Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 EKİM1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
^MÜSİAD, Başbakan Erbakan'ın İslami finans kuruluşlarınm önünü açmaya hazırlandığmı açıkladı
Faizsiz kazanca devlet güvencesiSEDAOĞIZ
Başbakan Necmettin Erbakan, faizsızözel
finans kurumlanna çeşitli avantajlar sağlaya-
rak. Istanbul'u Islam aleminin finans merke-
zi yapmayı planlıyor. Hükümetin Refah kana-
dı.lslami finans kurumlanyla bankalararasın-
" daki farklılıklan onadan kaldırarak. uygulama
" alanmı genişletmenin \eklasik bankacılıksis-
-temine alternatif oluşturmanın hazırlıklanm
-.yürütüyor. Erbakan'ın bu çerçevede. kârpayı
esasına dayalı çalışan özel finans kurumlan-
nın bankalar gıbi temınat mektubu verebilme-
si. mev duatlannın de\ let güvencesine alınma-
sı \e çifte \ergilendirmenin ortadan kaldınl-
masına yönelik başjatılan çahşmayı yakında ka-
muoyuna açıklayacağı kaydediliyor.
Ekonominın acil kaynak ihtiyacına yönelik
olarak açıkladığı ikı kaynak paketi de. bır kı-
• sım Refahlılarda dahil olmak üzere uzun va-
deli ve uygulanamaz bulunan Başbakan. faiz
;yerine kâr payı dağıtan özel finans kurumlan-
na avantajlar getirerek. İslami sermayeyi Tür-
kiye'ye çekmeyı düşünüyor. Ortağı DYP'nin
iktidar dönemınde Avrupa'nın finans merke-
zi yapmak istediği tstanbulu. Erbakan islami
finans merkezi haline getirerek milyarlarca
dolarlık kaynak sağlamayı planlıyor.
Başbakan'ın İslami finans kesiminigeliştir-
meye yönelik planına çok olumlu baktıklannı
ve kendilerinin de hükümete bu >önde öneri
götürdükJerinı kaydeden Müstakil Sanayici \e
îşadamlan Derneği (MLSİAD) Başkanı Erol
Varar. özel finans kurumlarının bankalarla
eşit düzeye getirilerek haksız rekabetin orîa-
dan kaldmlması gerektığini söyledi.
21 "ncı yüzyılın sektörünün İslami bankacı-
hk olacağını. Amerikan bankası Citibank'ın bı-
le faizsiz bankacılığa yöneldiğini belırten Erol
Yarar. " Türkiye"deki bankacılık sistemi raev-
duatsahibinden topladığını de\letesatı>or.
Özel finans kurumları, topladığı fonların
tamamını sanayi \e ticarete yatırıyor. Kre-
di oranları düşük olduğu için dümada Ge-
neral Motors. IB.M; Türkiye'de bankası olan
büyük holdingler İslami bankalara geliyor-
lar. Dümada 1.5 milvara vaklaşan nülusui).
kendi inançları doğrultusunda İslami ban-
kacılık talebi \ar, bu yüzden Türkhe olarak
inisiyatifin ele alınması \e İstanbul'un İsla-
mi fînans merkezi haline getirilmesi gerek-
li" dedi.
Iç borçyerinefaizsiz borçlanma
MLSİAD Başkanı Erol Yarar,
Başbakan Erbakan'la yaptıkları
son görüşmede. Başbakan'ın iç
borçlanmaya kademeli olarak
son vererek. yerine yeni
formüller açıklayacağını
kendisine ilettiğini İcaydetti.
Yarar. itfa ödemeleri konusunda
hiç kimsenin kuşkusu olmaması
gerektiğini ifade ederek,
Erbakan'ın devlet tahvili-Hazine
bonosu ihracına son
verilmesiyle birlikte "devletin
devamlılığı esastır" ilkesıne
dayanarak. önceki
borçlanmalardaki faiz ve
anaparalann kuruşu kuruşuna
ödeneceğini kamuoy una
bildireceğini de kaydetti.
Başbakan'ın. ıç borçlanma
frenine ani basmadan kademeli
kaldırmasıv la dev reye girecek
veni kavnaklar arasında.
bankalara verilen disponibilite
faizlenni sıfırlamayı
düşündüğünü belirten Yarar
"Başbakan, halkın
mevduatinın faizsiz olarak
devlete aktanlması gerektığini
düşünüvor. Bu çerçevede,
Merkez Bankası'nın
bankalara disponibilite
hesapları karşılığında verdiği
faize son verilmesi söz
konusu" dedı. Disponibilite
faizlennin kaldırılmasını
"faizsiz borçlanma"olarak
değerlendiren Yarar. enflasyon
oranında getın isteyen tasarruf
sahipleri için dövize endeksli
senet çıkarılacağını. enfiasyonun
üzerinde gelir hedefleyenlere
yönelik olarak da borsanın
destekleneceğini; böylece
birikimlerin üretim \e yatınma
vönlendirilecegıni ifadeetti.
M-7'ye seçtiği Müslüman ülkeler arasında ekonomik ve siyasi denge yok
Erbakan 'G-7'ye özeniyorCANANSOVSAL
RP liderı Necmettin Erba-
kan'ın muhalefetteyken ortaya
attıgı ve başbakan oîduktan son-
ra da Türkıye'nin dış politikası-
. nı değiştirme çabasında esas al-
dıfiı "Müslüman 7'ler" projesı
REFAHYOL'un kaynak paketle-
~ri gibı "hayalürünü". Sanayileş-
miş 7ülketarafındanoluşturulan
G-7 zirvesinden esınlenerek. ye-
ni bir*\MüsJümankulübü**kur-
mayı hedefleven Erbakan "ın. bir
araya getirmeyi planladıgı ülke-
lerin, "dini birliktelik ve petrol
potansiyelinin" ötesinde sıyası ve
"ekonomik hıçbır ortak yönü bu-
" lunmuyor.
Erbakan'ın M-7"lerinin. Ja-
ponya, ABD. Kanada. Ingiltere.
Fransa. Almanya \e Italya'dan
,oluşan G-7'lerden en büyük far-
_kı. Müslüman kardeşlerin büyük
bölümünün sanay ıleşme \ e tekno-
lojide, önemli birgelişme ve pay
sahibi olamamalan.
- Sadece Malezya ve Endonez-
ya. ABD. Ingiltere \e Hollanda gı-
bi gelişmiş Batılı ülkeler ile L'zak-
doğu'nun güdümünde bir sanayi
i(hamlesi gerçekleştırme çabası or-
' taya koyarlarken, Mı^ır, Nijerya,
lran \e Pakıstan'ın bu çerçeve-
de. birdinamizme sahip oldukla-
• rını söyleme olanagı bulunmu-
yor. Söz konusu ülkeler. ekono-
milerini ve dış ticaretlerini başta
petrol yatakları olmak üzere. do-
ğal kaynaklarına dayandırıyor.
Erbakanın ittifak kurmayı
planladıgı 7 Müslüman ülkenin si-
yasi yapılan da, uzun süreli bir bir-
MALEZYA
Milli gelir: 4027 S
İhracat: 46.8
milyar S
fthalar: 40.4 milyar v
Enflasyon: Yüzde 3
lDolar:2.47R,,-t'it
Milli »elir: 4780 S
İhracat: 15.5 milyar S
İthalat: 23.7 milyar S
Enflas>on: °o3l
1 Dolar: 1747 Rıval
«1»
lıktelıği olanaksız kılıyor. Bu
arada 1980 sonrası sanay ileşme.
dışa açılma ve serbest piyasa eko-
nomisine geçişe karşın. Türkiye.
diğer Müslüman ülkelerden daha
bozuk yapıda. dalgal bir ekono-
miye sahip bulunuyor.
Erbakan'ın M-7'|eri ise. enf-
lasyon. büyüme ve diğer makro-
ekonomik verileri açısından.
orta v adede daha denge-
h bir tablo ortay a ko-
yııyor. Mısır. Endo-
nezya. Malezy a v e
Pakistan'dal994yı-
lı enflasyon oranİa-
nyüzde8ile ^ara-
sında degişırken.
fran'da yüzde 3 I.
Nijerya'da ise yüz-
de 57 olarak göze
çarpıyor. Bu arada
Erbakan'ın Suudı
Arabistan. Birleşik
ArapEmirlikleni ve
Kuveyt gibi dolar
zengini ülkelerle
Singapur. Bangla-
deş. Sudan gibi fa-
kır ülkeleri bu olu-
şumun içinde dü-
jünmemesi ise, "Bu
proje içindeki en
akıkı bir adım" ola-
rak nıtelendinliyor.
Istanbul Lmiyer- ^jaıe:ya pakistan ve Mısır için 1994. Endonezve. Siieıra ve lran için 1993 verileri esas alınmıstıı:
sıtesı Iktısat FaKuI- - * . J . \ ••
tesı Öğretim L y esi Prof. Dr. Erol örgütünün yürüyebilmesı için söz-
" konusu Islam ülkelerinin ulusla-
rarası ılışkilerde birbirine yakın
politikalar izlemesi gerektiğini
ifade etti.
ENDONEZİA
Milli
gelir:
2W0S
İhracat:
38.2
mihar S
İthalat: 28.3 milyar dolar
nflasvon: Yüzde 8.5
2236 Rupıah
PAKISTAN
\Iilli gelir. 243 S
İhracat: 3.5 milyarS
İthalat: 5 milyar S
Enflasyon: °o 12.5
1 Dolar: 38 Rupi
MJERYA
Milli gelir
İhracat:
S
İthalat: 8.3 milyar S
Enflasvan: % 57 2
Dolar: 21.88 Naıra
IRAN
MISIR
Milli gelir: 800 S
İhracat: 5 milvarS
İthalat: 9 milyar S
Enflasyon: °o 8.2
1 Dolar: 3.4 Pound
Manisah. M-7 düşüncesinin ha-
yata geçirilme olasılıgının olduk-
ça zayıf olduğunu belirtti.
Manisah. böyle birdayanışma
Manisah. "G-7'ye baktığınız-
da ülkelerin >önetim şekilleri, uy-
guladıklan de> let pofitikaJan hep
paralellik içindedir.
Oysa, M-7\>e baktığımız za-
man, örneğin Türkiye. İran, Mı-
sır ve Nijerya gibi birbirinden
farkh 4 ülkevi birarava getirmek
eşvanıntabiatına aykındır" diye
konuştu.
Denk bütce
Personel ve
yatınm
ödeneği kısıldı
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
kamuovuna karşı *şov~ yapabilmek
için ısrar ettiği "denk bütçe"
isteminde REFAHYOL ortaklan
uzlaştı. tlk aşamada 7.5 katrilyon lira
olarak belirlenen 1997 yılı bütçe
harcama hedefi yatınm \e personel
ödenekleri düşürülerek 6.2 katrilyon
liraya indirildi. Bütçenin denk
olabilmesi için 1.2 katrilyon liralık
projeleri bile olmayan "hayali
gelirier" yerleştirildi. Ekonomi
kurmaylan, Erbakan "ın istemi
çerçevesinde getirilen bütçenin
"•komik" olduğunu belinerek.
"Harcamalan bütçede düşük
göstermek işe varamaz. \ ıl sonuna
doğru zorunlu olarak 1 katrihon
iiranm da üzerinde ek bütçe
çıkaracağız" değerlendirmesini
yaptılar.
DYR Başbakan Erbakan'ın denk
bütçe isteminı, personel \e yatınm
ödeneklerinin düşürülmesi.
harcamalann havali gelirlerle
kapatılması planı çerçevesınde kabul
etti. llk taslakta 1.1 katrilyon lira olan
yatınm harcamalan 750 katrilyon
liraya. 2 katrilyon düzeyindeki
personel harcamalan da 1.2 katrilyon
liraya indirildi. Cari harcamalar
kalemi de yaklaşık 200 trilyon lira
düşürüldü.
Son hesaplamalara göre. 6.2
katrilyon liralık harcama tahmini
içeren 1997 vılı bütçe tasansında. 4.5
kanKon liraîık vergi, 1.2 katriKon
liralık vergi dışı. 300 katrilyon liralık
da fon \e KİT'lerden sağlanacak gelir
hedefi önaörüldü.
Ucret artışında enflasyon-dolar çelişkisiANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu)-
• Devlet Bakanı l'fuk Söylemez,
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
önceki günkü "Memur zammını
dolara endeksleyeceğiz" açıklamasına
karşı görüş belirterek "Hedeflenen,
eşel-mobil sistemine göre.
enfiasyonun altında bir ücretin
• çalışanlara \erilmemesidir. Eşel-
mobil sistemini, maaşların dolara
. endekslenmesi şeklinde algılamamak
gerekir. fiurada bir ka\ranı kargaşası
varatılıvor" dedi. Sövlemez. 1997
yılında memur ve emekli ücretlerine
enflasyona paralel olarak en az yüzde 65
oranında artış saglanacağını da belirtti.
Bakan Söylemez. dün TBMM'de
gazetecilerin sorularını vanıtlarken.
maaşların dolara endekslenmesinin söz
konusu olmadığını. hükümetin eşel-
mobil sistemini uvgulayacağını
belirterek şöv le konuştu: "Biz
koalisvon hükümetini oluştururken
çalışanların, memurlar ve emeklilerin
enflasyona karşı ezilmemesini temel
ilke olarak koyduk. 1997 bütcesini
vaparken de. enflasyon ve büyüme
hedefinin altında kalnıavan bir ücret
zammının. memur ve emeklilerimize
verilmesini hedef aldık. Bütçevi
hazırlarken. yüzde 65'lik enflasyonu
\e yüzde 4'lük bü>ümeyi esas alarak
projeksiyon vaptık. Gördük ki. yüzde
65"lik bir enflasyon ve yüzde 4Mük bir
büvümcnin altında kalmavan bir
/ammııı mutlaka çalışanlara daha ilk
günden bütçeden avrılması gerekir.
Bunun üzerinde bir imkânımız olursa
onu da vansıtmavacağı/ demiyorum."
Başbakan'ın, 1997 bütçesine ilişkin
toplantıda açıkladığı maaş ve ücretlerin
dolara endekslenerek bunun üzerine
milli gelir artışı kadar artış ekleme
formülü için değişjk uyguİama
seçenekleri bulunuvor. Birinci olasılığa
göre memur maaşlan yıne 6 ayda bir
arttınlacak. \apılacak zamlarda
dolardaki kur artışı esas alınacak. Ancak
burada dolann son 6 aydaki kur artışının
mı. hükümetin gelecekteki 6 aylık
döneme ilişkin hedefinin mı esas
alınacağı henüz bilınmiyor. Kur hedefi
esas alınarak verilecek maaş zammının
yanıltıcı olabileceği belirtıliyor.
Eşel-mobil sisteminin çalışanın lehine
olabilmesi için kur artışlannın kisa
aralıklarla maaşlara yansıtılması
gerektiği. 3 ayda bir kur artışı oranında
yapılacak zamlann. çalışanlar için daha
yararlı olacağı v urgulanıyor. Ancak
enfiasyonun altında seyredecek bir dolar
kuruna endekslenecek maaş ve ücretler.
reel anlamda geriiemiş olacak. Bu
durumda çalışanlar yine enflasyona
ezdirilecek.
IŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Keramet Hangisinde?
Keramet Erbakan Hoca'nın üfürük gücünde mi,
yoksa üflediklerinin hafifliğinde mi?
Üfürükçülere inananlar, kerameti Hoca'nın üfürük
gücünde görmekte özgürler e'bette. Ama aklı başın-
da olanların REFAHYOL'un, kirli çamaşıriann saklan-
ması hesabıyla kurulabilmesinden başlayıp bu kadar
kısa zaman dilimıne, bu kadar çok günahın sığdırıla-
bilmesine karşıhk, Erbakan-Çiller çiftinin güvenoyu
almışçasına işın içinden sıyrıiabilmelerinin sorumlu-
luğunu başka yerlerde aramalan gerekecek...
• • •
ÖDP, İP ve DlSK'ten sonra Türk-iş de nemaların
işçilere geri ödenmesi için önceki qün 1500 kişi ile
istanbul'da bir yürüyüş yapmış. Türk-lş aynca KESK'in,
önümüzdeki cumartesı günü yapacağı eyleme katı-
lım için işçiye çağrıda bulunmuş.
Eğer benim bilebıldigim kadan ile gerçek 750 bin
civarında, genel sekreterinın bir açıklamasına göre ise
2.5 milyona yaklaşan sendikalı işçi üyeye sahip Türk-
lş, nemalar için 1500 kişi ile mıting yapacak hale ge-
tirilmiş ise. uçması için Erbakan'ın üflemesine bıle ge-
rek kalmamış demektir.
Yok Istanbul'daki eylem Türk-lş'in teslimiyetinden
bıkmış. onu itelemek için çaba gösteren tabandan bir-
kaç kişinin, şubenin itelemesi ile yapılmışsa ve aslın-
da Türk-lş yöneticileri nemalara hükümetin el koyma-
sına bile ses çıkarmak niyetinde değilse, ortada yine
ciddi bır satış var demektir.
