Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14- EKİM 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'nm kararnameyi tutma ve iade yetkisiniıi smırsız olduğunu açıkladı
Bedelsizm anahtarı DemireFdeS E D A O Ğ I Z
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın
bedelsiz itlulat kararnamesinı
hükümeıe göndermesinden sonra
bedelstzin geleceği kamuoyunda büyük
merak konı^u olurken Anayasa
Mahkemesi. Cumhurbaşkanı
Demirel'ın kararnameyi "siiresiz"
mtabıleceğir.ı ve hükümete gen
gönderme yetkisinin "sınırsız"
olduğu?ıu bildırdı.
Anayasa Mahkemesi. bedelsiz ithalatın
kanun hükırunde olmadığını. Bakanlar
Kurulu tarafından hazırlandığını
belirterek herhangı bır ihtilaf
durumunda Anayasa Mahkemesi'ne
başvurulamayacağını da kayderti.
REFAHYOL hükümetınin ekonomide
acil kaynak ıhtıyacı olarak gündeme
getirmesinden bu yana "yılan
hikâyesi~ne dönen bedelsiz ıthalat
konusunda. en son sözü Başbakan
Necmettin Erbakan degil.
Cumhurbaşkanı Şüleyman Demirel
söyleyecek.
Otomobıl üreticileri. ıthalatçıları.
satıcılarından oluşan otomom sektörü
temsilcilerı. Başbakan Necmettin
Erbakan'ı bedelsızden vazeeçmesi
r
r
İAA
V
konusunda raporlar
hazırlayarak ıkna etmeye
çahşırken: Anayasa
Mahkemesi Genel Sekreteri
Bülent Serim
"•Cumhurbaşkanı
bedelsiz ithalat karar-
namesini
istediği
kadar siire
tutabilir ya
da hükümete
iade edebilir.
Bu konuda
hiçbir sınırlama
yoktur.
Cumhurbaskanı'nın
bedelsiz kararnamesini
sınırsız sürede tutma hakkı
olmasına rağmen. shasi nezakete
uy gun olarak gerekçesiv le birlikte
hükümete geri gönderir. Hükümetin
ısran haünde de kararnarnev i
onaylamak zonında değildir, iade
hakkını sürekli kullanabilir" dedi.
Bülent Serım. otoınotıv sektörü
temsilcılerınin "Cumhurbaşkanı,
bedelsizi ikinci kez onay lamazsa karar
\ üniriüğe girer. Bu durumda da
Anayasa Mahkemesi'ne gider"
ithaLti nıahkeıueye diişor 3
Otomoti\cilerin "Bedelsiz Anayasa
Mahkemesi'ne gider" görüşünü en
son Sabancı Holding Cenel Koordi-
oatörü Hasan Giileşci, Cumhuriyet
açıklamıştı.
şeklindeki
görüşüne de
acıklık getırerek bedelsiz
ithalatın kanun ya da kanun
hükmünde kararname olmaması
nedenıyle konunun Anayasa
Mahkemesi'yle bir ilgısinin
olmadığını. Danıştay'ı
ılmlendırebıleceüinı kavdetti.
Diğer yandan. Otomoti\ Sanayicilerı
Derneği (OSD). sektörün ikinci
raporunu geçen hafta cunıa günü
Başbakan Erbakana ilettı. tlk
raporlannda, Başbakan Erbakan'ın
bedelsiz ithalat yoluyla 1700 cc'nın
üzerinde Türkiye'de üretilmeyen 25 bın
lüks otomobil gireceği \e yerli
otomobiller için ek taşıt alım vergisinde
sağlanan avantaj nedeniyle iç pazarın
canlanacağı şeklindeki görüşlerine
karşı yanıt \eren otomobil sektörü
temsilcilerinin hazırladıkları ikinci
raporda. de\ letin vergi kaynağını
arttırması için yüzde 50ye \aran
otomobil alım vergilerinin
düşürülmesini istedikleri bildiriliyor.
