Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Î6 EKİM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Birleşmiş Milletler'e sunulan Dünya Yoksulluk Günü ile ilgili rapora göre 20 milyon nüfıısun karnı doymuyor
Türkiye'ııin üçte biri yoksul
Yoksul nüfusun; Sektörlere göre;
tarımla geçtnen
tanm-drçı
nOfusun
oturuyor. yoksul.
Yoksul nüfusun bölgelere göre dağılımı
Karadeniz
Akdeniz
Doğu, G.Doğu
AnadoJu
• "İnsan Kaynaklan Gelişim Raporu 1996" adlı raporda,
ulaşım. barınma gibi diğer zorunîu giderlerin dışında gıda
için aylık harcanabilirgeliri 27.30 doların (bugünkü kurla
yaklaşık 2.5 milyon lira) altında kalanlar "'yoksul" sınıfına
giriyor. Bu ölçüte göre. Türk vatandaşlannın yiizde 29"u.
yoksul sayıhyor.
Ekonomi Servisi- Nüfusu 60
milyonuaşan Türkiye'de, herüçva-
tandaştan biri yoksul. Ekonomik \e
siyasi açıdan Avrupa Bırliği ile bü-
tünlesmenin hedeflendiği bu dönem-
de. Türkiye'nın yoksulluk oranı Bre-
zilya, Iran. Panama gibi ülkelerle
aynı sınıfa giriyor.
Birleşmiş Milletler Uluslararası
Kalkınma Örgütü"nün tanımlama-
sına göre 20 milyondan fazla Türk
vatandaşı. günde 2450 kalori ala-
madığı i«^in 'yoksul' tanımlamaM
içinde yer alıyor.
Birleşmiş Milletler rarafından I 7
ekim olarak belirlenen "Dünya Yok-
sulluk Günü'" ile ilgili olarak \a-
ymlanacak "Human Development
Report 1996" (İnsan Kaynaklan
Gelişimi Raporu 1996) adlı araştır-
manın. Türkiye Ekonomik \e Sos-
yal Etüdler \'âkfı (TÜSES) tarafın-
dan hazırlanan bölümünde Türki-
ye'dekı yoksulluğun boyutları ile il-
gili oldukça carpıcı bir tablo ortaya
konuldu. Raporda. 1987 fiyatlannı
baz alan değerlendirmeve göre. ula-
şım. barınma vb tiim zorunlu gider-
lerçıkarıldıktan sonragıda için har-
canabilir aylık gelirı 27.30 doların
(bugünkü kurla vaklaşık 2.5 milyon
lira) altında kalanlar "yoksul" sını-
fına giriyor.
BM tarafından yapılan hesapla-
ma.kişinin bir gün içinde almasıge-
reken gıda miktarı ölçüt alarak ya-
pılıyor. Bu ölçüte göre. Türk vatan-
daşlannın yüzde 29u. yoksul ta-
nımlamasına giriyor. Ancak BM bu
tanımlamayı \aptiktan sonra, "Ki-
şinin yoksul olduğu belirlenebilir.
Ancak bu kişinin ne kadar fakir
olduğunu. bu fakirliğin derecesi-
ni tespit etmek mümkün değil"
itirafında bulunuyor.
BM'nin bu tanımlaması. De\let
Planlama Teşkilatr'nın sınıflandır-
ması ile çelışiyor. DPT. yoksulluğu
kişi başına düşen Gayn Safi Milli Ha-
sılamiktannı ölçüt alarak hesaplıyor.
Bu ölçütten yola çıkan DPT. topl'am
nüfusun yüzde 14.2'sinin yoksul ol-
duğu sonucunu \anyor.
Bölgeler arası sıralama
TÜSES tarafından Birleşmiş Mil-
letler adına gerçekleştirilen araştır-
ma. yoksulluğun bölgeier arası da-
ğılımı hakkındadadikkatçekici so-
nuçlara \arı\or. Araştırmaya göre
yoksulluk. Güney \e Doğu Anado-
lu'da odaklanıvor. Yoksulluk içinde
yaşayan vatandaşların yüzde 30"u
Güney ve Doğu Anadolu Böl.ge-
si'nde, yüzde 19.7"si Akdeniz Böl-
gesi 'nde. yüzde 16. l'i de Orta Ana-
dolu Bölgesi'nde yaşıyor.
Fakirlik. tanmla uğraşan aileler-
de daha çok rastlanıyor. Tanmsal fa-
aliyetlerle geçinen kesimın yüzde
70'i fakir. Buna karşın tanm dışı ke-
simin yüzde 25'i. ticaretle uğraşan
kesimin de yüzde 20 si yoksulluk sı-
nın içinde bulunuyor.
Oneriler
Birleşmiş Milletler'in araştırma-
sında yoksulluğun önlenmesi için
de\ letin uyguiaması gereken başlı-
ca iki politika öneriliyor:
- Yeni istihdam olanakları yara-
tılmalı. Kendı işini kurmuş kişilere
daha fazla kaynak desteği \erilme-
li. Me\ cut işgücünün yetenekleri ar-
tırılmalı.
- Yoksulluk sınınndaki vatandaş-
lann alım güçleri devlet tarafından
artınlmalı. De\let. yoksullara doğ-
rudan yivecek. giyecek. konut. yar-
dımında bulunmalı. Sosyal güven-
lik politikalan. yoksulları korumay ı
hedef almalı.
Libya hükümeti, Türk müteahhit alacağına
60 milyon dolar ödeme talimatı verdi
Kaddafi'den sürpriz
CANAN SOVSAL
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın olaylı
Libya gezisi \e
kamuoyunun
gösterdigi tepki
üzerine
alacaklanndan
umudunu kesen Türk
müteahhıtler
Kaddafi'nın sürprızı
ile karşılaştılar.
Libya Devlet Bakanı
\e Libva-Türkiye
Karma Ekonomik
Konsevi (KEKl
Eşbaşkanı Matuk
Muhammed
Matuk'Ia aörüşen
Lıbyada Tşyapan
Müteahhıtler Birlıği
Genel Sekreteri Cem
Aktamar. Lib\a
Merkez Bankasfna
ödeme talımatımn
dün yapıldığını
belirtti. Aktamar'ın
.. yaplığı açıklamaya
göre daha önce 40 milyon dolar
(yaklaşık 12 milyon dinar) olarak
açıklanan tutar. buradaki 25 Türk
fırmasına verilecek olan 20 milyon
dolarlık (yaklaşık 6 milyon dınar)
iç ödemeyle birlıkte 60 mılyon
dolara ulaşiı. Aktamar. \asal
prosedürün dün tamamlandığını \e
Libya Merkez Bankası ile Hazine
Nİüsteşarlığı arasında yapılacak
görüşmelerden sonra ödeme
takvımınin bellı olaeağını
kaydererek. "Gerekli ödeme bügün
de yapüabilir yann da. Herşey iki
kurum arasındaki görüşmenin
sonucuna bağlı" dıye konuştu.
Aktamar. 60 milyon dolardan 40
mılyonunun Hazine
Müsteşarlığf na transfer
• Yasal prosedür
dün tamamlandı ve
Libya Merkez
Bankası ile Hazine
Müsteşarlığı
arasında yapılacak
görüşmelerden
sonra ödeme
takvimi belli
oJacak.
edıleceğtnı. gen
kalan 20 milyon
dok'nn ise burada iş
yapuıı Türk
fırmalannm
hesaplarına 'Libya
dinarı' olarak
yatınlacağını ifade
etti. Ödemenin
gecikmesi
konusunda
Libya'dan yapılan
açıklamaya da
deginen Aktamar,
iözlerıni şöyle
sürdürdü: "KEK
Eşbaşkanı Matuk.
ödemcdeki
gecikmenin Türk
firmalannın
borçlarından
kaynaklandığını
söyledi. Libya
hükümeti, buradaki
firmalann
borçlannı
a\ıkladıktan sonra.
hangifirmaya ne
kadar para
ödenecefini hesaplamış. Alacağı
borcundan fazla olan tüm
firmalara ödeme yapılacağı
garantisi verildi."
Aktamar. Erbakan'ın Libya gezisi
sırasında Kaddafi'nin yaptığı
açıklamalar ve buntın sonucunda
kamuoyunda oluşan tepkiler
nedeniyle Türk müteahhitlerin
ödemeler konunusunda
umıjtsuzluğa düştüğünü
hatıriatarak. "Alınan bu karar bize
yeniden umut verdi. Ayrıca 40
mihon dolar olarak açıklanan ilk
ödemenin 20 mihon dolar daha
arttınlması gelecek için
umutlarımızı daha da arttırdı.
Arzumuz. \atinnilanmizi
kaldığımız yerden sürdürmektir."
Dünya Bankası nakit kredi yerine, kredibilitesi düşük ülkelere kefil oluyor
Riskli ülkelere
6
güven kredisi'
Ekonomi Ser\isi- Az gelış-
miş ülkelerde siyasi istikrarsız-
lık nedeniyle yatınmdan kaçan
özel girişimcileri harekete ge-
çirmek isteyen Dün>a Banka-
sı, 'projelere doğrudan kredi
vermek' şeklindekı geleneksel
politikasını değiştinyor. Banka
bunun yenne. söz konusu ülke-
lerde özel sektörü yakından et-
kileyen belli başlı polıtikaların
bel Ii bir \ adede değişmeyeceği-
ne kefil olmaya başlıyor.
Dünya Bankası. Ortadoğu \e
Kuzey Afrika Bölgelerinden So-
rumlu Başkan Yardımcısj Ke-
mal Deniş, projenın ilk etapta
Afrika ülkelerini kapsayacağını
ancak gelecekte Türkiye'nin de
yararlanabileceöini söyledi. Der-
v iş bunun Türkiye için de uygu-
lanması halinde özel sektörün
su dağıtımı. enerji \e telekomi-
nikasyon sektörlerine yatırım
yapmaşabaşlayacağını söyledi.
Dünya Bankası ve Avrupa
Birliği tarafından ortaklaşa dü-
zenlenen 'Ortadoğu >e Kuzev
Afrika'da Özel Sektör ve kamu
Sektörü" adlı konferansta. Dün-
ya Barkası tarafından geliştiri-
len yeni proje tartışmaya açıldı.
Dünya Bankası Başkan Yardım-
cısı Kemal Derviş.yeni projeyi.
şöyle özetledi: "Özel sektörü.-
yannm \apmaktan kaçıran siya-
siriskleringerçekleşmeyeceğine
kefil oluyoruz. Hükünıete gü-
venmeyen özel sektör bizim ke-
falttinıizi görünce yatınma \ö-
nelecek." Den iş, kefil olacakla-
n politikalara yönelik şu örnek-
leri verdi:
- Fiyat politikasında istikrar
- Dö\ iz kurunda aşın dalga-
lanmalara izin v ermemek
Dünya
Bankası \e
AB'nin ortak
düzenlediği
•Ortadoğu \e
Kuzey
Afrika'da
Özel Sektör
\e Kamu
Sektörü' adlı
konferansta.
Dünya
Bankası'nca
geliştirUen
yeni projeyi
Başkan
Vardımcısı
Kemal
Derviş
ıçıkladı.
Erdoğan
y
dan Boğaz
y
a tüp geçit sözü
Ekonomi Servisi- İstanbul Büyükşehir
Başkam Recep layyip Erdoğan Başbakan
Necmettin Erbâkan tarafından açıklanan 2.
Kaynak paketinde yer alan istanbul Boğazı'na
Tüp Geçit projesinin yanı sıra, tstanbul'da trafik
sorununu çözecek projelerin tamamlandığını
söyledi. Dünya Bankası tarafından düzenlenen
toplantıya katılan Erdoğan, şu çalışmalara
yönelik çalışmaların bittiğini söyledi:
• Sarayburnu'ndan Harem'e tüp geçit.
• Taksim. 4. Levent arasındaki metronun
Yenikaprya bağlanması.
• Tuzla ile Harem arasında hafif rayiı
sistemin inşası.
• Esenler-Güngören-Bağcıîar-İkitelii'yi
kapsayan hafif rayiı sistem inşası.
Tayyip Erdoğan. "İstanburda biiyük aftyapı
>atınnılanrıa girmek çin yerli \e yabana
şirketferle ortaklık etmeye hazır olduğumuzu
huzuriannda ifade ediyorum" şeklinde
konuşarak Dünya Bankası yetkililerinin
dikkatini çekmeye çalıştı.
Projenin ilk etapta kendi gö-
re\ alanı olan Ortadoğu \e Ru-
zey Afrika ülkelerinde u\gula-
nacağını \ urgulayan Kemal Der-
viş. projenin uygulanabilırliği
görüldüğü takdirde Türkiye'nin
de bu taktikten faydalanabile-
ceğine dikkat çekti. Kuzey Af-
rika ve Ortadoğu ülkelerinin özel
sektörle Türkiye "den çok daha
geç tanıştığı için bu ülkelere ön-
celik verildiğini \ urgulayan Ke-
mal Den ış. şunlan söyledi :"*Özel
sektörü büyiik a/t yapı yatınnı-
larına nasıl çekebileceğimizi dü-
şünerekyolaçıktık. Adı geçen ül-
kelerde özel sektör tarafından
yapılan yıUık alt yapı yatınmla-
rı 200 milyon dolar düzeyinde.
Bunu 3 miKardolara çıkartma-
> ı hedefliyoruz. Bu sayede bu ül-
kelerde bin 200 dolar olan kişi ba-
şına düşen milli gelir de 20 yıl
içindeiki bin yıizdolara çıkacak."
BENCE
Macar Özelleştirme îdaresi Türkiye'deilan yoluyla müşîeri arıyor
Macaristan KİT'leri Türkiye'de 'görücüye' çıkacak
Ekonomi Seryisi-Macaristan
Özelleştınrıe Idaresi Türkiye'de gazete
ilanlan ile KlTlerine müşterı arıvor.
"Macaristan ekonomisi yabancı
yatırımcılara kucak açtı" dı\e gazete
ilanlan \eren Macaristan Özelleştirme
îdaresi Genel Müdürü Bela Künszler,
100"den fazla tesısin satışa çıknğını
duyurdu. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in konuğu olarak bugün
Türkiye"ye resmi bir ziyaret \apacak
olan Macaristan Cumhurbaşkanı
Arpad Görecz \e berabenndekı heyet
yeni ış imkânlarını
araştıracak. 35 firma
temsilcisınin yer alacağı
Macar heyetinde Budapeşte
Ticaret \e Sanaşi Odası
Başkan Yardımcısı.
Macaristan Eximbank \e Kalkınma
Yatınm Bankası ve çok sayıda
firmanın üst düzey temsilcisinin yanı
sira Özelleştirme İdaresi Genel
Nfüdürü Bela Künszler de bulunuyor.
Türkne'dekı temaslarından önce
basına ılanlar \ererek Türk
işadamlarına ulaşmaya
çalışan Künszler. "Sadece
Macar bankalan değil çok
büyük endüstri ve alt >apı
çalışmalannda bulunan
kuruluşlar da kendilerine
yabancı ortak anyorlar. Örnek olarak
Türkiye pazanmnyakından tanıdığı
Ikanıs'u gösterebiliriz. Yine geçen yıl 1
mihon 200 bin yolcu taşıyan
uluslararası ha\ayollan Slalev Rt de
bir diğer kuruluşu" diyerek
kurumlann özellıkleri hakkında da
bilgı \erdi. Orta ve Doğu Avrupa'ya
vapılacak özelleştirme yatınnılarını
çekıci kılan tek öğenin v üksek kaliteli
yönetim teknıkleri olmadığını ifade
eden Künszler ilanda şu açıklamalara
\ er \ erdi: "Macar işgücünün kalitesi
\e düşük ücret se\ iyesi de cazibesini
arttınyor. Bu faktörier. yatınmcılara
iyi planlanmış yatınmlann \ üksek kâr
sağlayacağını garanti edi>or. Generai
Electric, Pepsi Cola \e Generai Motors
gibi firmalann Macaristan'da >atınm
yapmalan kaza değil bilinçii tercihtir."
The Hungarian Economy is Open
to Foreign Investment
7 ~ * r
. ..
Ses çıkaran koltuğun akıbeti bilirkişiye bağlı
HULYA C3ENÇ
Cumhuriyet Gâzetesi
TurKocagı Cad 39y*1
Cağ3loQlw'ISTANBUL
TEL. 512 OS O5
FAX. 514 O7 51
Y
ataş Bursa bayiinden haziran ayında
Amerikan stili yataklı bir koltuk aldım.
Yaslanıldığında koltuğun sırt alt
bölgesinden ses gelmesi üzerine bayiye
şikâyetimi ilettim. Bunun üzerine İstanbul
ana bayiinin denetim elemanları gelerek
koltuğa müdahalede bufundular. Sorunu
giderdiler ama koltuk orijinal bombeli
görünümünü kaybetti. Ertesi gün arayıp,
hatalarını telafi etmelerini istedim. Bakım
için gelen servis yetkilileri, koltuğun sağlam
olan tarafını da hatalı bölüme uydurmaya
çalıştılar. Yeni aldığım koltuğun arka
bölümünde farklı deformasyonlar meydana
geldi. Bu durumu Bursa bayiine aktararak,
benden kaynakfanmayan bir hata yüzünden
koltuğu kullanamayacağımı ve
değiştirilmesi gerektiğini söyledim. Onlar ise
yapılacak bir şey olmadığını söylediler.
Bunun üzerine İstanbul'daki ana bayi ile
temas kurdum. Bana elemanların verdiği
bilgi dahilinde sorunun giderildiğini ve
koltukta hiçbir şey olmadığını söylediler.
İlgisiz yaklaşım sonucu Kayseri'deki Yataş
fabrikasını aradım. Beni kısa bir süre sonra
arayacaklarını söylemesine karşın, hâlâ bir
cevap alamadım. Defalarca aramam
sonunda, İstanbul ana bayiinden aldığım
yanıtı yinelediler. Anlaşılan bunlar bir
oyalama taktiği idi. Yataş'ı tüketici bu
şekilde maddi-manevi anlamda zor durumda
bıraktığı ve duyarsız kaldığı için kınıyorum.
Nihal Türkmen/BURSA
Elsa'nın jesti
sevindirdi
Çamaşır makinemizin eskiyen
atık su hortumunu Elsa
AŞ'nin ürettiği hortumla
yeniledim. Fakat hortumdaki
gözte görülemeyecek kadar
büyüklükteki bir delikten fışkıran
su, makinentn motorunun
yanmasına neden oldu.
Makinemizi tamir ettirdikten
sonra. üretici firrnanın adresini
bilmediğim için ürünü pazarlayan
fırmaya şikâyetimi ilettim.
Pazarlama şirketi sayesinde
ulaştığım üretici firma, masrafım
olan 4 mityon 250 bin lirayı çekle
ödedi. Gösterilen duyarlılık için
Elsa AŞ'ye teşekkür ediyorum.
Ali Adnan Feyizoğlu
T
üketici Yasası, tüketicilere ayıplı
bir malın değiştirilmesi. tamir
edilmesi ya da paraşının iade
edilmesi hakkını veriyor. Üretici ve
satıcı firmalar ise garanti süresi içinde
bulunan bir ürünün ücretsiz tamir
edilmesini tercih ediyorlar ve
değiştirme kararına sıcak bakmıyorlar.
Okurumuz Nihal Türkmen'in başına
gelen olay da buna güzel bir örnek.
Herhalde hiç kimse yeni satın aldığı bir
koltuğun arkaya yaslanıldığında garip
sesler çıkarmasından hoşlanmaz.
Avuç dolusu para ödeyerek satın
aldığı yeni bir ürünün tamir edilmesini
tüketici kabul edebilir, ama koltuğun
ses çıkarmasını engellemek amacıyla
"orijinallığinin bozulmasına" tahammül
etmesi beklenemez.
Okurumuz Nihal Türkmen'in şikâyetini
ilettiğimiz Yataş Müşteri Hizmetleri
Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada,
koltuktaki sesin giderilmesi için
yapılan bakımın orijinal dizaynı
bozmayacağı iddia ediliyor. Kottuğun
arka kapak perçinlerinin açıldığını
söyleyen yetkililer, "sesin" yay
karkasın iki ucunun birbirine
sürtünmesinden dolayı çıktığını
hatırlatarak, "Yayları birbirine îutturan
naylon iplerden bir tanesi 10 cm
kesilmiş. Kesilen ipin yerine ev
sahibinden alınan ip bağlanmış. Bu
işlemlerin koltuğun genel dizaynında
herhangi bir deformasyon veya şekil
bozukluğu yapması söz konusu
değildir" diye konuştu. Okurumuzun
koltuğu başka bir desenle değiştirmek
istediği için "Koltuğun orijinalliği
bozuldu" şeklinde açıklamalar
yaptığını iddia eden Yataş yetkilileri,
olaya iyi niyetle yaklaştıklarını ileri
sürerek, "Eğer müşterimiz kabul
ederse tarafsız bir bilirkişi tespiti
yaptırıp, alınacak karara uyacağız"
şeklinde açıklama yaptılar. Koltuğun
akıbeti bilirkişi tarafından verilecek
rapora bağlandı. •
İZZETTİJN ÖrVDER
Kimin Çıkarına Hizmet!
Geçen cumartesi günü Aliağa'da. Petrol-lş'in ter-
tiplemiş olduğu çok anlamlı bir toplantıya katıldım.
Toplantıda Ankara'dan Ayfer Eğilmez ile Prof. Dr.
Mümtaz Soysal da bulunuyordu. Güzel bir cu-
martesi günü, toplumsal sorunlaraduyarlı, kendi hak-
larına saygılı ve coşkulu bir topluluk önünde. özel-
leştirme ve PETKİM'in özelleştirilmesi konularını
tartıştık. Topluluğun bilinç düzeyi ve bize verdiği des-
tek, bizlerin Aliağa'dan tazelenmiş bir güçle ayrıl-
mamıza neden oldu.
Türkiye petro-kimya sanayiine ilk girmek istedi-
ğinde. böyle bir projenin karşısına Batılılar çıkmış
ve bizim böyle bir sanayi dalına girmemizin çok er-
ken olduğunu bize telkin etmeye çalışmışlar. Aynı
oyun demir-çelik tesislerinin kuruluşunda da Tür-
kiye'nin başına gelmiştir. Bu oyunlara rağmen PET-
KIM, 3 Nisan 1965 yılında, TPAO ve Emekli Sandı-
ğı Ortaklığı olarak kurulmuş ve halen SASA ve DTM
üretimi dışında, Türkiye'nin yegâne entegre petro-
kimya ürünleri üretim ünitesi oiarak faaliyet göster-
mektedir. Görece eski Yarımca, oldukça yeni Ali-
ağa entegre tesisleri, petro-kimyasal ara ve son ürün-
leri üreten, tekel niteliğinde dev kuruluşlardır.
Bugün 3 trilyon TL ödenmış sermayesi bulunan
7 bin 620 kişiyi barındıran ve yirmi dolayında temel
ürün çeşidi ile üretimini sürdüren PETKİM'in, 1995
yılı itibariyle 1994 yılına göre mali göstergeleri şöy-
ledir:
- Net sat/şlar %115 oranında artarak, 55.2 tril-
yon TL'ye yükselmiştir.
- Diğer faaliyet gelirleri % 1489 oranında artarak,
15 trilyon TL dolayına ulaşmıştır.
- Finansman giderleri %81 azalarak 765.5 mil-
yar TL'ye gerilemiştir.
- Yaklaşık 13.3 trilyon TL vergi ödenmiştir.
- Net dönem kârı %479 oranında artarak, 22.7
trilyon TL'ye yükselmiştir.
işte böyle bir PETKİM. iç talebi karşıladığı gibi
ihracat da yapmaktadır. Ne var ki, aynı PETKİM. han-
gi akla hizmet ve hangi yasaya sığıyor ise, 9 yıldır
özelleştirme kapsamında tutulmaktadır. Bu yönde
ilk adımın da 1990 yılında, hisselerin %7'sinin, yak-
laşık 125 milyon ABD Doları karşılığında satılarak
atılmış ölmasına karşın, sonradan KOİ hisselerinin
bir bölümünü geri almış ve bugün özel mülkiyet ora-
nı %4 dolayına gerilemiş bulunmaktadır.
• • •
Özel sektör açısından düşündüğümüzde, gel-
miş geçmiş tüm iktidarlara niçin kızıldığını anla-
makta zorluk çekmeyız. Zira bu muazzam tekeli ele
geçirmek fena mı olur! Bu alanda temel ürün olan
plastik tüketimi, Türkiye'de fert başına 15 kg.'dir.
Bu miktar Yunanistan'da 32 kg., Almanya'da ise 70
kg.'dir. Mevcut tüketim düzeyinin en düşük oldu-
ğu Türkiye'de talep artış hızı diğer tüm ülkelerden
yüksektir. Bu hız ABD'de %3.3, Japonya'da %3.2
iken. Türkiye'de %8.7'dir. Kısacası, bu kuruluşu
alan inanılmaz bir avantaja kavuşacağı gibi. böyle
dev bir kuruluşun özel kesime geçmesi ile sendi-
kalar ve sosyal güvenlik kurumları da yara alaca-
ğından dolayı, bundan tüm özel sermaye yarar
sağlayacaktır.
• • •
Toplum çıkan açısından konuya yaklaştığımız-
da ise, aynı verileri çok farklı değerlendiririz. Bu ve-
rilerle PETKİM, kamu kes'ımı ve toplum üzerinde bir
yük değildir, fakat sermayenın iştahını kabartan bir
avdır. Bu devin özelleştirilmesi halinde, yerli veya
büyük bir olasılıkla yabancı özel mülkiyet altında fev-
kaiade güçlü bir özel tekel oluşacak ve bunun de-
netimi olanaksızlaşacaktır. Üretim denetimi yanın-
da. Türkiye için bir ölüm-kalım savaşı niteliğinde
olan teknolojik atılım açısından önümüzde çok acı
bir NETAŞ örneği duruyorken, aynı hatayı PET-
KİM'de de yinelemek. ülke çıkarına değil yerli ya
da yabancı özel çıkara hizmet etmek anlamına ge-
lir.
• • •
Eski devlet fabrikalannın korunması bir amaç
olamaz. Bunların satılması ya da kapatılması, bu-
radaki yaklaşımım açısından, bir özelleştirme uy-
guiaması olamaz. Özelleştirmeyi basit bir politika
aracı gibi görmek ve göstermek ya yanlış ya da ka-
sıtlı bir yaklaşımdır. Özelleştirme bir teknik uygula-
ma olduğu kadar, arkasında çok derin bir felsefe
ve amaç saklamaktadır. Özellikle de Türkiye gibi pe-
riferik konumundaki ülkelerde özelleştirmenin te-
mel amacı; ekonomik kararlarda dış ve iç serma-
ye çevrelerinin çıkarını emekçilerin ve toplumun çı-
karının önüne koymak ve yaratflan değerin gide-
rek büyük bölümünü giderek daralan çıkar çevre-
lerinin hâkimiyeti altına almaktır. Bu birincil temel
felsefe yanında, kamu kesimınin elinden güçlü üre-
tim araçlannı alarak. faktör ve ürün piyasalarında
topluma karşı, baskıcı ve rakipsiz sermaye dikta-
toryası (sermaye dili ile. 'sermaye liberalizmi') ya-
ratmak da yer almaktadır. Toplumun bilincinden ka-
mu işletmeciliği silinerek kamusal kaynakların kre-
di olarak sömürülüp sermayeye yeni kâr alanları aç-
mak da bu felsefe içindedir.
Türkiye'de bugün bölgesel dengesizlikle müca-
dele: özel sektörün başaramadığı teknolojik atılımı
gerçekleştirme; demokrasinin temeli olan örgütlü
ve sosyal güvenceli bir toplum yapısı oluşturma ve
toplumsal kaynaklan toplumsal tercıhlerdoğrultu-
sunda mobilize etme amaçları, kamu işletmeciliği-
nin kaçınılmazlığını ortaya koymaktadır. Ekonomi-
nin hâkim olduğu günümüz dünyasında devletin de
temel görevi ekonomiktir. Özel sermaye, rekabet-
çi piyasadan uzaklaşarak güçlendikçe, devletin
toplum lehine düzenleme yapma gücü zayıflamak-
ta. dış sermayenin iç sermaye ve devlet üzerinde-
ki hâkimiyeti artmaktadır. işte bu tür nedenlerle iç
ve dış çevreler özelleştirmeyi dayatmaktadır. Bu da-
yatma, açıktır ki ülke ve toplum yararına değil, ken-
dilerinin doymak bilmeyen sömürücü iştahlarına
hizmettir.
ABMen salçaya
güınrük birliği engeli
İSTANBUL (ANKA)- Türkiye'nin 1994 yılında çı-
kardığı rekabetin korunması hakkındaki yasa uyannca
rekabet kurulunu henüzoluşturamamasınm faturası şim-
dılik Türkiye'nin AB'\e yönelik salça ihracatına çıktı.
AB'nin Türk salçasına yüzde 16.8 oranında gümrük
vergisi uygulamaya başlamasının. rekabet kurulunun
oluşturulamamasından kaynaklandığı bildirildı.
AB. bu yılkı kota dolduğu gerekçesiyle Türkive'den
ithal ettiği salçaya yüzde 16.8 oranında gümrük vergisi
uygulamaya başladı. lktisadi kalkınma Vakfı Başkam
Meral Gezgin Eriş, konuvla ilgili olarak >aptığı değer-
lendirmede. Türkiye'nin 1994 yılında çıkardığı rekabe-
tin korunması hakkındaki kanunda öngörülen rekabeti
koruma kurulunu oluşturmadığı sürede bu tür antidam-
ping ve kota kararlanyla karşılaşrnasının kaçınılmaz ol-
duğunu ifade etti.