Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivazSahibi. Berin Nadi
Genel Ya>>n Yonetmenı Orhan Erinç#
Genel Ya>ın Koordındtörü Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlerı Mıidürlerı
IbrahimYıldız (Sorumlu), DinçTavanç
9 Haber Merkezı Muduriı Hakan Kara
9 Görsel Yonetmen Fikret Eser
D\^ Habcrier Şinasi Danışoglu 9 Ktıhbarat
Cengiz > ıldırım •Ekonomr Bülent Kı/anlık
• Kultur Handan Şenköken # Spor
Abdulkadir Vücelman • Makalelcr Sami
Karaören • Duzeltme Abdullah Vazıcı
% Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belce
Edibe fiugra • \ urt Haberlen Mehnfet Faraç
^a>inKuaı!u İlh
Orhan Erinç. Okta> Kurtbökc.
Hikmet Çerinka) a. Şıikran Soner.
ErgunBalcı,DinçTaıanç, İhrahirn
>. ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
•\nk.ira TemsiiciM Mustafa Balba» 0 Haber Muduru Doğan
Akjn Atarurk Buh an \ o 12>. kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tei
4IV5Ü20 (•" hatl. Faks 4195Ü;"
7
• Izmır Temsılcısı
Serdar Kızık. H Zı\a Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220.
Fak-, 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
lııonuCd 119S \ o 1 Kal 1. Tel 3522550. Faks 35225^0
Muessese Muduriı Erol Erkut 0
Koordınator Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent V ener 0 Idare
Hüseyin Gürer 0 hletme Önder
Çelik 0 Bılgı-Ulem N'ail tnal 0
BılgiMvarSıstem \fürü\et Çiler
MEDV. \
Başkam -
Erduran
Işitman
C: 0 Yonetını Kuruj
Genel Mudur Gülbil
0 Koordınator Reh
Genel Mudur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 <T 53
5139580-513 8460-61 Fak* 5I1S4&
\iMmla>aj] \z
TıAnıaü- L iu '
n: Vn: üun Haber A;an>/ Basın ^ Yavmcıhk A Ş
Oİ3İOSİU '4114 1si PK 246 [stanbu] tel IO 212) 512 05 05 {20 hatl Faks (0 212151 I6EK.IM 1996 Imsak:5.45 Güneş:7.I0 Öğle. 12.57 İkındı: 15.58 Akşam: 18.30 Yatsı: 19.49
Madonna anne
oldu
• Çeviri Servisi - Ünlü
şarkıcı Madonna önceki
gün sağhklı bır kız çocuğu
dünyaya getırdi Bebeğe
Lourdes Maria adı verıldi.
Evıta adlı fılmın
çekinılerini geçenlerde
bitıren 38 yaşındaki
sanatcı, Los Angeles'te
Good Samantan
HastaneM*nde doğum
yaptı. Doğumu
gerçekleştıren doktorlar
bebeğın 3 kılo aöırlığında
\e saglıklı olduğunu
bildıriyorlar.
Madonna. doğumdan önce
bebegin babasının birlıkte
yaşadığı 30 yaşındaki
Carlos Leon adında Küba
kökenlı bır Amerıkaiı
olduöunu açıklamıştı.
Buharlı trenle
nostaljik gezi
• ANKARA (AA) -
TCDD, tanhe kanşan
buharlı trenlerle turlar
düzenleyerek turızme
katkıda bulunuyor. 28
kişilık ABD'lı bır grup ıçin
dün ba^layan gezinin
güzergâhını Denızlı.
Çamlık. Selçuk \e Jzmır
oluşturuyor Avrupa'da
oluşturulan Buharlı Tren
Sevenler Derneği istegi
doğrultusunda
gerçekleştinlen turlarda
Türkıye'nin turistik
yöreleny le zengin Türk
mutfagı tanıtılacak.
Japon
Haftası
• ANKARA (,\A) - Japon
kültürünün tanıtılması
amacıyla düzenlenen Japon
Haftası, 20 ekim tarihinde
De\let Resim \e Heykel
Müzesı Konser Salonu'nda
gercekleştırılecek hafta,
Shakuhachı \e Koto
Grubu'nun konserıyle
başlayacak. Japon
kültürünü tanıtan panel.
sergi ve konserlerin
yeralacağı haftada Japonca
Konuşma Yanşması da
düzenlenecek. 9 kasım
cumartesi günü V'akıfbank
Konferans Salonu'nda
gerçekleştirilecek
yarışmada katıhmcılar
Japonya ile ilgilı
göriişlerini Japonca ifade
ederek yanşacaklar.
Etkınlik. 15 kasım günü
sona erecek.
Modada asker
rüzgârları
• Haber Merkezi -
Vakkorama 1996-97
sonbahar-kış döneminde
yediden yetmişe herkese
hitap edecek dört ayrı
koleksiyon hazırladı. Boys
and girl's koleksiyonunda
çocuklara yönelik canlı
renklerde giysıler
hazırlayan fırma. Di\ision
serisinde askeri renklere
ağırlık \eriyor Yine askeri
kıyafetlerin ağırlık
kazandığı kadın \e erkek
koleksiyonlannda ıse
yetmişlerin havası
hissettiriliyor.
Kadının rolü ve
kimliği
• ANKARA (AA) -
Ortadoğu Teknık
Üniversitesi'nin
düzenlediğı "Toplumsal
değışme sürecinde kadın
rolîeri ve kimlikleri, Orta
Asya. Orta \e Doğu
Avrupa \e Türkı\e"den
örnekler" konulu
konferans, De\let Bakanı
Işıla> Saygın'ın katılımıyla
23 ekım tarihinde
başlayacak. Karadeniz ve
Orta Asya Ülkelen
Araştırma Merkezi Başkanı
Prof. Dr. Ayşe Ayata ile
Kadın Çalışmalan
Anabılım Dalı Başkanı
Prof.Dr. Feride Acar'ın
lngilizce olarak vereceği
konferans iki gün sürecek.
Konferansta. de\let. siyaset
ve kadının güç paradoksu
kültürel dönüşüm ve
kadının kimlık sıyaseti.
sos>o-ekonomık değışim
anlamında kadın gibi
konularele alınacak.
İngiltere İçişleri Bakan Yardımcısı, Türkiye'ye uyuşturucuyla mücadelede yardım edebileceklerini söyledi
Üyuşturucuya karşı işbirtiğiİstanbul Haber Senisi-lngilte-
re İçişlen Bakan Yardımcısı Tom
Sackville. Türkiye'ye terorizm \e
uyuşturucuyla mücadelede her
türlü yardımı yapmaya hazır ol-
duklannı bildirdi. istanbul Emni-
y et Müdürü Kemal \azıcıoğ/u da
uyuşturucunun kaynağının, Or-
tadoğu veya Güney Asya ülkele-
ri olduğunu belırterek bu mad-
delerın, Türkıye üzerinden veya
Karadeniz'in kuzeyinden Avru-
pa'ya ve lngiltere'ye geçirildiği-
ni söyledi.
Resmi temaslarda bulunmak
üzere Türkiye'ye gelen İngiltere
tçişleri Bakan Yardımcısı Sack-
ville ile tngiltere Büyükelçısı Ki-
eram Prendergrast, Uvuşturu-
cuvla Mücadele Daire Başkanı
Nigel Randolph V'arne> 'in de ara-
lannda bulunduğu heyet, dün İs-
tanbul Emnıyet Müdürü Kemal
Yazıcıoğlu'nu makamında ziya-
ret erti. Ziyaretın. Türkiye ile
uyuşrurucu konusunda ileride ya-
pacaklan çalışmaiann organızas-
yonu amacıyla gerçekleştirildi-
ğını ıfadeeden Bakan Yardımcı-
sı Sackville. şunlan söyledi:
Gençlik zarar göriiyor
"Bizim gençliğimiz bu konuda
daha fazla zarar gördü>se de si-
zin gençliğinizin de tehlike içinde
olduğu görülü>or. Gençlikle u> uş-
turucular birbirine \ akın olduğu
sürecc, bü> ük ölçüde etkilenme o(-
ması kacınılma/dır. Sonunda baş-
ka suç oranlarında da artış görü-
• Ingiliz içişleri Bakan Yardımcısı Sackville,
"Bizim polisimiz ve gümrük görevlileri,
İngiltere'de yakalanan eroinin yüzde 80'inin
Türkiye'den geçip geldiğini düşünüyorlar. Hatta
eminler" dedi.
lecektir. Bu konuda biıiikteçalış-
mamızda yarar olacaktır. Bizim
pofisimiz\egümrükgöre\lileri, İn-
giltere'de yakalanan eroinin \ iiz-
de 80'inin Türkiye'den geçip gel-
diğini düşünüyorlar. Hatta emin-
ler."
Türkiye ile çalışmalan gere-
ken pek çok konunun olduğunu
belirten Sackville. "Bunlar iyi
kay nak \c istihbarata dayanır. Her
iki ülkenin görevlileri, birbirleri-
negü\enduymalıdırlar'"di>e ko-
nuştu.
İstanbul Emniyet Müdürü Ke-
mal Yazıcıoğlu da uyuşturucu-
nun kaynağının. Ortadoğu veya
Güney Asya ülkeleri olduğunu
belırterek bu uyuşturucu madde-
lenn, Türkiye üzennden veya Ka-
radeniz'ın kuzeyinden Avrupa'ya
ve İngiltere'yegeçtiğıni ifadeet-
ti. Türkiye'nin güzergâh üzerin-
de olması nedeniy le. bu konuda-
kı mücadelenin işbırliğiy le yürü-
tüldüğünü kaydeden Yazıcıoğlu,
terörörgütlerinin. bilhassadabö-
lücü örgütün uyuşturucu olayla-
rında önemlı rol oynadığına dik-
kati çektı Tom Sackville, gaze-
tecilerin. bölücü örgütün uyuştu-
rucu bağlantısı ve kendilerinin
bu konuda ne gibi çalışmalaryap-
tığını sorması üzerine. şunları
söyledi.
"Hiçbir şekilde teröristleri teş-
*ik etmiyor \e oniarı korumuyo-
ruz. Terorizmle mücadelede her
konuda \ardımcı oluruz. Zira biz
de IRA ile aynı olavları yaşadık.
Türkiye'nin mücadele ettiği terör
örgütünün de uyuşturucu bağ-
lantısı olması, bizim için sürpriz
değil. Kendi kanunlanmız çerçe-
>esinde, Türkiye'ye uyuşturucu
ile mücadelesinde her türlü yar-
dımı yapmaya hazırız."
Sackville, avrıca İstanbul cı-
vannda faaliyet gösteren uyuştu-
rucu laboraruvarlannın ortaya çı-
kanlıp sanıkların vakalanmala-
nnda gösterdıklen başanlardan
dolayı Yazıcıoğlu"na teşekkür
ederek bu konuda her türlü tek-
nık yardımı yapmava hazır ol-
duklannı da bildirdi. istanbul Em-
nıyet Müdürü Yazıcıoğlu da uyuş-
turucu laboratuvarlan konusun-
dakı çalışmaiann sürdüğünü ifa-
de ertı. Yazıcıoğlu ile birsürebaş
başa görüşen konuk heyet üyele-
nne, daha sonra İstanbul Emnıyet
Müdürlüğü'ndekı çeşitlı bırim-
ler sezdmldı
Capa'dan sanatçı manzaralan
Capa'y la birlikte çıktıklan bereketli bir av sonunda objektife gü-
lümseven Ernest Hemingway.
Kültür Servisi - Adı, fotoğraf
dünyasında bir efsaneye
dönüşmüş olan ünlü fotoğrafçı
Robert Capa'nın 'Fotoğraflar*
adlı albümü. Ingıltere'de
Aperture Yayınevi tarafından
yayımlanıyor.
Lıfe ve Picture Post dergileri
onu dünyanın en başanlı
fotoğrafçısı olarak gösterdiler
5 büyük savaş izledı.
Normandıya Çıkarmasf nı.
Ikinci Dünya Savaşı sırasında
İtalya cephesındekı çatışmalan
görüntüledı. İspanya iç
Savaşı'nda Ernest Hemingwav
ile birlıkte çalıştı. Kendı
deyişiyle Hemıngvvay'i. 'baba
olarak evlat edindi"
Dostlukları uzun sürdü
Macarasıllı Capa. Picasso'nun
sayısız fotoğrafını çektı
Matisse ve Gan Cooper onun
objektifine defalarca poz
verdiler Ingrid Bergman ile
büyük bıraşk yaşadı
Bergman'ın hıçbıryerde
yayımlanmamış set
fotoğrafiarını çekti.
lkıncı Dünya Savaşı yıllannda
•yitik kuşak' olarak
adlandırdığı gençlerle birlikte
yaşadı. onlann umutsuz
dünyalarını fotoğraf karelerine
sığdırdı Magnum tarafından
dızı halıne getirılen bu
fotoğraflar. Bertrand Russeli
tarafından öyküleştınldı. Capa'nın objektifinden Idaho Güneş Nadisi'nde bir nehrin üzerinden geçmeye çalışan Gar> Cooper.
Kızılırmak
Deltası
kaçak
villa doldu
CEMİL CİĞERİM
S.W1SUN-Ülkemizınen
büyük sulak alanlanndan
biri olan Kızılırmak Del-
tası. "kaçak villa" cenne-
ti haline geldı. Yörükler
Belediye Başkanı İsa Yıl-
mazgiderek artan yapılaş-
ma ile ilgıli olarak "Maale-
sef, inşaatlan ne kadar mü-
hüıierseniz mühürleyiniz,
insanlar yaptiğı işten vaz-
geçmiyorlar" dedı.
Kızılıırnak Deltası'nın
bulunduğu 19 Mayıs ilçe-
sının Yörükler beldesın-
de, tüm denetimlere karşın
kaçak villa yapılmasının
önü alınamıyor. ilçedeki
mahkemeler tarafından ka-
çak olduğu tespit edilen 50
v ıllanın y ıkılmasına karar
verildı. Karar, Yargıtay ta-
rafından onaylandı. An-
cak. yıkımlara ne zaman
başlanacağı kesınlik ka-
zanmadı.
Yörükler Belediye Baş-
kanı İsa Yılmaz. kaçak
vıllalannyakılıpyıkılma-
yacağı sorularına şu yanı-
tı v eriyor:
"Aslında kaçak yapılaş-
nıa ve kaçak konutlar hak-
kında sık sık yasalar deği-
şi>or. Olava bir de yapıcı şe-
kilde bakmak gerekir. Bu
kaçak v illalan y ıkarsak ne
kazanırız. İnsanlar bu ko-
nutları yapmak için mil-
\onlar harcamışlar. Hü-
kümet bu konuda kesin ka-
rarlı otsa,yasalan sık sık de-
ğiştirmezse, ay nca yasala-
n herkese uygulasa bu tür
konulargündemegelmez."
'Beklemede^'
Belediye Başkanı İsa
Yılmaz. "Açık konuşmak
gerekirse, şu an kaçak vil-
lalann y ıkılması için bek-
lemedeyiz. Vasalar ne za-
man netlik kazanırsa o za-
man söz konusu villalaryH
kılır. Ama bu demek değil-
dir ki kaçak villa vapımı-
na i/in veriyoruz. Kesin-
likle böy le bir şe> söz konu-
su değildir. Ekiplerimizdel-
ta üzerinde denetimlerini
sürdürüyoriar. Kaçak vil-
la vapanlan uyanrken in-
şaatlannı da mühürlüyor-
lar" dedı.
Türk-Yunan işbirliği için sempozyum düzenleniyor
Baıışa turistik achmlar
İstanbul Haber Senisi-Turizm sek-
törünün farklı işkollannı bıraraya top-
layan seçkin turizmcilerın kulübü
SK.AL. Türk-Yunan banşma katkıda
bulunmak amacıy la, Yunan meslektaş-
lanyla ortak bir sempozyum düzenlı-
yor.
İstanbul SKAL Kulübü Başkanı Sa-
vaş Gürsel. dün Renaıssance Polat îs-
tanbul Otel'de düzenlediği basın top-
lantısında. 18 ekim cuma günü Lütfi
Kırdar Kongre Merkezi Haliç Salo-
nu'nda. Atına SKAL Kulübü üyeleri-
nin de katılacağı bir sempozyum ya-
pılacağını açıkladı. Kendisi de bir
SKAL üyesi olan Turizm Bakanı Ba-
hattin Yücel'in konuşmacı olarak ka-
tılacağı "Turizmde Türk-Yunan İş-
birliği Sempozyumu",
u
önyargılardan
annarak evrensel banşa katkıda bu-
lunmayı"amaçlıvor.
Gürsel. yaptığı açıklamada. "tu-
rizmcilerinsenatosu*" olarak nıteledı-
ği SKAL Kulübü'ndebirarayagelen-
lenn ortak amacının öncelikle turiz-
me gönül vermiş kışilerin arasında;
• "Turizmde Türk-Yunan
İşbirliği Sempozyumu",
"önyargılardan annarak
evrensel banşa katkıda
bulunmayı "amaçlıyor.
banş. hoşgörü ve dostluk anlayışını
geliştırmek olduğunu soy ledı. Sempoz-
yumun. tunzmde ışbirİığı başlığı al-
tındatoplanabilecekbırdizıetkınlığin
parçası olduğunu kaydeden Gürsel.
buetkinlıklenn ılkadımının Yunanıs-
tan ile atilmasının nedeninin, her ıkı
ülkenin de aynı bölgede yer almalan
ve aynı turist kitlelenne seslenmeleri
olarak gösterdı.
Yapılacak işbırlığınde her iki tara-
fın turizm gelirlerinin yüzde 40 ora-
nında artacağını savunan Gürsel. po-
lıtık bır etkınlik olmamasına karşılık.
polıtık gelışmelerden en çok etkilenen
sektörün tunzm olduğuna dikkat çe-
kerek ••Bizim gibi sivil kuruluşlaruı iş-
birliği uluslararası ilişkilerde yumu-
şamayı da beraberinde getirecek. hü-
kümetler üzerinde baskı kurarak da-
ha doğm karaıiann alınmasına kat-
kıda bulunacaktır. Her şeye karşın tu-
rizmciler arasında düşmanlık vok"
dedi. Daha önce Yunanıstan Seyahat
Acenteleri Birliğı (HATTA) ile' Tür-
kiye SeyahatAcentelen Birliğı(TÜR-
SAB) arasında yapılan işbirliği çalış-
malannı daha somut ayaklar üzerine
oturtarak geliştirmeyı amaçlayan İs-
tanbul SKAL Kulübü Yönetım Kuru-
lu Üyesi Süleyman Blum ıse Türk ve
Yunan turoperatöriennin Japonya'ya
ortak programlar pazarladığını belır-
terek şunlan söyledi:
-Ortak ekonomik çıkarlar sağlana-
bilirse. banş hedefine ulaşmak zor ol-
mayacaktır. Hükümetlerin iziediği düs-
raanca politikalann aksine. turizm ca-
miası ve halklar arasında, bazı fana-
tik unsurlar dışında düşmanlıkyoktur."
Merkezi İspanya'da bulunan SK.AL
Kulübü. kuzey Avrupadillerınde"şe-
refe^anlamına geliyor. L'ye olabil-
mek ıçin mesleki ust düzey tecrübe ve
üyelen v üzde 85 'ınin onayı gerekıy or.
Turizm Bakanı Yücel
'Aî Örgütü turizmi
olumsuz etkiliyor'
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Türkiye'nin Başındaki Dert!
e-posta: tan (a vol. com. tr
İstanbul Haber Servisi -
Turizm Bakanı Bahatrin
Vücel. 1997 yılı için turizm
sektörünün önündekı en
önemli sorunun.
havayollarındakı trafik
tıkanıklığı olduğunu
beiırterek "Son zamanlarda
sık sık mevdana gelen
uçağın pisttcn çıkması
türünden olaylar da bLa çok
kötü etkiliyor" dedı.
Bakan Yücel, Lütfi Kırdar
Kongre Sarayı'nda
Türkiye'ye en çok turist
gönderen yabancı tur
şırketlerınin Türkiye
temsilcılenyle bir toplantı
düzenledi. Türkıye'nin
yurtdışında daha iyi
tanıtılması ıçin izlenecek
politikanın tartışıldığı
toplantıda aynca,
Türkıye'nin yurtdışındakı
tanıtımını olumsuz
etkileyen faktörler arasında.
Lluslararası Af Örgütü'nün
Türkıye'deki insan hakları
ihlallerini duvurmasının ve
Güneydoğu'dakı terör
olaylannın yer aldığı
vurgulandı.
Toplantıda konuşan Turizm
Bakanı Yücel. Türkıve'nin
tanıtımında sektörle ortak
bır stratejı olu^turmak
istedıklerıni belırterek
"Türkiye'deki en ciddi
eksikliğin turizm sezonunun
kısa geçmesinden
kaynakJandığını biliyor \e
bunun uzaması için sektörle
işbirliği yapmak
isti>oruz"dıye konuştu.
Yücel. kumarhanelere ne
olacağına ilişkın bir soruyu
da.^Önümüzdeki günlerde
kumarhane sahipleriyle
bugünküne benzer bir
toplantı düzenleyerek
dünyadaki benzerierinde
hangi uygulamalar
vapılıyorsa onlan da bu
uygulamalara
kavuşturacağjz" şeklinde
vanıtladı.
Ne yıllardı! Türkiye radyolarından verilen ilk
'darbe' bildirisinde, ısraria 'NATO'ya ve CEN-
TO'ya bağlıyız'dıyen 27 Mayıs 'hareketini', '/7e-
nc/'Türkaydını, 'kurtuluş'sayabiliyordu. Aynen par-
lamenter demokrasiye dönüşü. 'sivil toplum'a ge-
çış sayabildiği gibi!
Şükrân'ın (Kurdakul) Gümüşsuyu'ndaki Ataç
Kitabevi'nden çıkmıştık, Taksim'e yürüyoruz. So-
ğuk bir kış günü, soğuk ve ıslak, bütün camlar bu-
ğu. Ilerici'dostum S., iktıdann askerlerden siville-
re devredilmesinı, ciddi cıddi. 'sivil toplum'a ge-
çiş sanıyor. Ne diyeceğimı şaşınyorum. Hadi Grams-
ci henüz Türkçeye çevrilmemışti, peki ya Marks?
'Siyasi toplum', milletın devlet olarak yapılan-
masıdır, 'merkezıyetçı' bir aygıt! Iktıdar ondadır
belki ama, hâkımiyetin millete ait olması gerekir;
halk. 'uhdesindeki' hâkimiyeti kullanarak. iktidarı
değiştirebilir. O kı halkın hâkimiyeti Ifta kalıyor, o
ülkede 'siyasi toplum'un emrivâkisinden; ya da,
merkeziyetçi bir bürokrasi diktasından sözedilebi-
lir: totaliter ülkelerdeki durum budur.
'Sivil toplum'. tam tersine, halkın yönetimini
kendi başına örgütlemesi; üstelik bazılannın san-
dığı gibi, sadece 'Yardımseverler', 'Mahallı Güzel-
leştırme Demeklerı", 'Kadın Haklan Platformu' ve
benzerlerini kurup da değıl: sonunda üretımi ve da-
ğıtımı. örgütlemeye (özyönetim) kadar götürerek!
Anlaştık mû
ideal sosyalızm. devletin ('siyasi toplum'un) eri-
yip kaybolacağı bır 'sivil toplum' tasarımıdır. Çok
mu şaştınız?
Demokrasıler, 'Sivil toplum'un 'Siyasi toplum'a
etkiliolduğuoranda, 'sahicı'dir. 'Siyasitoplum'un
-yâni devletin- el altından ya da açıktan açığa 'si-
vil toplumu' kontrol ettiği ülkeler, adı cumhuriyet
ya da demokrası de olsa. demokrasi sayılamaz-
lar.
Türkiye'nin başındaki dert budur.
Bürokrasi + burjuvazi...
Nerede görülmüş? Her darbeden sonra, kutla-
malar. basından, sendikalardan, meslekkuru-
luşlarından geliyor. 'Sivil toplum' örgütleri değil mi
bunlar? Millet hâkimıyetine darbe ile müdahaleyi
kutlamalan ne demek? En azından kınamaları ge-
rekmez mi? Üç 'müdahale'nin üçünde de, ülkemiz-
de görüntü tersınedir; neden derseniz. bence 'si-
vil toplumumuz' gerçekten 'siviJ' toplum sayıla-
maz da, ondan!
1946'dan beri. ülkemizde demokrasiye geçış
'siyasi toplum' yâni merkezi otorite tarafından, sü-
rekli gözaltında tutulmuştur: o yıllarda bir sendika
kurmak, bir gazete çıkarmak. b/r dernek örgütle-
mek, ne anlama gelirdı, bunu ancak yaşamış olan-
lar bilebilir: 1946 sonrasının ılk sosyalist sendika-
lan, bir gecede kapatılıp yok edılerek, 'mes'ulleri
derdest edilmış': yerine, 'uzaktan kumandalı' işçı
demekleri kurulmuştu; son derecede 'evcil' kuru-
luşlardı bunlar: TÜRK/İŞ onların devamı, dolayı-
sıyla 'Siyasi toplum'un bir uzantısı idi, askeri mü-
dahalelerı kutlaması yadırganır mı?
Çoğulculuk neyi değiştirdi? 'Soğuk Savaş', de-
mokratik kitle örgütlerinın ('sivil toplum'un) önü-
nü kesmek imkânını, zaten sağlamıştı; aşın sağ/aşı-
n sol humması, olanca hızıyla sürüyordu; aynca mev-
cut partiler, totaliter dönemden 'müdevver' o ikti-
dar çekirdeğinin, etki alanından çıkamıyorlardı; ne
yapılanmalan demokratikti, ne de iktidar anlayış-
ları! O çekirdek -ki fikrimce gizli bir oligarşidir- Tür-
kiye'de iktidar denkleminin formülünü veriyor: bü-
rokrasi+burjuvazi=iktidar!
Anadolu kaplanları...
Tepebaşı'ndaki, Lala Kıraathanesi. Incebelli,
yaldızlı bardaklardatavşankanı çay; camlarda.
şarap rengi gün batımı: bulutlar, ihtişamla akıyor:
nereye?
Hasan'la (Tannkut) oturmuş. Paris'den getirdi-
ğim AJbert Camus'nun ünlü kitabı 'L'Homme Re-
volte'nin (Başkaldıran insan) Fransızcası ile uğ-
raşıyoruz; henüz Türkçesi yok; lâf lâfı açıyor, ne-
redense devrimlerin 'sınıfsal tabanma'takıldık: tar-
tışma sırasında, ilk defa Paris'de 'anarşist'dostum
Magda'dan işittiğim Sovyet ihtilâli eleştirisini Ha-
san'a aktarıyorum; tabii, benim ona dayanarak
yaptfğım, Anadolu ihtilâli tahlilini de:
"-...Sovyet ihtilâli, proleterya ihtilâli olmak
gerekirdi, Rusya'da gelişmiş bir proleterya yok-
tu ki; rejimin ünlü sanayi projeksiyonu, önce otu-
racağı tabanı, yâni proleteryayı yaratmaya yö-
nelikti! Anadolu İhtilâli, ulusal demokratik bur-
juva ihtilâli olmak gerekirdi, Türkiye'de burju-
vazi yoktu; yaşadığımız karmaşık dram, belki
de rejimin 'tabam'nı yâni burjuvazisini yetiştir-
meye çalışması!.."
O kuşaktan çoğu komünist gibi Hasan da 'pa-
şazade' idi: yanılmıyorsam dedesi, 'Girit'li birOs-
manlı paşasıdır; bu yüzden, onun yetiştiği ortam,
istanbul'un komprador burjuvazisi ortamı; cevap
olarak bana diyor ki:
"-...Meşrutiyet burjuvasi, ya levanten ya ec-
nebidir, ister istemez padişahçı: Kurtuluş'u mü-
teakip yerini Rumeli'den (Selânik) gelen müs-
lüman, biraz da musevi 'yerlilere' bırakmıştı; An-
kara, bu nüveden milli burjuvazi üretmeye ça-
balryor, hem de serada yetiştirir gibi himaye ede-
rek; halbuki çok zor çünkü bunlar hem alafran-
gadır, hem de çokluk 'mason'; Anadolu'ya, ye-
rini aldıkları ecnebi tüccar gibi bakaıiar..."
O bürokrasi ile o burjuvazi, totaliter dönemin ik-
tidar çekirdeğinı oluşturacaktı; yeni 'taşralı've 'mu-
hafazakâr'b'u Anadolu burjuvazisi meydana çıkın-
caya kadar; bıldiğiniz gibi. bu yeni burjuvazinin bir
adı da, 'Anadolu Kaplanlan', iktidann çekirdeğin-
de değişiklik isteyen onlar. yâni Refah Partisi'nin
'içerdekı' destekçilerı.
http.// www. vol. com. tr/ A İLHAN
http://www.ada.com.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.html