Erbakan a bedelsızin yerine kaynak
üretme konusunda çok zorlandıklannı
\e kamu açıklarının sorumlusu
kendileri olmadığı için başbakanın bu
yöndeki talebini anlamsız bulduklannı
kaydeden otomoti\ciler. söz konusu
raporda "otomoth \an saııay ii de dahil
olmak üzere kayıt dışı ekonomi"nın
önlenmesiy le de\ lete kaynak
sağlanabileceğtni belirttiler.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın I
mılyon adetlik otomobil ihracı talebini
deabartılı bulan otomotıv sektörü
temsilcilerı. bu konuyla ılgıli olarak
öncelıkle. günırük \e me\zuat
düzenlemelerınin yapılması gerektiğını
bıldırdıler.
ALİ RIZA ÇARMIKLI
TÜSİAD'a
Aııadolu'dan
başkaıı seçilsin**
;_ İSTANBIL (AA) - Türk Sanay icileri
ve tşadamlan Dernegı'nin (TÜSİAD)
ocak ayında yapılacak genel kurulu ön-
cesinde, adaylar belirlendıkten sonra.
ınektupla üyelerın görüşleri alınacak.
TÜSlAD üyesi Ali Rıza Çarmıklı. baş-
kanın Anadolu'dan seçilınesini istedı.
Çarmıklı. "TİSİAD'ıgençleştirmek
gerekiy or. Gençlerimizdinaınik. llusla-
rarası ilişkileri \ an Düny ada ekonomi \e
fınans 35-4? yaş arasına geçmistir. Bu genç
nesilin büyük müesseseleri de yönetnıe-
si gerekir. Sıra> ı onlara \ermemiz la/ını.
Avnca sanav icikrinıi/in en iyileri İstan-
bul'da değil. Malarya, Caziantep, kah-
ranıanmaraş. üçni/li gibi gelişmiş, sana-
y i bölgelerimiz \ ar. Bunlan geliştiren çok
güzel be>inler »ar. Niye bunlar bizi >ö-
netmesin. Bence başkan Anadolu'dan,
çok iyi yetişmiş biri olmalı" dedi.
4 kişilik ailenin
geçiııı nıasrafi
ayda 53 milyoıı
ANK.\R.\ (Cumhuri>et Bürosu) -
Türkıye Kamu-Sen: 2 kışilık bır ailenin
geçinebilmesi için ayda 37 milyon 300
bin. 3 ki^ilık bir aıle için 45 milyon 800
biıı. 4 kişilik bır aıle için de 53 miKon
800 bin iira gerektigini bildirdi.
Kamu-Sen'den yapılan açıklamada.
aylık tüketim harcamalarının belirlen-
mesinde DİE \e Hacettepe Cniversitesı
Gıda Teknolojisi Bölümü verilerinin baz
alındığı kavdedıldı. Lokanta \e benzeri
yerlerde \enilen \emekler. eğlence. ta-
til gibi sosval giderler. alkol ve sıgara ile
küîtürel giderlerın harcamalara dahil
edilmedığinedikkatçekılen açıklamada.
araştırmanın çekirdek birailenin fizyo-
lojik ve sosval gereksinımlerini karşıla-
yacak biçımde hazırlandığı \ urgulandı.
îhraç malı mavi bandrollü Tekel 20001er işportada 65 bin, bakkalda 80 bin lira
Yerli sigarada 'ihracat mafyası'
HÜLVAGE.VÇ
Tekel ürünlerınin Ziraat Bankası'na hesap
açtıran herşırket taratından ıhraç
edilebilmesi. \erli sigarada ıhracat
mafvasını orta\açıkardı. 31 bin 500 lira
fivatla ihraç eıiılen ma\i bandrollü Tekel
2Ö00'ler. yasa dışı \ollardan Türkiye'ye
sokularak işportada 65 bin liradan satılıyor.
İşportacılar. Tekel 2000"i 15 bin lira
'tenzilath' satarken. bakkalların tezgâh
altında ise ma\i bandrollü sigaralar. resmi
fiyatı olan 80 bin liradan satışa sunuluyor.
Böylece bakkalların ıhraç malı sıgaralardan
elde ettığı kâr t'ahiş boyutlara tırmanıvor.
