27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14- EKİM 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'nm kararnameyi tutma ve iade yetkisiniıi smırsız olduğunu açıkladı Bedelsizm anahtarı DemireFdeS E D A O Ğ I Z Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın bedelsiz itlulat kararnamesinı hükümeıe göndermesinden sonra bedelstzin geleceği kamuoyunda büyük merak konı^u olurken Anayasa Mahkemesi. Cumhurbaşkanı Demirel'ın kararnameyi "siiresiz" mtabıleceğir.ı ve hükümete gen gönderme yetkisinin "sınırsız" olduğu?ıu bildırdı. Anayasa Mahkemesi. bedelsiz ithalatın kanun hükırunde olmadığını. Bakanlar Kurulu tarafından hazırlandığını belirterek herhangı bır ihtilaf durumunda Anayasa Mahkemesi'ne başvurulamayacağını da kayderti. REFAHYOL hükümetınin ekonomide acil kaynak ıhtıyacı olarak gündeme getirmesinden bu yana "yılan hikâyesi~ne dönen bedelsiz ıthalat konusunda. en son sözü Başbakan Necmettin Erbakan degil. Cumhurbaşkanı Şüleyman Demirel söyleyecek. Otomobıl üreticileri. ıthalatçıları. satıcılarından oluşan otomom sektörü temsilcilerı. Başbakan Necmettin Erbakan'ı bedelsızden vazeeçmesi r r İAA V konusunda raporlar hazırlayarak ıkna etmeye çahşırken: Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Bülent Serim "•Cumhurbaşkanı bedelsiz ithalat karar- namesini istediği kadar siire tutabilir ya da hükümete iade edebilir. Bu konuda hiçbir sınırlama yoktur. Cumhurbaskanı'nın bedelsiz kararnamesini sınırsız sürede tutma hakkı olmasına rağmen. shasi nezakete uy gun olarak gerekçesiv le birlikte hükümete geri gönderir. Hükümetin ısran haünde de kararnarnev i onaylamak zonında değildir, iade hakkını sürekli kullanabilir" dedi. Bülent Serım. otoınotıv sektörü temsilcılerınin "Cumhurbaşkanı, bedelsizi ikinci kez onay lamazsa karar \ üniriüğe girer. Bu durumda da Anayasa Mahkemesi'ne gider" ithaLti nıahkeıueye diişor 3 Otomoti\cilerin "Bedelsiz Anayasa Mahkemesi'ne gider" görüşünü en son Sabancı Holding Cenel Koordi- oatörü Hasan Giileşci, Cumhuriyet açıklamıştı. şeklindeki görüşüne de acıklık getırerek bedelsiz ithalatın kanun ya da kanun hükmünde kararname olmaması nedenıyle konunun Anayasa Mahkemesi'yle bir ilgısinin olmadığını. Danıştay'ı ılmlendırebıleceüinı kavdetti. Diğer yandan. Otomoti\ Sanayicilerı Derneği (OSD). sektörün ikinci raporunu geçen hafta cunıa günü Başbakan Erbakana ilettı. tlk raporlannda, Başbakan Erbakan'ın bedelsiz ithalat yoluyla 1700 cc'nın üzerinde Türkiye'de üretilmeyen 25 bın lüks otomobil gireceği \e yerli otomobiller için ek taşıt alım vergisinde sağlanan avantaj nedeniyle iç pazarın canlanacağı şeklindeki görüşlerine karşı yanıt \eren otomobil sektörü temsilcilerinin hazırladıkları ikinci raporda. de\ letin vergi kaynağını arttırması için yüzde 50ye \aran otomobil alım vergilerinin düşürülmesini istedikleri bildiriliyor. Erbakan a bedelsızin yerine kaynak üretme konusunda çok zorlandıklannı \e kamu açıklarının sorumlusu kendileri olmadığı için başbakanın bu yöndeki talebini anlamsız bulduklannı kaydeden otomoti\ciler. söz konusu raporda "otomoth \an saııay ii de dahil olmak üzere kayıt dışı ekonomi"nın önlenmesiy le de\ lete kaynak sağlanabileceğtni belirttiler. Başbakan Necmettin Erbakan'ın I mılyon adetlik otomobil ihracı talebini deabartılı bulan otomotıv sektörü temsilcilerı. bu konuyla ılgıli olarak öncelıkle. günırük \e me\zuat düzenlemelerınin yapılması gerektiğını bıldırdıler. ALİ RIZA ÇARMIKLI TÜSİAD'a Aııadolu'dan başkaıı seçilsin** ;_ İSTANBIL (AA) - Türk Sanay icileri ve tşadamlan Dernegı'nin (TÜSİAD) ocak ayında yapılacak genel kurulu ön- cesinde, adaylar belirlendıkten sonra. ınektupla üyelerın görüşleri alınacak. TÜSlAD üyesi Ali Rıza Çarmıklı. baş- kanın Anadolu'dan seçilınesini istedı. Çarmıklı. "TİSİAD'ıgençleştirmek gerekiy or. Gençlerimizdinaınik. llusla- rarası ilişkileri \ an Düny ada ekonomi \e fınans 35-4? yaş arasına geçmistir. Bu genç nesilin büyük müesseseleri de yönetnıe- si gerekir. Sıra> ı onlara \ermemiz la/ını. Avnca sanav icikrinıi/in en iyileri İstan- bul'da değil. Malarya, Caziantep, kah- ranıanmaraş. üçni/li gibi gelişmiş, sana- y i bölgelerimiz \ ar. Bunlan geliştiren çok güzel be>inler »ar. Niye bunlar bizi >ö- netmesin. Bence başkan Anadolu'dan, çok iyi yetişmiş biri olmalı" dedi. 4 kişilik ailenin geçiııı nıasrafi ayda 53 milyoıı ANK.\R.\ (Cumhuri>et Bürosu) - Türkıye Kamu-Sen: 2 kışilık bır ailenin geçinebilmesi için ayda 37 milyon 300 bin. 3 ki^ilık bir aıle için 45 milyon 800 biıı. 4 kişilik bır aıle için de 53 miKon 800 bin iira gerektigini bildirdi. Kamu-Sen'den yapılan açıklamada. aylık tüketim harcamalarının belirlen- mesinde DİE \e Hacettepe Cniversitesı Gıda Teknolojisi Bölümü verilerinin baz alındığı kavdedıldı. Lokanta \e benzeri yerlerde \enilen \emekler. eğlence. ta- til gibi sosval giderler. alkol ve sıgara ile küîtürel giderlerın harcamalara dahil edilmedığinedikkatçekılen açıklamada. araştırmanın çekirdek birailenin fizyo- lojik ve sosval gereksinımlerini karşıla- yacak biçımde hazırlandığı \ urgulandı. îhraç malı mavi bandrollü Tekel 20001er işportada 65 bin, bakkalda 80 bin lira Yerli sigarada 'ihracat mafyası' HÜLVAGE.VÇ Tekel ürünlerınin Ziraat Bankası'na hesap açtıran herşırket taratından ıhraç edilebilmesi. \erli sigarada ıhracat mafvasını orta\açıkardı. 31 bin 500 lira fivatla ihraç eıiılen ma\i bandrollü Tekel 2Ö00'ler. yasa dışı \ollardan Türkiye'ye sokularak işportada 65 bin liradan satılıyor. İşportacılar. Tekel 2000"i 15 bin lira 'tenzilath' satarken. bakkalların tezgâh altında ise ma\i bandrollü sigaralar. resmi fiyatı olan 80 bin liradan satışa sunuluyor. Böylece bakkalların ıhraç malı sıgaralardan elde ettığı kâr t'ahiş boyutlara tırmanıvor. Konuyla ılgıli ijikayetler aldıklannı belirten Tekel yetkilileri, kendilerinin üretim bo\utuyla ılgilendiklerinı ve yasadışı vapılan ıhracatta sorumluluk kabul etmeyeceklennı belırtirken. gelıştirdiklen "özeİ numara" projesiylefırmalann tespit edilebileceğini bildirdiler. Adının açıklannıasını istemeyen bir ııst düzey Tekel yetkilisi, henüz düşünce aşamasında olan projenin u>gulama>a geçirilmesivle birlikte, ihracatçılara "özel numara" vereceklerini. ıhracat yapacak bütün firmalarateslim- ' edilen sigara paketlerinın.üzerine bu , , , numaraların yazılacağını belirtti. Bu uygulama savesınde. işportada satılan mavı bandrollü sıgaraların hangı firmava teslim edilen ürünler olduğunun kolayca tespit edılebıleceğıne dikkat çekeıı vetkili. zan altında kalan \e suçluluğu ispat edilen şirketlerın ihracat \apma yetkilennin elinden alınacağını açıkladı. Ziraat Bankasf na teminat \atiran her şirketin Tekel ürünlerinı ihraç edebileceğini vurgulayan ü;,t düze> vetkili. ihraç edilen uzun \e kısa Tekel 2000 sigaralarının kılosunun I 7 doiar (I milyon 572 bin 500 lira) oldııgunu \e bir kiloya 50 paket girdiğinı anımsatarak. ihraç edilen uzun tekel 2000'in paketinın 3 1 bın 450 lirava geldiğini belirtti. \etkili. ıhraç ürünle ıç piyasadaki ürün arasındaki fiyat farkının verai ve fonlardan kavnaklandıûını hatırlattı. ürünlerinı dış pazarlara açtığını aktaran iist düzev yetkılı. "Sİiz konusu dağıtim mekanizması Tekel'i şaibe altında lıırakıvıırdu. Bu nedenle dileyen şirketlere ihracat vapnıa şansı tanıdık" dı\e konuştu. Kaçakçılık nasıl yapılıvor? lekel vetkılı.M. ıhracatta günırük i.şlemlen konusunda şıı bilgüeri vcrdi "İhracatçı firmayaTekel tarafından bir nıakbu/ \eriliyor. \ ükknif vapılan ürünün miktan hem bu makbu/da va/ılıvıır. hemde gümriikJere bildirilivor. Avnca «ünırıık müdüriiiğünden, ihracatçı firmanın Tekel'den > üklediği ürünlerin tamamını ihraç edeceğini garanti altına almak için teminat alınır. Söz konusu ürünler, ihraç edüdiği ülkenin gümriiklerine kadar. İhraç thatı 31 bin 500 lira olan Tekel 200l'i işporta- cılar 65 bin liradan satarken bakkallar resmi fivattan satarakfahişkârsaghyor. (Foto: TAHStN AKÇA) Görev lcrinın sıgara üretmek ve satmak olduğunu belirten Tekel vetkilisi. mavı bandrollü ihraç ürünlerınin iç piyasada satılmasından >orumlu tutulanıavacaklarını bıldirerek. bunun zabıta \e kolluk kuvvetlerinın görev i olduğunu söyledi. Tekel'in önceden bavilik Mstemi ile gümrük nıüdüriüğünden bir yetkilinin denetiminde götürülür." Pıvasyd.ı bulunan mavi bandrollü ıhraç ürünlerınin iç pivasada ^aulmasının iki yolu olduğunu ıfade eden yetkılı."İhraç edilnıek üzere firmaya teslim ediltn ürünler,ya gümrüklerden hiç gecirilmiyor. Xa da ihraç edildiği ülkelerin gümrük kapısından geri getiriliyor" dedi. Tekel'in havaalanındakı gümrüksüz satış maûazasında i.^e. bir karton uzun Teke! 2000 12 marka (734 bin 400 liradan). kısa Tekel 2000'ın kartonu 9 marka (562 bin 500 liradan). 2001 ise 8 marka (497 bın 600 liradan) satılıvor. Otoda yüzde 3 lük sarsıntı Ekonomi Servisi - Oto- mobil üreiimi. bu y ılın do- kuz ay lık bölümünde. geçen yılın aynı döneminc göre yüzde 3 geriledı. Otoıno- tiv Sanay icileri Derneği \e- rilenne göre. geçen yılın ocak-eylül dönemınde 160 bin 888 adet olan otomobil üretimı. bu yılın aynı dö- nemınde 155 bin 614 ade- tedüştü. Yılın 9ayındaTo- taş 78 bın 323 adet. Rena- ult 45 bin 586. ToyotaSj 1 7 bın 940. üpel Türkıye 7 bin 563. Otosan da (• bin 202 adet otomobil ürertı. Öte yandan. TOFAŞ Otomobil Fabnkasfnda otomobil iiretimine bu sa- bahtan ıtıbaren 3 gür. sü- reylearaverilecek. TOFAŞ Oto yetkılılenne göre. 14- 16 ekim tarihlen arasinda otomobil üretımınin dur- durulacağı fabrıkada çalı- şan ışçilere y üzde 76 ücret ödenecek. TOFAŞ yetkilı- lerınin, 1994 krizı gibı bir knz yaşanmadığı »ürece 15- çi çıkarmama sözü verdık- lerini belirten Türk Metal Sendikası Bursa Şube Baş- kanı Sabri Özdemir, oto- mobil satışlannda canlan- ma olmaması durumunda üretıme ara venlmesı uygu- lamasının aralıklarla sür- dürülebileceğını bildirdi. Bu arada. otomobilın ak- sıne. bir önceki yılın jynı dönemine göre ılk 9 ayda üretim artışı yüzde 42 olan traktör sekîöriinde. 1990 yıhndanberi t'aalıyetinıdur- duran Hema Traktör Sana- yi ve Ticaret AŞ. üretime yeniden başladı. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Ankara Yeniden Başkent Yapılmalı Ankara'nın "başkenf oluşunun yıldönümünde ya- şananlar, yıllardır, adım adım başkentlılikten uzaklaş- tığının somut kanıtıdır. Çağdaşlaşmanın. gelişmenin ve aklın egemenli- ğinin Ankara'sının yenni "karanlığın dansı" alıyor. Ankara: once, ışgücünü, sermayeyi. girtşimciliği Ana- dolu'dan Istanbul'a taş-ıyan politikalan, tam bir ileri gö- ruş yokluğuyla, uyguladı. Bunlara kaçınılmaz biçim- de, spor. sanat ve basın-yayın eklendi: giderek ka- mu kuruluşları ve hükıımet çalışmalan Istanbul'a ta- şındı. Geçtik kultür ve sanat etkınliklerini, ulusal spor karşılaşmalarını bile istanbul'un dışına çıkaramayan bir başkent yaratıldı. Ankara. bir başkentte bulunması gereken en az ni- teliklerden. olmazsa o'maz koşullardan uzaktır. Ankara, yıllardır. "/7u'f/r/A'c/eWeft'"kavramındanuzak durmakta ısrar ediyor. Örneğin. artık "işkence yapıl- mayacak" diyemıyor; tersine işkenceyi kurumlaştırı- yor: gozaltında kayıpların ve işleyenı bulunmayan si- yasal cinayetlerın kara ve karanlık gölgesinden kur- tulamıyor. Yurttaşlığın temel dayanağı olan yargıyı, "tem- yiz" yeri, polisi "güvenilir" olmaktan çıkaran toplum- sal yapının bu ana kurumlarını dinamitleyen Ankara'dır. Bırakınız dünyadaki teknolojik gelişmelerle ülke eko- nomisinin bütünlüğüne çalışarak yeni yatınmlara, gençlere iş bulmaya ve kaynaklan etkın kullanmaya yönelmeyi bir yana Ankara, yıllardır "enflasyon" kar- şısında "diyyars/z"kalabil/yor. Toplumuna yıllardır yüz- de yüzlerde dolaşan bir enflasyonu yaşatabilen ve dün- yada "enflasyonun öldüğü" bir dönemde, her gün bu yolla dar ve sabit gelıriı yurttaşlannı yoksullaştıra- rak rant avcılarıyla yatan. kendisini yolsuzluğun kol- larına bırakan bir başkent olabilir mi? • * • Içerideki "başkent yokluğu". son aylarda dış po- litıka sonuçlarını da kaçınılmaz olarak veriyor Yaban- cı basın "Türkıye dış politikasını kim yönetiyor'' so- rusunun altını. "hakkındaki yolsuzluk soruşturmala- rından kurtulmak için RP ile hükümet ortaklığı yapıl- dığı" yanıtıyla dolduruyor: Avrupa Parlamentosu ma- li yardımı askıya alıyor: ABD bu yılın başlarında 'pa- rası odenmış" olmasına karşın üç savaş gemisini Türkiye'ye vermeyi ertelıyor. Tum bunlar bır biriki- min, yıllardır "hukuktan ve dünyadakigelişmelerden uzaklaşmanm" çocuklarıdır. Içerıde kendinı toplumdan soyutlayan Ankara, dı- şarıda da dunyanın gidişinın "dışına'' düşüyor. in- sanlık bilım ve teknolojinin yarattığı yeni olanaklan pay- laşıyor: uluslar, bireylerıni beyin gücüne dayalı üreti- me yönettiyor: "yatınmlanm" yola. makineye degil. bun- ların her gun daha iyisını yaratan "insana" yapıyor. Üni- versiteler açılırken Ankara'nın acıklı durumu bu gidış- le gerçekten çelışiyor. Türkıye ekonomisi. bu gidişe uzun sure dayana- maz: dünya pazarlarında payı azalır. Üretimsizlik ve işsızlığin daha da ağırlaşması kaçınılmaz olur: eko- nomi, daha doğrusu 'toplumsalpasta" kaçınılmaz ola- rak kuçulür. iç politikada. "ozgürlük. barış, çewe"yanlısı olan yurrtaşları karşısında canavarlaşan bir Ankara, dışa- rıda buna koşut olarak ya yalnızlığa ya da zavallılığa düşüyor. Kısaca Ankara, yalnızca kendinı kuçültmek- le kalmıyor, ülkeyi. insanıyla. ekonomısıyle, kültürüy- le küçültüyor. • • • Ülkenin sorunu, kımi yazarların sandığı gibi Anka- ra'dan değil "buAnkara'dan" kurtulmaktır. Ankara'nın düzeltılmesinın başlama noktası, Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'dir. Genel seçimlerden bu yana bir yıla yakın bir sure geçti. TBMM. "kendileh- ne yer arayan" ya da kendi "yerini sorgulayan" mil- letvekıllerıyle doludur. Mılletvekilleri, parti genel baş- kanlarının oluşturduğu "kilitlenme" ile "milletvekilliği yapma" arasında bocalıyor, iki uzlaşmazın "ikilemi- ni" yaşıyor. Ancak Ankara'nın başkent olması için Meclis'te ya da Meclıs dışmdakı bu "bireysel" bocalamalar hiç de yeterlı değildir. Önemli olan bunlardan "toplumsal". ortak. demokratik bır çıkış yolu bulabilmektir. Türkıye bu siyasal yapısını kesinlikle değiştirmek; demokrasınin, temel insan haklarından başlayarak ye- niden kurumlaşmasını sağlamakzorundadır. Bir "de- mokratik kurtuluş" siyasal yapıyı kirlerden arındıra- rak çalıştıracak bir toplumsal bırıkim ve akıl, Ankara'yı da yeniden başkent yapabilir. ÇİFTÇİ DOSTTJ / SADULLAH USITM! Çiftçi 'Ölmek var dönmek yok' diyor NASRULLAH AYAN BORÇLARINI ODEMEYE HAZIR AYDIN - Hükümetin ve sağ par- tilerin haberi olsun. Türk çiftçisi üzerindeki "ölü toprağı"nı artık silktı ve hakkını aramak için mey- danlara indi... Binlerce pamuk üre- tıcisi. önceki gün Söke Cumhurı- yet Alanı'ndatoplanarak hüküme- tin izlediğı "tanmpolitikalan"nı pro- testoettü... Söke Ziraat Odası. Ege Çrftçı- ler Derneği ve TARIŞ yönetiminin düzenlediği toplantı, büyük ilgi gordu. Üretıcıler çok duyarlıydı. Çok sayıda bez afiş vardı ve hep- si de anlamlıydı. Çiftçinin 16 yıldan beri çektiği sıkıntıları ve içınde bu- lunduğu bunalımı yansıtıyordu... Cumhuriyetimizin kuruluşun- dan bu yana ilk defa yapılmış ol- masına rağmen "gösteri,'' çok ba- şarılı geçti. Üstelik dıştan sızacak tahriklere karşı çok ciddi önlemler alınmıştı. Binlerce üretici, toplan- tının amacına uygun sürmesi için büyük özen gösterdi. En önemlisi bundan sonra yapılabilecek top- lantılar için umut verdı... Soke toplantısı. çiftçi dostlan- nı sevindirmeli, ama onlan ciddi- ye almayanları ve sömürenleri ür- kütmelidir. Ancak televizyonlar ve Cumhu- riyefin dışındaki gazeteler. toplan- tının önemini çiftçinin sesini Türk kamuoyuna gereği gibı yansıta- madı. Bu, tanm kesimı için büyük talihsizlik oldu. Zira Türk tarımı ve 30 milyona yakın ınsanımız, bu ön- yargılı tutumdan ve ilgisizlikten çok şey kaybettü... Söke toplantısının ardından ya- pılan tespitler bir kere daha gös- terdi ki sağcı partiler ve onların çı- kardıkları hükümetler: tarıma, sa- dece çiftçinin sorunu imiş gibi bak- makta devam ediyorlar. Hâlâ tarı- mın, Türk ekonomisinin can dama- rı olduğunu fark edemeyenlerın sayısı bir hayli fazla... Dahası da var... Hükümet, sağcı partiler, sa- nayici, tüccar. aslında tarımı ve çi"ftçiyi küçümseyerek "bindiğida- //"kestiğinin bile farkında değil!... Yayın organlarının Söke toplan- tısma gereken önemi vermemiş 30 milyona yakın tarımcımız ilgisizlikten çok şey kaybetti. olması. Necmeşttin Erbakan, Tan- su Çiller ve ılgili bakanlan sakın ya- nıltmasın... Toplantı bir "uyan" ve "deneme'' niteliğindeydi. Buna rağmen büyük bir protesto göste- risine dönüştü. Binlerce çiftçi "soy- gun düzeni"r\e karşı kararlı bırta- vır koydu. Tarım kesimi, Söke toplantısını "Ege Bölgesi "nden Türkiye'ye ya- yılan "ilkateş" olarak değerlendi- riyor. İstekleri yerine getirilmediğı takdirde, önümüzdeki günlerde Manisa'da 20 bin. izmir'de 100 bin, Ankara'da 500 bin kişilik "pro- testo gösterileri" düzenlenirse hiç kimse şaşırmasın. Hatta bu tür toplantıların olabıleceğine hükü- met ve siyasetçiler dahil herkes kendini alıştırsın ve inandırsın... Nıtekim ilk toplantının tadı da- mağında kalan ve içini boşaltma imkânı bulan çiftçiler. hak arama toplantılarının devamı için daha şimdiden yetkili kuruluşlara baskı yapmaya başladılar... Uç beş bin traktörle Izmir'e, Ankaraya gide- lim... Toplantılar düzenleyelim dı- yenler var!... Tarafsız gözlemcilere göre Sö- ke toplantısı, Türkiye'de çok şeyi değiştirdi. 16 yıldan berı sömürü- len çiftçi. artık kendisine çizilen kötü kadere razı olmayacak... Söke halkı da protesto gösterı- sini destekledi. Yeni ve eski bele- diye başkanları mitinge katıldı. Bu arada büyük bır sürpriz de yaşan- dı. Toplantıya katılmayan ve so- runlarına ilgi göstermeyen siya- setçiler. kürsüden ağır eleştiriler alırken CHP Aydın Milletvekili Fa- tih Altayh'nın halkın arasından el sallaması ve destek verdığini açık- laması binlerce üreticıyi heyecan- landırdı. Uzun uzun alkışlandı. Sloganlar ve hazırlanan pan- kartlar da çok benimsendi. Hele iki slogan binlerce üretici tarafından sürekli olarak atıldı. Üreticiler, 'Vnm bizim hakkımız, söke söke alınz'' veya "Soygun bitsin, prim verilsın'' sloganları atılırken adeta yer gök inledü... 26 pankart arasında en çok al- kış alanlarını şöyle sıralayabiliriz: 1. Çiftçi tekstilcinın kölesi de- ğildir. 2. Pamuk ihracatı serbest bırakılsın. 3. Yunan pamuğuna ha- yır. 4. Tekstilci öz. üretici üvey ev- lat mı? 5. iplıkçı... Elinı cebımiz- den çek!... 6. Fakirlik kaderimiz ol- mamalı. 7. Iplikçıye destek. üreti- çiye köstek... işte hükümet!... 8. Üretici seldir, önünde durulmaz. Binlerce üretici gerçekten sel gıbiydi. Dağlardan akan dereler gi- bi gümbür gümbür yayılıyordu. Ar- tık bu akışı durdurmak veya geri çe- virmek mümkün değıldi. Nitekim toplantının sonunda binlerce üre- •ıcı hep bır ağızdan "Ûlmek var. dönmek yok..." sloganını atarak •üyuk bır sessizlik içinde dağıldı- ıar. Konuşmalar da ılgınçtı. Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman, Tarış Pamuk Bırlığı Baş- kanı Mehmet Bakanoğlu, Söke Ziraat Odası temsilcisı Muham- met Oğuz da pamukta ''prim" uy- gularnasına dönulmesıni istediler. Hulusi Tanman: "Insanımızı açlıkla karşı karşıya getirdiniz. Enflasyona, pahalılığa ezdırdiniz. Fakırleştirdıniz. Dışa bağımlı yaptınız. Her şeyimizi sa- tılığa çıkarttınız. Hükümeti, politi- kacıları, yetkilileri uyanyoruz. Türk çiftçisi artıkpençesinı çıkarmıştır. Bu pençeyi yiyenler bır daha doğ- rulamazlar..." Mehmet Bakanoğlu: "Hükümet ile aramızda sert tar- tışmalar oldu. TARİŞ 'ın pamuğa düşük fiyat vermesi için ısrar etti- lerHatta yüksek fiyat verılirse, kre- di bulamayacaklarını söyledıler. Ama kabul etmedik. Buna rağmen TARİŞ, üreticiyi elinden geldiğı ka- dar destekleyecektir. Nitekim pe- şin ödemeleri bugünden itibaren yüzde elliye çıkardık. Meclis ve hükümet. çiftçinin sesıne kulak vermelidir. Dış'ülkelerin çiftçileri- ne verilen tnlyonlarca lira, Türk çiftçisine verilmelidir." Muhammet Oğuz: "Pamuk uretıcisı bu yıl alınteri- nın hakkını alamamıştır. 85 bin li- raya mal ettiğı bir kılo pamuğu 62 bin, 65 bin liraya satmak zorunda kalmaktadır. Bu tam bir faciadır. Böyle giderse üretici, pamuk eki- mini azaltacak ve Türkıye pamuk- ta dışa bağımlı olacaktır. Paralanmız da yabancı ülke çiftçisine akacak- tır..."M Yabancı gözüyle N •• Unluyonetıcıler hatalannı anlatıyor talarısı'nın favori hisseleri Afrika gezisine katüan işadamları ne umdu, ne buldu? Paranıza ySn veren dergl Korsan avcıları i$ba$ında TREND HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle