Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 1996 ÇARŞAMBl
14 KULTUR
Cemal Reşit Rey Salonu'ndaki sergi ay sonuna dek sürecek
Çağdaş Türk resminden
u
bazı' özgün üsluplar
• Sergının duzenl«eyıcısı
Yahşı 3araz. uikemızde
\apılan resin]
turkne'Jekı estetıîk
değerler ıçinde
değerlendırmek
durumunda olduğumuzu
\urgula\arak,
"Bu sereıde de yaptığımız
bu Tûrk re>mı ıçinde one
çıkmış;>anatçıldn bır
arav a getırmek Yoksa bu
ressamların hıçbırı
A\rupa"da bır varlık
gösteremez" dıvor
AHL ANTMEN
Cemal Reşit Rey Sergı
Salonu'nda ay sonuna dek
suren "Çağdaş TüHk Res-
minde Özgün İsluplar"
başhklı sergı. yenı sezonun
gents kapsamlı sergılerın-
den bırı Ancak. başlığının
taşıdığı anlam \e ıçenk ka-
darkapsamlı olupofmadığı
tartışalabılır. sanırız tartışı-
lacaktır da Mustafa 4ta.
Ertuğrul \teş. Bedri Bav-
kam, Bubi. Adnan Çoker,
Burhan Doğançay, Mehmet
Gün. Murat Işık, Ergin
İnan. Hakan Onur. Zekâi
Ormaneı. Frkan Özdilek.
Kadir Reisli. Güngör Taner.
Ömer Lluç \c L tku \ar-
lık'ın resımlerını bır araya
getıren sergıv ı duzenleyen
^ahşi Baraz,olası tartişma-
ları goz onuııde bulundur-
muş olacak kı scrgı katalo-
ğunda yazdığı vazıda "Bu
sergi. ozgiin ûsluba ulaşmış
sanatçıların bir bolumunü
izle>ici\t? sunmaktadır"" dı-
yor
"Çağdaş Turk Resminde
Ozgiin Lsluplar" başlıklı
sergı \ah>ı Baraz'ın ço-
ğunluğunu kendısınde on-
ceden bulunan resınılerie
duzenledıgı oznel bır ko-
leksiyon Baraz, sergısivle
ılgılı duşuncelermı anlattı
-Serginin katalogyazısın-
da. Turk ressamların Ba-
tı'>a gidiş gelişleri uzerinde
ö/ellikle duruyorsunuz...
- Turkıye nm 1830'lu
v ı)laıdan başlay arak y urıdı-
şına sanatçı yolladığını bı-
lıyoruz Ogunlerden bugu-
ne dek o kadar çok sanarçı
gıtmı^ kı Batı'ya1
Ancak
oraya gıdıp kalmak yeteriı
olmuyor Bır kere bır Islam
toplumunun sanatçisi oldu-
ğu ıçınonyargılarlakarşila-
şıyor Ressam gıdıyor. mu-
zelerı dolaşıyor. eğıtım go-
ruyor anıa gıttığı ulkenın
entelektuel ortamına gıre-
mıyor Halbukı Batı'da ka-
bul edılmesı ıçın orada atol-
yesını kurmasi orada yıl-
larca kalmasi lazım Sozge-
lımı Amerıka'da 1950"lı
\ ıllara kadar dıkkat çeken
sanatçılann çoğu. goçmen-
dı Turkıye'den ıse Amerı-
ka \a ellıye kadar gıden ol-
muvor \lesela Burhan Do-
ğançay. 1930'luv ıllardaeıt-
seydı bugun Amerıkan sa-
natı ıçınde çok ust bır ko-
nunıda olabılırdı bana ka-
Iırsa Ben de galencı olarak
bazı tema.slarda bulun-
dum Amerıka'dakı bazı
profesyonel galenlerde
çağdaş Turk resmı sergılerı
jçmak ıstedım Sozgehnıı
bu LeoCastelli'den aldığım
yanıt Turk reMiunın pro-
fesyonel galenlerde ancak
bır kultur mubadelesı çer-
çevesınde sergılenebılece-
ğıydı TabııTurksanatıadı-
na çok ağır bır lal
- Wınızda. Turk ressam-
larının Batı'daki gelişmele-
ri izJe>erek yurtdısına dön-
düklerine ve belli etkilenim-
ler sonucu kendi o/gun tis-
luplarını yaratnkJanna de-
ğiniyorsunuz. Bu açıdan ba-
karsak,gerçekten ' ozgun'
diyebileceğimiz üslupların
toplanu daralıyor...
- Bız Turkı\e"de \apılan
resmı tabıı kı Turkı\e"dekı
esteıık değerler ıçinde de-
ğerlendırmek durumunda-
yız Bu sergıde de yaptığı-
mı? bu
Turk resmı ıçinde one
çıkmış sanatçıları bır araya
getırmek \bksa bu ressam-
ların hıçbırı Avrupa'da bır
\arhk gosteremez Turkı-
\ede bugun asağı vukan
500-700 ıcssam \ardır bu
kı^ılerın ıçinde sunlmıs
olanları ozgun uslup ıfade-
sı tasırlar Dığerlerı. kendi
ulkesınde de ıkıncı. uçuncu
sınırtadır Bovle bır değer-
lendırnıe Turk \ azarlarınca
da \apılmamıstır Tam ter-
sı. Turk sanat vazarlarımı-
zın çok sıradan bır ressama
da katalog vazıları vazdığı
gorulmektedır Muzemızde
olmadığı ıçın. ıvisını kotu-
sunu avırt edebıleceğımız
bır platform yoktur Bır de
5u \ar
Sozgelımı bır \e\\ '»'ork
Tımes gazetesını alıp ınce-
le\ın. ıvı bır ressam olma-
dıkça. bırressamdan tek sa-
tır soz edılmez Turk bası-
nında her ressam çıkı\or
Sanınm bızım toplum ola-
rak kısılığımızden ka\nak-
Şehir Tiyatrolan, Gür 'ün 'Metro Canavarı' adlı oyımumı Alkan 'ın yonımuyla sahneliyor
MCanavan*. ashrda
gunumuz
insanının >aşadığı
yabancılaşmaya,
'yükselen
değerler* in
pcşınden bırbirini
yok etmek
pahasına
koşmalanna.
küçük hesaplanna
hiç de yabancı
olmayan bir
durumu
gündeme
getiriyor.
anavar'laşmadan insan olabilmek
DL^Gl'PLRGLN
Issiz bır metro istjsyo-
nunda. gecenın son irenını
bekleyen bır a\uç ınsan
Tansel, Numan, Saime \e
Fiisun Her bın kendi ku-
çuk durnasında \a;;ayan
kuçuk hesaplar pe^ınde ko-
san. gerektığınde acımasız
bırer -canatar' kesilen. ba-
zen de sııt dokmus kedıve
donen bır avuç ınsan
2000'iı \illann modern.
metrova ka\us.mu^ Istan-
bul unda voiları ruhaf bır
bıçımde kesişıvor bu karak-
terlerın Yok ettığı kurban-
larıv la kente dehş.et salan
'metro cana\an'nın venı
kurban adavları olarak ça-
resizlık ıçinde bekle^ırken
ı\ı\e doğruva. kotuve. çır-
k'eflığe daır ne varsa butun
'insanca" ozellıkJenne tanık
olu\oruz Tansel. Numan.
Saıme \e Fusun'un
ŞehırTıvatrolan'nın ve-
nı sezondakı ıkıncı \enı produksivonu "Met-
roCana»an' aslında gunumuz insanının >a-
şadiğı \abancıla>ma\a. \\ıikselen değer-
ler"ın pesınden bırbmnı \ok etmek pahası-
na kosmaianna kuçuk hesaplanna hıç de
>abancı o!ma\ an bır durumu gundeme ge-
tırıv or "Toplum içindeejiem >eteneğini ka> -
beden' ınsanların siddete \onelerek hatta
daha da ılen gıderek çıldırma noktasina ge-
lebıidığını o noktada nasil canavarla^tıkla-
nnı. aslında bızlerden bın olan 'Metro Ca-
na\an"nın dramatık bır fınale ulas.au ıs\a-
nında dile getımor Ben ınsanlaı ı çoıdıtm
Ge^mı^te kalan \ e bugun ı ci}U\ an ın\anla-
n Toplımnal Juı tııleıının onlan \e5wr \e
deıınden kendını uie/ı bu camnaıa nasıl
donuşturduğunu gordunı Goıdıım \e nef-
rct eıtım'
GençyazarGürkanGıir'unovunumı En-
gin \lkansahne\eaktan\or OzhanÖzdilın
sahne tasanmını ustlendığı"Metro Cana\a-
>eni yazar. losacası ta/t? kan
gerekiyorartık. \enibir)a-
zar ortaya çıktığında /,^e
dnoı sunıı: bu henımgun-
ll kl bl
.Metro Canavan" toplum içinde e> lem >eteneğini ka\ beden insanların şiddete \ onelişini gundeme getiri\or.
n'nın dramaturjisi Tank Günersel ı^ık ta-
sarımı kemal Siğitcan. gı\sı tasarımı ise
A\şen Aktengiz'e an kadıko\ Haldun Ta-
ner Sahnesi'nde sergılenen ovunda Berrin
Akdeniz. Hüsnu Oemiralav Slurat Garbi-
ağaoğlu. Ergun Işıldar. Lmran İnceoğlu.
Mahperi Mertoğlu.O>a Palay.Şenav Saçbiı-
kcr, AzizSanan, ^ a\ uz Şeker. Le\ent L zıim-
cü rol alı\or
\ onetmen Engin Alkan o\unun şıddet-
le ıhtıjacımız olan "insan" olma kavramını
gundeme getırdığını belırtı\or "Ekonomi-
nin duzelmesi. demokrasinin >erleşmesi \e
bunun gibi pek çok konuda esas olan insan
unsurudur. Insan olma ta\nmız guçlendik-
çe belli konularda dönüşumu \aşa>abiliriz.
Bununiçin uıııutsu/olmamaliM/. İnsan iç*e
dış dümasını donuşturebilir. Biz bugun bıı-
radativatro\apnorsakbir umut \ardemek-
tir. Bu. umut dolu bir çabadır. Metro Cana-
van da aslında. so/unu ettiğimiz anlanıda in-
san ulnıava en\akın unsurudurınunujı. An-
cak umutsuzdur, e> lemsizliği seçmiştir. Bu
»azgeçişi elbette olumlanııvoruz. Peki \a ne
\apmaL? Bizceiştebu m. \upmulı nın\a-
mtının arandığı >er fi\ atro sahnesi olnıanıa-
lı. Thatro sadece bir durumu aktanr çun-
kii."'
Şehır Tı\atroian bu sezon. \erlı o\unla-
ra ve genç >azarlara onceiık vereıek Turk
Tıyatrosu"nun\ıllardırtanişılagelensorun-
iarından bırı olan \enı yazarların _\e-
tı^ıelmemesinı asiııas ı amaçlıyor Bu çerçe-
\ede genç yazarların tı\atro metınlen \eğ-
lenıvor Engın Alkan'a gore yazarlann tı-
\atroya katkıda bulunacak yapıtlar orta\a
koyabılmelen ıçın \ıne tıvatro ıçınden \e-
tı^melerı gerekı\or "Bugununsorunlannı.
guncelliğini \ansıtaıı ovunlara yıllardan be-
ri nssrJanııyoruz. ^eni >azarçıknııyor. O> un-
ları çok ivi bilinen \a/ar)ara başturmakfa
\etini>oruz hep. Thatroya >eni \onetmen.
bu o\un . Bugun benim bu
kenttevaşadığım sıırunlan.
bizzat >aşa>an bir insanın
zekice kotanlmı; bir bakış
açısnla yazmış olması
onenıli. Dolayısıvla a\an-
lajları olan bir oyun 'Met-
ro Canavan'
Pekı neden tıyatroya ye-
nı yazar yetı^tıremıyoruz'
Alkan"a gore bu duru-
nıun bırden çok açıklama-
si \ar "Tiirkive'de şair de
vetişmivor anıa reklam
ajanslanna metin \a/an
verişhor. Emek ve sabııia
vapılacak işleri günümüz-
de kinıse goze alnm or çiı n-
kü bu\ uk paralar kazana-
mıvor bu işten. Bir de. biz-
de ovun vazaıian edebivat
geleneğinden gelir. Bir ede-
bivatçının o\un vazması
zordur, belli garantileri olsun ister. Bahda
ise ovun vazarian tivatronun içinden çıkar.
Bizde henuz tiv atronun kendi ıı/manlık ala-
nı içinden ovun vazan vetişmhor. O nokta-
va geldiğimizde. bu ilişki tamamlandığında
sanınm daha doğru bir noktada olacağr/"
Engın Alkan J J genç bır yonetmen Ge-
çen sezon Tivatropati ıle "kuskün kahve-
nin Turkusu"nu sahneye kovan Alkan'ın
ıkıncı yonetmenlık deneyı "Metro Cana\a-
rı Turk matrosunda genç yonetmenlenn
yetısmesı konusunda gelınen aşamalan ıse
şoyle ozetlıyor Alkan -Türkive'de vönet-
men olmak için \eterince v aşlannıanı/ v a da
"ıliskılen hi rıifmanız gerckir. Oysa vonet-
menlik de tivatronun diğer unsurlanndan
farklı olmavan bir pa\ edir. Bizde v önetmen-
lik hep bır ust kademe olarak algılanmış.
Ama vavaş>a\aş bu değişivor. Şu anda \onet-
rncnlik vapmak isteven insanlann onü daha
açık. •"
Yefim Bronfman'dan piyano resitalleri
Kültür Senisi- Eugene Istomim. Vladi-
mirHorovvitz\e IsaacSterngıbı nuızıkdev-
lennınarkaçıkmasıylaonemlı muzısyen \e
pedagoglann davet edıldığı ozel konserler-
de dıkkatı çeken ve 18 yaşjnda Carnegıe
Hall'da Leonard Bernstein'ın yonettığıls-
raıl Fılarmonı Orkestrası eş.lıgınde ılk ABD
konsennı veren pıyanist Yefim Bronfman.
yann saat 19 30"da Istanbul Cemal Resıt
Rey Konser Salonu'nda. 19 ekım cumarte-
M guntı ıse saat 20 00'de Cumhurbaşkanlı-
ğı Sentonı Orkestrası eslığınde Ankara'da
resital verecek
1992'deMosko\a'da ABDBaskanı Bu<sh
ve Sovyet lıden Gorbaçov ıçın \enlen da-
vette Isaac Stern ıle bırlıkte çalmak uzere
eskı vatanınaayak basan Bronfman 14 ya-
şınday ken aılesıy le bırlıkte Sovyetler Bırlı-
ğı ndeıı Kraıl'e ıltıca etmış \e 15 ya^ında
unlu kemancı Isaac Stern'ın yardımıyla
Nleu >ork*a ayak basmı>tı
Bronfman'a gore baskı reıımlen. aynı
zamaııda yeteneğı ortaya çıkaran rejımler
Perestroyka oncesı Rusya'nınatmosfennde
yeteneklı insanlann kendılennı gostenp bır-
yeriere ula^maya çalısmaktan baska çarele-
rı olmadığını dusunuvor sanatçı
Son derece kapalı. ıçe donuk ve baskılı bır
ortamda aılelenn bırbırlerıne kenetlendığı-
ne ve aıle bırey lerının bavırmak ıçın 'neva-
ptvorsan ivisini>ap" ılkesıne gore hareket et-
tıklenne dıkkatı çeken Bronfman yetenek-
lı Rus muzısyenlerının çoğunun bas,ka ul-
keleıegoç ettığmı. Rusva'rıın ıçinde bulun-
duğu polıtık ve ekonomık bunalımın genç
kuşakları olumsuz etkıleyeceğını ve uzun
bır sure eskı ulkesinden olanağanustu nıu-
zisyençıkmasını beklemenın artıkbırhaval
olduğunu vurguluyor Ancak odullere kar-
sı değıl
Amerıkan muzisyenleıının kazanabılece-
ğı en onemlı odul olan Avery Fıslıer Odu-
lu'nu Andre \Vatts. Vovo Ma. Murrav Pe-
rahia. Lvnn Harrel'dan sonra kazanan
Brontman'm lepertuarmda Rus bestecılerın
ağırlığı hıssedılıyor
Resıtallennde Mussorgski'nın 'BirSergi-
den Tablolar' Stravinskinın 'Petruska*.
Çavkovski nııı "Dumka" \e Prokofiev ın
tum piyano sonatlannın vorumlayan Bronf-
man'ın Chopin. Brahms. Schıımann gıbı
ronıantık bestecıîerın yapıtlarını vorumu
buyuk beğenı topluyor Rusyadan gençyas,-
ta ayrılmasına ve ^ahudı olmasına rağmen.
Rus kımlığını v ıtırmedığını \ urgulayan sa-
natçı "Tek başına bir Rus olsa olsa mazo-
sist olur"dıyor "
4
İki Rus satranç maçı de-
mektir. l ç Rus. birarava geldi rni bilin ki ih-
tilal kopacaktır. \ma dort Rus bir vaylı çal-
gılar ddrtlusudur."
lanıyor. dostça ılışkıler da-
ha on plana çıkıyor Sanı-
rım bırellı yıl daha buboy-
le gıdecektır
- Serginize çok iddialı bir
başlık seçmişsini/. Bu iddia
ölçusünde bir kapsamı yok
serginin. Çeşitli eleştiriler
alabilirsiniz.
- Sergı kataloğunda. ken-
dıme gore seçtığım ressam-
lan belırttım Ancak butun
oressamlan bıraradasergı-
leyebılecegımız ne bır sa-
ion var Turkıye'de ne de
maddı olanaklar Ayrıca
çağdaş resım olmasına kar-
şın. o resımlerı bulmak da
gıderek zorla^maktadır Bu
sergı, buradakı sanatçılann
usluplan ozgundur. otekıle-
nnın değıldıranlanıını taşı-
mamalı Ben yalnızca bu
sergıdekı sanatçılann oz-
gun usluplannın kataloge
edılmesı ıçın bu sergıyı
yaptım
- Sergide Kadir Reisli.
Hakan Onur. Murat Işık gi-
bi genç sanatçılar da var...
- Benım duzenledıöım
sergılerde bır prensibım
var. unlu ressamların yanı-
na. onlar kadar tamnmayan
genç sanatçıları kovmak
Boylecetanıdığı bırressamı
gormeye gelen bır ızleyıcı.
hıç tanımadıgj bırsanatçıyı
da gorup tanımtş oluyor
Genç ku^ak sanatçılar ıçın
bır tanınma fırsatı olarak
goruyoruın ben bunu Bu-
tun karma sergılerımde bu-
nu y aptım. kımı genç sanat-
çı devamettı.kımısı sılındı
- Olanağınız olsavdı. bu
sergive hangi sanatçılan da
katmak isterdiniz?
- Ozgun usluplarından
soz edebıleeeğımız pek çok
sanatçı var Mesela Nurul-
lah Berk. Sabri Berkel. Ze-
ki Faik. Fahrunissa Zeid.
Nejad Devrim...
- Peki. sizin için ozgun
uslup'un tanırnı nedir?
- Bence bır ressam ıçın en
kotu şey. resmıne bakıp
onun hangı ressam olduğu-
nu çıkartamamaktır Bır
resnıe bakıp $u sanatçının
resmıdır dedığınız zaman o
bırusluptur Sanatçı oyle bır
resım yapmıstır kı onun
simgesı olmustur
Bu Matisse'de de boyle-
dır Picasso'da da boy ledır.
Pollock'da da bovledır Re-
sımlerını gorsenız. anında
anlarsanız hangı ressam ol-
duğunu
Turkıye'de de belli ozgun
usluplarolmustur Sozgelı-
mı bır Omer Uluç. bır Do-
ğançay. bır Çoker'e baktı-
ğınız zaman hangı ressam
olduğunu sergılere az gıden
bır ızley ıcı bıle soy leyebılır
Bız de bu sergıy le ı^te bunu
vurgulamaya çalısıyoruz
Her sergı açan ressamın oz-
gun bır uslubu yoktur
- Sergide yer alan sanat-
çılardan Murat Işık, "Ten-
ten ressamı' diye amlıyor.
Bu onun özgün uslubunun
birifadesi mi.'
- Murat Işık belkı Turkı-
ye'nınonde gelen ressamla-
rından bın olacak veya bır
sure sonra hıç resım yapma-
y acak
Bunu ben bılemem Ama
şu ankı konumuyla genç,
dınamık bır sanatçıdır ve
genç sanatçıları destekle-
mek gerekır Onemlı olan,
sanatçılara gençhkierınde
gereklı maddı manevı des-
teğı verebılmektır Turkres-
mının kurtuluşu buradadır
Ben yasjı sanatçılara onur
plakerlen verılmesını saç-
ma buluyorum
- Turkıye'de bir sanatçı
sürekli avnı tema, a>nı içe-
riL aynı üslupta ısrar ettiği
zaman yoğun eleştiri alıyor.
-Evetbuçokyaygın Nle-
sela Batı'da Morandi.olun-
ceye kadar şışe resmı yap-
mıştır Chagall'ın on sekız
yaşında yaptığı resımle,
olumune yakın yaptığı res-
mın arasında pek bır fark
yoktur Ama Chagall da
Morandı de sanat tarıhıne
kalmistır. sanatı çok çesjtlı-
lık gosteren Pıcasso da
Ben. sanatta değışımden
yanayım Dışa açılmış. ce-
sur. atak sanatçı azdır Tur-
kıye'de Turkıye'nın etnık
ve sıyası yapısmdan dola-
yıdır bu Bovle bır toplu-
mun sanatçisi da dargoruş-
lu oluyor. hayata ozgurce
bakamıyor Resmı hep bır
sikışıklık ıçinde gıbı
DEFNE GOLGESI
TURGAY FİŞEKÇİ
Denizli
Denızlı, son yıllarda ekonomık alandakı hızla gelış-
melerıyle gazete safyalarında sıkça sozu edılen bır ılı-
mız Bu kente yıllardır gıder gelırım Bu yaz yolum da-
ha da sık duştu
Denızlı ıkı yuz bın nufusuna karşın sahıp olduğu beş
yuz fabrıka ıle bır sanayı kentı Ancak kentte bır sana-
yı kentı havası yok Fabrıkaların buyuk bolumu kente
yırmı kılometre uzaklıktak/ Organıze Sanayı Bolge-
sı'nde kurulu Bu yıl kuruluş çalışmaları başlatılan ıkın-
cı Organıze Sanayı Bolgesı de kente altmış kılometre
uzakta Kent merkezınde canlı bır alışverış ortamı he-
men goze çarpıyor Ulkemızdekı en kuçuk bankaların
bıle burada gosterışlı şubeler açmış olmaları da kent-
tekı varsıllığın bır başka gostergesı
Bu yaz Pamukkale Festıvalı sırasında da Denız-
h'deydım Bır gece Açıkhava Tıyatrosu'ndakı konsen
ızledım Az-çok tanınmış yerlı yabancı kımı şarkıcılar
çıkıp ıkışer şarkı soyledıler araya da "Pamukkale ka-
rarmasın, onu sulayahm" gıbı sozler katarak Bır ken-
te ve onun halkına bır şey kazandırmayacak bır etkın-
lık gıbı gorundu gozume Halkın hergun sabahtan ak-
şama kadar televızyonlarda gorduğu şarkıcıları bır de
kendi karşısında "play-back"şarkıları soylerken gor-
mesınde ne yarar var^ Gazetelerın magazın sayfala-
rında şarkıcıların Pamukkale otellerının havuz başla-
rında guneşlenırken çekılmış fotoğrafiannın altında
kentın adının geçmesıyse onemlı olan bu da ekono-
mı sayfalarında sıkça gerçekleşıyor Oysa Pamukka-
le Unıversıtesı'n/n de hazırtanmasında katkısı olduğu
belırtılen festıval programı kentın ve çevresının tartı-
şıldığı daha kultur ağırlıklı bır yapıya kavuşturulabıhr
Anladığım kadarıyla festıvalın amacı Pamukkale'nın
tanıtımıyla sınırlı Oysa Denızlfnın tanıtılmaya değer o
denlı çok şeyı var kı
Dido Sotiriu'nun o eşsız anı-romanı Benden Se-
lam Soyle Anadolu'ya'daceva kırmak ıçın bırtaş ara-
sanız kılometrelerce bulamazsınız dıyerek toprağını
ovduğu Buyuk Menderes Ovası, Denızlı'den başlıyor
Pamuğu ıncırı zeytınıyle "Daglanndanyag, ovalann-
dan bal akar" denılen coğrafya Bınyıllardır ayakta
kalabılmış pek çok antık kent Geleneksel dokuma-
cılığın surduğu kasabalar koyler Onlarca bılınmedık
bıtkılenn zengınleştırdığı mutfağı
Varsıllık ve kultur ne yazık her zaman koşut gelış-
mıyor
Pamukkale Festıvalı sıradan bır populer muzık gos-
terısı olmaktan oteye geçemezken Denızlı'de varlığıy-
la butun Turkıye nın ovunç duyabıleceğı bır kıtabevı
var
YaprakKıtabevı Istanbul veAnkara nın gorkemlı kı-
tabevlerını kıskandıracak guzellıkte Tasanmıyla, do-
nanımıyla sunduğu hızmetlerie Denızlfnınenazfab-
nkaları kadar ovunç duyacağı bır kuruluş Kıtapsever-
lerden gorduğu buyuk ılgı de bunun kanıtı
Yaprak Kıtabevı ornegı bır kıtabevının bır kenttekı
okurgızılgucunu nasıl ortaya çıkartabılecegını goster-
mesıyle de ılgı çekıcı Okur sayısının gıderek azaldığı
yolundakı savları da yenıden duşundurten bır ornek
Okurun gıdıp aradığı kıtabı bulabılecegı ya da getırte-
bıleceğı kıtabevlerı var rru- kı, okurun olup olmadığını
tartışalım
Anadolu'da kırk ılde ufliversıte^çıldı Bi(WİIenn ka-
çında dogru durusut bır kıtabevı var'' Krtapçısız unı-
versıte kentlerı oluşturmak da bıze ozgu bır yapılan-
ma olmalı
Bu ıllerın ekonomık-kulturel yapıları bır kıtabevı aç-
maya elvermıyorsa, hıç değılse yerel ve merkezı yo-
netıcılerın gınşım ve ozendırmelenyle yayımda olan
butun kıtaplann bulunabıldığı bırer kıtabevı açılmalı
Unıversıteler yapılarla değıl kıtaplarla oluşur
Nazan Erkmen Hamburg
Müzesi'nde
kultur Servisi - Vazan Erkmen. daha once Nasreddın
Hoca Derneğı ı^bırlığıyle Akşehır ve Antalya'da
açtığı \asreddin Hoca resımlennı 14-28 Ekım 1996
tarıhlerı arasında Hamburg L'lusal Muzesf nde
sergıleyecek Muzede Tan Oral'ın karıkaturlen de
sergılenıyor Eserler. kıtap halınde Mavı Bulut
Yayınlan tarafından hazırlanıyor Kıtabı. Nuran Turan
kaleme alıyor
Pekinel'lenden Köln'de konser
BONN (4.A)- Dunyaca unlu piyano sanatçılan
Guher- Suher Pekınel kardeşler. bugun Koln
Fılarmonı Salonu'nda konser verecekler
Pekınel karde^ler çıft pıvanoda vereceklen
konserde Brahms Lıszt. Bach. Gershuın ve
Levuona'nın yapıtlannı seslendırecekler
Guher ve Suher Pekınel e Alman basını yoğun ılgı
gosterıyor
'Gılgamış Destanı' Ankara'da
Kültur Servisi - Ankara Devlet Tıyatrosu. yonetmen
[şıl Kasapoğlu'nun produksuyonu ıle gerçekleştırdığı
"Gılgamış Destanı" adlı oyunu 16 ekım çarşamba
gunu Başkentlı ızleyıcılerle buluşturuyor Lnlu
destanı Zeynep Avcı sahneye uvarladı
KÜLTÜR • ÇİZİK
K A M İ L M A S A R A C I