Konuyla ılgıli ijikayetler aldıklannı belirten
Tekel yetkilileri, kendilerinin üretim
bo\utuyla ılgilendiklerinı ve yasadışı
vapılan ıhracatta sorumluluk kabul
etmeyeceklennı belırtirken. gelıştirdiklen
"özeİ numara" projesiylefırmalann tespit
edilebileceğini bildirdiler. Adının
açıklannıasını istemeyen bir ııst düzey Tekel
yetkilisi, henüz düşünce aşamasında olan
projenin u>gulama>a geçirilmesivle birlikte,
ihracatçılara "özel numara" vereceklerini.
ıhracat yapacak bütün firmalarateslim- '
edilen sigara paketlerinın.üzerine bu , , ,
numaraların yazılacağını belirtti. Bu
uygulama savesınde. işportada satılan mavı
bandrollü sıgaraların hangı firmava teslim
edilen ürünler olduğunun kolayca tespit
edılebıleceğıne dikkat çekeıı vetkili. zan
altında kalan \e suçluluğu ispat edilen
şirketlerın ihracat \apma yetkilennin
elinden alınacağını açıkladı. Ziraat
Bankasf na teminat \atiran her şirketin
Tekel ürünlerinı ihraç edebileceğini
vurgulayan ü;,t düze> vetkili. ihraç edilen
uzun \e kısa Tekel 2000 sigaralarının
kılosunun I 7 doiar (I milyon 572 bin 500
lira) oldııgunu \e bir kiloya 50 paket
girdiğinı anımsatarak. ihraç edilen uzun
tekel 2000'in paketinın 3 1 bın 450 lirava
geldiğini belirtti. \etkili. ıhraç ürünle ıç
piyasadaki ürün arasındaki fiyat farkının
verai ve fonlardan kavnaklandıûını hatırlattı.
ürünlerinı dış pazarlara açtığını
aktaran iist düzev yetkılı. "Sİiz
konusu dağıtim mekanizması Tekel'i
şaibe altında lıırakıvıırdu. Bu
nedenle dileyen şirketlere ihracat
vapnıa şansı tanıdık" dı\e konuştu.
Kaçakçılık nasıl yapılıvor?
lekel vetkılı.M. ıhracatta günırük
i.şlemlen konusunda şıı bilgüeri
vcrdi "İhracatçı
firmayaTekel
tarafından bir
nıakbu/ \eriliyor.
\ ükknif vapılan
ürünün miktan hem
bu makbu/da
va/ılıvıır. hemde
gümriikJere
bildirilivor. Avnca
«ünırıık
müdüriiiğünden,
ihracatçı firmanın
Tekel'den > üklediği
ürünlerin tamamını
ihraç edeceğini
garanti altına almak
için teminat alınır. Söz
konusu ürünler, ihraç
edüdiği ülkenin
gümriiklerine kadar.
İhraç thatı 31 bin 500 lira olan Tekel 200l'i işporta-
cılar 65 bin liradan satarken bakkallar resmi fivattan
satarakfahişkârsaghyor. (Foto: TAHStN AKÇA)
Görev lcrinın sıgara üretmek ve satmak
olduğunu belirten Tekel vetkilisi. mavı
bandrollü ihraç ürünlerınin iç piyasada
satılmasından >orumlu tutulanıavacaklarını
bıldirerek. bunun zabıta \e kolluk
kuvvetlerinın görev i olduğunu söyledi.
Tekel'in önceden bavilik Mstemi ile
gümrük nıüdüriüğünden bir
yetkilinin denetiminde götürülür."
Pıvasyd.ı bulunan mavi bandrollü
ıhraç ürünlerınin iç pivasada
^aulmasının iki yolu olduğunu ıfade
eden yetkılı."İhraç edilnıek üzere
firmaya teslim ediltn ürünler,ya
gümrüklerden hiç gecirilmiyor. Xa da
ihraç edildiği ülkelerin gümrük
kapısından geri getiriliyor" dedi.
Tekel'in havaalanındakı gümrüksüz satış
maûazasında i.^e. bir karton uzun Teke!
2000 12 marka (734 bin 400 liradan). kısa
Tekel 2000'ın kartonu 9 marka (562 bin 500
liradan). 2001 ise 8 marka (497 bın 600
liradan) satılıvor.
Otoda
yüzde 3 lük
sarsıntı
Ekonomi Servisi - Oto-
mobil üreiimi. bu y ılın do-
kuz ay lık bölümünde. geçen
yılın aynı döneminc göre
yüzde 3 geriledı. Otoıno-
tiv Sanay icileri Derneği \e-
rilenne göre. geçen yılın
ocak-eylül dönemınde 160
bin 888 adet olan otomobil
üretimı. bu yılın aynı dö-
nemınde 155 bin 614 ade-
tedüştü. Yılın 9ayındaTo-
taş 78 bın 323 adet. Rena-
ult 45 bin 586. ToyotaSj 1 7
bın 940. üpel Türkıye 7
bin 563. Otosan da (• bin
202 adet otomobil ürertı.
Öte yandan. TOFAŞ
Otomobil Fabnkasfnda
otomobil iiretimine bu sa-
bahtan ıtıbaren 3 gür. sü-
reylearaverilecek. TOFAŞ
Oto yetkılılenne göre. 14-
16 ekim tarihlen arasinda
otomobil üretımınin dur-
durulacağı fabrıkada çalı-
şan ışçilere y üzde 76 ücret
ödenecek. TOFAŞ yetkilı-
lerınin, 1994 krizı gibı bir
knz yaşanmadığı »ürece 15-
çi çıkarmama sözü verdık-
lerini belirten Türk Metal
Sendikası Bursa Şube Baş-
kanı Sabri Özdemir, oto-
mobil satışlannda canlan-
ma olmaması durumunda
üretıme ara venlmesı uygu-
lamasının aralıklarla sür-
dürülebileceğını bildirdi.
Bu arada. otomobilın ak-
sıne. bir önceki yılın jynı
dönemine göre ılk 9 ayda
üretim artışı yüzde 42 olan
traktör sekîöriinde. 1990
yıhndanberi t'aalıyetinıdur-
duran Hema Traktör Sana-
yi ve Ticaret AŞ. üretime
yeniden başladı.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Ankara Yeniden
Başkent Yapılmalı
Ankara'nın "başkenf oluşunun yıldönümünde ya-
şananlar, yıllardır, adım adım başkentlılikten uzaklaş-
tığının somut kanıtıdır.
Çağdaşlaşmanın. gelişmenin ve aklın egemenli-
ğinin Ankara'sının yenni "karanlığın dansı" alıyor.
Ankara: once, ışgücünü, sermayeyi. girtşimciliği Ana-
dolu'dan Istanbul'a taş-ıyan politikalan, tam bir ileri gö-
ruş yokluğuyla, uyguladı. Bunlara kaçınılmaz biçim-
de, spor. sanat ve basın-yayın eklendi: giderek ka-
mu kuruluşları ve hükıımet çalışmalan Istanbul'a ta-
şındı. Geçtik kultür ve sanat etkınliklerini, ulusal spor
karşılaşmalarını bile istanbul'un dışına çıkaramayan
bir başkent yaratıldı.
Ankara. bir başkentte bulunması gereken en az ni-
teliklerden. olmazsa o'maz koşullardan uzaktır.
Ankara, yıllardır. "/7u'f/r/A'c/eWeft'"kavramındanuzak
durmakta ısrar ediyor. Örneğin. artık "işkence yapıl-
mayacak" diyemıyor; tersine işkenceyi kurumlaştırı-
yor: gozaltında kayıpların ve işleyenı bulunmayan si-
yasal cinayetlerın kara ve karanlık gölgesinden kur-
tulamıyor. Yurttaşlığın temel dayanağı olan yargıyı, "tem-
yiz" yeri, polisi "güvenilir" olmaktan çıkaran toplum-
sal yapının bu ana kurumlarını dinamitleyen Ankara'dır.
Bırakınız dünyadaki teknolojik gelişmelerle ülke eko-
nomisinin bütünlüğüne çalışarak yeni yatınmlara,
gençlere iş bulmaya ve kaynaklan etkın kullanmaya
yönelmeyi bir yana Ankara, yıllardır "enflasyon" kar-
şısında "diyyars/z"kalabil/yor. Toplumuna yıllardır yüz-
de yüzlerde dolaşan bir enflasyonu yaşatabilen ve dün-
yada "enflasyonun öldüğü" bir dönemde, her gün
bu yolla dar ve sabit gelıriı yurttaşlannı yoksullaştıra-
rak rant avcılarıyla yatan. kendisini yolsuzluğun kol-
larına bırakan bir başkent olabilir mi?
• * •
Içerideki "başkent yokluğu". son aylarda dış po-
litıka sonuçlarını da kaçınılmaz olarak veriyor Yaban-
cı basın "Türkıye dış politikasını kim yönetiyor'' so-
rusunun altını. "hakkındaki yolsuzluk soruşturmala-
rından kurtulmak için RP ile hükümet ortaklığı yapıl-
dığı" yanıtıyla dolduruyor: Avrupa Parlamentosu ma-
li yardımı askıya alıyor: ABD bu yılın başlarında 'pa-
rası odenmış" olmasına karşın üç savaş gemisini
Türkiye'ye vermeyi ertelıyor. Tum bunlar bır biriki-
min, yıllardır "hukuktan ve dünyadakigelişmelerden
uzaklaşmanm" çocuklarıdır.
Içerıde kendinı toplumdan soyutlayan Ankara, dı-
şarıda da dunyanın gidişinın "dışına'' düşüyor. in-
sanlık bilım ve teknolojinin yarattığı yeni olanaklan pay-
laşıyor: uluslar, bireylerıni beyin gücüne dayalı üreti-
me yönettiyor: "yatınmlanm" yola. makineye degil. bun-
ların her gun daha iyisını yaratan "insana" yapıyor. Üni-
versiteler açılırken Ankara'nın acıklı durumu bu gidış-
le gerçekten çelışiyor.
Türkıye ekonomisi. bu gidişe uzun sure dayana-
maz: dünya pazarlarında payı azalır. Üretimsizlik ve
işsızlığin daha da ağırlaşması kaçınılmaz olur: eko-
nomi, daha doğrusu 'toplumsalpasta" kaçınılmaz ola-
rak kuçulür.
iç politikada. "ozgürlük. barış, çewe"yanlısı olan
yurrtaşları karşısında canavarlaşan bir Ankara, dışa-
rıda buna koşut olarak ya yalnızlığa ya da zavallılığa
düşüyor. Kısaca Ankara, yalnızca kendinı kuçültmek-
le kalmıyor, ülkeyi. insanıyla. ekonomısıyle, kültürüy-
le küçültüyor.
• • •
Ülkenin sorunu, kımi yazarların sandığı gibi Anka-
ra'dan değil "buAnkara'dan" kurtulmaktır.
Ankara'nın düzeltılmesinın başlama noktası, Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi'dir. Genel seçimlerden bu
yana bir yıla yakın bir sure geçti. TBMM. "kendileh-
ne yer arayan" ya da kendi "yerini sorgulayan" mil-
letvekıllerıyle doludur. Mılletvekilleri, parti genel baş-
kanlarının oluşturduğu "kilitlenme" ile "milletvekilliği
yapma" arasında bocalıyor, iki uzlaşmazın "ikilemi-
ni" yaşıyor.
Ancak Ankara'nın başkent olması için Meclis'te ya
da Meclıs dışmdakı bu "bireysel" bocalamalar hiç de
yeterlı değildir. Önemli olan bunlardan "toplumsal".
ortak. demokratik bır çıkış yolu bulabilmektir.
Türkıye bu siyasal yapısını kesinlikle değiştirmek;
demokrasınin, temel insan haklarından başlayarak ye-
niden kurumlaşmasını sağlamakzorundadır. Bir "de-
mokratik kurtuluş" siyasal yapıyı kirlerden arındıra-
rak çalıştıracak bir toplumsal bırıkim ve akıl, Ankara'yı
da yeniden başkent yapabilir.
ÇİFTÇİ DOSTTJ / SADULLAH USITM!
Çiftçi 'Ölmek var dönmek yok' diyor
NASRULLAH AYAN BORÇLARINI ODEMEYE HAZIR
AYDIN - Hükümetin ve sağ par-
tilerin haberi olsun. Türk çiftçisi
üzerindeki "ölü toprağı"nı artık
silktı ve hakkını aramak için mey-
danlara indi... Binlerce pamuk üre-
tıcisi. önceki gün Söke Cumhurı-
yet Alanı'ndatoplanarak hüküme-
tin izlediğı "tanmpolitikalan"nı pro-
testoettü...
Söke Ziraat Odası. Ege Çrftçı-
ler Derneği ve TARIŞ yönetiminin
düzenlediği toplantı, büyük ilgi
gordu. Üretıcıler çok duyarlıydı.
Çok sayıda bez afiş vardı ve hep-
si de anlamlıydı. Çiftçinin 16 yıldan
beri çektiği sıkıntıları ve içınde bu-
lunduğu bunalımı yansıtıyordu...
Cumhuriyetimizin kuruluşun-
dan bu yana ilk defa yapılmış ol-
masına rağmen "gösteri,'' çok ba-
şarılı geçti. Üstelik dıştan sızacak
tahriklere karşı çok ciddi önlemler
alınmıştı. Binlerce üretici, toplan-
tının amacına uygun sürmesi için
büyük özen gösterdi. En önemlisi
bundan sonra yapılabilecek top-
lantılar için umut verdı...
Soke toplantısı. çiftçi dostlan-
nı sevindirmeli, ama onlan ciddi-
ye almayanları ve sömürenleri ür-
kütmelidir.
Ancak televizyonlar ve Cumhu-
riyefin dışındaki gazeteler. toplan-
tının önemini çiftçinin sesini Türk
kamuoyuna gereği gibı yansıta-
madı. Bu, tanm kesimı için büyük
talihsizlik oldu. Zira Türk tarımı ve
30 milyona yakın ınsanımız, bu ön-
yargılı tutumdan ve ilgisizlikten çok
şey kaybettü...
Söke toplantısının ardından ya-
pılan tespitler bir kere daha gös-
terdi ki sağcı partiler ve onların çı-
kardıkları hükümetler: tarıma, sa-
dece çiftçinin sorunu imiş gibi bak-
makta devam ediyorlar. Hâlâ tarı-
mın, Türk ekonomisinin can dama-
rı olduğunu fark edemeyenlerın
sayısı bir hayli fazla... Dahası da
var... Hükümet, sağcı partiler, sa-
nayici, tüccar. aslında tarımı ve
çi"ftçiyi küçümseyerek "bindiğida-
//"kestiğinin bile farkında değil!...
Yayın organlarının Söke toplan-
tısma gereken önemi vermemiş
30 milyona yakın tarımcımız ilgisizlikten çok şey kaybetti.
olması. Necmeşttin Erbakan, Tan-
su Çiller ve ılgili bakanlan sakın ya-
nıltmasın... Toplantı bir "uyan" ve
"deneme'' niteliğindeydi. Buna
rağmen büyük bir protesto göste-
risine dönüştü. Binlerce çiftçi "soy-
gun düzeni"r\e karşı kararlı bırta-
vır koydu.
Tarım kesimi, Söke toplantısını
"Ege Bölgesi "nden Türkiye'ye ya-
yılan "ilkateş" olarak değerlendi-
riyor. İstekleri yerine getirilmediğı
takdirde, önümüzdeki günlerde
Manisa'da 20 bin. izmir'de 100
bin, Ankara'da 500 bin kişilik "pro-
testo gösterileri" düzenlenirse hiç
kimse şaşırmasın. Hatta bu tür
toplantıların olabıleceğine hükü-
met ve siyasetçiler dahil herkes
kendini alıştırsın ve inandırsın...
Nıtekim ilk toplantının tadı da-
mağında kalan ve içini boşaltma
imkânı bulan çiftçiler. hak arama
toplantılarının devamı için daha
şimdiden yetkili kuruluşlara baskı
yapmaya başladılar... Uç beş bin
traktörle Izmir'e, Ankaraya gide-
lim... Toplantılar düzenleyelim dı-
yenler var!...
Tarafsız gözlemcilere göre Sö-
ke toplantısı, Türkiye'de çok şeyi
değiştirdi. 16 yıldan berı sömürü-
len çiftçi. artık kendisine çizilen
kötü kadere razı olmayacak...
Söke halkı da protesto gösterı-
sini destekledi. Yeni ve eski bele-
diye başkanları mitinge katıldı. Bu
arada büyük bır sürpriz de yaşan-
dı. Toplantıya katılmayan ve so-
runlarına ilgi göstermeyen siya-
setçiler. kürsüden ağır eleştiriler
alırken CHP Aydın Milletvekili Fa-
tih Altayh'nın halkın arasından el
sallaması ve destek verdığini açık-
laması binlerce üreticıyi heyecan-
landırdı. Uzun uzun alkışlandı.
Sloganlar ve hazırlanan pan-
kartlar da çok benimsendi. Hele iki
slogan binlerce üretici tarafından
sürekli olarak atıldı. Üreticiler, 'Vnm
bizim hakkımız, söke söke alınz''
veya "Soygun bitsin, prim verilsın''
sloganları atılırken adeta yer gök
inledü...
26 pankart arasında en çok al-
kış alanlarını şöyle sıralayabiliriz:
1. Çiftçi tekstilcinın kölesi de-
ğildir. 2. Pamuk ihracatı serbest
bırakılsın. 3. Yunan pamuğuna ha-
yır. 4. Tekstilci öz. üretici üvey ev-
lat mı? 5. iplıkçı... Elinı cebımiz-
den çek!... 6. Fakirlik kaderimiz ol-
mamalı. 7. Iplikçıye destek. üreti-
çiye köstek... işte hükümet!... 8.
Üretici seldir, önünde durulmaz.
Binlerce üretici gerçekten sel
gıbiydi. Dağlardan akan dereler gi-
bi gümbür gümbür yayılıyordu. Ar-
tık bu akışı durdurmak veya geri çe-
virmek mümkün değıldi. Nitekim
toplantının sonunda binlerce üre-
•ıcı hep bır ağızdan "Ûlmek var.
dönmek yok..." sloganını atarak
•üyuk bır sessizlik içinde dağıldı-
ıar. Konuşmalar da ılgınçtı. Ege
Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi
Tanman, Tarış Pamuk Bırlığı Baş-
kanı Mehmet Bakanoğlu, Söke
Ziraat Odası temsilcisı Muham-
met Oğuz da pamukta ''prim" uy-
gularnasına dönulmesıni istediler.
Hulusi Tanman:
"Insanımızı açlıkla karşı karşıya
getirdiniz. Enflasyona, pahalılığa
ezdırdiniz. Fakırleştirdıniz. Dışa
bağımlı yaptınız. Her şeyimizi sa-
tılığa çıkarttınız. Hükümeti, politi-
kacıları, yetkilileri uyanyoruz. Türk
çiftçisi artıkpençesinı çıkarmıştır.
Bu pençeyi yiyenler bır daha doğ-
rulamazlar..."
Mehmet Bakanoğlu:
"Hükümet ile aramızda sert tar-
tışmalar oldu. TARİŞ 'ın pamuğa
düşük fiyat vermesi için ısrar etti-
lerHatta yüksek fiyat verılirse, kre-
di bulamayacaklarını söyledıler.
Ama kabul etmedik. Buna rağmen
TARİŞ, üreticiyi elinden geldiğı ka-
dar destekleyecektir. Nitekim pe-
şin ödemeleri bugünden itibaren
yüzde elliye çıkardık. Meclis ve
hükümet. çiftçinin sesıne kulak
vermelidir. Dış'ülkelerin çiftçileri-
ne verilen tnlyonlarca lira, Türk
çiftçisine verilmelidir."
Muhammet Oğuz:
"Pamuk uretıcisı bu yıl alınteri-
nın hakkını alamamıştır. 85 bin li-
raya mal ettiğı bir kılo pamuğu 62
bin, 65 bin liraya satmak zorunda
kalmaktadır. Bu tam bir faciadır.
Böyle giderse üretici, pamuk eki-
mini azaltacak ve Türkıye pamuk-
ta dışa bağımlı olacaktır. Paralanmız
da yabancı ülke çiftçisine akacak-
tır..."M
Yabancı gözüyle
N ••
Unluyonetıcıler hatalannı anlatıyor
talarısı'nın
favori hisseleri
Afrika gezisine katüan işadamları ne umdu, ne buldu?
Paranıza ySn veren dergl
Korsan avcıları
i$ba$ında
TREND
HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