27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 1996 PAZARTESİ 12 BIR KONU BIR KONUK Av ve Yaban Hayatı Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Süha Umar: 'Çevrehizmeti verilmiyor'LALE SARIİBRAHİMOĞLU/ USIFÖZKAN -Türkive'de halkın çevTeye bakışı nasıl, değerlendirir misiniz? - Türk halkı ;evreye özellikle son yıllar- da duyarlı. Tanm kesimi bu konuda son de- rece titız. Bunun iki nedenı var. binncisi ge- çimini sağladığı toprağını, sürekli kazanç getırmeyen bir işte kullanmak istemiyor. Ta- nm hâlâ çok önemli bır faaJiyet. Bugün To- yotasa'nın Sapanca gölünün kenannda ku- rulmuş olmasını affetirecek ve haklı göste- recek hıçbır gerekçe > ok. Buna göz y uman- lar. ülkeye ve Türk ulusuna karşı suç işle- mişlerdir. - Halkın duvarlılığjna karşın. siyasi ne- denlerk göz mü \umukju? - Evet. Oylann güçlü kişiler ve kurumlar tarafından yönlendirilebilecegi düşüncesi ve bazı kişılere kolay kazanç temin etme diişüncesi buna yol açtı. Hem de 1-4. sınıf tanm arazilerine bu rür tesisler kurulması yasalarca ya>aklanmış olmasına karşın. - Peki Çevre Bakanlığı'nıa. çevre sorun- lanna bakışını nasıl değerlendirnorsunuz? - Halktakı çe\re bılıncı basına da yansı- maya başlayınca. -10 yıllık geçmişi vardır bunun- önce Çevre Müsteşarlığı daha son- ra Çevre Bakanlığı kuruldu. Anayasa. "Türk vatandaslannın sağtıklı bir çevrede yaşama haklan bulunduğunu" hükme bag- lamıştır. Bu mutlak bir haktır. Çe\ re Bakan- lığı, vatandaşlann bu hakkını korumak iize- rekurulmuştur. Bırde Çevre Bakanlıgı'nın yaptıklanna bakalım: Çevre Bakanlığı Türk yasa- lanna ve uluslararası sözleşme- lere aykırı olarak Burdur Gölü kıyısına kurulmak istenen Is- pana Organıze Sanayi Bölge- si'ne olumlu görüş bildirmiştir Aynı şekılde Göller Bölgesi Havalaanı'na da Antalya Köp- rülü Kanyon Milli Parkı'na bir özel şirket baraj kurmaya kalk- tı, yasayla yasaklanmış olması- na karşın. Çev re Bakanlığı An- talya Çev re ll Müdürlüğü buna olumlu görüş bildirdı ve hare- ketin öncülüğünü yaptı. Göre- vini kötüye kullanan Antalya ll Müdürü hakkında Çevre Ba- kanlığı'na y aptığımız başvuru- lar buaüne kadar sonuçsuz kal- dı. - Temel nedeni nedir bu- nun? -Çevre Bakanlığı "nda çevTe- yi. doğayı bakanlığin görevini biien insanlar vardır. Çevre Ba- kanlığı'nın sorunu, bakanlar, müsteşar. müsteşar yardımcı- ları ve genel müdürlerdir. Ör- neğin Çevre Koruma Genel Müdürü... Bunlan ezbere söy- lemiyoruz. Yazılan var,görüşleri var. Buki- şilerin yaklaşımı. \erdiklen izlenim şu: **Çe\ regöriintü olarak gündemderutulma- sı, desteklenivor iztenimi verilmesi gereken bir konudur. Öte yandan esas olan ber ne pa- hasına olursa olsun barajlann. fabrikalann yapıimasıdır." Yaklaşım budur. Böyle olun- ca Çevre Bakanlığı kendisine verilmiş gö- revi yapmıyor. Çevre Bakanlığı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gibi çalışıyor. Bunu üst kademe yapıyor. alt kademe doğru görüşle- ri hazırlayan. uyanlarda bulunan. bu konu- da son derece duyarlı ve aklıbaşında insan- lardan oluşuyor. -L > gulamatna nedeni nedir, sadece du- yarsızlık mı? -Hayır. tamamen politik nedenler. - Oy kaygısı mı? -Evet. Duyarsızlık, konunun bilincine varmamış olmak değil. Sadece görünüşte doğadan yana olmak. işin esasına gelinee, tamamen doâaya aykırı davranmak düşün- cesi vedavranışı... - Peki Göller Bölgesi (Isparta) Hava- alanı ve Isparta Organize Sanavi Bölge- si olavı nedir? - Burdur Gölü kıyısına kurulmak istenen her iki tesis de. birçok açıdan yasalanmıza ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeİere aykındır. Nitekim. Danıştay. her iki tesısın de yer seçimınde yasalara uyarlılık bulunmadığtm, aynca bu tesisle- rin Burdur Gölü kıyısına kurulmasında ka- mu yaran olmadığını karara bağlamıştır. Danıştay 6. Dairesi Isparta Organize Sana- yi Bölgesi yer seçimi karannı iptal etmiştir. Neyazıkki. Danıştay üyelerinin seçiminde siyasi otoriteve tanınan. demokrasive. yar- gı bağımsızlığına tümüyle aykırı yetkiden yararlanan bazı makamlar. bu kararaleyhi- ne Danıştay ın bütün içtihatlanna aykın bir "yürütmeyi durdurma'"karan aldırmışlar ve hemen temel atmışlardır. Bu davranış Türkiyede yargının ne kadar hafife alındı- ğının bir göstergesidir. Tabi bu duruma dü- şen > argı organlannın da aynı derecede pe- rişanlığı sözkonusudur. - Isulsüz avcılık konusunda durum ne- dir? - Yasalar uygulandığı takdirde usulsüz avcılıkla mücadelenin 2 yı! gibi çok kısa sü- rede cıddi bırdüzene oturtulabileceğıni dü- şünüvorduk. Nitekim bu düşüncemizin doğ- ruluğu anlaşıldı Usulsüz avcılık yaparken yakalanan bürokratlar. askerler. genel mü- dürler. politikacılar. i) başkanlan. bakanlar. milletvekileri var. Bu kişiler va kendıleri eI^_J UYIUŞ "tstanbul'daki Angurya Çiftliği 'nde bir avcının giinde yüzlerce bıldtrcm avladığı. Ingiîizyurttaşı Whittal 'in Eskişehir 'de zamamn dünya rekoru geyiğini vurduğu, kekliklerin ovalarda sürülerte dolaştığı, kaziarut sabah çtkijinda-akşam dönüşünde gökyüzünü kamrttığı, kutsal toprak Anadolu 'nun binlerce çeşit bitkiyi, hayvam göğsünde bartndırdığı, denizlerin ağlara bereket doldurduğu günler..."Çok uzakta değil, enfazla 20-30yıl önce yaşandı riimü. Yoğun bir sanayikşme. kentleşme atıhnu derken, tüm bu değeder unutuldu gitti. Yoğun bir çevre kirlenmesi. doğal yaşam talanı başladı. YeşilükJer betonla örtülürken, doğanın öz evlatları binlerce canlı. bir daha dönmemek üzere çekip gittiler Anadolu dan... Son yıllarda. "çocuklarmdan ödünç aldıgı" çevre degerlerinin göz göre göreyok olup gitmesini istemeyen Türk halhnda, çevre bilinci kendisini gösterdi. Ancak halktaki bu bilinç. politik kaygılar, kişisel çıkarlar, ihmaller, bilinçsizlikler nedeniyle yeterince etkili olamadı. Türkiye 'deki çevre sorunlan konusunda önemli etkinliklerde bulunan Av ve Yaban Hayatı Koruma. Geliştirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Süha Umar, Cumhuriyet 'in, vakfın çalışmalan ve çevre sorunlan ile ilgili sondarım yanıtladı. bizzat baskı yaparak. yargıyı çalıştırmamak istedıier. veya koruma denetim hizmeti ya- pan kurumİarı Orman Bakanfnı devreye sokarak sindirmeye kalkıştılar. Hâlâ da za- man zaman yapıvorlar. Av ve Yaban Hayatı Vakfı karşısında bir karşı baskı yaratarak yasalann uygulanma- sını sağlad'ı. Suçlularm gereken cezaya çarptınlması içın çaba gösterdi ve göster- meye de dev^m ediyor. - Mahkemeye mi veriyor? -Suç duyurusunda bulunuyor. Olaylann yargıva intikal ettirilmememesi için bazen baskı yapılıyor. Bunu önleyebilryor. Gere- kirse davaya müdahil oluyor ve yasalann gereği gibi uygulanamasını sağlamaya ça- lışıyor. Dıyeceksinız ki. "Yasalan uygula- yan insanlar bunlan zaten uvgularlar." Her zaman olmuyor bu. Çarpıcı bir örnek vere- yim. Geçen yıl tilki katliamlanna ilışkin ha- silciliğimiz var. Bunların hemen hemen tü- mü avcılar. Toplumun her kesıminden üye- miz yar. - Üyelik kıstasınız nedir? - Birinci kıstasımız konuya hakketen cid- di ve samimı bir biçimde yaklasmak. ikin- ci önemli kıstasımız bizzat çalışmak. Üye- liğe girişte, av ve çevre suçundan hüküm giymemiş olmak koşulunu da anyoruz. - 50 ilde temsilciliğiniz olduğuna göre üyelerinizde ağırfık kişilerde mi kurum- larda mı? - Kişiler. Vakfa üye olan kurumlar da v ar. Örneğin doğa korumasında Türkiye'nin en ciddı. etkili kurumu olan Doğal Hayatı Ko- ruma Derneği (DHKD)vakfımızın üyesidir. Üyelerimizinyaklaşıkyüzde95-97'sı avcı- lar, gerçek avcılar arasında. "Gerçekavcı" ve "Eli tüfekli" aynmı yapıyoruz. - Vakfın finans kaynağı nedir? yasaklamıştır. IstisnagetınTiıştır. Baraj. gö- İet regülatör. "Bunlan vaptığınız zaman da balık merdiveni, balık asansörü kuracaksı- nız ve her zaman çalışır durumda tutacak- smız*" diye kural kovmuştur. Bunların bu- lunmaması halınde yapılan tesislenn yıkıl- ması kuralını getirmtştır. -Türkive'de baraj ve göletlerdebu ku- rala uvuluyor mu? Balık merdiveni, asansörü var mı? - Türkiyede yapılmış göletlerin, bentle- rin. barajlann bir tanesinde balık merdive- ni yoktur. Hepsi şu anda yargı yoluna baş- vurulduğunda yıkılabilecek durumda. - Yargıva başvurdunuz mu? - Başvurmadık. Yeni barajlardan başla- mayı planlıyoruz. Fırat ve Dıcle üzerinde. başka nehirlerde, derelerın üzerinde baraj projeleri ortaya çıktıkea önlem almaya ça- lışacağız. Yaprojenındüzeltilmesı veyaya- - Peki Süha Bey. başka örgütlerle bağ- lantınız var mı? - Var. Türkiye'de çeşitli örgütlerle bağlan- tımız. işbirliğimz var. DHKD. Türkiye Ta- biatını Koruma Derneği (TTKD) ve bazı hayvan koruma demekleri ile çevre koruma dernekleri ile avcılar kulüpleri. Hatta sizega- rip gelebilir ama, Silah Sanayicileri ve !şa- damlan Derneği ile ilişkilerimiz \ar. Yurt- dışında da hükümetlerdışı gönüllü kuruluş- lar var. Örneğin; Ingiltere'de Sulak Alanlar Araştırma Bürosu. Yaban Hayatı Vakfı ile çokyakınbirişbırliğımizvar. Bizimle işbir- liği yapmak isteyen Avrupa Birliği (AB)Av- cılık Federasyonu (FACE) var. - Nakfınız son derece etkili herhalde? - Av ve Yaban Hayatı Vakfı'nın 3.5 yılda aslında Türkiye'nin yurtdışındakı ımajı için de yaptıklan var. Türkiye, Avrupa"da mev- cut anlayışa, yaşam biçımine uymayan bir ülke olarak görülüyor. Avrupa Birliği bazı konularda bunu sürekli bizim önümüze çı- kanyor. Öte yandan aynı AB'nin çok güçlü bir kuruluşu FAGE. Türkiye"de bizımki gi- bi bir vakıf ve böyle bir düşünce sistemi, böyle bir akım. toplum olduğunu farkedin- ce işbirliği için koşarak geliyor. Bu da konunun aslında ciddiyetini göste- riyor. Türkiye'nin baraj projesine balık mer- diveni koyup. krediyi aldıktan sonra uvgu- lamayarak başkasını kandırması aslında kendisini kandırmaktır. Adamlar bunu bılıyor. Bılıyorlar ve o za- man sizin için şöyle bir düşünce kafaların- da belmyor; "Türkler ciddi değildir. Türk- berler ve resimler çeşith gazetelerde yer al- dı. Bunlardan birtanesi Balıkesır'de yaşan- dı. 4 kişi, 67 tilkiyı kürkleri için zehirlemiş- ler, yakalandılar. Tilki avı bütün Türkiye'de yasak. Zehirle avlanmak 1937'den beri ya- sak ve hapis cezası verilmesı gereken bir suç. Yalnız para cezası ile olmuyor. 3 aydan 6 aya kadar değişen hapis cezalan verilebi- liyor. Balıkesir'de yakalanan 4 kişiden birisi olaydan 3 ay önce Polatlı'da yakalanmıştı. O zaman Polatlı Savcısı yasaları gereğince uy gulamay ıp, o adamlan para cezasıy la ser- best bıraktı. Buna hakkı yok. Bu görevi kö- tüye kullanmaktır. Eğer Polatlı Savcısı bu kişilere yasalann öngördüğü işlemi yapsay- dı belki de bu adamlar hapiste olacaklardı veya hapis cezasını farkettikleri zaman bu - Avcılar. Herhangi bir proje ortaya çık- tığı zaman o projeyi finanse etmeyi kabul eden kişiler ve kurumlar... Çoğunlukla da doğrudan doğruya bızim dikkatimize her- hangi bir konuyugetirenüy elerimizin.tem- silcilerimizin veyahut bize destek vermek isteyen -üyemiz olsun olmasın- kişi ve ku- rumlann o işin masrafını da üstlenmesi. Va- kıfta hiçkimse, ben dahil hiçbir isim altın- da bir para almıyoruz. Ne yönetim kurulu- na, ne başkana, ne de vakfa çalışanlara bu tür ödeme yapılmaz. Aksıne hepimiz gücü- müz oranında vakfa maddi destek veriyo- ruz. - Av hayvanlan ve yaban havatının öne- mi nedir? - Av hayvanlan ve yaban havatının korun- ması bir ülkenın temel tercıhlennin başlıca- pılmış olanlara balık merdnenlerı yapılma- sı bunların hiçbinsi olmadığı takdirde. ha- talı yapılmış olanların y ıkılması. Türkiye'de bu kurala. bu yasaya uyulmadığı için balık- çılık ölmüştür. Hem denizlerde hem iç su- larda ölmüştür. Meriç nehrine gereksiz ye- re müdahale edıldigi için, Meriç'teki yılan balıkçılığı ölmüştür. - ÎSeden müdahale edildi? - Bılinçsız su kaynakları kullanımı. DSt'nin son 30 yıllık yanlış politikası. Ta- bii DSİ kendi başına bu politikayı yapmı- yor, Bunu hükümetler yapıyor DSİ de uy- guluyor. Gidin bakın. Sarıyar'a dökülen Aladağ çayında. balıkların bentlere kadar gelip kümelendiklerini yukan çıkmaya ça- lıştıklannı göreceksıniz. Derelerin kaynağı- na çıkıp y umunlayamayan balığın üremesı • Çevre Bakanlığı Türk yasalanna ve uluslararası sözleşmeİere aykın olarak Burdur Gölü kıyısına kurulmak istenen Isparta Organize Sanayi Bölgesi'ne olumlu görüş bildirmiştir Aynı şekilde Göller Bölgesi Havalaanı'na da Antalya Köprülü Kanyon Milli Parkj'na bir özel şirket baraj kurmaya kalktı, yasayla yasaklanmış olmasına karşın, Çevre Bakanlığı Antalya Çevre İl Müdürlüğü buna olumJu görüş biidirdi ve hareketin öncülüğünü yaptı. Görevini kötüye kullanan Antalya ll Müdürü hakkında Çevre Bakanlığı 'na yaptığımız başvurular bugüne kadar sonuçsuz kaldı. ışten vazgeçeklerdi. Kaldı ki. tilki başına 10 milyon lira taz- minat ödeme yükümlülüğü var. Polatlı Sa\ - cısı sabit bir ikametgâhı bulunmayan bu kı- şileri serbest bırakmakla orman idaresinin tazminat için bir talepte bulunmasını önle- mıştir. Yani devletı zarara sokmuştur. Bu adamlar hem cezadan kurtuldular, hem de tazminatlan alınmadığı için devlet zarara uğradı. Yani yasalan uygulamakla vüküm- lü olan kişiler bazen. istedikleri için, bazen ciddiye almadıklan için. bazen de kötü nı- yetle bunu yapmıyorlar. - Siz bu tür olayları izleyip, değerlen- diriyorsunuz değil mi? - Evet. takıp ediyoruz. Görevini yapma- yanlar hakkında da gereken başvurularda bulunuyoruz. Nitekim Polatlı ve Balıkesır sa\ cılan hakkında tahkikat açtırdık. - Ne kadar üyeniz var? - Fazla üy emiz yok. Çok seçerek alıy oruz. Herkesi almıyoruz. Bütün kısıtlamamıza rağmen, epey üyemiz var. Şöyle söy leye- yim; yaklaşık 50 ılde temsilcimiz \e tem- lanndan birtanesidır. Başmdan beri konuş- tuğumuzgibiav hayvanlannın. yaban haya- tının korunması. aslında bir ülkenin kalkın- ma polıtıkalanna. eğıtım. sosyal pohtıkala- nna. kültürel politikalanna v e spor polıtika- lanna doğrudan etkı yapan bir temel tercih- tir. Bu temel tercihi yanlış yaparsanız yal- nız a\ hayvanlan ile yaban hayatı ortadan kalkmakla kalmaz. ülkenın kalkınması teh- likeye düşer. Bir örnek vereyim; anız yan- gını zaman zaman ormanlan da yakıyor a- ma. esas ıtibariyle o tarlada bulunan bütün canhları yakıyor. kaplumbağası. faresi. yı- lanı. böceği, İcuşu. tavşanı. tilkisi hepsi ya- nıyor. Bunlann hepsinin doğal dengede bir yeri \ar. Bu. av hayvanlannın \e yaban ha- vatının kaybı. Çok daha büyük bir kayıp var: anızyangını toprağın rüzgârerozyonu- nu çabuklaştınyor Rüzgâr toprağı taşıyor. taşlar kalıyor. Taşlı tarla oluyor. O taşları topluyorlar, 2-3 sene üst üste anız yanıyor. Yeni taşlar ortaya çıkıyor. yine toprak rüz- gâra gidiyor. Akarsulann önünü kesiyorsu- nuz. Yasa. akarsulann önünün kesılmesini mümkün değil. Türkıye'de balıkçıiık böyle öldürülmektedır. Beyşehırgölündeöldürül- mek üzeredir. Eğirdir gölünde öldürülmek üzeredır. Bütün üzerinde baraj kurulan göl- lerde nehirlerde balıkçıiık ölmek üzeredır. Şimdi Fırat'ta da DicJe'de de bu önlemı al- mazsak. ölecektır. - Fırat için de yapacakmısınız? - Yapacağız. üstelik uluslararası ihaleye giren baraj projelerınde balık merdiveni var- dır. Fakatproje uygulanmamaştır. Yani kan- dırmacadır. Örneğin Keban Barajı. Ulusla- rarası ihale şart koşuyor. Siz uluslararası top- lumu da kandırıyorsunuz. Projeye koyup yapmıyorsunuz. Avcılık. a\ hayvam. yaban hayatı bir fantazi değildır. Ülkenin re'fahını doğrudan ılgilendiren bu konuya gereken özenı göstermediğımız takdirde. ülkenin ön- celiklekalkınmasınıtehlıkeyeatarız. Sosyal yaşamınıtehlikeyeatarız.Av ve yaban haya- tı iki tane adamın elıne tüfek alıp iki kuş v urması meselesi değil. Sürdürülebilir kal- kınma. kalkınma için gerekli doğal kaynak- lann akılcı kullanılması sorunudur. ler insanı kandırnıava çalışırlar. Kendilerine yararlı bir işi bile bi/j kandırnıak için yap- mazlar." \akfa bu tür işbirliği başvurulan başka uluslararası kuruluşlardan da var. Bu da ko- nulann aslında ne kadar insanlığın ortak mi- rası olduğunu gösteriyor. Insan hakları v.s. son derece ön planda. demokratik özgürlük- ler gibi konular ön planda. Burdur Gölü kı- yısına kurulmak istenen Isparta Organize Sanayi Bölgesi ve havalanına karşı yürütü- len çevre savaşına çeşitli uluslarası kurluş- lar büyük destek verdiler. Neden? Çünkü Burdur Gölü'nde dünyada sayılan sadece 15 bin kadar kalmış olan Dıkkuyrukördek- leri yaşıyor. Bu ördek insanlığın ortak mira- sıdır. Çevre sorunlan. sınır tanımayan so- runlar Yabankazlan Türkıye'den Rusya'ya gidip kuluçkaya yatacaklar. Kışın tekrarTür- kiye'ye gelecekler. Sınır tanımıyor ki ya- bankazı. Siz bunlan öldürürsenız, yaşama ortamlannı yok ederseniz. Rusya ve Ukray- na soru sorar sıze. Aynı şeyi onlar yaparsa. bız de onlara soru soranz. Çev re. ekoloji her ülkenin imajı açısındanönemli. "Bunlarbe- nimdir" dıyerek suları kirletemezsiniz. - Bu konularda yargı nasıl islivor? - Önce ilgili kuruma yazılı olarak başvıı- rup. bilgi ıstıyorsunuz. Türkiye'de bu tür başvurulara (dilekçe hakkı) belirli bir süre (15günveya 1 ay)içinde yazılı olarak yanıt verilmesi zorunluluğu var. Ama kurumlar >anıt venmıyorlar. Çünkü yasalan uygula- mamakta bır sakınca görmüvorlar. Halkı, kişileri ve demokratik kitle örgütlerini hiçe sayıyorlar. Bu durumda yargıva başvurmak zorunda kalıvorsunuz. Çünkü yazılı başvu- runuzdan sonra 60 gün içinde dava açmaz- sanız. hakkınız yanıyor. Bu da olacak iş de- ğil ama, yasalar böyİe. Dava açıldıktan son- ra da çeşitli yöntemlerle yargı üzennde bas- kı yapılıyor. Isparta Organize Sanayi Bölge- si davasında bılirkişi heyeti. yerinde incele- meye gittiğınde, bır dev let memuru olan Is- parta Valisi. 22 resmı araçla gidip. keşif ya- pan heyet üzerinde baskı oluşrurmaya çalış- tı. Kendi ılinde yasalan uygulamakla yü- kümlü olan bu vali. yasaya aykın bir tesisin yapılması için baskı yapmaya çalışıyor. Gerisini siz düşünün. Av hayvanlannın ve yaban havatının korunması için, tüm bu olumsuz koşullarda çalışıyoruz. Ama başanlı daoluyoruz. Çün- kü artık bu ülke sahıpsız değil ve Av ve Ya- ban Hayatı Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Vakfı gibi demokratik kitle örgütleri giderek etkili oluvorlar. ÇALIŞANLARIN SORULARI /SORUNLARIYILMAZ ŞIPAL Enıekli Sandıgı ve toptan ödeme Soru: 1975 yilında öğretmen olarak göreve başiadım. 1989 yılında görevden av nldım ve daha sonra yurtdışmda çalışmaya git- tim. 18 ay sigortalı olarak bir fabrikada çalıştıktan sonra Tür- kiye've döndüm. 1992'de veniden öğretmenlik görevine baş- iadım \ehalenögretmenlikvapmakta>im.Sorulanm:l) Yurt- dışmda geçen 18 aylık süremi belgeleyip Emekli Sandığı'na borçlandığımda. bu süre emeklilikyönünden hizmetime say ı- lır mı? Aynca, bu borçlanma sonucunda şu anda maaş aldı- ğırn derece ve kadememde bir değişiklik olur mu? 2) Oğret- menlikten ayrılarak SSK ve Bağ-Kur gibi sosyal güvenlik ku- rumlanna bağlı çalışırsam ya da boşta kalırsam, Emekli San- dığı'nda bugüne kadar olan toplu paramı alabilir miy im? Ya da ne kadar kısmını alabilirim? A.O. YAIN'IT: I) 3201 sayılı \'urtdış.ında Bulunan Türk Vatandaşlannın Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından De- ğerlendirilmesi Hakkında Yasa'nın 3. maddesine göre: "Yurda kesin dönüş vapnıış olanlann borçlanmav la ilgili istekleri- ni sosyal güvenlik kurumuna kesin dönüş tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde yapmalan gerekir." 1992 yılında öğretmen olarak göreve başladığınıza göre. yasada ön görülen 2 yıllık süre dolmuş bulunmaktadır. Bu nedenle. yurtdı- şında geçen 18 aylık çalışma süresini borçlanma olanağı yoktur. 2)Öğretmenlikten ayrılıp. SSKyada Bağ-Kur kapsamında bir iş- te çalışmaya başladığınızda, birikmiş keseneklerinizin geri verilme- sine. 2829 sayılı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmetlerin bir- leştirilmesi hakkında yasanın 3. maddesi engeldir. ''Bir kurumla ilişiği kesildikten sonra diğer kurumlardan birinde sigortalı olanlann, önceki kurumlarda birikmiş prim ve kesenekleri geri verilmez." Aynca. TC Emekli Sandığı Yasası'nın 87. maddesi- ne göre. "fiili hizmet müddetleri ve fiili hizmet zamları 5 yılı doldur- mamış bulunanlara" ve bunun yani sıra Yasanın 88. maddesi uya- n nca da "fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla bulunanlann ay- nlışlannda kesenekleri geri verilmez. Emekli Sandığı'ndabirikmişkesenekler. sandıklailişkisi kesildik- ten sonra bir başka sosyal güvenlik kurumuna girmeyenlerden, hiz- met süresi 5 yıldan çok 10 yıldan az olanlara geri verilmektedir. Yasanın 82. maddesinde hangi koşullarda toptan ödeme yapılaca- ğı belirlenmiştır. "Yaş haddinden dolayı emekliye ayrılanlardan veya (60) yaşı- nı doldurarak emekliye ayrılmalarını isteyenlerden, fiili hizmet müddetleri 10 yıldan az olanlara'1 birikmiş kesenekleri toptan öde- me olarak geri verilir. 1975-1989 yılları arasında yaklaşık 14 yıllık bir iştirakçi olarak. size toptan ödeme yapılmaz. Ancak. bir başka sosyal güvenlik kurumuna baglı çalışmamanız durumunda ve 60 yaşını doldurduğunuzda Emekli sandığı, emekli aylığı bağlar. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Sait Faik Düşü... Ahmet Miskioğlu'nun 12 Eylül'den sonra çıkar- dığı "Türk Dili Dergisi" onuncu yaşına basmış, ora- da okudum. Biliyormusunuz, Miskioğlu'nun Sait Faik diye bir kitabı var. Bu kitabı sergilerde ne zaman imzaya çı- karsa okuıiar sorarlarmış: "Saik Faik'le tanışır mısınız?" "Hayır tanışmam." Bilimsel bir araştırma yaparken yazılarını öyküle- rini okuyor, o kadar. Ama bir gün gelmiş tanışmış- lar. Yıl 1948 olabilir, 1949 da olabilir. 1950.. 1951 ola- bilir. Tünel'de Haşet Kitabevi var, tıklım tıklım doluyor, boşalıyor, şimdiki gibi fareler top atmıyor. Her dilde yayınlar var; Fransızca, Ingilizce, Almanca yayınlar sergileniyor. Para yok, kitap alamıyor. Kitap alama- dıkları için utana utana çıkıyorlar Haşet'ten. Bir kitabı alıyor, evıriyor çeviriyor, tam yerine ko- yacak, elinin üstüne bir el kapanıyor. Kim olduğuna bakamıyor. Böyle birkaç kitap, dergi kanştınyor. Son kitapta elinin üstüne bir el kapanıyor. Dönüp bakıyor. Karşısında Sait Faik! Evet Sait Faik. Sam/ç'ını, Semave/J ini, Medar-ı Maişet Motoru'nu, Lüzumsuz Adam'\n\ bkuduğu Sait Faik.. Gülerek yüzüne bakıyor. O da gülümsüyor. "Ne güzel dergiler." Dergiler demiyor, o yıllarda dergiler sözcüğü yok, "Ne güzel mecmualar" diyor. "Evet?" Fazla konuşmuyor, konuşamıyor, Haşet'ten çıkıp gi- diyor. İşte tanışma böyle oluyor. O, "Negüzel'mecmualar"'diyor, başlıyorkurmaya... Miskioğlu kuruyor. "Siz Sait Faik'siniz, ben sizi tanıyorum, bütün ya- pıtlannızı okudum. Yapıtlarınıza hayranım. Biryerde oturup çay içerek söyleşelim. Ben size sorular sora- yım. Siz yapıtlannzı anlatın. Öykülerinizi birer birer okudum. Dostlara herşeyi anlattım. Bu hayali konuş- mayı bizim dostlara. Kimlere mi? Sabahattin Kud- ret'e, Salah Birsefe. Naim Tirali'ye. Muzaffer Uy- guner'e Sami Karaören e " Bir kez de Adapazan'na çağrılı; gidiyor, törende ko- nuşuyor. Bu tanışmayı anlattyor. Düşle gerçek arası bunu anlatıyor. Bir Sait Faik gerçeği var, bir de düşü. Anlatıyor. "Sait Faik bana göre tek kişi değil, birkalabalık. Ko- caman bir duvara sırtlannı vererek üstüne zencefıl ve tarçm serpilmiş salep içen bır kalabalık. Sait Faik bir roman kişisiydi. Öykülerinin tümü bir romandan çı- kıp geliyordu." • Atatürk'ün kendi eliyle kurduğu dört kurum var; Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Çocuk Esirge- me Kurumu, Türk Hava Kurumu. 12 Eylül faşizminin acımasız fırtınası ortalığı kasıp kavurmaya başlayın- ca ilk ağızda Türk Dil Kurumu'nu ve Türk Tarih Kuru- mu'nu pençeledi. Oysa bu kurumlar Atatürk'ün pa- rasıyla kurulmuş, vasiyetine alınmıştı, dokunulmazdı. Ahmet Miskioğlu, (iki ayda bir yayımlanan) Türk Di- li Dergisi'ni çıkararak bir boşluğu doldurdu. Atatürk devrimleri için halka mal olmuş, halka mal olmamış diye bir ayırım yaparlar. Özellikle Menderes ve Fuat Köprülü bu ayırımın katı izleyicileri olmuştur. Aradan 50 yıla yakın bir süre geçti, dil devrimi halka mal olmuştur. Malını, mülkünü, parasını alsalar bile sevdası yaşıyor BULMACA SEDAT YAŞAYAH 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/Mimarlıkta. yağ- mur suyunun çatı- nın dışına atılması için yapıya dık ola- rak düzenlenen kısa 3 oluk... Bır nota. 2/ Kars'ın doğusun- dakı ünlü eskıçağ kenti... Yapılmasi zorunlu olan ış. 3/ " Bır mağazanın j yalnız bır tür eşya satılan bölümü... 8 Küçük mağara. 4/ g Pamukkale örne- ğınde olduğu gıbı. kimi kaynak sulannın yığdığı kaiker tortu. 5/ Satrançta bır taş... Mezopotamya'da kurulmuş eski bir krallık. 6/Duman lekesı... Köyde- 4 ki işlerin elbırliğiyle biti- c rilmesı. II "Siyah ınd" de deniien ünlü futbolcu... Vi- " layet. 8/Etken... Söz. lakır- 7 dı.9/"RusBeşlen"adı ve- g rılen grubun üyesı de olan g ünlü Rus bestecisi. YTJKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Türk halk müziğinde. sığ ve üçgen biçiminde bir gövde- si ve 14 perde bağlı bir sapı olan telli çalgı... Eski dilde uy- ku. 2/Mantıkta. koşullubirönermenin koşuluanlatan ön bö- lümü... Fas'ın plaka ışareti. 3/ "Mescitte riyapişeler etsin ko riyayı Meyhaneye gel ki ne - - - var ne müraı" (Şeyhülis- lam Yahya).. Manısa ilınde bir dağ. 4/ Düz ve geniş arazi... Bir göz rengı. 5/Giresun"un bır ilçesi. 6/Çıplak vücut res- mi... Yurdumuzun birbölümüne verilen ad. 7/Gevenden çı- kanlan bır tür zamk... Argon elementinin sımgesi. 8/ Ekin- iere zararlı bir bocek... Leş. 9/Parola... Hıristiyanlann en bü- yük bayramı. Muazzez İlmiye ÇIG KÜLTÜRLER YATAĞI ANADOLU ÇEÇENİSTAN'DA SAVAŞTATİL Greenpeace TÜRKİYE'de DÜNYADA TARİKAT - SEKS İLİŞKİSİ Fikret OTYAM*Atti!a İLHAN Prof.Dr.Cihan DURA*Tamer LEVENT *Prof.Dr.AnılÇEÇE.\* Gürbüz TÜFEKÇİ*Abit DURSUN* Serhat KESTEL*İsmail GÜLGEÇ TÜM BAYİLERDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle