Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 1996 PAZARTESİ
12 BIR KONU BIR KONUK
Av ve Yaban Hayatı Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Süha Umar:
'Çevrehizmeti verilmiyor'LALE SARIİBRAHİMOĞLU/
USIFÖZKAN
-Türkive'de halkın çevTeye bakışı nasıl,
değerlendirir misiniz?
- Türk halkı ;evreye özellikle son yıllar-
da duyarlı. Tanm kesimi bu konuda son de-
rece titız. Bunun iki nedenı var. binncisi ge-
çimini sağladığı toprağını, sürekli kazanç
getırmeyen bir işte kullanmak istemiyor. Ta-
nm hâlâ çok önemli bır faaJiyet. Bugün To-
yotasa'nın Sapanca gölünün kenannda ku-
rulmuş olmasını affetirecek ve haklı göste-
recek hıçbır gerekçe > ok. Buna göz y uman-
lar. ülkeye ve Türk ulusuna karşı suç işle-
mişlerdir.
- Halkın duvarlılığjna karşın. siyasi ne-
denlerk göz mü \umukju?
- Evet. Oylann güçlü kişiler ve kurumlar
tarafından yönlendirilebilecegi düşüncesi
ve bazı kişılere kolay kazanç temin etme
diişüncesi buna yol açtı. Hem de 1-4. sınıf
tanm arazilerine bu rür tesisler kurulması
yasalarca ya>aklanmış olmasına karşın.
- Peki Çevre Bakanlığı'nıa. çevre sorun-
lanna bakışını nasıl değerlendirnorsunuz?
- Halktakı çe\re bılıncı basına da yansı-
maya başlayınca. -10 yıllık geçmişi vardır
bunun- önce Çevre Müsteşarlığı daha son-
ra Çevre Bakanlığı kuruldu. Anayasa.
"Türk vatandaslannın sağtıklı bir çevrede
yaşama haklan bulunduğunu" hükme bag-
lamıştır. Bu mutlak bir haktır. Çe\ re Bakan-
lığı, vatandaşlann bu hakkını korumak iize-
rekurulmuştur. Bırde Çevre Bakanlıgı'nın
yaptıklanna bakalım:
Çevre Bakanlığı Türk yasa-
lanna ve uluslararası sözleşme-
lere aykırı olarak Burdur Gölü
kıyısına kurulmak istenen Is-
pana Organıze Sanayi Bölge-
si'ne olumlu görüş bildirmiştir
Aynı şekılde Göller Bölgesi
Havalaanı'na da Antalya Köp-
rülü Kanyon Milli Parkı'na bir
özel şirket baraj kurmaya kalk-
tı, yasayla yasaklanmış olması-
na karşın. Çev re Bakanlığı An-
talya Çev re ll Müdürlüğü buna
olumlu görüş bildirdı ve hare-
ketin öncülüğünü yaptı. Göre-
vini kötüye kullanan Antalya ll
Müdürü hakkında Çevre Ba-
kanlığı'na y aptığımız başvuru-
lar buaüne kadar sonuçsuz kal-
dı.
- Temel nedeni nedir bu-
nun?
-Çevre Bakanlığı "nda çevTe-
yi. doğayı bakanlığin görevini
biien insanlar vardır. Çevre Ba-
kanlığı'nın sorunu, bakanlar,
müsteşar. müsteşar yardımcı-
ları ve genel müdürlerdir. Ör-
neğin Çevre Koruma Genel
Müdürü... Bunlan ezbere söy-
lemiyoruz. Yazılan var,görüşleri var. Buki-
şilerin yaklaşımı. \erdiklen izlenim şu:
**Çe\ regöriintü olarak gündemderutulma-
sı, desteklenivor iztenimi verilmesi gereken
bir konudur. Öte yandan esas olan ber ne pa-
hasına olursa olsun barajlann. fabrikalann
yapıimasıdır." Yaklaşım budur. Böyle olun-
ca Çevre Bakanlığı kendisine verilmiş gö-
revi yapmıyor. Çevre Bakanlığı. Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı gibi çalışıyor. Bunu üst
kademe yapıyor. alt kademe doğru görüşle-
ri hazırlayan. uyanlarda bulunan. bu konu-
da son derece duyarlı ve aklıbaşında insan-
lardan oluşuyor.
-L > gulamatna nedeni nedir, sadece du-
yarsızlık mı?
-Hayır. tamamen politik nedenler.
- Oy kaygısı mı?
