Fa-
kültesi'nde de Dekan Prof.
Murat Tuncay. dekan ola-
rak atanmasının üzerınden
çok az bir süre geçmiş olma-
sına karşın."güven tazele-
mek" amacıyla öğretim üye-
lerinin oyuna başvurdu. Oy-
lamada. dekanlık için aday-
lığını açıklayan Prof. Fanık
Kalkan 23'. Dekan Prof.
Tuncay 12 oy aldı. Oylama-
nın sonucu üzerine Dekan
Prof. Tuncay'ın istifa edece-
ği öğrenilirken. Prof. Kal-
kan"ın dekan adayı olarak
YÖK'e bildirileceği belir-
tildi.
'Kürkü var, güzel mi güzel'
Yeni Zelanda'nın AuckJand kentinde yolun or-
tasında park etmiş peliiş kaph araba, nıinik kö-
pek ve sahibinin ilgisini çekmiş olnıalı ki ikisi de
durup bu tuhaf kürklü yaratiğı şaşkınlıkJa izli-
yoriar. San rüyleriyle. plakasında yazan kivi
kuşuna ben/etilme>e çalışılan araba. yağmurJu
günlerde cazibesini büyük ölçüde kaybediyor.
(Fotoğraf:RE(JTERS)"
Velilerden boş
derslere çözüm:
Ucretli öğretmen
YUSUFZtVAAY
Yeni öğretim y ılınm baş-
lamasının ardından bir a>-
dan fazla zaman geçmesine
karşın. Istanbul'daki ilk \e
ortadereceli okullarda 3 bin
600 öğretmen açığı bulu-
nuduğu belirlendi. Eylül
ayında İstanbul Milli Eğitim
Müdürlüğü"ne öğretmenlik
için baş\ uran 4 bin 500 ada-
yın atamalannın kasımda
yapılacak olması. tstan-
buii'daki yaklaşık 2 bin okul-
da birçok dersin boş geç-
mesine neden oluyor. Bazı
okullarda. derslenn boş geç-
memesi için \elilerce ~üc-
retli öğretmen" çalıştırıldı-
ğı belirtildi.
İstanbul ll Milli Eğitim
Müdürlüğüyetkılıleri.Tür-
kiyegenelindeki 10 bin öğ-
retmen açığının kapatılma-
sı için 21 ey lüt ile I ekim ta-
rihleri arasında kabul edılen
baş\ uruların ardından. ata-
malann kasım ayında yapı-
lacağını ifade ettiler.
İstanbul'dahalen I300'ü
sınıf. 2 bin 300'ü branş ol-
mak üzere toplam 3 bin 600
öğretmen açığı bulunduğu-
nu vurszulavan vetkililer.
y aklaşık 2 bin okulda birçok
dersin boş aeçtiöini söyle-
dıler.
1996-97 öğretim yılının
başında İstanbul'da 6 bin
öğretmen açığı bulunurken.
bugün bu sayının 3 bin 600'e
indigıni belırten İl Milli Eği-
tim Müdürlüğü yetkililen,
şunlan söyledı:
"İstanbul'da öğretmen
açığı nedeniyle birçok der-
si boş geçen okullar \ar. Bu
okulların sayısı \aklaşık 2
bin. Son öğretmenlik baş-
vurulamla ilgili atamalar
en erken kasım ayında ya-
pılacak. Atamalariçin deger-
lendirnıe işlemleri zaman
alıyor. İstanbul'da bu du-
rumdan olumsuz etkilenen
bazı okullar, derslerin boş
geçmemesi için >elilerin eko-
nomik desteği ile ücretli öğ-
retmen çalıştırıyor. Bazı
okullar ise önlenı olarak sı-
nıf birleştirme yoluna gidi-
yor. Milli Eğitim Müdürlü-
ğü olarak. atamalar ya.pi-
lıncaya kadar şu anda ya-
pabiİeceğimiz fazla birşe>
\ok. Bakanlık, atamalarda
İstanbul'a gereken önemin
gösterileceği yönünde bize
söz \erdi."
İmam-hatiplere zorunlu eğitimde koruma sağlanmak isteniyor
Eğitinule 'kesinti' tarbşması
EMİN'E KAPLAN
ANKARA -Zorunlu eğitimin, imam-
hatiportaokullannınilköğretimedev-
redilmesi koşuluyla kesintisiz olarak
8 yıla çıkanlması yönündeki 15. Mil-
li Eğitim Şûrası karan. Milli Eğitim Ba-
kanlığfnca hazırlanan "ŞûraÇahşma
Planı"nda değişikliğe uğradı. Planda.
şûrada alınan "kesintisizlik ve bütün-
lük" ilkesine y er verilmezken. yalnız-
ca "zorunlu eğitim 8 yıla çıkanlacak-
tır"denildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca 15. Mil-
li Eğitim Şûrası'nda alınan kararlann
yaşama geçirilmesi için hazırlanan
"Şûra Çalışma Planı", imam-hatip or-
taokulları \e Kuran kurslannın konu-
mu nedeniyle 23 yıldır yaşama geçi-
rilemeyen 8 yıllık zorunlu eğitim tar-
tışmasını yeniden gündeme getirdi.
Bakanlık birimlerince hazırlanan ilk
plan taslağında. 8 yıllık zorunlu eği-
timin bütünlük ıçerisınde yaşama ge-
çirilmesi \e 8 yıllık eğitimden sonra
tek diploma \erilmesine ılişkin şûra ka-
•Milli Eğitim Bakanlığfnca 15.
Milli Eğitim Şûrası"nda alınan
kararlara ilişkin hazırlanan
çalışma planında, 8 yıllık zorunlu
eğitimle ilgili alınan kararda
değişiklik yapıldı. Planda, şûrada
alınan "kesintisizlik ve
bütünlük" ilkesine yer verilmedi.
rarına aynen yer verildi. Talim \e Ter-
biye Kurulu'na son olarak sunulan tas-
lakta ise Milli Eğitim Şûra Yönetme-
liği'he aykın olarak kararda değişik-
lik yapıldı.
Planda. zorunlu eğitimin yaşama ge-
çirilmesinde uygulanacak "bütünlük
ve kesintisizlik" i Ikesine yer v eri 1mez-
ken. "Zorunlu eğitim 8yıla çıkanlacak-
tır. 2 yıllık okul öncesi eğitim de yakın
bir gelecekte ilköğretim bünyesine alı-
nacak, 9. sınıfın ise rehberiik \e yönel-
me basamağı olmak üzere uzun \ ade-
de 11 yıllık zorunlu öğretime geçile-
cektir" denildi.
Talim ve Terbiye Kurulu'nda geçen
hafta görüşmeye açılan plan. kurul
üyeleri arasında yoğun tartışmalara
neden oldu. G'yelerin bir kısmı ••bü-
tünlük ve kesintisiz olması" koşulu-
nun korunması gerektiğini savunur-
ken, bazı üyeler de karşı görüş belirt-
tiler. Plan. uzun tartışmaların yaşan-
ması ve üyelerin görüş birliğine \ara-
maması üzerine gündemden geri çe-
kildi. Zorunlu eğitim konusundaki ka-
rar, Milli Eğitim Bakanı MehmetSağ-
lam'ın inisiyatifine bırakılırken. pla-
nınSağlam'ıngörüşüalınarak yeniden
düzenlenmesi kararlaştınldı.
Bakanlık yetkilileri, Milli Eğitim
Şûra Yönetmeliği uyarınca bakanın
istediği kararı yüriirlüğe koymayetki-
si olduğunu. ancak alınan kararlann içe-
riğinin degiştirilemeyeceöini belirtti-
ler.
>'önetmeliğin 19. maddesi. "Ka-
rarlann hangiîerinin yürürlüğegirece-
ği bakan onayı ile kesinleşir. Şûra ka-
rarlan önem \e önceliğinegöre bakan-
lık icra planlarında yer aür" hükmü-
nü içeriyor.
SÖYLEŞİ ATTİU İLHAN
Üç Misâk-ı Miltî...
CHP'den yasa önerisi
^Zorunlu eğitime
tek diploma verilsin'
e-posta : tan (« vol. com. tr
ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPlzmir
Milletvekili Birgen Keleş.
zorunlu eğitimin kesintisiz
olarak \e tek diploma
verilmesi koşuluyla 8 yıla
çıkanlmasına ilişkin yasa
önerisi verdi. Yasa
önerisinin gerekçesinde.
15. Milli Eğitim Şûrası
kararlanna karşın "5+3"
modelinin geliştirildiğine
dikkat çekilerek.
"Önemli olan 8 yıllık
zorunlu eğitim değil, 8 y ıllık
zorunlu temel eğitim
verilmesidir" dendi.
Başkanlığa sunuldu
CHP Mılletvekıli Birgen
Keleş. Milli Eğitim Temel
Yasası'nda değişiklik
yapılarak zorunlu eğitimin
8 yıla çıkarılmasına ilişkin
yasa önerisini. TBMM
Başkanlığı'na sundu. Yasa
önerisinde. ilköğretim
kurumlannın en az 8 yıl
süreli bağımsız
kurumlardan oluşması \e
öğrenciy e bir bütün halinde
okuduğu bu okullann
sonunda tek bir diploma
verilmesi öngörülüyor.
Yasa önerisinin
gerekçesinde, Türkiye'nin.
zorunlu temel eğitimin beş
yıl olduğu az sayıda ülke
arasında yer aldığı
kaydedilerek. "15. Milli
Eğitim Şûrası kararlan çok
net olduğu halde,
uygulamada çarpıtılmak
istenmekte ve 5+3 modeli
geliştirilmektedir.
Oysa, önemli olan yalnızca
8yıllık zorunlu eğitim değil,
8 yıllık zorunlu temel
eğitim verilmesidir.
8 yıllık eğitimin zorunlu
temel eğitim olarak
gerçekleşmesi için teknik
okullara, meslek
okullarına. genel resmi ve
özel liselere bağlı ortaokul
ve ilkokullann söz konusu
olan bağlantılarının
kesilmesi gerekir" denildi.
Tuhaftır, ama öyledir: Hangi öğrenciye 'Misâk-
ı Milfî'yi sorsan Anadolu dikdörtgenindeki
Türkiye Cumhuriyeti'nin, o ateş, kan ve barut yıl-
larındankesinleştirilmiş, 'toprakbütünlüğünü'an-
lar.
OysaGazi Mustafa Kemarin inkılap idrakinde,
üç 'Misâk-ı Millî' birbirini tamamlıyor; böylece, cid-
di bir 'uluslaşma' sürecini başlatıyor: İlk 'Misâk-ı
MillT Anadolu'nun toprak bütünlüğü, 'Osmanlı
mülkünün' nihayet, üzerinde yaşayanlara bir 'yurt'
ya da 'vatan' olmasıdır; ama bu yetmez.
O yurtta yaşayan halkın 'millete' dönüşmesi,
vazgeçilmez bir şarttır; bu şartın gerçekleşebilme-
si ise diğer iki -ve nedense es geçilen- 'Misâk-ı
MillTye bağlıdır: llki Sa'y (Emek) Misâk-ı Millî si',
ikincisi 'Maarif Misâk-ı Millî si'!
Mustafa Kemal, ilkinden Izmir iktisat Kong-
resi'nde adlı adınca söz etmiştir; ikincisi, Tevhid-
i Tedrisat Kanunu ile gerçekleşiyor.
Sa'y Misâk-ı Millisi...
1980 sonbahan, gergin sonbahar. Ankara. 'Han-
giAtatürk'e bir önsöz yazıyorum: kalemimin ucu-
na, şu satırlar, adeta kendiliğinden geliyor:
"...anti/emparyalizmin 1920'ler aşamasmda,
Mustafa Kemal, 'Mazlum Milletler'cte sınıfsalçe-
lişkinin ikinci plana itilebileceği kanısında, Sultan
GaliyefVe beraberdir; nasıl ki Tiirkiye'deki sınıf-
sal durumun irdelenmesinde Dr. Şefik Hüsnü ile
beraberse! 1920'ler Türkiye's/nde gayrimüslim
ve komprador burjuvazi tasfiye edilir; Rum, Er-
meni, tüccar ve ağalannın Anadolu'da bıraktığı mal
mülk ahaliye paylaştırılırsa, (ki öyle olmuştur) sı-
nıfsal bir karşıtlıktan söz edilebilir mi, şüpheli..."
"...Mustafa Kemal, BaUkesir'deki birsöylevin-
de, siyasal partilerin, gerçekte sınıfsal çıkarları
temsilen kurulduklannı belirtmiş, Anadolu'da, bu
bağlarnda çıkarlan çatışan toplumsal sınıfların tam
anlamıyla olmadıklarını, bu yüzden de hepsinin
'halk' kavramının kapsamı içinde düşünülebilece-
ğini varsaymıştır. Başka deyişle-emperyalizme kar-
şı 'Ulusal Kurtuluş Cephesi'y/e kazanılan siyasal ba-
ğımsızlık savaşından sonra, Ulusal Emek (Sa'y)
Cephesi (Sa'y Misâk-ı Milfîsi) ile ekonomik ba-
ğımsızhk savaşına yönelmek istemiştir..." ('Hangi
Atatürk', 3. Basım. s. 21. Bilgi Yayınevi. 1996)
Yanılmıyorsam, bu 'program'm adını, Gazi, Iz-
mir iktisat Kongresi'nde koymuştu: "...program-
dan söz edildiği zaman adeta denilebilir ki bü-
tün halk için bir 'Sa'y Misâk-ı Milfîsi'dir; ve böy-
le bir 'Sa'y Misâk-ı Fvlilfîsi' etrafında toplanmak-
tan hasıl olacak siyasi şekil ise alelade birpar-
ti niteliğinde düşünülmemek lazım gelir." (Şu-
bat, 1923)
Son cümle, hiç kuşkusuz, CHP'yi 'alelade', hat-
ta 'enayi' bir parti haline düşürenler için, yaman bir
'f/rça'dır.
Maarif Misâk-ı Millisi..
Tam bağımsız, laik ve demokratik cumhuriye-
tin kültürpolitikasında, aynı 'ulusalcephe'Tev-
hid-i Tedrisat (Öğretimde Biriik) Kanunu ile oluş-
turuluyor.
Neden öğretimde birlik?Tanzimat sonrası Os-
manlı'sı, ciddi. üstelik birbirine karşıt, bir kültür
'ikiliği' yaşıyor: Biryanda mahalle mektepleri, tek-
ke, medrese ve zaviyeler, harıl harıl, 'ümmet ay-
dını' yetiştiriyorlar; bir yanda, ecnebi dille öğretim
yapan çeşitli Hıristiyan tarikatlarının 'misyoner'
okulları, harıl harıl, 'komprador' aydın üretiyorlar.
Bunların ilki, Osmanlı'yı geleceğine değil, geçmi-
şine çekmek meraklısıdır; ikincisi ise geçmişi 'kül-
liyen' reddedip, Batı'lı 'metropol' ülkelere benze-
meyi marifet sanıyor. Osmanlı'nın son ikiyüz yılı,
Tanzimat ve Meşrutiyet, çağdaş ve ulusal kültür
sentezini başaramamış bu iki aydın türünün çatış-
masıyla geçmiş; neticede Devlet-i Aliyye batmış-
tır. 'Sistem' bu çatışmayı hem tahrik ediyor, hem
de hınzırca kullanıyordu.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu bu zararlı 'ikiliği'^ tas-
fiye edecekti: ulusal. demokratik ve lâik cumhuri-
yetin, bu vasıfları taşıyan çağdaş aydınlarını yetiş-
tirmek için tasarlanmıştı: medrese, tekke ve zavi-
yeler kapatılıyor; bunların yerine 'münhasıran' din
adamı yetiştirecek imam/hatip 'meslek' okullarının
kurulmasını öngörüyordu: onun dışında, cumhu-
riyetin 'kültür kaleleri' liseler, çağdaş Türk toplu-
munun aydın fidelikleri olarak eğitim tarihimizde-
ki şerefli yerini alıyordu.
Türkiye 'Sistem'e alındıktan sonra (1950 son-
rası) merkez sağ/merkez sol yönetimleri. mes-
lek okulu seviyesindeki imam/hatip okullarını 7/se-
leştirmekle'cumhuriyet öğretiminin 'birliğini' boz-
muş. yeniden formasyonu 'şeriat' olan 'ümmet
aydınlan' üretmeye başlamıştır; bu yetmezmiş gi-
bi, Osmanlı'yı batıran kültür 'ikiliğini' (karşıtlığını)
özellikle istermişçesine, devlet liselerinde ecnebi
dille öğretime geçerek, o liseleri bir zamanların
'misyoner' okullarına çevirmiş; eskiden olduğu gi-
bi, ülkesine ve kültürüne 'yabancılaşmış' kozmo-
polit aydınlar sürü sepet ortalığa salıverilmiştir.
Epeyce bir zamandır bu iki -ulusal ve çağdaş ol-
mayan- aydın tipi, eskiden olduğu gibi birbiriyle da-
laşıyor; daha da acısı, aralanndaki hırgürü 'siyaset
yapmak' sanıyor; iki taraf da birbirinden şikâyetçi,
halbuki asıl cevabı aranması gereken soru şu:
cumhuriyet aydınlannın yerini, tekrar Osman-
lı'nın batış dönemi aydınlan alıyorsa, bunun
vebali kimin boynundadır?
Neden hiç kimse Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu
'delerek', 'Maarif Misâk-ı Millî si'ni devreden çı-
karan sorumluları aramıyor?
Aramaya kalkışırlarsa, yoksa kendilerini mi bulur-
lar?
http:// www. vol. com. tr/ A İLHAN
http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html