Zaten Türk-iş'in ancak ÖDP, İP ve DlSK'ten son-
ra kıpırdarmış gıbı görünmesi de, tek başına bir şey-
ler yapma niyetınin olmamasının kanıtı sayılabilir.
Biliyorsunuz daha hükümetin zorunlu tasarrufu
kaldırma, çalışanları kurtarma adına, birıkmiş alacak-
larına göz koyması. yasanın Meclis'e gelmesi aşama-
sında alicengiz oyunları başlamıştı. Sözde üç ışçı
konfederasyonu. Türk-lş, DİSK. Hak-iş ve KESK bir-
likte kavga verecek, çalışanın alacaklannın gasp edil-
mesine ızin vermeyeceklerdi. Eskı işçi lideri, Refah
iktidannın gözdelerinden Çalışma Bakanı Necati Çe-
lik. işçiliğini, sendikacılığını unutmamış(!) biri olarak
dört konfederasyon liderleri ile sıkı görüşmeler ıçıne
girmiş, çalışan alacağının gasp edilmemesi üzerine
yardımcı(!) olmayı üstlenmışti.
Hokus-pokus trafiğinde iş, başkanların Çelik'le
birlikte Meclis görüşmelennde hazır bulunmalanna dö-
nüşmüş. birıkmiş işçi alacaklarını uçuran yasa, Çe-
lik'inkı de REFAHYOL'cuların oyları ile çıkmıştı. Son-
ra da yine hokus-pokusla DİSK tümden devre dışı bı-
rakılmış, Erbakan Hoca ile Türk-lş yönetimi yüz yü-
ze buluşturulmuş, Hoca'nın Türk-lş yöneticilerinin
yüzlerine üflemesi olanağı sağlanmıştı.
Her ne kadar Hak-iş'çılerin ayrıca üfürük almala-
rına gerek yoksa, onlar her zaman eski genel başkan-
larının aracılığına bile gerek olmaksızın Hoca'nın üfü-
rüklerinden yararlanma lüksüne sahiplerse de onlar
için de görüşme olanagı yaratılmıştı.
Çalışanların birikmiş alacakları için ister istemez
Baba tek umut kapısı görülmüş, yasa Cumhurbaş-
kanlığı'nca Meclis'e geri gönderilmişti. Sonraki gün-
lerde çalışanların unutulmuş alacaklannın, hiç değil-
se nemaların gündeme gelebilmesi için DİSK ve
KESK uğraş verme gereğinı duydular. Onlar çok ye-
tersız de olsa bu ışten vazgeçmeyince yukarıda sö-
zünü ettiğim gelışme noktasına gelindi.
Bundan sonrasında Türk-lş. örgütlü işçiler. DfSK,
Hak-lş. KESK ve siyasi partıler bu konuda ne kadar
ağırlık koyacaklar, Hoca onları nasıl üfürükleyecek
hep birlikte izleyeceğiz.
• • •
Şimdi Türkiye'nin dış politikasını bugüne kadar hiç-
bir iktidarın denemeye kalkışmadığı, düşünemedigi
boyutlarda alt etmek, kökünden dinamitlemek suçun-
dan Meclıs'te gensoru görüşmesınin, sanki bir güve-
noylamasına dönuşmesi aşamasında. ufürukçünün
gücü. üflenenlehn hafıflıği konusunda neden bu ör-
neği mı seçtim? Türkiye'nin bilinen en örgütlu kesim-
lerinın, işçi ve kamu çalışanlarının bu kadar haklı, so-
mut bir alacakları söz konusu iken, yapılan muhale-
fet bu duzeyde hafif kalırsa, gerisinin ne olabileceğı
konusunda bir fikir vermek için.
Erbakan'ın Afrıka seferinde onca rezalet. onca
skandalın ardından, gıderken kararname ımzalan-
maması nedenı ile gayrı resmi nitelikte olan gezi, dö-
nüşte güvenoylaması almış konuma geliyorsa, orta-
da başarılı bir üfürüğün olduğunu da kabul etmek
gerekiyor. Ancak bu belli ki üfürüğe inananların de-
diği gibi Hoca'nın etkilı, güçlü, sihirli üfürüğü değil.
Bu kapalı kapılar arkasından pis kokuları dışarıya ka-
dar gelen çirkın çıkar hesaplarının, ittıfakların, rüşvet-
lerın, sus paylarının sihri ve gücü.
Yazık kı. başta hükümet ve parti lıder kadroları, sen-
dikacılar. milletvekilleri arasında olmak üzere. bu çır-
kın çıkar oyunları içinde olan, payını alanların sayısı
bu dönemde çok fazla. Onlarla hesaplaşmanın ba-
şarılamadığı, onlar karşısında hafif kalındığı ölçüde.
hepsi de hem de yaşamın her alanında, Erbakan Ho-
ca gibi, her konuda yüzümüze üfürük salıp bızleri ha-
vaya uçuracaklar. Tabıi ki keramet onların üfürük gü-
cünde değif. bizim aymazlıktan. bır araya gelememek-
ten, toparlanamamaktan kaynaklanan hafifliğimızde.
ÇİFTÇI DOSTU / SADULLAHLSUMÎ
Üzümün tadı giderek acılaşıyorÇANAKKALE - Dünya çapında ün yap-
mış olan "kara sakız" üzümü ne yazık ki bu
yıl da üreticisine tat vermedi. Türkiye'de
sadece Çanakkale'nın Bayramiç ve Intepe
yörelerinde yetişen nefis "kara sakız" üzüm-
leri yıllarca Tekel'e önemli paralar kazandır-
dı. ama üreticisine çile ve kederden başka
bir şey getirmedi. Binlerce üzüm üreticisi san-
ki dert küpü. Birine dokunduğunuz zaman
binlercesi isyan ediyor.
Çanakkale güzelliklerle doludur. Dağla-
n, ormanları, ovaları, suları... Turistik bölge-
lerı, eti, sütü. havası çok güzeldir. Ama ka-
ra sakız üzümleri bir başka güzeldir. Salkım-
lan dolduran nefis taneler resim gibıdir. Sey-
rinedoyum olmaz. Heleyiyenleryıllarcata-
dını unutamaz. Ayrıca kara sakız üzümle-
rinin Türk ekonomisine katkısı büyüktür.
Bayramiç ve Intepe'nin çevresinde her yıl
10 bın ila 11 bın ton cıvannda kara sakız üre-
tilır. Gene her yıl bu üzümlerden üretilen
yakiaşık 1 milyon 200 bin litre yerlikanyak"
Tekel tarafından Türkiye'nin her yanınada-
ğıtılır ve satılır...
Ancak büyük masraflarla ve binbir güç-
lükle üzümü yetiştirenlerin, kanyağı içenler
kadar keyifli oldukları söylenemez. Hatta
son yıllarda üzümün tadı, üretenler için ada-
makıllı acılaştı...
Daha da kötüsü, geçmiş yıllarda on bin-
lerce bağcı için önemli bir gelir kaynağı olan
"kara sakız" üzümleri artık üreticisinin ce-
binden götürmeye başladı. Zira bağlara ya-
pıanmasraflarheryılarttığı halde, karasa-
kıza verilen taban fiyatlar üreticilerin mas-
raflarını bile karşılamaya yetmiyor. Bazı gır-
dierdeki artışlar yüzde iki yüzü, üç yüzü
geçti. Örneğin iki yıl içinde gübre fiyatla-
rırdaki artışlar bir katı bile bulmadı.
Bu gidişle bağlar köklenecek ve üretici-
tef de belli bir geçim kaynağını kaybedecek...
Ayrıca Türkiye bu güzel üzümden mahrum
kalacak ve kanyakta da dışa bağımlı hale
geleceğiz. Kendi üreticilerimizden esirgedi-
İntepe Belediye Başkanı Öner ile Köy-Koop Çanakkale Birlik Başkanı Özkurna/.
ğimız milyarlarca lirayı, yabancı ülkelerin
çiftçilerıne döviz olarak ödeyeceğiz...
Oncekı yıl maliyeti 6 bin lirayı geçen bir
kilo üzüme 4 bin 200 lira taban fiyat veril-
mişti. Ortalama fiyat ise 3 bin 700 lirada kal-
mıştı. Üreticilerperişanolmuştu... Geçen yıl
da aynı facıa yaşandı.
10 yıldan beri üreticilerin çektiği sıkıntı-
lar belfi olduğu halde, bu yıl da kara sakıza
düşük fiyat verildi. Örneğın yapılan hesap-
lara göre Bayramiç ve Intepe'de yetişen bir
kilo kara sakız üzümünün maliyeti 25 bin li-
ra. Yüzde 25 kâr payı ilave edildiği zaman
üzümün en azından 30 bin İiranm üstünde
satılması gerekir.
Gene yapılan bir başka hesaba göre de
10 yıl önce üretici bir kilo üzüm sattığı za-
man karşılığında 2 ıla 3 kilo buğday alabi-
liyordu. Yeni duruma göre üretici bır kilo
üzümle ancak bir kilo buğday alabılecek...
Hesaplar bu kadar açık olduğu halde
hükümet bu yıl kara sakıza 18 bin lira ta-
ban fiyat verdi. ÜzümlergenellıkleTekel ta-
rafından 16 ile 18 bin lira arasında alındı...
Böylece üretici üzümünü beklentisinden
tam 15 bin lira daha eksik fiyatla satmış ol-
du. Ayrıca kilo başına da en azından 7 ila 8
bin lira civarında zarar etti...
Geçen gün Intepe'de üreticilerle görüş-
tüm. Hepsi son derece üzgün. Adeta yas
tutuyorlar. O kadar kızgın ve umutsuzlar ki,
bırçoğu bağını daha şimdiden satışa çıkar-
mış. Yazlık ev ve site yapmak isteyenlerle
pazarlık halınde olanlar var. Bir kısmı da ya
başka ürün ekecek veya boş bırakacak...
iş, bu kadar acıklı noktaya gelmiş...
Üreticinin fiyattan yediği darbe bir yana,
üzümünü kanyak fabrikasına teslim eder-
ken de ayrı çile dolduruyor. Çanakkale Kan-
yak Fabrikası'nda üreticilerin maruz kaldı-
ğı işkence yürekier acısı. Dünyanın en ilkel
ülkelerinde bile. devlet kendi vatandaşına
böylesı bir işkenceyı yaşatmaz, yaşatamaz.
Intepe ve Bayramiç'in orman içi köyle-
rinden üzümünü kamyonlarla getiren üre-
ticilerÇanakkale Kanyak Fabrikası'nın önün-
de günlerce sıra beklemek zorunda kalı-
yorlar. Köylerın Çanakkale'ye uzaklığı en
azından 75 ıla 80 kilometre. Kamyonlann için-
de sailana sallana ezilen üzümler, bir de
fabrikanın önünde günlerce sıra bekleyın-
cesulannıakıtıyorvekalitesibozuluyor... Böy-
lece üreticiler hem kalite hem de ağırlıktan
büyük kayba uğruyorlar!..
10 yıldan beri vaat edilen ve iki yıl önce
Bayramiç'in Çavuşlu Köyü'nde inşasına
başlanan "üzüm sıkma" fabrikası ne yazık
ki bu sezona da yetiştirilemedi. Eğer, yetiş-
tirilebilmiş olsaydı, Çanakkale fabrikasının
önündeki kuyruklar azalacak ve en azından
Bayramiç köylerınden üzüm gelmeyeceği
için Intepeli üreticiler rahat bir nefes alabi-
lecekti. Üç kuruşluk yatırım bitırilemediğı
için binlerce üretici hâlâ çile doldurmakta
devam ediyor...
Intepe Belediye Başkanı Önder Öner, bir
yandan belediye ile ilgilı çalışmalannı sür-
dürürken bir yandan da tarım kesimindeki
tıkanmanın yollannı açmaya çalışıyor: "Bağ-
cılar güç durumda. Bu yıl verilen fiyat çok
düşük. Hükümet mutlaka biraz daha fiyat
farkı vermelidir. Üzümlerin teslimi sırasın-
da çekilen işkence de artık son bulmalıdır..."
Çanakkale Kanyak ve Şarap Fabrika-
sı'nın özelleştirileceğiyolundaçıkan haber-
ler Intepeli ve Bayramiçli üreticiler arasın-
da kuşku yarattı. KÖY-KOOP Çanakkale
Birliği Başkanı Mehmet Özkurnaz, fabri-
ka satışa çıkarıldığı takdirde KÖY-KOOP
olarak almaya hazır olduklarını açıkladı:
"Fabrika özel sektöre geçerse üreticiler
bugünleri bile arar. Bu nedenle ister ya-
bancı, isteryerliolsun fabrikanın satışına şid-
detle karşıyız. Mutlaka satılacaksa üzüm
üreticileri olarak biz alacağız. Kanyak fab-
rikasının kapasitesiyeteıii değil. Günde 220
ton üzüm işleyebiliyor. Bu nedenle kuyruk-
laroluşuyor. Ya kapasite arttınlmalıya da Bay-
ramiç 'teki sıkma tesisleri bir an önce bitiril-
melidir. Üzüme verilen fiyatlardüşük başla-
tıldığı için düşük gidıyor. Bağcılar neredey-
se iflas edecek. Bu nedenle üzüm üreticisi
mutlaka desteklenmelidir. Aksi halde, ne
bağlar kalır ne de kanyak fabrikası..." M
çiler hisse alamadı
Kardemir'de düşük ücret nedeniyle kâr paylarını
harcayıp sermaye artışına katılamadılar
HÜLYAGENÇ
KARABÜK - Sermaye
arttınmiFia siden Karabük
DemirÇelik AŞ'de (KAR-
DEMİR) hisse sahibi 2 bin
işçi kâr paylannın ödenme-
sine karşın. sermaye arttın-
mında rüçhan hakkını kul-
lanıp yeni hisse senedi ala-
madı. lşçilerin büyük bölü-
mü ücretlerinin düşük olma-
sı nedeniyle. aldıklan kâr
paylarını özellikle okullann
açılması nedeniyle harcadık-
lannı ve sermaye arttınmın-
da yeni hisse alacak parala-
n kalmadığını söylediler. 2
bın Kardemir işçisinin piya-
sa değeri 1.5 yıl içinde 11
kat artan hisse senetlerinden
alamaması üzerine açığa çı-
kan 38 milyar liralık hisse
senedinin. yeni işe giren iş-
çilere taksitîe satılması karar-
laştınldı.
Geçen hafta sonu Kara-
bük'te basın mensuplarına
brifingveren Kardemir yet-
kilileri ve işletmede örgütlü
Özçelik İş Sendikası yöneti-
cileri. fabrika gezisi düzen-
leyerek. 72 milyon dolarlık
yeni yatınmlannı tanıttılar.
Kardemir yönetimi 2 bin iş-
çinin rüçhan hakkını kullan-
mamasını şirketin sermaye
arttnmına girtiği tarihle okul-
lann açılmasının çakışması-
na bağlarken. bazı çevreler
kârpaylandağıtılanortakla-
nn sermaye arttınmı konu-
Karabük'te işçiler hisse alamadılar.
sunda yeterınce bılgılendı-
rilmediğine dikkat çekiyor-
1ar. Kardemir AŞ'nin hazıran
ayında yapılan genel kurul-
da "hisse sahiplerine kârpa> -
lannın dağıtılmamasP şek-
linde tav sıve kararı ahndığı-
nı hatırlatan ilgililer. buna
karşın Semıaye"Piyasası Ku-
rulu'nunuyansı üzerine tem-
muz-ağustos dönemınde kâr
paylannın dağıtıldığını be-
lirterek. "Kardemir vöneti-
nıi iki a\ lık süre içinde hisse
senedi sahiplerinin kâr pa>-
larını başka şekilde değer-
lendirmek istejecekJerini dü-
şündüklerini açıkladıiar. Ser-
nıa\e arttınmı ile ilgili yete-
rince bilgi sahibi olmayan 2
bin işçi kendilerine dağıtılan
paraları harcayıp. rüçhan
haklannı kullanmadılar. Ge-
ri kalan 2 bin kişilik bölümü
ise rüçhan hakkını kullandı"
diye konu^tular.
30 e\ lül-8 ekim tarihleri
arasında Kardemir A$'nın
sermaye arttınmına gıttikle-
nnı açıklayan Kardemir AŞ
Mali Ticari Idari işler Genel
Müdür Yardımcısı Mehmet
Bilgiç. A grubu hisse senedi-
ne sahip bulunan 2 bin i^çi-
nin sermaye arttınmına git-
mediğini vurgulayarak, 38
milyar liralık hisse senedi-
nin sahipsiz kaldığını belirt-
ti. Bunun çok kötü bir geliş-
meolmadığını söyleyen Bil-
giç. "Böylece Kardemir'de
yeni işe başlay a n 760 kişiye de
fırsat tanınuşolacağız" dedi.
Kardemir'de yeni işe baş-
lay an işçilere 30 milyon de-
ğennde hisse alımını zorun-
lu tutacaklarmı kaydederek.
yeni ortaklann yaklaşık 20
taksitte ödeme yapacağını
hatırlatîı. Bilgiç. 15 milyar
dolarlık hisse senedinin ise
B grubu hisse sahibi sanayi-
cı vetüccarlartarafındankul-
lanılmadığına değindi.