-Evet. Duyarsızlık, konunun bilincine
varmamış olmak değil. Sadece görünüşte
doğadan yana olmak. işin esasına gelinee,
tamamen doâaya aykırı davranmak düşün-
cesi vedavranışı...
- Peki Göller Bölgesi (Isparta) Hava-
alanı ve Isparta Organize Sanavi Bölge-
si olavı nedir?
- Burdur Gölü kıyısına kurulmak istenen
her iki tesis de. birçok açıdan yasalanmıza
ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeİere aykındır. Nitekim. Danıştay.
her iki tesısın de yer seçimınde yasalara
uyarlılık bulunmadığtm, aynca bu tesisle-
rin Burdur Gölü kıyısına kurulmasında ka-
mu yaran olmadığını karara bağlamıştır.
Danıştay 6. Dairesi Isparta Organize Sana-
yi Bölgesi yer seçimi karannı iptal etmiştir.
Neyazıkki. Danıştay üyelerinin seçiminde
siyasi otoriteve tanınan. demokrasive. yar-
gı bağımsızlığına tümüyle aykırı yetkiden
yararlanan bazı makamlar. bu kararaleyhi-
ne Danıştay ın bütün içtihatlanna aykın bir
"yürütmeyi durdurma'"karan aldırmışlar
ve hemen temel atmışlardır. Bu davranış
Türkiyede yargının ne kadar hafife alındı-
ğının bir göstergesidir. Tabi bu duruma dü-
şen > argı organlannın da aynı derecede pe-
rişanlığı sözkonusudur.
- Isulsüz avcılık konusunda durum ne-
dir?
- Yasalar uygulandığı takdirde usulsüz
avcılıkla mücadelenin 2 yı! gibi çok kısa sü-
rede cıddi bırdüzene oturtulabileceğıni dü-
şünüvorduk. Nitekim bu düşüncemizin doğ-
ruluğu anlaşıldı Usulsüz avcılık yaparken
yakalanan bürokratlar. askerler. genel mü-
dürler. politikacılar. i) başkanlan. bakanlar.
milletvekileri var. Bu kişiler va kendıleri
eI^_J UYIUŞ "tstanbul'daki Angurya Çiftliği 'nde bir avcının giinde yüzlerce bıldtrcm avladığı. Ingiîizyurttaşı
Whittal 'in Eskişehir 'de zamamn dünya rekoru geyiğini vurduğu, kekliklerin ovalarda sürülerte dolaştığı, kaziarut
sabah çtkijinda-akşam dönüşünde gökyüzünü kamrttığı, kutsal toprak Anadolu 'nun binlerce çeşit bitkiyi, hayvam
göğsünde bartndırdığı, denizlerin ağlara bereket doldurduğu günler..."Çok uzakta değil, enfazla 20-30yıl önce
yaşandı riimü. Yoğun bir sanayikşme. kentleşme atıhnu derken, tüm bu değeder unutuldu gitti. Yoğun bir çevre
kirlenmesi. doğal yaşam talanı başladı. YeşilükJer betonla örtülürken, doğanın öz evlatları binlerce canlı. bir daha
dönmemek üzere çekip gittiler Anadolu dan... Son yıllarda. "çocuklarmdan ödünç aldıgı" çevre degerlerinin göz göre
göreyok olup gitmesini istemeyen Türk halhnda, çevre bilinci kendisini gösterdi. Ancak halktaki bu bilinç. politik
kaygılar, kişisel çıkarlar, ihmaller, bilinçsizlikler nedeniyle yeterince etkili olamadı. Türkiye 'deki çevre sorunlan
konusunda önemli etkinliklerde bulunan Av ve Yaban Hayatı Koruma. Geliştirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Süha
Umar, Cumhuriyet 'in, vakfın çalışmalan ve çevre sorunlan ile ilgili sondarım yanıtladı.
bizzat baskı yaparak. yargıyı çalıştırmamak
istedıier. veya koruma denetim hizmeti ya-
pan kurumİarı Orman Bakanfnı devreye
sokarak sindirmeye kalkıştılar. Hâlâ da za-
man zaman yapıvorlar.
Av ve Yaban Hayatı Vakfı karşısında bir
karşı baskı yaratarak yasalann uygulanma-
sını sağlad'ı. Suçlularm gereken cezaya
çarptınlması içın çaba gösterdi ve göster-
meye de dev^m ediyor.
- Mahkemeye mi veriyor?
-Suç duyurusunda bulunuyor. Olaylann
yargıva intikal ettirilmememesi için bazen
baskı yapılıyor. Bunu önleyebilryor. Gere-
kirse davaya müdahil oluyor ve yasalann
gereği gibi uygulanamasını sağlamaya ça-
lışıyor. Dıyeceksinız ki. "Yasalan uygula-
yan insanlar bunlan zaten uvgularlar." Her
zaman olmuyor bu. Çarpıcı bir örnek vere-
yim. Geçen yıl tilki katliamlanna ilışkin ha-
silciliğimiz var. Bunların hemen hemen tü-
mü avcılar. Toplumun her kesıminden üye-
miz yar.
- Üyelik kıstasınız nedir?
- Birinci kıstasımız konuya hakketen cid-
di ve samimı bir biçimde yaklasmak. ikin-
ci önemli kıstasımız bizzat çalışmak. Üye-
liğe girişte, av ve çevre suçundan hüküm
giymemiş olmak koşulunu da anyoruz.
- 50 ilde temsilciliğiniz olduğuna göre
üyelerinizde ağırfık kişilerde mi kurum-
larda mı?
- Kişiler. Vakfa üye olan kurumlar da v ar.
Örneğin doğa korumasında Türkiye'nin en
ciddı. etkili kurumu olan Doğal Hayatı Ko-
ruma Derneği (DHKD)vakfımızın üyesidir.
Üyelerimizinyaklaşıkyüzde95-97'sı avcı-
lar, gerçek avcılar arasında. "Gerçekavcı"
ve "Eli tüfekli" aynmı yapıyoruz.
- Vakfın finans kaynağı nedir?
yasaklamıştır. IstisnagetınTiıştır. Baraj. gö-
İet regülatör. "Bunlan vaptığınız zaman da
balık merdiveni, balık asansörü kuracaksı-
nız ve her zaman çalışır durumda tutacak-
smız*" diye kural kovmuştur. Bunların bu-
lunmaması halınde yapılan tesislenn yıkıl-
ması kuralını getirmtştır.
-Türkive'de baraj ve göletlerdebu ku-
rala uvuluyor mu? Balık merdiveni,
asansörü var mı?
- Türkiyede yapılmış göletlerin, bentle-
rin. barajlann bir tanesinde balık merdive-
ni yoktur. Hepsi şu anda yargı yoluna baş-
vurulduğunda yıkılabilecek durumda.
- Yargıva başvurdunuz mu?
- Başvurmadık. Yeni barajlardan başla-
mayı planlıyoruz. Fırat ve Dıcle üzerinde.
başka nehirlerde, derelerın üzerinde baraj
projeleri ortaya çıktıkea önlem almaya ça-
lışacağız. Yaprojenındüzeltilmesı veyaya-
- Peki Süha Bey. başka örgütlerle bağ-
lantınız var mı?
- Var. Türkiye'de çeşitli örgütlerle bağlan-
tımız. işbirliğimz var. DHKD. Türkiye Ta-
biatını Koruma Derneği (TTKD) ve bazı
hayvan koruma demekleri ile çevre koruma
dernekleri ile avcılar kulüpleri. Hatta sizega-
rip gelebilir ama, Silah Sanayicileri ve !şa-
damlan Derneği ile ilişkilerimiz \ar. Yurt-
dışında da hükümetlerdışı gönüllü kuruluş-
lar var. Örneğin; Ingiltere'de Sulak Alanlar
Araştırma Bürosu. Yaban Hayatı Vakfı ile
çokyakınbirişbırliğımizvar. Bizimle işbir-
liği yapmak isteyen Avrupa Birliği (AB)Av-
cılık Federasyonu (FACE) var.
- Nakfınız son derece etkili herhalde?
- Av ve Yaban Hayatı Vakfı'nın 3.5 yılda
aslında Türkiye'nin yurtdışındakı ımajı için
de yaptıklan var. Türkiye, Avrupa"da mev-
cut anlayışa, yaşam biçımine uymayan bir
ülke olarak görülüyor. Avrupa Birliği bazı
konularda bunu sürekli bizim önümüze çı-
kanyor. Öte yandan aynı AB'nin çok güçlü
bir kuruluşu FAGE. Türkiye"de bizımki gi-
bi bir vakıf ve böyle bir düşünce sistemi,
böyle bir akım. toplum olduğunu farkedin-
ce işbirliği için koşarak geliyor.
Bu da konunun aslında ciddiyetini göste-
riyor. Türkiye'nin baraj projesine balık mer-
diveni koyup. krediyi aldıktan sonra uvgu-
lamayarak başkasını kandırması aslında
kendisini kandırmaktır.
Adamlar bunu bılıyor. Bılıyorlar ve o za-
man sizin için şöyle bir düşünce kafaların-
da belmyor; "Türkler ciddi değildir. Türk-
berler ve resimler çeşith gazetelerde yer al-
dı. Bunlardan birtanesi Balıkesır'de yaşan-
dı. 4 kişi, 67 tilkiyı kürkleri için zehirlemiş-
ler, yakalandılar. Tilki avı bütün Türkiye'de
yasak. Zehirle avlanmak 1937'den beri ya-
sak ve hapis cezası verilmesı gereken bir
suç. Yalnız para cezası ile olmuyor. 3 aydan
6 aya kadar değişen hapis cezalan verilebi-
liyor.
Balıkesir'de yakalanan 4 kişiden birisi
olaydan 3 ay önce Polatlı'da yakalanmıştı.
O zaman Polatlı Savcısı yasaları gereğince
uy gulamay ıp, o adamlan para cezasıy la ser-
best bıraktı. Buna hakkı yok. Bu görevi kö-
tüye kullanmaktır. Eğer Polatlı Savcısı bu
kişilere yasalann öngördüğü işlemi yapsay-
dı belki de bu adamlar hapiste olacaklardı
veya hapis cezasını farkettikleri zaman bu
- Avcılar. Herhangi bir proje ortaya çık-
tığı zaman o projeyi finanse etmeyi kabul
eden kişiler ve kurumlar... Çoğunlukla da
doğrudan doğruya bızim dikkatimize her-
hangi bir konuyugetirenüy elerimizin.tem-
silcilerimizin veyahut bize destek vermek
isteyen -üyemiz olsun olmasın- kişi ve ku-
rumlann o işin masrafını da üstlenmesi. Va-
kıfta hiçkimse, ben dahil hiçbir isim altın-
da bir para almıyoruz. Ne yönetim kurulu-
na, ne başkana, ne de vakfa çalışanlara bu
tür ödeme yapılmaz. Aksıne hepimiz gücü-
müz oranında vakfa maddi destek veriyo-
ruz.
- Av hayvanlan ve yaban havatının öne-
mi nedir?
- Av hayvanlan ve yaban havatının korun-
ması bir ülkenın temel tercıhlennin başlıca-
pılmış olanlara balık merdnenlerı yapılma-
sı bunların hiçbinsi olmadığı takdirde. ha-
talı yapılmış olanların y ıkılması. Türkiye'de
bu kurala. bu yasaya uyulmadığı için balık-
çılık ölmüştür. Hem denizlerde hem iç su-
larda ölmüştür. Meriç nehrine gereksiz ye-
re müdahale edıldigi için, Meriç'teki yılan
balıkçılığı ölmüştür.
- ÎSeden müdahale edildi?
- Bılinçsız su kaynakları kullanımı.
DSt'nin son 30 yıllık yanlış politikası. Ta-
bii DSİ kendi başına bu politikayı yapmı-
yor, Bunu hükümetler yapıyor DSİ de uy-
guluyor. Gidin bakın. Sarıyar'a dökülen
Aladağ çayında. balıkların bentlere kadar
gelip kümelendiklerini yukan çıkmaya ça-
lıştıklannı göreceksıniz. Derelerin kaynağı-
na çıkıp y umunlayamayan balığın üremesı
• Çevre Bakanlığı Türk yasalanna ve uluslararası sözleşmeİere
aykın olarak Burdur Gölü kıyısına kurulmak istenen Isparta
Organize Sanayi Bölgesi'ne olumlu görüş bildirmiştir Aynı şekilde
Göller Bölgesi Havalaanı'na da Antalya Köprülü Kanyon Milli
Parkj'na bir özel şirket baraj kurmaya kalktı, yasayla yasaklanmış
olmasına karşın, Çevre Bakanlığı Antalya Çevre İl Müdürlüğü buna
olumJu görüş biidirdi ve hareketin öncülüğünü yaptı. Görevini
kötüye kullanan Antalya ll Müdürü hakkında Çevre Bakanlığı 'na
yaptığımız başvurular bugüne kadar sonuçsuz kaldı.
ışten vazgeçeklerdi.
Kaldı ki. tilki başına 10 milyon lira taz-
minat ödeme yükümlülüğü var. Polatlı Sa\ -
cısı sabit bir ikametgâhı bulunmayan bu kı-
şileri serbest bırakmakla orman idaresinin
tazminat için bir talepte bulunmasını önle-
mıştir. Yani devletı zarara sokmuştur. Bu
adamlar hem cezadan kurtuldular, hem de
tazminatlan alınmadığı için devlet zarara
uğradı. Yani yasalan uygulamakla vüküm-
lü olan kişiler bazen. istedikleri için, bazen
ciddiye almadıklan için. bazen de kötü nı-
yetle bunu yapmıyorlar.
- Siz bu tür olayları izleyip, değerlen-
diriyorsunuz değil mi?
- Evet. takıp ediyoruz. Görevini yapma-
yanlar hakkında da gereken başvurularda
bulunuyoruz. Nitekim Polatlı ve Balıkesır
sa\ cılan hakkında tahkikat açtırdık.
- Ne kadar üyeniz var?
- Fazla üy emiz yok. Çok seçerek alıy oruz.
Herkesi almıyoruz. Bütün kısıtlamamıza
rağmen, epey üyemiz var. Şöyle söy leye-
yim; yaklaşık 50 ılde temsilcimiz \e tem-
lanndan birtanesidır. Başmdan beri konuş-
tuğumuzgibiav hayvanlannın. yaban haya-
tının korunması. aslında bir ülkenin kalkın-
ma polıtıkalanna. eğıtım. sosyal pohtıkala-
nna. kültürel politikalanna v e spor polıtika-
lanna doğrudan etkı yapan bir temel tercih-
tir. Bu temel tercihi yanlış yaparsanız yal-
nız a\ hayvanlan ile yaban hayatı ortadan
kalkmakla kalmaz. ülkenın kalkınması teh-
likeye düşer. Bir örnek vereyim; anız yan-
gını zaman zaman ormanlan da yakıyor a-
ma. esas ıtibariyle o tarlada bulunan bütün
canhları yakıyor. kaplumbağası. faresi. yı-
lanı. böceği, İcuşu. tavşanı. tilkisi hepsi ya-
nıyor. Bunlann hepsinin doğal dengede bir
yeri \ar. Bu. av hayvanlannın \e yaban ha-
vatının kaybı. Çok daha büyük bir kayıp
var: anızyangını toprağın rüzgârerozyonu-
nu çabuklaştınyor Rüzgâr toprağı taşıyor.
taşlar kalıyor. Taşlı tarla oluyor. O taşları
topluyorlar, 2-3 sene üst üste anız yanıyor.
Yeni taşlar ortaya çıkıyor. yine toprak rüz-
gâra gidiyor. Akarsulann önünü kesiyorsu-
nuz. Yasa. akarsulann önünün kesılmesini
mümkün değil. Türkıye'de balıkçıiık böyle
öldürülmektedır. Beyşehırgölündeöldürül-
mek üzeredir. Eğirdir gölünde öldürülmek
üzeredır. Bütün üzerinde baraj kurulan göl-
lerde nehirlerde balıkçıiık ölmek üzeredır.
Şimdi Fırat'ta da DicJe'de de bu önlemı al-
mazsak. ölecektır.
- Fırat için de yapacakmısınız?
- Yapacağız. üstelik uluslararası ihaleye
giren baraj projelerınde balık merdiveni var-
dır. Fakatproje uygulanmamaştır. Yani kan-
dırmacadır. Örneğin Keban Barajı. Ulusla-
rarası ihale şart koşuyor. Siz uluslararası top-
lumu da kandırıyorsunuz. Projeye koyup
yapmıyorsunuz. Avcılık. a\ hayvam. yaban
hayatı bir fantazi değildır. Ülkenin re'fahını
doğrudan ılgilendiren bu konuya gereken
özenı göstermediğımız takdirde. ülkenin ön-
celiklekalkınmasınıtehlıkeyeatarız. Sosyal
yaşamınıtehlikeyeatarız.Av ve yaban haya-
tı iki tane adamın elıne tüfek alıp iki kuş
v urması meselesi değil. Sürdürülebilir kal-
kınma. kalkınma için gerekli doğal kaynak-
lann akılcı kullanılması sorunudur.
ler insanı kandırnıava çalışırlar. Kendilerine
yararlı bir işi bile bi/j kandırnıak için yap-
mazlar."
\akfa bu tür işbirliği başvurulan başka
uluslararası kuruluşlardan da var. Bu da ko-
nulann aslında ne kadar insanlığın ortak mi-
rası olduğunu gösteriyor. Insan hakları v.s.
son derece ön planda. demokratik özgürlük-
ler gibi konular ön planda. Burdur Gölü kı-
yısına kurulmak istenen Isparta Organize
Sanayi Bölgesi ve havalanına karşı yürütü-
len çevre savaşına çeşitli uluslarası kurluş-
lar büyük destek verdiler. Neden? Çünkü
Burdur Gölü'nde dünyada sayılan sadece
15 bin kadar kalmış olan Dıkkuyrukördek-
leri yaşıyor. Bu ördek insanlığın ortak mira-
sıdır. Çevre sorunlan. sınır tanımayan so-
runlar Yabankazlan Türkıye'den Rusya'ya
gidip kuluçkaya yatacaklar. Kışın tekrarTür-
kiye'ye gelecekler. Sınır tanımıyor ki ya-
bankazı. Siz bunlan öldürürsenız, yaşama
ortamlannı yok ederseniz. Rusya ve Ukray-
na soru sorar sıze. Aynı şeyi onlar yaparsa.
bız de onlara soru soranz. Çev re. ekoloji her
ülkenin imajı açısındanönemli. "Bunlarbe-
nimdir" dıyerek suları kirletemezsiniz.
- Bu konularda yargı nasıl islivor?
- Önce ilgili kuruma yazılı olarak başvıı-
rup. bilgi ıstıyorsunuz. Türkiye'de bu tür
başvurulara (dilekçe hakkı) belirli bir süre
(15günveya 1 ay)içinde yazılı olarak yanıt
verilmesi zorunluluğu var. Ama kurumlar
>anıt venmıyorlar. Çünkü yasalan uygula-
mamakta bır sakınca görmüvorlar. Halkı,
kişileri ve demokratik kitle örgütlerini hiçe
sayıyorlar. Bu durumda yargıva başvurmak
zorunda kalıvorsunuz. Çünkü yazılı başvu-
runuzdan sonra 60 gün içinde dava açmaz-
sanız. hakkınız yanıyor. Bu da olacak iş de-
ğil ama, yasalar böyİe. Dava açıldıktan son-
ra da çeşitli yöntemlerle yargı üzennde bas-
kı yapılıyor. Isparta Organize Sanayi Bölge-
si davasında bılirkişi heyeti. yerinde incele-
meye gittiğınde, bır dev let memuru olan Is-
parta Valisi. 22 resmı araçla gidip. keşif ya-
pan heyet üzerinde baskı oluşrurmaya çalış-
tı. Kendi ılinde yasalan uygulamakla yü-
kümlü olan bu vali. yasaya aykın bir tesisin
yapılması için baskı yapmaya çalışıyor.
Gerisini siz düşünün.
Av hayvanlannın ve yaban havatının
korunması için, tüm bu olumsuz koşullarda
çalışıyoruz. Ama başanlı daoluyoruz. Çün-
kü artık bu ülke sahıpsız değil ve Av ve Ya-
ban Hayatı Koruma, Geliştirme ve Tanıtma
Vakfı gibi demokratik kitle örgütleri giderek
etkili oluvorlar.
ÇALIŞANLARIN SORULARI /SORUNLARIYILMAZ ŞIPAL
Enıekli Sandıgı ve toptan ödeme
Soru: 1975 yilında öğretmen olarak göreve başiadım. 1989 yılında
görevden av nldım ve daha sonra yurtdışmda çalışmaya git-
tim. 18 ay sigortalı olarak bir fabrikada çalıştıktan sonra Tür-
kiye've döndüm. 1992'de veniden öğretmenlik görevine baş-
iadım \ehalenögretmenlikvapmakta>im.Sorulanm:l) Yurt-
dışmda geçen 18 aylık süremi belgeleyip Emekli Sandığı'na
borçlandığımda. bu süre emeklilikyönünden hizmetime say ı-
lır mı? Aynca, bu borçlanma sonucunda şu anda maaş aldı-
ğırn derece ve kadememde bir değişiklik olur mu? 2) Oğret-
menlikten ayrılarak SSK ve Bağ-Kur gibi sosyal güvenlik ku-
rumlanna bağlı çalışırsam ya da boşta kalırsam, Emekli San-
dığı'nda bugüne kadar olan toplu paramı alabilir miy im? Ya
da ne kadar kısmını alabilirim? A.O.
YAIN'IT: I) 3201 sayılı \'urtdış.ında Bulunan Türk Vatandaşlannın
Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından De-
ğerlendirilmesi Hakkında Yasa'nın 3. maddesine göre:
"Yurda kesin dönüş vapnıış olanlann borçlanmav la ilgili istekleri-
ni sosyal güvenlik kurumuna kesin dönüş tarihinden itibaren en geç
2 yıl içinde yapmalan gerekir."
1992 yılında öğretmen olarak göreve başladığınıza göre. yasada
ön görülen 2 yıllık süre dolmuş bulunmaktadır. Bu nedenle. yurtdı-
şında geçen 18 aylık çalışma süresini borçlanma olanağı yoktur.
2)Öğretmenlikten ayrılıp. SSKyada Bağ-Kur kapsamında bir iş-
te çalışmaya başladığınızda, birikmiş keseneklerinizin geri verilme-
sine. 2829 sayılı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmetlerin bir-
leştirilmesi hakkında yasanın 3. maddesi engeldir.
''Bir kurumla ilişiği kesildikten sonra diğer kurumlardan birinde
sigortalı olanlann, önceki kurumlarda birikmiş prim ve kesenekleri
geri verilmez." Aynca. TC Emekli Sandığı Yasası'nın 87. maddesi-
ne göre. "fiili hizmet müddetleri ve fiili hizmet zamları 5 yılı doldur-
mamış bulunanlara" ve bunun yani sıra Yasanın 88. maddesi uya-
n nca da "fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla bulunanlann ay-
nlışlannda kesenekleri geri verilmez.
Emekli Sandığı'ndabirikmişkesenekler. sandıklailişkisi kesildik-
ten sonra bir başka sosyal güvenlik kurumuna girmeyenlerden, hiz-
met süresi 5 yıldan çok 10 yıldan az olanlara geri verilmektedir.
Yasanın 82. maddesinde hangi koşullarda toptan ödeme yapılaca-
ğı belirlenmiştır.
"Yaş haddinden dolayı emekliye ayrılanlardan veya (60) yaşı-
nı doldurarak emekliye ayrılmalarını isteyenlerden, fiili hizmet
müddetleri 10 yıldan az olanlara'1
birikmiş kesenekleri toptan öde-
me olarak geri verilir.
1975-1989 yılları arasında yaklaşık 14 yıllık bir iştirakçi olarak.
size toptan ödeme yapılmaz.
Ancak. bir başka sosyal güvenlik kurumuna baglı çalışmamanız
durumunda ve 60 yaşını doldurduğunuzda Emekli sandığı, emekli
aylığı bağlar.
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Sait Faik Düşü...
Ahmet Miskioğlu'nun 12 Eylül'den sonra çıkar-
dığı "Türk Dili Dergisi" onuncu yaşına basmış, ora-
da okudum.
Biliyormusunuz, Miskioğlu'nun Sait Faik diye bir
kitabı var. Bu kitabı sergilerde ne zaman imzaya çı-
karsa okuıiar sorarlarmış:
"Saik Faik'le tanışır mısınız?"
"Hayır tanışmam."
Bilimsel bir araştırma yaparken yazılarını öyküle-
rini okuyor, o kadar. Ama bir gün gelmiş tanışmış-
lar. Yıl 1948 olabilir, 1949 da olabilir. 1950.. 1951 ola-
bilir.
Tünel'de Haşet Kitabevi var, tıklım tıklım doluyor,
boşalıyor, şimdiki gibi fareler top atmıyor. Her dilde
yayınlar var; Fransızca, Ingilizce, Almanca yayınlar
sergileniyor. Para yok, kitap alamıyor. Kitap alama-
dıkları için utana utana çıkıyorlar Haşet'ten.
Bir kitabı alıyor, evıriyor çeviriyor, tam yerine ko-
yacak, elinin üstüne bir el kapanıyor. Kim olduğuna
bakamıyor. Böyle birkaç kitap, dergi kanştınyor. Son
kitapta elinin üstüne bir el kapanıyor.
Dönüp bakıyor.
Karşısında Sait Faik!
Evet Sait Faik.
Sam/ç'ını, Semave/J
ini, Medar-ı Maişet Motoru'nu,
Lüzumsuz Adam'\n\ bkuduğu Sait Faik..
Gülerek yüzüne bakıyor.
O da gülümsüyor.
"Ne güzel dergiler."
Dergiler demiyor, o yıllarda dergiler sözcüğü yok,
"Ne güzel mecmualar" diyor.
"Evet?"
Fazla konuşmuyor, konuşamıyor, Haşet'ten çıkıp gi-
diyor. İşte tanışma böyle oluyor.
O, "Negüzel'mecmualar"'diyor, başlıyorkurmaya...
Miskioğlu kuruyor.
"Siz Sait Faik'siniz, ben sizi tanıyorum, bütün ya-
pıtlannızı okudum. Yapıtlarınıza hayranım. Biryerde
oturup çay içerek söyleşelim. Ben size sorular sora-
yım. Siz yapıtlannzı anlatın. Öykülerinizi birer birer
okudum. Dostlara herşeyi anlattım. Bu hayali konuş-
mayı bizim dostlara. Kimlere mi? Sabahattin Kud-
ret'e, Salah Birsefe. Naim Tirali'ye. Muzaffer Uy-
guner'e Sami Karaören e "
Bir kez de Adapazan'na çağrılı; gidiyor, törende ko-
nuşuyor. Bu tanışmayı anlattyor. Düşle gerçek arası
bunu anlatıyor. Bir Sait Faik gerçeği var, bir de düşü.
Anlatıyor.
"Sait Faik bana göre tek kişi değil, birkalabalık. Ko-
caman bir duvara sırtlannı vererek üstüne zencefıl ve
tarçm serpilmiş salep içen bır kalabalık. Sait Faik bir
roman kişisiydi. Öykülerinin tümü bir romandan çı-
kıp geliyordu."
•
Atatürk'ün kendi eliyle kurduğu dört kurum var;
Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Çocuk Esirge-
me Kurumu, Türk Hava Kurumu. 12 Eylül faşizminin
acımasız fırtınası ortalığı kasıp kavurmaya başlayın-
ca ilk ağızda Türk Dil Kurumu'nu ve Türk Tarih Kuru-
mu'nu pençeledi. Oysa bu kurumlar Atatürk'ün pa-
rasıyla kurulmuş, vasiyetine alınmıştı, dokunulmazdı.
Ahmet Miskioğlu, (iki ayda bir yayımlanan) Türk Di-
li Dergisi'ni çıkararak bir boşluğu doldurdu.
Atatürk devrimleri için halka mal olmuş, halka mal
olmamış diye bir ayırım yaparlar. Özellikle Menderes
ve Fuat Köprülü bu ayırımın katı izleyicileri olmuştur.
Aradan 50 yıla yakın bir süre geçti, dil devrimi halka
mal olmuştur. Malını, mülkünü, parasını alsalar bile
sevdası yaşıyor
BULMACA SEDAT YAŞAYAH
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/Mimarlıkta. yağ-
mur suyunun çatı-
nın dışına atılması
için yapıya dık ola-
rak düzenlenen kısa 3
oluk... Bır nota. 2/
Kars'ın doğusun-
dakı ünlü eskıçağ
kenti... Yapılmasi
zorunlu olan ış. 3/ "
Bır mağazanın j
yalnız bır tür eşya
satılan bölümü... 8
Küçük mağara. 4/ g
Pamukkale örne-
ğınde olduğu gıbı. kimi
kaynak sulannın yığdığı
kaiker tortu. 5/ Satrançta
bır taş... Mezopotamya'da
kurulmuş eski bir krallık.
6/Duman lekesı... Köyde- 4
ki işlerin elbırliğiyle biti- c
rilmesı. II "Siyah ınd" de
deniien ünlü futbolcu... Vi- "
layet. 8/Etken... Söz. lakır- 7
dı.9/"RusBeşlen"adı ve- g
rılen grubun üyesı de olan g
ünlü Rus bestecisi.
YTJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Türk halk müziğinde. sığ ve üçgen biçiminde bir gövde-
si ve 14 perde bağlı bir sapı olan telli çalgı... Eski dilde uy-
ku. 2/Mantıkta. koşullubirönermenin koşuluanlatan ön bö-
lümü... Fas'ın plaka ışareti. 3/ "Mescitte riyapişeler etsin ko
riyayı Meyhaneye gel ki ne - - - var ne müraı" (Şeyhülis-
lam Yahya).. Manısa ilınde bir dağ. 4/ Düz ve geniş arazi...
Bir göz rengı. 5/Giresun"un bır ilçesi. 6/Çıplak vücut res-
mi... Yurdumuzun birbölümüne verilen ad. 7/Gevenden çı-
kanlan bır tür zamk... Argon elementinin sımgesi. 8/ Ekin-
iere zararlı bir bocek... Leş. 9/Parola... Hıristiyanlann en bü-
yük bayramı.
Muazzez İlmiye ÇIG
KÜLTÜRLER YATAĞI ANADOLU
ÇEÇENİSTAN'DA
SAVAŞTATİL
Greenpeace
TÜRKİYE'de
DÜNYADA TARİKAT - SEKS İLİŞKİSİ
Fikret OTYAM*Atti!a İLHAN
Prof.Dr.Cihan DURA*Tamer LEVENT
*Prof.Dr.AnılÇEÇE.\*
Gürbüz TÜFEKÇİ*Abit DURSUN*
Serhat KESTEL*İsmail GÜLGEÇ
TÜM BAYİLERDE